Φ Ulyanov Gönderi tarihi: 17 Ocak , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 17 Ocak , 2006 Bu mesele anlayıp anlamama meselesi değil sağ nasıl ki fasizmle sınırlandırılamıyorsa köklerini orda bulmak mumkundur aslında sağ ve sol kavramlarının ne olduguna bakmak gerekiyor sağ gunumuzde artık nasıl ki kapitalist duzenin devamını hedef leyen bir sistematikse sol da bu kapitalist duzenden kurtulmayı hedefleyen bir sistematik olmustur. Artık hem kapitalizm olsun hem solcu olayım olayının sonu gelmistir ve o yuzden tamda alinin dedigi gibidir sağ fasizmden ibaret değildir ama sol icin ne yazık ki alicim. Gecmis olsun... Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 17 Ocak , 2006 Gönderi tarihi: 17 Ocak , 2006 Bu mesele anlayıp anlamama meselesi değil sağ nasıl ki fasizmle sınırlandırılamıyorsa köklerini orda bulmak mumkundur aslında sağ ve sol kavramlarının ne olduguna bakmak gerekiyor sağ gunumuzde artık nasıl ki kapitalist duzenin devamını hedef leyen bir sistematikse sol da bu kapitalist duzenden kurtulmayı hedefleyen bir sistematik olmustur. Artık hem kapitalizm olsun hem solcu olayım olayının sonu gelmistir ve o yuzden tamda alinin dedigi gibidir sağ fasizmden ibaret değildir ama sol icin ne yazık ki alicim. Gecmis olsun... İşte... Devrin şartlarına göre çeşitli kalıplarla anılıyor diyorum ben de... Bunu aşamanın gerektiğini düşünüyorum... Dünya nın mevcut halinden memnun olmayan herkes komünist ilan edilmesin... Alıntı
Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 hangi sol..? bilinenlerden chp mi,bilinmeyen bilinenlerden olmuş dsp mi,ytp mi? hangisi.. önce sol kavramını incelemek iyi bir aşama olur bence. Alıntı
Misafir Zıplayan Dana Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 bu cümleden bişi anlayan varsa nolur bana açıklasın.... Şunu demek istiyor arkadaş: Her sağ ideoloji Faşizm değilir... Her Faşizm de Nazizim değildir... Her sol da Komünizm demek değildir. Bu kadar basit bir cümle... Günümüzde bize önerilen sağ ve sol'un aynı olduğu fikrine katılıyorum ama önemli olan önerileni değil doğru olanı bulmak olmalıdır.İngiltere'de şu an İşçi Partisi ne ise bizde de CHP de aynı şeyi yapmaya çalışıyor.Sadece isim farklı bize sunulan her iki şey de aynı şey. Alıntı
Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 Gönderi tarihi: 21 Şubat , 2006 Şunu demek istiyor arkadaş: Her sağ ideoloji Faşizm değilir... Her Faşizm de Nazizim değildir... Her sol da Komünizm demek değildir. Bu kadar basit bir cümle... Günümüzde bize önerilen sağ ve sol'un aynı olduğu fikrine katılıyorum ama önemli olan önerileni değil doğru olanı bulmak olmalıdır.İngiltere'de şu an İşçi Partisi ne ise bizde de CHP de aynı şeyi yapmaya çalışıyor.Sadece isim farklı bize sunulan her iki şey de aynı şey. 'BİZE SUNULAN HER İKİ ŞEY DE AYNI''katılıyorum.. Alıntı
Φ ceyhun Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2006 Roma senatosunda yöneticiye yakın olanlar sağ tarafta otururmuş... Sağdan sola yakınlık azalırmış... Sağ-sol da bununla alakalı bir şey... O zaman sağ varolan baskınların oluşturduğu bir şey... Sol ise onlara yakın durmayan kesim... Şimdi değerlendirme yaparsanız daha mantıklı gelecektir... Sol Komünizm değildir ki kapitalizme bakış açısından yola çıkalım... Lütfen aynı şeyleri tekrarlatıp durmayın... Forumda yazılanların ne olduğunu tam olarak anlamadan onların ciddiye alınırlığı hakkında yorum yapmayın... Siz kavramları hapettiyseniz bu beni ilgilendirmez... Sayın ali0_1, Burada anlattığınız olayı biliyorum. Ve tarihte sol olarak anılan eylem ve ideolojiler komünizm ve sosyalizm ile sınırlı değildir. Daha çok verdiğiniz örnekte de açık olduğu gibi sisteme (ya da iktidara) yakın olmak ya da sistem ya da iktidarı değiştirme çabasında olmakla ilgildir. Sol, sistemi yanlı bulan, ileriye doğru değiştirmek isteyen akım ve ideolojilerin genel adıdır. Sağ, ise mevcut iktidarı geçmişte kazanılmış olanların muhafaza edilmesi gerektiğini savunan akım ve ideolojilerdir. Sizden alıntıladığım "O zaman sağ varolan baskınların oluşturduğu bir şey..." cümlesinde de bu gayet açık. 90'da SSCB'nin yıkılmasından beri dünya tek kutuplu ve bu kutubu temelde A.B.D. sermayesi temsil ediyor. Yani sistem ve iktidar A.B.D. O halde sizin tanımınıza göre her konuda A.B.D.'yi desteklemiş olan ona göbekten bağlı AKP nasıl sol bir ideoloji olarak kaül edilebilir? Bu sizin alıntınızla çelişmiyor mu? Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2006 Aslında ABD ile aralarının papaz olduğunu biraz daha dikkatle bakarsanız görebilirsiniz... ABD memnun olsaydı PKK nın son günlerdeki olaylarını görmezdik... Geçmişten bugüne ABD müttefiklerinin yer aldığı bir broşürde Türkiye yer almadı diye okumuştum gazetede;bu da apayrı bir olay bence... Yani AKP-ABD ilişkisi zorunlu Türkiye-ABD ilişkisiydi;o da bozulmaya başladı... AKP yi sola benzetme ise biraz da "Türkiye" ile alakalı... AKP CHP merkezli bürokrasiye karşı aldığı tavır;özgürlük hassasiyeti ile sola yakın diyebiliriz... Alıntı
Φ ceyhun Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 9 Nisan , 2006 Aslında ABD ile aralarının papaz olduğunu biraz daha dikkatle bakarsanız görebilirsiniz... ABD memnun olsaydı PKK nın son günlerdeki olaylarını görmezdik... Geçmişten bugüne ABD müttefiklerinin yer aldığı bir broşürde Türkiye yer almadı diye okumuştum gazetede;bu da apayrı bir olay bence... Yani AKP-ABD ilişkisi zorunlu Türkiye-ABD ilişkisiydi;o da bozulmaya başladı... AKP yi sola benzetme ise biraz da "Türkiye" ile alakalı... AKP CHP merkezli bürokrasiye karşı aldığı tavır;özgürlük hassasiyeti ile sola yakın diyebiliriz... Bu sözlerle tekrar daha önce dediklerinizle çelişmiş olmadınız mı? Sol sistem veya iktidara tavır alan onu daha iyisi ile değiştirme iddiası olan ideolojilerin genel adıdır. Bir yapının sol olup olmadığını onun sisteme karşı aldığı tavır belirler. Sistemin veya ona aldığı tavır (veya sistemin gözünden düşüp düşmemesi değil). Aksi takdirde Padişahın gözdesine sağcı, gözden düşmüş eski gözdelerine sağcı dememiz gerekirdi değil mi? Son mesajınıza göre AKP'nin ABD karşısındaki tavrında bir fark yok (Yani hala kuyruğunda). ABD AKP'yi dışlıyor. Bu AKP'nin sol veya sağ değil (her ikisi de sizin verdiğiniz örneğe göre bir tavır gerektirir) sadece bir maşa olduğunu göstermiyor mu? Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2006 Maşa denilemez... Dünyanın neresinde olursanız olun;iktidardaysanız "onlarla" muhatap olmalısınız... "Onlar" a mason diyen var;doğrudan ABD diyen var vs... Sizin bahsettiğiniz daha çok bununla alakalı gibi göründü bana... Yeterli olmadıysa konuyu biraz daha açmanız iyi olur... Alıntı
Φ dilku Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2006 bu konuda söyleyecegim ilk şey şudur ki türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. 2.si ise türkiyede anti emperyalist anti kapitalist bir sol dalganın yükselmesi abd nin hiç bir zaman isine gelecek birseymis gibi görünmemektedir. 3. sü abd nin dönemsel olarak türkiyede sağı guclendirebilecegi yasanmıs orneklerde görülmüştür ama bence bu gun turkiyede sağın yükselmesi diye bir durum söz konusu değildir. eger sağın yükselmesinden abd karsıtı olmayan ab karsıtı olmayan emekci halkı kucaklamayan bir yükselisten bahsediyorsak bu yukselis ancak ve ancak solun yukselisiyle mümkündür. sol'dan kastettiğin hangi sol? Ülkede bir sürü sol var; sosyalist ile komünisti ayırıyorum ben ama..Burjuva takımından bahsettiğine göre komünizmdir diye düşündüm; böyleyse komünizmin somut bir atağını görmedim..şimdilik liseliler üzerinde çalışıyorlar..fırtına öncesi sessizlik mi dersin..diğer solu kastediyorsan zaten büyük bir kesim solcu, solun da sağın da önü açık görünüyor.. bekliyorum sorumun cevabını Aydınlık dergisinde çok hoş bir ifade vardı AKP'ye ilişkin: AKP'nin açılımı; Amerika'yı kalkındırma Partisi, evet yukarıdaki yazılarda da geçti kuyruğunda dolaştığı ifadeleri, öyle... Alıntı
Φ siosteran Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 11 Nisan , 2006 Roma senatosunda yöneticiye yakın olanlar sağ tarafta otururmuş... Sağdan sola yakınlık azalırmış... Sağ-sol da bununla alakalı bir şey... O zaman sağ varolan baskınların oluşturduğu bir şey... Sol ise onlara yakın durmayan kesim... Şimdi değerlendirme yaparsanız daha mantıklı gelecektir... Sol Komünizm değildir ki kapitalizme bakış açısından yola çıkalım... Lütfen aynı şeyleri tekrarlatıp durmayın... Forumda yazılanların ne olduğunu tam olarak anlamadan onların ciddiye alınırlığı hakkında yorum yapmayın... Siz kavramları hapettiyseniz bu beni ilgilendirmez... Aynı durum,yakın tarihte İngiliz parlamentosunda da geçerli.Parlamento başkanının sağında oturanlar "Lordlar Kamarası",solunda oturanlar "Avam Kamarası" olarak adlandırılıyor.İngiltere Roma döneminden beri Hristiyan katoliklerin söz sahibi olduğu ve gelenekçi bir ülke... Türkiye'de sol kesim,yıllarca dinsizlerin oluşturduğu bir topluluk olarak görüldü.Sağ-sol ayrımı antilaik ve laiklik olarak gösterildi.Bu durum,aslında laik eğitimin başlangıcıyla ilgilidir.Avrupa'da 7.yüzyılda eğitimin kiliselerden alınarak kralların desteğiyle laik düzende devam etmesi sağlandı.Aynı yüzyılda Ortadoğu,İslamı yeni kabul etmekteydi.Yüzyıllar boyu Avrupada devam eden laik eğitim düzeni,düşünce yapılarının da olgunlaşmasını sağladı.Rönesans ve reform hareketleri özgür düşüncenin oluşmasını sağladı. İslam dünyasının Haçlı seferlerinden sonra içine kapanması(sofuluk),düşünce sisteminin gelişmesini ve özgürleşmesini engelledi.Bu nedenle,Cumhuriyet tarihimizde solculuk ve sağcılık fikir ve kavramları batıdan alınmış oldu.Türklerde bu kavramların yukarda anlattığım nedenlerle temelleri tam olarak bilinmediği ve/veya unutulduğu için solculuk ve sağcılık dış baskılarla din bazında değerlendirilerek laik ve antilaik olarak anılmaya başlandı.Bunun peşinden de doğal olarak etnik ayrımcılıklar gündeme getirildi. Hala siyonist güçler,İslam dünyasının bu yaralarını kaşımaya devam ediyorlar.Bakalım,din kisvesinden kurtulup,aydın solcuların önderliği ile ne zaman yüzyıllardır devam eden uykudan uyanacağız? Saygılarımla, Alıntı
Φ seyyar Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2006 Bu arada herkese selamlar.Türkiyede solun önü açılıyor mu?Bu soruya cevap verebilmek için,99 Seattle ı hatırlamak gerekiyor sanırım.Ve sanırım bugün türkiyede ve dünyada yaşanan gelişmelere bakmak gerekiyor. Iraktaki ABDişgaline karşı direnişler halen devam ediyor ve amerika bataklığa saplanmış durumda.Latin amerikada muuzzam bir muhalif ruh hali var.Fransa daki öğrenci olayları, ingilteredeki 1,5 milyona yakın belediye çalışanlarının eylemlilikleri,Abd deki göçmen yasasına karşı yapılan protestolar,Filistinde hamasın yönetime gelmesi ve ni hayetinde anti kapitalist hareket vesavaş karşıtı hareketler...Bunlar benim hatırlayabildiklerimden sadece birkaçı.Peki türkiye?Sanırım türkiyede solun ivme kazanması anti kapitalist hareketle ve savaş karşıtı hareketlerle mümkün olucak.Son zamanlarda cenaze törenleri kalkmaya başladı bu ülkede.Ama buna rağmen her gün basından ponpalanan milliyetçi kışkırtmalara rağmen bu ülkenin muhafazakarları pek bi ivme kazanamacakmış gibi geliyor bana. Bugünlerde küresel saldırı-siyasi, askeri, ekonomik, kültürel...- var.Ama biz biliyoruz ki bu saldırılara karşı direnen insanlar da var.Bence türkiyede sol anti kapitalist ve savaş karşıtı hareketi örebildiği, büyütebildiği ölçüde kendisi de büyüyecek, geniş kesimlere açılacaktır. Alıntı
Φ jeune Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2006 turkıyede solun onu acılabılır cunku ortada sol dıye bıse kalmadı solun kalesı denılen chp de kemal dervıs gıbı bır adam geldı gectı en cok ta gecmıste emperyalızme savas acmıs vatan ıcın olmus ınsanlara uzuluyorum Alıntı
Φ thor Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2006 Gönderi tarihi: 24 Haziran , 2006 Salvador Allende (1903, Valparaiso, Şili - 11 Eylül, 1973), Tıp fakültesinde öğrenciyken siyasetle ilgilenmeye başladı. Bu dönemde birkaç kez tutuklandı. 1933'te, Sovyetler Birliği'nin etkisi altındaki Şili Komünist Partisi'nden ayrılan bir grup tarafından Şili Sosyalist Partisi'nin kuruluşuna katkıda bulundu. 1937'de Temsilciler Meclisine seçildi. 1939-41 yılları arasında Aguirre Cedra hükümetinde Sağlık Bakanı olarak görev aldı. 1945 ve 1970 yılları arasında senatörlük yaptı. 1952, 1958 ve 1964 yıllarında başkanlık seçimlerinde aday oldu, ancak kazanamadı. 1970'te başkanlığa seçildiğinde, dünyada seçimler yoluyla göreve getirilmiş ilk marksist lider oldu. Yeni hükümet ciddi ekonomik sorunlarla yüz yüzeydi. Enflasyon yüzde 30'lar seviyesinde seyrediyordu ve erkek nüfusunun da yüzde 20'si işsizdi. Bu dönemde Şilili çocukların yüzde 15'inin yetersiz beslendiği tahmin ediliyordu. Allende öncelikle toprak reformu kararı aldı. Böylelikle refahın bütün halka dağıtılması yolunda büyük bir adım atılmış olacaktı. Ücretler yaklaşık yüzde 40 oranında artırıldı. Şirketlerin ise fiyat artışları yasaklandı. Bakır endüstrisi millileştirildi. Ayrıca Küba, Çin ve Demokratik Alman Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkiler kuruldu. Allende'nin sosyalist bir ülke kurma girişimi doğal ki iş çevrelerinin muhalefetiyle karşılaştı. ABD de bu süreci bozmak için elinden geleni yapıyordu. Zamanın Amerikan Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, daha sonra, Eylül 1970'de Başkan Richard Nixon'un kendisine, Şili'de Allende hükümetine karşı bir darbe örgütlenmesi talimatı verdiğini açıklayacaktır. Kissinger ayrıca bu operasyonun bir ay sonra iptal edildiğini iddia eder ama, geçtiğimiz yıllarda yayınlanan Amerikan hükümet belgelerinin de gösterdiği gibi, CIA darbenin örgütlenmesi işinde doğrudan yer almış, darbeyi ise Amerikan ITT telekomünikasyon şirketi finanse etmiştir. 11 Eylül 1973'te Allende hükümeti askeri bir darbeyle iktidardan uzaklaştırıldı. Salvador Allende, başkanlık sarayında son mermisine kadar çarpıştı, iddialara göre, burada ya teslim olmaktansa intihar etmeyi tercih etti, ya da darbeci kuvvetler tarafından öldürüldü. Allende'nin yerine ise darbecilerin şefi general Pinochet getirildi. Latin Amerika'nın ve dünyanın bu ilk seçilmiş sosyalist hükümeti böylece ABD tarafından yok edildi. Alıntı/Retrieved from "http://tr.wikipedia.org/wiki/Salvador_Allende" Yukarıda ki örnektede çok açık görüldüğü gibi "Latin Amerika'nın ve dünyanın bu ilk seçilmiş sosyalist hükümeti böylece ABD tarafından yok edildi.",şayet diyelim ki solun önü açıldı ve demokratik yollarla iktidara geldi Allende gibi samimi olursa burdada sonunun Şili'dekinden farklı olacağını kim söyleyebilir bana. Düzene hizmet eden bi anlayışla devam ettikten sonra sol yada sağ gibi gereksiz terimler kullanıp bizi yormaya ne gerek var.Abd bunca işbirlikçisi ile bu ülkede at koştururken demokratik yolla iktidara gelen sosyalist bir partinin sermaye ve emperyalizm'e karşı yasalar çıkarıp bunları uygulamaya koyacak ve bu ülkede iktidarda kalabilecek mi? Çoğunluğun azınlığa dikta ettiği sosyalist sol bi parti bu ülkeye gelse gelse silahla gelir ki şimdiki konjektür de bu imkansız daha öncede 2 kere denenmiş ve iki güzide darbeyle iş halledilmişti ki emperyalizm 2. dünya savaşından sonra ülkeleri ellerinde getirdikleri çantalarla işgal ediyorlardı şimdi yeniden 2. dünya savaşı öncesine gidip hem bond çantalarıyla olmadı yine eski pervasızlıklarıyla tank, top teknolojik ne silah varsa ellerinde hepsiyle saldırıyorlar(gerçi açık işgalleri gizli işgallerinden daha iyi en azından kitleler sömürüldüğünü görebiliyor)konuya dönersek solun açın önünü şimdi açın seçimle gelsin iktidara,egemen güçler neye izin verirse onla sürdürsün iktidarını eee bundan banane haa akp iktidarda,ha mhp yada her hangi bir sol fraksiyon...Ben sadece hayal edebiliyorum sınırların orduların olmadığı bir dünyayı. saygılar Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.