Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

130120091415238531367.jpg

 

-“BOP ORTADOĞU BARIŞI İÇİN KURULDU”-

 

Başbakan Erdoğan, Büyük Orta Doğu Projesi'nin (BOP) amaçları ve bu amaçlar içinde Türkiye'nin üstlendiği görevin belli olduğunu belirterek, BOP’un Ortadoğu barışına yönelik kurulduğunu, bunun yanında bölgenin ekonomik kalkınmasına, özgürlüğüne, kadın haklarına yönelik kurulmuş, eğitim özgürlüğünü daha ileri safhalara taşımak için atılmış bir adım olduğunu savundu. BOP çerçevesinde Türkiye'ye de görev verildiğini ve Türkiye’nin de bu görevi üstlendiğini belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu, aslında şu anda zaten doğmadan ölen bir proje durumuna düştü. Bunu kalkıp ikide bir, gerek ana muhalefeti gerek yavru muhalefeti, bu şekilde kullanıyor. Bunun bizi bağlayıcı yanı yok. Bu konuyla ilgili olarak bizi bağlayan, Tayyip Erdoğan'ın attığı bir imza yoktur. Bu sadece insani olarak bizim üstlendiğimiz görevdir. Kusura bakmasınlar, ne ana muhalefet ne yavru muhalefet ne yanındakiler, bizim şu anda Ortadoğu'da duyduğumuz hassasiyeti, bugüne kadar duymadıkları gibi bundan sonra da duyamazlar.”ANKA

Gönderi tarihi:

BOP Amerika'nın, Rusya'ya karşı bölgesel gücü ele geçirme projesinden başka bir şey değil.

Gönderi tarihi:

BOP Irak'in,Iran'in,Türkiye'nin ve Suriye'nin parcalanmasini öngören,Israili bölgede en büyük güc yapmayi amaclayan ve bölgede Amerika'nin Rus'yaya karsi stratejik bir avantaj elde etmesinin projesidir.BOP'un dogmamis bir cocuk olmasi TÜRK SILAHLI KUVVETLERININ basarisi ve Genel Kurmay'in kesin tavridir.

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
BOP Irak'in,Iran'in,Türkiye'nin ve Suriye'nin parcalanmasini öngören,Israili bölgede en büyük güc yapmayi amaclayan ve bölgede Amerika'nin Rus'yaya karsi stratejik bir avantaj elde etmesinin projesidir.BOP'un dogmamis bir cocuk olmasi TÜRK SILAHLI KUVVETLERININ basarisi ve Genel Kurmay'in kesin tavridir.

 

saygilarla

Sayın politika

 

Silahlı kuvvetlerin bu başarısından nasiplenmek te hükümetin işi galiba!

 

Saygılar...

Gönderi tarihi:
  • Yazar
BOP Irak'in,Iran'in,Türkiye'nin ve Suriye'nin parcalanmasini öngören,Israili bölgede en büyük güc yapmayi amaclayan ve bölgede Amerika'nin Rus'yaya karsi stratejik bir avantaj elde etmesinin projesidir.BOP'un dogmamis bir cocuk olmasi TÜRK SILAHLI KUVVETLERININ basarisi ve Genel Kurmay'in kesin tavridir.

 

saygilarla

Ergenekon cilginligi da onun icin degil mi?

 

Birlerinin gözyasida bu cilginligin Aileye getirecek yikimi gördügü icin degil mi..

 

eee nede olsa ana???

 

itiraflarida okuyunca teslimiyeti gösteriyor? ortadoguda Asure dagitacaklarmis da olmamis hesabi..

 

Denize düsen yilana sarilir hesabi..

 

Birlerii sarilip duruyor önüne gelenleri habire hapur supur öpüyorlar :lol:

 

Nazim hikmet yattigi yerden dogrulsa öpeni bir görse :lol:

Gönderi tarihi:
Birlerii sarilip duruyor önüne gelenleri habire hapur supur öpüyorlar :lol:

 

Nazim hikmet yattigi yerden dogrulsa öpeni bir görse :lol:

Hakikaten yahu! :stuart:

Gönderi tarihi:

 

1992'de hazırlanan, 1996'da İsrail yönetimi tarafından kabul edilen, neocon olarak bildiğimiz hemen her isim tarafından imzalanan, önceleri İsrail'in 21. yüzyıl perspektifi iken sonradan ABD'nin yeni Ortadoğu politikasının temeli haline getirilen, Türk-İsrail ekseni'nin ana gerekçesini oluşturan, İsrail'i 21. yüzyılda bölgesel hegemon güç haline getirmeyi amaçlayan, yeni Ortadoğu Haritası'nın çizilmesi anlamına gelen ?Clean Break? doktrinini hatırlayalım. İsrail için stratejik güvenlik alanı oluşturmaya yönelik bu çalışma Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesini, Suriye'nin devreden çıkarılmasını, İran'ın tecrid edilip zayıflatılmasını öngörüyordu. İsrail ve ABD, bunu kimlerle yapacaktı? Türkiye ve Ürdün'le. Daha sonra Mısır da bu koroya katıldı.

 

1996'larda Türkiye ile İsrail arasında imzalanan o gizli anlaşmaların sebebi bu doktrindi. 28 Şubat darbesi bu doktrini şekillendirenler tarafından dizayn edilip uygulattırıldı. ?28 Şubat bin yıl devam edecek? diyen eski Genelkurmay Başkanı kimlerin dilini konuşuyordu o zaman! İsrail aşırı sağına mensup yazarlar bile, koca generallerin bu kadar kolay işbirliği yapmasına nasıl şaşırdıklarına ilişkin yazılar yazdı. Onlar, bu ülkenin bölge politikalarını, güvenliğini İsrail çıkarlarına hapsettiler. Doktrin, İsrail ve ABD'nin bölgesel dizaynının Türkiyesiz olamayacağına dayanıyordu.

 

Çok şey yaptık bu uğurda. Çok zarar verdik hem bütün bölgeye hem de kendimize. Ancak Irak işgal edildikten sonra aklımız başımıza gelmeye başladı. Artık yollar ayrışıyor, çıkarlar örtüşmüyordu. Türk-İsrail ekseni zayıflarken Türkiye'nin hedef ülkelerle yakınlaşma süreci başladı. Suriye ile tam ortaklık, işgal sonrası Irak içinde güçlü bir pozisyon, bölgesel sorunlara yoğun ilgi, İran'la güvenlik ortaklığı?

 

Artık Türkiye, kendi yolunu çizmeye başladı. Bunun sonuçlarını içeride de görmek mümkün şimdi. Bu ayrışma olmasaydı Suriye çoktan saldırılara hedef olacaktı. Bu ayrışma olmasaydı Türkiye bugün bütün komşularıyla düşman olacaktı. Bu ayrışma olmasaydı Türkiye'nin bütün enerjisi İsrail çıkarları için seferber ediliyor olacaktı. Bu ayrışma olmasaydı Türkiye bugün Gazze'de olanlara ses bile çıkaramayacaktı.

 

Ama onlar aynı yolda devam ediyorlar. Irak'tan sonra Suriye için, İran için, Filistin için, Lübnan için Mısır gibi ortaklarıyla yola devam ediyorlar. Bölgeyi iki keskin kampa ayırdılar. Irak'taki Şii-Sünni kampı gibi. Hizbullah ve Hamas üzerinden bölgesel çatışmanın provasını yapıyorlar. İki kampı çatışmaya iterek on yıl sonrasının, yirmi yıl sonrasının hesaplarını yapıyorlar. Bu coğrafyanın beyinsiz yöneticileri, bölgesel bölünmeyi dar iktidar hesapları için sahiplendi. Türkiye, iki kampa da kendini hapsetmedi, etmek istemedi. Bu yüzden şimdi ses çıkarabiliyor.

İbrahim Karagül

 

Kısaca olaya birde bu gözle bakılması dileği ile...

Gönderi tarihi:

Pentagon 1996 yilinda Türkiye'nin 2020 yilina kadar ki görünümünü söyle ciziyordu:

 

-"Türkiye,Iran'la uzlasacak

 

-Ordu siyasal sistemin teminati konumunu yitirecek,

 

-Türkiye kitle imha silahlarina sahip olmak isteyebilir,

 

-Avrupa Türkiye icin olsa da olur,olmasa da olur biciminde bir secenek degildir.

 

-Türkiye'nin en önemli müttefiki Israil olacak,

 

-Türkiye'de,Bosna,Arnavutluk,Azerbaycan,Gürcistan ve Ukrayna gibi 'kücük,istikrarsiz ve var olma potansiyeli tasimayan devletler'le yeni-Osmanlici iliskiler kurma yönelimleri belirecek,

 

-Türkiye Kürt sorununu kendi basina cözemiyecek.

 

 

Pentagon'un o günkü raporunda Türk kimligi degil de Islam kimligi vardi,dolayisiyla Refah partisinin Avrupa kanadinin basinda bulunan MEHMET SABRI ERBAKAN'in "hic kimsenin dogru dürüst tanimliyamadigi 65 milyonluk Türk kimligini reddetmesi"ni paylasmis oluyordu.Yegen Erbakan 1,5 milyarlik Islam kimligini benimsediklerini aciklamisti.Erbakan'in "Islam kimligi"Pentagon'un raporunda ifade edilen "yeni-Osmanlicilik"la örtüsüyor,Buna karsilik Genel Kurmay,emperyalizme ve Osmanli'ya karsi savas veren devrimci Cumhuriyet'e sariliyor,O nedenledir ki,Türkiye'nin NATO'ya girdigi ve Amerikanci yönetimlerce yönetildigi 1950'li yillardan beri,ilk kez milli savunma stratejisi dis müdahalelerden bagimsiz olarak belirlendi.ABD'den uzaklasan Genel Kurmay,irticayi Türkiye'ye yönelik birinci tehlike olarak saptadi.

 

Amerikan yönetiminin bu tarihten sonra Türkiye'nin ic islerine müdahale etme ve baski yapma sürecide böylece baslamis oldu.

 

Türk Silahli Kuvvetlerinin Kuzey Irak'a yaptigi harekatlar Amerika'nin Kuzey Irak politikasina birer darbe niteligi tasiyordu,her defasinda Türk ordusu Amerika'nin planlarini bozuyordu.

 

28 Subat belki demokrasiye bir müdahale görünümü verebilir ama aslinda 28 Subat Türkiye'de hortlayan irticaya bir göz dagidir.Post-Modern darbe diye de adlandirilan 28 Subat süreci duygusal yaklasimlarla ve gercek disi iddialarla degil o günlerde neler yasandigini iyice irdeleyerek incelenmelidir.Türk ordusunu Israille isbirligi yapmis gibi göstermek Türk ordusunun basarilarini gölgelemek anlamina gelir.

 

Konulari bir bu taraftan bir diger tarafdan degil objektif olarak incelemek gerekir.Eger "hem nalina hem mihina vurmazsaniz"OBJEKTIF OLAMAZSINIZ.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
  • Yazar

MHP'den "Yavru muhalefet" tepkisi

 

14 Ocak 2009 Çarşamba Saat 14:53

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın dünkü grup toplantısında, MHP'den "yavru muhalefet" şeklinde bahsetmesine tepki gösterdi.

 

 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin dünkü grup toplantısında, MHP ile ilgili olarak ''yavru muhalefet'' sözlerine tepki göstererek, ''Bizim için yabancı beslemesi olmak yerine, milletin sinesinde yer almak daha şereflidir'' dedi.

 

Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, yabancılar karşısında teslimiyetçi bir iktidar olacaklarına, milletin sinesinde, milletin iradesini temsil eden bir siyasi parti olarak Türk milletine hizmet etmekten şeref duyacaklarını söyledi.

 

Başbakan'ın sözlerini ''üslubuna uygun, densiz, kasnağından kopmuş'' olarak değerlendiren Vural, Başbakan'ın ''Üslubu beyan ayni ile insan tabirini'' kanıtladığını ifade etti. Vural, ''Şehitlere 'kelle', Öcalan'a 'sayın', Çiftçilere 'ananı da al git' diyen bir Başbakan'ın bu üslup bozukluğu aslında yadırganmamalıdır. Biz sadece Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının bu üslupsuzluğundan ve derinsizliğinden şikayetçiyiz'' diye konuştu.

 

DAMAT TAYYİP MİSİN ?

 

Vural, kullanılan ifadeleri Başbakana iade ettiklerini belirterek, şöyle dedi:

 

''Gazze'yi işgal eden İsrail Başbakanı Olmert karşısında kuzu gibi duran, ABD'nin Irak'ı işgalinde 1 milyon insanın ölümüne sessiz kalan, AB'den siyasi merhamet dilenciliği yapan ve ABD'nin sifonu çekmeyin kullanın denilen birisine acaba milletimiz ne ad takar. Bu konuda bir anket düzenlemekte fayda var. Bunları yapan Başbakan ve AKP'ye ne tür sıfat takarsınız diye... Sayın Başbakan'a bütün bunları yaparken sen kime hizmet ediyorsun, kimin memurusun, Damat Tayyip misin, yabancı beslemesi misin?''

 

Vural, yabancılar karşısında teslimiyetçi bir iktidar olacaklarına, milletin sinesinde, milletin iradesini temsil eden bir siyasi parti olarak Türk milletine hizmet etmekten şeref duyacaklarını bildirdi. Vural, ''MHP hakkında kullandığı her sıfat misli ile aynen iade edilecektir. Başbakan üslubuna dikkat etsin. Türk siyasetinde 40 yılını dolduran MHP hakkında söylediği sözlere dikkat etsin... Bizim için yabancı beslemesi olmak yerine milletin sinesinde yer almak daha şereflidir'' ifadesini kullandı.

 

BAŞKALARININ MEMURU MUSUN?

 

Başbakan'ın,MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile ilgili açıklamalarına da cevap verdiğini anımsatan Oktay Vural, bu projenin ABD'nin olduğunu, 22 devletin sınırlarının değiştirilmesinin istendiğini ve Türk İslam Medeniyetinin olduğu yerin ABD hegemonyasına gerçekleştirilmeye çalışıldığını söyledi. Vural, şöyle devam etti:

 

''Sen neyin eş başkanı olduğunu bilmiyorsun bir kere...Sen hangi projenin takipçisi olduğunu bilmiyorsun. Başkalarının memurusun. Başbakan, 'Burada bir görev verildi biz bu görevi üstlendik' dedi. Sayın Başbakan sen Türk milletini temsil ediyorsun. Türk milletinden ve parlamentodan başka hiç kimse sana görev veremez. Sana bu görevi ABD Başkanı Bush verdiyse neden bu görevi iade etmedin. Sen başkalarının memuru musun?''

 

Vural, BOP'un Türkiye'nin Güneydoğusunu koparma projesi olduğunu iddia ederek, Başbakan'ın, ''BOP'un kanlı yüzü'' ortaya çıktıkça telaşa kapıldığını savundu. Vural, ''Üzülüyorum, utanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na birileri görev vermiş'' dedi.

 

Başbakanın proje için ''doğmadan öldü'' ifadesini kullandığını belirten Vural, ''Doğmayan çocuğa neden baba oluyorsun?'' sorusunu yöneltti.

 

BAŞBAKAN TÜRKİYE'NİN ELİNİ...''

 

Başbakanın, Türkiye'nin yapabilecekleri konusunda elini, kolunu bağladığını ileri süren Vural, ''Parlamentoda görüşme yaptık, karar tasarısı hazırladık, neden İsrail'in kınanmasını engellediniz? İsrail'e nota mı verdiniz? İsrail'den büyükelçiyi mi çağırdınız? İkili anlaşmalar konusunda rezerv koyarız mı de dediniz, ne yaptınız? Sayın Başbakan Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü kullanmak yerine, gücünü kontrol etmekte ve laf üretmektedir. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Başbakan Türkiye'yi yönetmeyi ağlama yerine dönüştürmeyi düşünüyorsa, kendisine tavsiyemiz İsrail'e ağlama duvarına gitmesi ve orada ağlamasıdır. Ağlayacaksa orada ağlasın'' diye konuştu.

 

Vural, Başbakan Erdoğan'ın, İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırılar karşında hiçbir somut adım atmadığını savunarak, milletin Başbakan'dan başka şeyler eklediğini belirtti. Vural, ''Genel Başkanımız borcun ne diye soruyor? Borcun ne... BOP eş başkanısın diye mi susuyorsun? Cesaret madalyası aldın diye mi susuyorsun? Yedi katlı şamdanla poz verdin diye mi susuyorsun? Sen kimsin, bunu açıkla diyoruz. Böyle devlet yönetilmez'' dedi.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.