Φ sardunyam Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2009 "Akıllarını kullanmayan toplumların üzerine ***** yağdırırız" (Kur-an) Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2009 "Akıllarını kullanmayan toplumların üzerine ***** yağdırırız" (Kur-an) Ne demek bu ,Hangi ayette ? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2009 Ne demek bu ,Hangi ayette ? Ayetin tam olarak çevirisi şöyle: Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, ****** aklını kullanmayanlar üzerine bırakır. (Yunus Suresi 100. Ayet) (Enfal 22) Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir. (Furkan 44) Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. Benzer ayetleri Kuran'da defalarca bulabilirsin... Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2009 Ayetin tam olarak çevirisi şöyle: Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, ****** aklını kullanmayanlar üzerine bırakır. (Yunus Suresi 100. Ayet) (Enfal 22) Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir. (Furkan 44) Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar. Benzer ayetleri Kuran'da defalarca bulabilirsin... Sevgili Sardunyam yanlış yorum olmasın ama bu ayetlerde aklı kullanmak Allah'a imanla ilişkili. Yani aklını kullanmayanların, gerçeği görmeyenlerin(Allah'a iman) , dine çağrılıp söz dinlemeyenlerin, aklını kullanmadıklarına vurgu yapılıyor. Bilimi vurgulayan hadisler ayetler de var tabi. İlim Müslüman'ın yitik malıdır.İlim Çin'de de olsa alınız hadisi, aklı olmayanın dini olmaz düşüncesi, Müslüman bir yılanın deliğinden iki defa sokulmaz anlayışı v.b. gibi... MUHABBETLE... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2009 Aklı kullanmak, evet. Aynı hatalara tekrar tekrar düşmek istemiyorsak aklımızı kullanmak zorundayız. Tarihi, toplumsal gerçekleri iyi okumalıyız. Olumlusuyla olumsuzuyla doğru ve dürüst bir biçimde ortaya konulmalı her şey. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2009 12)Divan edebiyatı bize ilk ve orta öğretimde anlatıldığı kadarıyla anlaşılamaz. Söylediğim yazarın eserleri bu konuda çeşitli ve renkli örnekleriyle sadece işin bir yönüdür; araştırma yaparsanız daha fazlasına da rastlarsınız. Bize anlattırıldığı gibi "saray canım başka bir şey değil" değil işte. Şu konuya girmeyeyim girmeyeyim dedim ama madem başka bir başlık vesilesi ile girdim devam edeyim. Size ilk ve orta öğretimde anlatıldığı kadarıyla anlaşılmadığını görebiliyorum zaten Rönesansımıza kaynak teşkil edecek Osmanlı'nın "felsefi dünyası"na delil olarak divan edebiyatını getirmen ve işin öbür yönüne vurgu yapman. Aslında senin divan edebiyatı hakkında yeterli malümat sahibi olmadığını gösteriyor. Ana temasının aşk olduğu ve bu aşk temasının yoğun olarak birbirine aşık erkeklerin namelerinin kapladığı bu sanat akımını "büyük bir düşünsel birikimin sonucu" olarak ortaya koymandan görebildiğim o Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2009 Osmanlılarda milliyetçilik değil ümmetçilik vardı,ancak 1800'lü yılların başlarından itibaren bütün dünyada ırk temeline dayalı politikalar yürümeye ve her ırk kendini diğer ırklardan üstün görmeye başladı, bu dönemde osmanlı devleti ciddi kargaşalar yaşadı ve bu akımlar sonucunda 1830'lara gelindiğinde osmanlı parçalanma sürecine girdi osmanlı devleti dünyadaki milleyetçilik akımlarına daha fazla uzak kalamadı ve Türkçülük yapmaya başladı bu osmanlının sonunu dahada hızlandırd,çünkü osmanlı birden çok milletin yaşadığı bir devletti... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2009 Şu konuya girmeyeyim girmeyeyim dedim ama madem başka bir başlık vesilesi ile girdim devam edeyim. Size ilk ve orta öğretimde anlatıldığı kadarıyla anlaşılmadığını görebiliyorum zaten Rönesansımıza kaynak teşkil edecek Osmanlı'nın "felsefi dünyası"na delil olarak divan edebiyatını getirmen ve işin öbür yönüne vurgu yapman. Aslında senin divan edebiyatı hakkında yeterli malümat sahibi olmadığını gösteriyor. Ana temasının aşk olduğu ve bu aşk temasının yoğun olarak birbirine aşık erkeklerin namelerinin kapladığı bu sanat akımını "büyük bir düşünsel birikimin sonucu" olarak ortaya koymandan görebildiğim o Bu sizin yorumunuz; katılmıyorum. Aşkında da onun işlenişinde de bir derinlik vardır. Divan sadece bugün anladığımız aşk sözlerini ifade etmez. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.