Φ OBJEKTİVİST Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 8 Ocak , 2006 Kuyrukluyıldızın Vuruluşu Bu ülkede yarım yüzyıldır yürütülen ''karşıdevrim'' projesini bitirmek için gösterilen sabırlı, sıralı ve eşgüdümlü çalışmanın şimdiye kadarki başarısı da küçümsenecek gibi değildir. Türk tarihinin semasından Mustafa Kemal gibi bir yıldız geçmişti; onu vurmak, toz etmek, bıraktığı izi silmek için gösterilen çabalar, sanki gizli bir elce yönlendirilmekte ve büyük hızla hedefe yaklaşmakta. Hedefe varılınca bu topraklarda yaratacağı şaşkınlık ve deprem uzayın derinliğinde dolaşan bir kuyrukluyıldızın duyarsız yaralanışından çok daha ses getirici, yıkıcı, parçalayıcı olabilir. Ne var ki, dönemlere göre değişik adlarla anıldığı için projenin adı tam konmuş değildir. Biz, kimimiz başlangıcından beri, kimimiz yeni farkına vardıkça ''karşıdevrim'' diyoruz ama, başkaları zaman zaman ''demokrasi'', ''özgürlük'', ''insan hakları'', ''küreselleşme'', ''ılımlı İslam'' gibi adlar verdiler. Belki saflıklarından, belki kamuflaj niyetiyle, belki takıyye olarak, belki de çıkar sağlamak için. Çeşitli adlar, projenin erken fark edilmesini önledi. Şimdi de, son aşamalarda, kamu yönetimindeki kadrolaşma, eğitim alanındaki kıpırdanmalar, üniversite sınavlarında puan hesabına itiraza kadar çabalar, medya kollarının ele geçirilişi ya da patronlarca teslim edilişi, yargıda oynanan oyunlar, ''Devlet ekonomiden elini çeksin'' diyenlerin öte yandan devleti ele geçirip kamu varlıklarını çarçur edişi, Avrupa Birliği'ni arkaya alıp ordunun koruyucu ağırlığını sıfırlama girişimleri, çağdışı etnik bölünmelerle ulus-devletin canına okuma, hepsi hepsi, sinsi bir iç ve dış ittifakın Kemalist Cumhuriyeti yeryüzünden silme projesine bitişik parçalar değil mi? Proje ne zaman tamamlanır? Cumhurbaşkanlığı seçimiyle mi? Ulusal ekonominin son kaleleri düşüp sömürgeleşme tamam olunca mı? Dinci tek parti egemenliği demokrasiye büründürülüp ''Türk İslam Cumhuriyeti'' ilan edilince mi? Humeyni benzeri birinin Amerikan uçağından Esenboğa'ya inişiyle mi? Tam olarak bilinmez. Ama, gerçekleştiğinde, ''Demek buymuş!'' denir. Çare? ''Karşıdevrim'' çok yönlü, dallı budaklı ama bütünsel ve eşgüdümlü ise, cumhuriyetçiliğin onu yenme çabası da, sömürgeleştirici küreselliğe, peşkeşçi ekonomiye, köleleştirici dış politikaya karşı çıkışıyla, laikliğiyle, eşitlikçiliğiyle, aynı ölçüde çok yönlü ve bütünlükçü olmalıdır. Sadece birinden birine tutunup bölük pörçük cumhuriyetçilik olmaz.... ----------------------------------------------------------------- Değerli hocamız Mümtaz SOYSAL'a sevgi ve saygılarımla... Alıntı
Φ yingyang Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2006 Kuyrukluyıldızın Vuruluşu Bu ülkede yarım yüzyıldır yürütülen ''karşıdevrim'' projesini bitirmek için gösterilen sabırlı, sıralı ve eşgüdümlü çalışmanın şimdiye kadarki başarısı da küçümsenecek gibi değildir. Türk tarihinin semasından Mustafa Kemal gibi bir yıldız geçmişti; onu vurmak, toz etmek, bıraktığı izi silmek için gösterilen çabalar, sanki gizli bir elce yönlendirilmekte ve büyük hızla hedefe yaklaşmakta. Hedefe varılınca bu topraklarda yaratacağı şaşkınlık ve deprem uzayın derinliğinde dolaşan bir kuyrukluyıldızın duyarsız yaralanışından çok daha ses getirici, yıkıcı, parçalayıcı olabilir. Ne var ki, dönemlere göre değişik adlarla anıldığı için projenin adı tam konmuş değildir. Biz, kimimiz başlangıcından beri, kimimiz yeni farkına vardıkça ''karşıdevrim'' diyoruz ama, başkaları zaman zaman ''demokrasi'', ''özgürlük'', ''insan hakları'', ''küreselleşme'', ''ılımlı İslam'' gibi adlar verdiler. Belki saflıklarından, belki kamuflaj niyetiyle, belki takıyye olarak, belki de çıkar sağlamak için. Çeşitli adlar, projenin erken fark edilmesini önledi. Şimdi de, son aşamalarda, kamu yönetimindeki kadrolaşma, eğitim alanındaki kıpırdanmalar, üniversite sınavlarında puan hesabına itiraza kadar çabalar, medya kollarının ele geçirilişi ya da patronlarca teslim edilişi, yargıda oynanan oyunlar, ''Devlet ekonomiden elini çeksin'' diyenlerin öte yandan devleti ele geçirip kamu varlıklarını çarçur edişi, Avrupa Birliği'ni arkaya alıp ordunun koruyucu ağırlığını sıfırlama girişimleri, çağdışı etnik bölünmelerle ulus-devletin canına okuma, hepsi hepsi, sinsi bir iç ve dış ittifakın Kemalist Cumhuriyeti yeryüzünden silme projesine bitişik parçalar değil mi? Proje ne zaman tamamlanır? Cumhurbaşkanlığı seçimiyle mi? Ulusal ekonominin son kaleleri düşüp sömürgeleşme tamam olunca mı? Dinci tek parti egemenliği demokrasiye büründürülüp ''Türk İslam Cumhuriyeti'' ilan edilince mi? Humeyni benzeri birinin Amerikan uçağından Esenboğa'ya inişiyle mi? Tam olarak bilinmez. Ama, gerçekleştiğinde, ''Demek buymuş!'' denir. Çare? ''Karşıdevrim'' çok yönlü, dallı budaklı ama bütünsel ve eşgüdümlü ise, cumhuriyetçiliğin onu yenme çabası da, sömürgeleştirici küreselliğe, peşkeşçi ekonomiye, köleleştirici dış politikaya karşı çıkışıyla, laikliğiyle, eşitlikçiliğiyle, aynı ölçüde çok yönlü ve bütünlükçü olmalıdır. Sadece birinden birine tutunup bölük pörçük cumhuriyetçilik olmaz.... ----------------------------------------------------------------- Değerli hocamız Mümtaz SOYSAL'a sevgi ve saygılarımla... Kuvvetli bir turkiye Avrupa icin tehlike. Bulundugunuz zaman icinde bolunen Turkiye Dunya icin tehlikeli. Dis politikada dizgini ele vermis, ben Kaliyim istedigim gibi iceride at oynatayim Diyen Halkina nadan, Ordusundan korkan Hukumet Turkiye icin tehlikeli. Medya Sorumsuz, Genclik vatanindan BEzmis. Toplum toplum bilinci olmayan bir toplum Olmus.Herkez ben soyleyim baska birileri Yapsin diyor. Iste bu da Gelecek nesiller Icin tehlikeli. Uyanmak orgutlenmek ve Mutlaka gelecek secimlere cok hazirlikli Girmek , icab ederse secmenleri toplayip Goturmek, kapi kapi gezerek o aman kim Gelirse gelsin diyen kismi biliclendirio Secimlere goturmek Iste bunlar Bizler gibi dusunen insanlarin mutlaka Yapmasi gereken seylerdir diyorum. Alıntı
Φ sayman22 Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2006 saol arkadaşım konuyu gerçekten çok iyi işlemişin..bütün tespitlerin yerinde hele birde biri varki " Avrupa Birliği'ni arkaya alıp ordunun koruyucu ağırlığını sıfırlama girişimleri, " bana "tabi ya .. " dedirtecek cinstendi.. bizim karekteristik özelliğimizdir, oldu bi kere demek .... aşırı kadercilik, şimdi ben kendi kendime soruyorum, benim bunları engelleyici vasıflarımı kullanmam çok zor, yanlış anlaşılmasın yılmıyorum.. ama sorasım geliyo NERDE BİZİM AYDINLARIMIZ?... Alıntı
Φ yingyang Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2006 saol arkadaşım konuyu gerçekten çok iyi işlemişin..bütün tespitlerin yerinde hele birde biri varki " Avrupa Birliği'ni arkaya alıp ordunun koruyucu ağırlığını sıfırlama girişimleri, " bana "tabi ya .. " dedirtecek cinstendi.. bizim karekteristik özelliğimizdir, oldu bi kere demek .... aşırı kadercilik, şimdi ben kendi kendime soruyorum, benim bunları engelleyici vasıflarımı kullanmam çok zor, yanlış anlaşılmasın yılmıyorum.. ama sorasım geliyo NERDE BİZİM AYDINLARIMIZ?... Alıntı
Φ yingyang Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2006 Iki uc gundur gazeteleri ve bilhassa kose Yazarlarini okudukca Turkiyede ki Check and Balance' in sivil toplumda yoklugunu goruyorum. Eger yukarida yazdiginiz felaketler hakikaten basimiza Gelirse bunu durduracak sivil toplum nerede? Is adamlarimiz yanli ve yanliz kendilerinin Cebini dolduracak olan ve emin olun Genelde Turk Halkina pek bir refah Vermiyecek (GIRIS SARTLARI DOLAYISIYLA) AB herseye razi. Aydinlar 301 be benimsemezligin karanliginda. Medya Hukumet yardimi ile aldigi Borclarin agirligi aldinda. Geriye yipratilacak kim kaldi. Fakat tabii en guzel. Alternatif Turk Gencliginin bilinci bir sekilde gelecek Secimlerde degisiklik zayif hukumet olsa Bile tek iktidardan iyidir diyerek turkiyede Sivil bir Check and balance , yani Hukumetin ulkeyi anayasaya uygun ve Kanuni bir sekilde idaresini kontrol edecek Ve icabinda halki anayasaya aykiri islemlerden koruyacak olusmasini sagliyacaktir. TEK BASINA IKDIDAR OLMAZ, BIR TEK CUMHURBASKANI SEZER YETMEZ. Eger yazinizda yazdiginiz seylerin uzun Vadeli oldugunu dusunen varsa gafletin en Buyugu icinde. Alıntı
Φ sayman22 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 11 Ocak , 2006 GENÇLİĞE HİTABE Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK 20 Ekim 1927 Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.