Φ politika Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Genel Kurmay'in Stratejik Arastirmalar Dergisinde Mu.Kur.Bnb.Ersin Kaya tarafindan kaleme alinan yazida,AIHM'nin verdigi kararlar dogrultusunda,Avrupa Konseyi'nin tavsiye kararlarida göz önüne alinarak,saglam temellere oturtulmus ve yeni sorunlari beraberinde getirmeyecek kadar kapsamli bir yasa ile Vicdani red hakki, (Bireyin,politik görüsleri,ahlaki degerleri veya dinsel inanclari dogrultusunda askerlik hizmetini ret hakki)düzenlenebilir denilmektedir. Avrupa birliginde bazi ülkelerde bu hak kullanilabilmekte ve askere gitmek istemeyenler geri hizmetlerde calisabilmekte veya askerlik süresini sivil bir hizmet alaninda gecirebilmektedirler.Böyle bir yasanin Türkiye'de yürürlüge girmesi ile sanirim ki askere gitmek istemeyenlerin sayisinda da artis yasanacaktir. saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 ''Her Türk Asker Doğar'' denilirken her taraftan;onlar ''biz asker olmayız'' dediler.Ad ''vicdani ret'' soyad ise başkaları tarafından verilmiş;''vatan hainleri''...işte buyrun tüm boyutlarıyla ''vicdani retçiler''... ''VİCDANİ RETÇİLER (1990 – 2007) NE ZAMAN, KİM, ŞEHİR, RED TEKRARI, AÇIKLAMA 1-1989 Aralık-Tayfun Gönül-İSTANBUL-155. maddeden yargılandı, aldığı ceza, para cezasına çevrildi. 2-1990 Şubat-Vedat Zencir-İZMİR-1 Aralık 1997’de reddini tekrarladı. 3-1993 16 Ocak-Erkan Çalpur-İZMİR-24 Ocak 2003’de reddini tekrarladı 4-1993 16 Ocak-Atilla Akar-İZMİR 5-1993 16 Ocak-Yusuf(Doğan?)-İZMİR 6-1993 Mart-Yavuz Atan-İSTANBUL-24 Ocak 2003’de reddini tekrarladı 7-1994 17 Mayıs-Gökhan Demirkıran-İSTANBUL 8-1994 17 Mayıs-Arif Hikmet İyidoğan-İSTANBUL-155. madde nedeniyle, ‘sivil’ olarak konduğu Mamak Askeri Cezaevi’nde, direnişini sürdürdü ve bir duruşması sırasında kendisine giydirilmiş olan ‘tek tip elbise’yi mahkeme heyeti önünde çıkartttı. 9-1995 1 Eylül-Osman Murat Ülke-İZMİR-Vr açıklaması nedeniyle tam bir yıl sonra tutuklanarak Mamak Askeri Cezaevine kondu. Kesintilerle toplam 2,5 yıl süren tutukluluğu boyunca, pek çok seferinde Bilecik’te bulunan birliğine ‘mevcutlu’ götürüldü. 10-2000 15 Mayıs-Uğur Yorulmaz-İSTANBUL-24 Ocak 2003’de reddini tekrarladı 11-2000 15 Mayıs-Timuçin Kızılay-İSTANBUL-24 Ocak 2003’de reddini tekrarladı 12-2000 15 Mayıs-Hasan Çimen-İSTANBUL-24 Ocak 2003’de reddini tekrarladı. Asker kaçağı olduğu gerekçesiyle, Mehmet Tarhan’ın 26 Mayıs’taki mahkemesinin ardından, gece yarısı askerlik şubesine götürüldü, kimliğine el konup ertesi gün askerlik şubesine gitmesi istendi 13-2001 27 Ekim-Mehmet Tarhan-İSTANBUL-24 Ocak 2003’de reddini tekrarladı. 8 Nisan 2005 günü asker kaçağı olduğu gerekçesiyle İzmir'de tutuklanarak, Tokat’taki askeri birliğe gönderildi. Yargılamalar sonucunda 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Askeri Yargıtay bu kararı bozdu. 11 ay tutuklu kalan Tarhan 29.04.2006 da tahliye edildi. Yeniden yapılan yargılama sonucunda ise 10.10.2006 da ceza 25 ay hapse çevrildi. 14-2001 27 Ekim-Erdem Yalçınkaya-İSTANBUL-24 Ocak 2003’de reddini tekrarladı. Asker kaçağı olduğu gerekçesiyle, Mehmet Tarhan’ın 26 Mayıs’taki mahkemesinin ardından askerlik şubesine götürüldü, kimliğine el konup ertesi gün askerlik şubesine gitmesi istendi. 15-2003 22 Ocak-Mehmet Bal-MERSİN-9,5 aylık askerliğinin ardından, vicdani reddini açıkladı ve tutuklanarak Adana Askeri Cezaevi’ne kondu. 155. maddeden yapılan yargılamada beraat ettiği için serbest bırakıldı. 22 Ocak 2003’de tekrar tutuklandı, Mersin’deki birlikten “3 ay hava değişimi” gerekçesi ile bırakıldı. Şu anda hakkında devam eden 6 dava var. (firar, izin ‘tecavüzü’ ve 4 emre itaatsizlikte ısrar) 16-2003 24 Ocak-Erkan Ersöz-İSTANBUL 17-2003 24 Ocak-Sertaç Girgin-İSTANBUL 18-2003 24 Ocak-Emir Üner-İSTANBUL 19-2003 24 Ocak-Mustafa Şeyhoğlu-İSTANBUL-Asker kaçağı olduğu gerekçesiyle, Mehmet Tarhan’ın 26 Mayıs’taki mahkemesinin ardından askerlik şubesine götürüldü, kimliğine el konup ertesi gün askerlik şubesine gitmesi istendi 20-2003 15 Mayıs-Sami Serkan Kazak-İSTANBUL 21-2003 15 Mayıs-Ahmet Cem Öztürk-İSTANBUL 22-2003 20 Kasım-Tuğkan Tuğ-İZMİR 23-2004 15 Mayıs-Mahmut Elkuş-İSTANBUL 24-2004 15 Mayıs-Cemal Karakuş-İSTANBUL 25-2004 15 Mayıs-Ersan Uğur Gör-İSTANBUL-Asker kaçağı olduğu gerekçesiyle, Mehmet Tarhan’ın 26 Mayıs’taki mahkemesinin ardından askerlik şubesine götürüldü, kimliğine el konup ertesi gün askerlik şubesine gitmesi istendi. 26-2004 15 Mayıs-Yaşar Öner-İSTANBUL 27-2004 15 Mayıs-İnci Ağlagül-İSTANBUL 28-2004 15 Mayıs-Ebru Topal-İSTANBUL 29-2004 15 Mayıs-Yöntem Yurtsever-İSTANBUL 30-2004 15 Mayıs-Nazan Askeran-İSTANBUL (24 Ağustos 2005 günü kanserden öldü) 31-2004 15 Mayıs-Hürriyet Şener-İSTANBUL 32-2004 27 Haziran-Doğan Özkan-İSTANBUL 33-2004 27 Haziran-Sinan Dündar-İSTANBUL 34-2004 5 Eylül-Ömer Sezer-ANKARA 35-2004 5 Eylül-İmdat Şanlı-ANKARA 36-2004 5 Eylül-İsmail Sabancı-ANKARA 37-2004 5 Eylül-Salih Arıkan-ANKARA 38-2004 5 Eylül-Hasan Akyürek-ANKARA 39-2004 5 Eylül-Levent Duranyan-ANKARA 41-2004 04 Ekim-Şahin Özbay-İSTANBUL-14 Mayıs 2005’te reddini tekrarladı. Mehmet Tarhan'ın duruşması sonrası gözaltına alındı ve bıraklıdı. 42-2004 28 Ekim-Necdet Özaktın-İSTANBUL 43-2004 26 Kasım-Halil Savda-ÇORLU-Siyasi tutsaktı. Cezaevinden çıkışında askerlik yapması için Çorlu’daki birliğe götürüldü. Burada vicdani reddini açıkladı. Tekirdağ Askeri Cezaevi’nde 1 ay yattı ve tahliye oldu. 44-2004 18 Aralık-Veli Akdağ-İZMİR 45-2005 03 Ocak-Necati Balbay-LÜLEBURGAZ-Halil Savda'nın mahkemesi sonrasında, daha sonra da bayram ziyaretine gittiği ailesinin evinden gözaltına alındı ve bırakıldı. Her ikisinde de vicdani retçi olduğunu açıkça söyledi. 46-2005 14 Mayıs-Ferda Ülker-İZMİR 47-2005 14 Mayıs-Ayten Demir-İZMİR 48-2005 14 Mayıs-Yahsan Çatak-İZMİR 49-2005 14 Mayıs-Hilal Demir-İZMİR 50-2005 14 Mayıs-Bülent Bektaş-İZMİR 51-2005 14 Mayıs-Ayşe Girgin-İZMİR 52-2005 14 Mayıs-Mehmet Öd-İZMİR 53-2005 14 Mayıs-Fikret Yetişener-İZMİR 54-2005 14 Mayıs-Eylem Barış-İZMİR 55-2005 14 Mayıs-Ercan Aktaş-İZMİR 56-2005 03 Ağustos-Figen-İSTANBUL 57-2005 03 Ağustos-Erkan Yertutan-İSTANBUL 58-2006 14 Mayıs-Ahmet Özdemir-Ankara 59-2006 15 Kasım-İsmail Saygı-İstanbul 60-2007 19 Nisan-Gökhan Aydın-Kocaeli(İlk kez 2001'de, denizcilik okulundan ayrılırken açıkladığı vicdani reddini tekrar ediyor.) 61-2007 13 Mayıs-Ahmet Aslan-İstanbul 62-2007 20 Mayıs-Özlem Mollamehmetoğlu-İstanbul 63-2007 24 Temmuz-Enver Aydemir-İzmit - İslami inancı nedeniyle askerlik yapmak istemediği için 31.07.2007 tutuklanarak Eskişehir Askeri Cezaevi'ne hapsedildi. 04.10.2007 tarihinde yapılan 2. duruşmada tahliye edildikten sonra 2 gün yol izni verilerek serbest bırakıldı. 64-2008 15 Mart-Hakan Filizlibay-İstanbul 65-2008 18 Mayıs-Deniz Özgür-İstanbul 66-2008 18 Mayıs-Eylem Polat-İstanbul 67-2008 18 Mayıs-İbrahim Yılmaz-İstanbul 68-2008 18 Mayıs-Özkan Kuru-İstanbul 69-1994 Mayıs-Özkan (Kalın) Kılıç-İstanbul (Özel-tip cezaevinde "olmayan duvar" isimli bir bülten aracılığı ile vicdani reddini açıkladı) 70-2008 15 Ağustos-M.Ali Avcı-(İstanbul- İHD İstanbul Şubesinde basın açıklaması yaptı) 71-2006 Mayıs-Tufan Demir-(Konya-Meram Askerlik Şubesine mektup yolladı) 72-2008 27 Eylül-İnan Mayıs Aru -(İstanbul-Şeyh Beddrettin'in mezarı başında, 30 arkadaşının katılımıyla yaptı. Basını çağırmak istemedi) 73-2008 10 Ekim-Ahmet Karayay -(Ankara-Yüksel Caddesinde yapılan basın açıklamasında reddini okudu ve polis tarafından gözaltına alındı. Hakkında, "halkı askerlikten soğutma" suçlamasıyla soruşturma açıldı ve serbest bırakıldı.) 13 kadın 6 kişi, retçi oldukları için yargılama, birliğe gönderilme ya da cezaevi süreci yaşadılar. 9 kişi çeşitli şekillerde askerlik şubesine götürüldü.(savaşkarşıtları.org.tr)'' Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 İnce tarih Dostlarım beni uyarıyorlar, "son zamanlarda yumuşadın" ... Peki, sertleşelim azıcık. Anlatacağım şeyler gündemde falan yok. Kendi kafama göre takılıyorum. Bu sabah kafama taktığım soruları sorayım: Niçin, tarih boyunca on altı devlet kurmuş olmakla övünürüz de, bunlardan on beşinin batmış olması bizi hiç düşündürmez? Bu, "aman ne çok devlet kurduk" diye şişinme nedeni mi olmalıdır, "niçin bunları yaşatamadık" diye dövünme nedeni mi? Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı'yı reddeden, Osmanlı'yı tanımayan bir devlettir de, niçin bu devletin ordusunun kuruluşu "milattan önce 209" olarak gösterilmektedir? Kuran kişi de, Mete Han... Mete Han uçak filosu kuramayacağına, bozkırda donanma da bulunamayacağına göre elbette Kara Kuvvetleri canım... Peki bu tarih niçin bir zamanlar 1362 olarak gösteriliyordu, Murat Hüdavendigar devrine götürülüyordu? Çünkü o tarihte "yeniçeri" birliği kurulmuştu... Bunlar devşirme yöntemiyle yetiştirilen Hıristiyan çocuklarıydı. Peki mis gibi Türk olan Anadolu ve Rumeli askeri bizden sayılmıyor muydu? Bunun da boksör Muhammed Ali gibi "sonradan olanı" mı makbuldu? Osmanlı'yı canımız isteyince tanıyacak, canımız istemeyince tanımayacak mıyız? (Yavuz Selim'in torunu olalım ama Deli İbrahim'i saymayalım.) Yoksa Profesör İbrahim Kafesoğlu'nun canı hangi tarihi çekerse o tarihte mi kurulmuş sayılacaktı ordumuz? Niçin, Birinci Dünya Savaşı'nda, diğer ülkelerdeki asker kaçağı oranı yüzde 1'i geçmezken, bu oran Osmanlı ordusunda yüzde 20'yi bulmuştur? Niçin, anlı şanlı İttihat ve Terakki yönetimi, cepheye yapılacak erzak sevkiyatı için bazı tüccara imtiyaz vermek suretiyle "vagon ticaretine" izin vermiştir? Niçin cephede dövüşen asker, açlıktan, beygir fışkısından arpa ayıklayıp onu kaynatmak zorunda bırakılmıştır? Vagon ticaretiyle adam zengin eden İaşeci Topal İsmail Hakkı, nerenin levazım sorumlusuydu acaba? Halk süpürge tohumundan ekmek yerken, bulgur karaborsasıyla Bulgur Palas yaptıranlar kimlerdi? Yoksa halk bunları görüyor, biliyor, etinde hissediyor ve "akıl defterine" mi yazıyordu? O defteri 1950 yılında açıp bakacak mıydı acaba? Gelelim anlı şanlı kurtuluş savaşımıza... Size tarih öğretilmediği, öğretilen kırıntılar da yalan yanlış öğretildiği için, "devrimleri korumak için kurulduğunu" sandığınız İstiklal Mahkemeleri, aslında asker kaçaklarını yargılamak üzere kurulmuşlardı. Peki, canını dişine takmış, bağımsızlığını elde etmek için çarpışan, bir ölüm-kalım savaşı veren "asker-millet" için böyle bir tedbire niçin gerek görülmüştü? Yoksa kahraman askerlerimiz arasında kaçak mı vardı? Vardı galiba, çünkü İstiklal Mahkemesi, "casusluk, bozgunculuk, askerden kaçma, eşkıyalık ve isyan" suçlarından tam 60 bin kişiyi yargılamış, kurtuluş savaşımız boyunca! Bunlardan 1054 kişiyi de idam etmiş! Daha da sertleşeyim mi? Yok canım, en iyisi Beşiktaş'ın Fenerbahçe'ye niçin yenildiğini anlatayım. Çarşı esnafından başka kimse kızmaz. Ama şunu söyleyeyim: İttihatçı'ya çarşaf da giydirseniz, seçimde alacağınız havagazıdır. Engin Ardıç Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Böyle bir hakkın sağlanmasıyla askere gitmeyi reddedeceklerin ciddi bir sayıya ulaşacağı kuşkusuz. Gazilere verilen değerin içler acısı halini içine sindirebilen, etnik, ekonomik ve eğitimle ilgili sorunların hepsinin kördüğüme çevrildiği, insanların ne birbirini ne de devletini gerçek anlamda sevdiği, gençlerin daha hayata atılmadan küstürüldüğü bir toplumda devletin askerlik görevini garibanların çocuklarının sırtına yükleyip, kart zengin çocuklarına 28 gün patates soydurduğu gerçeği karşısında bunlara göz yuman o büsbüyük adamlar kalkıp da vicdani redde ağdalı sözlerle hiç karşı çıkmasınlar. Önce kendilerinin ne haltlar ettiklerine baksınlar, becerebilirlerse. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Vatanı sevmek,20 yaşında ki gencecik çocukların eline silahı verip onlara ölmeyi ve öldürmeyi emretmek değildir.Vatanı sevmek,masa başı hesapları ile kendi insanını kutsal öğretileri ile çıkarlarında kukla misali iple oynatmak hiç değildir.Vicdani retçiler,savaşa hayır diyenler yada başka nedenden dolayı ben asker olmayacağım diyenler;onlar bu vatanı eminim vatan naraları atanlardan çok daha fazla sevenlerdir. Silahı eline alıp,ölümü beklemek,hayatının en güzel yıllarını olmadık hesaplara heva etmek...vatanseverlik dayatılan ise buyrun tüm köleler vatansever! Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2008 Askerlik meslegi veya görevi dünyanin en eski meslek veya görevlerindendir.Kimse kalkipta demesin ki,artik o günler tarihe karisti,askerlige gerek kalmadi diye.Askerlik olmalidir.Askerlik olmalidir derken askerligin esit sartlarda olmasi lazim geldiginide vurgulamak istiyorum.Yoksa bir kesimin cocuklari bu hizmeti sanki sadece onlarin göreviymis gibi yapmakla mükellef olurken bir kesimin cocuklarinin degisik bahaneler ve dolaplarla bu hizmetten yirtmalari esitlige sigmaz.Askerlikten yirtamayanlarin ugrunda can verdikleri bayrak ve vatan yirtanlarin bayragi ve vatani olamaz olmamalidirda. Vicdani red demokratik bir haktir,insanlara bu hakkin taninmasida gayet dogaldir,ama bu hakkin kullanilmasi bile esit sartlarda olmalidir.Ben askerlik yapmiyorum diye bir kaide olmaz,bu dünyanin bilmiyorum hangi ülkesinde vardir.Ne var ki ben askerligi kislada birlikte yapmak istemiyorum hakki olabilmelidir diye düsünüyorum. Askere gitmemek icin vicdani ret hakkini kullananlarin genelde bu hakki sadece ideolojik nedenlerle kullanmak istedikleri bir gercektir.Taraf gazetesinin yazarinin vicdani ret hakkini kullanmasini daha baska nasil izah edebilirsiniz bana. saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Ahlaki seçim yada politik nedenlerden dolayı askere gitmeyi red etmek en temel haktır.Birey tercihlerinde özgürdür.Askere gitmemek olmaz demek ne demek oluyorsa Öncelikle şunun farkında olmalıyız; şu veya bu nedenden dolayı birilerine silahı dayatmak,kutsal emanet deyip vatan için silahı meşru saymak doğru değil. Askerlik,zorunlu vatani hizmet.Dayatılan yönü ile sadece bizim ülkemizde sorun değil.Hepimiz az çok İsrail'de ki vicdani retçilerden haberdarız.Vicdani retçiler basında,kamouyunda "sen misin asker olmam diyen vatan haini" gibi onur kırıcı söylemler ile afaroz edilirken,nedense kirli savaşları,verilen bedelleri sorgulamak kimsenin aklından geçmedi.Üstelik vicdani retçiler;savaş için savaşmayacağız derken bile! Ben zorunlu askerliğe karşıyım.Kendi ülkemde 20 yaşına gelmiş gençlerin eline silah veren zihniyetten rahatsızım.Ölümü gören,öldüren ve öldürülenler bu kisve altında sadece kutsallaştırırken,şehit diye bir gün medya da yüceltilen;hemen ertesinde açlığa terkedilen aileleri düşünürken ben de vicdani retçilerdenim,tarafım. "savaşlarda asıl ölenler;öldü dedikleriniz değildir.asıl ölenler o savaşı görmüş olupta,gördükleri üzerine yeniden hayat inşa etmeye çalışanlardır" Kolay değildir,yıkımın üstüne temel kurmak.Güneydoğuda askerliğini yapmış olan,olmadık psikolojik problemlerle uğraşanlar size hiçbir şey anlatmıyorsa;Sarıkamışa dönün.İğrençlikleri,yarım kalmış hayatları inanın ki hemen göreceksiniz. Savaşın olmadığı bir dünya;vicdani retçiler ile var olacaktır. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Vicdani retçi Mehmet Bal başına gelenleri anlattı Perihan Mağden BİA Haber Merkezi-İstanbul Ekim 2002 tarihinde Mersin’de askerlik yapmakta iken vicdani ret kararı aldım. Bu kararımı çarşı izninde basına duyurduktan sonra bana verilmiş olan askeri kimlik ve askeri eşyaları iade etmek için kendi isteğimle son defa askeri birliğe gittim. Sonrasında tutanaklar düzenlendi ve mahkemeye sevk edildim. Tutuklandım ve 33 gün tutuklu kaldım. Ardından tahliye edildim. Serbest olarak yaşamıma devam ederken Ocak 2003’te tekrar gözaltına alındım ve Askeri Mahkeme’ye çıkartıldım. Mahkeme tekrar beni serbest bıraktı. Bu defa askeri birlik beni hastaneye sevk etti ve 3 ay hava değişimi izniyle tekrar serbest bırakıldım. Aradan geçen yaklaşık 6 yıllık süreçte herhangi bir gözaltı vs. ile karşılaşmadım. 8 Haziran günü sokakta Gayrettepe İnfaz Bürosu’ndan gelen 2 sivil polis tarafından gözaltına alındım. Şişli Etfal Hastanesi’nden ‘darp-cebir’ raporu alındı ve aynı günün akşamı Beşiktaş İnzibat Birliği’ne teslim edildim. Beşiktaş İnzibat’ta ilkin üst araması yapıldı ve soyunmam istendi. Ben de vicdani retçi olduğumu ve askeri hiçbir talebi yerine getirmeyeceğimi beyan ettim. Tartışmalar, bağrışmalar sonucunda zorla tüm elbiselerim 2 subayın gözetiminde çıkartıldı. Üzerimde sadece don kaldı ve onu da indirip ‘çök-kalk’ yapmamı istediler. Ben yapmayınca da gene zorla donumu indirip ‘çök-kalk’ yaptırıldı. Sonrasında giyindim ve içeride sadece Oyak Bank logolu bank olan nezarete kapatıldım. Oradaki bankı da almak istediler ama zemine sabitlenmiş olduğu için sökemediler. Ben oraya oturduğumda nezarethane kapısına gelen nöbetçi ve diğer askerlerin oturmamam, ayağa kalkmam ve esas duruşa geçmemi istemelerini reddettiğim için gece boyunca küfür, hakaret, tükürme ve sabah uyanmam için üzerime bardakla sıcak su atılması gibi birçok şeye maruz kaldım. Gece 03.00 suralarında nöbetçinin tokat ve yumrukla saldırısına maruz kaldım. Bu saldırma ve tükürme olayı hakkında Hasdal Askeri Savcılığı işlem başlatmış durumda. 9 Haziran günü Hasdal Askeri Mahkemesi’ne çıkartıldım ve tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi’ne kapatıldım. Hasdal Askeri Cezaevi iç güvenlik astsubayı bana cezaevine ilişkin kuralları aktarmak istediğinde ben gene vicdani retçi olduğumu ve cezaevindeki askerliğe ilişkin uygulamaları reddettiğimi belirttim. Tabii bunu ciddiye almadı ve gardiyan askerlere emir vererek önce zorla elbiselerim çıkartıldı ve 5-6 gardiyan asker beni tutarak saç-sakal-bıyık kesimi yapıldı. Sonrasında da beni bir koğuşa götürdüler. Koğuş mümessili ve yanındaki birkaç kişiye cezaevi iç güvenlik astsubayı “Siz gerekeni yaparsınız, ne yapacağınızı biliyorsunuz” şeklinde talimat verdi. Beni koğuşa alanlardan birisi eline 40-45 santim boyunda bir odun aldı ve sorular sormaya başladı. Ben de anlatmaya çalışırken bir ara odunla önce kafama, sonra omuzlarıma, bacaklarıma vurmaya başladı. Son olarak da boynumun sol tarafına vurdu. Sendeledim, düşmek üzereyken diğer tutuklular beni tuttu. Bu defa tokat, yumruk ve göğsüme tekmeler vurmaya başladılar. Daha sonra duşun altına iteklediler ve ben yüzüstü ellerim ve dizlerim üzerinde kaldım, duş bataryasından tutundum. Duşu açtılar ve arkamdan belime, bacaklarıma ve kuyruk sokumuma tekmeler vurmaya devam ettiler. İyice titremeye ve vücudum kasılmaya başlayınca şişeyle sanırım buzdolabından getirmiş oldukları suyu üzerime döktüler. Sonra beni sürükleyerek yatağa yatırdılar ve üzerimi örttüler. Öylece yarım saat gibi kaldım ama kasılma ve titremelerim durmadığı için diğer çocuklar koğuş mümessiline “Bu ölecek bunu idareye verelim” dediler ve beni kapıya sürükleyerek götürüp gardiyanlara teslim ettiler. Cezaevi iç güvenlik astsubayı hâlâ “Noldu Mehmet, neyin var?” gibi sorular soruyordu. Beni hemen revire, oradan da Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’ne götürdüler. Muayene olmayı reddettim ve tekrar cezaevine aynı koğuşa kapatıldım. Sabah bu kez Gümüşsuyu Askeri Hastanesi psikiyatri bölümüne sevk ettiler. Muayeneyi reddettim. Cerrahpaşa’dan iki doktor getirttiler ve onlar sadece uzaktan gözle muayene etti. Ama herhangi bir not ya da detaylı bir muayene yapmadılar. Sadece kan alımı ve serum bağlanmasının gerektiğini söylediler ve bunlar yapıldı. Akşama kadar orada kaldım ve akşam tekrar cezaevine götürüldüm. Bu kez farklı bir koğuşa koydular. Herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı diyerek soruşturmayı kapattılar. Yürüyemiyor ve ellerimi kullanamıyordum. Boynum, belim ve sağ bacağım kasılıyordu. Sonrasında avukatlarımın görüşmeleri ve beni de ikna etmeleri sonucu Gümüşsuyu Askeri Hastanesi’nde röntgen çekilmesi ve muayeneyi kabul ettim. 10 Haziran akşamı ise tek kişilik özel bir koğuşa koydular. Cezaevinde en başından itibaren zorla askeri elbise giydirme işlemi devam etti. Ben de bunu protesto amaçlı açlık grevine devam ettim. Sonraki süreçte cezaevi müdürü bir iç soruşturma başlattı ve hızla bitirdi. Benim ifademi almak istedi ben de avukatlarımın da bulunduğu bir ortamda ifade vereceğimi söyledim. Sonrasında benden herhangi bir ifade vs. almadan soruşturmayı “Herhangi bir olumsuzluk yaşanmamıştır” diyerek kapattılar. Ve hızla sevk işlemlerini yaparak beni Beşiktaş İnzibatı’na teslim ettiler. Bu arada avukatların girişimleri sonucu Hasdal Askeri Savcılığı sevki iptal etti ve benim ifademi, sanık teşhislerini vs. tamamladı. Bunların tamamlanmasından sonra beni Adana’ya sevk ettiler. Yolda ve Adana’da hiçbir olumsuzluk yaşanmadı. Sadece İskenderun Askeri Hastanesi Karantina Subayı zorla kıyafetlerimi çıkartıp hastane kıyafeti giydirdi. 24 Haziran günü ise akşam 19.00 sıralarında gelen “barışta ve savaşta askerliğe elverişli değildir” raporu nedeniyle Adana Askeri Mahkemesi beni tahliye etti. Gece 12.00 gibi serbest kaldım. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Perihan Magden mi?Her neyse,takilmayayim yine de. Askere gitmemek olmaz ne demek diye sormussunuz ya da ben öyle anladim,bilmiyorum bununla ne demeye calistiniz ozaman orduyuda kaldiralim,gerekirse kazma kürek savasa gideriz,bir zamanlar Erzurum Aziziye tabyasinda Rus ve Ermeni gece baskininda halk ezan sesleri ile uyanip kazma ve küreklerle onlara karsi gitmisler,heralde siz de askere gitmek olmasin derken gerektiginde kazma kürek de yeter demeye calistiniz. Ben yine ayni seyi söylüyorum,her ülkenin ordusu vardir,ordusuz ülke olmaz,askere gitmiyorum denilen bir ülkenin var oldugunu sanmiyorum.Sadece tercih haklari genis olabilir bence. Taraf gazetesinin yazarinin askere gitmem demesinin arkasinda PKK ya karsi silah almam elime gercegi yatmaktadir,bu tipleri Türk ulusu isgal günlerinden tanimaktadir.Isgalcilerle elbirligi ederek kendi ulusuna ihanet edenleri.Bu nedenle Taraf gazetesinin yazarinin askere gitmem demesini ben vicdani ret degilde teröre karsi terörle isbirligi icindeyim diye algilamak gerekir.Benim icin Tayyib Erdogan'in raporlu oglunun askere gitmemesi ile Taraf gazetesinin yazarinin askere gitmemesi arasinda sadece nüans farklari vardir. Askerlik siz karsi da olsaniz bir vatan hizmetidir,vatan anlayisi herkese göre farklidir,*******. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Uzun yillardan beri insanlarin dogal hakki olan askerligi silah altinda degilde herhangi bir sivil kurumda yapmalarini sadece vatan millet sakarya mantigiyla hem toplum olarak hemde devlet olarak red ettik. Gene malesef disardan gelen uyarilarla bu tür askerlik hakkinin dogal oldugunu kabul etmek zorunda kaliyoruz. Ülkemizdeki tabulari yikmadigimiz sürece ve insanlarimizi hür yetistirmedigimiz sürece daha bize disardan cooookkkk uyarilar gelecek. Ben isterdimki diger ülkeler ülkemizin kanunlarini örnek alsinlar, ama yokki alinacak güzel örnek bir kanun. bahar ayinda askerligi red edenlerin mahkemeye cikislarini ve onlari disarda proteste eden kurt isareti ile oradaki insanlara korku salan ve gene vatanseverligin nasil olmasi gerektigini ögretmek isteyen bir toplulugun haberlerini okumustum. Onlar orada "vatan yalniz degil" diye bagirarak askerlik yapmayi red edenleri Türkiye düsmani olarak göstermeye calismislardi ve onlara saldirmislardi. Neyse AB müzakereleri bizleri yavasta olsa biraz yol adirmaya zorluyor. En azindan sevindirici bir olay. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2008 **** Askerligi ret etmek baskadir,askerligi baska sartlarda yapmak baskadir,bunlari birbirinden ayirmadan askere gitmek istemeyenlere arka cikmak gercekten yanlis bir yol.Dünyanin hicbir ülkesinde askere gitmem diye bir kaide ve hak yoktur.Avrupa birliginde bana bir ülke gösterin ki askere gitmem demek serbest olsun.Askerlik sivil hizmet adi altinda da yapilabilir ki bu Almanya da en cok kullanilan yöntemdir.Askerlikle böyle isimize geldigi gibi oynamayalim.Farkli ideolojiler ugruna askerligi ret etmeyi kalkipta insan haklari kapsamina sokarsaniz ozaman savaslarin önüne gecin dagdaki teröriste karsi cikin.,burada askerlige karsi cikmakla aslinda dolayli da olsa kurtulus savasini bile gereksiz di diye yorumlayanlarin varligina inaniyorum. Yani olay su ,birakin kimse gitmesin askere,kim güclüyse saldirsin bir digerine vursun kafasina.Türk devletinde askerlige karsi cikanlar,daglarda ellerinde silahla gezenleri bagimsizlik savascisi ilan etmekteler.Türk ordusunda askerlik yaparak PKK ya kursun atmamak icin kollari sivayip vicdani ret hakkina siginanlar daglardaki teröristten ayni seyi isteyememektedirler,onlarin savasi Kürtlere bagimsizlik ve demokratik hak savasi oldugu icin onlarin silahi birakmasi gerekmez ama Türk ordusunda askerlik aman ha,vicdani ret hakkinizi kullanin hemen! Ben su kadarini söyleyebilirim,Vicdani ret hakkini kullanmak isteyenlerin sayilari artabilir ama bunlarin kimler olabilecekleri kamu nezdinde bilinecektir.Cünkü 85 yil önce kurtulus savasi vermis olan ve topraklarinda hala gözü olunan Türk ulusunun evlatlari herzaman ki gibi seve seve askere gideceklerdir.Kacanlar kacsin. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 ****Askerligi ret etmek baskadir,askerligi baska sartlarda yapmak baskadir,bunlari birbirinden ayirmadan askere gitmek istemeyenlere arka cikmak gercekten yanlis bir yol.Dünyanin hicbir ülkesinde askere gitmem diye bir kaide ve hak yoktur.Avrupa birliginde bana bir ülke gösterin ki askere gitmem demek serbest olsun.Askerlik sivil hizmet adi altinda da yapilabilir ki bu Almanya da en cok kullanilan yöntemdir.Askerlikle böyle isimize geldigi gibi oynamayalim.Farkli ideolojiler ugruna askerligi ret etmeyi kalkipta insan haklari kapsamina sokarsaniz ozaman savaslarin önüne gecin dagdaki teröriste karsi cikin.,burada askerlige karsi cikmakla aslinda dolayli da olsa kurtulus savasini bile gereksiz di diye yorumlayanlarin varligina inaniyorum. Yani olay su ,birakin kimse gitmesin askere,kim güclüyse saldirsin bir digerine vursun kafasina.Türk devletinde askerlige karsi cikanlar,daglarda ellerinde silahla gezenleri bagimsizlik savascisi ilan etmekteler.Türk ordusunda askerlik yaparak PKK ya kursun atmamak icin kollari sivayip vicdani ret hakkina siginanlar daglardaki teröristten ayni seyi isteyememektedirler,onlarin savasi Kürtlere bagimsizlik ve demokratik hak savasi oldugu icin onlarin silahi birakmasi gerekmez ama Türk ordusunda askerlik aman ha,vicdani ret hakkinizi kullanin hemen! Ben su kadarini söyleyebilirim,Vicdani ret hakkini kullanmak isteyenlerin sayilari artabilir ama bunlarin kimler olabilecekleri kamu nezdinde bilinecektir.Cünkü 85 yil önce kurtulus savasi vermis olan ve topraklarinda hala gözü olunan Türk ulusunun evlatlari herzaman ki gibi seve seve askere gideceklerdir.Kacanlar kacsin. saygilarla gelismis bir ülkenin vatandasina askerlik konusunda secenek vermesi gerek. Aktiv isteyenler silah altina alinmali ve pasiv isteyenler icinde diger ülkelerde oldugu gibi degisik silah olmayan bir hizmet sunulmali. Bunlari verirkende kim daha fazla vatanperver laflariyla ayrim yapmamamiz gerekli. Türkiye'de yasayipta askerlik yapmamak icin yüklü paralar verenlerin söz konusu vatan oldugu zaman ne kadar keskin vatansever olduklarinida iyi biliyoruz. Ve hatta bazilari ikametgahlarini yurtdisinda gösterip veya oralara giderek askerliklerini yirtmaya calisiyorlar. Bunlar taninan bazi sanatci ve futbolcular. Ama hepsi vatanseverlik konusunda kimseye laf birakmazlar. O cok vatansever Tuncay Özkan bile aynisini yapti. Neden gidipte cephede PKK ya karsi savasmak istemedi acaba bu vatanseverler. Paralari varya , demekki para ile vatanseverliklerini ölcüyorlar. Fakir Hasan amcanin oglu sorgusuz süalsiz askere alinir ve hemen cepheye yollanir. Vicdani reddi PKK ile ayni kefeye koymak konuya ne kadar objektif ve duygusal baktigimizin iyi bir göstergesidir. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 gelismis bir ülkenin vatandasina askerlik konusunda secenek vermesi gerek. Aktiv isteyenler silah altina alinmali ve pasiv isteyenler icinde diger ülkelerde oldugu gibi degisik silah olmayan bir hizmet sunulmali. Bunlari verirkende kim daha fazla vatanperver laflariyla ayrim yapmamamiz gerekli. Türkiye'de yasayipta askerlik yapmamak icin yüklü paralar verenlerin söz konusu vatan oldugu zaman ne kadar keskin vatansever olduklarinida iyi biliyoruz. Ve hatta bazilari ikametgahlarini yurtdisinda gösterip veya oralara giderek askerliklerini yirtmaya calisiyorlar. Bunlar taninan bazi sanatci ve futbolcular. Ama hepsi vatanseverlik konusunda kimseye laf birakmazlar. O cok vatansever Tuncay Özkan bile aynisini yapti. Neden gidipte cephede PKK ya karsi savasmak istemedi acaba bu vatanseverler. Paralari varya , demekki para ile vatanseverliklerini ölcüyorlar. Fakir Hasan amcanin oglu sorgusuz süalsiz askere alinir ve hemen cepheye yollanir. Vicdani reddi PKK ile ayni kefeye koymak konuya ne kadar objektif ve duygusal baktigimizin iyi bir göstergesidir. Bakin ne güzel bir baslangic yapip askerligin nasil olursa iyi oldugunu anlatmissiniz,biz de aynisini yazdik.Sizin o ilk yazdiklarinizdan sonraki cümleleriniz sadece sloganlasmis sözlerdir.Askerlikten kimin yirtmak istedigini kimin para ödeyerek askerlikten yirtmaya calsitigini siz bize anlatmayin,ilk yirtanlardan birisi DTP liydi galiba,AKP de de birkac tane cikmisti.Sarki cigirtkanlarinin hesaba katmiyorum,yurt disindakiler de bu hesabin disindadir.Türkiye icersinde yasayip normal sartlarda askere gitmemek icin 10 takla atanlar genelde TSK ya karsi olanlardir.Halkin öz evlatlari ise seve seve askerlige giderler. Yinede askari müsterek te birlestigimiz noktalar olmasi iyi birsey. saygilarla Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Bakin ne güzel bir baslangic yapip askerligin nasil olursa iyi oldugunu anlatmissiniz,biz de aynisini yazdik.Sizin o ilk yazdiklarinizdan sonraki cümleleriniz sadece sloganlasmis sözlerdir.Askerlikten kimin yirtmak istedigini kimin para ödeyerek askerlikten yirtmaya calsitigini siz bize anlatmayin,ilk yirtanlardan birisi DTP liydi galiba,AKP de de birkac tane cikmisti.Sarki cigirtkanlarinin hesaba katmiyorum,yurt disindakiler de bu hesabin disindadir.Türkiye icersinde yasayip normal sartlarda askere gitmemek icin 10 takla atanlar genelde TSK ya karsi olanlardir.Halkin öz evlatlari ise seve seve askerlige giderler. Yinede askari müsterek te birlestigimiz noktalar olmasi iyi birsey. saygilarla Sn politika DTP ve PKK sempatizaninin askerligi red etmeleri sasirilacak bir durum degil. Tabiiki onlar siyasi amaclari dolayisiyla karsilar, bunu da buradan inkar falan etmiyoruz. Ama 75 milyonlu bir ülkede sadece DTP ve PKK sempatizanlari yasamiyor askerligi red edenler arasinda. Bu yanlis bir tesbit, lütfen iyi arastiralim. Sizin anlayisiniza göre sn Tuncay Özkan'da DTP veya PKK sempatizani olyuyor. Biliyorsunuz saglam olmasina karsilik hemde Türkiye'de yasamasina ragmen askerligini sadece saniyorum 1 ay para karsiligi yapti, yani anlayacaginiz izin yapti. Ben sadece önemli bir kisi oldugu iicn o sahsiyeti örnek olarak gösterdim. Buna benzer vatanseverlerin örneklerini saymakla bitiremeyiz. Isteseniz de istemesenizde gercekleri saklayamayiz. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Sn politika DTP ve PKK sempatizaninin askerligi red etmeleri sasirilacak bir durum degil. Tabiiki onlar siyasi amaclari dolayisiyla karsilar, bunu da buradan inkar falan etmiyoruz. Ama 75 milyonlu bir ülkede sadece DTP ve PKK sempatizanlari yasamiyor askerligi red edenler arasinda. Bu yanlis bir tesbit, lütfen iyi arastiralim. Sizin anlayisiniza göre sn Tuncay Özkan'da DTP veya PKK sempatizani olyuyor. Biliyorsunuz saglam olmasina karsilik hemde Türkiye'de yasamasina ragmen askerligini sadece saniyorum 1 ay para karsiligi yapti, yani anlayacaginiz izin yapti. Ben sadece önemli bir kisi oldugu iicn o sahsiyeti örnek olarak gösterdim. Buna benzer vatanseverlerin örneklerini saymakla bitiremeyiz. Isteseniz de istemesenizde gercekleri saklayamayiz. Cikartilmis olan gecici bir yasa geregi Tuncay Özkan'in bir ay askerlik yapmis olmasi bile yapmamis olmasindan daha saygiya deger bir olaydir.O yasadan sadece Tuncay Özkan yararlanmadi daha bircoklari yararlandi,hem neden olmasin ki madem ki öyle bir imkan taninmissa sahtecilik yapacagina bir ay askerlik yaparak durumunu saglamlastirir.Hep 75 milyon diyorsunuz,inanin ki Hasan'in Mehmet'in evlatlari askere kosa kosa gidiyorlar.Bir avuc insanin askerden kacma girisimlerini genele yayamazsiniz,öyle insan var ki yavuklusundan ayrilmamak icin askere gitmek istemiyor,askerligi sevmediginden degil yavuklusundan ayrilamadigindan,bunlari biribirine karistirip bir siyasi amaca cekmeyelim.Gercek olan sey,yineliyorum ;askerlik yapmak istemeyenlerin genelinde pkk ve TSK karsitlari daha dogrusu Türkiye Cumhuriyeti Devleti karsitlari vardir. saygilarla Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Vatana İhanet Kanunu kaldırıldı, Terör Yasası’na eklendi. 301. madde kaldırıldı hainlerin hakaretleri-tahrikleri çoğaldı. Valinin izni olmadan operasyon yasaklandı. CMUK değişti, DGM’ler kaldırıldı. Gözaltı süreleri 15 günden 4 güne indirildi. Terörle Mücadele Yasası’nın propagandayı düzenleyen 8’inci maddesi kaldırıldı. Askerin üst-araç arama yetkisi elinden alındı. Şehitlik ve gazilik kavramları ders kitaplarından çıkarıldı. İdam kaldırıldı. ve sonunda Vicdani ret kabul edildi. Bu red'cilik devşirmelerin ve bölücülerin türklüğün tavsiyesini yapmak isteyenlerin yeni senaryolarıdır.Bununla beraber türk geleneğini,göreneğini ahlakını,süslü ve yumaşak cümlelerle Medyanın özentisiyle yok etmeye çalışanların oynadıkları oyunun parçasıdır.. Korkarımki bu senaryoda diğer senoryalar gibi onların istediği işleyecek. Eğer yok olmamak için karşıdakini öldürmek gerekiyorsa ben yok olmayı seçiyorum" gibi kulaga hos gelen bir dusunce sonucu ortaya konan ve bu dusunce genellikle insancillikla iliskilendirilir ve bu cercevede askerlik olgusu insanlik disi olarak tanimlanir. Oysa Askerin olmaması Bize bugün IRAK'IN durumunu gözüzümüzün önüne getirtmesi gerekirken,bunu süslü kelimelerle hoş görmek bizi bozar.Biz barış deriz kardeşlik deriz ,güç derlerse güç deriz aciz kalmayız,Aciz kalmamak içinde Asker olruz,Asker doğarız,Asker ölürüz. örneğin tek amaci sizi oldurmek olan biri karsiniza cikarsa onun sizi oldurmesini beklemekten baska birsey yapamasınız. Irakın örneğinde olduğu gibi Anne ile oğulun hatta söylemesine bile terbiyemin müsade etmedeği, aile içerisindeki yaptırdıkları o ********* mumemeleri resimleyip dünyaya göstererek insanların onurlarının rencide edilmesi ve aynı muameleyi kendileri bile görse o insanlar için hiç bir anlam ,ifade taşımayan zihniyetlerin hoş görüsüdür bu. Bunu bu millet kaldıramaz,Bu millet her zaman barıştan yana olmuştur. yeri geldiğinde kadınıyla,çocuğuyla bedelini ağırda olsa vödemiştir. Bu dusunceye bireysel olarak bakildiginda saygi duyulabilir, ama eger sizden baska savunmasiz diger canlilarin da hayati sozkonusuysa "savunma" gerekliligi ortaya cikar.Bu savunmada askerliktle olur. Dogada yasayan tum canlilar kendilerine gore birer savunma stratejisi gelistirmislerdir. bazilari kendi benliklerini, bazi daha sosyal olanlari ise basta aileleri ya da kolonileri olmak uzere tum benzerlerini savunurlar. geri kafali bir barbarin eline gecirdigi bir silahla sizi ve birlikte yasadiginiz tum insanlari oldurmak istemesi karsisinda kendinizi savunmak mi yoksa olmeyi secmek mi daha mantikli? Sizler Askerliği red etme hakkına sahipseniz, bende diğer kanun ve yasalara karşı ret hakkımı kullanmak isterim vergi vermemek gibi.. Alıntı
Misafir Yakisikli Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Zenginimiz Bedel verir Askerimiz Fakirdendir.. Sayin Politika Ben bir aylik askerligi kabul etmiyorum kusura bakmayin.. Bazilari icin ozel bir yasa cikariliyor ve askerlik gecici bir sureligine bedel odeyip 1 ay askerlik yapiliyorsa bu askerlik degildir sadece kayirmacaliktir bu bedeli verecek olan kesim belli zengin kesim fakirin o bedeli odeyecek kadar parasi olsa zaten kirk takla atar.. ve hic bir mazereti olmadan kalkipta bir kesim icin ozel bir yasayla 1 aylik askerlik yapiliyorsa saygi duyulacak hic bir yani yoktur.. nasilki Hasan Mehmet vatani bekliyorsa Tuncaylar, Tarkanlar bilmem kimlerde diger vatandaslar gibi normal sartlarda askerlik yapmalidir.. Ne milletvekillerinin cocuklari ozel muammele gormelidir nede zengin birinin.. Herkes bu vatanin evladi ise herkes esit sartlarda askerlik yapmalidir.. Saygilar Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Zenginimiz Bedel verir Askerimiz Fakirdendir.. Sayin Politika Ben bir aylik askerligi kabul etmiyorum kusura bakmayin.. Bazilari icin ozel bir yasa cikariliyor ve askerlik gecici bir sureligine bedel odeyip 1 ay askerlik yapiliyorsa bu askerlik degildir sadece kayirmacaliktir bu bedeli verecek olan kesim belli zengin kesim fakirin o bedeli odeyecek kadar parasi olsa zaten kirk takla atar.. ve hic bir mazereti olmadan kalkipta bir kesim icin ozel bir yasayla 1 aylik askerlik yapiliyorsa saygi duyulacak hic bir yani yoktur.. nasilki Hasan Mehmet vatani bekliyorsa Tuncaylar, Tarkanlar bilmem kimlerde diger vatandaslar gibi normal sartlarda askerlik yapmalidir.. Ne milletvekillerinin cocuklari ozel muammele gormelidir nede zengin birinin.. Herkes bu vatanin evladi ise herkes esit sartlarda askerlik yapmalidir.. Saygilar Bu konuda zaten itirazimiz olamaz sayin yakisikli,benim söylemek istedigim o gecici yasa ile en azindan birileri o görevden yirtamamis bir ay da olsa o asker elbisesini giymek zorunda birakilmistir,ve zaten o yasanin adaletsiz oldugu kabul edildigi icin ikinci defa böyle bir yasa cikarilmamis ve Genel Kurmay bu anlamda kendisine yapilan baskilari ret etmistir. Askerlik herkesin görevidir bu tüm dünyada böyledir,birilerinin digerlerini beklemesi sarttir.Ama askerlik tabiiki günün sartlarina göre farkli bir kapsama dönüstürülebilir.Sivil hizmet buna bir alternatif olabilir,ama askerlikten tamamen muaf olma istegi kabul edilemez. Bu arada eger bana hitaben yazdi iseniz benim adim "politikaci degil politikadir" saygilarla Alıntı
Misafir Yakisikli Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Bu konuda zaten itirazimiz olamaz sayin yakisikli,benim söylemek istedigim o gecici yasa ile en azindan birileri o görevden yirtamamis bir ay da olsa o asker elbisesini giymek zorunda birakilmistir,ve zaten o yasanin adaletsiz oldugu kabul edildigi icin ikinci defa böyle bir yasa cikarilmamis ve Genel Kurmay bu anlamda kendisine yapilan baskilari ret etmistir. Askerlik herkesin görevidir bu tüm dünyada böyledir,birilerinin digerlerini beklemesi sarttir.Ama askerlik tabiiki günün sartlarina göre farkli bir kapsama dönüstürülebilir.Sivil hizmet buna bir alternatif olabilir,ama askerlikten tamamen muaf olma istegi kabul edilemez. Bu arada eger bana hitaben yazdi iseniz benim adim "politikaci degil politikadir" saygilarla Oncelikle ufak bir yanlisliktan dolayi ozurdilerim Sayin Politika olacakti o ci nerden gelmis yerlesmis bilmiyorum .. Bir kere ipin ucunu biraktimmi bu sefer baskalarida gelip sormazlarmi nicin bir defaya masus olmak sartiyla boyle bir yasa cikardinizda simdi cikarmiyorsunuz bizim basimiz kelmi ben bu gecici yasayi hatirliyorum bu gecici yasanin ismi Tarkan affi degilmiydi Tarkan sayesinde bir cok sozde vatanseverler bir aylik "plastik" askerlik yapti eminim simdi oturduklari her sohbette askerlik anilarini anlatiyorlardir .. Ama soyledigim gibi zengin icin farketmiyor.. hatirliyorum tansu cillerin oglu gunduz vatanbekliyordu gece diskolarda geziyordu bunlar gibi cok ornekler var.. Ama isterdimki TSK once gecici yasa cikartip 1 aylik askerlik deyip daha sonra da normal askerlige cevireceklerdi ozaman tadindan yenilmezdi.. Turkiyede askerligin farkli kapsamlara donusturulmesi imkansiz imkansiz oldugu kadarda zordur hem bulundugu cografyadan dolayi hemde icinde bulundugu terrorden dolayi.. Saygilar Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Cikartilmis olan gecici bir yasa geregi Tuncay Özkan'in bir ay askerlik yapmis olmasi bile yapmamis olmasindan daha saygiya deger bir olaydir.O yasadan sadece Tuncay Özkan yararlanmadi daha bircoklari yararlandi,hem neden olmasin ki madem ki öyle bir imkan taninmissa sahtecilik yapacagina bir ay askerlik yaparak durumunu saglamlastirir.Hep 75 milyon diyorsunuz,inanin ki Hasan'in Mehmet'in evlatlari askere kosa kosa gidiyorlar.Bir avuc insanin askerden kacma girisimlerini genele yayamazsiniz,öyle insan var ki yavuklusundan ayrilmamak icin askere gitmek istemiyor,askerligi sevmediginden degil yavuklusundan ayrilamadigindan,bunlari biribirine karistirip bir siyasi amaca cekmeyelim.Gercek olan sey,yineliyorum ;askerlik yapmak istemeyenlerin genelinde pkk ve TSK karsitlari daha dogrusu Türkiye Cumhuriyeti Devleti karsitlari vardir. saygilarla Sn politika eger sn Tuncay özkan gibi kesin bir vatansever yasadan yararlanip 1 aylik askerlik, hayir parali izin ve eglence, yapmasini normal karsiliyorsaniz devlete karsi olan baska bir vatandasinda mesela DTP'li vekilin de degisik yollara basvurarak askerligi hic yapmamak istemesi neden anormal oluyorki. Benim icin ikisi arasinda hic bir fark yok. Biri sözde en büyük vatansever, digeride Kürt milliyetcisi. Her ikiside askerlik yapmamak icin ugrasmislar, birisi parayla yirtmis digeride sahtelikle denemis ama yakalnmis. Seni , beni ve digerlerini etkileyenleri irdelersek sonucta hemen hemen tümünün askerlik durumu sn Özkan'inkine benzer. Bunlar vatansever ise, sen ve ben vatankurtaricisi sayiliriz. Türkiye'de askerligi silah altinda yapmak istemeyen, ama PKK li olmayipta Türk ve Kürt kökenli olan bir cok insan taniyorum. Her lestireni PKK'li yaptiginiz gibi her aktif askerlik karsitlarini da PKK'li yapiyorsunuz, insaf derim. Sn kaplan da daha vahim yazmis. Tahammülsüzlükten baska bir sey degil derim. Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Vatana İhanet Kanunu kaldırıldı, Terör Yasası?na eklendi. 301. madde kaldırıldı hainlerin hakaretleri-tahrikleri çoğaldı. . . . Sizler Askerliği red etme hakkına sahipseniz, bende diğer kanun ve yasalara karşı ret hakkımı kullanmak isterim vergi vermemek gibi.. Sn kaplan, Türkiye'de vergi verenlerin sayisi parmakla sayilacak kadar az oldugu icin, siz de vergi vermezseniz ne fark ederki . Buyurun sizde vermeyin ve 70% lere katilin derim. Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Sn kaplan, Türkiye'de vergi verenlerin sayisi parmakla sayilacak kadar az oldugu iicn, siz de vermezseniz bir degisiklik etmez. Buyurun sizde vermeyin ve 70% lere katilin derim. Sn dünya hepimizin siz nerede yaşıyorsunuz merak ettim.....% 70 vergi vermiyorsa bizde vermeyelim! iyi, vatanıda terkedelim,hatta toplu intaharlar yapalım. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Vatana İhanet Kanunu kaldırıldı, Terör Yasası’na eklendi. 301. madde kaldırıldı hainlerin hakaretleri-tahrikleri çoğaldı. Valinin izni olmadan operasyon yasaklandı. . . .. Sayin Kaplan,vergi vermemek olurmu?O vergilerle hükümet Güneydoguya tesvik adi altinda PKK mezarligi yapma imkani taniyor,o vergilerle Diyarbakir belediyesi PKK nin yildizini ve Kürdistanin haritasini parklara dekor adi altinda simgeliyor, O vergilerle alinan ambulanslarla PKK lilar tasiniyor sakin ha vergiden kacmayin,askerlige gelince askerlik neye yariyor Türkiyede PKK lilarla savasmaktan öte.Bu nedenle vicdani ret hakki kabul edilmis veya edilecektir.Vatan hainligi,Türk'e küfretmek 301 terör yasasi askere engelleme bunlar terörü artirtmaya yönelik tedbirlerdir,hamiside AB emirkulu Tayyip Erdogandir. saygilarla Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2008 Son günlerde Türkiye gündemi bir hayli kalabalık; Misyonerlik faaliyetleri, Kalvinist İslâm !!!, Protestan İslâm !!! ,karma namaz!!! kılınır mı, kılınmaz mı tartışmaları, Davos görüşmeleri!!! , Türkiye’nin Kıbrıs konusunda öne sürdüğü 10 maddelik tasarı ve Koffi Annan’ın bu tasarıya sıcak bakması!!!, Dışişleri Bakanımızın İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’a rest çekmesi!!! Derken diğer tarafta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bizce bu gündem maddelerinden çok daha önemli ve tehlikeli bir karara imza attı; AİHM, 'Felsefesine aykırı’ olduğu gerekçesiyle askerlik yapmayı reddeden ve bu yüzden defalarca hapis cezasına çarptırılan Osman Murat Ülke'ye 'kötü muamele' yapıldığı gerekçesiyle Türkiye'yi 11 bin Euro tazminata mahkûm etti. Ayrıca AİHM, zorunlu askerliğe karşı 'vicdanî ret' konusunda bir hükümde bulunmamış, ancak bu konuda yasal bir düzenleme yapılması gereğine "işaret" etmiş (gazeteler). AİHM’ nin vermiş olduğu karar nedeni zorunlu askerlik değilmiş zorunlu askerlik yapmayı reddeden bu şahsın hapse atılmasıymış!!!. AİHM’nin almış olduğu kararın geleceği son nokta ise "ORDUNUZU FESHEDİN" olacaktır. Şimdilik bu kelimeyi söyleyemiyorlar ama düşündükleri budur. İşte yukarıda işaret ettiğimiz tehlikede burada yatmaktadır. Bu kararı fırsat bilen bazı büyüklerimiz de balıklama atlıyor; "Zorunlu askerlik yeniden gözden geçirilmeli, askerlik kuralları tabu olmaktan çıkartılmalı, tartışmaya açılmalı, zorunlu askerlik uygulaması eşitsizliktir, birçok nedenle zorunlu askerlik artık kaldırılmalıdır (bu zorunlu nedenler neyse onu açıklamıyor), silahları toprağa gömelim (gömde gör bak neler oluyor)". Gelelim "vicdanî ret" kararına; Osman Murat Ülke üniforma taşımayı reddettiği için bilmem kaç gün hapis yatmış. Askerlik yapmak "felsefi görüşlerine" aykırı imiş!!!. Vatandaşlık bağı ile bağlı olduğu ülkenin ordusuna ait üniforma giymeyi reddeden, askerlik yapmaktansa hapis yatmayı tercih eden, askerlik görevini reddetmeyi hangi felsefe kurallarına sığdırdığını bilmediğimiz bu şahıs AİHM 'ne başvurarak dava açıyor ve Türkiye’nin 11 bin Euro ceza ödemeye mahkûm edilmesini sağlıyor. *** Bizde olayı felsefî boyutlarda düşünmeye çalışalım; Acaba, vatanı için şehit düşen binlerce Mehmetçik şehit düşmeden önce neler düşünüyordu? Acaba, evlatlarını kına yakarak, davul zurna ile askere gönderen, Türk Bayrağı’na sarılı tabutunun yanında "vatan sağ olsun", "bir oğlum var o da vatana feda olsun" diyen ana babalar neler düşünüyorlardı? Acaba, bir dakika sonra öleceğini bile bile, gözünü kırpmadan siperlerinden fırlayan Çanakkale, Sakarya ve daha nice cephelerde vatan uğruna ölüme koşan en küçüğü 15 yaşlarında olan binlerce şehit Mehmetçik ne düşünüyordu? Acaba, okuldan kaçarak askere yazılan, bazıları bir tek kurşun bile atmaya fırsat bulamadan Çanakkale’de şehit düşen 15–16 yaşlarında 50 tıbbiyeli neler düşünüyordu? Acaba, Doğu ve Güneydoğu’da PKK’nın acımasızca katlettiği 40 bin civarındaki Mehmetçik ne düşünüyordu? Acaba, PKK katliamında yaralanan ve cep telefonundan ailesini arayarak "yaralandım az sonra şehit olacağım" diyen Mehmetçik ve hattın diğer ucundaki ailesi o anda ne düşünüyordu? Acaba, PKK operasyonlarında sakat kalan onlarca Mehmetçik bundan sonraki hayatları hakkında neler düşünüyorlardı? *** Bizde askere gitmek bir gururdur, şereftir. Anadolu’da askere gitmeyene kız bile verilmez. Bizim ailelerimiz şehitleriyle gurur duyar. Şehitliğin bir anlamı vardır. Şehitlik en yüce mertebedir. Biz bunu biliriz. Çok iyi bildiğimiz bir şey daha var o da: VATAN SEVGİSİ'dir. Bazıları "Vatan, Millet, Sakarya" ve "şehit" edebiyatı yaptığımızı, "ulusalcılık" ve "milliyetçilik" kavramlarının geçerliliğini yitirdiğini, Atatürk devrimlerinin tarihin karanlıklarında kaldığını düşünebilirler. Ancak, Dört bir yanı kuşatılmış, eli ayağı bağlanmış, ekonomisi, sanayisi ve hatta ısınması dahi dışa bağımlı hale getirilmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin tek güvencesi Ulusalcılık ve Türk Silahlı Kuvvetleri'dir. Türkiye Cumhuriyeti= TSK= MEHMETÇİK. Bizde askere "MEHMET" gider. Müslüman Türk halkı askerine ayırım yapmadan en sevdiğinin, sevgili Peygamberinin adını vermiştir. Ona "MEHMET" demiştir. "MEHMETÇİK" demiştir. Bizde askerin adı yoktur. Askerin bir tek adı vardır oda. "MEHMETÇİK" tir. Bize göre AİHM’ nin almış olduğu bu karar "VİCDANSIZ’a EVET" tir. Türkiye’yi bağlamaz. Tülay Hergünlü Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2008 Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2008 Son günlerde Türkiye gündemi bir hayli kalabalık; . . . Türkiye?yi bağlamaz. Tülay Hergünlü Duygusal yaklasimlarla kimse bir yere varamadi. AB ülkelerinde bu uygulama yillardan beri var. Bizde oranin üyesi olmak istedigimize göre celiskili davranmamiz gerekli. Isimize gelmeyeni red edelim ve hatta vicdansizlikla suclayalim, kabul görecek bir olay degil. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.