Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

TÜRK KÜRT DESTANI


Ahmet AY

Önerilen İletiler

TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİ SINAVI

 

(MALAZGİRT-ÇANAKKALE-DİYARBAKIR HATTI'NDAKİ

 

KARDEŞLİK DESTAN)

 

Ey kardeşlerim!

 

Bu Ağrı Dağı İhtişamının Çanakkale Geçilmez'ine selamıdır. Hasankeyf'in Kapadokya'ya hasreti, Doğubeyazıt'ın Kapıkule'ye sevdasıdır bu. Bu Şerefeddin Dağları'nın Boğaziçi'ne aşkı, Diyarbekir Surları'nın Rumelihisarı'na tutukusudur. Bu Ahmed-é Xané'den Eyup Sultan'a uzanan maneviyatın bir nefesidir. Mem-u Zin'in Aslı ile Kerem'ine ağlayışı, Dicle-Fırat'ın Sakarya'ya akıp giden coşkusudur bu...

 

Ey kardeşlerim

 

Bizler "ebediyen kardeşiz", Dünyanın hiçbir yerinde bu kardeşliğin bir benzeri görülmedi, görülemeyecek. Bütün dünyaya numune olacak bir kardeşliktir bizim kardeşliğimiz, bu böyle biline...

 

Ey kardeşlerim!

 

Biz bu kardeşliği Malazgirt'te ortaya koyduk. Biz bu kardeşliği Haçlılara karşı bütün savaşlarda ortaya koyduk, bu kardeşliği biz Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Anafarta'larda da ortaya koyduk. Biz kardeşliğin ne olduğunu hiç gerek yokken Kore Harbi'nde de dünya aleme gösterdik. Kıbrıs Barış Harekatı bu kardeşliğin unutulmaz destanlarıyla dolu. Pişman değiliz, Allah korusun gerektiği zaman yine aynı şekilde kardeşlerimizle omuz omuza oluruz...

 

Peki bunun karşılığında ne oldu dersiniz, ey kardeşlerim!?

 

Şimdi basit gibi görünen birkaç örnekle bunun karşılığının ne acı olduğunu anlamaya çalışalım.

 

Ey kardeşlerim!

 

Onlarca yıl radyo ve televizyonlarımızda Almanca, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Rusça, Portekizce, Yunanca, Macarca, Bulgarca, Arnavutça, Sırpça... Latin Amerika'da, Afrika'da ne kadar dil var ise... bütün dillerde şarkılar söylendi, repler yapıldı. Kikiki Kukuku'larla dans edildi. Doğrusu çok da hoş parçalardı. Ama inanın sizin bu kardeşlerinizin (ana) dilinde de çok güzel şarkılar ve halaylar vardı: Melli Melli, Şemmame, Kevoke, Oke Kaşon... oyun ve müzikleri Kikikil'erden çok daha sevilecekti ülkemizde kardeşlerimiz tarafından.

 

Ey kardeşlerim!

 

Şimdi Allah aşkına söyleyin; bu kardeşlerinizin (ana) dilinden tek bir kere, tek bir gün, tek bir tane Kürtçe şarkı çalındı mı radyolarımızda, televizyonlarımızda? Bir tane, sadece bir tane şarkıyla kıyamet mi kopardı? Bir tane manimiz, fıkramız anlatılsaydı; bir şiir, bir masal anlatılsaydı dilimizle sevinseydi çocuklarımız... Bütün ömürleri boyunca haberleri anlayacak bir dille dinlemekten mahrum bırakıldı annelerimiz, babalarımız... Hatta hatta yemek tarifi bile yapılmadı bu kardeşlerinizin dilinden... bir çorba tarifi yapılsaydı annelerimize (ana) dilimizle dünyanın sonu mu olurdu sanki? Kardeşlik destanları anlatılsaydı, Malazgirt'ten Çanakkale'ye; Selahaddin-i Eyyubi anlatılsaydı muhteşem seferleriyle kardeşlik mi zedelenirdi? Tam tersi kardeşliğimiz daha da ESSAH olurdu, değil mi?... ama olmadı, dilimizi birileri yok saydı. Bunun ne kadar acı-keder dolu, ne kadar izdırap verici, ne kadar aşağılayıcı; bunun ne kadar hayretten de öte hayret verici olduğunu bilir misiniz?.. Nerden bileceksiniz ki...

 

Ey kardeşlerim!

 

Bu bizi yok saymaktı, biliyorduk. Dilim varmıyor ama bu bizi ‘hiç'lemekti. Bu demekti ki ‘siz yoksunuz', ‘siz var kabul edilmiyorsunuz.' Kardeşleri tarafından biz kardeşleri ‘yok' muamelesine tabi tutuluyorduk böylece... Bizler ilkokuldan (yedi yaşımızdan) beri "Varlığımızı Türk Varlığına Armağan Etmiştik". Ama buna rağmen bu tutum "sizler varla yok arası"sınız demekti bize. ‘Yaşıyorsunuz, vatandaşsınız... Türk, doğru ve çalışkansınız;' (ama ana) diliniz hepimize ait olan radyolarımızda, televizyonlarımızda, gazete ve dergilerimizde, dairelerimizde, tören ve şölenlerimizde; hatta hatta pavyon ve gazinolarımızda da yasak(tı)... Bu acıyı inşaallah asla yaşamazsınız. Ama bunların ne kadar acı olduğunu biz anlatsak da anlayamazsınız. (Sizden ebediyen ırak olsun) ancak yaşanarak bilinir bunun acısı ey kardeşlerim!..

 

Ey kardeşlerim!

 

Bizler ilkokulda öğrenci iken (kimi zaman evlerde bile) kırmanci-zazaki konuşamıyorduk biliyor musunuz? Çünkü öğretmenlerimiz anadilimizi konuşmamızı yasaklamışlardı. Bir de kardeşlerimizden hafiyeleri vardı gizli gizli gelip kontrol eden. İşin acı tarafı biz de yıllar sonra öğretmen olduğumuzda aynı şeyleri yaptık ilk yıllarda. Ne trajikomik değil mi?

 

Ey kardeşlerim!

 

Bizim birbirimizle hiçbir hesabımız yoktu biliyorum. Ama birilerinin bizlerle akıl almaz hesapları vardı. Bunun için de kardeşlerden birisinin giyim kuşamı, dili, sevdiği renkleri, tarihteki kahramanları ile iglili yazıları vs. kimi zaman sansürlendi, kimi zaman yasaklandı, kimi zaman da görmezden gelindi... En çok ta görmezden gelinmeler ağırımıza gitti biliyor musunuz? Sanki bir kardeş kardeşinin mutlu olacağı, sevineceği, sevdiği güzelliklerini yok sayarak ve tepkisizlikle (adeta yerin dibine batırarak) cezalandırıyordu. Ne kadar acı bilir misiniz ey kardeşlerim? Nerden bileceksiniz ki...

 

Ey kardeşlerim!

 

Gün geldi biz bu yükü artık çekemez olduk, ağırlaştıkça ağırlaştı. Hem yükün ağırlığına birileri "taş" ekleyip daha da dayanılmaz hale getirmişti. Peki siz ne yapıyordunuz/ne yapıyorsunuz kardeşlerim? Bunlara niçin izin veriyordunuz/veriyorsunuz? Yükümüzü hafifletmenizi beklerken niçin hiçbir şey yapmadan bekliyordunuz/bekliyorsunuz kardeşlerim?

 

Ey kardeşlerim!

 

40 bine yakın insanımızı kaybettik. Siz sadece "evlatlarınız olan evlatlarımıza" ağlarken biz hepsi evlatlarımız deyip 40 bin defa ağladık. En çok da Bingöl baskınında pusuya düşürülen askerlerimize ağladık, sebebini sormayın gitsin... askerlerimize, polislerimize kürtçe ne ağıtlar yakıldı biliyor musunuz? Nerden bileceksiniz ki?.. Annemin nefesi kesilircesine o erlerimize-erbaşlarımıza hıçkıra hıçkıra ağlayışını asla unutamam kardeşlerim. Ya Kulp'ta öldürülen onbir köylüye ağlayanınız oldu mu? (vazgeçtim sormayacağım, sorumu geri çekiyorum)

 

Ey kardeşlerim!

 

Kürtçe olan köylerimizin, dağlarımızın, tepelerimizin isimleri de değiştirildi biliyor musunuz? Allah sizin de çocuklarınızı bağışlasın, üçüncü kızım olan Dilan'ın adını uzun süre yazdıramadım nüfus kütüğüne... "şenlik, düğün, şölen" anlamına gelen Dilan ismini yazmadılar biliyor musunuz? ‘Yasak' dediler, 'olmaz' dediler; bu Kürtçe'dir deyip yazmadılar kürt memur kardeşlerimiz...

 

Çünkü "öyle emir almışlar"mış. Çünkü "yeni genelge gelmiş"miş. Günlerce bekledim biliyor musunuz? Dahası kimi yerlerde çocuklarına bu isimleri koyan ebeveyne "bölücü" damgası vuruluyordu. Olmaz demeyin, vallahi oldu kardeşlerim... daha dahası "soruşturma geçiren ebeveynlerden" bile bahs ediyordu basın. Bu kardeşliği ne kadar yaraladı/yaralar biliyor musunuz kardeşlerim?..

 

Ey kardeşlerim!

 

Bütün Kürtçe isimli köylerimizin isimleri değiştirildi. Hem de Türkçe isimlerdeki güzellik gibi dünyanın en güzel isimleri anlamsız, boş, aceleye gelen abuk-subuk isimlerle değiştirildi. Bu ne kadar zorumuza gitti biliyor musunuz? Nerden bileceksiniz ki...

 

Ey kardeşlerim!

 

Bütün bunlar olurken biz ne mi yaptık? Merak ediyor musunuz?

 

Ey kardeşlerim!

 

İnanmayacaksınız ama hep "kardeşlerimiz bu duruma dur diyecekler" diye düşündük ve bekledik. Günler haftaları mevsimler yılları kovaladı durmadan. Ama kardeşlerimiz dönüp "kardeşler nasılsınız, ne yiyip ne içiyorsunuz" diye sormadılar. Meğersem hiç kimsenin umurunda değilmişiz!.. Bazılarımız; "bu kardeşlerimizin biz kardeşlerine şakalarıdır!" demiştik... hani kardeşler arası şakalar olur ya, öyle işte... değilmiş meğer.

 

Sonra belki sürekli fırsat kollayan 'ortak düşmanlarımızı aldatmaca taktikleridir' diye düşündük... hani savaşta hile mubah olurmuş ya, öyle işte... o da değilmiş.

 

Daha sonra kardeşlerimizle aramıza nifak sokmak isteyen bir "güruh" işi geçer, dedik... hani kardeşlik bağları en hassas şeylerle zedelenir ya... öyle işte... gel gör ki o da değilmiş... daha daha sonra siz kardeşlerimiz sessiz kalınca "acaba affedilmez bir hata mı yaptık" diye uzuuuuuuuuun uzun düşündük. Hani insanlar hatalarını geç fark ederler ya...

 

Bizler bir türlü anlam verememenin sıkıntısını yaşarken bir "güruh" bizi de kışkırtmaya başladı: "Ne duruyorsunuz, ne anlamazlıktan geliyorsunuz! Bal gibi sizin varlığınız yok sayılıyor, bunu anlamayacak ne var?!." deyip kafamıza kafamıza vurmaya başladılar. Başımız döndükçe döndü; hayır vurmalara dayanıklıyız da, kardeşlerimizin aleyhine kışkırtmalarıydı bu baş dönmesine sebep olan... en sonradan iki sonra önce bizler de kendi aramızda fikir ayrılığına düştük: Kimimiz "biz şartsız kardeşiz, tüm olup bitenleri sineye çekmeliyiz, olur ki ilerde düzelir" dedik. İyi ki öyle de dedik... ama kimimiz: "kardeş kardeşe böyle yapmaz, kaldı ki bunu yapan kardeş de olsa kabul etmeyiz" dediler, demekle kalsaydı keşke. Biz uymadık kışkırtanlara ama...

 

Ama

 

Ey kardeşlerim!

 

Çocuklarımız gençtiler, akılları havadaydı beş on karış... genç işte ne bilsin dünya halini?.. "netekim" bir de yaşadıklarımız baskıları onlar da yaşayınca o "gürüh" dediklerinizin de telkinleriyle dinlemediler bizi dağa çıktılar, ayrıldılar sıcacık evlerinden!.. Ha! Evleri de ev olsa belki gitmezlerdi dağa ama, neyse... en sonradan bir sonra önce ise duyduk ki dağa çıkan çocuklarımız kendi kardeşlerini elin gavurunun verdiği silahlarla vurmaya başlamışlar. Belimiz kırıldı, dizlerimiz tutmaz oldu, kollarımız iki yanımıza düştü, çaresiz bir şekilde ellerimiz koynumuzda (öylece bağlı) kalakaldı...

 

Eyvaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaah!!! Oyuuuuuuuuuuuuuuuuuuuun bu!!! diye figan-u feryad ettik; ama kurşun ve bomba sesleri daha güçlüydü, sesimizi duyan olmadı, kardeşlerimizden de... evet oyundu, ama itiraf edelim ki sahneyi biz hazırlamıştık kardeşler olarak...

 

Ey kardeşlerim!

 

En sonra duyduk ki çocuklarımız kardeşlerimizin çocukları olan askerlerimizi, polislerimizi vuruyorlarmış. Asker ve polislerimiz de dağa çıkan babalarının kardeşlerinin çocuklarını... İlk duyduğumuzda kesin olmaz anlamında:

 

"Nabe lo!" dedik. iblisvari kahkahalarla güldüler bize "güruh"tan birileri. Türkçe-Kürtçe: "Daha bu ne ki" "hune hina çı bıviniii!" dediler. "Netekim " öyle de oldu...

 

İşte o gün bu gündür göz yaşımız dinmedi, şivansız/figansız gece geçmedi evlerimizde. Bu acıya nasıl dayanılırdı bilmiyorduk, sadece dövündük. Biz dövündük dağlarımız dövüldü, biz dövündük dağlarımız dövüldü. Biz kardeşler olmuştuk düşman; en düşman olmuştu müttefik! "Allah'ım aklımızı koru!" diye yalvardık, bir tek o duamız kabul oldu zaten... ha! bir de "kardeşliğimiz bitmesin" duası...

 

Ey kardeşlerim!

 

Çaresiz bekledik ki kardeşlerimiz bizlere sorsunlar: "kardeşler, bu çocuklarınız niçin dağa çıkıp kardeşlik bağlarımızı zedeliyorlar" diye... bekledik ama kimse oralı bile olmadı. Dilim varmıyor ama bizimle olan kardeşlik gözden çıkarılmış mıydı acaba!? (dilim kurusun ama) Yoksa kardeş değil miydik, biz kendi kendimize kardeşlik rüyaları mı görüyorduk? diye sessizce sorduk kendi kendimize... Tabiki kendimize cevabımız hayır olurdu hep...

 

Ey kardeşlerim!

 

Hiçbir şey insanı öldürmeye mazeret ol(a)maz; hele hele bunlar kardeş (çocukları) iken en son bu yıl, bu mevsim, bu ay, bu hafta, bu gün, bu saat, bu dakika, bu saniye bile çocuklarımız biri birlerini vurmaya devam ediyorlar.

 

En acısını söyleyeyim mi kardeşlerim?

 

Sıkı durun... Gönlünüz buna tahammül edecek mi?..

 

Ey kardeşlerim!

 

Biz beraber ağlamış beraber gülmüştük... biz beraber oynamış beraber yorulmuştuk... biz beraber savaşmış beraber vurulmuştuk... acımız birdi®, tasamız bir. Sevinçlerimiz birdi®, coşkumuz bir. Yoktu bizde ayrılık hele gayrilik... Allah'ımız birdir kıblemiz bir. Tek amacımız vardı, başka toplumlarda bulunmayan ve bizi kardeş yapan da zaten bu amaçtı... Biz "mutluluk her insan için; dini, dili, rengi vs. fark etmez" diyorduk, ama... ama biz birbirimize başsağlığı dileyemedik be kardeşlerim!!! Bir yaralılarımıza ‘geçmiş olsun' diyemedik işte!!! Bir ‘siz sağ olun, kalan çocuklarınızı Allah korusun' demedik, diyemedik işte!!! Bir sadece -evet sadece- "Baki Allah" deseydik, evet evet sadece bir kere, tek bir kere "kardeş Baki Allah" deseydik neler değişirdi bilir misiniz kardeşlerim!?! Diyemedik, demedik işte... kaçırdık o fırsatı. Ama kaçmayan bir şey var ey kardeşlerim!.. henüz kaçmayan bir fırsatımız var...

 

Ey kardeşlerim!

 

Gelin bu son fırsatı kaçırmayalım, bu fırsat kaçarsa hep beraber kaybederiz hep beraber... bu fırsat bütün olan bitene rağmen:

 

Biz kardeş olduğumuza edipleri-şairleri, köyleri-şehirleri, dağlara yağan karı, coşkun çayları, elleri kınalı gelinlik kızları, zılgıtları, ezanları şahit tutuyoruz. Yetmiyorsa kaleme ve yazdıklarına, güneşe-aya, akıp giden yıldızlara, kuşluk vaktine-ikindi vaktine, gece ve gündüze yemin ediyoruz ki kardeşiz. Siz de kardeşliğimizi kabul etmişseniz -ki buna inanıyoruz- ve hala kardeş olarak kabul ediyorsanız ses verin. Kurşundan başka, bombadan başka, tank-top-jet seslerinden daha güçlü, bambaşka bir sesle ses verin. Kardeşçe, adilane, hakkaniyete uygun bir ses... Verin bu sesi ki sondan bir önceki sözümüzü söylemeyelim. O zaman korkarımki çoooooooooooooooooooooook geç olacak. Ey kardeşlerim!..

 

Kardeşliğe selam olsun.

Olsun,

E' mi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİ SINAVI

 

(MALAZGİRT-ÇANAKKALE-DİYARBAKIR HATTI'NDAKİ

 

KARDEŞLİK DESTAN)

 

Ey kardeşlerim!

 

Bu Ağrı Dağı İhtişamının Çanakkale Geçilmez'ine selamıdır. Hasankeyf'in Kapadokya'ya hasreti, Doğubeyazıt'ın Kapıkule'ye sevdasıdır bu. Bu Şerefeddin Dağları'nın Boğaziçi'ne aşkı, Diyarbekir Surları'nın Rumelihisarı'na tutukusudur. Bu Ahmed-é Xané'den Eyup Sultan'a uzanan maneviyatın bir nefesidir. Mem-u Zin'in Aslı ile Kerem'ine ağlayışı, Dicle-Fırat'ın Sakarya'ya akıp giden coşkusudur bu...

.

.

 

 

 

 

Ahmet kardes,

 

Sen yazdikca bizlerin ufku aciliyor. Sagolasin...

 

Diyarbakirli...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİ SINAVI

 

(MALAZGİRT-ÇANAKKALE-DİYARBAKIR HATTI'NDAKİ

 

KARDEŞLİK DESTAN)

 

Ey kardeşlerim!

 

Bu Ağrı Dağı İhtişamının Çanakkale Geçilmez'ine selamıdır. Hasankeyf'in Kapadokya'ya hasreti, Doğubeyazıt'ın Kapıkule'ye sevdasıdır bu. Bu Şerefeddin Dağları'nın Boğaziçi'ne aşkı, Diyarbekir Surları'nın Rumelihisarı'na tutukusudur. Bu Ahmed-é Xané'den Eyup Sultan'a uzanan maneviyatın bir nefesidir. Mem-u Zin'in Aslı ile Kerem'ine ağlayışı, Dicle-Fırat'ın Sakarya'ya akıp giden coşkusudur bu...

.

.

 

Bak Ahmet AY,yazinin bir bölümü cidden güzel ama bir bölümü ise ayni hikayeden devam gibi geldi bana.

 

Kardes dedigin daga cikmis,niye cikmis,kim cik dedi onlara,cik diyenler ne yapiyor neredeler,onlarin dedeleride bir tarihte daglarda degillermiydi.Kocgiriler,Seyh Saidler bunlar ne icin dagdaydilar.Biz niye soralim daga neden ciktiklerini aslinda sizin sormaniz gerekmez mi?Diyeceksin ki biz biliyoruz neden ciktiklarini,hayir Ahmet AY,senin bildigin senin kafanin ürünü degil,senin kafanin icine ekilen ürünü biliyorsun sen.

 

Büyük abileriniz ABD ve AB neyin pesindedir.Iran'da Irak'ta ve Türkiye'de neyapmaya calisiyor.Suriye ile alip veremedikleri nedir.Ahmet AY arkadasim,bunlari sordunmu kendine hic.Büyük Kürdistan kimlerin hayallerini süslüyor?Barzani nerenin baskani,nasil baskan oldu Barzani.Kim onu baskan yapti.Irak niye bölündü?Kim böldü Irak'i,Irak'in bölünmesinde kimlerin isbirligi vardi.Ahmet AY kardesim,yazin cok güzel ama hepsi degil.Bence biraz daha düzeltme yap sen o yazinda.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak Ahmet AY,yazinin bir bölümü cidden güzel ama bir bölümü ise ayni hikayeden devam gibi geldi bana.

 

Kardes dedigin daga cikmis,niye cikmis,kim cik dedi onlara,cik diyenler ne yapiyor neredeler,onlarin dedeleride bir tarihte daglarda degillermiydi.Kocgiriler,Seyh Saidler bunlar ne icin dagdaydilar.Biz niye soralim daga neden ciktiklerini aslinda sizin sormaniz gerekmez mi?Diyeceksin ki biz biliyoruz neden ciktiklarini,hayir Ahmet AY,senin bildigin senin kafanin ürünü degil,senin kafanin icine ekilen ürünü biliyorsun sen.

 

Büyük abileriniz ABD ve AB neyin pesindedir.Iran'da Irak'ta ve Türkiye'de neyapmaya calisiyor.Suriye ile alip veremedikleri nedir.Ahmet AY arkadasim,bunlari sordunmu kendine hic.Büyük Kürdistan kimlerin hayallerini süslüyor?Barzani nerenin baskani,nasil baskan oldu Barzani.Kim onu baskan yapti.Irak niye bölündü?Kim böldü Irak'i,Irak'in bölünmesinde kimlerin isbirligi vardi.Ahmet AY kardesim,yazin cok güzel ama hepsi degil.Bence biraz daha düzeltme yap sen o yazinda.

 

 

saygilarla

 

Barzani'yle ne ilginiz var sizin? Kendi ulkendeki Kurtlerin halini ve neden daglara ciktiklarini arastirsana. O kadar hosgorulu bir devletimiz vardi ki bizler kendi kendimizden dagla yoneldik. Daha neler!

 

AB ve ABD denen iki sistemin de en buyuk hayrani Turkiye degil mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kim ne derse desin genede ülkemizde yasayan tüm insanlar kardestir. Bazilarimiz bu kardeslikten rahatsiz oluyorlar ve dolayisiyla sorunlarimizin kaynagini iceride degilde olamdik yerlerde yani AB ve ABD de ariyorlar ama bosuna ariyorlar. Suni yaratilan sorunlar bu kadar derin olamaz ve en kisa zamanda her iki tarafta kolayca görürdü.

 

Kürt-Türk kardestir ama bu kardeslik esit kardeslik hakkiyla olur, yani biri digerine bazi haklarini yasaklamakla ve ona direktifler vererek olmaz.

 

AB ev ABD'nin en iyi dostu Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Madem olay bu devletlerden suni sekilde yaratildi, nasil oluyorda koskoca Türkiye en fazla samimi oldugu ülkelerle bu olayi cözemiyor anlasilir degil.

 

Sorunun kaynagi biz kendimiziz, baska yerde aramayin. Bu aynen Haci Bektasi Veli'nin Kabe mekkede degil kendinde ara demesine benziyor. Hicmi bizim sucumuz yokta sadece disaridan kaynaklanarak bu kadar büyük olaylar ve sorunlar olabiliyor anlasili degil

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
Bak Ahmet AY,yazinin bir bölümü cidden güzel ama bir bölümü ise ayni hikayeden devam gibi geldi bana.

 

Kardes dedigin daga cikmis,niye cikmis,kim cik dedi onlara,cik diyenler ne yapiyor neredeler,onlarin dedeleride bir tarihte daglarda degillermiydi.Kocgiriler,Seyh Saidler bunlar ne icin dagdaydilar.Biz niye soralim daga neden ciktiklerini aslinda sizin sormaniz gerekmez mi?Diyeceksin ki biz biliyoruz neden ciktiklarini,hayir Ahmet AY,senin bildigin senin kafanin ürünü degil,senin kafanin icine ekilen ürünü biliyorsun sen.

 

Büyük abileriniz ABD ve AB neyin pesindedir.Iran'da Irak'ta ve Türkiye'de neyapmaya calisiyor.Suriye ile alip veremedikleri nedir.Ahmet AY arkadasim,bunlari sordunmu kendine hic.Büyük Kürdistan kimlerin hayallerini süslüyor?Barzani nerenin baskani,nasil baskan oldu Barzani.Kim onu baskan yapti.Irak niye bölündü?Kim böldü Irak'i,Irak'in bölünmesinde kimlerin isbirligi vardi.Ahmet AY kardesim,yazin cok güzel ama hepsi degil.Bence biraz daha düzeltme yap sen o yazinda.

 

 

saygilarla

Bu ne buyurganlık?

Bu ne terbiye etmek?

Biraz empati yapsanız olmaz mı?

Kardeşlikten öte yol yok ve de olmasın...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ne buyurganlık?

Bu ne terbiye etmek?

Biraz empati yapsanız olmaz mı?

Kardeşlikten öte yol yok ve de olmasın...

 

Kardeslik güzel ama kelime oyunlari ile olmaz kardeslik,Kardes elinde silah dagda gezmez.

 

Buyurganlik mi?Terbiye etmek mi?

 

Bizim alingan olmamiz icin onca neden varken gerceklerden bu kadar alingan olmak niye Ahmet Ay!...

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kardeslik güzel ama kelime oyunlari ile olmaz kardeslik,Kardes elinde silah dagda gezmez.

 

Buyurganlik mi?Terbiye etmek mi?

 

Bizim alingan olmamiz icin onca neden varken gerceklerden bu kadar alingan olmak niye Ahmet Ay!...

 

 

saygilarla

Kelime oyunu dediğiniz tek bir tane doğru olmayan ifade var mı? Siz bana bunu söyleyin...

 

Biz siz ayırımı yapmadan söylüyorum. Yıllarca bizlere bu fırsatı vermediler ki nerede yanlış yaptığımızı görelim. Ve artık alınganlıklara düşmeden "ille de kardeşlik" diye avaz avaz bağıralım. Taki seslerimiz yurdun her köşesinde yankı bulabilsin. Öyleki hiç kimse bundan böyle hesaplarını bizim üzerimizden görmesin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...

Bak Ahmet AY,yazinin bir bölümü cidden güzel ama bir bölümü ise ayni hikayeden devam gibi geldi bana.

 

Kardes dedigin daga cikmis,niye cikmis,kim cik dedi onlara,cik diyenler ne yapiyor neredeler,onlarin dedeleride bir tarihte daglarda degillermiydi.Kocgiriler,Seyh Saidler bunlar ne icin dagdaydilar.Biz niye soralim daga neden ciktiklerini aslinda sizin sormaniz gerekmez mi?Diyeceksin ki biz biliyoruz neden ciktiklarini,hayir Ahmet AY,senin bildigin senin kafanin ürünü degil,senin kafanin icine ekilen ürünü biliyorsun sen.

 

Büyük abileriniz ABD ve AB neyin pesindedir.Iran'da Irak'ta ve Türkiye'de neyapmaya calisiyor.Suriye ile alip veremedikleri nedir.Ahmet AY arkadasim,bunlari sordunmu kendine hic.Büyük Kürdistan kimlerin hayallerini süslüyor?Barzani nerenin baskani,nasil baskan oldu Barzani.Kim onu baskan yapti.Irak niye bölündü?Kim böldü Irak'i,Irak'in bölünmesinde kimlerin isbirligi vardi.Ahmet AY kardesim,yazin cok güzel ama hepsi degil.Bence biraz daha düzeltme yap sen o yazinda.

 

 

saygilarla

 

"Büyük abileriniz ABD ve AB neyin pesindedir.Iran'da Irak'ta ve Türkiye'de neyapmaya calisiyor.Suriye ile alip veremedikleri nedir.Ahmet AY arkadasim,bunlari sordunmu kendine hic.Büyük Kürdistan kimlerin hayallerini süslüyor?Barzani nerenin baskani,nasil baskan oldu Barzani.Kim onu baskan yapti.Irak niye bölündü?Kim böldü Irak'i,Irak'in bölünmesinde kimlerin isbirligi vardi.Ahmet AY kardesim,yazin cok güzel ama hepsi degil.Bence biraz daha düzeltme yap sen o yazinda."

Az önce bir arkadaş aradı,

yukarıda alıntıladığım bölüm ile ilgili olarak; "dikkatinizden kaçmış mıydı" dedi.

ABD, AB ve türevleri asla bie "yakın"olamazlar bu böyle biline. Ömrümün 30 yılını emperyalizme karşı mücadelede geçirmekteyim. Bunu elalem bilir dostum.

Herkes ensesine baksın. Diğer yazılarım okunsa kimlerle olduğum anlaşılacaktır.

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.