Ay'a ayak basıldığı yalan mı ?

[Misafir birce]

40 yıl önce başlayan Ay seferinin aldatmaca olduğuna inanan komplo teorisyenlerinin öne sürdüğü en yaygın 10 neden...

 

 

 

Astronotlar Amerikan bayrağını diktiklerinde bayrak dalgalanıyor. Ay’da rüzgar yok.

 

 

 

 

Apollo astronotları tarafından Ay’ın yüzeyinden çekilen fotoğraflarda yıldızlar görünmüyor.

 

 

 

 

Fotoğraflarda Ay’a inen modülün yaratması gereken krater görünmüyor.

 

 

 

İniş modülünün ağılrığı 17 tondu ve kum üzerinde hiçbir iz bırakmadan duruyordu.

 

Halbuki hemen yanıbaşında astronotların kumdaki ayak izlerini görmek mümkündü.

 

 

Nem ve güçlü yer çekiminin bulunmadığı Ay’ın yüzeyindeki ince kumdaki ayak izleri beklenmedik bir şekilde iyi çıkmış.

 

Adeta ıslak kumda yapılmış gibi duruyor.

 

İniş modülü Ay’ın yüzeyinden ayrıldıktan sonra roketten çıkması gereken alev görünmüyor.

[Misafir birce]

 

 

 

Filmi hızlı oynattığınızda Ay’ın yüzeyinde yürüyen astronotların aslında yeryüzünde yürüdüklerini

 

ve filmin daha sonrra yavaşlatılmış gibi olduğu görülüyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Van Allen radyasyon kuşağından çıkan radyasyona maruz kalan astronotların ölmüş olması gerekirdi.

 

 

Ay’dan getirilen kaya parçaları Antarktika’ya yapılan bilimsel keşif gezilerinden toplanan kaya parçaları ile aynı.

 

 

Ay’a yapılan altı iniş de Nixon yönetimi sırasında oldu.

 

Aradan geçen 40 yıl içersinde kaydedilen hızlı teknolojik gelişmelere karşın başka hiçbir ulusal lider

 

Ay’a astronot indirdiğini iddia etmedi.

[Misafir demirefe]

Komplo teorileri çok yanlış. Bayrak dikilirken oluşan titreşimler havanın frenleyici etkisi olmadığı için sönümlenmediğinden dalgalanıyor. Ay'da hava olmadığından, bayrağın görülebilmesi için içinde çelik teller var.

 

Yıldızların görülemeyişi, pozlandırma süresinin kısalığından.

 

Ayak izinin belirginliği, giysilerin çok ağır oluşundan. Ay'da bile bu ağırlık hatırı sayılır düzeyde oluyor.

 

Van Allen kuşağından çıkmanın öldürücü olduğu tam bir safsata. Böyle bir şey söz konusu bile edilemez.

 

Dünya ile Ay'ın kayasal yapısı aynıdır.

 

İnsanın Ay'a ayak bastığı kesin bir bilgidir.

[Misafir birce]

Van Allen radyasyon kuşağından çıkan radyasyona maruz kalan astronotların ölmüş olması gerekirdi.

 

Peki burasına ne demeli..

 

Bir yerde, ya önce ki haberler de, yada şimdi ki haberler de, bir oyun var sanki..yada oyalandırılıyoruz mu desem..

 

yoksa uyutulmayamı calıştırılıyoruz desem.. bilemiyorum. Hemen hemen hergün degisen haberler den sonra, bu gibi

 

haberlere bakış acım benim oldukca daralıyor sayın demirefe. Dilerim ki sizin kesin dediginiz bari bir gercektir.

 

 

 

Saygılar

[Φ Odris]

bu da mı yalanmış

 

Yalan dünya

herşey yalan

[Φ jeune]

kuresel ısınma dıye de bı sey yokkı oda yalan

sımdı buzulllar erıyınce dunya sular altında mı kalacak allasen

sımdı bır badak suyun yuzeyınde 2 cm dondurduugmuz zaman hacım artacak demı

sonra erıdıgı zaman hacımde bı degısme olacak mı, hayır

 

ayrıca dunyamız mılyonlarca yıl oncesınden gunesten kopmus ve belırlı bır soguma donemınden sonra canlılar meydana gelmıs

bu soguma halen evam etmekte

kuresel ısınma yok kuresel soguma var

bılımsel olarak yaklastıgımızda bu sonucu elde edıyorum ben

bunların allah bır dedıgıne ınanmıcan

ayrıca ben konuya nıye atladım onuda bılmıyorum

[Φ Ufuk_efe]

Komplo teorileri çok yanlış.

.

.

.

 

 

PEKİ NEDEN KANDIRILDIK?

 

Çünki: ABD yönetimi, uzay çalısmaları için 30 milyar dolara yakın para harcadı.

Başarısız olunsaydı halk vergilerinin hesabını soracaktı.

Oysa Ay'a ayak basılınca bütce onlarca katlandı.

 

Çünki: O günlerde ABD hükümetinin üzerine Vietnam savaşının kara bulutları çökmüstü.

Gündemin degişmesi gerekiyordu. Astronotlar Ay'a gidince akıllar da Ay'a gitti. Ve savaş unutuldu.

Inanmayanlar tarih kitaplarına baksın. Ve iki olayın ne kadar eşzamanlı olduğunu görsünler.

 

Çünki: Rusya uzay yarısında önde gidiyordu. Öne geçmek için tek yol Ay'a ayak basmaktı.

 

Saygılar

[Misafir birce]

Dediğiniz doğru sayın ufuk efe eşzaman da, hatta savaşın ortaların da..fakat beni düşündüren,

 

Bunca zaman içersin de hiç mi araştırılmadı bu konunun doğruluğu yada yanlışlığı..

 

Onca resimler çekilmiş, ayda olanlardan hariç…

 

 

Diğelim ki bu resimler de sahte...

 

 

 

Peki resimlerde görünen şahız lar …gerçekten de var olan şahızlarmıdır, yoksa burada ki görüntüler de mi sahte..

 

 

Sahte ise.. bunu inceleyecek birileri yokmu dur

 

Saygılar

 

 

 

 

 

 

Astronotlardan ABD'ye 'Aya dön' çağrısı

Apollo 11'in astronotları, ABD'ye Mars gezegenine yönelmesi çağrısında bulundu.

 

 

1972'de uyduda yürüyen son astronot olan Eugene Cernan, kutlamalar sırasında,Amerikalılara Apollo

 

Programı'nın ruhunu yeniden yakalamaları çağrısında bulundu.

Eugene Cernan, Amerika Birleşik Devletleri'nin Ay'a dönmesi gerektiğini söyledi.

 

Cernan ayrıca, Mars'a yapılacak yolculuklara hazırlık için Ay'da kalıcı üsler oluşturulması gerektiğini belirtti.

 

Amerikalı astronot, 14 Aralık 1972'de Ay'a yapılan insanlı son seferi, "Geri döneceğiz" diyerek noktalamıştı.

 

İnsanoğlu Ay'a ayak bastığı tarih ise 20 Temmuz 1969'du.

 

Florida'daki Kennedy Uzay Üssü'nden 16 Temmuz 1969'da Saturn 5 roketiyle yola çıkan uzay aracı Apollo 11, dört gün sonra Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins'i dünyadan 384 bin kilometre uzaklıktaki Ay'a ulaştırmıştı.

 

 

Neil Armstrong, Ay'a ilk ayak basan insan olarak, o unutulmaz sözleri söylemiş; "Bir insan için küçük, insanlık için dev bir adım" demişti.

Armstrong ve Aldrin, yaklaşık 2.5 saat ayın yüzeyinde kaldıktan sonra kendilerini yörüngede komuta modülünde bekleyen

 

Collins'le birlikte 24 Temmuz'da dünyaya dönmüştü.

Buzz Aldrin de tarihi uzay yolculuğunun 40. yıl dönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, Ay'a ayak basmalarının daha sonra

yapılan uzay yolculuklarının da kapısını açtığını söyledi.

 

Neil Armstrong, Michael Collins ve Buzz Aldrin kısa bir süre sonra Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama tarafından kabul edilecek.

Uzay merakı bitmeyen insanoğlu, güneş sistemindeki gezegenleri insansız uzay araçlarıyla incelemeyi sürdürüyor

 

ve gelecekte Mars'a insanlı uçuşu hedefliyor.

 

40 yıl önce insanı Ay'a ayak bastıran yolculuk, aslında bilimsel meraktan ziyade Soğuk Savaş'taki askeri rekabetin bir ürünüydü.

Apollo 11'in yola fırlatılışından üç gün önce Sovyetler Birliği Ay'a Luna 15 adlı bir insansız araç göndermişti.

 

Soğuk Savaş ortamında Sovyetlerin hedefi Luna 15'in, Ay'dan kaya örnekleri toplayıp dünyaya getirmesi

 

ve dikkatleri Amerika'nın birkaç gün sonraki muhtemel zaferinden biraz olsun uzaklaştırmasıydı.

Ancak Luna 15 Ay'ın yüzeyine çakılmış ve geri dönememişti.

[Misafir birce]

Şimdi aklıma geldi.. bir film koyuyorlar, önceden hazirlanmis " en arka plan' a" ve izletiyor' lar... onca izleyen de bunları gercek sanıyor.. o da mümkün

[Misafir birce]

 

 

 

Ayda suyu bulan Hindistan gururlu

 

 

 

Ay'da suyun keşfini erken sona eren kendi ay programı için büyük bir başarı olarak gören Hindistan, bilim dünyasında yankı yaratan keşfi sevinçle karşıladı.

 

 

 

Hindistan Uzay Araştırma Kuruluşu (ISRO) Başkanı G. Madhavan Nair, basın toplantısında, ülkesinin ayda suyu bulan Chandrayaan dolayısıyla gurur duyması gerektiğini belirterek, "Bu harika bir programdı, başarısız olmadı, yüzde 110 başarılı oldu" diye konuştu.

 

 

 

Kontrolü geçen ay kaybedildiği açıklanan Chandrayaan-1 uzay aracının gönderdiği önemli miktardaki verinin Bangalore'deki uzay merkezinde analiz edilmesinin ardından Hint uzay ajansının çok daha fazla bilgi sağlayabileceğini belirten Nair, "Bu programda aracın fırlatılmasından itibaren çok dramatik anlar yaşadık, ama toplanan verinin miktarı konusunda mutluluk duyuyorum. ISRO'nun bilgisayarları da NASA'nınki gibi veri dolu" dedi.

 

 

 

Chandrayaan-1 uzay aracının geçen ay kaybedilmesiyle büyük bir hayal kırıklığı yaşayan, ancak Hint uzay aracının jübilesini önemli bir keşifle yaptığının açıklanması haberi üzerine sevinen Hindistan medyası da keşfi büyük başlıklar atarak kutladı.

 

 

 

The Times of India gazetesi, "Hindistan için büyük bir adım, İnsanlık için dev bir adım" ve Hindustan Times gazetesi, "Ay'da su: Chandrayaan'ın şaşırtan buluşu" manşetlerini kullandı.

 

 

 

-BİLİM DÜNYASINI ŞAŞIRTAN KEŞİF-

 

 

 

Amerikan uzay kurumu NASA'nın 2008'de Ay'ın yörüngesine oturtulan ilk uydusu Chandrayyan-1'in taşıdığı "Moon Mineralogy Mapper-M3" adlı cihazının yanı sıra Cassini ve Deep Impact uzay araçlarının sağladığı veriler ışığında yapılan araştırmaya göre, Ay yüzeyindeki toprakta, en azından birçok bölgesinde ince bir film tabakası halinde su bulunduğu açıklanmıştı.

 

 

 

Science dergisinde yayınlanan makalede, Ay'ın mineral haritasını çıkarmaya yarayan M3 cihazının, yüzeyden yansıyan ışığı analizi sırasında hidrojen ve oksijene bağlı bir kimyasal elementi belirten uzun dalgalı ışınım tespit ettiği belirtilmişti.

 

 

 

Bunun iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluşan suyun varlığını işaret ettiğini kaydeden Amerikalı bilim adamları, şimdiye kadar ileri sürülen ve Ay'da suyun sadece kutup bölgelerindeki kraterlerin dibinde sürekli karanlık kısımlarda bulunduğuna dair teoriyi ortadan kaldırdığının altını çizmişlerdi.

 

 

 

Keşfi yapan araştırmacılar, Dünya'nın tek uydusu Ay'da iki ayrı türden su bulunduğunu belirterek, bunlardan birinin Ay yüzeyine çarpan buzdan meydana gelmiş göktaşları gibi bir dış kaynaktan geldiğini, diğerinin de tamamen Ay kaynaklı olduğunu düşünüyor.

 

 

 

Ay toprağı ve kayalarının yüzde 45 civarında oksijen içerdiğini, M3 tarafından gözlemlenen hidrojenin ise Güneş rüzgarlarıyla gelmiş olabileceğini tahmin eden bilim adamları, Güneş'in nükleer füzyon sürecinde Ay yüzeyini ışık hızının üçte biri hızla bombardıman eden hidrojen atomu yüklü protonlar yaydığını belirtiyor.

 

 

 

Bilim adamlarının tahminine göre, Ay toprağının bir tonunun yaklaşık yüzde 25'inde su bulunuyor.

 

 

 

40 yıl önceki Apollo seyahatleri sırasında Ay'dan getirilen toprak ve taş numunelerinde de su izine rastlanmış, ancak bunların taşındığı kapların hermetik (sıkı kapalı) olmamasından, bilim adamları bu su parçacıklarının havadan geldiğini, Ay kaynaklı olmadığını düşünmüşlerdi.

 

 

 

Keşfin, bilim dünyasının Ay'a bakışını kökten değiştireceğini belirten bilim adamları, böylelikle Dünya'daki biyolojik yaşamın kaynağı suyun her yerde ortaya çıkabileceği daha dostane bir güneş sistemi görüşünün değer kazanacağına işaret ediyor.