Φ Ulyanov Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 Trabzonda bir klisenin papazı olduruldu ve bundan cok kısa bir sure sonra bir turk kafilesi feci bir kaza gecirdi sizce bu ikisi arasında bir bag varmıdır yoksa tamamen bir tesaduf mudur? Alıntı
Φ Kün-Toğdı Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 Merhaba.. Bu iki olayın arasında iliski olabileceğini hiç sanmıyorum. Tamamen birbirinden bağımsız iki olay. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 7 Şubat , 2006 NATO'nun daima ırkçılığa ihtiyacı vardır. Avrupa kamuoyunda NATO nun var olma gerekçesi ve bu ülkelerin halklarının ona yaklaşması için her daim bir hedefe ihtiyaç vardır. İkinci dünya savaşından onlarca yıl sonra bile görülen yahudi düşmanlığı şimdi artık yerini, Kuzey Afrikalı ve asyalı göçmenler, ve islam düşmanlığına bırakmıştır. Karikatür olayı bir milad değildir. daha önce avrupa polisinin göçmenlere karşı yaptıkları, neo faşsitler tarafından göçmen kamplarının basılması Fransadaki olayları tetiklediği gibi. bu karikatürlerin de neleri tetikleyeceği önceden hesaplanmıştır. Yakılan büyükelçilik binaları, katledilen din adamı gibi gelişmeler sürpriz değildir. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 10 Şubat , 2006 Zanlı ilk sorgusunda Papaz'ı "ayine katılmaları için 500 dolar vereceğini söyleyip sonradan sadece 100 dolar verdiği için öldürdüğünü" söyledi. Ama bu forumda bile hemen, Karikatüre yorup onun üzerinden bir de derin ülke analizine gidenler oldu. Biraz İtidal. Alıntı
Φ TANİA HAYDE Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 en çok alt ve orta sınıfı etkileyen ayrımcılık şiddeti tetikleyen unsurların başında geliyor. bi de buna popüler kültürde sürekli gençlere empoze edilen erkeklik ve cesaret ikilisi eklenince (KURTLAR VADİSİ gibi dizilerle) parasını alamadı diye 16 yaşındaki bir çocuk cinayet işleyebiliyor.şaşırmamak lazım kaza ile papaz cinayeti arasında bir bağlantı olabileceğini sanmıyorum. ki nasıl papaz cinayetinin karikatür olayıyla ilişkisi yoksa. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 parasını alamadı diye 16 yaşındaki bir çocuk cinayet işleyebiliyor.şaşırmamak lazım yalnız haberlerden takip ettiniz mi bilmiyorum ama çocuğun kullandığı silah öyle sıradan bir silah değil. Özel kaplama aramalarda sensöre yakalanmayacak şekilde hazırlanmış bir silah. ve piyasa satışının 10000 ytl civarında olduğu söyleniyor. 10000 ytl lik bir silahı olan birisinin öyle 400$ da gözü olmasa gerek ne dersiniz? Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 millet ne meraklı komplo teorilerine ne 10,000 ytlsi el atlındından 600-700 ytl ye satılan bir bozma glock cinayet silahı. kaldıkki başka bir şey olsa bile trabzonda her evde silah olur. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 ben tv nin yalancısıyım kardeşim. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 ha bu arada bir bilgi bu piyasada 10,000 ytlye roketatar alırsın be ne tabancası Alıntı
Φ TANİA HAYDE Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 yalnız o takip edilmesi gereken haberlerde de diyodu ki o silah çocuğa ait değil abisine ait ve abisinden de rahatça o silahı alabilir ve trabzon da silaha ne kadar meraklı olunduğu herkesçe bilinir küçük yaşlarda daha silah kullanmayı öğretirler çocklara hemen hemen her evde vardır silah trabzon valisinin açıklamalarını hiç okumadınız heralde olaylardan sonra, trabzondaki halkın silahlanmasından nasıl bahsetti. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 dedim ya ben tv nin yalancısıyım diye. izlediğim bir "ANA HABER BÜLTENİ"nde aynen şöyle diyordu. "Zanlının kullandığı tabancanın özel bir kaplamayla kaplandığı ve aramalarda bulunamadığı ortaya çıktı. Piyasada bu silahın değeri 10000 Ytl civarında. Bu yaşta bir çocuk bu parayı ve bu silahı nerden bulur!" Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 tania söylemiş shati. trabzonda, insanalr silaha çok düşkündür. unutma bu ülke ilkokulda arkadaşını silahla vuran öğrencileri duydu, babasının abisinin silahıyla. 10000 ytl silahın ruhsatlı alındığındaki fiyatıdır. yoksa dediğim gibi 2000 ytlye kaleşnikov bulabildiğinbir ülkede 10000 ytl ye roketatar alırsın. bu ülkede silah pahalı bir şey değildir. Özellikle ırak savaşından sonra. Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 11 Şubat , 2006 doğrusundur kardeşim bişey diyemem bilmediğim konuda. aslında araştırmak lazım. bu arada ufak bir araştırmadan sonra söylediğinin doğru olduğunu gördüm bir glock marka bir tabancaymış. Bizim komplo teorileri üretmemizde sanırım ki Tv alışkanlığımızında fazla olması yatıyor(Gerçi bu konuda şu güne kadar hiç komplo teorisi üretmedim ya neyse) Alıntı
Φ Ulyanov Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 birinci si bu cocuk buyuk ihtimalle birileri tarafından kullanılmıstır bir atasozumuz vardır kurt puslu havayı sever diye ikincisi butun bu zincire italyada ki turk kafilesinin basına gelen felaketin eklenmesi de tesadufun boylesi dedirtti amma sık tesadufler le karsılasmaya basladık degilmi ve nedense hepsinin birbiriyle bagını kurmak kolay oluyor Alıntı
Φ Shatin Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 12 Şubat , 2006 susurluk olayında da bu nasıl tesadüf dememişmiydik Alıntı
Misafir Zıplayan Dana Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 Tam konuya uygun bir yazı ekleyeyim dedim... ...................................................... Papazı Vuranların Ülkesi (11.02.2006) Yazar Murat Belge ...................................................... Viyana'daki son günümde, oradaki Türk arkadaşlarla, 'karikatür davası' ve bunun üzerine yükselen tepkileri konuşuyorduk. Çeşitli Arap ülkelerinde olan konsolosluk, elçilik basma olaylarını duymuştuk da, Türkiye'de adam öldürüldüğünden haberimiz olmamıştı. Gece dönünce onu da öğrendik tabii. İnsana tiksinti duygusu veriyor. Elbette verecek. Ama şaşırtıyor mu? Şaşkınlık duygusu da veriyor mu? Hayır. Bu ikincinin yeri yok, çünkü o rahibin vurularak öldürülmesinin her an gerçekleşebilecek bir olay olduğunu, çevremizde her an gerçekleşen olaylara bakarak anlıyoruz. Binlerce ayrıntı bir yana, Mehmet Ali Ağca'yı karşılamaya gelenler bunun ne kadar olağan olduğunu dünya âleme göstermediler mi? Geçen gün ben de yazıyordum hani, 'Türklüğü küçültmek' denince, bunu en başarılı şekilde kim yapıyor, ölçüsünü kaybetmiş bir durumdayız. Yediden yetmişe, AKP erkânı da dahil, Kurtlar Vadisi'ne koşar ve 'milli kahraman'larımızı 'Malatya'da doğdu/Papa'yı da vurdu' avazeleriyle karşılarken, halkımz için yeni idealler yarattığımızı bazılarımız söylüyor. Şimdi yeni bir 'milli kahraman' sıraya girmiş oldu. Tabii bilemeyiz, yakalanır mı, yakalanıp da hapse girer mi, girer de çıkarsa kapıda karşıcılar yolunu bekler mi? Kapıda göründüğü anda, 'Trabzon'da doğdu/Papazı da vurdu' diye tempo tutarlar mı? İdeal yayılabilir. Nasıl her il bir 'üniversite' sahibi olmak istiyor, istemekle kalmıyor, 'üniversite' adında bir şeye sahiden de sahip oluyorsa, her ilden bir 'papazı vuran' çıkarmak da milli kültürün bir parçası olabilir, iller arası rekabet böyle teşvik edilebilir, bu yolda geri kalanlara, 'Yuh be! Bir papaz vuramadınız hâlâ' denilebilir. Katolik Kilisesi, bizdeki azim ve heyecana ayak uyduracak hızla Papa yetiştirmeye devam edemeyebilir. Onun için Erzincan'dan, Rize'den, Çankırı'dan, Kırşehir'den çıkacak 'milli kahraman'lar sadece bir 'papaz'la yetinmek zorunda kalacaklardır (son durumda olduğu gibi). Bu da Mehmet Ali Ağca'nın rütbesini yükseltecektir. Ama zaten o bir öncü olarak bunu hak etmişti. Öte yandan, bu şerefli yolda yürüyenlerden bazılarına arada bir bir Papa rastlatmak mümkün olabilir. Zamanla, 'hedef seçme' konusunda daha yaratıcı davranacağımız da düşünülebilir. Evet, bir öncü olarak Ağca, Papa'yı vurdu ve bir çığır açtı. Ama 'makam' olarak ille de 'Papalık' diye tutturmak için bir sebep yok. İşte bu yeni genç (tanıklar öyle olduğunu söylemiş) genç yaşına rağmen düşünmüş, taşınmış ve kendisi için 'yaratıcı' denebilecek bir çözüm bulmuş. Herhalde bugün için imkânları bu kadar, kalkıp Danimarka'ya falan gidecek hali yok. Günümüzün 'sivil' felsefesine uyarak o da 'yakın çevresi'nde etkin olmaya, 'yerel' çalışmaya karar vermiş. Hem, tabii, böyle karmaşık bir eylemde, farklı alanlardaki başarı ölçütlerinin uygulanması da söz konusu. Ağca, Papa'yı vurdu, ama öbür dünyaya gönderemedi. Böylece Papa ona şükranını bu dünyada dile getirebildi. Yani, hedef seçme ve işi o aşamaya kadar getirmekte Ağca çok başarılı, ama tetik kısmında tekliyor. Buna karşılık, bu genç 'milli kahraman' mütevazı bir hedefle yetinmiş, ama giriştiği işi yarım bırakmamış. Ona da buradan birkaç puan verip ortalamasını yükseltmek mümkün. Memleketin itibarını yükseltmenin yollarından biri bu, genel olarak bu mecra. Memleketin erinçli ve erinçsiz, kerinçli ve kerinçsiz çeşit çeşit evlatlarından bir kısmı, papazı vurarak, Talât Paşa'yı anarak, toplantı basarak, pankart açarak bu mecrada ilerliyor. Bu kişilerin buraya gökten geldiğini söylemek zor. Bu topraklarda hep olmuş, bugün de olan bir şeylere basıyorlar ayaklarını. Nedir onlar ve kim, niçin ekti, yetiştirdi onları? Bu konuları artık geçiştiremeyiz. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.