Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2008 Buradan toplumsal çözümler üretemediğimizi ve birbirimizi yiyerek yine kendimizi tükettiğimizi; sevgi ve saygının, hoşgörü ve anlayışın zayıfladığını söyleyebilir miyiz ilk "-" olarak??? evet doğru ancak buradan çözümlemeye nasıl çıkabileceğiz.. hiçbir ortak artımızın olmadığını görmüş vaziyetteyiz... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 9 Eylül , 2008 evet doğru ancak buradan çözümlemeye nasıl çıkabileceğiz..hiçbir ortak artımızın olmadığını görmüş vaziyetteyiz... Şöyle başlayalım;birey,toplum,devlet...biz insana dair olan en güzel değerleri;saygı,empati,hoşgörü(sevgiyi saymıyorum,o biraz daha özel) ve ortak sorunlara çözebilme noktasında neden bu kadar eksiğiz. Bizler deneyimlerimiz ile kendi dışımızda ki kişi ve olayları değerlendirmeye kalkarsak,basit meselerle kendimize sorunlar üretmeye devam edersek,insan ve insana ait olan değerlerin farkına varamamışsak özür dileyerek(ayrıca da yıldızlıyayım)yazacağım ama bizler hala ************. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 evet doğru ancak buradan çözümlemeye nasıl çıkabileceğiz..hiçbir ortak artımızın olmadığını görmüş vaziyetteyiz... Ortak artı faydalıdır ama ortak eksi ortaya koyup ortak zeminde düşünmek ve paylaşmak da öyle; itiraz gelmediğinden koyduk tek + mızı bir kenara ve ilk ortak eksimizi de bulduk... Şimdi ikincisine de bakabiliriz: Sayın Hakan Aytaç demiş ki: en önemlisi kendi kaynaklarımızı kendimiz kullanabiliriz...kendi kaynaklarını kullanamayan ülkeler diğer ülkelerin elinde oyuncak haline gelirler.. bunu engellemeliyiz.. bor madenlerimizi, gıdamızı, neptünyumumuzu biz çıkarmalıyız.. bize bırakmazlar diyip kestirip atmamalıyız.. topraklarımıza ve onların zenginlerine sahip çıkmalı ve onları biz değerlendirmeliyiz.. inanın birbirimize düşürülmemizin sebebi kullanamadığımız kaynaklarımızz Sayın Yakışıklı demiş ki: Halk olarak cok buyuk bir tuketici toplum olduk neredeyse hic uretmiyoruz, oyleki armut pis agzima dus misali Yillardir ulkede ormanlar kasti olarak yakiliyor yerine apartmanlar Oteller dikiliyor, olaylar okadar abarti boyutuna geldiki bazi tatil bolgelerinde oteller neredeyse denizin icinde artik.. Demişim ki: Yeterince çalışmıyor; kaynaklarımızı doğru değerlendiremiyoruz... O zaman ülkemizin doğal zenginliklerinin kıymetini bilemiyor, onları değerlendiremiyor hatta onlara düşmanca yaklaşıyoruz diyebilir miyiz??? Burada sözü yer almayan üyeler itiraz ederler mi bu - ye??? Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Efemm bi iki laf edeyim bende başlık ne idi Sorunların çözümlenmesi ve çözülmesi..., Var mısınız??? VAR MISINIZ? valla ne diyebilirim ki Hamdi Bey e çok teşekkür ederim ama YOKUM. Çünkü BENİM başbakanım (bu sahiplenme duygusunu başbakandan öğrendim herhalde o da Demirel den öğrenmiş olsa gerek) bayağı bir kavgacı hiç çözümlenme olayına gitmiyor.Ama iş kavga olunca iyi ÇÖZÜLÜYOR. kavgacı bir başbakanım var kocccaman bir "-" (bu küçük oldu ama neyseee ) devam ederiz...beni de izlemeye devam edin Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Efemm bi iki laf edeyim bende başlık ne idi VAR MISINIZ? valla ne diyebilirim ki Hamdi Bey e çok teşekkür ederim ama YOKUM. Çünkü BENİM başbakanım (bu sahiplenme duygusunu başbakandan öğrendim herhalde o da Demirel den öğrenmiş olsa gerek) bayağı bir kavgacı hiç çözümlenme olayına gitmiyor.Ama iş kavga olunca iyi ÇÖZÜLÜYOR. kavgacı bir başbakanım var kocccaman bir "-" (bu küçük oldu ama neyseee ) devam ederiz...beni de izlemeye devam edin kesinlikle çok haklısın yorumunu okurken çok güldüm ama bu acı kahkahalardan ibaretti böyle yöneticilerimiz olduğu sürece ve her konuda en bilgili onlar olduğu sürece elimizden ne gelse bir anlam ifade etmeyeceği bir gerçek !!! maalesef Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 kesinlikle çok haklısın yorumunu okurken çok güldüm ama bu acı kahkahalardan ibaretti böyle yöneticilerimiz olduğu sürece ve her konuda en bilgili onlar olduğu sürece elimizden ne gelse bir anlam ifade etmeyeceği bir gerçek !!! maalesef maalesef maalesef böyle ben bu konunun başında da yazmıştım "kavga gibisi var mı? "diye daha bu kavgalar başlamadan "ben demiştim" yani "ben demiştim" leri de bir "-" olarak ekleyeyim dimii dedinde noldu hani çözüm? Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Sanırım bir yanlış algılama var başlık hakkında; biz geçmişin hesaplaşmalarını ve geleceğin parti programlarını çözümlemekte değiliz; burada yaptığımız Türkiye hakkında + ve - gördüklerimizi toparlayıp salt çözüm amaçlı tartışma ve paylaşımda bulunmaktır... İsterse Başbakanla medya patronu birbirine ateş açsın yine de bu başlığı ilgilendirmez; çünkü üzerinde çalıştığımız şey zihinlerimizin bir disiplin üzerine çözüme ulaşma arayışıdır... Alıntı
Φ hakanaytac Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Sanırım bir yanlış algılama var başlık hakkında; biz geçmişin hesaplaşmalarını ve geleceğin parti programlarını çözümlemekte değiliz; burada yaptığımız Türkiye hakkında + ve - gördüklerimizi toparlayıp salt çözüm amaçlı tartışma ve paylaşımda bulunmaktır... İsterse Başbakanla medya patronu birbirine ateş açsın yine de bu başlığı ilgilendirmez; çünkü üzerinde çalıştığımız şey zihinlerimizin bir disiplin üzerine çözüme ulaşma arayışıdır... işte biz de diyoruz ki, kavga ve gürültü etmeden bir sonuca ulaştık ve izleyeceğimiz bir yol haritası belirledik diyelim.. bu çözüm yolu her kesim tarafından duyuldu ve benimsendi... ancak başbakanın hoşuna gitmedi.. o zaman sonuç ne ?? sıfıra sıfır elde var sıfır.. kavgacı ve dediğim dedik çaldığım düdük bir başbakanımız olmasaydı belki de ulaşacağımız bu sonuç bir çözüme ulaşacaktı...o zaman biz tezlerimizi ve önerilerimizi, çözümlerimizi bulduğumuz zaman bunu kabul edecek, ortak paydanın ve farklılıkların ortak kararı olarak görerek uygulayacak bir başbakana ihtiyacımız var.. ve tabi onun yardımcılarına, bakanlarına... o zaman ne yapmak gerekiyor.... çözümlerimizin sonuca ulaşması için başbakanı ve hükümetini devirmemiz... çözüme ulaşmayan sözler,öneriler boş laf olacaktır çünkü... bu çözümü isteyenlerin de çözümsüzlüğe neden olan başbakanları desteklemesi hepten kaosa neden olacaktır !!!! bilmem anlatabildim mi !? ... Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Sanırım bir yanlış algılama var başlık hakkında; biz geçmişin hesaplaşmalarını ve geleceğin parti programlarını çözümlemekte değiliz; burada yaptığımız Türkiye hakkında + ve - gördüklerimizi toparlayıp salt çözüm amaçlı tartışma ve paylaşımda bulunmaktır... İsterse Başbakanla medya patronu birbirine ateş açsın yine de bu başlığı ilgilendirmez; çünkü üzerinde çalıştığımız şey zihinlerimizin bir disiplin üzerine çözüme ulaşma arayışıdır... ee bu olaylar nerede oluyor makedonya damı?Bunlar burada yaşanan eksi ler maalesef.Bugün olduğu gibi geçmiişte de oldu.Türkiye nin büyük sorunlarından birisidir. Hiç de bile bu konuları bu başlıktan arındıramayız. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Biz burada Başbakana kanun tasarısı yollamıyoruz; biz burada toplumun bir parçası olarak farklı kesimden insanların aynı ülke hakkında sorunlarını önce çözümleyip ondan sonra da çözme işine geçmesini sağlamak istiyoruz; mesele hükümetin ne yapacağı ya da bundan sonrakilerin ne yapacağı değil mesele bizim farklı kesimden insanlarla bir araya gelip disiplinli çözüm arayışında bulunabilmemiz... Bu bir yerden başlarsa diğer yerlere de yayılır kendiliğinden; siz merak etmeyiniz... Böyle başlıkta da benim siyasi duruşuma gönderme yapmanız hiç hoş değil; yapmaya çalıştığım şeye saygı duyarak burada size siyasi cevap yazmayacağım bu konuda... Bilmem ben anlatabildim mi!!! Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2008 Gerçekten iyi niyetlerle oluşturulmuş bir başlık olduğunu düşünüyorum. Ancak "ama" ile başlayıp devam edecek cümlelerim de olacak tabi ki. Örneğin, bu başlığı oluşturan arkadaşımızı ve fikirlerini paylaşan arkadaşlarımızın hepsini rakip futbol takımı oyuncuları gibi düşünelim. Türk Liginden takımlar olsun hatta. Maçlardan önceki seramonide futbolcular ellerinde çiçekler ve takım flamalarıyla birbirlerini karşılarlar, milli marş sonrası/öncesi tokalaşır öpüşür, başarı dilerler birbirlerine. Ve bunu tv'de ve tribünde izleyen insanlar centilmenliğin ne kadar da güzel birşey olduğunu düşünerek mutlu ve heyecanlı başlarlar seyire. Ama işler değişir dakikalar ilerledikçe, oyun sertleşir hatta kasti engellemeler, fauller başlar. Yaka paça biter bir şekilde maç, yenen yenilen de kaderine razı evine döner. Tribünler boşalır, tv'lerde kanal zaplanır. Ama bunu tv'de, tribünde, tribünün dışında, sokakta aynı maçı bu duygularla değerlendirmeyen insanlar da olabilir. Fanatikler, holiganlar tabii ki. Aynı olay hakkında hep farklı yorumlar, hareketlerinin içinde hep kesici/delici/vurucu/kırıcı aletler de mevcuttur. Onlar sizden değildir, sizin gibi de olmak istemezler. Yani uzadığının da farkında olmakla birlikte, burada birbirimize çiçekler veriyor/verecek olmamız o diğerlerinin tavrını değiştirmeyecektir. Nereden başlasak kardır diye düşünürseniz, bence yanılırsınız. Körler ve sağırlar hep birbirlerini ağırlar vaziyette kalacaktır. Çok karamsar değilim, mutsuz bir insan hiç değilim, ancak belki de fazla realistim. Memleketin imamına bakıyorum, dönüp bir de cemaate bakıyorum, böyle kara kara düşünmek durumunda kalıyorum. Bize düşen, fair play kurallarına önem vermek, birbirimizi kırıp geçirmemektir diye düşünüyorum. Bu dünya ancak bu kadar düzelebilir. Sevgiler. Alıntı
Φ godzilla Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2008 Buradan kendi adıma bir ders çıkardım inanmadığın hiç birşeye bulaşmayacaksın. bu başlığa bir daha hiç bir şey yazmayacağımı belirtmek isterim. Senin istediğin şekilde ve kurallarda çözüme ulaşmak istiyorsan Ali beğendin kişlerle yaparsın bunu başarılar Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2008 Bu başlığa kıyısından köşesinden kıssadan hisse bir şu deyişle katılmak istiyorum... "İNSANLARIN NE KONUSTUĞU DEGIL NE ANLADIGI ÖNEMLİDİR". Anlaşabilmenin, uzlaşmanın, ortak bir noktada buluşabilmenin sırrı... Bu deyişte anlatılmak isteneni çözümlemekte yatıyor... *** Ardından da ne dendiğinin daha iyi anlaşılabilmesi için kısa bir hikayecik... " Birkaç yüzyıl önce... Papa bütün Yahudilerin Roma’yı terk etmeleri gerektiğine karar verir. Doğal olarak Yahudi toplumundan büyük bir tepki gelir. Bunun üzerine, Papa ile Yahudi toplumundan önde gelen birisiyle karşılıklı dini bir müzakere yapmalarını önerir. Yahudiler kazanırsa kalacaklar, Papa kazanırsa gidecekler... Yahudiler çaresiz kabul eder ve temsilci olarak Moiz'i seçerler... Ancak Moiz'in Papa ile ayni dili konuşamaması nedeniyle... Müzakere de konuşmak yerine sadece işaret dilinin kullanılmasını teklif ederler. Papa kabul eder. Müzakere günü geldiğinde iki taraf karşılıklı yerlerini alırlar. Ve karşılıklı olarak bir sure bakıştıktan sonra Papa elini kaldırarak 3 parmağını gösterir. Buna karşılık Moiz tek parmağını kaldırır. Papa parmaklarını sallayarak başının etrafında çevirir. Moiz ise parmağıyla yeri işaret ederek oturduğu yeri gösterir. Papa yanındaki çantadan bir parça ekmek ve şarap çıkartınca Moiz'de bir elma çıkartır. Bunun üzerine Papa ayağa kalkarak öfkeyle 'Yahudiler kalabilirler' der... Müzakere sonrasında Papa’nın etrafına toplanan kardinaller Papa'ya ne olduğunu sorduklarında Papa; _"Ben önce 3 parmağımı gösterip Kutsal Üçlüyü işaret ettim. Buna karşılık o bana tek parmağını gösterip her iki dinin de tek tanrıyı tanıdığını söyledi. _Ben parmaklarımı sallayıp başımın etrafında çevirerek tanrının bizim etrafımızda olduğunu gösterdiğimde O da oturduğu yeri işaret ederek tanrının onların durduğu yerde de olduğunu işaret etti. _Ben kutsal ekmek ve şarap çıkartıp tanrının bizim günahlarımızı bağışladığını göstermek istediğimde O da bir elma çıkartıp bana ilk günahı hatırlattı..." "Adamın her şeye bir cevabi var. Ne yapabilirdim ki?' Aynı sırada Yahudi cemaati de Moiz'in etrafını sarmış ona nasıl başardığını soruyorlardı Moiz; "Önce bana 3 parmağını gösterip 3 gün içinde burayı terk etmemizi istedi. _Ben de ona bir tekimizin bile ayrılmayacağımızı söyledim. Sonra bütün şehrin Yahudilerden temizleneceğini söyledi. _Ben de, hiç bir yere gitmeyip olduğumuz yerde kalacağımızı söyledim" Sonra ne oldu?' diye kalabalık heyecanla sormuş. " Valla, sonrasını ben de pek anlamadım.... Adam biraz hiddetlendi ve öğle yemeğini çıkarttı. Bunun üzerine ben de benimkini çıkarttım." "Hepsi bu!" *** Buradan kendi adıma bir ders çıkardım inanmadığın hiç birşeye bulaşmayacaksın... Bu başlığa bir daha hiç bir şey yazmayacağımı belirtmek isterim... Senin istediğin şekilde ve kurallarda çözüme ulaşmak istiyorsan... Beğendin kişlerle yaparsın bunu... -İnsanların ne konuştuğu değil ne anladığı önemlidir.. Ya seni anlayan biri ile konuş yada anlaşılamıyorsan sus ki.. Birde kendini anlatmak zorunda kalmayasın!.. *tna Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2008 Buradan kendi adıma bir ders çıkardım inanmadığın hiç birşeye bulaşmayacaksın. bu başlığa bir daha hiç bir şey yazmayacağımı belirtmek isterim.Senin istediğin şekilde ve kurallarda çözüme ulaşmak istiyorsan Ali beğendin kişlerle yaparsın bunu başarılar Sayın Godzilla ben sizi beğenmiyor muyum; ya da beğendiklerimle mi yazışıyorum sadece??? Kişiselleştirmeyin hemen; siz bu başlığı anlamsız bulup üstüne günlük siyasi çekişme sosu ektiniz ve ben de kesinlikle böyle bir derdimiz olmadığını belirttim... Siz bilirsiniz... Şimdiye kadar katılan herkese teşekkür ederim ama bundan sonra kim devam eder açıkça yazsın lütfen; kimse kalmazsa eğer çok da umrumda değil buyursun herkes devam etsin birbiriyle sınırsız, çözümsüz tartışmalara... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 11 Eylül , 2008 Sayın Godzilla ben sizi beğenmiyor muyum; ya da beğendiklerimle mi yazışıyorum sadece??? Kişiselleştirmeyin hemen; siz bu başlığı anlamsız bulup üstüne günlük siyasi çekişme sosu ektiniz ve ben de kesinlikle böyle bir derdimiz olmadığını belirttim... Siz bilirsiniz... Şimdiye kadar katılan herkese teşekkür ederim ama bundan sonra kim devam eder açıkça yazsın lütfen; kimse kalmazsa eğer çok da umrumda değil buyursun herkes devam etsin birbiriyle sınırsız, çözümsüz tartışmalara... siyasi çözümsüzlük demeyelim biz ona;balık baştan kokar değerli arkadaşım.Godzilla'nın dediği gibi önce baştan başlayalım ki;ne istediğimizi anlayalım. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2008 İstediğimi anlatmaya çalıştım, duyurumu da yaptım başlığı açarak zaten yapmam gerekeni yapmaya çalıştım; buyursun isteyen istediğini yazsın bundan sonra... Anlaşılmayan belirli bir nokta mevcutsa başlık hakkında somut maddeler üzerine açıklama yapmak daha faydalı artık... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.