Φ Dayı Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Hani bizler zavallı, çağdışı, sizler liberaldiniz! Hani kamu bankalarını da satacaktınız! Hani “özelleştirme” ve “liberalleşmenin” gereği kamunun küçültülmesi gerekiyordu! Hani devlet bankacılık dahil bütün alanlardan çekilmeliydi! Hani bunun olması gerektiğini anlayamayanlar “çağdışı” kalmış “Kızıl Elmacılar’dı”! Hani “Halk Bankası’nı” kesinlikle satmak gerekiyordu! Hatta Amerika’da batan iki banka dahil birçok istekli vardı! Hani özel sektör bankalarını “yabancı” bankalara devrederse “iyi olurdu”! Hani “Türkiye ekonomide mucize yaratmıştı!” Hani borsa endeksi 55.000 idi! Hani faiz 13’lere gerileyip, “mucizenin” ürünüydü! Hani “liberal sistem” mükemmel bir “süreç sonucu” gerçekleşen “eksiksiz” bir yapıydı! Hani “Türkiye’ye giren yabancı bankalar” bir şey bildikleri için geliyorlardı! Hani bunlar “çok iyi durumda ve çok bilgiliydiler!” Daha sayayım mı! Ben utanıyorum yazmaya! Bunları söyleyenler acaba şimdi “kafalarını” kuma gömüp, şu günler geçsin diye “dua etmiyorlar mı!” Sevgili dostlar, bankalar satılırken, devletin kamu değerleri 3 yıllık kârına devredilirken, Halk Bankası’nın satılması konuşulurken “yanlış” diye “parçaladım” kendimi... O dönemde “liboş” takımında birçok ekonomi bilgini arkadaş da bana şunu söylediler çağdışı kalmış, küreselleşmeyi ve liberalleşmeyi anlamamış zavallı adam! Şimdi çok gülüyorum Halk Bankası’nı almaya talip iki Amerikan bankası da battı! Türkiye’de banka alıp, “Bir şey biliyoruz da geliyoruz” diyen Fortis ve Dexia da “devletin” eline geçtiler! Ne komik değil mi sonradan bir kısmı Fransızlar’a satılsa bile özel sektörümüz tarafından satılan “iki bankamız da” bugün yabancı devlet bankası! Can dostlar, güzel “liboşlar” ne oldu liberal sisteme! Yüksek petrol fiyatının sağladığı yapı içinde “yaratılan suni değeri” kendilerinden menkul sananlar ve bunlara gaz verenler, şimdi “Ne oldu” diyorlar! Birşey olduğu yok sizin gibi salaklar “uçuyordu” yere indiler! Sonuç: Haydi satın Halk Bankası’nı! Ne duruyorsunuz! Satın başka devletin kontrolünde bir bankaya! Türk Devleti’nden gitsin de kime giderse gitsin, ne önemi var! Haydi “mükemmel” liberal sistemin gereği “özelleştirin”! Yiğit,çe bir yazı..teşekkürler Yiğit Bulut.. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Sn.Dayı gerçekten komik! ama olan millete olacak. Etibankın, Sümerbankın işlevinden çıkarılıp yok edilmesinden tutun, ülkedeki geri kalmışlığa, bölgeler arası eşitsizliğe sebep olanlar şimdi kendi elleriyle yarattıkları kaosu çözmeye çalışıyorlar. Bankadan vazgeçtim, babalar gibi satarım diyenler stratejik önemi olan kurumları dahi yabancıya sattılar. Karma ekonomiyi çağdışı görenler, şimdi Amerikadaki devlet müdahalesini tartışıyor. Bu yaşananlar, Atatürkün 85 yıl önce ortaya koyduğu modelin sadece geri kalmış ülkeler için değil gelişmiş ülkeler için de örnek alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Bizdeki kör ideoloji saplantısı değil, kendilerine akıl ve bilimi mürşit yapan insanların modeli. Yıllardır yavaş yavaş Cumhuriyetin kurumlarını tasfiye edip, bugünki kaos ortamına sebep olan mandacı zihniyet, şimdi güvendikleri dağlara yağan kara şaşıyorlar. Gerçekten trajikomik! Saygılar. Alıntı
Φ Dayı Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 İnsanımızın büyük çoğunluğu Kayıkçı Kavgası,nı pek seviyor..bu güne kadar bu kayıkçı kavgalarını seyre öyle dalmış ve hatta kıyıdan o kavgalara zaman zamanda taraf olmuş kendinden geçmiş..cambazlara bakarkende elde cepte ne varsa götürmüşler.. Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 İnsanımızın büyük çoğunluğu Kayıkçı Kavgası,nı pek seviyor..bu güne kadar bu kayıkçı kavgalarını seyre öyle dalmış ve hatta kıyıdan o kavgalara zaman zamanda taraf olmuş kendinden geçmiş..cambazlara bakarkende elde cepte ne varsa götürmüşler.. Çok doğru bir benzetme Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Hani bizler zavallı, çağdışı, sizler liberaldiniz! Hani kamu bankalarını da satacaktınız! Hani “özelleştirme” ve “liberalleşmenin” gereği kamunun küçültülmesi gerekiyordu! Hani devlet bankacılık dahil bütün alanlardan çekilmeliydi! Hani bunun olması gerektiğini anlayamayanlar “çağdışı” kalmış “Kızıl Elmacılar’dı”! Hani “Halk Bankası’nı” kesinlikle satmak gerekiyordu! Hatta Amerika’da batan iki banka dahil birçok istekli vardı! Hani özel sektör bankalarını “yabancı” bankalara devrederse “iyi olurdu”! Hani “Türkiye ekonomide mucize yaratmıştı!” Hani borsa endeksi 55.000 idi! Hani faiz 13’lere gerileyip, “mucizenin” ürünüydü! Hani “liberal sistem” mükemmel bir “süreç sonucu” gerçekleşen “eksiksiz” bir yapıydı! Hani “Türkiye’ye giren yabancı bankalar” bir şey bildikleri için geliyorlardı! Hani bunlar “çok iyi durumda ve çok bilgiliydiler!” Daha sayayım mı! Ben utanıyorum yazmaya! Bunları söyleyenler acaba şimdi “kafalarını” kuma gömüp, şu günler geçsin diye “dua etmiyorlar mı!” Sevgili dostlar, bankalar satılırken, devletin kamu değerleri 3 yıllık kârına devredilirken, Halk Bankası’nın satılması konuşulurken “yanlış” diye “parçaladım” kendimi... O dönemde “liboş” takımında birçok ekonomi bilgini arkadaş da bana şunu söylediler çağdışı kalmış, küreselleşmeyi ve liberalleşmeyi anlamamış zavallı adam! Şimdi çok gülüyorum Halk Bankası’nı almaya talip iki Amerikan bankası da battı! Türkiye’de banka alıp, “Bir şey biliyoruz da geliyoruz” diyen Fortis ve Dexia da “devletin” eline geçtiler! Ne komik değil mi sonradan bir kısmı Fransızlar’a satılsa bile özel sektörümüz tarafından satılan “iki bankamız da” bugün yabancı devlet bankası! Can dostlar, güzel “liboşlar” ne oldu liberal sisteme! Yüksek petrol fiyatının sağladığı yapı içinde “yaratılan suni değeri” kendilerinden menkul sananlar ve bunlara gaz verenler, şimdi “Ne oldu” diyorlar! Birşey olduğu yok sizin gibi salaklar “uçuyordu” yere indiler! Sonuç: Haydi satın Halk Bankası’nı! Ne duruyorsunuz! Satın başka devletin kontrolünde bir bankaya! Türk Devleti’nden gitsin de kime giderse gitsin, ne önemi var! Haydi “mükemmel” liberal sistemin gereği “özelleştirin”! Yiğit,çe bir yazı..teşekkürler Yiğit Bulut.. Bunları söyleyenler,bunları söylemeye devam ediyor!Acı olan ise bir şeker bayramı ile kandırdıkları halkımız biz ise bunları alkışlamaya devam ediyor! Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Dayı yazı "HANİ"lerle başlayınca aklıma şu şarkı geldi: Hani o saclarına tac yaptıgım cicekler Hani o guzel gözlü ceylanların pınarı Hani kuslar agaclar , binbir renkli cicekler nasıl yakalamıstık saclarından baharı... Sonra o BAHARın saçını başını yoldular Kendimi Hani balığına benzetiyorum artık Bana derler haniii güldürürüm seniii ... (zorda olsa sanal kimliğime bürünmeye başladım ) Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Valla arkadaşlar ben hâla liberalizmi savunuyorum, hâla özelleştirmeyi savunuyorum. Bu değerlere bir şey olduğu yok. Liberalizm yine liberalizm. Hür teşebbüsçülük yine yerinde duruyor. Yalnız biraz utanması gerekenler şu görüşü savunanlar: "Karma ekonomi diye bir garabet icat edip, devletin elini ekonomiden çekmesine gönlü razı olmayanlar ülkeyi geri bırakıyor. Verin üç kuruşa tüm devlet kuruluşlarını! Satın savın gitsin!" Bunlar samimi değiller. Bunlar AB uydusu olmamıza çanak tutanlar, liberal değil, "liboş" olanlar. Bu dejenere bir liberalizm. Kapitalizmin "vahşi" olanı olduğu gibi, liberalizmin de böyle dejeneresi oluyor. Devlet ekonomiye müdahale edince sosyalizme geçmiş olunmaz. Dünya ekonomisi şişirme, sanal, üretime değil sermaye aktarımına dayalı bir yapıya gitti. Yatırımlar üretime kaynak olmak yerine, göstermelik bir işlem hacmine ve paranın parayı çekmesi girdabına gidiyor. Paranın üretime kaynaklık etmeden sadece elden ele yer değiştirmesi, ekonomik hareket sanılır oldu. Ekonomik hareketlilik derken küçük sermayenin de üretime kaynak yapmasına değil, büyük sermayenin mıknatısına yapışıp kalmasına neden olan bir yapı oluştu. Halbuki borsanın kuruluş amacı, küçük yatırımcıyı da üretime ortak edebilmekti. Borsa amacından sapmış, bir kumar makinesine dönüşmüştür. Bunun ceremesi çekilecek. Devlet tabii ki gücünü kullanacak ve spekülatörlerin, para tüccarlarının ve tefecilerin, tröstçü ve tekelcilerin sömürülerine meydan vermeyecek. Liberalizmin "kazan da ne yolla olursa olsun" ve kapitalizmin "sömür, iliğine kadar sömür" anlayışı olduğu da nerden çıktı? Yok öyle bir şey. Ona doğru bir gidiş olunca da elbette dizginler çekilecek... Alıntı
Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Valla arkadaşlar ben hâla liberalizmi savunuyorum, hâla özelleştirmeyi savunuyorum. Bu değerlere bir şey olduğu yok. Liberalizm yine liberalizm. Hür teşebbüsçülük yine yerinde duruyor. Yalnız biraz utanması gerekenler şu görüşü savunanlar: "Karma ekonomi diye bir garabet icat edip, devletin elini ekonomiden çekmesine gönlü razı olmayanlar ülkeyi geri bırakıyor. Verin üç kuruşa tüm devlet kuruluşlarını! Satın savın gitsin!" Bunlar samimi değiller. Bunlar AB uydusu olmamıza çanak tutanlar, liberal değil, "liboş" olanlar. Bu dejenere bir liberalizm. Kapitalizmin "vahşi" olanı olduğu gibi, liberalizmin de böyle dejeneresi oluyor. Devlet ekonomiye müdahale edince sosyalizme geçmiş olunmaz. Dünya ekonomisi şişirme, sanal, üretime değil sermaye aktarımına dayalı bir yapıya gitti. Yatırımlar üretime kaynak olmak yerine, göstermelik bir işlem hacmine ve paranın parayı çekmesi girdabına gidiyor. Paranın üretime kaynaklık etmeden sadece elden ele yer değiştirmesi, ekonomik hareket sanılır oldu. Ekonomik hareketlilik derken küçük sermayenin de üretime kaynak yapmasına değil, büyük sermayenin mıknatısına yapışıp kalmasına neden olan bir yapı oluştu. Halbuki borsanın kuruluş amacı, küçük yatırımcıyı da üretime ortak edebilmekti. Borsa amacından sapmış, bir kumar makinesine dönüşmüştür. Bunun ceremesi çekilecek. Devlet tabii ki gücünü kullanacak ve spekülatörlerin, para tüccarlarının ve tefecilerin, tröstçü ve tekelcilerin sömürülerine meydan vermeyecek. Liberalizmin "kazan da ne yolla olursa olsun" ve kapitalizmin "sömür, iliğine kadar sömür" anlayışı olduğu da nerden çıktı? Yok öyle bir şey. Ona doğru bir gidiş olunca da elbette dizginler çekilecek... Sn. Demir Efe, Haklısınız, böyle bir yanlış anlamaya meydan verebilecek tek cümlelik yorumlarımızdaki havada kalan ifadeleri tamamladığınız için teşekkürler. Keynesçi görüş "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" diyen liberalizmi toparlamıştır doğrudur. Benim özellikle vurgulamaya çalıştığım, ülkemizde, geri kalmış yörelerde uygulanabilecek olan karma ekonomi tezidir. Bölgeler arası eşitsizliği gidermek ve bir burjuva sınıfı yaratmayı amaçlayan Atatürkçü görüştür. Bu görüş, devletin ön ayak olacağı, olmayan sermaye sınıfı yüzünden, kar güdüsüyle el atılamayacak alanlarda ve bölgelerde, öncelikle "Sosyal Fayda"'yı düşünerek yapacağı girişim ve yatırımlar sayesinde topyekün-homojen bir kalkınmayı hedefler bildiğiniz gibi. Ve iş rayına oturunca da bu kurumları, elverişli bölgelerde kar güdüsüyle doğal akışıyla oluşabilen yerli sermaye sınıfına devredilmesini öngörür. Ayrıca, bu tip kurumların, nükleer reaktörlerdeki kontrol çubukları benzeri, tröstleşmeyi önleyen bir işlevi de vardır serbest piyasa üzerinde. Dediğiniz gibi de işin aslı, motor gücü, üretmek ve üretim olmalıdır. Rekabet ve sermaye birikimi, tabii ki optimum yani hem ucuz hem de kaliteli malın piyasaya arzı için, teknolojik gelişme için önemlidir, ancak, artı değerin cazibesi yüzünden tröstleşme ya da sermayenin tek elde toplanması yani çok uluslu şirketler nedeniyle dünyanın başına gelenler (hem siyasal hem de çevresel ) göz önüne alınırsa bu sorunların çözümü için harcanan emek, zaman ve paranın da insanların ve devletin cebinden çıktığını da düşünmek gerektiğini ve bu yönüyle de, bu görüşün gelişmiş ülkeler için de bir çözüm olabileceğini düşünüyorum. Yani Kemalizmin de, Marksizmin de, Sosyalizmin de yanlış anlaşılmasından dolayı bu tür girişimlerin hemen "Sosyalizm" olarak damgalanması yanlıştır. Saygılar. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2008 Sayın Davut, asıl siz benim söylemek istediklerimi tamamlamışsınız ve söylemek istediğim konunun ayrıntılarını açıklamışsınız, ben teşekkür ederim. Saygılar benden... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.