Φ bozan Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 almış yanına iki yarma, yar geliyor yara yara.. bir tebessüm bir çalım, gözler kara boy yarım. illa ki atacak havasını, alkol sarmış kafasını, ellere atmış cakasını, bozan sürer sefasını.... soru ; fakir fukara edebiyatının, yoksullukçuluk dümeninin Türk usulü kaptanı kimdir? Yanut; THE GUNDHİ ( izahat GANDHİ gibi okunur, ama o anlamı vermez) bozan Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 8 Nisan , 2009 hocam bu nedir böyle ne yaptın? gelecek tüm saldırılara karşı çelik yeleğini ve kaskını hazırda bulundur lütfen Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2009 Tutaklarını dillete dillete, Eteklerini ellete ellete, Yerlerini bellete bellete, Bir afet gelmiş picnik'e hızardan çıkmış yeni, iki 15'lik kalas, bir yanda akan benim bir yanda akan aras helada gelir aklına, yarin hummalı düşleri, o kadar içme demedim ki? tutamazsın şişeleri... aman bay-kal orada kal, Gundhi'yi de yanına al, afeti al, aşufteyi al, hızar senin olsun kalası al, dokunma tek mahremime... dûşe yatar bülbüller, hûşe geçer serviler, hep hû çeker dervişler, Bozan sürer sefasını.... izahat; bakma sen gönlüne, düşündüğün iş değil, sen sende değilsen, o tuttuğun iş değil... bozan Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2009 İntihab-ı mahalliye ve on gone üzerine... kolundaki kazmaları tartarak, şehvet-i ebediyen artarak, o kırık saçlarında bir tarak, intihab-ı mahalliyeni sevsinler... destur! sanki görünecekmiş gibi mal-ı münbiti, sanki düşecekmiş gibi ciciğinden milk'i hem ayıb-ı ayıntayıb-ı sayımı, hem bir yerinde takmış dürbin-i siyahı, öyle ki ötesi, mestur! izahat; mai hülya dedikleri senden akan suyla biter, değiştirmezsen altını belli olur nehr-i ebedi. bozan Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2009 kompleksli kahraman kadın... evvel zaman içinde, daha ahire çok var iken bir devirde.. henüz komedyatic militaric republic'ler keşfedilmezden önce, daha Moskof düşmeni hudutlarımızda görünmeden, düşmeden balkanların son kal'ası, mutlu, mesut kadınlar yaşar-mış anadolu denen köyde... kendilerini öyle bir kadın sanarlarmış ki, nicelerini kandırmışlar da böyle, karac'oğlanlar şiirler düzmüş peşlerine.. görmediğine inanamazmış sair efrat, zannedermiş ki ancak budur avrat, kısacık bilirlermiş cümle güzeli, cebimde taşırım dermiş sevdiğini, böyle türküler bile yakarmış safça... ne zaman ki görünmüş moskof askeri, önce hudutları kaybetmiş anadolu köyleri, kal'alar gitmiş, toprak ganiymiş gerçi, kalmış bir kısmı elde belki.. lakin moskof bu durur mu, erlerden sonra göndermiş kızçeleri sonra başlamış avratların kompleksleri.. bir dünya yıkılmış, bir anlayış değişmiş, görmediğine inanmayan yiğitler, görünce inkar edememiş, bir sütun-ı afet-i- devr-i deveran-i dilber-i heyakil-i mehpeykeri, anlamış ki kadın budur, avrat budur, yol budur, geri kalanı olsa olsa artık olur... başlamış bir kompleksi hakikat, yıllarca süregelmiş hezeyan, anadolu denen köyde kadınsılar, benzemeye çalışmış rakiplerine... amma ki nasıl olsun bu böyle, hadi saçları boyadın boydan boya, hadi gözleri değiştirdin renkten renge, hadi aç kaldın susuz kaldın rejim diye, yahu boyunu nasıl uzatacaksın, Mevla boy vermiş dahi pos vermiş, alım vermiş çalım vermiş... nasıl mücadele etsin murat 124, mercedes denen arabaylan... elhasılı velkelam... böyle başlamış köydeki kadınsıların kompleksleri.. bozan Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2009 Tek düze.... ne ağlarsın gelince güze, çapaklı gözlerini süze süze, güneşten ziyade seni kim üze, istersin seni hep tek düze tek düze.. fışkırtır derununu yüzüne yüzüne, gark olur eflak hüzüne hüzüne, anlamaz ki kalas tersine düzüne, ister hep seni tek düze tek düze.... izahat; her tek düze monoton olmadığı gibi, her monoton da tek düze olamaz. lakin tek düze tek düze iştiyaki de zamanla monoton bir taaşşuka sürüklenebilir...dikkattir, mühimdir.. bozan Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Yiyişelim gâri... sen al, al almaları, ben alayım bal damlaları, soyup da meyvaları, yiyişelim sabaha kadar... uğrama harmana bu kadar, kulak asma Arman'a o kadar, sen tut ben çekeyim, armutun sapını sabaha kadar.. yeme fazla muzları, ağrıtır karınları, göbeğini şişirir, gaz yapar sabaha kadar... ben ballayayım sen yala, sen yağlayasın kalaslara, bu kadar çok meyva, caz yapar sabaha kadar... hasılı yiyişelim, aksırıncaya kadar bütün meyvelerden, tadıncaya kadar, kimsecikler görmeden, sabahlara kadar, ulaşsın sesimiz ta Arman'a kadar.. bozan Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 The Tülek Terlan.... Terbiyesini yitirmiş de gelmiş, Verecenliğini alıp da gelmiş Ol tülek terlana vermiş, Bütün mal u mülkini… Otlatmış ol terlana bütün meralarını, Elalarını elalarını, Allah versin belalarını, Bostana bir terlan girmiş, Yidiğini yimiş yimediğini etmiş, yarin tombul nergislerini, ısıra ısıra yemiş.. ben sana demedim mi yarlık, yararlar seni diye, ortadan ikiye, içerler sütlerini, cici diye cici diye… Beyaz beyaz terlanlar Gözlerinde dürbinler, Göbek önde but arkada, Sallanır tere yağlar, Persil supra iyi akşamlar… Paint it black demiş usta, Gerçi ki she could never be your woman, But is not a woman, just a kayış… Paint it black demiş usta… Yollana yolana yol olmuş, Yarin ayakları, Terlana da yem olmuş, Ufacık kamışları… Yürü gidelim big lebowski izleyelim, Hepsinin ebesine methiyeler düzelim Ululayalım yüceltelim, Sefamızı sürelim… bozan Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 17 Nisan , 2009 ............... soru ; fakir fukara edebiyatının, yoksullukçuluk dümeninin Türk usulü kaptanı kimdir? Yanut; THE GUNDHİ ( izahat GANDHİ gibi okunur, ama o anlamı vermez) bozan Efem,bizim burda tipine bakıldığında varlıklı,beynine bakıldığında yoksul olanlara da THE GUNDHİ denir.Kendileri toplumun en basit kesimidir. Yoksulluk edebiyatında ise vazgeçilmez kalkan..."benim sadık yarim kara topraktır..."bir çeşit refleks yani. Alıntı
Φ bozan Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2009 sivillere üniformalı nutuklar... eteklerini çıkarsa ne yazar, alude damen olmuş artık yar, kalmamış sırrı, saklısı, ellere olmuş malları pazar, eteklerini çıkarsa neye yarar... soyunup soyunup gömleklerinden, boşanıp boşanıp erdemlerinden, öpülüp öpülüp her yerlerinden, eteklerini çıkarsa ne yazar... sivil topluma nutuk çeker bürokratlar, bol yıldızlı, bol madalyalı üniformalar, yalaya yalaya ayağa kalkarlar, bol köşeli az akıllı yazarlar, alude damen olmuşsun artık neye yarar... bozan Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.