Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Kanadoğlu'ndan Kılıç'a salvo ateş

 

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç’ın aleyhine tazminat davası açtığı emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, ilk duruşmada çok sert bir yanıt dilekçesi sundu

 

Kılıç’ı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı korumak üzere ettiği yemini çiğnemekle suçlayan Kanadoğlu, türban ve Merve Kavakçı davalarında verdiği oyları örnek gösterdi, "Dünyada hukukçu olmayan tek başkan Haşim Kılıç’tır" dedi.

 

ESKİ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, kendisi aleyhine tazminat davası açan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a sert suçlamalarla yanıt verdi. Davanın görüldüğü Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki ilk duruşmaya avukatı Ahmet Çörtoğlu aracılığıyla yanıt dilekçesi sunan Kanadoğlu, Kılıç’ı, "Yeminini çiğnemekle" suçladı. Kanadoğlu, özetle şunları vurguladı:

 

Oyları tartışmalı

 

Göreve başlarken, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı koruyacağına" dair and içen davacı asil, sempozyumda yaptığı açıklama ile yeminini hiçe saymıştır. Kılıç, Anayasa Mahkemesi’nin resmi internet sitesinde yer alan özgeçmişinden de görüleceği üzere; Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu bir iktisatçıdır. Kılıç, Türkiye’de ve dünyada hukukçu olmayan tek yüksek mahkeme başkanı ünvanına sahiptir. Anayasa Mahkemesi üyeliğine geldiği günden bugüne kadar, söylemeleri ve kamuoyunun dikkatini çeken, üniversitelerde türban serbestliği, parti kapatma, Merve Kavakçı olaylarında olduğu gibi bir kısım kararlarda kullandığı oylarla hep gündemde olmuş ve tartışılmıştır.

 

Cesaret gösteremedi

 

Kılıç, terör örgütü İBDA-C’nin 1975-1976 yıllarında yayımlanan yayın organı "Gölge Dergisi"nin Ankara Temsilcisi olduğu yönünde basında çıkan haberlere karşı dava açma cesareti gösterememiş bir yüksek mahkeme başkanıdır.

 

Çocuklarıyla ilgili iddialar

 

Kılıç, hukuk fakültesi mezunu iki çocuğunun avukatlık stajında usulsüzlük yapıldığı iddiaları ile kamuoyu gündemine yansımış bir yüksek mahkeme başkanıdır. Kılıç, Anayasa Mahkemesi gibi yüksek mahkemelerin, sadece kararlarıyla konuşacağını unutabilen bir yüksek mahkeme başkanıdır." (Hürriyet)

Saygılar...

Gönderi tarihi:

Ne guzel tum ilkler bizim ulkemizde yasaniyor :) ama kotu ne varsa olan ilklerden ovunulecek ilkler nedense hep en son bize ugramakta artik insanin hayirlisi olsun diyeside gelmiyor icinden cunku nereye kadar.. Herkes goruyor biliyor ama halen uc maymunlari oynuyoruz israrla..

Saygilar

Gönderi tarihi:

Hafızamızı tazeleyelim. 9'a 2 başlıklı bir köşe yazısı vardı Hürriyet'te.

07 Haziran 2008'de.

 

Ne demişti arkadaş?

 

Konu neydi?

 

Balık değilseniz, bilirsiniz. Buyrun ;

 

9'a 2

 

 

"Hukuka tecavüz..."

 

Böyle başlık atmış bir gazete.

 

"Hukuk cinayeti" diyen de var.

 

"Hukuka aykırı" diyen de.

 

*

 

9'a 2 çıktı karar.

 

*

 

Üyelere bakıyoruz...

 

1, Ankara Hukuk mezunu.

 

2, Ankara Hukuk mezunu.

 

3, Ankara Hukuk mezunu.

 

4, İstanbul Hukuk mezunu.

 

5, İstanbul Hukuk mezunu.

 

6, İstanbul Hukuk mezunu.

 

7, Ankara Hukuk mezunu.

 

8, Ankara Hukuk mezunu.

 

9, Ankara Hukuk mezunu.

 

*

 

Geriye kaldı 2 üye...

 

Biri, İşletmeci.

 

Öbürü, İktisatçı.

 

*

 

Ben size söyleyeyim.

 

11 hukukçu olsaydı...

 

11'e 0 çıkardı karar.

 

*

 

"Kardeşim, dünyanın hangi ülkesinde iktisatçıdan Anayasa Mahkemesi Başkanı olur?" diye soracaklarına... Hukukçuların aldığı karara "tecavüz" diyorlar.

 

*

 

Çünkü, bunların mantığına göre, hukukçu mukukçu yoktur... Bunların işine geldiği gibi karar veren iktisatçı "en iyi hukukçu"dur... Hele eşi türbanlı iktisatçıysa, "ordinaryüs hukukçu"dur.

Gönderi tarihi:

arkadaşlar bir hatayı düzeltmeyi kendime borç bilirim.Gerçi buna benzer bir konuyu başka bir konuda da cevapladım.

Yüksek mahkemeler dediğimiz Anayasa,Sayıştay,Danıştay gibi konumlara girebilmek için iki şey aranır.Bİrincisi Ya hukuk fakültesi mezunu yada İktisadi ve İdari Bİlimler Fakültesi mezunu yada Siyasal Bİlimler Mezunu olmanız gerekir.İkincisi ise Adalet Bakanlığının açmış olduğu Yargı Hakimliği ve İDari Yargı Hakimliği sınavını kazanmış olmanız gerekir.

 

Çünkü bu bahsi geçen fakülteler sosyal bilimdir.Ortak nokta ders kontenjanları vardır.İşletme, İktisat, Maliye, Kamu Yönetimi bölümleri ve Hukuk Fakülteleri Hukuk derslerini ortak görürler.Ha yeterlidir yetersizdir o ayrı birdurumdur.Çünkü konuya hakimiyet her zaman için kişisel yetenek ve bilgi düzeyini geliştirmek iile alakalıdır.!980 öncesinde hatırlayanınız var mıdır bilemem Mali Müşavir olan kişilerin idari davalarda müfettiş veyahaut ta bilir kişi olma hakları vardı.Bilir kişi olabilmeniz içinde hukuk bilgisine sahip olmanız gerekir.

 

Yani örnekler çoğaltılabilir.Peki hakimlik sınavını kazanınca ne olur.İdari yargı hakimliği zaten en üst hakimliktir.Savcı değil yalnız.Savcı ayrı bir konudur.Cumhuriyet Savcısı olabilmeniz için hukuk fakültesi bitirmeniz ve sağlam hakim olarak bir hizmet geçmişinizin (mesela ağır ceza reisi olarak ) olması gerekir.

 

İdari hakimlik sınavını kazanan idari bilimler ve siyasal fakülteler mezunu olan kişiler, sayıştay denetçiliği sınavını kazanıp sayıştay denetçisi olan idari bilimler mezunları yasa gereği üst düzey hukukçu denetmen ve yargı mensubu hakim ünvanını alırlar.Kırmızı kimlik taşırlar.Yeterli görülen sicil temizliği, hizmet başarısı v.s. ve varsa ki gerçi bir az artık yeni dönem siyaset anlayışımızın vazgeçilmez unsuru olmuştur iktidar desteği ile Anayasa Mahkemesi üyesi olursunuz.

 

Belirtmeden geçmeyim hukuk fakültesi bitirmeyen biri hukukçu değildir diye bir unsur yoktur.Ayrıca bu sınav çokta zordur.Bende girsem kazanırmıyım demekle olan bir sınav değil rahat bir senenizi verip girmeniz gereken bir sınavdır.İdari hukuk,Vergi hukuku,Ceza Hukuku,Borçlar Hukuku,Tİcaret Hukuku....hepsinden sınava girersiniz.AYrıca birde mülakata gierersiniz ki işte orda sizi kasarlar.

 

Benim bir avukat arkadaşım yazılı sınavdan 94 puan aldı.Marmara Hukuk mezunu kendisi.Mülakat ta şu soruyu sormuşlar."Türkiye tarihinde bu güne kadar 1921 Anayasasından bu yana yapılan bütün değişikleri bana say...Neler vardı ne şekilde düzeltildi yada kaldırıldı"....Arkadaşımın dediğine göre kendisi bir yerden sonra tıkanmış ve siyasal mezunu olan bir arkadaş bu soruda değişen yaklaşık 70 maddeyi ayrıntısı ile saydım demiş kazanıp kazanmadığını bilmiyorum...

 

Yani direl hukukçu olmayan birisi şudur budur demek biraz yanlış oluyor.Yani işin içerisinde itiraz edilemez derecede bir iktidar parmağı olduğu kesindir sabih kanadoğlunun da isyanı birazdan burdan ileri gelmektedir zaten.Olayda görüşümü bildirmek amacı ile değil bilgilendirmek amacı ile yazdım ....

 

teşekkürler

Gönderi tarihi:
Ha yeterlidir yetersizdir o ayrı birdurumdur.Olayda görüşümü bildirmek amacı ile değil bilgilendirmek amacı ile yazdım ....

 

Sayın taypa,

Ben es geçmiş olduğunuz o soruyu tekrar hatırlatmak isterim. Kendisi aşağıdadır.

Yine görüşünüzü bildirmeden :) bir de bu konuda bilgi verseniz.

 

"Kardeşim, dünyanın hangi ülkesinde iktisatçıdan Anayasa Mahkemesi Başkanı olur?"

 

 

Buyrun, kürsü ve mikrofon sizin.

Gönderi tarihi:
Sayın taypa,

Ben es geçmiş olduğunuz o soruyu tekrar hatırlatmak isterim. Kendisi aşağıdadır.

Yine görüşünüzü bildirmeden :) bir de bu konuda bilgi verseniz.

 

 

 

Buyrun, kürsü ve mikrofon sizin.

 

ne demek istediğinizi anlamadım pek olarak biraz daha benden ne talep ettiğinizi beyan ederseniz sevinirim

belirttiğim gibi ben olayla ilgili bir görüş bildirmedim bildirmekte istemem aslında farklı bir konu çünkü ;bir bilgi paylaştım sadece

Gönderi tarihi:
ne demek istediğinizi anlamadım pek olarak biraz daha benden ne talep ettiğinizi beyan ederseniz sevinirim

belirttiğim gibi ben olayla ilgili bir görüş bildirmedim bildirmekte istemem aslında farklı bir konu çünkü ;bir bilgi paylaştım sadece

 

Ne demek istediğimi tekrar izah etmeye çalışayım. Sorduğumuz soru şu :

 

"Kardeşim, dünyanın hangi ülkesinde iktisatçıdan Anayasa Mahkemesi Başkanı olur?"

 

Bahsettiğiniz şu detay hakkında fazla bilgim yok,

 

Yüksek mahkemeler dediğimiz Anayasa,Sayıştay,Danıştay gibi konumlara girebilmek için iki şey aranır.Bİrincisi Ya hukuk fakültesi mezunu yada İktisadi ve İdari Bİlimler Fakültesi mezunu yada Siyasal Bİlimler Mezunu olmanız gerekir.İkincisi ise Adalet Bakanlığının açmış olduğu Yargı Hakimliği ve İDari Yargı Hakimliği sınavını kazanmış olmanız gerekir.

 

Ancak söylemlerinizi tam olarak doğru kabul ederek devam ediyorum;

Arkadaşınız 94 almışmış, mülakatta şunu bunu sormuşlarmış falan filan hikayesi sorumuza ne cevaptır, ne de konumuza yön göstericidir. İşbu halde ben de şöyle bir durumu örnekleyeyim madem:

İktisatçıdan çakma hukukçunun vücut bulduğu, anayasası ile sabit olduğu memlekette, hasta olduğunuzda bile bünyenin ihtiyacı olan doktora gidersiniz. 45 yaşında pediatri uzmanına gideni ne görmüş ne de duymuşsunuzdur. Ne demeye çalışıyorum, pediatri uzmanı dediğiniz insan bile hekimlik ihtisasını tamamlamış biridir. Ama yetinmezsiniz, tümevarım ile ihtiyacınızı değerlendirirsiniz.. Güven meselesidir, bilgi meselesidir, deneyim meselesidir vesaire vesairedir.

Toparlarsam,

Sorumuza yanıt verirken iktisatçının ortak dersi, eblek formatı, güblek formasyonu aciz kalmaktadır. Çünkü mevzu bahis olan kurum ve makam fevkalade önemli, ehline bırakılması gereken, kritik ve teknik bir yerdir.

 

Gazete yazarının söylediği ve Kanadoğlu'nun yakındığı durum ise ;

 

bunların mantığına göre, hukukçu mukukçu yoktur... Bunların işine geldiği gibi karar veren iktisatçı "en iyi hukukçu"dur... Hele eşi türbanlı iktisatçıysa, "ordinaryüs hukukçu"dur.

 

Budur.

 

Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın çakma hukukçu olduğu memlekette kadın doğum uzmanının prostat ameliyatı yapmasını da isteyebilirsiniz. Teoride birleşirken, pratikte uzaklaşmayalım. Aklın yolu birdir.

Saygılarımla.

Gönderi tarihi:
Ne demek istediğimi tekrar izah etmeye çalışayım. Sorduğumuz soru şu :

 

 

 

Bahsettiğiniz şu detay hakkında fazla bilgim yok,

 

 

 

Ancak söylemlerinizi tam olarak doğru kabul ederek devam ediyorum;

Arkadaşınız 94 almışmış, mülakatta şunu bunu sormuşlarmış falan filan hikayesi sorumuza ne cevaptır, ne de konumuza yön göstericidir. İşbu halde ben de şöyle bir durumu örnekleyeyim madem:

İktisatçıdan çakma hukukçunun vücut bulduğu, anayasası ile sabit olduğu memlekette, hasta olduğunuzda bile bünyenin ihtiyacı olan doktora gidersiniz. 45 yaşında pediatri uzmanına gideni ne görmüş ne de duymuşsunuzdur. Ne demeye çalışıyorum, pediatri uzmanı dediğiniz insan bile hekimlik ihtisasını tamamlamış biridir. Ama yetinmezsiniz, tümevarım ile ihtiyacınızı değerlendirirsiniz.. Güven meselesidir, bilgi meselesidir, deneyim meselesidir vesaire vesairedir.

Toparlarsam,

Sorumuza yanıt verirken iktisatçının ortak dersi, eblek formatı, güblek formasyonu aciz kalmaktadır. Çünkü mevzu bahis olan kurum ve makam fevkalade önemli, ehline bırakılması gereken, kritik ve teknik bir yerdir.

 

Gazete yazarının söylediği ve Kanadoğlu'nun yakındığı durum ise ;

 

 

 

Budur.

 

Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın çakma hukukçu olduğu memlekette kadın doğum uzmanının prostat ameliyatı yapmasını da isteyebilirsiniz. Teoride birleşirken, pratikte uzaklaşmayalım. Aklın yolu birdir.

Saygılarımla.

 

*******

karşılaştırma yaptığınız nokta bir kere çok farklı.Hukuk dallarına 80 kolada ayrılsa teması birdir.O hukuku adı ne olursa olsun Hukuk fakültesinde okuyanda aynı şekilde yanı bilgiyi aynı temayı görür iktisat bitirende maliye bitirende ....

 

************

 

Anayasa mahkemesinin hukukçu olmadı bir yerde kadın doğumun pediatri filan demişsiniz ya .çok güldüm.Unutmayın ki tıpı bitirem önce pratisyendir.Sağlık ocağında karşısına gelen her türlü hastalığa bakar ancak uzmanlığını alırsa yani kendine bir branş seçerse ben pediatriyim benim alanım değil sen kadın doğumsun kalp ameliyatı neyine gibisinden laflar edersinniz.

 

Ama hukuk öyle değildir.İktisatçı birinin anayasa mahkemesi başkanı olmasını tartışmam bile çünkü bu şekilde kabul görmüş bir şeydir.Tartışmak için dolu olmak lazımdır.Kamu hukuku ve özel hukuk kavramları bütünleyici bu bahsettiğimiz bölümlere eblek öblek sizin o saygısız tabirlerinizle verilememektedir.

Gönderi tarihi:

Bugün beğenmediğimiz Anayasa Mahkemesini de arayacağımız, fakat bulamayacağımız zamanlar gelecek diye düşünüyorum.

 

Üyelerinin yarısından çoğunu iktidarın seçeceği yeni bir Anayasa Mahkemesi oluşturma hazırlıkları olduğunu duyuyoruz.

 

Nisan ayından itibaren ülkemizde, rejimin temel yapısını değiştirecek çok önemli gelişmeler bekleniyor.

 

Ama sonuç iyi mi olur, yoksa daha mı kötü olacak, orası meçhul...

Gönderi tarihi:
Bugün beğenmediğimiz Anayasa Mahkemesini de arayacağımız, fakat bulamayacağımız zamanlar gelecek diye düşünüyorum.

 

Üyelerinin yarısından çoğunu iktidarın seçeceği yeni bir Anayasa Mahkemesi oluşturma hazırlıkları olduğunu duyuyoruz.

 

Nisan ayından itibaren ülkemizde, rejimin temel yapısını değiştirecek çok önemli gelişmeler bekleniyor.

 

Ama sonuç iyi mi olur, yoksa daha mı kötü olacak, orası meçhul...

 

 

Bahsetmiş olduğunuz hal, konumuz dışında bence.

 

Ölüyü gösterip, beterine razı olmamızı çağrıştırıyor sanki. Malezya'laşmaktır o söylediğiniz.

 

Hayır!

Yüz bin kere hayır!

Gönderi tarihi:
*******

karşılaştırma yaptığınız nokta bir kere çok farklı.Hukuk dallarına 80 kolada ayrılsa teması birdir.O hukuku adı ne olursa olsun Hukuk fakültesinde okuyanda aynı şekilde yanı bilgiyi aynı temayı görür iktisat bitirende maliye bitirende ....

 

******************

 

Anayasa mahkemesinin hukukçu olmadı bir yerde kadın doğumun pediatri filan demişsiniz ya .çok güldüm.Unutmayın ki tıpı bitirem önce pratisyendir.Sağlık ocağında karşısına gelen her türlü hastalığa bakar ancak uzmanlığını alırsa yani kendine bir branş seçerse ben pediatriyim benim alanım değil sen kadın doğumsun kalp ameliyatı neyine gibisinden laflar edersinniz.

 

Ama hukuk öyle değildir.İktisatçı birinin anayasa mahkemesi başkanı olmasını tartışmam bile çünkü bu şekilde kabul görmüş bir şeydir.Tartışmak için dolu olmak lazımdır.Kamu hukuku ve özel hukuk kavramları bütünleyici bu bahsettiğimiz bölümlere eblek öblek sizin o saygısız tabirlerinizle verilememektedir.

***

 

Pratisyen hekim ve uzman hekim arasındaki farkı hatırlatarak, bize birşey katmış olmazsınız. Top çevirmiş olursunuz ki, forum ahalisi bunu yemez.

 

Ben lafımı söylerim...

 

Nokta.

Gönderi tarihi:
***

 

Pratisyen hekim ve uzman hekim arasındaki farkı hatırlatarak, bize birşey katmış olmazsınız. Top çevirmiş olursunuz ki, forum ahalisi bunu yemez.

 

Ben lafımı söylerim...

 

Nokta.

***

 

Forum ahalisi bunu yemez lafınızda da biraz haddinizi aşıyorsunuz hayırdır ortada sahetekarlık yapan mı var ve ayrıca benden bir şey almak istiyorsan bunun alma uslubunu bileceksiniz yönetim ile aramdaki sıkıntıya gelince mesleğim ve ideolojim den dolayı biraz sivri dilliyim ama bunu bu konuya bağladınız demekki siz kişiselleştiriyorsunuz tanımadığınız biri belki de sizden yaşça büyük birine karşı sınırları geçiyorsunuz

Gönderi tarihi:
"Kardeşim, dünyanın hangi ülkesinde iktisatçıdan Anayasa Mahkemesi Başkanı olur?"

 

Hiç birinde...Anayasa Mahkemesi üyesi olabilir ama Başkanı olamaz!

Gönderi tarihi:
***

 

Forum ahalisi bunu yemez lafınızda da biraz haddinizi aşıyorsunuz hayırdır ortada sahetekarlık yapan mı var ve ayrıca benden bir şey almak istiyorsan bunun alma uslubunu bileceksiniz yönetim ile aramdaki sıkıntıya gelince mesleğim ve ideolojim den dolayı biraz sivri dilliyim ama bunu bu konuya bağladınız demekki siz kişiselleştiriyorsunuz tanımadığınız biri belki de sizden yaşça büyük birine karşı sınırları geçiyorsunuz

 

 

Konu başlığını resmen "YEMEKTEYİZ" programına çevirdiniz. Edep adap, adab-ı muaşeret'ten gidiyorsunuz, biraz da hak hukuk hakikatten gidelim. Dilin sivrilmesi meslek ve ideoloji ile tanımlanamaz, toplumsal kurallar ve ifade zenginliği ile tanımlanır. Usül yönünde daha fazla durmayacağım.

Yaş konusuna da gelince, benim sınırım yaş ile değil baş iledir. Yani SAYIN PERES BENDEN YAŞLISIN replikleri benden çıkmaz. Yaşa bakmam.

 

Neyse arkadaşlar, esasen ben ne demiştim? O anlaşıldı sanırım. Önemli olan da bu zaten. Gereksiz detaylarla çevreye vermiş olduğumuz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.

Gönderi tarihi:
Konu başlığını resmen "YEMEKTEYİZ" programına çevirdiniz. Edep adap, adab-ı muaşeret'ten gidiyorsunuz, biraz da hak hukuk hakikatten gidelim. Dilin sivrilmesi meslek ve ideoloji ile tanımlanamaz, toplumsal kurallar ve ifade zenginliği ile tanımlanır. Usül yönünde daha fazla durmayacağım.

Yaş konusuna da gelince, benim sınırım yaş ile değil baş iledir. Yani SAYIN PERES BENDEN YAŞLISIN replikleri benden çıkmaz. Yaşa bakmam.

 

Neyse arkadaşlar, esasen ben ne demiştim? O anlaşıldı sanırım. Önemli olan da bu zaten. Gereksiz detaylarla çevreye vermiş olduğumuz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.

 

mirim kendine bir dalga tutturmuş gidiyorsun ...

Gönderi tarihi:

Anlamadığım, anayasa mahkemesi başkanı neden olduğu! Tülay Tuğcu'nun konuya hakimiyetini düşünüyorum da, şu anki durumu içler acısı buluyorum...

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Anlamadığım, anayasa mahkemesi başkanı neden olduğu! Tülay Tuğcu'nun konuya hakimiyetini düşünüyorum da, şu anki durumu içler acısı buluyorum...

 

Saygılar...

 

Anlaşılmayacak bir şey yok aslında. Bakınız anlaşılır hale getirilmiş hali şu zaten;

 

 

"bunların mantığına göre, hukukçu mukukçu yoktur... Bunların işine geldiği gibi karar veren iktisatçı "en iyi hukukçu"dur... Hele eşi türbanlı iktisatçıysa, "ordinaryüs hukukçu"dur."

 

 

Efendim iktisatçının ortak ders almışıyla veya siyasal bilimcinin güngörmüşüyle de yapılabilirmiş filan falan. Modifiye edilmiş ilahiyatçıyla da yapılacaktır, daha sonra da işi kadılara, şeyhlere, şıhlara bırakmamız istenecek zaten.

 

Bugün bu başlığın konusu "anayasa mahkemesi başkanı" nasıl olup olamayacağımız değildir, neden böyle olduğudur. Dünyada tek örneği olması itibariyle de çok anlamlıdır. Anlayana veya anlamak isteyene tabii ki.

Gönderi tarihi:
Anlaşılmayacak bir şey yok aslında. Bakınız anlaşılır hale getirilmiş hali şu zaten;

 

 

"bunların mantığına göre, hukukçu mukukçu yoktur... Bunların işine geldiği gibi karar veren iktisatçı "en iyi hukukçu"dur... Hele eşi türbanlı iktisatçıysa, "ordinaryüs hukukçu"dur."

 

 

Efendim iktisatçının ortak ders almışıyla veya siyasal bilimcinin güngörmüşüyle de yapılabilirmiş filan falan. Modifiye edilmiş ilahiyatçıyla da yapılacaktır, daha sonra da işi kadılara, şeyhlere, şıhlara bırakmamız istenecek zaten.

 

Bugün bu başlığın konusu "anayasa mahkemesi başkanı" nasıl olup olamayacağımız değildir, neden böyle olduğudur. Dünyada tek örneği olması itibariyle de çok anlamlıdır. Anlayana veya anlamak isteyene tabii ki.

Yalnız hatırlıyorum da son zamanlarında Ahmet Necdet Sezer'de Haşim Kılıç'a sempatiyle yaklaşıyordu. Hatta ziyaretine de gidiyordu son günlerinde.

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Yalnız hatırlıyorum da son zamanlarında Ahmet Necdet Sezer'de Haşim Kılıç'a sempatiyle yaklaşıyordu. Hatta ziyaretine de gidiyordu son günlerinde.

 

Saygılar...

 

Aynı fikirde değilim. Sezer'in Kılıç'ı 29 Ekim resepsiyonuna eşsiz davet etmesi ve Kılıç'ın bayramı sokakta millet ile birlikte kutlayacağını belirtmesiyle başlayan gerginliğin büyütülmemesi için yapılmış hareketlerdir bunlar. Sezer'in Kılıç'a duyduğu bir sempati olmamıştır, hala da yoktur böyle bir durum.

Sezer, bugün RTE'nin içinde bulunduğu duruma düşüp devletin organları,kurumları ve adamları ile kavgalı görüntü vermemeyi, usülen de olsa devlet adamlığının gereklerini yapması gerektiğini özümsemiştir.

 

"Ziyaretine de gidiyordu son günlerinde" dediğiniz olay Sezer'in veda ziyaretidir. Karıştırmayalım.

Velhasıl bazı enstantaneleri yanlış yorumladığınızı düşünüyorum.

Gönderi tarihi:
Aynı fikirde değilim. Sezer'in Kılıç'ı 29 Ekim resepsiyonuna eşsiz davet etmesi ve Kılıç'ın bayramı sokakta millet ile birlikte kutlayacağını belirtmesiyle başlayan gerginliğin büyütülmemesi için yapılmış hareketlerdir bunlar. Sezer'in Kılıç'a duyduğu bir sempati olmamıştır, hala da yoktur böyle bir durum.

Sezer, bugün RTE'nin içinde bulunduğu duruma düşüp devletin organları,kurumları ve adamları ile kavgalı görüntü vermemeyi, usülen de olsa devlet adamlığının gereklerini yapması gerektiğini özümsemiştir.

 

"Ziyaretine de gidiyordu son günlerinde" dediğiniz olay Sezer'in veda ziyaretidir. Karıştırmayalım.

Velhasıl bazı enstantaneleri yanlış yorumladığınızı düşünüyorum.

Be bu ziyareti yapmaması taraftarıydım. Sezer tavır koyacağında bunu çok iyi başarabilen bir Cumhurbaşkanıydı. Hatta kendini seçen Ecevit'e bile tavrını hatırlamak lazım. İnandığının arkasında olan bu insanın, Kılıç'a tavrını son anda değiştirmesini anlamlı bulmadım. Ziyaret etmese de kimse niye etmedin demezdi emin olun, bu ziyaretinin bir faydası da olmadı bence!

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
Be bu ziyareti yapmaması taraftarıydım. Sezer tavır koyacağında bunu çok iyi başarabilen bir Cumhurbaşkanıydı. Hatta kendini seçen Ecevit'e bile tavrını hatırlamak lazım. İnandığının arkasında olan bu insanın, Kılıç'a tavrını son anda değiştirmesini anlamlı bulmadım. Ziyaret etmese de kimse niye etmedin demezdi emin olun, bu ziyaretinin bir faydası da olmadı bence!

 

Saygılar...

 

Ben de "iyi ki ziyaret etti" veya "iyi de oldu" diyenlerden değilim, bu konuda hemfikiriz. Ecevit ile aralarında yaşanan polemik ve gerginliklerin sebebinin de tamamen Ecevit'in yanlış politikalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Evet, Sezer usül yönünden çok şeyi özümsemiş insandır ama bu uysal koyun olacağı anlamına da gelmiyor. Kendini seçenlere sorgusuz sualsiz biat eden zihniyet, Haşim Kılıç ve yandaşlarıdır.

Gönderi tarihi:

Kendilerinden 4 üye daha ayarlayabilirlerse Yüksek mahkemeyi de elde edip rahatlayacaklar ama! Bakalım yapabilecekler mi?

Gönderi tarihi:

Anlayamadığım bu kadar laf niye?...

Haşim Kılıç AYM'ye başka bir anyasal kurum üyeliğinden atanmış mıdır?Evet.

Anayasa daha önce üyesi olduğu Sayıştaydan AYM üyeliği için İİBF mezunlarına kontenjan ayırmış mıdır?Evet.

AYM'ye bir kişi üye olarak atandıktan sonra diğer üyelerle eş konumda mıdır?Evet.

AYM başkanını kendi üyeleri içinden oy çokluğuyla kendi üyeleri mi seçmektedir?Evet.

9'a 2 muhabbeti yapılan bir kurumda Haşim Kılıç daha öncesinde başkan vekilliğine 99 ve 03 yıllarında üyelerin oyu ile iki kez seçilmiş midir?Evet.

Üyelerin bir kısmı değişmiş olmasına rağmen -siyasi iktidarla hiçbir ilgisi yoktur değişikliklerin- mevcut üyelerin oyunu alarak başkanlığa seçilmiş midir?Evet

 

Hulasa kendisini 9'a 2 muhabbetleri yapılan kurumdaki 'hukukçular' seçmiştir.Madem "hukukçular bilir , ekonomistler anlamaz" , neden yargılıyorsunuz ki...

Gönderi tarihi:
Hiç birinde...Anayasa Mahkemesi üyesi olabilir ama Başkanı olamaz!

 

Niye olamasın. Üye olabilen niye başkan olamasın. Başkan seçilmenin şartları nelerdir?

 

Böyle tepeden mi daldık. Ben bu konuyu daha önce en ince ayrıntısına kadar anlatmamış mıydım yahu? Hatta daha öte gidip konunun uzmanı olan Kemal GÖZLER'in konuyla ilgili makalesinden bölümler aktarmamış mıydım?

 

Ah, ah hiçbirşeyin değişmediğini görmek ne kadar kötü oluyor bazan...

 

Bir an depreşen birşeyler oldu içimde ve galeyana gelip yazdım...Neyse

 

II. Yüksek mahkemeler

 

A. Anayasa Mahkemesi

 

1. Kuruluşu

 

MADDE 146.– Anayasa Mahkemesi onbir asıl ve dört yedek üyeden kurulur.

 

Cumhurbaşkanı, iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay, iki asıl ve bir yedek üyeyi Danıştay, birer asıl üyeyi Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi Başkan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; bir asıl üyeyi ise Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri içinden göstereceği üç aday arasından; üç asıl ve bir yedek üyeyi üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından seçer.

 

-http://www.anayasa.gen.tr/aym-uyesecimi.htm-

 

Anayasa Mahkemesine hangi ülkeler ne şekilde atama yapıyormuş bir bakılsın. Başkan olamazmış. Hayırdır engel bir hüküm mü biliyorsunuz üye seçilebileceksiniz, karar alınmasında oy kullanacaksınız ama başkan olamayacaksınız.

 

Neyse; illaki Anayasa Mahkemesi başkanına giydirmek istenirse "adamın bıyıkları var ya hu"...Büyük ihtimal saçları da boyadır...

 

Tekrar selamlar ve iyi günler...

Gönderi tarihi:

Herkes bir futbol takimina üye olabilir.. Ama kalkipta kaptan olamaz sahaya inemez! ama bizlere bakmayin kurumlari daha göcebe cadiri zannediyoruz yeterki cadirdan iceri gir.. ondan sonra laf üretmesi kolay sadece laf.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.