Φ Taş Yürekli Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 bir insanın vatanını milletini sevmesi bu değerler için birşeyler yapmaya çalışması çok güzel birşey herkesin saygı duyması gerekir fakat ülkücü adı altında toplanıp bir güç oluşturup ve bu gücü kendi çıkarları için kullanırsalar ki ben bundan başka birşey göremedim bunun adına rezalet denir gerçekten vatanı milleti için birşeyler yapmaya çalışan bir birlik olabilseniz yani çürükleri çıkarabilseniz aranızdan hiç düşünmem gözüm kapalı bende gelirim bizim okuldada bir ülkücü gurubu var fakat yaptıkları şeylere bakıyorumda sokak serserilerinin yapmayacağı şeyleri yapıyorlar örneğin kantine bir bayrak asmışlar türk bayrağı ve o bayrağın altında bacak bacak üstüne atmak yasakmış bayrağa saygısızlıkmış sırf buyüzden kaç kişiyi dövdüler yaşlı genç ayırdetmeden bu şimdi vatanseverlikmi? bayrağa saygımı? o bayrak neyi temsil ediyor o dövdüğünüz milleti temsil etmiyormu? bayrağa olan saygınızı böylemi gösteriyorsunuz birde bayrağı kantine asan kendileri bayrağın yeri kantinmidir sizce? kantin öğrencilerin dinlenme yeri değilmidir? bayrağı oraya asarak iş arıyorlar ve buluyorlar bacak bacak üstüne atan adamları döverek kendilerini vatan sever sanıyorlar bence utanılacak bir durum buna benzer daha birsürü örnek verebilirim ama gerek yok anlatmak istediğimi anlamışsınızdır sadece dürüst olun doğru olun ozaman doğru insanlarıda saflarınıza katarsınız ve gerçek ülkücü gücünü ozaman bulursunuz bu şekil davranışlarla bölücülükten bir farkınız kalmıyor bütün türk milletinin kanında vardır milliyetçilik bunlarda benim düşüncelerim saygılar Alıntı
Φ asterix Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 konuyu saptırmadan ve kişiselleştirmeden bunlara cevap verin.sen bu konuyu değerli düşüncelerinle yine yagara ortamına cekersin ama neyse... kişiselleştirmek ve yaygara hakkında da yazalım bakalım; -Yaşadığı ülkenin ekonomisini IMF ye, dış politikasını AB'ye, topraklarındaki üslerini (İncirlik) ve halkının kanını (Kore) ABD'ye peşkeş çekerken, tüm bunları örtbas etmek için yapılan şeydir yaygara -Bir ulusun 83 yıllık yoksulluğu ve açlığı üzerine kurulan sefahatın, israfın ve sömürünün üstünü örtbas etmek için kullanılan şeydir yaygara. - Katliamları, darbeleri, işkenceleri, karartılan dünyaları karartmak için başvurulan şeydir yaygara. - Her köşebaşında bir Mc Donalds, TV lerde yozlaşan yabancılaştırılan bir kültür, milyonlarca işsiz, bankalardan soyulan 40 milyar dolar, asgari ücret 380.- YTL iken bunların konuşulmasına bile tahammül göstermemek için başvurulan yöntemdir yaygara. - Uyuşturucu kaçakçılığı, faili meçhuller, haraç çeteleri ve mafya faaliyetlerinin ardındaki tosuncukları gizlemek için başvurulan yoldur yaygara. - Yıllardır ABD ile ülkenizi aynı yatağa sokmaktan gocunmazken, şimdi o yatakta başkasını görmenin neden olduğu isteri krizleri ile sahte ABD düşmanlığı yapmanın şaşkınlığını örtbas etmenin yoludur yaygara. - Vatan vatan hamasetleri yapıp da Çanakkale'nin üzerine sifon çekmenin terbiyesizliğini gizlemenin yöntemidir yaygara. Aşağıda yaygara ile ilgili güzel örnekler mevcut; okuyalım, öğrenelim, bilgilenelim. güzel kardeş biz sizler gibi bişeylere sap olmak için kominist olmayız atalarımız ne güzel demiş sukut etki adam sansınlar.sen daha aihm ile türkiye arasında seçimi yapamadıksan sonra biz sana semer taksam sen yine aynısın. sana da bişeyler yemesi düşer. bak senin yerinde daha zeki bir insan olsa teşekkür ederdi benim yaptıklarıma kimin kafası çok basıyor ortada.allahsız ve büycü özellikleri gösteren insandan daha fazlasıda beklenmez.boş geldi boş gidecek. .sizin terörden ne farkınız var asıl terörist sizlersiniz.ve bundan dolayı vatan hain iilan edildiniz t.c. tarafından.konuyu saptırmadan ve kişiselleştirmeden bunlara cevap verin.sen bu konuyu değerli düşüncelerinle yine yagara ortamına cekersin ama neyse... sana tavsiye git magazin programlarını izle(cünkü;insan,neyse o olmalı...) türkcen kıtsa benim yapacağım bişey yok.üzgünüm sen bu forumda fazla yorum yapma istersen.cünkü çok mantıksız yazıyosun .GEREKİRSE ÖLÜRÜZDE ÖLDÜRRÜZDE. sen bayraksız vatansızsan ben ne yapıyım.çok çalış belki sanada bir bayrak verirler biz solcular gibi insanların üzerlerine karı kız yollayıp çoğalmaya çalışmayız.biz neysek oyuz.sizler gibi yanar döner değiliz. sanada bir tavsiye; bilmiyorsan susta adam sansınlar... SENDE ONUN YARDAKÇISI OLDUĞUN İÇİN SENDE VATAN HAİNİSİN. senin nasıl davranman gerektiğini öğrettim bir öğütle. özellikle seninle konuşunca çok neşeleniyorum.bukadar komik olma nolur ya malasef komünist kızların yaptıkları bir yaradır.hele bu kızların üniversitede okuması çok ilginç.bu cahilliğin üniversitelerede bulaştığının göstergesidir. sana gelince mavinin türküsü,bu sitede gördüğüm en matıksız yorum yapan sensin malasef şunuda unutma zamanı gelince göreceksin bu vatanı sırtından vuranları ****** boğacaz. TÜRK'E KEFEN BİÇENİN ÖLÜMÜ KORKUNÇ OLUR...bu vatana karşı olanların ağzından türkiye kelimesini sileceğimiz günler çok uzak değildir. 6 yaşında cocuk gibi yazmışın... bizim gözümüzde pkk ve koministlerdir vatan haini.bizimle ayrı düşünen dyp,bbp..saygımız vardır onları vatan haini ilan etmeyiz.biz ülkücü yeminimizi ederken sizin gibilerine göz açtırmamak adına yeminliyiz. Cevabını aldın;git şimdi neriye gidiyorsan bu ülkenin senin gibi beyni türk olmayan insanlara ihtiyacı yok.git rus amcalarının yanına .. senin 2 fırın ekmek yemen lazım yorum yapmak için. bak sana sürekli farkındalık kazandırıyorum bu iyiliği sana baban bile yapmaz.... SEN İLK ÖNCE MHP NE OLDUĞUNU ÖĞREN SONRA GEL BURDA LAF SALATANA DEVAM ET BEN BUNLARA RAĞMEN HESABINI SORMUYORSAM SÜKUT ETMESİNİ ÖĞRENECEKSİN. HATTA SENİN SEVİYENE KADAR DÜŞMÜŞÜM. sana gelince güzel kardeşim.sırf yazı yazmak için sacma sapan hiç bir araştırma yapılmaksızn zırvalamışın. bu memleketin senin gibi zırvalara ihtiyacı yoktur. ben sana vatanın ne olduğunu anlatrım.ama senin;bu komünizm ***** bulanmış zihnin anlayamaz bunları. Alıntı
Φ ALP_EREN Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 kişiselleştirmek ve yaygara hakkında da yazalım bakalım; -Yaşadığı ülkenin ekonomisini IMF ye, dış politikasını AB'ye, topraklarındaki üslerini (İncirlik) ve halkının kanını (Kore) ABD'ye peşkeş çekerken, tüm bunları örtbas etmek için yapılan şeydir yaygara sana gelince güzel kardeşim.sırf yazı yazmak için sacma sapan hiç bir araştırma yapılmaksızn zırvalamışın. bu memleketin senin gibi zırvalara ihtiyacı yoktur. ben sana vatanın ne olduğunu anlatrım.ama senin;bu komünizm ***** bulanmış zihnin anlayamaz bunları. 1)Öncelikle yaygara ve kişiselleştirme üzerine konuşalım;senin maddeler halinde yazdıklarını mhp hariç bütün partiler yaptı.tayyipi,baykalı,eceviti,erbakanı...yani sağcısıda solcusuda yaptı.ben sana yazarken,komünistlerin direk ne yaptığını yazdım ama sen farkındaysan tüm hükümetlerin temsilcisiymişim gibi bunları yazmışın.işte bak benim yaygaradan kastımda tam bu.yani senin şuan yaptığın,80 yıllık hükümetlerinin cezasını bana kesmek yaygaradır.beni sadece mhp ilgilendirir. 2)benim yazdığım bazı cümleleri yorumuna eklemişin.yazdıklarımın hepsinin arkasındayım.bana t.c. öğretmenlik yapar dediyse,senin bunun üzerine konuşman abes olur.evet bizim atalarımız nasıl vatanı için adam kan alıp yada kan verdiyse,bizde zamanı gelince ölürüzde(kan veririz) öldürüzde(kan alırız).sen vatanın için bunları göze alamıyorsan ve eleştiriyorsan dediğim gibi iki fırın ekmek yiyeceksin.biz 5000 ülkücünün reklemını yapmıyorsak sizde capulcuların reklamını yapmıyacaksınız. 3)gerçekten düzelebileceğine inanmıştım ama yanılmışım .yaygara üzerine yazarken bile yaygara yapıyorsun.ben sana komünizmin insanların üzerine kabus gibi düşen bir sistem olduğunu örneklerle anlattım ve bunlara yaygara yapmadan,çarpıtmadan,kişiselleştirmeden cevap ver dedim.sen ne yaptın bu sorulara cevap vermek yerine yine yaygarayı sectin.ve hiç cekinmeden yaygara üzerinede yorumlarda bulunarak yaptın bunları. Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Pantürkizm(turancılık) ve Panislamizm arasındaki çelişki... Yorumsuz... Geçen 20. yüzyılda İslam'ın (=Müslümanların) en büyük düşmanı, İngiliz Sömürge İmparatorluğu olmuştur.Başta İngiliz Sömürge İmparatorluğu olmak üzere, bir çok Avrupa devleti, Osmanlı Devleti'ni çökertmek, Osmanlı'daki hilafeti kaldırmak ve İslami hükümlerin esas alındığı devlet düzenini yıkıp yerine batı tipi bir düzen kurmak için hem ülke içinde ve hem de ülke dışında birçok çalışmalar yürütmüşlerdir. Bu çalışmalar doğrultusunda, başta Jön-Türkler olmak üzere, İttihad ve Terakki Fırkası’na kadar bütün Osmanlı rejim muhalifleri hep bu ülkeler tarafından desteklenmiş ve finanse edilmişlerdi. Finanse edilen bu grupların başında gelen İttihad ve Terakki Fırkası, 31 Mart (1908) provakasyonuyla iktidarı ele geçirdi. İktidarı adi bir tezgah sonucu ele geçiren bu (dönekler güruhu) fırka(sı), güya "devleti kurtarma" adı altında, tamamen ırkçı ve şovenist bir düşünce olan Turancılığa (Pantürkizm'e) yöneldi. İttihad ve Terakki Fırkası’nın Turancılığa (Pantürkizm'e) yönelmesi, 20. yüzyılın başında (bir yerde İslam'ın son kalesi sayılan) Osmanlı Devleti için; adeta sonun başlangıcı olmuştur. Zira öncelikli olarak, ülke içine taşıdıkları ırkçılık (Türkçülük) düşüncesiyle, İslami topluluklar içinde tam bir fitne zeminini oluşturmuşlardır. (Dile kolay!) Yüzyıllar boyu Müslüman toplulukları, biribirine bağlayan imani, akidevi, tevhidi ve siyasi bağlar, bu fasık fırkanın dillendirdiği milliyetçi/ ırkçı söylemler ile adeta erozyona uğratılıp, paramparça edilmiştir. İttihatçıların ülke içinde yaptıkları bu büyük ihanet ve yıkım yetmezmiş gibi, her yönüyle birliğini tamamlamış Avrupa sömürge devletlerinin dünyayı kendi aralarında paylaşım için yaptıkları (I.) Dünya Savaşı'na -yine kişiliklerine ve tarzlarına uygun bir hile ile- Osmanlı Devleti'ni de soktular. Her şeyleriyle hayırsız ve uğursuz olan bu fasık fırka, savaş sırasında her ne kadar -sahtekarca- İslami söylem ve sloganları öne çıkar(mış)sa da, Osmanlı'yı bu savaşa sokmalarındaki asıl amaç, yine kendi ırkçı ve şovenist emelleri idi. Balkan Savaşları'ndan beri zaten yıpranmış ve bitap düşmüş Osmanlı Devleti için bu dünya savaşı, altından kalkılamayacak kadar ağırdı. Ve nitekim de -İttihatçıların hilesi ile- bu dünya savaşına katılan Osmanlı Devleti, adeta (döneklerin ve işbirlikçilerin topluluğu olan) İttihadçıların ırkçı ve şovenist emelleri uğruna can verdi. Yukarıda İttihadçıları anlatırken ortaya koyduğumuz değerlendirmeleri göz önüne alıp şunu ifade edebiliriz: Osmanlı İmparatorluğu, sanıldığının aksine ne Avrupalılar ve ne de (İngilizler tarafından kandırılıp) arkadan saldır(tıl)an Araplar tarafından yıkılmıştır. Osmanlı Devleti'ni çökerten ve dağıtan İttihad ve Terakki Fırkası’nın hem ırkçı ve şovenist düşüncesi ve hem de elebaşlarının siyaset bilmez (dış politika diye kurdukları) ilişki ve ittifakları olmuştur. 20. yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru, kapitalist ülkeler ile sosyalist ülkeler kendi aralarındaki ideolojik çelişkileri ve çatışmaları karşılıklı olarak her zeminde derinliğine yaşarlarken, Almanya’da seçim ile başa gelen Hitler, kendisine ait yeni bir dünya görüşü ve yönetim anlayışı ile ortaya çıktı. Aslında: “Neyi bulmuşsa (yada eline geçirmişse) toplayıp sentez yapmış.” diyebileceğimiz ve tamamen akıl-dışı/ bilim-dışı özellikler taşıyan bu öğretinin adı Nasyonal Sosyalizm idi. Nasyonal Sosyalizm’in temelinde milliyetçilik, ırkçılık, sosyalizm, devletin yüceleştirilmesi ve bireylerin yüceleştirilip kutsanması gibi zulme ve karanlığa ait her telden özellikler mevcuttur. II.Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın yenilmesi ve Hitler’in intihar etmesiyle dünya üzerinde fazla ömürlü olmayan Nasyonal Sosyalizm, Almanya’da ideolojik bir düzen olarak kaldığı o kısa yıllar içinde bile adeta tüm dünyaya kan kusturmuştur. Dünya çapında bir savaşa yol açmış olan Nasyonal Sosyalizm, başta Almanya ve Avrupa Kıtası olmak üzere, tüm dünyada yıkıcı etkisi hissedilen/ görülen ve milyonlarca insanın hayatına mal olan ve yine bir çok ülke ile onlarca şehrin harabe olmasına sebep olan kanlı bir öğreti olarak insanlık tarihine geçmiştir. Ulusçuluğu putlaştırma olan Nasyonal Sosyalizm, ideolojik bir düzen olarak her ne kadar yıkılıp gitmişse de, (-özellikle-) 3. dünya ülke insanları üzerinde derin izler bırakabilmiştir. Nasyonal Sosyalizm ideolojisinin etkilerini Ortaduğu’daki bazı ülkelerde görebilmekteyiz. Bazı Arap ülkelerinde Baas Partisi olarak kendisini yapılandıran örgütler, bu Nasyonal Sosyalizm ideolojisinin Arap versiyonundan başka bir şey değildir. Hakeza Türkiye’deki resmi ideoloji olan Kemalizm’de de Nasyonal Sosyalizm ideolojisine ait bir çok benzerlikler ve yakınlıklar vardır. Yine Türkiye’de kendilerini “Kızıl Elmacılar” olarak tanımlayan (ister sağ, ister sol) bir takım marjinal ve paravan gruplar da tamamen bu Nasyonal Sosyalizm ideolojisinin Türk versiyonu olmaktan öte bir şey değilerdir. Başta kurulduğu ülke olan Almanya olmak üzere, Avrupa ve dünyaya nasıl bir yıkım ve vahşet getirdiğini görmeyen (ya da görmek istemeyen) Ortadoğu’daki bu ırkçı ve şoven çevreler, yaptıkları ahmaklıklarıyla adeta tarihi yeniden tekerrür ettirdiler. (En yakın örnek: İşte Saddam, işte onun Baas küfür partisi ve işte Irak.) 20. yüzyılın ilk çeyreğinde dünyada ortaya çıkan ekonomik ve toplumsal çalkantılar sonucu da, tek partili otoriter bir devlet yönetimine duyulan bağlılıkla kendini ifade eden Faşizm, 1922 yılından 1945 yılına kadar Mussolini tarafından İtalya’da kurulan rejimin adıdır. Burjuvazinin diktatoryası olarak da tanımlanan Faşizm, bir yönetim biçimi olduğu kadar, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır da. Faşist bakış açısının en belirgin özelliği İrrasyonalizm’dir. Faşizm, bünyesinde barındırdığı bu İrrasyonalizm nedeniyle ırk, parti, devlet.... gibi konularda tabuları vardır. Otoriter bir rejim olan Faşizm, bireyi devlete kurban eder. Başka bir deyişle faşist anlayışta devlet amaç, birey de araçtır. Buradan da anlaşılacağı gibi faşist devlet, kendi dışında hiçbir değerler bütününü tanımayacak kadar totaliterdir. Nasyonal Sosyalizm ile ulusçuluğu putlaştıran Hitler, Avrupa’nın içine ve dışına doğru çılgınca bir savaşa girdiğinde, yanında kendisine yakın düşünen faşist Mussoloni’yi ve İtalya’sını müttefik olarak gördü. Hitler’in bu kanlı savaşında onun yanında yer alan Faşist Mussoloni (ve İtalya) böylece II. Dünya Savaşı yıllarında dünya genelinde dökülen kan içinde, kendi payına düşeni yaparak katkısını sunmuş oluyordu. Hitler ve Almanya’sı gibi, kendisi de yenilen Mussoloni (ve İtalya) arkalarında korkunç acılar ve yıkımlar bırakarak gittiler. İtalyan halkı Mussoloni’yi ve sevgilisini öldürüp, cesetlerini sokaklarda gezdirdiler. Faşist Mussoloni’nin ölmesi, resmi anlamda Faşizm’in de sonu oldu. Fakat Nasyonal Sosyalizm gibi o da arkasından izler ve etkiler bıraktı. 20. yüzyıl ideolojiler dünyasına bugün dönülüp bakıldığında, insanlığın gündemine büyük ideallerle/ büyük amaçlarla ama bir o kadar da (kanla ve zulümlerle) gürültülü/ abartılı bir şekilde girdikleri, akıp giden zaman içinde ise, adeta birer serseri mayın gibi insanlığın elinde nasıl patladıkları görülmüştür. İnsanoğlu için, ağır ve acı dolu bir yüzyıl oldu geçen 20. yüzyıl. Belki bugün (bile) Hitler, Stalin, Mussoloni (ve Ortadoğu’daki türevleri olan şefler/ önderler) bazı marjinal kesimler için hala takip edilmesi gereken önderler veya rehberler olabilirler. Fakat bilinmelidir ki, bu kişiler yaptıklarıyla insanlığın evrensel vicdanında sadece birer suçludurlar. Bu şefler!!/ Bu önderler!! ideolojileriyle ve düzenleriyle tarihin derin mezarlığında karanlığa gömülürken arkalarında yıkımlar, acılar ve büyük fikri travmalar bıraktılar. Not: İnşallah gelecek “İslam Medeniyeti ve 21. Yüzyıl-III” yazımızda kaldığımız yerden devam edeceğiz. Kaynak: Mizgîn Dergisi, Sayı:15 Alıntı
Misafir şevval Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 ben duygusalım duygusal yorum yaptım senin yorumuna nedemeli ...... 80ihtilalini yapanlar ülkücüleri asmadımı lideri dahil tüm kadrolarını hapse atmadımı cuntayla hangi işbirliği demeyeceğim vereceğin isimler malum.... ülkücülük yaşam biçimi, doktirini olan memleket meselelerine vakıf hertürlü emperyalist düşünceye karşı kadroları olan hareketinadı.... bu manada irandan devşirilecek düşünceyede kapalı abd den alınacak emrede sende anlayamadığım ülkücü hareketi hangi tavrından dolayı abd yanlısı ilan ediyorsun ve vatan millet sakarya diyerek hamasetle itham ediyorsun humeyni takıntınıda anlamadım... ülkücüleri öğrendiğin kaynaklar nedir kime hizmet eden insanlardır doğrusu merak ediyorum. söylermisin 12 eylülün maduru ülkücüler deyilmidir içsavaşı ülkücülermi çıkardı devrim diye tutturan düşüncelerinin iktidarını kanla sağlayacağını düşünen insanların hedefi olmadılarmı hertürlü barış çabasına rağmen şehit edilmedilermi nereden çıkarıyorsun emperyalistlerin konturolünde birhareket olduğunu hanki ülkenin menfatlerine dönük hareket etmişler. dün kan ve göz yaşı sorumluları........ gerçekten çok duygusalmışsınız inanın gözlerim yaşarıyor sizi sizden dinlerken evet 80 ihtilalini yapanlar sizleride cezaevlerine yolladı çünkü sizin ırkçı politikalarınız artık öylesine teşhir olmuştu ki ve bu politikalar sonrası darlaşan tabanınız vede cuntanın birazda tarafsız görünme düşüncesi sonrasında sanırım geçici bi süre için de olsa ihtiyaçları olmadığını düşünmüş olsalar gerek ki sizin ne zaman emperyalizm gibi bir derdiniz oldu ki ve madem böyle bir derdiniz vardı emperyalizmin geliştirdiği bir doktrin nasıl oldu da felsefeniz oluverdi benim İslam devrimine takıntım falan yok ben bu örneği sadece bu sentez yaşama geçirilmeye çalışıldığında etrafında dönen gerçeklerden biri olduğundan sadece hatırlatma gereği duydum ve bence bu tamda sizin sorununuz ılımlı İslamcı olunmazsa ve sizde değiliz diyorsanız eğer gerçek İslamcılar o dönem iranda devrim gerçekleştirmişdi artık bundan ne sonuç çıkarırsınız hiç bilmem madem emperyalizme karşısınız anti_emperyalist olmanın koşulu bu güçlerin stratejilerine hizmet etmektenmi geçiyor kendinizi kandırmayın bu ülkede Türk_İslam sentezini savunan her anlayış emperyazlizme göbekten bağlıdır çünkü bu emperyalist güçlerin geliştirdiği bir düşüncedir ve sizler emperyalizmin kendi çıkarlarını korumak için bu topraklarda işlediği her suçtan sorumlusunuz kan ve gözyaşı sorumluları emperyalizme karşı olanlar değil emperyalizmin kendisi ve onun işbirlikçileridir Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 kan ve gözyaşı sorumluları emperyalizme karşı olanlar değil emperyalizmin kendisi ve onun işbirlikçileridir İster istemez bu cümleni alıntı yapmak zorundaydım ... O kadar ağır ve asılsız bir cümle olmuşki bu kayıtsız kalamadım.. Şimdi Emperyalizme karşı olan örgütlerinizin işledikleri cinayetleri bombalama eylemlerini ve daha nice suçlarını buraya sayfalar dolusu alıntılar yaparak cevap vermemi mi istersin yoksa hiç ciddiye bile almamalımıyım bu cümleni.. Aslında her iki tarafta çuvaldızı kendine batıracak olsa bir noktaya en azından virgüle varabilirdik heralde.. Bu ülkede en çok gözyaşını Şehit anaları dökmüştür.. Sakın bunu unutmayın. Alıntı
Φ seREnaDE Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 ewt bu tartışmanın bir virgüle bile varması mümkün değildir. çünkü sizin dışınızdaki bütün ideolojileri yok sayıyor ve olmadık ithamlarda bulunuyorsunuz...sizin gibi düşünmeyenler TERÖRİST size göre. türkiyede sol hareketler konusunda muhalif bir kaç slogan ötesinde ne biliyorsunuz.adını zikrettiğiniz örgütlerin temelleri,gelişimleri nedir.dayandıkları temel fikir nedir,hiç öğrenme gereği duydunuz mu? düşünmenin suç olduğu on yılların çocuklarıyız hepimiz. ve yazıkki bir çoğumuz bu düzene çoktan dahil olmuş,slogan atmayı hakkını vererek öğrenmiş... 12 Eylül 1980 darbesi, bunun en somut örneğidir. Yıllar boyu genç insanlar ve işçi sınıfı, tıpkı bir öcü masalında olduğu gibi, aynı hikayeyle korkutuldu ve sindirildi. 12 Eylül askeri darbesinin sebebi olarak daima, devrimciler, komünistler veya Marksistler gösterildi. Bu insanlar “anarşist, bölücü, şaki, terörist” diye nitelenerek, toplumun gözünde devrimcilerin ve Marksizmin itibarı düşürülmeye çalışıldı. Darbe sonrası estirilen faşizan baskı koşulları sayesinde, YÖK’ün ve eğitim sisteminin de derin katkılarıyla, genç kuşaklarla bu mücadelelere katılmış kuşaklar arasındaki bağlar kopartıldı ve tarihsel hafıza yok edildi. Toplum apolitize edildi, sindirildi ve aptallaştırıldı. Burjuvazinin ideolojik egemenliği had safhaya ulaştı ve toplumu adeta bir ceset haline getirerek çürümeye bıraktı. KAVRAMLARIMIZ ALLAK BULLAK OLMUŞ, NEYE DAYANDIRACAĞIMIZI BİLMEDİĞİMİZ GARİP FİKİRLER İÇİNDE BOĞULUYOR GENÇLİĞİMİZ... Alıntı
Φ alpozan Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Türkiye sol hareketinin genelini suçlamak gibi bir eğilimim hiç bir zaman olmadı.Ama aşırı sol hareketler Türkiyeye her zaman zarar vermiş ve dış güçler tarafından finanse edilmişlerdir.Atatürkün aşırı sol hareketlerle ilgili güzel sözleri mevcuttur. Sadece küçük bir örnek: 12 Eylül öncesi Pkk öncülü Kürt örgütlerinin korunup,üniversitede üstlenmelerine Türk solcuları yardım etmiştir.İnanmayan Kawayı,Alarizgariyi,Tekoşini,Ddkdi araştırabilir.Pkk kurluduğunda içinde olan sonra Kürdiler tarafından infaz edilen( Bu da bizim bazı humanistlikçilere iyi bir örnektir) Pkk militanı Türk komünistlerini araştırabilir. Kısacası 80 öncesi Mhp suçlıdur.Tamam haklısınız ama sizin hiç mi suçunuz yoktur. Devrimi yapsaydınız ülkenin sosyal durumu (belki diyorum)daha düzgün olacaktı.Ama acaba Latin alfabesiyle mi yazacaktık Kiril alfabesiyle mi?Rusya dağıldığında ne olacaktı?Dağılmasa bugun ben size bu satırları bilgisayardan yazabilecekmiydim?İnternet Çindeki gibi sansürlü mü olacaktı? Siz hapishanelerde öldünüz de diğerleri hiç mi ölmedi? Kısacası ülkeyi her açıdan bir bilinmeze sürüklemekteydiniz.Sizde ülkücülerin bir kısmı da(sentezci olanları buna dahil,Türkçü vatanseverleri eğer teröre bulaşmadılarsa masumdurlar,çünkü Kemalist devrimi savunmuşlardır) ordu en doğrusunu yapmıştur.Her ne kadar 80 darbesi sonrası yobazlar güç kazansa da bu darbe olmasaydı ülke düşük yoğunlukludan fiili iç savaş durumuna sürüklenecekti.Bundan ülkücüler kadar siz de sorumluydunuz. 80 yapılışı bakımından yerinde sonuçları bakımından zaralı bir darbe olmuştur.Ama bunu ayrı bir yerde tartışırız. Alıntı
Misafir şevval Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 kan ve gözyaşı sorumluları emperyalizme karşı olanlar değil emperyalizmin kendisi ve onun işbirlikçileridir İster istemez bu cümleni alıntı yapmak zorundaydım ... O kadar ağır ve asılsız bir cümle olmuşki bu kayıtsız kalamadım.. Şimdi Emperyalizme karşı olan örgütlerinizin işledikleri cinayetleri bombalama eylemlerini ve daha nice suçlarını buraya sayfalar dolusu alıntılar yaparak cevap vermemi mi istersin yoksa hiç ciddiye bile almamalımıyım bu cümleni.. . walla artık özelliklede bu başlıklarda ismini görünce yazdıklarına hiç şaşırmıyorum fikir üretemeyen bilincin bakıyorum gene iftira etme özelinde oldukça başarılı seni sıfırladım ben kafamda arman koskoca bir sıfır bu anlamıyla yazdıkların üzmüyor artık beni çünkü biliyorum ki sen fikirlerinle değil malesef senin tüm bilincini yöneten alt kültürünle kendini ifade edebiliyorsun ne yapalım artık buda senin sorunun olsun aldırmıyorum arman devam edebilirsin ... Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Ve klasik bir cevap daha gelmiş aldırmaz arkadaştan.. Psikoloji budur.. Cevap veremediğin zaman tartışmayı kişiselleştir ki dikkatler dağılsın.. Aldırmıyorum umursamıyorum tarzı cevaplar la egonu tatmin et ki ezikliğini kendince geçiştiresin.. Anlıyorum seni şevval.. Sende haklısın.. Gelelim senin gibi çok kültürlü! birinin vermekten hep kaçındığı ve sözümona lanetledim ben onları desende asla isimlerini bile telafuz etmediğin ( çünkü bu konuda hiç bir zaman samimi olmadın ) sol terör örgütlerinin neler yaptığına... Bir tarafı suçlarken şevval keni evinin önüne bakacaksın önce pislik varmıymış yokmuymuş diye.. Bakmazsan gösterirler.. Şimdi bak ( gerçi her bakan anlayabilseydi..) SOL TERÖR ÖRGÜTLERİ HAKKINDA BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? *Yaptıkları en ufak harcamalardan dahi militanlarından hesap soran örgütün üst düzey sorumlularının yurt dışında zevk-sefa içinde yaşadıklarını, *Örgütün üst düzey elemanları arasında her türlü ilişkinin serbest olmasına rağmen alt düzey elemanlar arasında duygusal ilişkilerin büyük cezalara sebep olduğunu, itiraz dahi edemediklerini, *Yaptıklarının boş olduğunu ve kendilerinin kullanıldığını anlayarak örgütten ayrılmaya karar veren örgüt mensuplarının işbirlikçi, hain ve ****** olarak suçlandığını, öldürülme korkusuyla bu zor şartlara katlandığını, *Gençleri sözde uyuşturucudan koruma propagandaları yapan DEV-SOL örgütünün, bizzat gelir temin etmek amacıyla 1980 yılı ilk baharında örgüt liderlerinden P. G., E. C. ve A. T. vasıtasıyla yurtdışına (4) kilo eroin sevkıyatı yaptığını, *DEV-SOL örgütü üst düzey yöneticilerinden P. G.'nin, örgüte maddi destek sağlamak için uyuşturucu madde ticaretinden elde edilen örgüte ait 400.000 Frank'ı çaldığı gerekçesiyle terör örgütü lideri tarafından 11.07.1991 tarihinde Paris'te öldürtüldüğünü, *DEV-SOL terör örgütü liderinin Fransa'daki cezaevinden tahliyesi sonrasında uyuşturucu trafiğinin hızlandığını, uyuşturucu trafiği ve mafya ilişkilerinin örgütün diğer kadrolarından gizlendiğini, *DEV-SOL örgütüne yönelik 27.07.1993 tarihinde yapılan operasyonda yakalanan S.Ö.'in ikametinde 2065 gr. esrarın yakalandığını, *DHKP/C'ye yönelik 12-25/10/1995 tarihlerinde İstanbul'da yapılan operasyonlarda yakalanan (6) şahısla birlikte 500 gr. esrarın ele geçirildiğini, *DHKP/C'ye yönelik 18.04.1995 tarihinde İstanbul'da yapılan operasyonda R. T.'nin (10) kg. eroin ile yakalandığını, R. T. ve C. T.'in terör örgütü liderinin talimatları doğrultusunda yurtdışına uyuşturucu madde götürdüklerini, elde edilen para ile örgüte silah alındığını, *DHKP/C terör örgütü içerisindeki faaliyetlerinden dolayı İstanbul Emniyet Müdürlüğünce 03.12.1997 tarihinde yakalanan S. Y.'nin ifadesine göre, örgütsel eyleme çıktıklarında ve örgüt adına para toplamaya giderken örgüt mensuplarının devamlı olarak uyuşturucu madde kullandıklarını, *İstanbul Sabancı Center'da 09.01.1996 tarihinde Özdemir Sabancı ve iki kişiyi öldüren DHKP/C örgüt mensuplarından İ. A.'nın (5) ay süreyle saklandığı evde, ev sahibinin baldızına tecavüz ettiğini, *28.05.1998 günü yakalanan DHKP/C örgüt mensubu Hilal (K) E. G.'in birlikte kaldığı hücre evinde içki alemi yapan örgüt mensuplarının kendisine tecavüz etmek istemeleri üzerine evden kaçtığını, *Tokat kırsal alanında faaliyet yürüten TKP/ML terör örgütü mensuplarından (15) yaşındaki kız örgüt mensubuna aynı örgüt içerisinde tecavüz edildiğini, *Sivas-Tokat kırsal alanında faaliyet gösteren DHKP/C terör örgütü mensubu S. G.'nin kırsal hayata dayanamayıp, şehre dönmek istemesi sonucu, örgüt tarafından öldürüldüğünü, örgüt yayını Kurtuluş gazetesinde "düşmanla çatışmanın şiddetli olduğu bir esnada, düşman saflarına geçmek istediği için öldürüldü" şeklinde yalan haber yazıldığını, *1996 yılı sonu ve 1997 yılı başlarında, Sivas-Tokat kırsalında faaliyet gösteren (31) DHKP/C terör örgütü mensubundan (9)'unun örgütten firar ettiğini, *Kışı Karadeniz kırsal alanında sığınakta geçiren örgüt mensuplarından Murat (K) M. Y.'nin ayaklarının donması üzerine sağ ayağının (4), sol ayağının ise (1) parmağının DHKP/C sözde grup komutanı Niyazi (K) S. Y. tarafından demir testeresi ile kesildiğini, *Tunceli kırsal alanında faaliyet yürüten DHKP/C örgüt mensuplarından S. B.'nin örgütten ayrılmak istemesi üzerine hainlikle suçlanarak cezalandırılmak amacıyla çizmelerinin içine kar doldurulduğunu, ayaklarının soğuk suda bekletilerek dondurulduğunu ve tuvalet ihtiyacını gidermeme cezası verildiğini; bunun üzerine soğuktan donan ayak parmaklarının dışkı içerisinde uzun süre kalmasından dolayı çürüdüğünü, çürüyen parmaklarının da makasla kesildiğini, *MLKP terör örgütü mensuplarının A. A. ve T. A. isimli örgüt mensubu arkadaşlarını, İstanbul yakınlarında ormanlık alanda iki gün süresince işkence ederek sorguladıklarını ve silahla öldürdüklerini, *Tunceli kırsal alanında faaliyet yürüten TKP/ML-TİKKO terör örgütü mensubu (10) örgüt mensubunun, örgüt mensubu arkadaşları tarafından işkence yapılarak sorgulandığını, bazılarının işkenceye dayanamayarak öldüğünü, bazılarının da işkence sonrası silahla öldürüldüğünü, *TPK/ML terör örgütü Merkez Komitesinin almış olduğu infaz kararı doğrultusunda, Tunceli ili Mazgirt ilçesi Aşağıoyumca Köyünde (8) yaşındaki S. K. isimli çocuğun örgüt mensupları tarafından öldürüldüğünü, *1999 yılında TKP/ML-TİKKO'ya katılan Savaş kod isimli örgüt mensubunun örgüt içinde huzursuzluk çıkardığı gerekçesiyle ajanlıkla suçlandığını, örgüt mensupları tarafından (2) gün sorgulandığını ve (3) örgüt mensubu tarafından öldürüldüğünü, biliyor muydunuz? ÜLKEMİZDE YIKICI SOL TERÖRÜN İŞLEYİŞİ Amaçları ve Stratejileri *Şehir ve kır gerillaları yetiştirmek *Çekirdek öncü örgütler kurmak *Psikolojik savaş (propaganda) başlatmak *Kitleleri politize etmek *Silahlı propaganda başlatmak (devrimci şiddet) *Öncü savaşı başlatmak *Çekirdek öncü örgütler aracılığıyla proterya partisi teşekkül ettirmek *Ekonomik, sosyal, siyasal buhran meydana getirmek *Çıkarılan buhranlar sonucu yılarak sinen, bıkan işçi ve köylülerden oluşan düzenli ordular kurmak *Bu ordu ile halk savaşı yapmak *Baskı ve şiddete dayanamayan halkı proleterya partisine çekmek *Proleterya partisi ile iktidarı ele geçirmek *Komünist rejim tesis etmektir. Eleman Temini Örgüte kazandırılmak istenen kişiler, önceleri dolaylı bir eğitim ve bilinçlendirme sürecinden geçirilmektedir. Bu eğitim; Marksist-Leninist yayınlar, örgütün dergi, broşür ve bildirileri okutulmak suretiyle, propaganda toplantılarına katılmak ve konulara kendi örgütsel yaklaşımlarıyla getirilen yorumların tartışılması şeklinde olmaktadır. Bu ilk tanıma aşamasından sonra, özgeçmişi ve fotoğrafı alınarak örgüte katılanlar deneme sürecine tabi tutulmakta ve zamanı gelince örgütsel statüsü belirlenmektedir. Legal Alanda; Genel olarak; *Kültür, dayanışma, öğrenci ve spor dernekleri, spor kulüpleri, sendikalar, kütüphaneler, seminer ortamları, folklor grupları, evden kaçanlarla kimsesiz, cahil, genç çalışanların barındığı yerler ve yasal parti üyeliklerine veya organlarına sızdırılan örgüt mensupların telkinleriyle; *Yüksek öğrenim öğrenci derneklerince düzenlenen vize ve harç karşıtı imza kampanyası; grev, direniş, işgal gibi toplumsal hareketlerde oluşan dayanışma ortamındaki samimiyet ile, *İdeoloji yanlısı ve yasal basın-yayın organları vasıtasıyla bilinçlendirerek, *Cezaevlerinde örgütsel ideoloji işleyerek, İllegal Alanda; *Herhangi bir şekilde suça karışmış kimseyi kendi ideolojisine alet ederek kendi örgütünün suçuna iştirak ettirerek, *İdeolojik yönde psikolojik propagandaya maruz bırakarak, *Legal alanda yapılan faaliyetleri illegal alana kaydırarak, *Kendi fikirlerine uygun kişileri örgüt içerisine çekerek, *Vaatlerle kandırarak, *Maddi yardımda bulunup, kendisine tabi olmaya mecbur bırakarak, *Bayan örgüt mensuplarını kullanarak, *Şiddet yolu ile eleman temin etmektedirler. Mali Kaynak Temini Yıkıcı sol terör örgütlerine; kamp çalışmaları, kitle örgütlerine yaptıkları yardımlar, cezaevi firarilerinin barındırılması ve hücre evlerinin giderleri, kırsal alandaki temel ihtiyaçlar ve mühimmat ihtiyaçları, basın-yayın faaliyetleri gibi konular büyük mali kaynak gerektirmektedir. Bu giderlerin karşılandığı kaynaklar şu şekildedir: *Örgüt mensupları ile sempatizanlardan toplanan aidatlar *Örgütsel yayınlarından elde edilen gelirler *Kamulaştırma dedikleri gasp, soygun ve hırsızlıklar *Yurtiçinde ve yurtdışında bağış adıyla toplanan paralar *Örgütsel yayınevleri ve işyerlerinden elde edilen gelirler *Örgütsel müzik gruplarının kaset satışları ile konser gelirleri *Kültür-Sanat merkezlerinin faaliyetlerinden elde edilen gelirler *Uyuşturucu madde kaçakçılığından elde edilen gelirler. Eylem Yapma Biçimleri Yıkıcı sol terör örgütleri ”devrimci şiddet” olarak tanımladıkları; *Bildiri dağıtma *Pankart asma *Korsan gösteri-miting yapma *Sabotaj-kundaklama-yangın çıkarma *Baskın *Pusu kurarak “cezalandırma” adı altında cinayet işleme *Basın-yayın yoluyla propaganda *Silahlı propaganda *Toplantı ve gösteri yürüyüşlerini provoke etme *Resmi otoları, karakolları, askeri birlikleri silahla tarama *Bağış toplama adıyla haraç alma *Kamulaştırma adıyla gasp-soygun yapma *1 Mayıs gibi özel günlerde toplumsal kargaşa çıkarma *İnsan Hakları'nı savunma bahanesiyle idare ve yargıyı medya yoluyla baskı altında tutma gibi eylemlerle devlet otoritesinde (yönetimde) zaafiyet ve böylece anarşi ortamı oluşturarak halk arasında panik, korku, sinme ve yılgınlık meydana getirmek istemektedirler. Eylem Türleri Sol terör örgütleri "devrimci şiddet" olarak tanımladıkları; · Bildiri dağıtma, · Pankart asma, · Korsan gösteri-miting yapma, · Sabotaj-kundaklama-yangın çıkarma, · Baskın, · Yol kesme, · Pusu kurarak "cezalandırma", · Basın-yayın yoluyla propaganda, · Silahlı propaganda, · Toplantı ve gösteri yürüyüşlerini provoke ederek polisle çatışma, · Ekip otolarını, karakolları silahla tarama, · Bağış toplama adıyla haraç alma, · Kamulaştırma adıyla gasp-soygun yapma, · İnsan Haklarını savunma bahanesiyle idare ve yargıyı medya yoluyla baskı altında tutma gibi eylemlerle devlet otoritesinde (yönetimde) zaafiyet ve böylece anarşik bir ortam oluşturarak, halk arasında panik, korku, sinme ve yılgınlık meydana getirmek istemektedirler. Örgütler Arasındaki İşbirliği Aynı amaçla kurulan ve faaliyet yürüten sol terör örgütleri her ne kadar fikir ayrılıkları, iç çekişmeler ve liderlik mücadeleleri ile ayrılık yaşasalar da bazı faaliyetlerde birlikte hareket etmekte ve bu doğrultuda ittifaklar kurabilmektedirler. Haziran 1982 tarihinde Almanya´da Türkiye Emekçi Partisi (TEP), DEV-YOL, DEVRİMCİ SAVAŞ, Türkiye Komünist Emek Partisi (TKEP), THKP/C-ACİLCİLER, Sosyalist Vatan Partisi (SVP) ve Türkiye Komünist Partisi/İşçinin Sesi (TKP/İS) adlı sol örgütlerce oluşturulan "Faşizme Karşı Birleşik Direniş Cephesi (FKBDC)", 1986 yılından sonra etkinliğini kaybetmiştir. 1984 yılında Sofya'da Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye İsçi Partisi (TİP), Türkiye Sosyalist İsçi Partisi (TSİP), Türkiye Komünist Emek Partisi (TKEP) gibi sol örgütlerle, Kürdistan Öncü İsçi Partisi (KÖİP) ve Türkiye Kürdistan Sosyalist Partisi (TKSP) gibi bölücü örgütler tarafından Türkiye ve Türkiye Kürdistanı Sol Birliği (Sol Birlik) adıyla kurulan ittifak, 1988 Aralık ayına kadar sürdürülmüştür. Lübnan-Bekaa'da PKK'nın DEV-SOL'a kamp tahsisi, son zamanlarda kırsal alanda birlikte hareket etmeleri, DEV-SOL (DHKP/C) ve PKK'nın karşılıklı lojistik ve ekonomik dayanışma içerisinde olduklarını göstermektedir. 1993 yılından itibaren PKK terör örgütünün çağrısı ile sol terör örgütleriyle protokol imzalanmasıyla TDP terör örgütü militan kadrosunun eğitimini ve eylemlerini PKK terör örgütü ile birlikte gerçekleştirmiştir. 6 Haziran 1993 tarihinde PKK'nın siyasi kanadı olan ERNK' nın Avrupa Temsilciliğinin çağrısı üzerine TDP örgütü PKK, TKP/ML-HAREKETİ, TKP/KIVILCIM, MLSPB, TKKKÖ, TKEP, EKİM örgütleri ve Devrim Dergisi temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan Devrimci Demokratik Güç Birliği (DDGB) içerisinde yer almasıyla daha önce eleştirdiği PKK terör örgütüyle işbirliği içerisine girerek ortak hareket etmeye başlamıştır. 1996'da PKK ve DHKP/C arasında her türlü alanda birbirini destekleme, birlikte eylem gerçekleştirme yönünde bir protokol imzalanmış, iki örgüt 1997 yılında Karadeniz kırsal alanında kış üslenmesini birlikte gerçekleştirmiş, ancak alt kadroların şikayetleri ve protokolü kabullenmemeleri üzerine gerçek manada bir birliktelik sağlanamamıştır. 1998 yılında da PKK ile DHKP/C'nin dışında kaldığı diğer sol terör örgütleri arasında Devrimci Birleşik Güçler adı altında eylem birliği çerçevesinde protokol imzalanmıştır. Haziran 1998 tarihinde PKK terör örgütü ile TDP, MLKP, DHP, TKP/ML-DABK ve KONFERANS, TKP/KIVILCIM, DEV-SOL örgütleri eylem birlikteliğinin yanında ileriye yönelik faaliyetlerde birlikte karar alma maksadıyla bir protokol imzalamışlardır. DHKP/C bu protokola DEV-SOL çağrıldığı için katılmamıştır. Alıntı
Φ seREnaDE Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 arman yazımı okumamış olduğunu düşündürdü bana bu yazdıkların...canın sağolsun... sana naçizane bir tavsiyem var...herhangi bir ima değil bu,samimiyim.. TANZER SÜLKER YILMAZ...TÜRKİYE'DE GENÇLİK HAREKETLERİ... çok rica edicem mohicanın önerdiği adresten önce bu kitabı bi karıştır...hani başlangıç olsun diye Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Sevgili Zeyno herkesin başlangıçları farklıdır ve ben başka bir başlangıç niyetinde değilim.. Çok şükür sağ zihniyete sahip olmaktan gayet memnunum. Kemal Sülkerin oğlu Tanzeri neden okumamı istedin bilmiyorum ama benim için bişi ifade etmiyorlar.. Sadece Kemal Sülkerin Türkiyede ilk sendikalaşma hareketlerini başlatan emekçi ve sol davasını yasal yollardan yürütmeye çalışmış değerli biri olduğunu biliyorum. Peki sen bir önceki iletimde yazdıklarımı okudun mu .. Orada terör örgütleriyle ilgili yazılanları okudun mu ? Bunlar hakkında birşeyler söylemiyecekmisin ? Alıntı
Φ seREnaDE Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 sevgili arman, bu saçmalıkları nerden buldunuz bilmiyorum,bırakın artık bunları başka yalanlar bulun...solu kendi içinde bir tartışmaya sürükleme gayretindesiniz... ama bilenler bunu yutmayacaktır. Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Senin gibi okumuş kültürlü bir arkadaşımızın yukarıda ki '' saçmalık '' kelimesini gece vakti uykusuzluğuna veriyorum. Bir önceki iletimde yaptığım alıntı TÜRKİYE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNÜN kendi yasal sitesinden alıntıdır. İstersen bi bak.. İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ TERÖRLE MÜCADELE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TARİHÇESİ Dünya da Polis Teşkilatlarının kuruluşları. Polisiye görevlerin veya bu görevleri ifa etmenin kökleri çok eskiye hatta tarih öncesi devirlere kadar dayanmaktadır. Hukukla birlikte Polise olan ihtiyaç ta ortaya çıkmıştır. Zira Polisin Hukukun icra organı olması nedeniyle hukukla birlikte polise olan ihtiyaçta ortaya çıkmış ve bu görev ilk zamanlarda başta asker olmak üzere çeşitli kurum ve şahıslarca yerine getirilmiştir. Ülkemizde Polis Teşkilatının kuruluşu ise İstanbul ilinde 10 Nisan 1845 tarihinde, görevleri "Polis Nizamnamesi" ile düzenlenen "POLİS" isimli zabıta teşkilatının kuruluşu ile başlamıştır. 1846-1879 yılları arasında "Zaptiye Müşirliği" olarak kurulmuş teşkilat 1879 yılında Zaptiye Nezaretine dönüştürülerek ülke genelinde teşkilatlandırılmıştır. 1881 yılına kadar İstanbul' da düzen ve güvenliği sağlayan Askeri Zaptiye Teşkilatı kaldırılarak Polis Teşkilatına dönüştürülür ve İstanbul Vilayeti; İstanbul, Üsküdar, Beyoğlu Polis Müdürlükleri ve Beşiktaş Polis Memurluğu olarak 4 daireye ayrılır. 1886 yılında İstanbul Polis Müdürlüğü dışındaki daireler Mutasarrıflık adını alır. 22 Temmuz 1909 tarihinde ise İstanbul Vilayeti Polis Müdüriyeti kuruur ve 1911 yılında da Dahiliye nezaretine bağlanarak İstanbul Polis Umum Müdürlüğü adını alarak hizmete devam eder. Daha sonra 24 Şubat 1923 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü olarak faaliyete geçen ve halen 52 Şube Müdürlüğü ve 32 İlçe ve Gar Emniyet Müdürlüğü olarak göreve devam eden Emniyet Müdürlüğünün kuruluşu ile birlikte görev bölümü de yapılmıştır. Buna göre Emniyet dairelerine gelen işler: . Devletin emniyetine taallûk ediyorsa; Siyasi, . İçtimaî ve umumi intizamı temine matuf ise; İdari, . Alelûmum adi suçların takibatına ait ise adli kısımlara tevdi ve bu Alıntı
Φ Othello_ Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 BİTANE ZATI MUHTEREM POLİS TEŞKİLATINDAN BAHSEDİYOR VE SOL TERÖRDEN DEM VURUYOR KENDİSİNE ŞU SORUM OLACAK 1979 YILINDA ADANA EMNİYET MÜDÜRÜNÜ KİMLER NEDEN ÖLDÜRDÜ???? ACABA ARAŞTIRDINMI BİRADER?=? SUAT PARLAR IN KONTGERİLLA KISKACINDA TÜRKİYE ADLI KİTABINI HERKES OKUMALI YERİ GELİNCE ALINTI YAPACAM, DELİLLERİYLE VE MHP TEŞKİLAT İÇ YAZIŞMLARI VE DAVA TUTNAKLARIDA VAR..SIRASI GELİNCE TABİ.. EVET SORUM AÇIK, ARMAN ZATLI ŞAHIS HADİ BAKALIM COPY PAST MATERYALLERİNİ KARIŞTIR.. Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Hımm.. bir maskeli süvari daha Cevat Yurdakulu öldüren şahıs olduğu öne sürülen kişiyi öldürdükleri idaa edilen Ülkücüleri savunmak benim işim değil.. Konu da bu değil zaten.. Çabanı anlıyorum maskeli süvari sıkıştığınız yerde minderi değiştirelim gayreti içerisindesiniz.. Gayretiniz ne olursa olsun verilmek istenilen mesaj çoktan verildi. Halk farkında ama bi siz fakedemediniz. Bir daha ki seçimlerde farkettirirler merak etmeyin. Buyur yaz ne yazacaksan konuyla alaksı olmadıktan sonra .. Alıntı
Φ Othello_ Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 18 Mart , 2006 hahaha ÇOK KOMİKSİN, İŞİNE GELDİMİ BÖYLE SANIRIM CİCİ ÇOCUK, COPY PAST MATERYALLARIN ERROR VERDİ SANIRIM, OLAYLARA TEK TARAFLI BAKIŞ AÇINLA BU KADAR DEĞİLMİ? SEN MİLLİYETÇİ-MUHAFAZAKAR DEĞİLMİSİN..NEDEN SAVUNMUYORSUN?? YADA NE ÜDÜĞÜ BELİRSİZ COPY PAST LARINLA KİMİ NEYLE SUÇLUYORSUN? BEN HİÇ BİR PARTİYE OY VERMEDİM, AKEPENİN ALDIĞI %33 LE %66 LIK YÖNETİM GÜCÜNDENMİ BAHSEDİYORSUN?? BİRAZ YAKIN TARİH OKU KARDEŞ, KİTLE KUYRUKÇULUĞU İYİ YOL DEĞİLDİR, COPY PAST IN NEYLE ALAKALI İDİ PEKİ-- SOL TERÖR DİYORSUN YA ALSANA POLİS KATİLİ ÜLKÜCÜ TERÖR DİYORUM...ANLAMADIĞIN YER VAR MI ??? Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 [b]Maskeli süvari... Anlama yetersizliği var sende sanırım. Hiç bir partiye oy vermedim gibi komik bir optimistlik maskesi takıpda burada saçmalamaktan vazgeç.. 12 Eylül öncesi Abdullah Kıpçak tarafından öldürüldüğü öne sürülen ancak sorgulanamadan faili meçhul bir cinayete kurban giden bir sanığın hemen ardından gerçekleştirilen 12 eylül darbesi ve bununla ilgili bağlantılardan bahsedeceksen buyur et..Beni alakadar etmiyor.. Ayrıca burdan nereye varmak istediğin de anlaşılmış değil. Neyi anlatmaya çalışıyorsun.. Ülkücülerde cinayetler işlediler onumu söylemek istiyorsun.. Derdin buysa yorulma çünkü bunu kendileride kabul ederler.. Sen bana şu sorumun cevabını ver .. Hangi Ülkücü masum insanları bombalama eylemlerine girişmiştir ? Bi de yazılarını küçük harfle yaz.. Uyarı alırsın sonra.[/b] Alıntı
Φ Othello_ Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 SENİN ŞİZOFREN OLDUĞUNA KANAAT GETİRDİM GETİRECEM YA NEYSE.. KARDEŞŞŞ....BİR FİKİR DÜNYASIYLA İSTER SOL İSTER SAĞ OLSUN KİŞİSEL HUSUMET TAŞIMAK HİÇTE İYİ BİR PSİKOLOJİK ALAMET DEĞİLDİR... BÜYÜK YAZIYORUMKİ AT GÖZLÜĞÜNDEN İÇERİ SÜZÜLSÜN YAZILAR.. YAKIN TARİHİ İNCELEMEDEN GİRİŞTİĞİN COPY-PAST SALVOSUNA KARŞI CEVAPÇIKTI BENİMKİSİ.. MASUM İNSANLARI BOMBALAMAKMI DEDİN??? 16 MART 1978 DE 7 ÖĞRENCİ BOMBAYLA ÖLDÜRÜLDÜ BUNU DUYMADIN VARSAYDIM.. 1978 DE BEŞİKTAŞTA BİR KAHVEHANE BOMBALANIYOR 6 KİŞİ ÖLÜYOR HEMDE PARÇALANRAK OLAYI T.Ü.Ş.K.O ÜSTLENİYOR (TÜRK-ÜLKÜCÜ ŞERİATÇI KOMANDO ORDUSU) BOMBALANAN KAHVEHANE HERKESİN GİTTİĞİ NORMAL BİR YER.. HA BUNLARI SORDUN DİYE YAZDIM... SANDIKTA GÜNÜNÜZÜ GÖRÜRSÜNÜZ GİBİ ABES BİR CÜMLE SARFETTİN SANIRIM AFAZİ SORUNUN VAR UNUTTUN HEMEN, BU YÜZDEN OY KULLANMADIM DEDİM.. NEYSE SENİ ŞİZOFRENİK DÜNYANLA BAŞBAŞA BIRAKIYORUM, BİRAZ B VİTAMİNİ ALIVER, BİRAZ DAHA FAZLA KİTAP OKU, KENDİNİ TATMİN EDECEK UĞRAŞLAR EDİN, HER TARFINDAN TATMİNSİZLİK FIŞKIRIYOR AGRESİFLİĞİNDEN BELLİ... ^^Anlama yetersizliği var sende sanırım. Hiç bir partiye oy vermedim gibi komik bir optimistlik maskesi takıpda burada saçmalamaktan vazgeç.. 12 Eylül öncesi Abdullah Kıpçak tarafından öldürüldüğü öne sürülen ancak sorgulanamadan faili meçhul bir cinayete kurban giden bir sanığın hemen ardından gerçekleştirilen 12 eylül darbesi ve bununla ilgili bağlantılardan bahsedeceksen buyur et^^ YA ANLAMA YETERSİZLİĞİ DEMİŞSİN DE KARDEŞİM BU NE TÜRKÇE BÖYLE YA, YANİ BEN ÇOK İYİ DEĞİLİM AMA SANIRIM ARAPÇA YAZSAN DAHA OPTİMUM TERCİH OLACAK, ŞU PARAGRAFA BAKI HELE..)) Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Hayırdır maskeli sorulara cevap vermeden gitmek varmı öyle ... Sende hakkaten anlam eksikliği var.. Bir daha yazayım bakalım anlayabilecekmisin ? Ülkücü değilim. Ülkücülerin eylemleriyle de ilgili değilim. Oy vermedim demenle komünist olduğunu mu gizliycen aklın sıra .. Hani bişilerden bahsediyorken devamını getirsen diyorum. Şu Abdullah kıpçak ve 12 eylül meselesi.. Anlatsana niye yarıda kestin.. Uzun cümleler kuramayıpta bunu başarabilenlere karşı olan ezikliğinide görmezden geliyor okudukça ve yazdıkça kendini geliştirisin diyor selam ediyorum.. ( bak bu da uzun bir cümle oldu ) Alıntı
Φ Othello_ Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 komünist olduğumu gizlemek gibi bir sorunum yok zaten bu yüzden oy kullanmıyorum, chp yemi vereyim,??? neyse senin kafan almaz bunları da asıl trajediye gelelim şimdi; ABDULLAH KIPÇAK??? acaba abdullah çatlı ile mi karıştıryorsun ???? kimmiş bu biraz anlat ayrıca yukarıdaki cümleni anlatım bozukluğuna aday soru olarak ösym ye yollayacam...Cümlenin Türkçe Mealini bi zahmet yazarmasın? Bir yere kaçtığım yok....burdayım.. gelelim copy-past larına, 1-komünistler Milliyetçiliğin Her Türlüsüne Karşıdır, Kürt-Türk farkettmez, 2-PKK, kürt milliyetçisi ABD-AVRUPA uydulu şaibeli bir örgüttür, 3-Copy pasttında belirttiğin örgüt veya siyasetle alakam yok hatta sevmem 4-solda, Şiddet karşıtı siyasetler şiddet yanlılarından daha fazladır, ama siz işinize geleni alırsınız 5-Şiddet sola özgü bi kavram değildir, Sol 12 eylül öncesinde kendisini savunmuştur, sana bir sürü örnek verebilriim, 6-sol, bir fikir dünyasıdır, beğenmezsin anlarımda bu kişselleşmiş husumetin ergenlik öncesi çağlarınamı uzanıyor??? 7-son olarak sorunu TÜRKÇE ve anlamlı bir şekilde tekrar yazarsan sevinirim Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Anlama özürlüsü maskeli bak heceleyerek yazıyorum ( tahmin ediyorum bu kez anlayacaksın yoksa sorumu sana yazdırması için down sendromlu birini bulmam gerekecek ) Ce vat Yur da ku lu öl dür dü ğü sa nı lan Ab dul lah Kıp ça kı kim le rin öl dür dü ğü is pat la na bil miş mi dir ? Bu ci na yet le ri 12 ey lül dar be si ne mi bağ lar sın ? Ayrıca hiç bir iletimde sol ile ilgili aleyhte yazılarım yoktur eğer birazcık dikkat edebilme yetisine sahip olabilseydin sol terör örgütleri ibaraesini kullandığımı ve solun bu terör örgütlerine destek veren kısmına işaret etiğimi görebilirdin .. ( tabii sazanlık da bir hünerdir aslında ) Yazdıklarımı anlayabildin mi yoksa bir daha yazayım mı ? Alıntı
Φ Othello_ Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 offff kardeş yaaa.....hep aynı çamuru kullanma artık, zaten rezalet bir türkçen var bende betersin yaa.. Cevat Yurdakulu 4 kişi öldürmüştür, tetiği çekenlerden Muhsin Kaya, Kayserideki Sorgusunda suçunu kabul etmiş ve olayı nasıl gerçekleştirdiklerini anlatmıştır, 12 eylüle giden yol sadece birkişinin ölümüyle açıklanamaz, maraş-çorum, ve diğer katliamlar bunda etkili olmuştur, Hiç kimse sağcı olsun solcu olsun Vatanıma İhanet edeyim diye yola çıkmaz, bu saçma sapan ortaçağ romantizmi iyi-kötü mücadelesi değildir, renkler gridir, sen copy past yaparsın, ben bir sürü örnek veririm olayları değerlendirmenin en iyi yolu bence yakın tarihi bilgi-belgeleriyle incelemektir ve önyargılardan kurtulmaktır...Bu konuda pek çok kitap okudum, sağ görüşlü kaynaklarıda inceledim, isteyen herkesle tartışabilirim... neyse birader, bu saattlik benden bu kadar, daha sonra devam ederim... Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Olaylara zaten kitaplardan ve tanımlardan bakarak yola çıksaydık kimse şu kötü bu kötü diyemezdi .. Çünkü zaten her fikir toplum yararına üretilmekteydi ta ki üretilenlerin lafta kalıpta bireylerin ideolojileri kendi amaçlarına yönelik kullanmalarına kadar... Komünistlerin bu açıdan önce terör örgütlerini durdurmaları şart. Yoksa halkın gözüne asla giremiyeceksiniz .. Bunuda ben söylemiyorum ha sakın yanlış anlama yine.. İstatistikler söylüyor.. Herkese iyi geceler... Alıntı
Φ ALP_EREN Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 19 Mart , 2006 komünist olduğumu gizlemek gibi bir sorunum yok zaten bu yüzden oy kullanmıyorum, chp yemi vereyim,??? neyse senin kafan almaz bunları da asıl trajediye gelelim şimdi; ABDULLAH KIPÇAK??? acaba abdullah çatlı ile mi karıştıryorsun ???? kimmiş bu biraz anlat ayrıca yukarıdaki cümleni anlatım bozukluğuna aday soru olarak ösym ye yollayacam...Cümlenin Türkçe Mealini bi zahmet yazarmasın? Bir yere kaçtığım yok....burdayım.. gelelim copy-past larına, 1-komünistler Milliyetçiliğin Her Türlüsüne Karşıdır, Kürt-Türk farkettmez, 2-PKK, kürt milliyetçisi ABD-AVRUPA uydulu şaibeli bir örgüttür, 3-Copy pasttında belirttiğin örgüt veya siyasetle alakam yok hatta sevmem 4-solda, Şiddet karşıtı siyasetler şiddet yanlılarından daha fazladır, ama siz işinize geleni alırsınız 5-Şiddet sola özgü bi kavram değildir, Sol 12 eylül öncesinde kendisini savunmuştur, sana bir sürü örnek verebilriim, 6-sol, bir fikir dünyasıdır, beğenmezsin anlarımda bu kişselleşmiş husumetin ergenlik öncesi çağlarınamı uzanıyor??? 7-son olarak sorunu TÜRKÇE ve anlamlı bir şekilde tekrar yazarsan sevinirim güzel kardeş;armanı olayı kişiselleştirmekle şuçlayıp ona şizofreni teshişi koyuyorsun,ama kendinde olayı kişiselleştiriyorsun.yani sende şizofrensin ozaman. şunuda bil;şizofreninin tanısı olayı kişiselleştirmek değildir.daha zekice yazabilirsin. 1)komünizm sadece milliyetçiliğe karşı değildir bunu yanında dini,manevi değerlere,insanların beşeri haklarına,aile kuruluşuna...bunların hepsine karşıdır.komünizmin mantığı yoktur yani. 2)komünizm siddetin kendisidir.insan kitlelerini sürü gibi idare etmek için milyonlarca kişi öldürülmüştür. rusya, komünizmi kendi istila emelleri için bir silah olarak kullanmış,bu silahla birçok zayıf milletleri egemenlikleri altına almış,bu arada ikinci dünya savaşı sonunda ele geçirdikleri ülkelerde zorla komünist hükümetleri iş başına getirmiştir.ve buralarda diktatörlük idaresi kurulmuştur. şimdi kardeş kim daha şiddet yanlısı siyaset izliyor sorarım sana??? 3)şiddetin sola özgü bir kavram olduğunu,yukarıda verdiğim bir kaç örnekle bile anlamak mümkün.ihtilal zamanındada bu ülkede rejimi değiştirmek isteyen sizlerdiniz bizde antikomünist olduğumuz için savunmamazı yaptık.zaten anti kelimesinden anlaşılacağı gibi biz etkiye tepki verdik.buda doğanın kuralı. 4)solun yine bir fikir dünyası olmadığının göstergesi 2. maddedir.yukarıda tekrar okursan anlayabilirsin.tatmin olmadıysan kısa bir örnek daha veriyim; Bilimsel düşünüşün en büyük özelliği her türlü tenkit ve eleştiriye açık olmasıdır.sosyalist ülkelerde ise;marxın,leninin,maonun fikir ve düşüncelerini tenkit etmek en büyük cürüm ve en büyük suç sayılırçok basit somut bir örnek verdim ve komünizmin ne mantıkla nede insanların hak ve hürriyetine nekadar ters düştüğü anlaşılmış olur. 5)kardeş iki örnekle bak senin komünizmin çöktü kül oldu.en kısa zamanda inşallah doğru yolu bulursunuz. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.