Φ mystic river^^ Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2006 Ben dün gittim filme ve baya da beğendim doğrusu..kostümlerve özellikle konuşulan dil nedeniyle gerçekten o zamanda hissediyorsunuz kendinizi.Oyuncular muhteşem..Haluk Bilginere zaten lafımız yok,Beyaz'ın da oyunculuğunu Nihavent Mucize'den beri çok beğenir bekler olmuştum,Beyazı da çok başarılı buldum..Ezel AKAY yine "kendine özgü" bir iş çıkarmış..Ben emek verenlere teşekkürlerimi sunuyorum.. mystic Alıntı
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 24 Şubat , 2006 Fragmanını ve vtrsini izledim merak ettiğim ve mutlaka izlemek istediğim filmlerden biri...Filmle ilgili düşüncelerini de yazdığın için teşekkürler izleyici yorumunu almak hoşuma gider her zaman inşallah en kısa zaman da giderim bu filme Alıntı
Φ Kuzey Gönderi tarihi: 9 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 9 Mart , 2006 Kostümler ve dekorlar iyi niyetli ve başarılı denilebilir. Orhan Gazi, Kadı Efendi ve kadın tiplemeleri ne dönemin gerçeğine ne de sinema diline uygundu. Müzik, 14 üncü Yüzyıl Bursasından çok Nevşehir, Yozgat, Sivas ve civarı atmosferine daha uygun. Bir de anlamakta güçlük çektiğim bir şey var. O da şu: Çoğu stand-up şovmenimizin de çok sık kullandığı argo ötesi kelimeler. Doğrusu, bana komik gelmiyor bunlar. Yine bu filmde de Karagöz'ün ağzından, merhumun hiç de kullanmadığına inandığım çok kötü ve komiklik barındırmayan sözler dökülüyordu. Güldürmek için bunlara gerek yok. Hikâye bir paragraflık kompoze şeklinde iyi düşünülmüş. Ama, her zaman olduğu gibi, yine orada kalmış. İkinci paragrafa geçememiş. Sinema abartısı toleransı, tarihin kendisini atomlarına ayıracak kadar yok etmeyi gerektirmez. Alıntı
Φ asterix Gönderi tarihi: 14 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 14 Mart , 2006 Şüphesiz Karagöz ve Hacivat denince geleneksel mizahın temsilcileri olarak izleyiciyi güldürmelerini beklemek en doğal hakkımız. Ancak bu filmde mizahın temel görevlerinden biri olan, halk adına yönetimi hicvetme sorumluluğu da iyi kurgulanmış. Ben özellikle Güven Kıraç'ı beğendim. İçinde Yunus Emre ilahilerinin de bulunduğu film müzikleri de oldukça hoştu. Bir de konuşma dili olarak Azeri Türkçesini andıran bir dilin kullanılması da filme ayrı bir hoşluk katmış. Orhan Gazi konusundaki çuvallamaya açıkçası ben de katılıyorum. Bu konuda daha özenli davranılabilirdi. Yine de içinde bizim kültürümüzün öğelerini barındıran güzel bir film olduğunu düşünüyorum. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2007 Gönderi tarihi: 2 Şubat , 2007 Bence çok başarılı ve herşeyiyle gözde bir film... Türklerin "Müslümanlaşma" sürecini çok güzel anlatmış... Karagöz'ün "Ben inanıram; tağa inanıram, taşa inanıram, ağaca inaıram, göğe inanıram" lafı hala kulaklarımdadır... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2007 Gönderi tarihi: 17 Haziran , 2007 Televizyonda izledim ilk olarak. Dünde arkadaşımın gönderdiği tam versiyonun izledim... Buram buram tasavvuf ve özgünlük yatıyor içersinde. Bence Türk Sineması'nın en güzel örneklerinden birisidir. Hele müzikleri... , film bittiğinde tam olarak çalıyor.Hele Yunus Emre'nin deyişleriyle bezenmesi zaten beni benden aldı... Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 "Karagöz İle Hacivat" Felsefesi... Bu dünyaya örnekdür...Bu ruhun ışığudur... Bu da ete kemiğe bürünmüşlüğün, Ademin vücudunun halüdür... Bu ruh ışığu ardlarından aydunlattukca, Cisimler ve vücutlar bu dünyada görünür olurlar... Işık sönünce vücut kaybolur gider, Geriye bomboş bir dünya kalur. Bence her şeyi çok güzel bir şekilde anlatıvermiş... Başka söze gerek yok aslında... Tüm "Gerçek" ortada... Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2007 Hem Osmanlının kuruluşunda yaşananları anlatması açısından, hem senaryonun kalitesi açısından bende çok beğendim son yılların en iyi Türk Filmlerinden biri kesinlikle... O tarihlerde kadının anadoludaki yeri benim için kayda değer bir anlatımdı... yani bacılar çok gerçekçiydi... Eğlendirici olduğu kadar düşündürücü bir filmdi... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2007 Mükemmel bir masal, herşeyden önce Ezop u yarattığı bursa şehrinden dolayı tebrik etmek lazım. Her ayrıntıyı düşünmüşler. Senaryo olarak Kemal Tahir'in Devlet Ana'sını referans alarak çekilmiş, Haluk Bilginer gerçek bir sinema dahisi olduğunu bir kere daha gösterdi bu filmde. Mesela, o "altun" adlı ineğinin başına oturmuş inlerken çıkardığı sesler aklıma geldikçe hala gülüyorum. Müzikler muhteşem, "yürürün, indik rum'da kışladık, kam ana, sen sana ne sanırsan." dördü mükemmeldi. Orhan Gazi konusuna gelince ben bir fiyasko göremedim. Bazı insanların kafasında Osmanlı padişahı diyince, Türk filmlerinde izledikleri karakterler gelirde. Film Osmanlı'nın kuruluşunu anlatıyor. Yani Orhan Gazi'nin henüz bir imparatorluğun padişahı değil. Diğer Türk beyliklerinin "çoban türkmenler" dediği, Ertuğruloğulları beyliğinin, meydanlarda cirit oyunlarına katılan, babasının haberi olmadan aracı gönderip rum tekfurundan kız isteden verilmeyince kaçırmaya kalkan, "bizim hisarımız kalemiz atımızın sırtıdır" diyen yani klasik bir "Türmen Delibaşı" olduğu günlerini anlatıyor. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.