Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Yani diyanet karar alırsa camilerden psivarları kaldırabilir diyorsun. Sen psivar dine aykırı değil diyorsun ama, diyelim din işleri yüksek kurulu toplandı, yargıyı bile yönlendiren hükümet buraya da ağırlık koydu, veya gerek yok, gerçekten de psivarı dine aykırı buldular, kaldıracaklar mı? Ben de diyorum ki, diyanet tasarrufa yetkili değildir, yetki veriliyorsa da bu yanlış bir uygulamadır. Diyanet topluma inanç, ibadet standardı biçemez. Bu konuda resmi, devlet organının kararı olarak ahkam kesemez. Sadece görüş bildirir. Aralarında toplanır, bir karar alabilirler. Bu karara uyulması hiç bir zaman zorunluluk olamaz. Aslında böyle bir karar da alamazlar. Diyanetin aşamalı olarak küçültülmesi ve sonuçta kaldırılması gerektiğine inanıyorum... demirefe, bir kere Diyanetin kaldırılması bu ülkeye büyük zarar verir. Her cemaatin kendi camisi ve kargaşayı düşünemiyor musun ? Diyanet, laikliğe aykırı bir kurum değilidr. Onun varlığının nedeni bu konuda hizmet taleb eden insanların olmasıdır. Bence, Diyaneti siyasi iktidarların güdümünden kurtaracak tarzda yeni kanun düzenlemeleri yapılması uygun olur aynen yargı gibi. Diyenetin tabii ki, camilerde dini açıdan tasarruf yetkisi olacaktır. Mesela, cami içinde mihrap nerede olacaktır, günde kaç vakit ezan okunacaktır, ezan hoparlörle mi çıplak sesle mi okunacaktır vs.vs. bunları belirleyecek birilerinin olması kadar doğal bir şey olamaz. Cami tuvaletleri de camiye ait olduğundan pisuvarlar hakkında da karar verebilir. Belki, ülkemizde her yerde ummumi tuvalet olmadığından burası muaf tutulabilir, bu da tartışılabilir yani. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Kaplan kardeş, valiyi savunma biçiminin son derece yersiz olduğunu eminim sen de görüyorsun ama bir şekilde savunmak zorunda hissediyorsun kendini. Bu iktidar döneminde sorumsuzluk bu boyutlara vardı işte. Bakın bu "dindarsa mutlaka savunmak ve arka çıkmak zorundayım" mantığı ile sizi öyle yanlış yerlere sürüklerler ki, bunun tarihte o kadar acı örnekleri görülmüştür ki, bu mantığı tez elden bırakınız... Söylediğinizle hiç bir alakası yok dostum. Çoğu iletilerimi kısa yazmak zorunda kalıyorum. çünkü çalışıyorum ve gerçekten çok yoğunum.O nedenle siz rahat olun ben neyin ne olduğunu ve kimin kime hizmet ettiğinide iyi biliyorum. Her fırsatta islamı kötülemek için açık arayan alkasız konuları'' bakın dindarlar böyle,islam böyle'' diye karalayıp gündem yapmaya çalışan zihniyetleride en azından her yerde olduğu gibi bu forumda'da yıllardır görüyoruz.. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Vali hacca gidemezmi demisiz? Bunu nereden cikartiyorsunuz? Anlamak istenildigi gibi okunursa böyle bir sonuc cikiyor malesef. Olay verilen yasagin neye baglandigina dikkat cekmek ve "laik devletin" laik bir valisinin dine bagli yasaklarini konusmak. Siz ne yazdığınızın farkında değilmisiniz ? Bakın başlığa ve yapıştırdığınız yazıyı okuyun . GEÇEN YIL HACCA GİTTİ Ordu Valisi Ali Kaban, geçen yıl Aralık ayında hacca gittiği için Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Ünye ve Fatsa İlçeleri’nde yapılan karşılama törenlerinde yer almamıştı. Vali yardımcılarını da karşılama töreninde göremeyen Bakan Günay, Ordu’daki karşılamada yer alan Vali Yardımcısı Turhan Çuhadar’a valinin nerede olduğunu sormuş, “Bilmiyorum” yanıtını almıştı. (dha)" Bu yazıyı siz copy paste yapmadınızmı?sonunu okumadınızmı? Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Cok celisiyorsunuz kendi yorumlarinizla sayin kaplan-20. Yahu Allah aşkına sevgili ''Dunyahepimizin'' kardeşim,ablam bu forumda 2-3 kişi haricinde kendi zihniyetinin dışında çelişki görmediğin biri varmı? Herkesin yazısında çeliki buluyorsun Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Diyanetin kaldırılması tabii ki tartışmalı bir konu. Bunun tezelden bugünden yarına olabileceğini zaten düşünmüyorum bile. O yüzden aşamalı bir kaldırmadan bahsettim. İlk elde bütçesinin kısıtlanması, kadrosunun azaltılması ve küçültülmesi gerekir diyorum. Tamamen kaldırıldığında bir sakınca olacağını sanmıyorum. Yine de bu, sonra düşünülecek bir konu. Şu an küçültme projesi bile kıyametler koparır, değil kaldırmak. O yüzden hayali projelerle uğraşmamayı yeğliyorum. Diyanete sıra gelmesine epeyce bir var. Bir hukuk, iki eğitim... Öncelikler bunlar bence. Üstelik ikisi de içler acısı... Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Diyanetin kaldırılması tabii ki tartışmalı bir konu. Bunun tezelden bugünden yarına olabileceğini zaten düşünmüyorum bile. O yüzden aşamalı bir kaldırmadan bahsettim. İlk elde bütçesinin kısıtlanması, kadrosunun azaltılması ve küçültülmesi gerekir diyorum. Tamamen kaldırıldığında bir sakınca olacağını sanmıyorum. Yine de bu, sonra düşünülecek bir konu. Şu an küçültme projesi bile kıyametler koparır, değil kaldırmak. O yüzden hayali projelerle uğraşmamayı yeğliyorum. Diyanete sıra gelmesine epeyce bir var. Ben kaldırılmaması için şunu söyledim : Diyanet, laikliğe aykırı bir kurum değilidr. Onun varlığının nedeni bu konuda hizmet taleb eden insanların olmasıdır. Sen kaldırılması için hangi gerekçeyi öne sürüyorsun ? Bu konuda hizmet taleb eden insanların sayısının giderek azalacağını mı ? Bir hukuk, iki eğitim... Öncelikler bunlar bence. Üstelik ikisi de içler acısı... Bu konuda haklısın. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 9 Ağustos , 2009 Sayın Kaplan, öncelikle size şunu sorayım; laikliğin gerekli bir şey olduğunu kabul ediyormusunuz ? Eğer, lakliği kabul ediyorsanız, dini hükümlerle devletin kanun ve kurallarının düzenlenemeyeceğini de kabul etmelisiniz. Eğer, bu yapılırsa, toplumda herhangi bir din adına baskı ile dini hükümlere zorla insanların zorla uydurulması söz konusu olur ki, bunu hangi dinden olursa olsun bir insan mensup olmadığı bir dinin de bu şekilde geçerli kılınmasını istememe hakkı vardır. Daha açık yazarsam, kendinizi bir Hristiyan, Yahudi ya da Ateist yerine koyup öyle düşünürseniz, devletin eliyle İslam dini kurallarına zorla uyulmasına karşı olmalarını anlayabilirsiniz. Aynı şey bir Hristiyan ülkedeki Müslüman azınlık için de geçerli...O Hristiyan ülkede de Hristiyanlığın hükümlerinin devlette geçerli kılınması suretiyle baskı altına alınmayı bir Müslüman istemez. Öte yandan, bana göre laiklik İslam'a da aykırı değildir. Bu ayrı bir tartışma konusu. Şimdi, şöyle söyleyelim; laik bir devlette bir başbakan kendisine idari olarak bağlı bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığının iç işlerine, camilerdeki düzenlemelerine, din hakkındaki içtihatlarına karışamaz. Karışırsa, her iktidarın o kurumu ve dini ibadethaneleri kendi görüşüne göre biçimlendirmesi söz konusu olur ki, bu sadece ayrılıklara, kargaşaya ve müslümanlar içerisindeki diğer görüşler üzerinde olabilecek baskıya hizmet eder. Bunun gibi, Başbakanın tayin ettiği bir Vali de, kendisine idari olarak bağlı Müftülüğe de camilerde kendi görüşüne göre bir düzenleme yapılması talimatını vermesi laikliğe aykırı bir durum olur. Bu durumlar iktidarların kendi siyasi görüşüne göre dini yönlendirmesi sonucunu doğurur. Laiklik hem dinin devlete müdahalesinin olmadığı hem de devletin dine müdahalesinin olmadığı bir sistem olduğuna göre bu olay laikliğe aykırıdır. Bu tür kararları Diyanet işleri almalıdır. Ama iktidarın siyasi yönlendirmeleri ile değil, kurumun kendi bünyesinde bulunan İlahiyatçıların görüşü ile. Hac meselesine gelince, o haberde izahat yok ama biz bu olayı daha önce TV'de çok açık görmüştük. Ertuğrul Günay Vali yardımcısına Vali'yi sorduğunda onun yurt dışında ama nerede olduğunu bilmiyorum demesi Ertuğrul Günay'ı sinirlendirmişti ve yazılı açıklama istemişti hatırlarsanız. Buradaki sıkıntı, Valiliğin konağına ''Hacca gittim gelicem '' diye tabela asmamış olması değildir. Eğer, izinli ise hacca da gidebilir istediği yere gidebilir burada sorun yok. Ama izinli olmadığı bariz görülüyor. Kendi yardımcısının bile haberi yok nerede olduğundan. Böyle bir lakaytlık olabilir mi ? Vali'nin hangi üstü acaba buna göz yummuştur ? Herhangi bir memur amirlerinden izin almadan uzun süreli olarak görevi dışındaki bir yere gidebilir mi ? Bu Vali'ye göz yumulmasının sebebi acaba Hacca gitmesi olmasın ? Bunu doğru buluyorsanız, yarın bir gün Vali'nin teki ben '' Budistim Tibet'e gidicem '' diye izin almadan görevini bırakıp günlerce ortadan yok olsa bunu da normal görmelisiniz. Bunlar devlette çifte standartlı yaklaşımlardır. Müslüman ise izinsiz olarak Mekke'ye Hacı olmaya gidebilir ama Hristiyan ise izinsiz Efes'e Hacı olmaya gidemez diyebilir miyiz ? Kuralların uygulanması memurların kişisel tercihlerine göre değişmez. Sevgili Doğrucudavut elbette Laikliğin gerkliliğini kabul ediyorum.Benim bakış açımda her hangi bir kör ideoloji yoktur. Doğru bildiğim birşeyin birgün yanlış olduğuna inanırsam bunu açık yüreklilikle söylerim... Bana ve çevreme yanlış gözüksede ben onun doğruluğuna inanıyorsam kendimi kandırmam. Başkalarına hoş gözükmek için kendimi kandıracak kadarda küçülmem. Sizde çok zamandır bu forumdasınız, az çok düşüncelerimi bilirsiniz .Laiklik ve Din konusunda.. Dinin asıl görevi, insanların kişiler olarak ulu bir varlık olan Allah'a bağlanmalarını sağlamaktır. Din'in bu görevini yaparken en büyük yardımıda laiklikten alır. Çünkü Atatürk ilkelerinden Lâiklik, dini ve dinî duyguları, din adına gerçekleştirilen sömürüden, kişisel çıkar için alet olmaktan kurtarır ve en temiz haliyle onu korur. Bu ilkenin uygulanması ile halkımız hurafelerden ve din adına gerçekleştirilen sömürüden kurtulduğu inancındayım. Daha önceki iletilerimizde'de Atatürk ve Din üzerine çok tartıştık. O kadar arkadaşımız Atatürkçüyüm dediki birileri ateist yaptı birileri kominist birileride kürt düşmanı faşist .Fakat bunların hiç biri benim doğru bildiğim Atatürkçülülüğümden öteye gitmedi. Sevgili Doğrucudavut Laiklik ,Din ile devlet işlerinin ayrılmasıdır ,elbetteki Dini hükümlerle devletin kanun ve kuralları düzenlenemeyecektir,Laiklikte bu durumda devreye giriyor zaten. Haber tamamen art niyetle yazılmıştır ve ön yargıyla okunursa elbete bu türde anlaşılacaktır, bakınız haberde vali arkadaşlarımız dediler ki, ayakta bevletmek, bizim itikatımızca doğru değildir denilerek kendisine pisavurların kaldırılmasıyla ilgili teklif edildiğini ,valide istiyorsanız kaldırın dediğini söylüyor...burada öküz altında buzağı aramanın bence bir mantığıda yok. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 O kadar arkadaşımız Atatürkçüyüm dediki birileri ateist yaptı birileri kominist birileride kürt düşmanı faşist .Fakat bunların hiç biri benim doğru bildiğim Atatürkçülülüğümden öteye gitmedi. O arkadaşlar, çok yanlış düşünüyorlar çünkü. Atatürk'ün kişiliği üzerinden ideolojisini, memleket için yaptıklarını, ilke ve inkılablarını, düşüncelerini değerlendirmek tamamen ilkel ve çocukça bir düşüncedir. Önemli olan onun getirdiği sistemin, yaptıklarının memleket için bizce doğru olup olmamasıdır. Atatürk'ün kişisel tercihleri yada dini tercihleri onun düşüncelerini yargılamak için bir ölçüt olamaz. Biz onun devlet için, millet için fikirlerini kabul ediyor muyuz etmiyor muyuz önemli olan budur. Dini tercihi Allah ile kendisi arasındadır . Buna biz karar veremeyiz. Haber tamamen art niyetle yazılmıştır ve ön yargıyla okunursa elbete bu türde anlaşılacaktır, bakınız haberde vali arkadaşlarımız dediler ki, ayakta bevletmek, bizim itikatımızca doğru değildir denilerek kendisine pisavurların kaldırılmasıyla ilgili teklif edildiğini ,valide istiyorsanız kaldırın dediğini söylüyor...burada öküz altında buzağı aramanın bence bir mantığıda yok. Öküz altında aranan bir buzağı yok kardeşim, bakın, haberde ne diyor : Ordu İl Müftüvekili Veysel Çakı, uygulamanın Ordu Valisi Ali Kaban'ın talimatıyla yapıldığını söyledi. Çakı şöyle konuştu: “Sayın Valimizin böyle bir talebi oldu, biz de uygun bulduk. Yani sağlık açısından, hijyen açısından ayakta su dökmek, prostat kanseri gibi hastalıklara yol açıyor. Din açısından da mekruh sayılıyor. Vali Bey’in de bir talimatı oldu. Biz de değerlendirdik. Toplantıda görüştük ve bize ait, bizim denetimimizde olan camilerdeki pisuvarların kaldırılmasını talep ettik. Belediyeye ait, umuma ait tuvaletlere biz karışmıyoruz” diye konuştu. Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Diyanetin kaldırılması tabii ki tartışmalı bir konu. Bunun tezelden bugünden yarına olabileceğini zaten düşünmüyorum bile. O yüzden aşamalı bir kaldırmadan bahsettim. İlk elde bütçesinin kısıtlanması, kadrosunun azaltılması ve küçültülmesi gerekir diyorum. Tamamen kaldırıldığında bir sakınca olacağını sanmıyorum. Yine de bu, sonra düşünülecek bir konu. Şu an küçültme projesi bile kıyametler koparır, değil kaldırmak. O yüzden hayali projelerle uğraşmamayı yeğliyorum. Diyanete sıra gelmesine epeyce bir var. Bir hukuk, iki eğitim... Öncelikler bunlar bence. Üstelik ikisi de içler acısı... Demirefe, açıkcası dediğin gibi bırak kaldırılmasını küçültmeler bile büyük tepkiler doğuracaktır.Ama diyanet işlerine büyük bütçeler ayrılmasına ciddi anlamda kızıyorum. Bu kadar harcamanın gereksiz olduğu konusundayım. Bu harcamaların eğitim,sağlık hizmetleri için harcanmasının daha doğru olacağını düşünüyorum. 1 Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Yahu Allah aşkına sevgili ''Dunyahepimizin'' kardeşim,ablam bu forumda 2-3 kişi haricinde kendi zihniyetinin dışında çelişki görmediğin biri varmı? Herkesin yazısında çeliki buluyorsun Baz aldiginiz nokta bumu? Cok ilginc bir tesbit dogrusu. Keske sorsaydiniz benim sizi hangi yorumunuza veya görüsünüze dayanarak celisiyorsunuz dememi. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Demirefe, açıkcası dediğin gibi bırak kaldırılmasını küçültmeler bile büyük tepkiler doğuracaktır..... Evet, ben de o yüzden şu an kaldırılma talebini gerçekçi bulmuyor ve öncelikle küçültmeye gidilmesi talebimi öne çıkarıyorum. Alıntı
Φ deniz_kizi Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Gönderi tarihi: 10 Ağustos , 2009 Laik bir ülkede, toplumsal yaşam dinin gerekliliklerine göre düzenlenmez. Devlet, böyle bir düzenlemenin içinde olmaz, olmamalıdır. Sıradaki yasakları bir tahmin edelim,İçki içmekten tutun da, misvak yerine diş macunu kullanmaya, kadınların erkekler ile bir arada çalışmalarına kadar upuzun bir liste yapabiliriz. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2009 Pisuvarci Vali merkeze alindi. Cami tuvaletlerinde ki pisuvarlari dine uygun degil diye kaldirtan ve cagdasligi uygarligi "ANLAMSIZ KAVRAMLAR"diye niteleyen sözümona Ordu'da valilik yapan Ali Kaban merkeze alindi.Eger merkezde ki camilerin tuvaletlerideki pisuvarlarida söktürmeye kalkmazsa gercekten üzülürüm. saygilarla Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2009 Ordu ilimiz herhalde en sorunsuz ilimiz. Sorunsuzluktan milletin nasıl bevledeceği düşünülüyor. Allah akıl fikir versin ne diyelim artık. 1 Alıntı
Φ birkumtanesi Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2009 Gönderi tarihi: 5 Eylül , 2009 Bir süre geçsin bakalım, sonra terfi alır Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.