Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2008 17 yıl Laiklik zorla dayatılamaz Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso: “Laiklik zorla dayatılamaz” AVRUPA Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye’nin bir gün AB’nin tam üyesi olması için, Türkiye’de tam demokrasi ve “demokratik laikliğin” olması gerektiğini belirterek, “Laiklik zorla dayatılamaz” dedi. Barroso, Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da düzenlenen 11’nci Avrupa Forumu’nun açılış konuşmalarının ardından, AB’nin geleceğinin tartışıldığı bir oturumda Türkiye ile ilgili bir soruyu yanıtladı. Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın da katıldığı oturumda Barroso, Türkiye ziyareti sırasındaki mesajının “çok açık” olduğunu belirterek, “Türkiye’nin bir gün AB’nin tam üyesi olması için, Türkiye’de tam demokrasi ve demokratik laiklik olmalıdır. Laiklik zorla dayatılamaz. Avrupa’daki demokrasilerde normal olduğu şekilde tüm garantileriyle uygulanan demokratik bir süreç olmalıdır” dedi. Avrupada yaşayan Türklerden Laikligin T sine kadar arayanlar? onlarin rüyalarini süsleyen ülkemizde görmek istedikleri laik demokrasi anlayisi
Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2008 17 yıl Avrupa tarihin hicbir sahifesinde mert olamamis iki yüzöü davranmayi kendisine bir prensip edinmistir,Avrupa kendi isine yaradigi yerde siyaha beyaz der,yaramadigi zamanda beyazin beyaz oldugunu söyler,Avrupanin böyle iki yüzlü oldugunu bilerek ona göre siyaset yapilmasi gerekirken Avrupanin bu iki yüzlü siyasetinden kendi cikarlari icin medet uman bir iktidara sahibiz.Laikligin altini oyabilmek icin onu sulandiran,demokrasi, laiklik kavramlarini kendi felsefesine göre yorumlayan bu iktidari batinin neden kucakta gezdirdigini anlamak icin kahin olma geregide yoktur.Almanya Avrupa birliginin en güclü ülkelerinden biridir,daha düne kadar Türkiyedeki MILLI GÜVENLIK KURULUNU elestiriyordu,simdi ise ayni Almanya MILLI GÜVENLIK KURULU olusturmak icin kollarini sivadi.Bu demek oluyorki Almanya bizm icin istemedigi bir seyi kendisi icin istemekte bir sakinca görmemektedir. Diger yanda Türkiyenin icinde bulundugu hazin durum cok düsündürücüdür,.Fakirlik almis basini gidiyor,milyonlarca üniversiteli genc is aramaktadir,kadinlar evlere hapsedilmis meydan erkeklere birakilmistir.Demokrasi katledilmekte ve demokrasi yalanlari altinda adim adim dinci bir devlet olma yolunda yürünmektedir.Din özgürlügü adi altinda seriat özlemi yasayan gücler mümkün olan heryola basvurmakta ve mantar gibi TV ve Radyo kanallari türemektedir. Türkiye Türkiye olmaktan cikarilmis Arap ülkelerinde bile esine rastlanmayan birkiyafet yozlasmasi baslamistir.Surasi bir gercekki ülkemizde yobazlik cogunluktadir,yobazligin cogunlukta olmasi ülkemizdeki sahte Atatürkcülügün bir sonucudur. Avrupa Birligi bizi avucuna almis ve aynen isgal günlerini yasayan bir ülke durumuna getirilmisiz.Yargi reformu calismalari yargidan önce AB ne bildirilmistir,bunun anlami sömürge bir ülke oldugumuzdur ve attigimiz her adimi sömürgeci ülkelere bildirmek durumunda oldugumuzdur.Yargitay baskan yardimcisi,Adalet bakanina cevaplamasi istegiyle bu soruyu sordu;*NEDEN ÖNCE AB YE BILDIRDINIZ?*Adalet bakani bu sorunun cevabini vermekle mükelleftir eger Türkiye Cumhuriyeti devletinin Adalet bakani ise.Bakan yargi reformu calismalarini Türk yargisindan önce AB ye vererek Türkiye Cumhuriyetinin bakani olmadigini AB nin bir görevlisi oldugunu ispat etmistir. saygilarla
Gönderi tarihi: 10 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar Avrupa tarihin hicbir sahifesinde mert olamamis iki yüzöü davranmayi kendisine bir prensip edinmistir,Avrupa kendi isine yaradigi yerde siyaha beyaz der,yaramadigi zamanda beyazin beyaz oldugunu söyler,Avrupanin böyle iki yüzlü oldugunu bilerek ona göre siyaset yapilmasi gerekirken Avrupanin bu iki yüzlü siyasetinden kendi cikarlari icin medet uman bir iktidara sahibiz.Laikligin altini oyabilmek icin onu sulandiran,demokrasi, laiklik kavramlarini kendi felsefesine göre yorumlayan bu iktidari batinin neden kucakta gezdirdigini anlamak icin kahin olma geregide yoktur. Adı İslam diye TV’ye çıkamadı Adı İslam diye TV’ye çıkamadı Fransa’da Lagardere Grubu’na ait kablolu çocuk kanalı ’Gulli TV’, bir oyun programına katılmaya hak kazanan Cezayir kökenli Alaouchiche ailesinin 9 yaşındaki çocuğunu, adı "İslam" diye programa almadı. La Parisien gazetesinin haberine göre gerekçe, "İslam" adının, aynı türban gibi dini simge olarak görülmesi. "Çocuğunuzu Muhammed gibi başka bir Arap adıyla ekrana çıkarabiliriz" diye teklifte bulunulan anne Farah ve baba Billel ayırımcılık yapıldığı ve onurlarının zedelendiği gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. İnternet üzerinden yapılan elemeleri geçerek programa katılmaya hak kazanan İslam Alaouchiche, Fransız arkadaşı Jules ve annesiyle birlikte kanala gitti. Yapım görevlisi kadın sıra İslam’a geldiğinde annesi Farah’ı çağırarak "Oğlunuzu bu isimle programa alamayacağız, çünkü dini fazla çağrıştıran bir ismi var. İslam ismi türban takmış bir kızla dini simge olarak aynı şeyi çağrıştırıyor" deyince anne Farah beyninden vurulmuşa döndü. Oğlunu alıp stüdyoyu terk eden kadın "Bu yetmiyormuş gibi yanındaki arkadaşı da ’Siz Fransız halkının sevmediği bir dine mensupsunuz’ deyince tokat yemiş gbi oldum. Çocuğumu alarak dışarı fırladım" dedi. Marsilya doğumlu İslam ise "Okulda tüm arkadaşlarıma televizyona çıkacağımı ve programı izlemelerini söylemiştim, şimdi herkes benimle dalga geçecek" derken gözyaşlarını tutamıyordu.Muammer ELVEREN / PARİS
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.