Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

almış yanına iki yarma,

yar geliyor yara yara..

bir tebessüm bir çalım,

gözler kara boy yarım.

illa ki atacak havasını,

alkol sarmış kafasını,

ellere atmış cakasını,

bozan sürer sefasını....

 

 

soru ; fakir fukara edebiyatının, yoksullukçuluk dümeninin Türk usulü kaptanı kimdir?

 

Yanut; THE GUNDHİ ( izahat GANDHİ gibi okunur, ama o anlamı vermez)

 

 

 

 

bozan

Gönderi tarihi:

 

Tutaklarını dillete dillete,

Eteklerini ellete ellete,

Yerlerini bellete bellete,

Bir afet gelmiş picnik'e

 

hızardan çıkmış yeni,

iki 15'lik kalas,

bir yanda akan benim

bir yanda akan aras

 

 

helada gelir aklına,

yarin hummalı düşleri,

o kadar içme demedim ki?

tutamazsın şişeleri...

 

aman bay-kal orada kal,

Gundhi'yi de yanına al,

afeti al, aşufteyi al,

hızar senin olsun kalası al,

dokunma tek mahremime...

 

dûşe yatar bülbüller,

hûşe geçer serviler,

hep hû çeker dervişler,

Bozan sürer sefasını....

 

 

izahat; bakma sen gönlüne, düşündüğün iş değil, sen sende değilsen, o tuttuğun iş değil...

 

bozan

 

 

Gönderi tarihi:

 

İntihab-ı mahalliye ve on gone üzerine...

 

 

kolundaki kazmaları tartarak,

şehvet-i ebediyen artarak,

o kırık saçlarında bir tarak,

intihab-ı mahalliyeni sevsinler...

 

destur!

sanki görünecekmiş gibi mal-ı münbiti,

sanki düşecekmiş gibi ciciğinden milk'i

hem ayıb-ı ayıntayıb-ı sayımı,

hem bir yerinde takmış dürbin-i siyahı,

öyle ki ötesi,

mestur!

 

izahat; mai hülya dedikleri senden akan suyla biter, değiştirmezsen altını belli olur nehr-i ebedi.

 

 

bozan

Gönderi tarihi:

kompleksli kahraman kadın...

 

evvel zaman içinde, daha ahire çok var iken bir devirde..

henüz komedyatic militaric republic'ler keşfedilmezden önce,

daha Moskof düşmeni hudutlarımızda görünmeden,

düşmeden balkanların son kal'ası,

mutlu, mesut kadınlar yaşar-mış anadolu denen köyde...

 

kendilerini öyle bir kadın sanarlarmış ki,

nicelerini kandırmışlar da böyle,

karac'oğlanlar şiirler düzmüş peşlerine..

 

görmediğine inanamazmış sair efrat,

zannedermiş ki ancak budur avrat,

kısacık bilirlermiş cümle güzeli,

cebimde taşırım dermiş sevdiğini,

böyle türküler bile yakarmış safça...

 

ne zaman ki görünmüş moskof askeri,

önce hudutları kaybetmiş anadolu köyleri,

kal'alar gitmiş, toprak ganiymiş gerçi,

kalmış bir kısmı elde belki..

 

lakin moskof bu durur mu,

erlerden sonra göndermiş kızçeleri

sonra başlamış avratların kompleksleri..

 

bir dünya yıkılmış, bir anlayış değişmiş,

görmediğine inanmayan yiğitler,

görünce inkar edememiş,

bir sütun-ı afet-i- devr-i deveran-i dilber-i heyakil-i mehpeykeri,

anlamış ki kadın budur, avrat budur, yol budur,

geri kalanı olsa olsa artık olur...

 

başlamış bir kompleksi hakikat,

yıllarca süregelmiş hezeyan,

anadolu denen köyde kadınsılar,

benzemeye çalışmış rakiplerine...

 

amma ki nasıl olsun bu böyle,

hadi saçları boyadın boydan boya,

hadi gözleri değiştirdin renkten renge,

hadi aç kaldın susuz kaldın rejim diye,

yahu boyunu nasıl uzatacaksın,

Mevla boy vermiş dahi pos vermiş,

alım vermiş çalım vermiş...

nasıl mücadele etsin murat 124, mercedes denen arabaylan...

 

elhasılı velkelam...

böyle başlamış köydeki kadınsıların kompleksleri..

 

 

bozan

Gönderi tarihi:

Tek düze....

 

 

 

ne ağlarsın gelince güze,

çapaklı gözlerini süze süze,

güneşten ziyade seni kim üze,

istersin seni hep tek düze tek düze..

 

fışkırtır derununu yüzüne yüzüne,

gark olur eflak hüzüne hüzüne,

anlamaz ki kalas tersine düzüne,

ister hep seni tek düze tek düze....

 

 

izahat; her tek düze monoton olmadığı gibi, her monoton da tek düze olamaz. lakin tek düze tek düze iştiyaki de zamanla monoton bir taaşşuka sürüklenebilir...dikkattir, mühimdir..

 

 

 

bozan

Gönderi tarihi:

Yiyişelim gâri...

 

 

sen al, al almaları,

ben alayım bal damlaları,

soyup da meyvaları,

yiyişelim sabaha kadar...

 

uğrama harmana bu kadar,

kulak asma Arman'a o kadar,

sen tut ben çekeyim,

armutun sapını sabaha kadar..

 

yeme fazla muzları,

ağrıtır karınları,

göbeğini şişirir,

gaz yapar sabaha kadar...

 

ben ballayayım sen yala,

sen yağlayasın kalaslara,

bu kadar çok meyva,

caz yapar sabaha kadar...

 

hasılı yiyişelim, aksırıncaya kadar

bütün meyvelerden, tadıncaya kadar,

kimsecikler görmeden, sabahlara kadar,

ulaşsın sesimiz ta Arman'a kadar..

 

 

bozan

Gönderi tarihi:

The Tülek Terlan....

 

 

Terbiyesini yitirmiş de gelmiş,

Verecenliğini alıp da gelmiş

Ol tülek terlana vermiş,

Bütün mal u mülkini…

 

Otlatmış ol terlana bütün meralarını,

Elalarını elalarını, Allah versin belalarını,

 

Bostana bir terlan girmiş,

Yidiğini yimiş yimediğini etmiş,

yarin tombul nergislerini,

ısıra ısıra yemiş..

 

ben sana demedim mi yarlık,

yararlar seni diye, ortadan ikiye,

içerler sütlerini, cici diye cici diye…

 

Beyaz beyaz terlanlar

Gözlerinde dürbinler,

Göbek önde but arkada,

Sallanır tere yağlar,

Persil supra iyi akşamlar…

 

Paint it black demiş usta,

Gerçi ki she could never be your woman,

But is not a woman, just a kayış…

Paint it black demiş usta…

 

Yollana yolana yol olmuş,

Yarin ayakları,

Terlana da yem olmuş,

Ufacık kamışları…

 

Yürü gidelim big lebowski izleyelim,

Hepsinin ebesine methiyeler düzelim

Ululayalım yüceltelim,

Sefamızı sürelim…

 

 

bozan

Gönderi tarihi:
...............

 

 

 

soru ; fakir fukara edebiyatının, yoksullukçuluk dümeninin Türk usulü kaptanı kimdir?

 

Yanut; THE GUNDHİ ( izahat GANDHİ gibi okunur, ama o anlamı vermez)

 

 

 

 

bozan

 

Efem,bizim burda tipine bakıldığında varlıklı,beynine bakıldığında yoksul olanlara da THE GUNDHİ denir.Kendileri toplumun en basit kesimidir.

 

Yoksulluk edebiyatında ise vazgeçilmez kalkan..."benim sadık yarim kara topraktır..."bir çeşit refleks yani.

Gönderi tarihi:

sivillere üniformalı nutuklar...

 

 

eteklerini çıkarsa ne yazar,

alude damen olmuş artık yar,

kalmamış sırrı, saklısı,

ellere olmuş malları pazar,

eteklerini çıkarsa neye yarar...

 

soyunup soyunup gömleklerinden,

boşanıp boşanıp erdemlerinden,

öpülüp öpülüp her yerlerinden,

eteklerini çıkarsa ne yazar...

 

sivil topluma nutuk çeker bürokratlar,

bol yıldızlı, bol madalyalı üniformalar,

yalaya yalaya ayağa kalkarlar,

bol köşeli az akıllı yazarlar,

alude damen olmuşsun artık neye yarar...

 

 

 

bozan

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.