Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2008 17 yıl Devlet çetesi Ergenekon'a yönelik yürütülen soruşturma iddianamesi açıklandı. Hrant Dink cinayeti, Zirve Kitabevi katliamı ve darbe günlüklerinin yer almadığı iddianame, daha şimdiden amacını ele verdi. Soruşturma savcısı, çeteye 'Ergenekon' ismini bile koymadı. Ergenekon çetesine yönelik operasyonla ilgili olarak hazırlanan iddianame hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ve Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı bugün basın açıklaması yaptı. 2455 sayfalık iddianamenin ayrıntıları, dosyanın sunulduğu 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iddianameyi kabulüne karar vermesinden sonra açıklanacak. Mahkemenin, iddianameyi incelemek için 15 günlük süresi bulunuyor. 12 Haziran 2007'de başlayan ve 13 ay süren Ergenekon çetesine yönelik soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede açığa çıkan bazı ayrıntılar, soruşturmanın niyetlerini de ele vermekte. Basın açıklamasında konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Engin, sürdürülen soruşturmaya 'Ergenekon' isminin savcılık tarafından konulmadığını, haklarında soruşturma yürütülen kişilerin kendilerine ve kurdukları örgüte yakıştırması olduğunu söyledi. İddianamede olması gerekenler yok Hemen her ilişki ağının Ergenekon çetesine çıktığı Hrant Dink cinayeti ve Zirve Katliamı, iddianamede hiç yer almadı. Böylece savcılık, çetecilerle birlikte devleti de işlediği cinayetlerden korumaya soyundu. Başsavcı Engin, hazırlanan iddianamade 48'i tutuklu, 38'i tutuksuz toplam 86 kişinin yargılanacağını söyledi. Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un tutuklandığı son operasyonla ilgili iddianamenin tamamlanmadığını açıkladı. Bu iki generalin (savcıya göre şimdilik) ana iddianamenin dışında kalması, devlet çetesinin yeniden yapılandırılması ile ilgili olarak hükümetle askerler arasında “Pazarlıklar sürüyor mu?” sorusunu gündeme getirdi. Savcı Zekeriya Öz'ün hazırladığı iddianamede eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait darbe günlüklerinin yer almaması, darbeci generalle ilgili 'pazarlık' sorusuna somut delil olarak gösterildi. Tüm suçlular tüm suçlarından yargılansın Savcılığın hazırladığı iddianamede, aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de bulunduğu 86 kişi hakkında “terör örgütü kurmak”; “terör örgütüne yardım etmek”; “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaydırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs”; “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı halkı silahlı isyana tahrik”; “patlayıcı madde bulundurmak, atmak ve bu suçlara azmettirmek”; “Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde suçlarına azmettirmek”; “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek”, “kişisel verileri kaydetmek”; “askeri itaatsizliğe teşvik”; “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” ve benzeri suçlar tanımlandı. Tanımlanan suçlar, suçlananlar için bir ironi. Ancak halkın adalet isteği, sadece söylemde kalan ironik hatırlatmalarla gerçekleşemez. İddianamede adı geçenlerin, iddianame dışında tutulmak istenenlerin, emekli ve aktif kontrgerilla çetesi içinde yer almış tüm asker ve polislerin; iddianame dışında tutulmak istendikleri de dahil tüm suçlarından yargılandıkları ve hak ettikleri cezaları aldıkları müddetçe, adalet yerini bulacaktır. Güncel..
Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2008 17 yıl Devlet çetesi Ergenekon'a yönelik yürütülen soruşturma iddianamesi açıklandı. Hrant Dink cinayeti, Zirve Kitabevi katliamı ve darbe günlüklerinin yer almadığı iddianame, daha şimdiden amacını ele verdi. Soruşturma savcısı, çeteye 'Ergenekon' ismini bile koymadı. Ergenekon çetesine yönelik operasyonla ilgili olarak hazırlanan iddianame hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ve Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı bugün basın açıklaması yaptı. 2455 sayfalık iddianamenin ayrıntıları, dosyanın sunulduğu 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iddianameyi kabulüne karar vermesinden sonra açıklanacak. Mahkemenin, iddianameyi incelemek için 15 günlük süresi bulunuyor. 12 Haziran 2007'de başlayan ve 13 ay süren Ergenekon çetesine yönelik soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede açığa çıkan bazı ayrıntılar, soruşturmanın niyetlerini de ele vermekte. Basın açıklamasında konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Engin, sürdürülen soruşturmaya 'Ergenekon' isminin savcılık tarafından konulmadığını, haklarında soruşturma yürütülen kişilerin kendilerine ve kurdukları örgüte yakıştırması olduğunu söyledi. İddianamede olması gerekenler yok Hemen her ilişki ağının Ergenekon çetesine çıktığı Hrant Dink cinayeti ve Zirve Katliamı, iddianamede hiç yer almadı. Böylece savcılık, çetecilerle birlikte devleti de işlediği cinayetlerden korumaya soyundu. Başsavcı Engin, hazırlanan iddianamade 48'i tutuklu, 38'i tutuksuz toplam 86 kişinin yargılanacağını söyledi. Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un tutuklandığı son operasyonla ilgili iddianamenin tamamlanmadığını açıkladı. Bu iki generalin (savcıya göre şimdilik) ana iddianamenin dışında kalması, devlet çetesinin yeniden yapılandırılması ile ilgili olarak hükümetle askerler arasında “Pazarlıklar sürüyor mu?” sorusunu gündeme getirdi. Savcı Zekeriya Öz'ün hazırladığı iddianamede eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e ait darbe günlüklerinin yer almaması, darbeci generalle ilgili 'pazarlık' sorusuna somut delil olarak gösterildi. Tüm suçlular tüm suçlarından yargılansın Savcılığın hazırladığı iddianamede, aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de bulunduğu 86 kişi hakkında “terör örgütü kurmak”; “terör örgütüne yardım etmek”; “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaydırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs”; “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı halkı silahlı isyana tahrik”; “patlayıcı madde bulundurmak, atmak ve bu suçlara azmettirmek”; “Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet gazetesine patlayıcı madde suçlarına azmettirmek”; “devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek”, “kişisel verileri kaydetmek”; “askeri itaatsizliğe teşvik”; “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” ve benzeri suçlar tanımlandı. Tanımlanan suçlar, suçlananlar için bir ironi. Ancak halkın adalet isteği, sadece söylemde kalan ironik hatırlatmalarla gerçekleşemez. İddianamede adı geçenlerin, iddianame dışında tutulmak istenenlerin, emekli ve aktif kontrgerilla çetesi içinde yer almış tüm asker ve polislerin; iddianame dışında tutulmak istendikleri de dahil tüm suçlarından yargılandıkları ve hak ettikleri cezaları aldıkları müddetçe, adalet yerini bulacaktır. Güncel.. ergenekon mu?ben deryası içerisinde boğulanlar dışında kimseyi görmüyorum...adalet mi?kimin için olan adalet...
Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2008 17 yıl Devlet çetesi Ergenekon'a .... Ifadesi uygun degil bence. Gayri mesru bir örgüte nasil "devlet cetesi" denilir hayret .... İddianamede olması gerekenler yok ... Daha dur bakalim ... Ek iddianame ilk günden beri dillerde ... Belki akillilik etmis olabilirler ... Daha evel de benzeri bir yargilama isteminde, askeri yarginin isidir diye , davayi neticesiz biraktilar, yani askeri savcilik takipsizlik karari almisti. Darbe suclamalari olmamasina ragmen, "askeri meselesidir" tezini isleyenler var bugün. Hatta sivri zekali bir laikci hukucu üstad, suc islenmedi bile diyebiliyor. Yani bomba atacaksin,sayisiz cinayetler islenecek, büyük cinayetleri de müslümanlara fatura edeceksin, bunlari kullanarak ülkeyi mitinglerle,kampanyalarla askervari operasyonlarla kamplara böleceksin ve bunlar , bazi hukuculara göre "suc olmiyacak". Adalet dedigin sey , ona göre buna göre olmaz ... Zaten böyle düsünmek adaleti yok eder ... Baykal "367 cikmazsa,catisma cikar" diye aym karar arefesinde alenen tehdit edecek ve bu suc olmiyacak ama Gül "Basörtülü ve basörtüsüz kizlarimiz el ele vererek ..." bir temennide bulunmasi siyasi yasak isteyecek kadar agir bir suc teskil edecek ... Bu gözaltina alinanlar "laikci" degil de "dinci" olsalardi, acaba neler derdi bir kisim hukukcular ... ?
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.