Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bu kendinizi Türk Ulusuna ait hissedip hissetmemenizle alakalı ancak bilmeniz gereken ve Kürtler için en öncelikli üstünde durmaları gereken konu onları kimlerin kul, köle, maraba yerine koyduğudur...

 

Türk Ulusu, kul, köle ve maraba olmaz, böyle davrananlar da Türk ulusundan olamaz, Mustafa Kemal, ****** İngiliz koumandana şöyle seslenmiştir... :

 

"Milletime herşeyi öğrettim ancak uşak olmayı öğretemedim..."

 

Fakat birileri hala işin etnik ve ırkçılık boyutuna bakıyor, eleştirdikleri İsmet İnönü, Mahmut Esat Bozkurt gibi insanların sözlerine karşılık neyi getiriyorlar? Kürtçülüğü...

 

Soruyorum sizlere Kürtçülüğün bir Kürde faydası nedir?

 

Mahsun Kırmızıgül, ondan beklemeyeceğim kadar sağlam bir film çekmiş kendisini kutlarım, fakat herşeye rağmen işin esasını kaçırmış ya da görmezde gelmiş...

 

Şarkın, kendine özgü kuralları altında ezilen halklar yine kendilerinden olanlar tarafından kandırılmaktadır...

Gönderi tarihi:
Bu kendinizi Türk Ulusuna ait hissedip hissetmemenizle alakalı ancak bilmeniz gereken ve Kürtler için en öncelikli üstünde durmaları gereken konu onları kimlerin kul, köle, maraba yerine koyduğudur...

 

Türk Ulusu, kul, köle ve maraba olmaz, böyle davrananlar da Türk ulusundan olamaz, Mustafa Kemal, ****** İngiliz koumandana şöyle seslenmiştir... :

 

"Milletime herşeyi öğrettim ancak uşak olmayı öğretemedim..."

 

Fakat birileri hala işin etnik ve ırkçılık boyutuna bakıyor, eleştirdikleri İsmet İnönü, Mahmut Esat Bozkurt gibi insanların sözlerine karşılık neyi getiriyorlar? Kürtçülüğü...

 

Soruyorum sizlere Kürtçülüğün bir Kürde faydası nedir?

 

Mahsun Kırmızıgül, ondan beklemeyeceğim kadar sağlam bir film çekmiş kendisini kutlarım, fakat herşeye rağmen işin esasını kaçırmış ya da görmezde gelmiş...

 

Şarkın, kendine özgü kuralları altında ezilen halklar yine kendilerinden olanlar tarafından kandırılmaktadır...

 

şimdi yukarıda onca yazdıklarınızla son yazdığınız cümle birbirine ters düşmemiş mi?

Gönderi tarihi:
şimdi yukarıda onca yazdıklarınızla son yazdığınız cümle birbirine ters düşmemiş mi?

 

Yok hayır hiç ters düşmüyor...

 

Size bu konudaki şahsi fikrimi izah edeyim, benim herhangi bir insanın Türklüğü, Çeçenliği, Almanlığı...v.s. ile hatta daha ileri gidelim bunların kendi içlerindeki etnik yapıları ile, bütün toplumlarca en çok hor görülen çingenelerin bile, kimliği ile bir meselem olamaz, olmamıştır...

 

Fakat, ben ulus millet ve ulus devletten yanayım, aksini uygulayan bir devlet görmedim, bazılarının adı feodal olsa bile, federe olsa bile, cumhuriyet olsa bile sınırları ve kanunları belli devletlerin ve milletlerin kendi içlerinde ne zaman etnik kavgaya girseler dağıldıklarına tanık olmuşuzdur...

 

Halkların hakları etniklik üzerinden aranmamalı, eğer böyle yapanlara emperyalist ülkeler destek oluyorlarsa, onların kötü niyetleri var demektir... Zaten Türklük bilincinden genel kasıt ulus milliyetçiliğidir, bunu bilen Kürt dostlarda böyle davranmakta ve böyle söylemekteler, işi kan boyutuna getiren faşistler olabilir, her zaman olmuştur, buna karşılık karşıt etniklikle verilirse olacak olan terörizmdir...

 

Türk Ulusu deken ona vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesi katıyorum, fakat benim için en önemli kriter kendi milletine ve kendi toprağına ihanet etmiyor olmasıdır... Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında vatandaşlık bellidir, siz ya da başkaları örneğin Abdullah Öcalan, hatta bazı devlet adamları gibi adamların yaptığı gibi alt kimlikleri ön plana çıkaranlar esasında o halklara ve o topraklara ihanet içerisinde olurlar...

 

Bir Kürdün, en temel ihtiyacı kullandığı dili değil, zaten dünyanın hiç bir (henüz) üniversitesinde Kürt Dili ve Edebiyatı diye bir dil öğretilmemektedir... Anlıyor musunuz?

 

Antologlar, dilleri inceliyor bir dilin tarihi, kökeni, içerisinde barındırılan yabancı kelimelerin sayısı, o dilin bir millete ait olup olmadığının kanıtıdır...

 

Eğer işi ırkçılığa getirirsek Kürtleri illaki bir kökenle bir yerde birleştiğini göreceğiz, bu ya Arablar, ya Türkler, ya da Ermeniler olacaktır...

 

Halkları bölmenin ve kandırmanın en kolay yolu onları önce ayrıştırmak sonra kullanmaktır... Ne yazıkki Kürtler taih boyunca bu oyuna gelmişlerdir... Dün İngiliz ve Fransızlarla işbirliği yapanlara bugün Amerikalılar ve İsrailliler eklenmiştir... Değişen nedir?

Gönderi tarihi:

Fakat birileri hala işin etnik ve ırkçılık boyutuna bakıyor, eleştirdikleri İsmet İnönü, Mahmut Esat Bozkurt gibi insanların sözlerine karşılık neyi getiriyorlar? Kürtçülüğü...

 

Soruyorum sizlere Kürtçülüğün bir Kürde faydası nedir?

 

Sayın Sardunyam...

 

Öncelikle , ben Türküm ve TC vatandaşıyım...

 

İki insandan bahsedilmiyor benim yazımda...Ya okuduklarınızı algılamada bir sorununuz var yada inatla güneşi balçıkla sıvamaya çalışıyorsunuz..

70-80 yıl boyunca benim bu güzel ülkemde devletin tüm kurumlarıyla birlikte sistemli bir şekilde nasıl bir inkar politikası izlendiğinden bahsediyor o belgeler..

 

Cevap yazında Mustafa Kemalin o bir cümlelik yazısını aktarmaya çalışacağına (güneşi balçıkla sıvamaya çalışacağına ) ,

Bu ülkenin ulusal kurtuluş mücadelesini ve lideri Mustafa Kemali biraz daha doğru anlamaya -yorumlamaya çalışmanı öneririm.

 

******

 

göre burada, üçü kayıt ve imzaaltına alınmış, ikisi gizli sayıldığı için kayıt altına alınmamış beş protokol hazırladılar. (Gizli protokollerde ne olduğunu hala bilmiyoruz.) Bunlardan Kürt meselesine değinen 22 Ekim 1919 tarihli İkinci Protokol?deki bazı ifadeler, 1960?lı yıllara kadar kamuoyundan özenle saklandı.

 

IRK HUKUKU ? Gözlerden saklanan cümleler, aşağı koyu renkle (sadeleştirerek) gösterdiğimiz cümlelerdi: ?Beyannamenin [sivas Kongresi sonuç bildirisi] birinci maddesinde Osmanlı Devleti?nin düşünülen ve kabul edilen sınırının Türk ve Kürtlerin oturduğu araziyi kapsadığı ve Kürtlerin Osmanlı toplumundan ayrılmasının imkansızlığı izah edildikten sonra bu sınırın en asgari bir talep olarak kabul edilmesinin temini lüzumu müştereken kabul edildi. Bununla birlikte Kürtlerin gelişme serbestliğinisağlayacak şekilde ırk hukuku ve sosyal haklarbakımından daha iyi duruma getirilmelerine izin verilmesine ve yabancılar tarafından Kürtlerin bağımsızlığını gerçekleştirme amacını güder gibi görünerek yapılmakta olunan karıştırıcılığın önüne geçmek için buhususun şimdiden Kürtlerce bilinmesi hususu uygun görüldü..."

 

Protokoldeki bu ifadelerin en önemli yanı Kürtlerin ?ırk hukuku? denilerek, onların farklı bir etnisiteden geldiklerinin Mustafa Kemal ve muhatapları tarafından kabul edilmesidir. Bu sözlerin Milli Mücadele?ye Kürtleri katmak için verildiği açıktır

 

 

EL CEZİRE KOMUTANLIĞINA TALİMAT ? ?Özerklik? konusunda TBMM zabıtlarına geçmiş tek olay, 22 Temmuz 1922 tarihinde Meclis?te okunan Kürdistan hakkında Büyük Millet Meclisi Heyetinin Elcezire (Irak) cephesi kumandanlığına yazılmış 15 Temmuz 1922 tarihli talimatıdır. Oldukça uzun bu talimatın Kürtlere özerklikle ilgili bölümlerinde (sade Türkçe ile) şöyle denmektedir:

 

?1- Aşamalı olarak, bütün ülkede ve geniş ölçekte doğrudan doğruya halk tabakalarının ilgili ve etkili olduğu bir biçimde yerel yönetimlerin oluşturulması iç siyasetimizin gereğidir. Kürtlerle meskûn mıntıkalarda ise, hem iç politikamız ve hem de dış siyasetimiz açısından aşamalı bir yerel yönetim kurulmasını savunmaktayız.

 

2-Milletlerin kendi kaderlerini bizzat idare etmeleri bütün dünyada kabul edilmiş bir prensiptir. Biz de bu prensibi kabul etmişizdir. Tahmin olunduğuna göre Kürtlerin bu zamana kadar yerel yönetime ilişkin örgütlerini tamamlamış ve başkanlarını ve yetkililerini bu amaç uğruna bizim tarafımızdan kazanılmış olması ve oyları açık ettikleri zaman kendi kaderlerine zaten sahip olduklarını Türkiye Büyük Millet Meclisi idaresinde yaşamaya talip olduklarını ilan etmelidir. Kürdistan?daki bütün çalışmanın bu gayeye dayanan siyasete yöneltilmesi Elcezire kumandanlığına aittir?.? Elcezire?nin idaresi ile ilgili üç maddesi daha olan talimatıMustafa Kemal imzalamış. (TBMM.Gizli Celse Zabıtları, Cilt 3, TBMM Basımevi, 1980, s. 550-551.)

 

 

İZMİT BASIN KONFERANSI ? Kürtlere ?özerklik? verilmesi ile ilgili şüphesiz en açık belge Mustafa Kemal?in İsmet Paşa ve ekibi Lozan?da ter dökerken, 14 Ocak 1923?de başlayan ve 20 Şubat?a kadar 35 gün süren Batı Anadolu gezisi kapsamında, 16 Ocak akşamı başlayıp 17 Ocak sabahına kadar, İzmit Kasrı?na davet ettiği dönemin ünlü gazetecileriyle yaptığı sohbet toplantısının metinleridir. (Mustafa Kemal?in annesi bu gezi sırasında vefat etmiş, Mustafa Kemal Latife Hanım?la bu gezi sırasında evlenmiştir.)

 

Vakit?ten Ahmet Emin (Yalman), Tevhid-i Efkar?dan Velit Ebuzziya, İleri?den Suphi Nuri (İleri), Tanin?den İsmail Müştak (Mayakon), Akşam?dan Falih Rıfkı (Atay), İkdam?dan Yakup Kadri (Karaosmanoğlu), İzmit İleri?den Kılıçzade İsmail Hakkı ve Kızılay Derneği Başkanı Dr. Adnan (Adıvar) ile Halide Edip?in (Adıvar) özel olarak çağrıldığı bu toplantı TBMM?nin yeminli dört katibi tarafından zabıt altına alınmış ancak konuşmaların yayınlanmaması kararlaştırılmıştı. Yine de 20 Ocak 1923?te ?Mustafa Kemal?in kontrol ve tasvibinden geçtiği anlaşılan bir haber-bildiri yayınlandı. Sohbette alkollü içkilerden Hilafet makamına, azınlıklardan kadın mebuslara kadar 60?ı aşkın konu ele alındığı halde, Nutuk?ta sadece Hilafet?le ilgili bölümleri yer aldı, Kürtlerle, Batı Trakya'yla ve Rusya Türkleriyle ilgili bazı cümleleri neredeyse başından itibaren sansürlendi. Belgenin aslını ise kasalarda saklandı, araştırmacılara açılmadı. Kürtlerle ilgili olarak, aşağıdaki cümleleri okumak için tam 64 yıl bekledik:

 

?Ahmed Emin Bey - Kürt sorununa temas buyurmuştunuz. Kürtlük sorunu nedir? Bir iç sorun olarak temas buyurursanız çok iyi olur.

 

Mustafa Kemal - Kürt sorunu bizim yani Türklerin çıkarına olarak da kesinlikle söz konusu olamaz. Çünkü bildiğiniz gibi bizim milli sınırımız içinde var olan Kürt unsurlar o şekilde yerleşmişlerdir ki pek az yerlerde yoğundur. Fakat yoğunluklarını kaybede kaybede ve Türk unsurunun içine gire gire öyle bir sınır doğmuştur ki, Kürtlük adına bir sınır çizmek istersek türlüğü ve Türkiye?yi mahvetmek gerekir. Sözgelimi, Erzurum?a kadar giden Erzincan?a, Sivas?a kadar giden Harput?a kadar giden bir sınır aramak gerekir. Ve hatta Konya çöllerindeki Kürt aşiretlerini de gözden uzak tutmamak gerekir. Dolayısıyla başlı başına bir Kürtlük düşünmektense, bizim Teşkilat-ı Esasiye Kanunu gereğince zaten bir tür yerel özerklikle oluşacaktır. O halde hangi livanın halkı Kürt ise, o­nlar kendi kendilerini özerk olarak idare edeceklerdir. Bundan başka Türkiye?nin halkı söz konusu olurken o­nları da beraber ifade etmek gerekir. İfade olunmadıkları zaman bundan kendilerine ait sorun yaratmaları daima mümkündür. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden oluşmuştur ve bu iki unsur, bütün çıkarlarını ve kaderlerini birleştirmişlerdir. Yani o­nlar bilirler ki, bu ortak bir şeydir. Ayrı bir sınır çizmeye kalkışmak doğru olmaz.?

 

saygılar..

Gönderi tarihi:
Bu topraklarda yaşanan tüm acıları kendine mal etme çabasıda neyin nesi?

Hangi ırk,hangi görüş,hangi inanç,hangi düşünce bu coğrafyada acıyla yoğrulmadı?

Aynayı sadece kendi yüzümüze tutarsak gördüğümüzde sadece kendimiz olur.Bu kadar bencilliğe bu kadar ben merkezciliğe pes diyorum artık..

Tipik bir yahudi stratejisidir bu her yaşanan zülmü yalnızca kendileri yaşamış gibi gösterme çabası,bu şekilde tüm dünyaya bugün yaptıklarının haklılığını ıspatlama..

Aynen dağdaki haini özgürlük savaşçısı masum bir kahraman gösterme durumu...

 

Artık gerçekten sıktı bu muhabbetler sıkmakla kalmadı mideyi kasmaya başladı.

 

Sevgili dostum,

 

Kimse kimseyi masum göstermedi.Kimse ben acı çektim,ben bedel ödedim demedi.En azından sadece bu başlık için yazan,tek Kürt olarak ben bunu söylemedim.

 

Bedeli sadece ben ödemedim,l sen de ödedin.Terör terör diye askeriye aktarılan paralar,yakılan her köy,işlenmeyen her toprak,taraflarda giden her can bedeldir.

 

Yalnız,ben bir Kürt olarak ezberlere,yanlışlara ve sistemlere kurban olarak sunulurken,kimseler benim yasımı tutmadı.Ben ölürken vicdanlar rahattı,ne de olsa potansiyel bir suçluydum.

 

Nedir tüm bu yazılanlar diyeceksiniz,yazayım hemen;

 

Bir insanı eleştirmek için önce onu anlamak gerekir.Yazdıklarım anlaşımadı,beni eleştirenler ne yazdığımı eleştirmediler.Hazır olan yanıtlarıyla savunmaya geçtiler.

 

Sevgili Forumdaşlarım,

 

Bir insana şu veya bu şekilde ithamlarda bulunmak basittir.Zor olan o ithamları bir tarafa bırakıp,birşeyler yapmaktır.Kürtler de bu ülkenin insanı.Taraf olmaya zorlanan,bir evladı askerde diğeri dağda olan,her türlü yobazlığa rağmen tutunmaya çalışan kader ortaklarınızı anlamak zor değil.Onları anlayın,sizin onları anlamanız bile birşeyler yapmaktır.

 

Yoksa...inanın ki öfke nefrete dönüşür ve patlar.

 

Saygılar.

 

 

 

 

 

:clover:

 

.....

Pardon ama pkk neden var?

Pkk Kürtlerin kayatını karartmadı mı?

Asıl Kürtleri kandırmadı mı?

 

 

Ezberleri ezdim geçtim,ilk sorunuza ben de neden PKK var deyip ortak oldum,hala neden PKK var diyerek herkese ikinci soruyu sordum.

 

PKK,Kürtlerin hayatını kararttı desem de aydınlatı göremediğim için karanlığa da anlam veremedim.

Gönderi tarihi:
:clover:

 

Bunlar yeni moda oldu, Türk askeri katil ve hatta terörist fakat dağdaki terörist kardeş, mazlum, gariban!

Öyle mi?

Bu tür düsünceler bizim kendi hüsnü kuruntumuz. Olaylari bu kadar basite indirgeyerek ne elde edebilecegizki. Kimse asker katil ve terörüst ve dagdaki terörüst ise kardesimiz demiyor. Askerde kardesimiz, dagdaki de kardesimiz. Kardesleri birbirine düsüren zihniyeti kiniyorum, buna PKK'mi dersiniz, devletmi dersiniz veya ikiside mi dersiniz fark etmez.

Gönderi tarihi:
Sayın Sardunyam...

 

Öncelikle , ben Türküm ve TC vatandaşıyım...

 

İki insandan bahsedilmiyor benim yazımda...Ya okuduklarınızı algılamada bir sorununuz var yada inatla güneşi balçıkla sıvamaya çalışıyorsunuz..

70-80 yıl boyunca benim bu güzel ülkemde devletin tüm kurumlarıyla birlikte sistemli bir şekilde nasıl bir inkar politikası izlendiğinden bahsediyor o belgeler..

 

...................

saygılar..

 

Sevgili Dostum,

 

ezberler ile yanıt veriliyor size,dolayısıyla yazdıklarınızın hiçbir önemi yok.

 

...........

 

özellikle ikinci sayfada ki iletileri okursanız(mutlaka okumuşsunuzdur) ne demek istediğimi anlayacaksınız.

 

inanın ki ben de sıkıldım :excl:

Gönderi tarihi:
Sayın Sardunyam...

 

Öncelikle , ben Türküm ve TC vatandaşıyım...

 

İki insandan bahsedilmiyor benim yazımda...Ya okuduklarınızı algılamada bir sorununuz var yada inatla güneşi balçıkla sıvamaya çalışıyorsunuz..

70-80 yıl boyunca benim bu güzel ülkemde devletin tüm kurumlarıyla birlikte sistemli bir şekilde nasıl bir inkar politikası izlendiğinden bahsediyor o belgeler..

 

Bu yalnızca kürtlere uygulanan bir baskıydı öylemi?

Daha düne kadar aleviler alevi olduğunu söyleyemezken,baş örtülüler üniversite kapılarından sürüklenip atılırken binlerce yıldır bu topraklarda yaşadıkları halde uzaydan gelmiş muamaelesi görüp yalnızca kendilerinden olanlarla evlenmeye mecbur bırakılan Süryaniler,Yezidiler v.s v.s dindar yada komünist olduğu için zindanlara atılan öldürülen..

Fikrin,düşüncenin tutsağı sayısız insan varken..

Durun isterseniz bireye indirgeyeyim..

Ve sırf inancı,siyasi görüşü yüzünden alıveriş yapılmayan esnaf,tercih edilmeyen doktor ve hatta markalar... neler neler..

Şimdi tüm bunlardan sonra hala kürtlere yapılan inkar politikasından bahsetmek ayıp değilmi?

 

Az yukarıdada söyledim düne kadar bende en ufak bir rahatsızlık uyandırmayan "kürt" kelimesi şu izlenen politikalar ve bu söylemler yüzünden artık ciddi anlamda altında başka sebebler aradığım ve duymaktan sıkıldığım bir kelime halini aldı..

Gönderi tarihi:
Bu yalnızca kürtlere uygulanan bir baskıydı öylemi?

Daha düne kadar aleviler alevi olduğunu söyleyemezken,baş örtülüler üniversite kapılarından sürüklenip atılırken binlerce yıldır bu topraklarda yaşadıkları halde uzaydan gelmiş muamaelesi görüp yalnızca kendilerinden olanlarla evlenmeye mecbur bırakılan Süryaniler,Yezidiler v.s v.s dindar yada komünist olduğu için zindanlara atılan öldürülen..

Fikrin,düşüncenin tutsağı sayısız insan varken..

Durun isterseniz bireye indirgeyeyim..

Ve sırf inancı,siyasi görüşü yüzünden alıveriş yapılmayan esnaf,tercih edilmeyen doktor ve hatta markalar... neler neler..

Şimdi tüm bunlardan sonra hala kürtlere yapılan inkar politikasından bahsetmek ayıp değilmi?

 

Az yukarıdada söyledim düne kadar bende en ufak bir rahatsızlık uyandırmayan "kürt" kelimesi şu izlenen politikalar ve bu söylemler yüzünden artık ciddi anlamda altında başka sebebler aradığım ve duymaktan sıkıldığım bir kelime halini aldı..

 

Harika......Yukarıdaki yazına kesinlikle katılıyorum...teşekkürler

 

Sistemli bir şekilde uygulanan bu inkar ve kalıplaştırma , aynılaştırma politikası herhese herşeye uygulandı..

 

Fakat pandoranın kutusu açıldı.....

Buradan geriye -eskiye- dönüş yok artık..

Sürece -sadece kendisinden doğru - müdahale etmek isteyen -eden- güç odakları fazlalaştı...

Tabiki bunun nedeni onlarca yıldır ABD ve onun yerli işbirlikçileri tarafından zalimce uygulanan politikalar

 

Bugün sistemin istediklerini -her güç odağının önüne bırakılanları - tartışıyoruz

Tüm enerjimizi bu ülkede onlarca yıldır yaşanılanların etkisiyle - veya şartlanmasıyla- oluşan beklentilerimiz. , duygularımız ,

inançlarımız ,korkularımız ve etnik kimliklerimizle yorumluyor ve tartışıyoruz....

 

İstenen bu zaten.....

Ben bunların dışına çıkalım diyorum

Bu coğrafyadaki puuzle ' ı bir bütün olarak görelim .....Parçalar - Türk,Kürt,Alevi ,sunni ,liberal ,ulusalcı - ' dan değil ...

Belki o zaman ABD -İsrail planını ve sonuçlarını görebiliriz..

 

Çünkü bu planda ayrılık ,kan ve gözyaşı var...

Bu ülke insanları için..

saygılar

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
...........

Sistemli bir şekilde uygulanan bu inkar ve kalıplaştırma , aynılaştırma politikası herhese herşeye uygulandı..

 

Fakat pandoranın kutusu açıldı.....

Buradan geriye -eskiye- dönüş yok artık..

Sürece -sadece kendisinden doğru - müdahale etmek isteyen -eden- güç odakları fazlalaştı...

Tabiki bunun nedeni onlarca yıldır ABD ve onun yerli işbirlikçileri tarafından zalimce uygulanan politikalar

 

............

 

Sevgili dostum,

 

Sistemli bir şekilde uygulanan bu politikanın sorumlusu kim diye bir soru sorsam ve hemen akaibinde ;emperyalist güçlerin odağında yer alan bütünleştirci değerlerin yerle bir olduğu coğrafyalarda pandoarnın kutusunu açmak için kimler,ne kadar mücadale etti diye sitemimi eklesem...

 

Haklı,güzel cümleler.Size yakışanı yazmışsınız.Sevgiler...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.