Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Gül gibi af 20 Ağustos 2008

 

 

Oya ARMUTÇU/ANKARA

 

 

 

BU HABERİN DETAYI

 

 

 

Gül için açılan davada top Maliye'de

 

 

 

Oktay Ekşi: İmtiyazlı suçlu

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kapatılan RP’nin eski Genel Başkanı Erbakan’ın Altınoluk’taki yazlığında uygulanan kayıp trilyon davasından aldığı ceza, Cumhurbaşkanı Gül tarafından affedildi. Gül’ün kendisinin de sanık olduğu davayla ilgili af "sürekli hastalık" gerekçesine dayandırıldı.

 

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, kapatılan RP’nin eski Genel Başkanı ve eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın Altınoluk’taki yazlığında ev hapsi şeklinde "özel infazına" başlanan cezasını affetti. Erbakan’ın "kayıp trilyon" davasından aldığı hapis cezasını affeden Gül de aynı davada sanıktı. Anayasal yetkisini kullanan Gül, Erbakan’ın 85 gündür uygulanan cezasını, 1 Eylül’de başlayacak Ramazan’a 12 gün kala "sürekli hastalık" nedeniyle kaldırdı. Erbakan’ın 28 aylık hapis cezası, 26 Mayıs’ta Altınoluk’taki konutunda infaz edilmeye başlanmıştı.

 

Ramazan ayına yetişsin

 

Erbakan’ın avukatı Yaşar Gürkan, af kararının Resmi Gazete’de yayımlanacağını ve Adalet Bakanlığı eliyle infaz savcılığına gönderileceğini söyledi. Avukat Gürkan, Gül’ün af kararını Hürriyet’e şöyle değerlendirdi: "Sayın Erbakan gecelerini ibadetle geçiriyor. Ancak öğlene doğru odasından aşağıya inebiliyor. Kendisi 83 yaşında ve hasta bir insan. Hastalığı nedeniyle af çıkarıldı. Kendisi, ailesi ve biz bu karar Ramazan ayına yetişsin istemiştik. Affı kendisi de ailesi de istedi. Hak yerini buldu. Keşke böyle bulmasaydı ve aklansaydı. Hayırlısı olsun. Sayın Erbakan, 26 Mayıs’tan bu yana ev hapsinde üç ay oldu. Sayın Cumhurbaşkanı af yetkisini kullanmasaydı, Erbakan 28 ay ev hapsinde tutulacaktı.

 

Erbakan’a ne komplolar kuruldu

 

Mahkeme yargılama aşamasında hiçbir talebimizi kabul etmedi. Eğer bu af kararı çıkmasaydı, hapis cezasının süresi 28 ay olacaktı. Biz de yazılı emirle bozma yoluna gidecektik. Sayın Erbakan 1 yıldan fazla hapis yatmıştı. Keşke zamanında böyle olmamalıydı. Benim müvekkilim, kesinlikle bu cezayı hak edecek bir şey yapmadı. Bu dava başlangıçtan itibaren olasılık üzerine kuruldu. İlerde anlaşılacaktır. 28 Şubat olayı on sene sonra anlaşıldı. Sayın Erbakan’a ne oyunlar, ne komplolar kurulduğu ortaya çıktı. Tarih ilerde bu olaydan da aklayacak."

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Güngör Mengi [email protected] 20.08.2008

 

Hocasının şahsında asıl kendisini affetti!

 

 

Cumhurbaşkanı, ceza çekme gücü tükenmiş yaşlı bir adamı cezaevinden kurtarabilir.

 

Anayasa ona bu yetkiyi veriyor.

 

Ama Abdullah Gül, Necmettin Erbakan’ı affederek yalnız infazı durdurmadı, daha fazla bir şey yaptı.

 

Kendisi Erbakan’ın iki anlamda dava arkadaşıdır.

 

1. Milli Görüş için yıllarca beraber mücadele vermişlerdir.

 

2. Kapatılan Refah Partisi’nin Hazine’den aldığı 1 trilyon 236 milyar lira yardımı, sahte belgelerle sarf edilmiş göstererek devlete

 

iade etmekten sakındıkları için aynı davanın sanıkları olmuşlardır.

 

Abdullah Gül bu suçun işlendiği dönemde Refah Partisi’nin MYK üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı idi.

 

Yargılama sürecinde AKP’den milletvekili seçilerek dokunulmazlık zırhına girmeseydi acaba ne olacaktı?

 

Mahkeme 139 sahte belge ile devletin parasını iç etmekten suçlu ve sorumlu bulduğu Erbakan’ın yanında muhtemelen yardımcısı olan Abdullah Gül’ü de mahkûm edecekti.

 

Glu glu sağlık raporları

 

Öyle bir durumda Gül cezasını Erbakan gibi evinde mi çekecekti? Hayır hem genç, hem sağlığı yerindedir, büyük ihtimalle hapse girecekti.

 

İşte o nedenle Cumhurbaşkanı Gül’ün af yetkisini asıl kendi vicdanında yara olarak duran o suçu silip yok etmek için kullandığını düşünenler çok da haksız değillerdir!

 

Evet, aslında Gül, hocası Erbakan’ı değil kendisini affetmiştir.

 

Çünkü Erbakan Hoca hapishane cezası çekiyor değildi.

 

Hakkındaki hüküm kesinleştikten sonra infazı dört kez ertelenmiş, bu arada sırf onu korumak için cezasını evinde çekmesini sağlayan özel yasa çıkarılmıştır.

 

Hoca zaten Altınoluk’taki yazlığında oturuyordu, sağlık hizmetlerini düzenli alıyordu. Bu af onun hayatında hiçbir değişiklik yapmayacaktır.

 

O nedenle “sağlık durumunun mahkûmiyetinin devam etmesine izin vermediği” yolunda düzenlenen raporlar, Hoca’nın pek sevdiği deyimle “glu glu raporları”dır.

 

Kamu vicdanı ne der?

 

Kimse başbakanlık yapmış 82 yaşında bir siyasetçinin cezaevine kapatılmasını istiyor değildir. Nitekim ev hapsine dikkate değer bir eleştiri ve itiraz gelmemiştir.

 

Ama buna gelecektir.

 

Çünkü Cumhurbaşkanı özel af yetkisini suç ortağı için kullanmıştır. Bu yolla, daha doğrusu bu fırsatı kullanarak asıl kendisine af çıkarmıştır.

 

Fakat niyet geri tepecektir. Çünkü kamu vicdanı adaleti saptıran müdahalelere karşı hassastır.

 

Millet, dokunulmazlık sayesinde mahkemenin elinden kurtulan Abdullah Gül’ün, güç eline geçince mahkemenin verdiği cezayı ortadan kaldırdığını unutmayacaktır.

 

Cumhurbaşkanı’nın kullandığı af yetkisinin adaletle filan ilgisi yoktur. Bu, nalıncı keseri gibi kaba bir sapmadır.

 

Gül bu yetkiyi manevi olarak kendine yontmuştur.

 

Devletin zirvesinde güven vermeyen bir hukuk ve adalet anlayışı ile yaşamak, başımıza gelen sorunların dileriz sonuncusu olur!

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Bal tutan parmağını yalasın mı, yalamasın mı?

 

 

Görünüşte herkes yolsuzluktan, soygundan şikâyet ediyor siyasetçileri suçluyor, bu memleketin iki yakasının bir araya gelmeyeceğinden dem vuruyor.

 

Ben de bu kişilerin samimi olduğunu düşünüyorum.

 

Sonra kuşkular düşüyor içime.

 

Acaba gerçekten öyle mi?

 

Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları soygundan, yolsuzluktan, hırsızlıktan rahatsız mı?

 

 

***

 

Kusura bakmayın ama ben bu soruya evet diyemiyorum artık.

 

Neden mi?

 

Çok basit!

 

Yıllar bana, çalan çırpan siyasetçinin yükseldiğini, haram kuruşa dokunmayanların ise silinip gittiğini gösterdi.

 

Bu memlekette soygun yapan adamın şansı açılıyor. Herkes onun son derece becerikli, iş bilir ve yaman olduğunu düşünüyor.

 

Son otuz yıl içinde hırsızlığa bulaşmamış hangi belediye başkanı varsa battı.

 

Milyonlarca doları götürenler ise basamakları üçer beşer tırmandı.

 

Hem servetleri arttı, hem de kariyerleri.

 

Servet dediysem ev, araba, yat kat anlamayın dünya çapında paralardan yüz milyonlarca ya da milyarlarca dolardan söz ediyoruz burada.

 

Bu insanlar, herhangi bir Batı ülkesinde mutlaka yargılanır ve hesap verirlerdi ama Türkiye’de siyasetçi bu açıdan güvence altında.

 

Anlı şanlı sistemimiz hırsızlığa dokunmuyor.

 

Baklava çalan küçük çocukları yıllarca hapiste yatıran Türk usulü adalet, deveyi havuduyla götürenleri hoş görüyor.

 

Yargılayamıyor bile.

 

Bugüne kadar hangi büyükbaşın hırsızlıktan dolayı hesap verdiğini ve mahkûm olduğunu duydunuz?

 

Hiç kimsenin değil mi?

 

Bu durumda iki ihtimal var:

 

Ya Türkiye’de hiç yolsuzluk yapılmadı ya da hırsızlık suç değil.

 

Cevabını siz verin hangisi doğru?

 

 

***

 

Bugüne kadar olup bitenlere bakınca geleceğe ait şöyle bir tahmin yürütüyorum.

 

Bakın çevrenizdeki siyasetçilere, milletvekillerine, belediye başkanlarına, bakanlara.

 

Bunlardan hangisi karışık işlere bulaşmamış, devlet malını yedirmemişse yok olmaya mahkûmdur.

 

Tam tersine imar izinlerinden dünya kadar para çarpan, giderek zenginleşen, rüşvet aldığını saklamak gereği bile duymayan birisi varsa, o yükselecektir.

 

Bunların en cesuru başbakan olur ileride.

 

Eğer bir siyasetçi hakkında “Yahu bırak onu, hırsızın biri, önüne gelenden rüşvet alıyor” sözünü duyarsanız, adamı şimdiden tebrik edebilirsiniz.

 

Türkiye’nin yeni lideri odur.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Mustafa Mutlu [email protected] 20.08.2008

 

Bu da oldu: Sanık, hükümlüyü affetti!

 

 

Türkiye’de akıl olmaz şeyler oluyor... “Bu kadarı da olmaz” dediğimiz her şey, tek tek başımıza geliyor.

 

“Kayıp trilyon” davasında suçlu bulunan ve 11 ay ev hapsi cezasına çarptırılan eski Başbakan Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından dün affedildi!

 

Anayasa’nın 104. maddesine göre, ortada bir tuhaflık yok... Çünkü bu madde, Cumhurbaşkanı’na, sürekli hastalık, sakatlık ve “kocama” hallerinde hapis cezalarını tamamen ya da kısmen affetme yetkisi veriyor.

 

Tuhaflık affedilende değil, affedende!

 

Eğer Erbakan, 10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından affedilseydi kimsenin diyecek bir sözü olmazdı!

 

Ama affeden, Erbakan’ın hüküm giydiği o davadaki diğer “sanık”lardan biri olan Abdullah Gül!

 

Böylece bugünkü Cumhurbaşkanı, daha 7 yıl öncesine kadar yanından ayrılmadığı, sağ kolu olduğu eski genel başkanını affetmiş oldu!

 

Kendisinin de “2 No’lu sanık” olduğu davada hüküm giyen “1 No’lu sanığı” afetti!

 

 

***

 

Devlet, Erbakan’a zaten hiçbir suçluya göstermediği kadar anlayış göstermiş...

 

Cezasını, kendisiyle neredeyse aynı yaşlarda olan ve en az onun kadar sağlık sorunları bulunan eski kuvvet komutanları gibi F Tipi Cezaevi’nde değil, evinde çekmesine göz yummuş...

 

Misafir ağırlamasına, evinin bahçesinde özgürce dolaşmasına, istediği zaman hastaneye, doktora gitmesine, bütün ihtiyaçlarının özel görevliler tarafından görülmesine izin vermiş...

 

Ama tüm bunlar yetmiyor Sayın Gül’e...

 

“Vefa” borcunu ödemek istiyor ya, zaten cezaevinde olmayan eski genel başkanının kalan cezasını siliveriyor...

 

 

***

 

Eğer Cumhurbaşkanı, eski liderine olan vefa borcunu gerçekten ödemek istiyorsa, bu kadarla kalmamalı!

 

Görevinden istifa etmeli ve bugün oturduğu koltuğa, dün affettiği “1 numara”nın oturmasını sağlamalı...

 

“Sen de amma abartıyorsun” mu diyorsunuz?

 

Unutmayın, bu ülkede “olmaz, olmaz!”

 

Aklınızın almadığı her şey bir bir gerçekleşir!

 

Sanık, hükümlüyü affeder...

 

Aynı partiden bir başka dava arkadaşı olan Maliye Bakanı da devletin Cumhurbaşkanı’ndan olan alacak takibinden vazgeçebilir...

 

 

***

 

Erbakan, 1970’li yıllarda gevrek gevrek gülerek, “Kadayıfın altı kızarmaya başladı” derdi...

 

Aradan geçen 30 yılda kadayıfın altı çoktan kızardı ama, bazılarının yüzü bir türlü kızarmadı!

Gönderi tarihi:

Erbakan sıyasette amacına ulasamadı ve aldıkları bır kararla Erdogan ve takımını devreye sokup AKP yı kurdurdular.AKP nın kurulmasında dıs güclerın oldugu kadar ıc güclerınde payı coktur.Bu ıc gücler,Atatürk karsıtları ve dıncı cevreler,Ermenı yandasları ve Yahudı lobısıdır.

Erbakan kayıp trılyon davasından ceya gıyıp ev hapsıne mahkum edıldı,aynı suctan yargılanması gereken AKP nın Gülü ıse mılletvekıllıgı zırhına bürünerek yargılanmaktan yırttı.Cumhurbaskanı oldugu ıcınde malum yargı yargılanmasına gerek yok dedı.

Gülün Erbakanı affetmesınde sasılacak bır taraf göremıyorum,aftan sonra Erbakan ne dedı ona bakalım;

- Bız onlarla zaten kardesız!

 

Sanıgın sucluyu affetmesı ancak Türkıyede görülebılır,bunun adınada ALAMETI FARIKA denır.

 

 

 

 

saygılarla

Gönderi tarihi:

27 kez hacı olmasına rağmen

1 trilyon lirayı araklamaktan

mahkûm olan Erbakan, yırttı.

*

Başlıklar şöyle...

"Gül affetti."

"Gül kurtardı."

"Gül özgürlüğünü verdi."

"Gül hayata döndürdü."

*

Sanırsın, Malta zindanlarında yatıyordu... Zincire vurulmuştu.

Kırbaçlıyorlardı zavallı hocayı!

*

Kardeşim...

Bir eli yağda bir eli balda, çiftlik ebadındaki denize nazır havuzlu villasında oturan adama, Alcatraz Kuşçusu muamelesi yapmayın Allah aşkına... Ver o trilyonu bana, değil bir sene yazlıkta, tuvalette otururum, tuvalette!

*

Peki nedir?

Şudur...

*

Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu için 2 defa partisi kapatılan, daha sonra laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu tescillenen 3'üncü partisi tarafından Çankaya'ya çıkarılan Abdullah Gül, "29 Ekim" doğumlu... Laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu için 4 defa partisi kapatılan Necmettin Erbakan da, "29 Ekim" doğumlu...

*

E hal böyleyken...

"Cumhuriyet çocukları" birbirine

destek olmayacak da, kime olacak?

 

( * )

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.