Ben işin "tarih" kısmındaki tartışmaya katılmak istemedim.

Ama bu, birebir Musa hikayesinin doğru olduğunu düşündüğüm anlamına gelmez.

 

Ortada tek bir gerçek var: Mısır'dan Sina'ya/Kenan'a doğru bir Yahudi göçü olmuş.

Zira tarihte çok yahudi göçleri, sürgünleri var.

 

Ama Mısır'dan göçün nedeni nedir, göçe kaç kişi katılmıştır, göçe öncülük eden kimdir, göçe öncülük eden hakikaten Babil Efsanelerindeki kral Sargon gibi sepet içinde saraya sızan Musa mıdır bilemiyoruz.

 

İşin içine, bu bilinmezliğin ortasına bir de doğal olayların bu göç ile ve bu göçün lideri ile ilişkilendirilmesi giriyor.

 

Efsanelerdeki benzerlik ve kronolojik öncelik, Musa hikayesinin bile bir kopyadan olduğunu akla getiriyor.

 

Bütün bunlardan dolayı Musa ve Mucizeleri bir masala dönüşüyor.

 

Ben mucizelerin (!) Musa ve ilahı ile alakası olmayan doğal olaylar olduğunu söylerken desteksiz konuşmadığım gibi, Musa'nın tarihine masal diyen arkadaşlar da desteksiz konuşmuyorlar, onlara da katılıyorum.

 

 

Saygılar.

 

Masalların hayallere dayalı olduğu doğrudur. Şimdi dinlerin kutsal kitaplarında anlatılanların hayal olduğunu ispatladığınızı söylüyorsunuz. Buna bu kadar inanıyorsunuz madem. Bu sizin ispatınız hiçbir değişikliğe yol açmaz. Siz kitapların hayal olduğunu ispatlamakla Hakkın hayal olduğunu ispatlamış olmuyorsunuz.

 

O zaman şu soruyu da sorun kendinize: anlatılanların hayal olması , anlatıcının da hayal olduğunu mu gösterir? Ben bunların hayal olduğunu düşünmemekle beraber size bu ikisinin farklı şeyler olduğunu söyleyim dedim… tevratın tahrip olduğunu bilirdim de kur anın hayal olduğunu sizden duyuyorum.

 

Bu sizin kurabiye canavarı gibi bir şey olsa gerek.

 

Ne yapmaya çalışıyorsunuz düz mantığı dirilten adam olarak tariha mi geçmek istiyorsunuz.

 

Ben de bir düz mantuk yapim :

 

İnsanlar tarih boyu düşüncelerinde hiç yanılmamıştırlar.

 

BrainSlapper da bir insandır.

 

O halde o da hiç yanılmazzz…

Kutsal kitapta yazan şeye masal derseniz dinden çıkar kafir olursunuz. konuyu açan arkadaşın inançsız olduğu burdan belli.

Hz. Musa'nın mucizesi Kur'anda da geçer. o bunu doğa olayları ile açıklamak istiyor. bak işte oluyormuş da falan filan.

 

Bu o dönemde yaşamış tüm İsrailoğullarına bir hakarettir. ********* sanmaktır. O donem tıb ve sihir çok ileri idi. Piramitleri bile nasıl yaptıklarını bugün açıklayamıyor seniz çok güvendiğin bilim...

 

********** Halbuki sihirbazlar Hz Musa'nın Asa'sının bir canavara dönüştüğünü görüp kendi canavarlarını yediğini görünce hemen secdeye kapanıp "Musa'nın rabbine iman ettik" demişlerdi. Kendi cin fikirliklerinden daha çok Hz Musa'ya inandılar.

 

Nasıl bir doğa olayı ki tam da Hz Musa zor durumda kaldığında deniz yarılıyor. Hemde nasıl bir olay ki sadece Firavun ve adamları ceza çekiyor. Bunu tesadüf saymak gerizekalılığın bir göstergesidir. Onlar insanı da doğa yarattı. Kendi kendine oldu derler.

 

Sonra kalkmış dalga geçiyor kötü kalpli Firavun'muş masalmış diye...Zaten Kur'anda da şöyle bir ayet var..

 

Enfal 31 Onlara ayetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir

 

Enam 25 Onlardan seni (okuduğun Kur'an'ı) dinleyenler de vardır. Fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne perdeler, kulaklarına da ağırlık verdik. Onlar her türlü mucizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. Hatta o kafirler sana geldiklerinde: "Bu Kur'an eskilerin masallarından başka bir şey değildir" diyerek seninle tartışırlar.

hz İbrahim'de ateşe atılmış. O zaman da demek yanmayan giyecekler falan varmış senin mantığına göre...

 

 

Ayrıca "Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım habibim." hadisi de zayıf bir Hadistir. ve Peygamber bugün bile kendine selam verenlerin selamı alır. Hatta Hubeyb Mekke'de şehit edlirken Mescid'de "Aleykumselam Ya hubeyb" demişti. Arkadaşları sordu :

Kime dediniz Ya Resullullah

- Hubeyb'e dedim. Müşrikler onu şehit etmeden önce bana selam verdi diye.. Gerçekten de bir zaman sonra Hubeyb'in şehit edildiği haberi geldi. Aradaki mesafe 1 aylık...

Peygamberin sevgiye açlığı yok. Bir tek Allah sevsin yeter. Hayatına baktığımızda bunu rahatlıkla anlayabiliyoruz. Geceleyin uykunun en ağır zamanında kalkıp ibadet etmek neyi gösteriyor. Eğer öyle olsaydı Birçok güçlü insanın nefretini alıp yeni dini ilan etmezdi. Ve de kendini sevenleri cennete götürürdü. Ama Ebu Talip inaçsız olarak öldü. bizim onu sevmeye ihtiyacımız var .O da Allah için...Ve dünyada fani mekan. Sen kimi seversen sev. Hepsi senden ayrılacak. Ve seni kurtaramayacak.

 

 

Allah hidayet versin..