Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 Herkese Merhabalar ; Eminim Başlık hepinizin dikkatini çekti , Öyle de olmalı idi. İtiraf ediyorum ki, Ben bile önce yazma konusunda tereddüte düştüm. Sevgili Arkadaşlar öncelikle ben, İnkar edenlerden biri değilim, Lakin haddim olmayarak ALLAH yoktur diyebilen herkese ; Bu işin nasıl yapılacağını öğretmek istiyorum, Şimdi , İspat ve İnkar ın doğası (hakikatı) hakkında herkesce de zaten malum olan bigileri, tekrar Sizlerle paylaşmak isterim. Şöyle ki ; İspat bir varlık tır bir mevcud dur,yani kendi hakikati, başı-sonu vardır ve var olma amacı taşır.inkar ise bir yokluk tur oluşabilmesi için kendi dışında gelişen bir kavrama, bir hakikate ihtiyaç duyar ki red gerçekleşebilsin yani 'inkar' vücuda gelsin, var olabilsin. bunu örneklemek gerekirse; bir adam, hiç görülmemiş bir varlığı ispat etmesi için o varlığın ya kendisini yada emaresini,hatta kat-i delillerinden bir tanesini göstermesi yeterlidir, mesela ben bir (daha önce var olmadığını düşünürsek) elma gösterek yada elma çekirdeğini yada bunların fotoğrafını suretini göstererek elma nın varlığı hakkındaki davamı ispat edebilirim. lakin beni inkar edecek birisi tüm dünyayı gezip dolaşıp hatta tüm kainatı araştırıp ne bir elma nede elma ağacı yada çekirdeğine yada suretine, hatta fosiline, kalıntısına dahi rastlamadığını cihana göstermesi gerekmektedir. İşte bu sebeple inkar eden bilmelidirki; bunu yapabilmek için tüm kainatı avucunun içine sığdırmak lazım gelir. evet belkide gerçekten elma yoktur, hiç elma görmemiş,duymamış biri için bu doğrudur da. ama bunu, 'ben görmedim,duymadım demek ki yoktur' tarzında bir inkar ile açıklamak akla mantığa ve vicdana sığmaz. şöyle bir soruyla devam ediyorum, yaşamımızda herşey beş duyumuzdan ve bunlarla hissettiklerimizden ibaret mi dir? gördüğümüz bir rüyayı gözümüz mü görür, sesini kulağımız mı duyar,kokusunu burnumuz algılar, akıl ve mantığımızla bir film gibi mi seyrederiz rüyalarımızı, rüyada dokunduğumuz şeyler tenimize mi değmiştir? Hepsinin cevabıda aynıdır ''HAYIR''. Demek varlığını şüphesiz kabul ettiğimiz fakat, beş duyumuzla hissedemediğimiz şeyler vardır, ve heryerdedir. Belki de, Kendi hatamı telafi etmek bab ında ; Allah ı ispat tan önce, İspat ve İnkar ın aslında, ne olduğu yada nasıl olacağı, hakkında ki, kaçınılmaz gerçekleri açıklamanın daha doğru olacağını anladım, Ve ; gerek İnanan , gerek İnanmayan herkesi, Bağlayan ve İçine alan , bu Hakikat lar ı, acizane düşüncelerimle göstermek istedim. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 lakin beni inkar edecek birisi tüm dünyayı gezip dolaşıp hatta tüm kainatı araştırıp ne bir elma nede elma ağacı yada çekirdeğine yada suretine,hatta fosiline, kalıntısına dahi rastlamadığını cihana göstermesi gerekmektedir. İşte bu sebeple inkar eden bilmelidirki; bunu yapabilmek için tüm kainatı avucunun içine sığdırmak lazım gelir. Seni ve tüm kainatı yaratan Zeus, Horus, Marduk ve diğer ilahlardan kork. İnkara düşme. Bak şu Zeus'un yarattığı kuçlaşar, böceklere, çiçeklere. Bak şu Marduk'un yarattığı gezegenlere, galaksilere. Bak şu Horus'un yarattığı okyanuslara, bulutlara, yıkdızlara. İnkar edebilir misin? Saygılar. Alıntı
Misafir YARASA Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 Herkese Merhabalar ; Merhaba.... Eminim Başlık hepinizin dikkatini çekti , Öyle de olmalı idi. İtiraf ediyorum ki, Ben bile önce yazma konusunda tereddüte düştüm. Evet ilginç bir başlık. Bakalım neler anlatacaksınız bugün bizlere... Sevgili Arkadaşlar öncelikle ben, İnkar edenlerden biri değilim, Evet, biliyoruz... Lakin haddim olmayarak ALLAH yoktur diyebilen herkese ; Bu işin nasıl yapılacağını öğretmek istiyorum, Aslına bakarsan senin birilerine birşeyler öğretmeden önce her türlü ispatı yaptığını sandığın konu başlığına dönüp, sana yöneltilen soruları cevaplandırmanı beklerdim. Neden dersen, bir öğretici hiç bir soruyu cevapsız bırakmamalı Ne dersin? Şimdi , İspat ve İnkar ın doğası (hakikatı) hakkında herkesce de zaten malum olan bigileri, tekrar Sizlerle paylaşmak isterim. İspat bitti şimdi inkara mı geçtk? Bence yorma kendini nasılsa ispat edemedin, doğal olarak hepsi inkarlanmış oldu Ne dersin? İspat bir varlık tır bir mevcud dur,yani kendi hakikati, başı-sonu vardır ve var olma amacı taşır.inkar ise bir yokluk tur oluşabilmesi içinkendi dışında gelişen bir kavrama, bir hakikate ihtiyaç duyar ki red gerçekleşebilsin yani 'inkar' vücuda gelsin, var olabilsin. Tamam dabunu daha önce de konuşmuştuk? İnkar senin sandığın anlamda bir inkar değil ki? Ortada ispatı olmayan bir tez var ve doğal olarak da ona karşı öne sürülen antitez var. bunu örneklemek gerekirse; Neyse, örneğe bakalım... bir adam, hiç görülmemiş bir varlığı ispat etmesi için o varlığın ya kendisini yada emaresini,hatta kat-i delillerinden bir tanesini göstermesi yeterlidir, mesela ben bir (daha önce var olmadığını düşünürsek) elma gösterek yada elma çekirdeğini yada bunların fotoğrafını suretini göstererek elma nın varlığı hakkındaki davamı ispat edebilirim. lakin beni inkar edecek birisi tüm dünyayı gezip dolaşıp hatta tüm kainatı araştırıp ne bir elma nede elma ağacı yada çekirdeğine yada suretine, hatta fosiline, kalıntısına dahi rastlamadığını cihana göstermesi gerekmektedir. İşte bu sebeple inkar eden bilmelidirki; bunu yapabilmek için tüm kainatı avucunun içine sığdırmak lazım gelir. Hahşimdi çok güzel söyledin... Sen bize ispatını sun, gerisine karışma... Gerçekten bak... evet belkide gerçekten elma yoktur, hiç elma görmemiş,duymamış biri için bu doğrudur da. Yanılıyorsunuz efendim... Gerçekte biz göremediğimiz bir çok şeyi dolaylı yollardan ispat edebiliriz. Adam aya çıktı ve bir taş getirdi, yayınladı. Sen o taşı gözlerinle görmeden inanmaz mısın? İnanacaksın. İnanmazsan da senin sorunun tabi... Buna inanmak için de herkesin görmesi gerekmez. Dediğim gibi, sen ispatla, gerisine de karışma... ama bunu, 'ben görmedim,duymadım demek ki yoktur' tarzında bir inkar ile açıklamak akla mantığa ve vicdana sığmaz. Hah oldu işte... Aynen öyle diyorum ben de... şöyle bir soruyla devam ediyorum, yaşamımızda herşey beş duyumuzdan ve bunlarla hissettiklerimizden ibaret mi dir? Değildir. Ama bunları da ispatlamak için dolaylı yöntemler kullanırız... gördüğümüz bir rüyayı gözümüz mü görür, sesini kulağımız mı duyar,kokusunu burnumuz algılar, akıl ve mantığımızla bir film gibi mi seyrederiz rüyalarımızı,rüyada dokunduğumuz şeyler tenimize mi değmiştir? Hepsinin cevabıda aynıdır ''HAYIR''. Demek varlığını şüphesiz kabul ettiğimiz fakat, beş duyumuzla hissedemediğimiz şeyler vardır, ve heryerdedir. O zaman ruhlar geziyor etrafta... Göremediğine kanma... Varlar... Belki de, Kendi hatamı telafi etmek bab ında ; "Hatalarımı" desek daha iyi olacak... Allah ı ispat tan önce, İspat ve İnkar ın aslında, ne olduğu yada nasıl olacağı, hakkında ki, kaçınılmaz gerçekleri açıklamanın daha doğru olacağını anladım, Hah işte biz de bunu diyoruz Tebrikler... Ve ; gerek İnanan , gerek İnanmayan herkesi, Bağlayan ve İçine alan , bu Hakikat lar ı, acizane düşüncelerimle göstermek istedim. Arkadaşım teşekkürler... Gerçekten çok teşekkürler; ama, eee? Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 İlginç konular açmayı sürdürüyorsunuz Sayın Gülbudak.Doğal olarak risalelerin etkisinde olsa da,direk kopyala-yapıştır yapmadan kendi fikirlerinizi de üretiyor ve forumda paylaşıyor olmanız önemli bir özellik.Yalnız,kanımca,ispat ve herşeye cevap verilebileceği konularındaki iddia ve inancınız tarih boyunca ütopyadan öteye gidememiş ve gidemeyecek olgulardır. Öncelikle,ispat öyle bir kavram ki şüpheyi çeken bir mıknatıs gibidir.Siz birşeyi ispat ettiğinizi öne sürdüğünüz anda karşınızdakilerde şüphe uyandırmış olursunuz.Çünkü ispat kesinlik demektir.Diğerleri şöyle düşünecektir: ''Bu şey ispat edildiyse,benim inkar etmem öncelikle kendi içimde kendime bile açıklayamayacağım kadar saçma olmalıdır.Böyle olmadığı sürece şüpheden vazgeçmemek en uygun yoldur.'' Allah'ın olup olmadığından önce Muhammed ve diğer peygamberlik iddiasında bulunan kişilerin vahiy aldıkları neye dayanılarak ispat edilebilir?Sonuçta semitik dinler vahiy iddialarıyla ortaya çıkmıştır.Şimdi ben inkarcı olduğum için,sizin mantığınıza göre,Muhammed'in vahiy almadığını tüm zamanları mı avucumun içine sığdırarak göstermeliyim?Kuran'ın içinde hiçbir çelişki olmadığını farzetsek dahi bunun vahiy olduğu da olmadığı da ispat edilemez.Bu çok açıktır.Ayrıca elmayla tabi ki kıyaslanamaz. Rüya örneğinden ''Demek varlığını şüphesiz kabul ettiğimiz fakat, beş duyumuzla hissedemediğimiz şeyler vardır, ve heryerdedir.'' gibi bir düşünceye geçmek anlamlı olmayacaktır.Zira rüyanın sinirler yoluyla beyinde,yani hafızada biriktirilmiş somut algıların bir çeşit döngüsü ve alınan bir ilaçtan bile etkilenebilecek bir olgu olduğunu akılda tutmak gerekir.Rüyanın o an oluşup oluşmadığı da aletlerle ispat edilebilir duruma gelmiştir,uyku ve REM üzerine önemli bilimsel saptamalarla özellikle Japonlar bu konuda oldukça ilerlemişlerdir.Dolayısıyla rüya pek iyi bir örnek değildir benim gözümde.Belki başka türlü örnekler anlatmak istedikleriniz için daha açıklayıcı olabilir. Bir gerçek var ki din konusu dünya genelinde halen tam bir bilinçlilik içerisinde tartışılmamaktadır.Bence dinlerde ispattan bahsetmek bir kavram olarak imanın değerini ve anlamını yok eder.İnanmak ve bilmek,yani ispat etmiş olmak çok farklı kavramlar.İman şüphe etmek olanaklı iken şüpheye yönelmeden inanmak ve kendini teslim etmek ise eğer,Allah'ı ispat ettim diyerek ileri atılmak tam tersine şüphelerin ve inkarın daha da güçlenmesine yol açacaktır ve Allah'ı daha da çok tartışmaya dönük bir hedef haline getirecektir,diye düşünüyorum. Saygılar... Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 İlginç konular açmayı sürdürüyorsunuz Sayın Gülbudak.Doğal olarak risalelerin etkisinde olsa da,direk kopyala-yapıştır yapmadan kendi fikirlerinizi de üretiyor ve forumda paylaşıyor olmanız önemli bir özellik.Yalnız,kanımca,ispat ve herşeye cevap verilebileceği konularındaki iddia ve inancınız tarih boyunca ütopyadan öteye gidememiş ve gidemeyecek olgulardır. Öncelikle,ispat öyle bir kavram ki şüpheyi çeken bir mıknatıs gibidir.Siz birşeyi ispat ettiğinizi öne sürdüğünüz anda karşınızdakilerde şüphe uyandırmış olursunuz.Çünkü ispat kesinlik demektir.Diğerleri şöyle düşünecektir: ''Bu şey ispat edildiyse,benim inkar etmem öncelikle kendi içimde kendime bile açıklayamayacağım kadar saçma olmalıdır.Böyle olmadığı sürece şüpheden vazgeçmemek en uygun yoldur.'' Allah'ın olup olmadığından önce Muhammed ve diğer peygamberlik iddiasında bulunan kişilerin vahiy aldıkları neye dayanılarak ispat edilebilir?Sonuçta semitik dinler vahiy iddialarıyla ortaya çıkmıştır.Şimdi ben inkarcı olduğum için,sizin mantığınıza göre,Muhammed'in vahiy almadığını tüm zamanları mı avucumun içine sığdırarak göstermeliyim?Kuran'ın içinde hiçbir çelişki olmadığını farzetsek dahi bunun vahiy olduğu da olmadığı da ispat edilemez.Bu çok açıktır.Ayrıca elmayla tabi ki kıyaslanamaz. Rüya örneğinden ''Demek varlığını şüphesiz kabul ettiğimiz fakat, beş duyumuzla hissedemediğimiz şeyler vardır, ve heryerdedir.'' gibi bir düşünceye geçmek anlamlı olmayacaktır.Zira rüyanın sinirler yoluyla beyinde,yani hafızada biriktirilmiş somut algıların bir çeşit döngüsü ve alınan bir ilaçtan bile etkilenebilecek bir olgu olduğunu akılda tutmak gerekir.Rüyanın o an oluşup oluşmadığı da aletlerle ispat edilebilir duruma gelmiştir,uyku ve REM üzerine önemli bilimsel saptamalarla özellikle Japonlar bu konuda oldukça ilerlemişlerdir.Dolayısıyla rüya pek iyi bir örnek değildir benim gözümde.Belki başka türlü örnekler anlatmak istedikleriniz için daha açıklayıcı olabilir. Bir gerçek var ki din konusu dünya genelinde halen tam bir bilinçlilik içerisinde tartışılmamaktadır.Bence dinlerde ispattan bahsetmek bir kavram olarak imanın değerini ve anlamını yok eder.İnanmak ve bilmek,yani ispat etmiş olmak çok farklı kavramlar.İman şüphe etmek olanaklı iken şüpheye yönelmeden inanmak ve kendini teslim etmek ise eğer,Allah'ı ispat ettim diyerek ileri atılmak tam tersine şüphelerin ve inkarın daha da güçlenmesine yol açacaktır ve Allah'ı daha da çok tartışmaya dönük bir hedef haline getirecektir,diye düşünüyorum. Saygılar... Sevgili ARTROPOD ; Sizi (Sizin Değeriniz de ve Anlayışınız da Birini) meğer ne çok beklemişim bu Forum da bir bilseniz . Sizi temin ederim. Benim ve Fikirlerim hakkında ; Bu kadar Ciddi, bu kadar Saygılı, Bu kadar Tarafsız, Bu kadar Seviyeli, bu kadar Gerçekci, bu kadar Nazik, ve bu kadar Hoşgörülü ; Bir yoruma tanık olmadım, ve rastlamadım. Sizi Tebrik ve Takdir Ediyorum. Lakin ; küçük bir hatırlatma da bulunmama izin vereceğinizi öngörerek, ekliyorum ki ; Benim HER SORUYA CEVAP VERİLİR. şeklindeki iddaa m, tabii ki de yalnızca bir iddaa dır ve bunu doğrulamak işi, Zaman a bırakılmalıdır. Fakat Tarih te, sabit olan, kat i olan, delilleri umumen aşikar olan, hatta resmi kaynak lar la dahi kesinleşmiş olan bir gerçek vardır ki ; O da Bediüzzaman Said Nursi nin bu iddaa yı, iddaa olmaktan çıkarmış, ve de Cihan a İspat ve İlan etmiş olduğu gerçeğidir. Lütfen bunun için, kendi talebe ve sevenlerinin yazdığı binlerce kitab şöyle dursun, en azından Tüm Alemi islam için tarih boyunca, ( hem o nun döneminde, hem şimdi içinde bulunduğumuz dönemde) OTORİTE ve EKOL kabul edilen ve hüküm ve açıklamaları , FETVA kabul edilen , dünyanın en büyük, bir kaç Üniversite si arasın da gösterilen, EL EZHER Üniversitesi nin, Arşiv kayıtlarını araştırınız. Hatta geçtiğimiz bir kaç seneye kadar, O Aziz Üstad Bediüzzaman ın telif ettiği ve ; El Ezher Akademi Arşiv in de araştırma için başvurulan Kaynak lar olarak nitelendirilen, RİSALE İ NUR Külliyatı, Bu gün , Ders Kitabı olarak okutulmak tadır. Ve Hakkında Uzmanlık ve Doktora lar yapılmaktadır. Siz de sadece internet ten titiz ve detaylı bir araştırma yapabilmek le, bu kayıt lara ulaşabilir, Ve O dönem de Avrupa ve Asya da, tüm Ulusların ; Devleti Ali kabul ettikleri Osmanlı İmparatorlu ğunun ve Dünya nın İlim ve Kültür ve Sanat Merkezi kabul edilen istanbul un merkezinde BEDİÜZZAMAN isimli bir adamın bu iddaa da bulunabildiğini, Ve bu iddaa sını test edebilmek adına, Her Millet den Asrın Meşhur Bilim Adamları toplanıp, Moleküler Biyoloji den, Fıkıh a , Analitik Kimya dan, Siyer i Nebi ye , Metafiziksel Astronomi den Kelam a, her türlü Bilim dalında kendisini sınayıp, Hiç bir sorularının yanıtsız kalmayıp, hatta bilmediklerini de, öğrenerek yanından ayrıldıklarını ; Bizzat kendiniz Tarihi Kayıt lar yolu ile görebilirsiniz. Farkındayım biraz uzunca oldu , Bağışlayınız. ( Ama Üstad bu ; O nu anlatmaya sayfalar yetmez. ) Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Bir şeyin olmadığının kanıtlanamayacağı doğru. Ancak hiç bir algı ile algılanamayan bir şeyin varlığının kanıtlanamayacağı da doğrudur. Bir başka sorun da, "algılayamıyorsun ama, şu da var, bu da var...." listesinin bir sonunun gelmeyeceğidir. Ormanda pasta evi de var, evde yaşayan cadı da var, evi koruyan ateş soluyan ejderha da var, Kaf dağının ardında devler de var... Varsayalım var. Eee? Öneri nedir? Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Ve bu iddaa sını test edebilmek adına, Her Millet den Asrın Meşhur Bilim Adamları toplanıp, Moleküler Biyoloji den, Fıkıh a , Analitik Kimya dan, Siyer i Nebi ye , Metafiziksel Astronomi den Kelam a, her türlü Bilim dalında kendisini sınayıp, Hiç bir sorularının yanıtsız kalmayıp, hatta bilmediklerini de, öğrenerek yanından ayrıldıklarını ; Bizzat kendiniz Tarihi Kayıt lar yolu ile görebilirsiniz. Yani muhatap olmayayım, abesle iştigal etmeyeyim diyorum ama el insaf yahu... Şu Said Nursi denilen ve kerameti kendinden menkul şahsın bilimle uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi, talebelerinin de ondan aşağı kalır olmadığı muhakkak.. Yahu birisi bana "Metafiziksel Astronomi" nin ne tür bilim dalı olduğunu açıklayabilir mi? Ey ucundan kıyısından bilimle ilgilenen forum halkı , "Metafizik" ve "Astronomi" gibi iki zıt kavramdan türetilmiş bir ucubeden nasıl bilim olarak bahsedilebiliyor bir izah ediverin lütfen.. Ve ey ucundan kıyısından bilimle ilgilenen forum halkı; DNA'nın sarmal modeli 1950'lerden sonra ortaya konabilmişken, henüz çok yeni sayılabilecek "Moleküler Biyoloji" gibi bir bilim dalı nasıl oluyor da bahsi geçen kerameti kendinden menkul bu şahsın Dünya'nın her yerinden gelen bilim adamlarına verildiği iddia edilen feyzden hemen sonra yol alamıyor da, daha sonra teknolojinin ilerlemesiyle yol alabiliyor. Ey forum yönetimi ve forum üyeleri; Bu iddilar resmen ve alenen "s-a-f-s-a-t-a-d-ı-r" . Bu iddialar için literatürde kullanabilecek daha uygun ve daha nazik ifadeler de yoktur. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 lakin beni inkar edecek birisi tüm dünyayı gezip dolaşıp hatta tüm kainatı araştırıp ne bir elma nede elma ağacı yada çekirdeğine yada suretine,hatta fosiline, kalıntısına dahi rastlamadığını cihana göstermesi gerekmektedir. İşte bu sebeple inkar eden bilmelidirki; bunu yapabilmek için tüm kainatı avucunun içine sığdırmak lazım gelir. Hayır hayır hayır... Yine büyük bir mantık hatası yaptınız ve bu hatalarınızı göstermekten gına geldi diyebilirim... Sizin görmeyen, bilmeyen, tanımayan bir kimsenin Sizin varlığınızı reddetmek konusunda hiçbir şey yapması gerekmez... Zira birisi gelmiştir ve "Birvarmışhiçyokmuş diye birisi var" demiştir... Bunu diyen kişinin, sizin varlığınızı ispat etmesi gerekir... Yoksa sizin varlığınıza inanmayan birisinin, sizin yokluğunuzu ispata çalışması tamamen akıl dışı olur... Öyleyse bende diyorum ki: "Bende Gök-Tanrı'nın varlığına inanıyorum, haydi buyrun yokkluğunu ispat edin? Yeri ve göğü ve ikisi arasındakileri o yaratmıştır... İnsanı sulu bir topraktan var etmiştir... Haydi bakalım, Gök-Tanrı'nın olmadığını ispat edin... Bana var olduğunu bildiriyor!" Sizin mi Gök-Tanrı'nın yokluğunu ispat etmeniz gerekir, Yoksa benim mi Gök-Tanrı'nın varlığını ispat etmem gerekir? levet belkide gerçekten elma yoktur, hiç elma görmemiş,duymamış biri için bu doğrudur da. ama bunu, 'ben görmedim,duymadım demek ki yoktur' tarzında bir inkar ile açıklamak akla mantığa ve vicdana sığmaz. Yine bir mantık hatası... Hayır sığar... Bana "Elma diye birşey var!" diyen bir insan, Bana var olduğunu söylediği o Elma'nın varlığını ispatlayamıyorsa, Var olduğunu reddetmem için kesin bir kanıtım vardır... Zira o insan bana Elma'nın var olduğunu söyleyene kadar, Ben zaten Elma diye birşeyin olduğunu inanmıyordum... Ve öyle ki Elma'nın var olduğunu iddia eden adam, Bana Elma'nın var olduğunu söylediği halde Var olduğunu kanıtlayabilmiş değildir... Öyleyse Elma'nın var olmadığını kabul etmemden başka akıl karı ne beklenebilir ki benden? Bende diyorum ki: Korptabuz adlı bir meyve var, Haydı bakalım, olmadığını ispatlayın... şöyle bir soruyla devam ediyorum, yaşamımızda herşey beş duyumuzdan ve bunlarla hissettiklerimizden ibaret mi dir?gördüğümüz bir rüyayı gözümüz mü görür, sesini kulağımız mı duyar,kokusunu burnumuz algılar, akıl ve mantığımızla bir film gibi mi seyrederiz rüyalarımızı, rüyada dokunduğumuz şeyler tenimize mi değmiştir? Hepsinin cevabıda aynıdır ''HAYIR''. Hayır hayır hayır, Yine mantık hatası ve bilgi eksikliği... Pratik olarak aslında gerçekte de gören şey ne gözümüzdür, duyan şey ne kulağımızdır, koku alan şey ne burnumuzdur, hisseden şey ne cildimizdir, tat alan şey ne de dilimizdir... Beş duyu organımız sadece birer arayüzdür ve dış dünyadan aldığımız frekansları elektrik sinyaline dönüştürürler... Beyimize iletirler ve beynimizde o sinyallere ait sinirler, bağlantılar oluşur... Rüyalarımızda bu oluşmuş olan sinirlerin tekrar bilincimizde uyarılmalarından başka birşey değildir... Yani başka bir nedeni yok... Bu konu hakkında pek bir bilginiz olmadığı ortada... Demek varlığını şüphesiz kabul ettiğimiz fakat, beş duyumuzla hissedemediğimiz şeyler vardır, ve heryerdedir. Rüyalarımızda gördüğümüz herşey, beş duyumuzla daha önce hissettiğimiz ve beynimizde sinir bağlantıları ile var olmuş olan yani beynimizde zaten var olmuş olan elektrik sinyalleridir... Dediğim gibi eksik bilginiz var bu konuda... Bu kadar iddialı olmayın... Allah ı ispat tan önce, İspat ve İnkar ın aslında, ne olduğu yada nasıl olacağı, hakkında ki, kaçınılmaz gerçekleri açıklamanın daha doğru olacağını anladım, Ve ; gerek İnanan , gerek İnanmayan herkesi, Bağlayan ve İçine alan , bu Hakikat lar ı, acizane düşüncelerimle göstermek istedim. Soyut bir Tanrı'yı reddedenin bir şeyi ispatlamasına gerek yoktur... Birşeyler ispatlaması gereken birisi varsa O da "Tanrı vardır" diyen kişinin kendisidir... Yoksa "Zeus vardır, haydi yokluğunu ispat edin?" diyen Sayın BrainSlapper'da en az sizin kadar bunu istemekte haklıdır... Onun, sizin Zeus'a inanmadığınızda çarpılacağınızı iddia etmesi kadar mantıklı bir davranış daha yoktur zira... Saygılarımla... Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 şöyle bir soruyla devam ediyorum, yaşamımızda herşey beş duyumuzdan ve bunlarla hissettiklerimizden ibaret mi dir? Kesinlikle öyle ! Hiçbirşey almadan, hiçbir şey üretemezsiniz bir bebeğin bütün duyularını uyuşturun ve kapatın, o bebek büyüyünce nasıl biri olur ? saygılar Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Yani muhatap olmayayım, abesle iştigal etmeyeyim diyorum ama el insaf yahu... Şu Said Nursi denilen ve kerameti kendinden menkul şahsın bilimle uzaktan yakından ilgisi olmadığı gibi, talebelerinin de ondan aşağı kalır olmadığı muhakkak.. Yahu birisi bana "Metafiziksel Astronomi" nin ne tür bilim dalı olduğunu açıklayabilir mi? Ey ucundan kıyısından bilimle ilgilenen forum halkı , "Metafizik" ve "Astronomi" gibi iki zıt kavramdan türetilmiş bir ucubeden nasıl bilim olarak bahsedilebiliyor bir izah ediverin lütfen.. Ve ey ucundan kıyısından bilimle ilgilenen forum halkı; DNA'nın sarmal modeli 1950'lerden sonra ortaya konabilmişken, henüz çok yeni sayılabilecek "Moleküler Biyoloji" gibi bir bilim dalı nasıl oluyor da bahsi geçen kerameti kendinden menkul bu şahsın Dünya'nın her yerinden gelen bilim adamlarına verildiği iddia edilen feyzden hemen sonra yol alamıyor da, daha sonra teknolojinin ilerlemesiyle yol alabiliyor. Ey forum yönetimi ve forum üyeleri; Bu iddilar resmen ve alenen "s-a-f-s-a-t-a-d-ı-r" . Bu iddialar için literatürde kullanabilecek daha uygun ve daha nazik ifadeler de yoktur. ******** Fakat üzülerek söylüyorum ki, Hez Zaman da böyle olacaktır, Hayal lerden öteye geçemeyecektir. Ama siz yine de ümid etmeye devam ediniz, en azından İnanma sa nız da bir şeyler öğreniyorsunuz. Bu da bir gelişmedir. Yani Size Ha Gayret diyorum, az kaldı sonunda olacak... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 ******Fakat üzülerek söylüyorum ki, Hez Zaman da böyle olacaktır, Hayal lerden öteye geçemeyecektir. Ama siz yine de ümid etmeye devam ediniz, en azından İnanma sa nız da bir şeyler öğreniyorsunuz. Bu da bir gelişmedir. Yani Size Ha Gayret diyorum, az kaldı sonunda olacak... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Hahha ha ha haa... Ya hu tamam "Çürüttüm çürüttüm! Beni kimse çürütemez!" diyorsunuz da, Verdiğiniz cevların tamamen bilimdışı ve aldığınız cevapların bilimsel olduğunu görmüyor musunuz? Sizce Hayal nedir? Kim yüzüyor hayallerin içersinde? Yazık ya... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Paylaşmak önemlidir.. Hele ki bilgi paylaşımı çok daha önemlidir. Ancak daha da önemlisi, doğru bilgiyi paylaşmaktır. İnsan doğru bildiğini zannedebilir; pek çok kişinin de kendince kesin doğruları olabilir. Ancak doğru bilinenler yanlışlandığında ve doğrusu gösterildiğinde bunu kabullenebilmek de bir erdemdir. Şimdi bize "üstad" diye sunulan, zamanının bilim adamları ile aşık atıp onları bastırdığından dem vurulan bir şahsın, bırakın astronomi, moleküler biyoloji gibi bilim dallarını, radyo gibi günümüzde çok basit kalan bir teknoloji için bile kırkbin başlı, kırkbin dilli melekler örneğiyle, ******** bile denemeyecek ifadelerle anlatmasına ne diyelim.. Hadi ona bir şey demiyelim de, bu zâtın yazdığı bilmem kaç bin sayfalık kitaplarını ezberleyip, sonra da gelip bize ahkâm kesenlere ne diyelim. Hadi ona da bir şey demiyelim de, yarım-yamalak olarak bile tabir edilemeyecek bilgisiyle, hiç bir karşı argüman sunmadan karşısındakini hezimete uğrattığını iddia eden birilerine karşı edecek bir iki lafımız da olsun artık.. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2008 Paylaşmak önemlidir.. Hele ki bilgi paylaşımı çok daha önemlidir. Ancak daha da önemlisi, doğru bilgiyi paylaşmaktır. İnsan doğru bildiğini zannedebilir; pek çok kişinin de kendince kesin doğruları olabilir. Ancak doğru bilinenler yanlışlandığında ve doğrusu gösterildiğinde bunu kabullenebilmek de bir erdemdir. Şimdi bize "üstad" diye sunulan, zamanının bilim adamları ile aşık atıp onları bastırdığından dem vurulan bir şahsın, bırakın astronomi, moleküler biyoloji gibi bilim dallarını, radyo gibi günümüzde çok basit kalan bir teknoloji için bile kırkbin başlı, kırkbin dilli melekler örneğiyle, ******** bile denemeyecek ifadelerle anlatmasına ne diyelim.. Hadi ona bir şey demiyelim de, bu zâtın yazdığı bilmem kaç bin sayfalık kitaplarını ezberleyip, sonra da gelip bize ahkâm kesenlere ne diyelim. Hadi ona da bir şey demiyelim de, yarım-yamalak olarak bile tabir edilemeyecek bilgisiyle, hiç bir karşı argüman sunmadan karşısındakini hezimete uğrattığını iddia eden birilerine karşı edecek bir iki lafımız da olsun artık.. Alkışlarım... Alıntı
Misafir PthyGorass Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Sayın Yam Yam Elınıze saglık. Bız bır yandan Kuran dakı celıskılerı yazarken. Sımdı bıde rısaleı nur kullıyatı denen garabetın mı ************* acıklayacagız. Hazretı ( Efendi ) bedıuzzaman ( ISLAM DINI INCE AYARCILARININ SONUNCUDAN BIR ONCEKISI) INCE AYARCI : Her 100 yilda bir gledigine inanilan ve islami yeniden yorumlayan , anlamayanlara anlatan kisi. Allah tarafindan yollandigina inaniliyor!!!!! Karsisina cikan kefereyi darmadagin ediyor. Ince ayarci Said nursinin darmadagin ettigi en buyuk Kefere Mustafa Kemal ATATURK oluyor bu grubun inancina gore. Onlar ATATURK un adini bile anmaz. O ADAM derlerken. Biz said nursi nin adini anabiliyoruz bu arada. Bide bu kisiyi ATATURK le karsilastirabiliyorlar. SASIYORUM. Bu ince ayarci din tamircileri arasinda , Ikinci Sinif tamirci dir. Birinci Sinif tamirci PEYGAMBER mertebesinde olur. Ona Peygamber denir. Tanrinin insanlara gonderdigi din ve unsurlari ariza yapinca oncelikle Birinci Sinif tamirci ( Peygamber ) devreye sokulur. Birinci sinif tamirci isini bitirip gidince , ondan sonra ikinci sinif din tamircileri devreye sokulur. Bunlara bediuzzaman etiketi yapistirilir. Said nursi de ikinci sinif din tamircilerinin sondan bir oncekidir. Sonucusu malum. Dogan hocayada anladigimiz kadari ile , siber alemde kefere tepeleme ve BEZDIRME gorevi tevdi edilmis olabilir. Degisik basliklarda actigi ve " hedefime yaklasiyorum " sozlerinden bunu anliyoruz. Dogan hocaya ve fikirlerine saygimiz var. Ama sorulan hicbir soruya cevap vermeden habire Ispatlayamadiniz , bisey yapamadiniz gibi sozlerle artik bizi usandirdi. Cevap yazmak bile icimden gelmiyor artik. Guluyorum sadece. Ve artik arabamda giderkene Dogan hocanin Ustadi. Toz kondurmadigi bediuzzamanin KIRKBIN BASLI meleklerinden birinin agzindan radyo dinliyorum. Boolesi daha iyi oluyor. Saygilar PthyGorass Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Bız bır yandan Kuran dakı celıskılerı yazarken. Sımdı bıde rısaleı nur kullıyatı denen garabetın mı ************* acıklayacagız. Herşey bilimdir ama maneviyatta önemlidir, maneviyata ihtiyacı olan insanlar için Risalei Nur iyi bir kaynaktır ve Said Nursi bu ihtiyacı çok iyi giderebilmiştir, (benim açımdan değil tabi, halkı düşünelim) kendisini gerçekten mantığı karşısında tebrik etmek gerek, maneviyatı bu kadar iyi ve olumlu yönde kullanabilen kişiler benim için çok değerlidir, bunu herkes iyi yapamaz ! Bizim için tehlike, bilimi, dinlerin maneviyatına uyarlayıp, bilimsel sonuçların veya araştırma yöntemlerinin darmadağın edilmeye çalışılmasıdır. HY (Adnan Oktar) buna örnektir. İnsanlar sadece bilim yapacak bilimsel düşünecek yapıda değiller, halkımızın içinde iyice gezerseniz incelerseniz maneviyatın ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlayabilirsiniz. Bilim ve Maneviyat birbirinden ayrıdır, kesinlikle birbirine yaklaştırılmamalıdır ! Maneviyatı çok iyi ve güzel bir dille kullanabilen nice insanlar vardır, ve bunlar gereklidir, Said Nursi bunların başında geliyor. saygılar Alıntı
Misafir PthyGorass Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Maneviyatı çok iyi ve güzel bir dille kullanabilen nice insanlar vardır, ve bunlar gereklidir, Said Nursi bunların başında geliyor. Sayın Tarafsız , Uzulerek size katilmadigimi belirtmeliyim. Maneviyeti kullanmak ???? Bunu guzel bir dille yada elestirisel bir dille kullanirsak. Bisey degisir mi. KULLANIYORUZ. Bizde DIN in insanlari YONETMEK te KULLANILDIGINI iddia ediyoruz. Ne farki var sizce. Biz din dedik. Siz maneviyat dediniz. Insanlarin duygularini kullanmaktir bu. Yonetmektir. Ihtiyac midir , degil midir. Bu ayri konu. Ama kullanilmasi KOTUDUR. Said nursi nin mantigi iyi diye. Ve Dini duygulari ( Maneviyati ) iyi kullandi diye ovulmesi de garip. Bunlar SERIAT duzenini isteyen ve savunan insanlardir. Usluplari ne olursa olsun. Amaclari bellidir. Dilleri ne kadar yumsak olursa olsun. Kuran in hukmu bellidir. SERIAT yasalarina gore halki yonetmektir. Dini devlet yonetiminin icine oturtmaktir. Bu ise bizim bastan beri savundugumuz LAIKLIK ilkesine terstir. Bu kisiler zaten laiklik ilkesini de sevmezler , istemezler, ilk firsatta da kaldiracaklardir. Bunlarin savundugu SERIAT ta zorlama vardir. Kendileri gibi dusunmeyenleri hakir gorme vardir. Cehennemde yakma vardir. Allah bile kufur eder kuranda kendisi gibi dusunmeyenlere. ( Kurandaki celiskiler baslikli tartismada HOPPA arkadasimizin aciklamalari daha da detayli gostermektedir bu anlattigimi) Boyle bir kitabi savunan , onun uzerine yuzlerce kitap yazan birisinin SON NOKTADAKI AMACI belli iken. HANGI DILI KULLANDIGI VE USLUBU NE OLURSA OLSUN. Karsi durulmalidir, durdurulmalidir. Saygilarimla PthyGorass Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Herşey bilimdir ama maneviyatta önemlidir, maneviyata ihtiyacı olan insanlar için Risalei Nur iyi bir kaynaktır ve Said Nursi bu ihtiyacı çok iyi giderebilmiştir, (benim açımdan değil tabi, halkı düşünelim) kendisini gerçekten mantığı karşısında tebrik etmek gerek, maneviyatı bu kadar iyi ve olumlu yönde kullanabilen kişiler benim için çok değerlidir, bunu herkes iyi yapamaz ! Bizim için tehlike, bilimi, dinlerin maneviyatına uyarlayıp, bilimsel sonuçların veya araştırma yöntemlerinin darmadağın edilmeye çalışılmasıdır. HY (Adnan Oktar) buna örnektir. İnsanlar sadece bilim yapacak bilimsel düşünecek yapıda değiller, halkımızın içinde iyice gezerseniz incelerseniz maneviyatın ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlayabilirsiniz. Bilim ve Maneviyat birbirinden ayrıdır, kesinlikle birbirine yaklaştırılmamalıdır ! Maneviyatı çok iyi ve güzel bir dille kullanabilen nice insanlar vardır, ve bunlar gereklidir, Said Nursi bunların başında geliyor. saygılar TEK KELİME İle İçinde Bulunduğum Durum ve Hayranlık Nasıl Anlatılır, Bimiyorum ama Yine de O KELİME ŞU OLMALI ; T A R A F S I Z ... Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 HANGI DILI KULLANDIGI VE USLUBU NE OLURSA OLSUN. Karsi durulmalidir, durdurulmalidir. Ben dinlere toptan karşıyımda, müminlerin (milyarları geçmektedir sayıları) ürettikleri eserleri reddetmek benim işim değil, milyarlarca mümini temsil edecek onlara ışık tutacak insanlara ihtiyaç var ve bu insanlar hep varlar, onları kötüleyerek, saf dışı bırakarak, engelleyerek bir yere varamayız. Biz bilimsel düşünüp bilimi öğütlüyoruz, birinin bir yanlışını görürsek düzeltmeye anlatmaya çalışıyoruz, bunun başka bir yolu yok, onları bastırarak, karşı durarak sadece kendimize hizmet etmiş oluruz. saygılar Alıntı
Misafir PthyGorass Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Sayin Tarafsiz. Bizim toplumsal yasamdaki ILKEMIZ sudur. Herkes bisye inanabilir , tapabilir. Ister Zeus'a , ister Allah'a , ister Yehuda'ya , ister Budha'ya , ister Inege ,ister sinege , isterse de hicbirseye. Bunlar kisinin kendi vicdaninda yasayacagi seylerdir. Kisi istedigini secer ama BASKASINA DAYATAMAZ. DAYATMAMALI. Ilke bu. Ben durdurulmali derken ; DAYATMACI zihniyete sahip oldugunu bildigim bir dusuncenin durdurulmasi gerektigini savundum. Mimar Sinan in iyi eserler yaptigi ayri seydir. Iyi mimardir. Buna diyecek bisey yok. Ama eger Mimar sinan Kendi dinini bi baskasina DAYATTI ise biz buna karsi cikariz. Eserlerine degil. Bi suru mumin in iyi eseri var. Bu yuzden de DINLERI dogru denemez. Kimsenin dinine bisey diyen yok. Yeterki bize dayatmasinlar. Muhammed gibi yasayacaksiniz. Onu ornek alacaksiniz. Almaz iseniz ; Cehennemde yanacaksiniz diyeceklerse. Zorla carsafa burundureceklerse. Zorla camiye gotureceklerse. Zorla hacca gotureceklerse. Biz bu ZORLAMA lara karsiyiz. Gelelim somut gercege. Basta arabistan olmak uzere , Taliban yonetimindeki afganiistan (!) , iran ornekleri varken ; SERIAT fikrine karsi oldugumuzu soylemek hakkimizdir. SERIAT fikrine karsi oldugumuzu savunurken , INSANLIGA , OZGURLUGE ve ONURLU YASAMA HAKKINA hizmet ettigimizi dusunuyoruz. Umarim bir gun bizlerde , irandan kacan SERIAT karsiti insalnarin durumuna dusmeyiz. Vatansiz kalmayiz. Saygilarimla. PthyGorass. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Bizim toplumsal yasamdaki ILKEMIZ sudur. Evet herkesin veya her toplumun yada kitlenin benimsediği veya yarattığı bir ilke olabilir. Kisi istedigini secer ama BASKASINA DAYATAMAZ. DAYATMAMALI. Ilke bu. İlkemiz uyuşuyor, saygılar Mimar Sinan in iyi eserler yaptigi ayri seydir. Iyi mimardir. Buna diyecek bisey yok.Ama eger Mimar sinan Kendi dinini bi baskasina DAYATTI ise biz buna karsi cikariz. Eserlerine degil. Verdiğiniz örnekten yola çıkarak, evet bende Said Nursi iyi bir islam alimidir, islama inananlar adına çok iyi fikirler ve mantıklar ortaya koymuştur, ama bunu dayatırsa tabiki yanlış yapmış olur, ben ise sadece onun iyi bir islam alimi (maneviyatı iyi kullanan) olduğunu belirtiyorum, benim için iyi değil, müminler için iyi ! toplumda büyük bir saygıyı haketmiş birisidir, değerlidir, ama muhalifleride olacaktır tabi ! SERIAT fikrine karsi oldugumuzu savunurken , INSANLIGA , OZGURLUGE ve ONURLU YASAMA HAKKINA hizmet ettigimizi dusunuyoruz. saygılar Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Evet herkesin veya her toplumun yada kitlenin benimsediği veya yarattığı bir ilke olabilir. İlkemiz uyuşuyor, saygılar Verdiğiniz örnekten yola çıkarak, evet bende Said Nursi iyi bir islam alimidir, islama inananlar adına çok iyi fikirler ve mantıklar ortaya koymuştur, ama bunu dayatırsa tabiki yanlış yapmış olur, ben ise sadece onun iyi bir islam alimi (maneviyatı iyi kullanan) olduğunu belirtiyorum, benim için iyi değil, müminler için iyi ! toplumda büyük bir saygıyı haketmiş birisidir, değerlidir, ama muhalifleride olacaktır tabi ! saygılar Sevgili TARAFSIZ ; Yazdıklarınız ın Tümü Adına Bir Tane de Benden ; S A Y G I L A R ... Doğan.Gülbudak Alıntı
Φ birvarmışhiçyokmuş Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2008 Evet herkesin veya her toplumun yada kitlenin benimsediği veya yarattığı bir ilke olabilir. İlkemiz uyuşuyor, saygılar Verdiğiniz örnekten yola çıkarak, evet bende Said Nursi iyi bir islam alimidir, islama inananlar adına çok iyi fikirler ve mantıklar ortaya koymuştur, ama bunu dayatırsa tabiki yanlış yapmış olur, ben ise sadece onun iyi bir islam alimi (maneviyatı iyi kullanan) olduğunu belirtiyorum, benim için iyi değil, müminler için iyi ! toplumda büyük bir saygıyı haketmiş birisidir, değerlidir, ama muhalifleride olacaktır tabi ! saygılar Sevgili TARAFSIZ , Kendim Bizzat hayatımın bir bölümünü düşüncelerini geçersiz kılmak adına geçirdiğim, ve de bunu yapabilmeyi, Benim yerime yüzlerce değerli Bilim Adamlarının başardığı ; DARWİN i ; Ömrünü inandığı değerler uğruna harcamış olduğu gerçeğini gözardı etmeksizin Takdir Ediliyorken, Ve de kendisine Saygı duyabiliyorken, Merak Ediyorum, Neden ve Niçin Bu forumda ki neredeyse her Ateist; Bediüzzaman Said Nursi nin ne Saygı ya Ne de Takdir e layık olmadığını dile getirip, Kendilerince Saygısız ifadeler kullanıyor ve, (HAŞA) **************** Aslında söyleyenlerin dilinde gerçekten de çok şık duran, Fakat BİLİMSEL ve TARAFSIZ bir insana hiç de yakışmayan, Bu yakıştırmalarda bulunabiliyorlar..? Ben anlamıyorum, Eğer Siz anlayabilmiş ve farkında olabilmiş iseniz lütfen beni aydınlatırmısınız. ************* Saygılarımla. Doğan Gülbudak Alıntı
Misafir PthyGorass Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2008 Sayın Dogan hoca, Allahin ispati , ahiretin ispati , Ateistlere inkar rehberi derken , bi suru yazi yazildi. Size birsuru soru soruldu. Ama hicbirine direkt cevap vermediniz. Ben Formu okuyanlarin sahitliginde size direkt kisa birkac soru soracagim. Cevaplarsanin seviniriz. 1- SER'I kurallara gore ( SERIAT 'a gore ) , KUR'AN a gore mi yasayiyorsunuz. 2- Eger yasayamiyorsaniz BOYLE BIR AMACINIZ var mi. 3- CUMHURIYET yerine SERIAT la yonetilen bir ulkede yasamak istermisiniz. 4- Bediuzzaman in CUMHURIYETE karsi SERIAT i savundugunu biliyormusunuz. Sizde savunurmusunuz. Saygilarimla. PthyGorass Alıntı
Misafir Evren. Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2008 Merhaba..... . . Arkadaşım teşekkürler... Gerçekten çok teşekkürler; ama, eee? [004.153] [DV] Ehl-i kitap senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Onlar Musa'dan, bunun daha büyüğünü istemişler de, «Bize Allah'ı apaçık göster» demişlerdi. Zulümleri sebebiyle hemen onları yıldırım çarptı. Bilâhare kendilerine açık deliller geldikten sonra buzağıyı (tanrı) edindiler. Biz bunu da affettik. Ve Musa'ya apaçık delil (ve yetki) verdik. [002.055] [DI] «Ya Musa! Allah'ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız» demiştiniz de gözleriniz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı. [002.108] [DI] Yoksa, daha önce Musa'nın sorguya çekildiği gibi, siz de peygamberinizi sorguya mı çekmek istiyorsunuz? İmanı inkarla değiştiren, şüphesiz doğru yoldan sapmış olur. Allah,i isbata gerek yok, Allahin kudreti ve gucu her seyi kaplamistir, Daha kendini dahi isbat edemeyen insan oglu, 150 giram beyniyle, yukarda ayetlerde goruldugu uzre,peygamberden Allahi gostermesini istiyor. Allahin Musa aleyhisselam ile konusmus olmasiyla yetinmiyor, [004.164] [DV] Bir kısım peygamberleri sana daha önce anlattık, bir kısmını ise sana anlatmadık. Ve Allah Musa ile gerçekten konuştu. Peygamberin peygamberligini inkarin yani sira Allahida inkar ediyorlar. [006.091] [DI] «Allah hiçbir insana bir şey indirmemiştir» demekle Allah'ı gereği gibi değerlendiremediler. De ki: «Musa'nın insanlara nur ve yol gösterici olarak getirdiği Kitap'ı kim indirdi? Ki siz onu kağıtlara yazıp bir kısmını gösterip çoğunu gizlersiniz, atalarınızın ve sizin bilmediğiniz size onunla öğretilmiştir.» «Allah» de, sonra da onları daldıkları sapıklıkta bırak, oynasınlar. saygilar. Evren. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2008 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2008 Sayın Dogan hoca, Allahin ispati , ahiretin ispati , Ateistlere inkar rehberi derken , bi suru yazi yazildi. Size birsuru soru soruldu. Ama hicbirine direkt cevap vermediniz. Ben Formu okuyanlarin sahitliginde size direkt kisa birkac soru soracagim. Cevaplarsanin seviniriz. 1- SER'I kurallara gore ( SERIAT 'a gore ) , KUR'AN a gore mi yasayiyorsunuz. 2- Eger yasayamiyorsaniz BOYLE BIR AMACINIZ var mi. 3- CUMHURIYET yerine SERIAT la yonetilen bir ulkede yasamak istermisiniz. 4- Bediuzzaman in CUMHURIYETE karsi SERIAT i savundugunu biliyormusunuz. Sizde savunurmusunuz. Saygilarimla. PthyGorass Sayın PthyGorass... Bu soruya cevap geleceğini mi sanıyorsunuz? Benimde böyle birikmiş sorularım var da!? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.