Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Kültür, siyaset dahil her şeyi belirler.

 

Bir ülkenin kültürü neyse, lideri de ona uygun olur.

 

Elbette ülkelerin kültürü zaman içinde değişikliğe uğrar, farklılıklar gösterir.

 

Mesela Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmanın ezikliğini yaşayan Almanya'nın ruhuna hitap eden lider Adolf Hitler'di.

 

Ama İkinci Savaş felaketinden sonra Willy Brandt gibi sol entelektüel liderleri başa getirdi. Çünkü ülkenin kültürü ve ruhu değişmişti.

 

***

 

 

Türkiye kültür değişiminin en çarpıcı örneklerinin yaşandığı bir ülkedir.

 

Yüz yıl önceki kültürümüzle hiçbir ilgimizin kalmadığını söylesem inanması zor gelir ama doğrudur. Türklerin, dünyada kendilerini temsil ettiğine inandıkları döner kebap ve göbek dansı, yüz yıl öncenin Türkiye'sinde hiç bilinmeyen şeylerdi.

 

Ne sarayda vardı bunlar, ne de halkta. Ama değişen kültür, göbek dansını ve döner kebabı Türkiye'nin sembolleri haline getirdi.

 

***

 

 

Siyasi liderler açısından da durum böyledir.

 

Son Halife Abdülmecit resim yapan, piyano çalan bir aristokrattı.

 

O dönemin siyasi figürleri, yoksul ailelerde doğmuş olsalar bile kendilerini geliştirmiş, lisan öğrenmiş kişilerdi.

 

Cumhuriyetin liderlerine bakalım:

 

Mustafa Kemal binlerce kitap okumuş, büyük çabalarla Fransızca öğrenmiş, edebiyat üzerine yazılar yazmış bir liderdi ve her görüşmede İngiltere Kralı Edward dahil olmak üzere Batılı liderleri kendisine hayran bırakan bir zarafete sahipti.

 

İsmet Paşa da öyleydi.

 

Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu gibi siyasetçiler de efendiliği değer olarak kabul eden bir eğitime ve geleneğe sahiptiler. Çünkü o dönemin Türkiye'sinde efendilik, kibarlık, zarafet gibi kavramlar, bir değer ölçüsüydü.

 

Anneler çocuklarını oğlum ne ayıp şey. Büyük gelince ayağa kalkacaksın, bir şey verilince teşekkür edeceksin vs. gibi öğütlerle yetiştirirlerdi.

 

Zaman değişti.

 

Nüfus çok arttı; köylerden kentlere büyük bir akın oldu ve sonuçta ne köy ne kent değerleriyle bütünleşmiş, boşlukta sallanan elli milyon kişi ülkenin zevkini, eğlencesini, mutfağını, davranış biçimlerini belirler oldu.

 

Bu yeni kültürün neye benzediğini hepimiz biliyoruz. Televizyonları açıp, en çok seyredilen programlara bir gece bakmak bile bu yeni kültürü anlamak için yeterli.

 

Yeni Türk kültürünün en belirgin özelliklerinden birisi de kabadayı erkekler.

 

Bu halk her gece; kodu mu oturtan, bileği kuvvetli, yan bakana bir tane çakan delikanlılara bayılmıyor mu?

 

Bayılıyor.

 

Kurtar Vadisi'ndeki öfkeli, adamı gözleriyle öldürmek isteyen tipleri kahraman olarak sevmiyor mu?

 

Seviyor.

 

Eeeee? Neyi merak ediyorsunuz ki.

 

Bu halk elbette Abdülmecit Efendi'leri, Mustafa Kemal'leri hatta Adnan Menderes'leri lider seçecek değil.

 

Kendisine en çok benzeyen insanı, şaşmaz bir biçimde buluyor.

 

Demokrasi var memlekette.

 

 

 

Zülfü Livaneli - Vatan

Gönderi tarihi:

Çok güzel tespitleri Livaneli'nin.Yalnız,bu tespitleri sonuçlarıyla yerinde,çünkü nedenlerinde halkın yada kültürün kendisi yok.

Gönderi tarihi:

Atatürk'ün hedefi,cagdas bir Türkiye ve toplumunu gerceklestirmekti.Öyle birilerinin "Kravati,Frenk gömlegini,takim elbiseyi,ve silindir sapkayi"Islami silmek icin getirdi demeleri gibi degildi Atatürk'ün hedefi.Giyimiyle,kusamiyla,kültürü ile,dili ile,bilgi cagina ayak uydurmasi ve dünya üzerinde Türkiye Cumhuriyeti devletine üstün bir yer sahibi kazandirmakti hedefi.Ne var ki bu cagdasligi,farkli zeminlere ceken gerici gücler Türkiye'nin ve halkinin bu hedefe ulasmasini her firsatta engellediler.Bugün birileri Türkce dilinden utaniyorsa,dükkaninin tabelasina Ingilizce Fransizca bir kelime yaziyorsa,ismi disinda Türk diyebilmek icin binlerce sahit gerekiyorsa bu Atatürk'ün hedeflerinin gerceklestirilmemis olmasindandir.

Atatürk,"TÜRK CALISKANDIR,ZEKIDIR"derken Irkcilik yapmadi,onun icin Türkiye vatandasi olan herkes Türk oldugu icin herkesi kapsiyordu bu söylem.Sözleri söylenis tarziyla degil icerik olarak incelemek gerekir.

 

Menderes,Fatin Rüstü Zorlu,Hasan Polatkan,ve daha coklari o dönemlerde hem zarafeti,siyaseti birarada yürütebilenlerdi.Ne varki bunu halka yansitamadilar.Halkin bugün egitimden yoksun olmasi onun kültür seviyesinide belirleyici oldugu icin,meydan kabadayilarini sevmeleri,onlari göreve getirmelerini normal karsilamaliyiz."Türk gibi güclü"sözünün bilek gücü degilde beyin gücü oldugunu anlayamayan halk tabii ki nara atabilenleri iktidara tasiyacaktir.Iktidar partisinin bakanlarina söyle bir bakin,giydikleri kiyafetler bile sanki üzerlerinde zoraki durmaktadir.Dimi yani,hanimlarinin baslari ambalajlanmis olanlarin kravat takmalari ne kadar büyük bir tezad olusturmaktadir.

 

Yani bazilarinin kravat takmalari onlarin kültürlü olduklarini göstermiyor kültürsüzlüklerini sakliyor.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

tespit herkesin bildiği bir gerçek.Yani olayı livanelinin kaleme almış olması bir girişim sadece.Sonuçta çağımız bilişim çağı.Her evde inetnet her evde televizyon var.TV de oynanan dizilerde ki karaterleri örnek alan kabadayılar kadar ordaki giyim kuşam ve yaklaşım tarızını kendine mal eden genç kızlarımızda var ve malesef Türkçeyi katledederrek ....( oha oldum, kal geldi; kırk yıllık gibi kelimesinii gıbı şeklinde okumalar.....)

 

Türk insanın zarafeti ve kendisni geliştirmesi tartışılamayacak kadar büyük ancak unutmamak lazım ki bizim milletimiz çağdaş devletler seviyesine gelmeden önce büyük bir savaşın içerisinden çıktı eğitim yetersiz bir durumda ve çağın çok çok gerisinde kalmış bir toplumduk.Hani ataların bir sözü vardır hızlı koşan atın poku seyrek düşer diyerek yada emeklemeden koşmak deyimi...

 

işte bizim miletimizdeki kadersizlik böyle oldu.Cumhuriyet döneminde savaştan çıkan yeni yeni atılımlar yapan bir toplum dünyaya ayak uydurmaya çalışırken dünya krize girdi arkasından bu krizi savaş gazisi devletimiz mecburen daha da yaralı bereli atlattı olanaklar sınırlı olduğu için bir şekilde çağın gerisinde kaldınız çünkü sıfır bir ekonomi ile yola çıkıyorsunuz arkasından gelen darbeler hükümeti ve devleti daha da geriye attı haliylen halk daha da geriye gitti.Hatırlayalım vizontele filmini televizyon mantığını insanlar nasıl karşılıyor....

 

Evet bu ülke bir darbeler ülkesi oldu.Bunun getirdiği olumsuzluklar yadırganamaz herşeyden önce dış politkanızda yabancı ülke insanlarının sizlere yaklaşımı değişti hemde negatif yönde bu bir dezavantajdır.Ülke kendini toparladığında ise sizin yeniden ileriye adım atma girişimine kalktığınızda ise o ülkeler arayı çok aşmıştı.Unutmayalım o günler siz tahta kılıçlar ile Karamurat filmleri çekerken ( ki ben hala izlerim ehehe :D )o ülkenin insanları teknoloji ile dalga geçen filmler çekiyordu superman,karaşimşek v.s. Cüneyt Arkının bir zamanlar çevirmiş olduğu Dünyayı kurtaran adam filmi Fransada üniverstelerde kısıtlı imkanlarla nasıl film çevrilir konusu başlığı altında ders olarak verilmekte ( bilmeyenlere bilgi olsun) yani o insanlar bizim bir hayli ilerimizde dans ediyorlardı biz uzaktan gördüklerimizle gözlerimiz hangi figürü uzaktan ağrı net yakalayabiliyorsa onu yapmaya çalışıyorduk haliylen yarom yamalak olutyordu....

 

Eeee geldik 90 yıllar geldik 2000 ve geldik 2009 ne değişti.Bİrincisi özenti bir toplum olduk.Çünkü o insanların yaptığı şeylere imrenir olduk onların *********lği bile haz vermeye başladı.Kabuğunu yeteri kadar yırtamamış milletimiz kendisine yeni yeni kahramanlar aramaya başladı.Nasıl ki benimde küçükkken karaşimşeğin şoförü Maykıl Nayta özenmeye kalkmaya gibi ....:D ( hala siyah arabalara karşı ve deri ceket altı siyah kota sempatim burdan gelir mesela....)

 

Bu kahramanlıklar sıra ile önce deli yürek oldu.Neden çünkü halk kendi içinde bir doğruluk dürüstlük mertlik abidesi arıyordu.O kişinin örnek alınması bir çok noktada iyi de oldu ama abartanlarda oldu.O filmleri izleyipte sokakta adam dövmeye kalkan insanlar zaten gelişimini tamamlayamayan insanlar olduğu için filmde değinilmek istenen temaları almaktan ziyade mirooğlunun tek başına senaryodan ibaret olan 10 kişiyi ayakları yere değmeden havada uçarak yerle bir etmesini gururla seyrediyordu ve hatta belkide miroğlu yasalarını kendine uyarlıyordu mesela yalan söylemiyordu yada kumarı bırakıyordu yani insanı delikanlı olmaya davat ediyordu ama dediğim gibi abartanları saymassak.

 

Gelelim abartanlara.Türkiye bu tarz filmleri yeni sevmiyo aslında.Ve bu filmler yeni çevrilmiyor.Zamanında Kadir İnanırlar, CÜneyt Arkınlar bu tarz filmleri hiç mi çevirmedi.Kadir İnanıra imparator filminden sonra imparator dendiğini hatırlıyorusnuzdur umarım.Ama bu insanları imparator yapan kişiliği bir yere dayamak için duvar arayan milletimiz yarattı.

 

Fİlmlerde hep şiddet içeriyo filmlerde hem kan var .... E dizi bir mafya film dizisi bu halkın butarz bir beğenisi yeni değil bugün hangi dizi çevrilse işin içinde aşk bile olsa kenarda köşede bir kaç şiddet görüntüsü oldyumu millet heyecana kapılıyor orda kötü adamı yenen iyi adamı kendine hedef kişilik seçiyor.....

 

Senaryo icabı da olsa evine geç gelen annesine babasına ben özgürüm bana karışamassın sana yok bilmem ne şeklinde ailesine karşı gelme tavırlarını izleyipte kendisine uyarlıyan da gene genç nesil.Çünkü anne baba dediğimiz olgular gerekli kişilik yüklemesini zamanında iyi yapamıyor ve çocuk kişiliğini örnek alacağı kendisine bir kahraman aramya koyuluyor.

 

Ben küçük ken babam tarafından sürekli asla insanları satma, asla yalan söyleme, kimseyi kandırma v.s. öğütleri alarak büyüdüm ne yani ben niye miroğlu olmadım çünkü

"ağaç yaşken eğilir"

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
tespit herkesin bildiği bir gerçek.Yani olayı livanelinin kaleme almış olması bir girişim sadece.Sonuçta çağımız bilişim çağı.Her evde inetnet her evde televizyon var.TV de oynanan dizilerde ki karaterleri örnek alan kabadayılar kadar ordaki giyim kuşam ve yaklaşım tarızını kendine mal eden genç kızlarımızda var ve malesef Türkçeyi katledederrek ....( oha oldum, kal geldi; kırk yıllık gibi kelimesinii gıbı şeklinde okumalar.....)

.

.

 

Guzel yorum olmus bence. Tebrikler Taypa!

Bence eski degerlerimizden uzaklasmamiz bir suru insanimizi degisik ve tehlikeli kutuplara yoneltti! Sagci-solcu, laik-dindar, Turk-Kurt catismalarina yolacti!

 

Ama sunu da dusunmek lazim:

 

Cumhuriyet sonrasi yapilan degisiklikler yuzunden, ki bu degisiklikler daha cok BATI'ya ozenti gibi geliyor bana, Anadolu insani bir nevi Kuturel bir soka girdi. Yani kalkip kuturunde sapka olmayan adama sapka gecirirsen, adam buna nasil tepki gosterebilir! Kulturu olmayan bir giysi!

 

Ki dusunun (elestirmiyorum sadece gercekleri one atiyorum), harf inkilabindan sonra okuma yazmayi bilmeyen bir nesil yetisti adeta! Bu inkilaptan once okuma yazmayi Arap alfebeisnde bilmeyenler vardi, simdi ustune bir de yeni latin alfabesini alt edemeyenler eklendi! Ha gereklimiydi, degilmiydi o ayri bir konu ve onu baska yerde tartisiriz ama gercekler bunlar!

 

Ayni sey son 40-50 yil icinde de oldu, ben bu olaya TV'nin bilincsiz devrimi diyorum. Okuma yazma bilmeyen koylu adama okuma yazma yerine Televizyon ve abuk sabuk filmler verirsen adam ne kadar gelisebilir ki?

 

Yani ornekleri cok. Tipki ABD'de ki siyahlarin esitlik sonrasi icine girdikleri kulturel sok gibi. Adamlar bas edemedi ve sonuc olarak epe bozuk ve suclu orani buyuk bir siyah toplumu olustu Amerika'da!

 

Insaniz olur boyle seyler. Nasil duzelir onu dusunmemiz lazim. Bilgi cagindayiz. Bakin atesli atesli olsun, ya da bazen de olsa arkadasca olsun fikir alisverisi yapiyoruz boyle forumlarda. Olan bitenlerden sikayet etmek kolay, asil marifet cozum uretmektir!

 

Sizce cozum nedir bu Kultur Soku'na?

Gönderi tarihi:

Kültüründe sapka olmamasi onun sapka takamamasini gerektirmiyor ki.Bugün yasadigimiz günlük aliskanliklarimizin icersinde kendi kültürümüze ait ne kaldi ki?Hep sagdan soldan derleme kültürlerdir.Sapka devrimi,kültüründe sapka olmadigindan degil,sapkayi Yahudi giysisi diye millete yutturanlar yüzünden basariya ulasamadi.Bugün hala kravat icin medeniyet yulari denmesinin altinda yine moderniteye karsi bir durus vardir.Millet isgalden kurtulmustu ama asil isgal beyinlerdeydi,dinci isgalden beynini kurtaramiyordu millet cünkü o malum yobaz kesimi milleti hem Atatürk'e hem de cagdas olmaya karsi yönlendiriyordu.O tarihlere girmek istemiyorum ama dogrusunu yazmak gerekir.

 

Harf devrimide aynidir.Harf devriminden önce halk tabakalarinin okuma yazmasi yoktu.Yani Türkcesi bilincsizdi.Asirlar boyunca askerlik ve vergi icin kullanildi hatirlandi,harf devriminden sonraki saskinlik eski Türkceden eni Türkceye gecisin insanlar üzerinde ki yeniligin saskinligiydi,cünkü onlarin gördügü harfler farkliydi yenileri daha farkliydi.Normal olarak bir saskinlik yasanmistir haliyle,ne var ki millet yine o beyin isgalinden kurtulmadigi icin,Latin harfleri ona LA-DIN yani dinsiz olarak yutturulmaya baslandi ayni yobaz kesimi tarafindan.Islami kaldirip LA-DIN yani dinsizlerin dilini bize ögretiyorlar diye bir propaganda baslatildi.Kisacasi Atatürk devrimleri,Ismet Inönü'nün iktidarindan sonra tamamen unutuldu veya önemsenmedi bunun nedenide o günlerde peygamber diye yutturulan bugünlerde de "adam gibi adam"diye yutturulan Menderes iktidarinin kendinden öncesi ile olan bütün köprüleri yikmasiyla basladi.Bakin AKP'nin secim kousmalarinda dün gittigi sehirde acilan pankartta üc kisinin resmi vardi "MENDERES-ÖZAL-ERDOGAN"altinda da "ADAM GIBI ADAMLAR"slogani.ve Türkiye sizinle gurur duyuyor diye bagiran insanlar.Protesto edenleride polis yaka paca biber gaziyla uzaklastirip gözaltina aldi.Iste adam gibi adamin demokrasisi.

 

 

saygilarla

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.