Gönderi tarihi: 28 Nisan , 2008 17 yıl CHP’nin bir süredir beklenen “Kürt açılımı” Ankara’da devam eden kurultayın ikinci gününde Kürt sanatçılar Aynur Doğan ve Ciwan Haco eşliğinde geldi. CHP’nin Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 32’inci kurultayının ikinci gününde kurultay bildirgesi okunarak kabul edildi. Bildirgenin önemli bir bölümü de Kürt sorunuyla ilgili değerlendirmelere ayrıldı. Irak hükümetinin PKK’nin eylemlerini sürdürmesine son verecek iradeyi ortaya koyması gerektiğini belirten bildirge, şu ifadeye yer verdi: “Irak’ı işgal ederek uluslararası hukuka göre bu ülkenin güvenliğinin sağlanmasında sorumluluk üstlenen ülkelerin de PKK’yı Irak’tan tasfiye etme yükümlülüğü vardır.” Aynı cümlede “işgal, hukuk ve sorumluluk” kavramlarını biraraya getirme başarısını gösteren CHP, ABD’nin adını ağzına almaktan imtina etti. Hedef AKP olunca Bildirgede, Irak’ın federatif veya merkezi yönetim anlayışı içinde bütünlüğünü koruyan bir devlet olarak varlığını sürdürmesinin bölge barışı için önemli olduğu belirtilirken, “Kuzey Irak’ta yaşayanlar kardeşlerimizdir. Kuzey Irak, ‘Türkiye’ye dost bir ülkenin ülkemize komşu bir bölgesi’ haline dönüştürülmelidir” ifadelerine yer verildi. Bunun için yapılabilecekler ise şöyle tanımlandı: “’Ekonomik ve ticari ilişkilerin artırılması, Habur Kapısı’nın geliştirilmesi, yeni kapıların açılması, eğitsel projeler ve kültürel iletişimle her iki ülkedeki kültürlerin buluşturulması, bölgenin gençlerine Türkiye’de eğitim ve staj olanağı sağlanması, Anadolu’nun suyundan daha etkin olarak yararlanabilmeleri’ gibi projeler, askeri önlemlerden bağımsız olarak hayata geçirilmelidir.” CHP, Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ağzından geçtiğimiz yıl Kasım ayında da benzer önerilerini dile getirmişti. O zaman da bir “açılım” olduğu yönünde kimi yorumlara neden olan bu ifadeler “kurultay yatırımı” olarak da değerlendirilmişti. Fakat özünde bu önermelerin de ABD’nin bölge için öngörülerinin dışına taşmadığı, “Barzanici çözüm” olarak kodlanan çerçevenin içinde kaldığına dikkat çekilerek bunların daha çok bölgede etkinliğini artırma ve “AKP’den daha iyisini yapabilirim” mesajı verme çabası olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişti. GAP’ı gaptırmam! Bildirgede, Güneydoğu Anadolu'da yaşamın normalleşmesi, ekonomi canlandırılarak mağduriyetlerin giderilmesi gerektiği de vurgulanarak, “Kürt sorunu özünde bir demokrasi ve kalkınma sorunudur” denildi. AKP iktidarının bölge ekonomisini felç ettiğinin belirtildiği bildirgede, “GAP sulama kanalları ile beraber, insani gelişme ve adaletli gelir dağılımı ilkeleri de dikkate alınarak bir sosyal entegre kalkınma projesi olarak hızla tamamlanmalıdır” denildi. Cumhuriyetin kurucularının etnik ve mezhepsel farklılıkları ayrışma nedeni değil, kaynaşma ögesi olarak değerlendirdiği ifade edilerek, “Devlet etnik kördür, devlete göre dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun eşit haklara sahip yurttaş vardır. Bu nedenle devletin kimseyi asimile etmeye hakkı yoktur. Kişisel kültürel haklar, temel insan hakkıdır. Bu haklar, kamusal alanın değil özel alanın olgusudur” denildi. Bildirge, Kürt sorununu “GAP sulama kanalları”yla çözülecek bir arıza olarak görerek aslında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “GAP için 12 milyar dolarımız var” sözleriyle özetlenebilecek “çözüm”ünden ileri gidememiş oldu. “Demokrasi ve haklar” ile neyin kastedildiğiyse bildirgenin devamında netlik kazandı. Şarkılar ve halaylar yetmiyor Bildirgede, “Her kökenden yurttaşın kendi ana dilini özgürce öğrenebilmesi, onu geliştirebilmesi ve kullanabilmesi için temel ve orta eğitimi ikame etmeyen, milli eğitim sisteminin kuralları çerçevesinde görev yapan özel kurumlar (kurslar, dershaneler) kurulabilmesi, geçerli genel kurallar çerçevesinde, kendi ana dillerinde, gazete, dergi, kitap ve diğer her türlü yazılı yayında bulunabilmesi, müzik, müzik kaydı ve bunların toplumla paylaşımını yapabilmesi, RTÜK'ün kuralları çerçevesinde, mevcut veya yeni kuracakları özel televizyon kanallarında veya özel radyolarda kendi anadillerinde yayın yapabilmesinin önünde mevzuattan veya uygulamadan kaynaklanan tüm engellerin kaldırılması” gerektiği görüşüne yer verildi. Çoğu zaten şu anda varolan hakları tekrar sıralayan bildirge bu şekliyle CHP’nin “açılımı”nda eksik olan noktayı da ortaya koydu: Sınıfsal değerlendirmelerden kesinlikle uzak duran, emperyalizmin adını ağzına almaya çekinen ve Kürt sorununu “biraz hak biraz parayla” çözülebilecek bir sorun olarak göstermeye çalışan CHP, bunun sonucunda da Kürt sorununda AKP’yle aynı zemini paylaşmaktan öte gidemedi. Aynı zamanda, emperyalistlerin bölgeye müdahale için bir enstrümana indirgemeye çalıştıkları Kürt sorunu için CHP’nin “ben daha işlevli olabilirim” mesajı vermesi CHP’nin içine düştüğü durum hakkında fikir vericiydi. CHP’nin kurultay bildirgesinde yer alan bu “açılım”a Kürt sanatçılar Aynur Doğan ve Ciwan Haco’nun şarkıları eşlik etti. Kurultayda çalınan “Keçe Kurdan” parçasının yer aldığı Aynur Doğan'ın albümü hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi Yedek Hakimliği tarafından “kadınları, dağlara çıkmaya teşvik etmek ve bölücülük yapmak” gerekçesiyle toplatma kararı alınmıştı.
Gönderi tarihi: 28 Nisan , 2008 17 yıl Deniz Baykal resmen chpde diktatorluk uygulamakta ve kimseninde buna dur dedigi yok dur diyenlerde zaten partiden ihrac ediliyor.. Turkiyede kurt sorunu yokki Baykal hangi kurt sorunundan soz ediyor.. adamlar daha dune kadar zangir zangir medyada kicip kurt sorunu yoktur diyor simdide sirf oy ugruna kalmis kurt sorunu var diyor.. baykal bugune kadar kurt oylariyla besleniyordu sanirim yine eski gunlerini aramakta ama baykal fazla heveslenmesin gecti boru pazari sur essegin nigdeye .. Ulke halen diktatorlukle yonetilmekte ulkedeki butun yoneticiler kendini demokrasinin abidesi olarak goruyorlar ama demokrasinin yerinde yeller esmekte halki somurmekten baska hic bir sey yaptiklari yok...
Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 17 yıl Yazar Sayın yakısıklı bu sizin dediğiniz ''kürt sorunu yoktur''cümlesi 85 yıldır sizin gibi düşünenler tarafından söyleniyor,ancak bu varolanı red etmekten öte bişey,işi içinden çıkılmazlıktan öteye götürmeyen bir yaklaşımdır,sorunun çözümü için devletimiz diyorki ''pkk ile görüşmem''elbette bunda oldukça haklıdır ancak başbakanın dtp'yle görüşmem demesi görüşmeye gelen sivil toplum örgütü liderlerini azarlaması bu sorunu çözmüyor bu sorun silahla değil diyalogla ancak ve ancak ankarada çözülür....
Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 17 yıl Hadi bakalım alın size bir çözüm açılımı daha;hemde ülkemizin solun neresinde olduğu bile daha netleşmeyen bhir halk partisinden!Devamı ise başka seçim zılgıtlarında.DTP yi muhattap olarak kabul etmeyen bir AKP ve kapalı kapılar ardında yine DTP ile olan bir AKP!Ben siyasi amcalarımı daha çözemedim...Kürt sorunu bu ülkenin sorunudur;Kaaradenizinden doğusuna uzanan;oradan da batısını içine alan.Çözüm bu toplumum dinamiklerinde aranmalı tabi ki herşeye rağmen yine de demokraside...Çözüm şiddet,inkar değildir;hele halkı karşı karşıya getirmek hiç değildir! Söz konusu CHP olunca ben biraz temkinli davranmayı yeğlerim; bir arkadaşım ısrarla bana CHP nin gerçekten iyi bir parti olduğunu ama Baykal'ın bu partiyi farklı noktalara getirdiğini iddia etmişti de;aklıma takılan nedense o değerli denilen parti milletvekillerinin Baykal'a dur diyememsiydi.!Değerli insan değerinden ödün vermeyen olmalıydı değil mi ama?Aynur Doğan ve Ciwan Haco ile başlanan ama bir adımdan öteye geçemeyecek yeni persektifimiz hayırlı olsun vatana... Ulke halen diktatorlukle yonetilmekte ulkedeki butun yoneticiler kendini demokrasinin abidesi olarak goruyorlar ama demokrasinin yerinde yeller esmekte halki somurmekten baska hic bir sey yaptiklari yok... Aynen katılıyorum!
Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2008 17 yıl CHP nin savunmasini yapmak tabiiki bana düsmez ama konu ile ilgili olarak birkac satir yazabilirim. 1950 yilindan bugüne kadar,CHP nin tek basina iktidara gelmesi sadece ECEVIT ile gercek olmustur,onun disinda CHP sadece koalisyon iktidarlarinda yer alabilmis bir partidir,ben bunun CHP nin iyi bir parti olmadigi icin degilde halkimizin CHP ye karsi yönlendirilmesi olarak yorumluyorum.Türkiye'yi Ecevit dönemi disnda son 50 yildir sadece konservatif partiler yönetti daha dogrusu sagci partiler cünkü halkimiz 1950 öncesi CHP hakkinda yanlis bilgilendirilmis ve dolayisiyla CHP ilk basta din düsmani bir parti olarak tanitilmistir.Gecenlerde Erdogan'in Ismet Inönünün paralardan Atatürk'ün resmini kaldirip kendi resmini koydurmasini sözümona bakin CHP Atatürkcü olamaz anlaminda bir yaklasimla Baykal'i elestirirken eminimki halkimizin büyük bir kesimi CHP hakkinda Atatürk karsiti bir parti diye düsünüyordu.Halkimiz doldurusa cok cabuk gelen bir yapiya sahiptir,olaylari degerlendirmeya zaman bulamadan heyacan ve duygularinin seline kapilarak karar verir ve maalesef verdigi bu kararda hep onun aleyhine olmustur simdiye kadar,farkindadir degildir bu basaka bir tartisma konusu. Sunu demek istiyorum ki CHP yi halk henüz yeteri kadar tanima imkani bulamamistir,Kibris davasinda KARAOGLAN diye Eceviti yere göge sigdiramayan halk yag kuyruklari olustugunda Demirelin ve yag kabzimallarinin doldurusuna gelmis ve KARAOGLAN ugursuz olup cikivermisti.Ona ugursuz diyenlerden biride Erbakandir.Özetle CHP nin Kürt acilimi ne kadar gercek ne kadar siyasi bunu ancak CHP nin iktidar olmasinda anlayabiliriz,iktidara gelmeden CHP ye karsi söylenen her muhalif söz AKP icin bir arti puandir,öyle saniyorum ki CHP ye karsi söylenen sözlerin ardinda AKP ye verilmek istenen puanlar yatmaktadir. saygilarla
Gönderi tarihi: 13 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar iktidara gelmeden CHP ye karsi söylenen her muhalif söz AKP icin bir arti puandir,öyle saniyorum ki CHP ye karsi söylenen sözlerin ardinda AKP ye verilmek istenen puanlar yatmaktadir. saygilarla Sayın politika akp verdiği sözleri tutmamış ve halen küt sorununun bir ekonomik sorun olduğundan ısrar etmektedir,oysa sorun sadece ekonomik değildir.Saın baykalın yaptığı gibi sadece müzik dinlemekte değildir,kürt sorunu bugün ülkemizin en yakıcı sorunlarından maalesef biridir,maalesef diyorum çünkü bu sorun hiç bu kadar kötü sonuçlar doğurmadan inkar edilmeden çözüme kavuşturulabilirdi...
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2008 17 yıl önyargılı davranmamak gerekiyor. her türlü icraata "oy avcılığı " şeklinde yaklaşırsak hiçbir çözüme destek olmamış oluruz !!! bu yüzden bir bakalım da ne diyorlar, ne öneriyorlar, ne amaçlıyorlar. yaptıkları politikaya göre yanlış ve doğru yanlarını eleştiririz !!!
Gönderi tarihi: 14 Mayıs , 2008 17 yıl Yazar sayın hakanaytaç daha önce kürt sorunu benim sorunumdur diyenleride gördük kürt realitesini kabul ediyorum diyenleride gördük,kürtler çözümü türkiyede ve ankarada gördüklerini her fırsatta gösterdiler artık kürtler eskisi gibi boş laf istemiyor,son seçimlerde tayyip erdoğanın bölgeden aldığı oy bölgede biz bu sorunun çözüünü sağlayacaz demesidir ancak yeterli adımlar atılmamıştır,şimdi önümüzde yerel seçimler var ve bence akp de o bölgeyi büyük oranda dtp ye kaptıracak...
Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2008 17 yıl sayın hakanaytaç daha önce kürt sorunu benim sorunumdur diyenleride gördük kürt realitesini kabul ediyorum diyenleride gördük,kürtler çözümü türkiyede ve ankarada gördüklerini her fırsatta gösterdiler artık kürtler eskisi gibi boş laf istemiyor,son seçimlerde tayyip erdoğanın bölgeden aldığı oy bölgede biz bu sorunun çözüünü sağlayacaz demesidir ancak yeterli adımlar atılmamıştır,şimdi önümüzde yerel seçimler var ve bence akp de o bölgeyi büyük oranda dtp ye kaptıracak... görevli olan iktidar partisi değil midir ? muhalefet partisi icraat olarak ne yapabilir ki? ama herhangi bir politika üretmedikleri hakkında doğru söylüyorsun chp de bu konuda hiçbir şey yapmamıştır kabul ediyorum ama yine de önyargılı davranmamakta yarar olduğunu düşünüyorum. eğer yine söyleyip de birşeey yapmazlarsa o zaman eleştiriz. ancak inşallah dediğiniz gibi olur da akpnin oyları dtpye gider. bu söyleme kızacaklar olacaktır ancak ben "bazı" dtp milletvekillerini "terörist " olarak görmüyorum ve bu şekilde nitelendirilmesinden son derece rahatsızım. birşey daha söylemek istiyorum. ahmet türk açıklama yaptı " pkk kürt kökenli yurttaşlarımıza zarar veriyor. buna sebep olurlarsa tepkimizi koyarız " diye. bence bu dtp nin pkkdan kopuşunun bir göstergesi. bunu değerlendirerek dtplileri siyaset sahnesine çekmek ve gerçekten pkksız çözüme inandırmamız gerekmektedir. bazı şeyler konuşulmadan, diyalog kurmadan çözülemez !!!
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.