Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Geçende bir sitede rastladım; malum H.Y. ardılı bir siteydi.

Orada adam kasmış da kasmış...

Gitmiş Kur'an-da "kalbin paslanması" nitelemesini almış, neymiş efendim; bilimde de kalpte bilmem hangi neyin oksitlenmesi ile kalpte bir birikme oluyormuş da, Kur'an aslında bunu söylemişmiş...

Sonra gittim Kur'an-ın adı geçen ayetini ve suresini buldum; baştan sona kadar okudum...

Anlam olarak Kur'an zerre kadar bir biyolojik kalp rahatsızlığından söz etmiyor; alakası bile yok...

Bu bir yana; inanmayanların kalplerinin paslanmış olduğunu savlıyor; çelişkiye bak!

Ne yani; inançlılar o kalp rahatsızlığına yakalanmıyorlar mı? :D:lol:

 

Ama önce sorunumuz şu:

İnançlı-İnançsız tartışmalarında (belki siz katılmaya bilirsiniz ama) benim katıla katıla güldüğüm nokta; "hayır ayeti sen tek tek cımbızlayıp ele alıyorsun" ya da "yok be kardeşim, sen mıncıklayıp mıncıklayıp istediğin gibi yorumluyorsun" geyiğidir.

 

İnançlılar, Kur'an-ın "Bilimsel" olduğunu tanıtlamak amacıyla (ki her bilimsel bilgi sorgulanabilirdir, eğer Kur'an bilimsel ise onu sonuna kadar sorgulayabilir misiniz?), zerre kadar ilgisi olmayan bir ayeti tek başına (cımbızlayarak) ele alıyorlar ve "Ahanda bak, bu bunu işaret ediyor... heyoooooo..." diye başlıyorlar yaygaraya ki, konuyu açan arkadaşımızın da heyecanı bundan olsa gerek...

 

Ancak aynı inançlı arkadaşlar, bir inançsız, bir ayeti "Ahanda bak diğer ayetle çelişkili bu!" diyerek tek başına ele aldığında (ya da cımbızladığında), bu sefer başlıyorlar: "yav kardeşim o ayeti diğer ayetlerle bir bütün olarak ele alsana? Sure ile bütünlük gösterir bla bla bla...".

 

Yinelemek istiyorum;

Kur'an-ın bilimsel olup olmadığı sorgusunda, bir ayeti tek başına cımbızlayıp, (oysa diğer ayetlerle bir bütün olarak ele alındığında zerre kadar bir alakası olmayan) bir Bilimselliğe ya da Bilimsel Anlama bürüme konusunda cerbezenin (boş söz/lafazanlık) en alasını yapan arkadaşlar [ki hayatımda ilk defa bir tartışmadan bıkmamı ve iğrenmemi sağlama becerisini gösteren sarıgöl tipik bir örneğidir (hazır gelmişken bir kere taşlayayım istedim) :D ] ; bir inançsız, bir ayeti aynı biçimde cımbızlayıp, bir çelişki ortaya koyduğunda hemen, ayetlerin bir bütün olarak ele alınması gerektiğinden dem vururlar.

 

Yani işlerine geldiğinde ayeti tek tek cımbızlarlar, işlerine gelmediğinde de "ah yavrum bütünlük de bütünlük...".

 

Bütünlük neden önemli?

Kur'an ayetleri tek tek inmedi; ardılı ve öncüsü ile bir bütün ve öyle ele alınmalı.

Bu açıdan Kur'an-ın hiç bir yerinde; dönemin edinilebilmiş bilgilerinden daha fazla ve henüz bugün keşfedilebilmiş bir Bilimsel Bilgi yoktur.

Öyle ki eğer Kur'an bir bilimsel bilgi içeren kitap ise; bunu savunan her inançlının, her bilimsel bilgi içeren kitap gibi Kur'an-ın da yanlışlanabilir olacağını kabul etmek ve Kur'an-ı sorgulamak zorundadır (ama Kur'an-da geçen "dağların yere çakılı olması" ya da "kadınların miras hakkı" pozitif ya da toplumbilimsel bir anlama sahip midirler? Öyle iseler; bu açıdan yanlışlanabilirler ve sorgulanabilirler mi? Bu ayrı bir sorunsal tabii ki!).

 

Öncelikle hiç bir inanır, Kur'an-ın yanlışlanabilir ve sınanabilir olduğunu sorgulayamaz; imanın doğasına aykırıdır.

Bundan sonra da zaten Kur'an bir bilim kitabı değildir.

Son olarak da konuyu açan arkadaşın verdiği resim MUCİZESİ; komik ötesi...

 

Dünya oluştuktan ve yeryüzünde sular oluştuktan sonra, yaşamın ortaya çıktığı düşünülen dönemde yeryüzünde karalar bir bütünlük oluşturuyordu ve adına Pangea adı veriliyordu.

Ha belki yaşamın ilk oluştuğu dönem değildi, tam emin değilim ama yine de karaların bir bütünlük oluşturduğu bir dönem vardı: "Pangea" adını alıyordu.

 

Ahanda o dönemden, bu döneme değişimi:

 

Pangea_animation_03.gif

 

Şimdi konuyu açan arkadaşa sormak istiyorum:

Allah, yeryüzüne adını yazmak için milyonlarca yıl niye bekledi? :lol:

Ya da yeryüzündeki kara parçası Pangea durumundayken; Allah yok muydu demek oluyor bu? :D

Belki de Allah dünyayı yarattıktan milyonlarca yıl sonra aklına geldi ve "Ya hu şu yeryüzüne adımı kazıyayım!" dedi...

 

Bak bu söylediğin şey bana neyi hatırlattı biliyor musun?

Zamanında tasavvufa/maveniyata iyiden iyiye dalmış bir arkadaşım vardı ve Türk Irkı konusunda da oldukça saplantılıydı.

Bir süre sonra bu "Allah Nuru"nun anlamının "Türk(lük)" demek olduğunu savundu:

Neymiş efendim; Türk, "Türemek (üremek / bilinçli üreyen insan)" demekmiş, o yüzden Adem'de Türkmüş... Adem'e Allah kendi ruhundan üflediği için Türklüğün kökeni buymuş... Az daha gaz versem, Allah'ı da Türk yapacaktı sağolsun. :D

 

Ama şimdi seni görünce aklıma geldi:

Biz Türkler değil miyiz ki, her gördüğümüz doğa harikasına; dağa, taşa, ağaca, toprağa, sahile adımızı yazan...

Bir Türkler değil miyiz ki, her anıta; abideye, heykele, sütuna, kaleye, köprüye, duvara adımızı yazan...

 

Allah'da kesinlikle Türk olmalı...

Allah değil mi ki; yer yüzüne!, domatesin içine!, bulutlara!, arı kovanına!, balık sırtına!, bilmem nerelere adını yazan?

 

Arog'da Arif'de yazıyordu duvarlara falan...

 

Valla billa Allah'ın Nuru "Türk" olmalı!

 

Ben kaçar...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Ya boşig, sen nerelerdeydin kardeşim ya? Şu esprili ve heyecanlı anlatımını okuyunca, yorumlarını niye özlemiş olduğumu anladım. Böyle uzun ara verme bir daha, böyle akıcı üslupla ne dediğini bilerek yazan insanlar çok fazla değil.

 

Başka arkadaşlar da vardı, kendileriyle şiddetli tartışmalarımız da oldu, ama hepsi isterim ki tekrar yazsınlar. Bir de haddim olmayarak insanları çok da ağır eleştirme istersen derim. Gerçi bazen tuz biber olmadan tartışmanın da tadı olmayabiliyor ama, insan işte... Kırılgan ve alıngan oluyoruz.

 

Ben şahsen bu dünya üzerine yazılan yazı konusunda ne diyeceğimi pek bilememiş ve "aman boşver gitsin" demiştim. Böyle bir dağa taşa yazan Türk esprisi doğrusu aklıma gelmemişti.

 

Yalnız şu bal peteğine yazılan yazı meselesinde üçkağıt varmış. Uyanık arıcı peteğin belli kısımlarını önceden şekerle doldurmuş, arılar da oralara tekrar bal koymayınca, istenen şekil ortaya çıkmış. Bu da antiparantez! :)

Gönderi tarihi:
Ya boşig, sen nerelerdeydin kardeşim ya? Şu esprili ve heyecanlı anlatımını okuyunca, yorumlarını niye özlemiş olduğumu anladım. Böyle uzun ara verme bir daha, böyle akıcı üslupla ne dediğini bilerek yazan insanlar çok fazla değil.

 

Başka arkadaşlar da vardı, kendileriyle şiddetli tartışmalarımız da oldu, ama hepsi isterim ki tekrar yazsınlar. Bir de haddim olmayarak insanları çok da ağır eleştirme istersen derim. Gerçi bazen tuz biber olmadan tartışmanın da tadı olmayabiliyor ama, insan işte... Kırılgan ve alıngan oluyoruz.

 

Ben şahsen bu dünya üzerine yazılan yazı konusunda ne diyeceğimi pek bilememiş ve "aman boşver gitsin" demiştim. Böyle bir dağa taşa yazan Türk esprisi doğrusu aklıma gelmemişti.

 

Yalnız şu bal peteğine yazılan yazı meselesinde üçkağıt varmış. Uyanık arıcı peteğin belli kısımlarını önceden şekerle doldurmuş, arılar da oralara tekrar bal koymayınca, istenen şekil ortaya çıkmış. Bu da antiparantez! :)

 

Sağolasın DemirEfe...

Bende paylaşımları özeldim açıkçası; biraz uzak kaldım, iş-güç işte...

 

İnsanlar inanmakta ya da inanmamakta yerden göğe kadar haklı olabilirler; bilemem...

Ama insan, en azından savunduğu şeyde dürüst ve temiz olmalı diye düşünüyorum...

Ha gerçi engizisyonlarda insanları ölüme mahkum edenler belki inançlarına samimiyetlerinden yapmıyorlardı bunu ama onlara destek verenler eminim ki inançlarının öyle emrettiğine inandırıldıkları ya da inançları hakkaten de öyle emrettiği için; yani inançlarına samimiyetlerinden dolayı destekliyorlardı...

İşte bu noktada, inanca olan samimiyet ve o inancının samimiliği de sorgulanıyor...

Eğer inanç, bilimsel ve nesnel gerçeklik ile çelişiyorsa; ben bilimsel ve nesnel gerçekliğin gösterdiğini tercih ederim.

 

Geçende belirli bir dinsel yapılanmanın kurbanı olan bir arkadaşla tartışıyoruz...

Adam bana diyor ki; "Ben bilime inanmam, dine inanırım".

Bu nasıl bir şeydir anlayamıyorum ama adamın bana "Bilim şunu açıklasın o zaman" dediği örnek şu:

"İşten geldiğimde, uykuya yattım. Rüyamda işimi yarım bırakmamam gerektiğini gördüm (mürşidi göstermiş ona göre bunu). Hemen kalktım ve o saatte işimi tamamladım. Eğer o gece tamamlamasaydım, sabah bilmem ne bilmem ne gelecekti, cart curt olacaktı; Bilim bunu açıklasın o zaman bana!"

Bu ne yaaa!

Sanki yer yüzünde "Mürşidin Uykuda Mana Göstermesi İle İşlerin Hallolunması Bilimleri Enstitüsü" diye bir kurum var da, birde kehanet araştırmasına girilecek!

 

Adam daha baştan diyor: "Ne dersen de Bilime inanmam; hepsi Yahudilerin oyunları bunlar!" diye yaklaşıyor.

Bu adamın yapabileceğin en büyük şey, bir bıçakla elma armudu ikiye kesip, içinde dinsel yazılar aramaktır; en fazla bu kadar bilimsel olabilir...

 

Adam bana diyor ki: "Bulutlarda Allah'ın adını yazıyordu arapça olarak; bu onun mucizesi!".

Hatta arap ülkelerinde falan insanlar bunu görünce secdeye falan yatmışlardı diye hatırlıyorum.

Ya hu iyi de, ben küçükken, çok iyi hatırlıyorum; bulutlar binbir türlü şekle girerdi; maymun, aslan, araba, tavşan, ayı...

İnek şekline bile bürünürdü; Hindular gibi ineğe mi tapalım?

Maymun olunca; muz ayinleri mi düzenleyelim?

Aslan olunca; aslana mı kurban edelim kendimizi?

 

İnsan algısı ya da algıda seçiçilik diyelim.

Arapça "Allah" yazısını hiç bilmeyen bir kimse, o yazıyı kim bilir nelere benzetir; solucan, yılan ya da belki de çok anlamsız bulur.

Nasıl ki ilkel insanlar yıldırıma tapınıyorlardı; Tapınılarının işareti diye; aynı ilkel sürüm...

 

Demirefe;

Ne kadar sertim bilmiyorum ama olabildiğince ılımlı olmaya çalışıyorum...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

 

Teengeriin.. :)

 

Dağda taşta bulutta elmada armutta.. :D olmadı uydudan çekilen fotoğrafta.. görüp benzettikleri sadece İsmi..göremezler aynadan kendilerine bakan bir çift gözü..dağda taşta elmada armutta olur..İnsanda haşaaa..çarpılırsın valla.. :D

 

Safa geldin kardeşim.. :)

Gönderi tarihi:

 

Teengeriin.. :)

 

Dağda taşta bulutta elmada armutta.. :D olmadı uydudan çekilen fotoğrafta.. görüp benzettikleri sadece İsmi..göremezler aynadan kendilerine bakan bir çift gözü..dağda taşta elmada armutta olur..İnsanda haşaaa..çarpılırsın valla.. :D

 

Safa geldin kardeşim.. :)

Hoşbulduk abicim...

  • 7 ay sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.