Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Uyarsan da uyarmasan da;


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Uzun uzadıya cevap yazardık lakin böyle bilgisiz bir prof. un yazısına da cevap yazılmaz doğrusu...

Şey Said ile Said Nursi'yi karıştıracak kadar bilgisiz bir adam prof. olmuş.

Şeyh Said? 31 Mart? Alaka? Karıştırma?

 

Şeyh Said Cumhuriyet sonrası, 31 Mart Cumhuriyet öncesi be kardeşim! 1905-1925. Asıl sen iyiden karıştırmışsın. Bu nasıl Muallimlik?

  • Cevaplar 73
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Şeyh Said? 31 Mart? Alaka? Karıştırma?

 

Şeyh Said Cumhuriyet sonrası, 31 Mart Cumhuriyet öncesi be kardeşim! 1905-1925. Asıl sen iyiden karıştırmışsın. Bu nasıl Muallimlik?

 

 

Uzun uzadıya cevap yazardık lakin böyle bilgisiz müritlerin yazısına da cevap yazılmaz doğrusu.

 

 

Şayh sait ile sait nursiyi karıştıracak kadar bilgisiz bir mürit kendine muallim-i ali nikini seçmiş. :D

Gönderi tarihi:
İslam'ın kadına ne kadar değer verdiğini Kuran'ı alıcı gözle okuyanlar bilir.

 

Neyi bilmediğindendir sayın ali0_1?

 

Kadın bir tarafa, kız çocuklarına dahi değer verilmiyor. Bunu da reşit olmayan bir çocukla gerdeğe girenden biliyoruz.

 

Bunlar hakkında ben bile yazdım zamanında, o kadar açıklama yaptı arkadaşlar burada hala aynı kasıtlı cümleler, olaya şehvetle bakarsak göremeyiz işte bunu anlayamadılar bir türlü; gidiniz sorunuz esas konu üzerinde bilgili insanlara burada sizinle tartışmak için yazmıyorum ben; ilgililere seslendim ve gelen bir cevabı da değerlendirdim... :excl:

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Müslüman bayanlar elbette bunu çok iyi biliyorlar, anlıyorlar. Kuran'a göre erkeğin dayatmalarını kabullenmek zorundalar. Cennetini ancak bu yolla kazanacağını sanmaktalar garipler. Tabi olacaklar erkeğine, din sömürüsüne.

 

Kadınlar, kapitalizmin sınıf sömürüsüne rağmen hiç olmazsa aydın erkeklerle birlikte mücadeleleri ile, mirastaki hak aşağılamasını, evlilikte ikinci, üçüncü hatta dördüncü cinsel eşya aşağılamasını, yine ortaçağdaki anlayışla hem köle hem cinsel eşya aşağılamasını göğüs gererek modern hukuka sokmuşlardır. Yine ortaçağ anlayışındaki erkeğin her dediğini itirazsız yerine getiren ikinci sınıf insan olma anlayışına karşı mücadele vermiş, kılık kıyafet ve hür olabilme konusunda yeteri kadar çaba sarf etmişlerdir.

 

Demokratik ve aydın insanlar, bayanların erkek egemenliğine karşı bu haklı mücadelelerini kesintisiz sürdürmelerine destek olmaları gerekmektedir. Zira ortaçağ zihniyeti kazanılmış kadın haklarını geriye götürme çabasındadır. Kadına için kullandıkları günah ve namus soyut silah çok başarılı olmaktadır.

 

Önce bayanların dini inancına saygı göstermesini öğrenmelisiniz siz...

 

Modern hukuka girme olayı mesela:

 

Demokratik anlayış ve daha sonra ilerleyen dönemde bir evrensellik ve eşitlik anlayışı malumunuzdur, genel oy ilkesiyle de birlikte kadınlar siyasi olarak da haklar elde etme yolunda ilerlemiştir ama kimse bana çıkıp bunları anlatmasın kadının gelişimi diye; dediğim gibi gelişmiş ülkelerde üst sınıfatan aklını iyi kullanan kadınlar dışında hiçbir kadın gerçek anlamda hakka falan sahip değil toplumsal açıdan, tarihin her dönemindeki gibi bireysel farklılıklar olabilir ama toplumsal açıdan durum çok açık:

 

Biraz yeni nesil müzik videosu izlesek bile anlarız bazı şeyleri; her yerde kadın yine vücuduyla ön planda ve kadın yine toplumun kendisine verdiği görevini yürütmek zorunda, resmiyette tek eşlilik ilkesi var ama özellikle maddi durumu müsait erkekler yine tarihin her döneminde olduğu gibi çok eşliliğin de ötesinde bir hayat yaşıyorlar, en azından çok eşlilikte iş hukuka bağlanmış olur ama bu durumda tek gecelik aşkların insanları malumunuz; işin satış piyasasından bahsetmeye midem elvermiyor, "dur ali0_1 dur" diyor adeta...

 

Yaa, işte kadının çağdaş yolculuğu; cinselliğin ötesinde ne değeri veriyor çağımız kadına???Siyasi partiye oy değeri, aklını kullanıp imkanını da değerlendiren bazılarının ciddi anlamda kendini geliştirme ve faydalı olma durumunu da bir kenara bırakıp çağımıza haksızlık etmeyelim fazla...

 

Kadını topluma açtılar, evet; bu değerlendirmesini bilene büyük olanak da sağlar, evet; ama insanoğlunun ve yeryüzünün gerçeklikleri "genel" için aynısını söylememizi engelliyor...

 

Neyse, uzatıp tartışma çıkarmayalım yine; diğer üyeye de dediğim gibi tartışmak için yazmıyorum burada, dini inancın tartışması hele de böyle ortamlarda yapılamaz, yapılmamalı da...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Önce bayanların dini inancına saygı göstermesini öğrenmelisiniz siz...

.

.

Neyse, uzatıp tartışma çıkarmayalım yine; diğer üyeye de dediğim gibi tartışmak için yazmıyorum burada, dini inancın tartışması hele de böyle ortamlarda yapılamaz, yapılmamalı da...

 

:zorro:

Sayın ali0_1, sizler, bir kadın inanmadığı takdirde saygı göstermesini öğrenebilecekmisiniz?

 

Bir kadının din sömürüsüyle kukla olmasına vicdanınız el veriyor mu?

 

Hem ayrıca burasının bir tartışma forumu olduğunu unutmayın. Bir yazı yazıyorsanız karşılığını alacağınızı biliyor olmanız gerekir. Bu yazıya ha bir ilgili cevap verir, ha bir ilgisiz... Dini inancın böyle ortamlarda yapılmaması gerektiğini söylüyorsunuz. O zaman size sormazlar mı neden dini konular hakkında yazı yazıyorsunuz diye!

Gönderi tarihi:
Önce bayanların dini inancına saygı göstermesini öğrenmelisiniz siz...

 

..................

 

Neyse, uzatıp tartışma çıkarmayalım yine; diğer üyeye de dediğim gibi tartışmak için yazmıyorum burada, dini inancın tartışması hele de böyle ortamlarda yapılamaz, yapılmamalı da...

 

İnançlı olmayan birisi ile tutupta ihmal edilebilecek, edilemeyecek ibadetlerin nevini tartışmayacaksın Ali.

 

Biraz daha gerçekçi olmalısın. İkibin üçyüz küsür yazı yazmışsın. Heralde bunları oyun olsun diye yazmadın. Tartışma için burada olduğumuzu biliyoruz.

Üstelik, tartışma art niyet ve bağnazlık taşımıyorsa, insanlar için çok ta gerekli olduğunu savunanlardanız.

 

Saygı meselesine gelindiğinde. Bunu diğer iletilerimde de yazmıştım. İyi olana saygı duyulabileceğini, kötü olana ise saygı duyulmayacağını söylemiştim. Bu teolojide de bilim felsefesinde de böyledir. Saygı duygusu sınırsız değildir.

 

Saygıyı inançlar için irdelersek; İnsanlar inançlarının dayatmasını dışarıya yapmadığı sürece, benim yada benim gibi düşünenler için bir zararı yok. Saygı duymam yada duymamam önemli olmaz. Ama tüm insanlarca genel kabul görmüş hükümlerle çelişen, DAYATMA hükümlere karşı saygılı olmam beklenemez.

 

İnsanlar inanç simsarlığı yapmamalılar. İnancınız sizleri din simsarlığı yada herhangi bir yaptırım için görevlendirmemiş. Yapıyorlarsa şayet rant için yapıldığı su götürmez.

Gönderi tarihi:
Sayın ali0_1, sizler, bir kadın inanmadığı takdirde saygı göstermesini öğrenebilecekmisiniz?

 

Bir kadının din sömürüsüyle kukla olmasına vicdanınız el veriyor mu?

 

Hem ayrıca burasının bir tartışma forumu olduğunu unutmayın. Bir yazı yazıyorsanız karşılığını alacağınızı biliyor olmanız gerekir. Bu yazıya ha bir ilgili cevap verir, ha bir ilgisiz... Dini inancın böyle ortamlarda yapılmaması gerektiğini söylüyorsunuz. O zaman size sormazlar mı neden dini konular hakkında yazı yazıyorsunuz diye!

 

Kime ne saygısızlığımız olmuş; varsa çıksın söylesin hanımefendiler, ****************

 

Din sömürüsüyle kukla olunması dinden değil insandan gelir ancak; çünkü irade vardır insanlarda ki yargılanırlar...

 

Burasının ne olduğunu iyi bilirim ben ve geçmiş dönemde sırf İslam düşmanlığı için yapılan ya da sadece bilgisizlikten kaynaklı söz ve mantık oyunlarına yönelik yazdım artık onlar için de yazmıyorum; çünkü dediğim gibi: İnanç meselesi, tartışmayla hiçbir sonuç elde edilemez; bu konuda ancak paylaşım olur onu da yapanlara saygılarımızı sunarız...

 

Başlığa bakınız ve geldiğimiz yere bakınız; ben diyeceğimi dedim Müslümanlara siz de bir alıntı eklediniz ve yazımla alakalı olduğu için yorumladım sonrasıysa malum, siz doğrudan benim için önemli değerleri kendinizce karalıyorsunuz; bundan sonrasına yer yok, bu kadar açık; beğenmeyen inanmaz kimseyi zorlamıyoruz burada ama kimse ileri geri konuşma hakkını göremez kendisinde ne diyor bakın forumun açıklamasında:

 

Başlığı 'İnsanların En Duyarlı Olduğu Konu' diye attık çünkü öyle olduğunu düşünüyoruz.

 

Yeterince açık!!!

 

Benim inancıma saygısı olmayanın bana saygısı hiç olamaz; oldu mu??? Tartışmıyorum işte artık böylece...

 

Maraba isimli üye de alabilir bu iletiden cevabını...

 

Oldu mu??? Ben seslenişimi yaptım arada kadın konusu açıldı yeterince cevap vermişim ki o da bırakıldı sıra bana geldiğinde de tavrım nettir işte böylece...

 

Bugüne kadar yazdığım iletilerin şerhini bile düşünüyorum; her gün yeni bir şeyler katıyor hayat bizlere çünkü hatta bazen 180 dereceyi bulan dönüşler bile oluyor, insanız hata da yaparız doğrularımızı da geliştiririz; o iki bin küsür ileti içinde çoktan kafamda yaktığım iletiler bile vardır belki...

 

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Bir şey söylüyorsunuz uydurmadır diyorsunuz hem bilimle ilgileniyorum diyorsunuz

hem ispat etmiyorsunuz bu uyduruktur diyip görmezden geliyorsunuz / gelebiliyorsunuz...

evet.ateistlerde aslında inançlıdır.inançlarının adı da yaratıcının redliği.madem reddediyorsunuz olmadığını ispatlayın.ben olduğunu ispatlarım.o da dünyadaki nimetler.

 

İslam'ın kadına ne kadar değer verdiğini Kuran'ı alıcı gözle okuyanlar bilir.

 

Neyi bilmediğindendir sayın ali0_1?

 

Kadın bir tarafa, kız çocuklarına dahi değer verilmiyor. Bunu da reşit olmayan bir çocukla gerdeğe girenden biliyoruz.

peki gördünüz mü reşit olmayanla yattığını?malum siz görmediğinize inanmazsınız.ayrıca tarihi iyi okuyun.araplar islamdan önce kız çocuklarını gömüyorlardı.islamla beraber kız-kadın değer aldı.

 

Herşeye çareyi Kuran'da arayan Büyük Öğretmen (!) arkadaşım,

 

Sıcak bölgelerde yaşayanların erken geliştiğini savunup, sonra Muhammed'in de aynı yerde "erken" geliştiği halde, neden erken evlenmediğini sorgulayamayan, ben "Muhammed'i sara hastası, asosyal ve çoban olduğu için beğenip alan olmamış, kendinden 15 yaş büyük dul bir kadın almış" deyince yaygarayı basan arkadaşım,

.

.

Kuran ahlakı, savaş zamanında kafir memleketlerdeki insanların kadınlarına, kızlarına "cariye" adı verip cinsel obje olarak kullanma özgürlüğü verir.

Kuran ahlakı, en garantili cennete gitme yolunun, bir kafiri öldürmek olduğunu söyler ve sizi katil olmaya özendirir.

vs. vs.

 

Saygılar

sayın brainslapper forum başlığı- İnsanların En Duyarlı Olduğu Konu...- idi.*************.hem siz demiyor musunuz görmediğimize inanmayız diyeo halde eskiden yaşamadığınıza göre o günlerle ilgili yargılarda bulunmayın.diyeceksiniz ki okuduklarım böyle.o zaman ben de derim okuduklarımda yaratıcının olduğunu kabul ederim.yaşasın teizm.islam.

bu ifademi yanlış anlamayın ben olgun karşısındakini aşağlamayan ateist arkadaşlarımı saygı ile dinlerim.ama dediğim gibi inanç konusunda hassas olalım.ateist veya teist

Gönderi tarihi:
evet.ateistlerde aslında inançlıdır.inançlarının adı da yaratıcının redliği.madem reddediyorsunuz olmadığını ispatlayın.ben olduğunu ispatlarım.o da dünyadaki nimetler.

 

İnsanın duyuları veya bu duyuların algılama gücünü arttırıcı teknolojilerle algılanamayan bir şeyin var olduğunu iddia eden kişiye düşer bu şeyin varlığınıo ispatlamak.,

 

Dünyadaki nimetlerin varlığı ilahı veya ilahları kanıtlamaz.

İslam'ın ilahını hiç kanıtlamaz.

Sen o nimetlerin Allah'ı kanıtladığını iddia edersin,

Hristiyan o nimetlerin İsa'nın ilah olduğunun kanıtı olduğunu iddia eder.

İslam öncesi Mekke Arabı o nimetlerin LAt ve Uzza'nın kanıtı olduğunu söyler.

Mısırlı o nimetlerin Amon'un, Ra'nın, Horus'ın vs. varlığının kanıtı olduğunu söyler.,

Antik Yunanlı o nimetlerin Zeus'un varlığının kanıtı olduğu söyler.

Yammlar o nimetlerin Ulu Tamtam'ın varlığının kanıtı olduğu söyler.

...

Yani nimetlerin varlığı ne seni ne ötekileri haklı çıkarır.

 

peki gördünüz mü reşit olmayanla yattığını?malum siz görmediğinize inanmazsınız.ayrıca tarihi iyi okuyun.araplar islamdan önce kız çocuklarını gömüyorlardı.islamla beraber kız-kadın değer aldı.

 

Reşit olmayanla yattığını biz ortaya atmadık. İslam tarihi ortaya attı. Hz. Ayşe "ben muhammed ile evlendiğimde 6 yaşındaydım. 9 yaşıma geldiğimde, salıncakta oynarken, bacaklarımın arasından kan geldiğini gören kadınlar zlgıt çekip, beni süslediler, püslediler ve Muhammed'e sundular" diyor. Yani bir çıkarmadık b iddiaları.

tarihini iyi öğren.

 

*

 

Sana yutturulan herşeyi gerçek mi sanıyorsun?

 

İslam'dan önce Araplar kız çocuklarını gömüyorlarmış-miş-muş-müş.

Bunu diyen adam, o kadar Arabın nerden doğduğunun cevabını da verir.

Böyle bir uygulama o uygulamayı yapan ırkın soyu tek yüzyıl içinde biter.

Müslümanlığım döneminde de o kadar islam tarihiyle ilgili kitaba baktım, bu "kızları gömme" iddiasını dğoğrulayacak bir kayda rastlamadım.

En baba islamcıların bile gösterebiilecekleri bir örnek yoktur. Derler ki Araplar arasında tek bir kabilede bu olay varmış. Ama o kabilede o olayın yaygın bir kültür olduğuna dair kayıt ve kanıt da yok.

 

sayın brainslapper forum başlığı- İnsanların En Duyarlı Olduğu Konu...- idi.*************.hem siz demiyor musunuz görmediğimize inanmayız diyeo halde eskiden yaşamadığınıza göre o günlerle ilgili yargılarda bulunmayın.diyeceksiniz ki okuduklarım böyle.o zaman ben de derim okuduklarımda yaratıcının olduğunu kabul ederim.yaşasın teizm.islam.

bu ifademi yanlış anlamayın ben olgun karşısındakini aşağlamayan ateist arkadaşlarımı saygı ile dinlerim.ama dediğim gibi inanç konusunda hassas olalım.ateist veya teist

 

Hiçbir insan maxium 120 yıldan gfazla yaşayamadığına göre, geçmiş olayları tarihi kayıtları inceleyerek ve bilimin sunduğu yeni yöntemleri (karbon testi, dna testi vs.) kullanarak öğreneceğiz, bunun başak bir yolu yok.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Kime ne saygısızlığımız olmuş; varsa çıksın söylesin hanımefendiler, ****************

 

Sayın ali0_1, sizler, bir kadın inanmadığı takdirde saygı göstermesini öğrenebilecekmisiniz?

 

Sayın ali0_1, ben burada size yönelik yazmadım bunu. Genel anlamda yazılmış bir şeydi.

Gönderi tarihi:

 

 

İnsanlarda OLMADIĞINI, inanmadıkları bir şeyi İSPAT ETMESİ lazım madem inanmıyorsun , inanmadığının ispatı "NEDİR" ben görmediğime inanmıyorum dersen ve "BİLİMSEL" takılıyorsan o zaman "TAKYON" nedir izah etmek gerekir...

 

Herkes bir şeyi kendi "KANITI" olduğunu öne sürer esas önemli olan şu anın "KANITI" nedir İNAÇSIZLIĞIN ve zeus'muş şuymuş,buymuş geç, taştan misal adı üstünde madem bilimsel takılıyor İNANÇSIZ 21. yüzyılda İNANÇSIZLIĞININ BİLİMSEL KANITI NEDİR yoksa bütün yazılanlar kendini aldatmaktır aynen eskilerde olduğu gibi TAŞA,TOPRAĞA (LİMON) TAP sonrada benden böyle de GEÇ...

 

 

Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında İse 27 yaşında idi. Peygamberimizden sonra da 48 yıl yaşamış ve hicri 58. yılda ve 74 yaşında vefat etmiştir. Sondan başa doğru gidersek 74 ten 48 i çıkartıp kalandan da evli olduğu yılı çıkartınca evlendiği yaşı bulmuş oluruz. 74 – 48 = 26; 26 – 9 = 17 kalır ki yaklaşık 17 veya 18 yaşında evlendiği gerçeği ortaya çıkar.

 

Matematiği iyi olan bilir...

Hz. Aişe validemiz henüz peygamberimizle evlenmeden önce Cübeyir bin Mut’im ile nişanlanmıştı.

Bu olayda yine Hz. Aişe’nin peygamberimizle evlenmeden önce evlilik çağına geldiğini ve nişanlandığını göstermektedir

Mişkât sahibi der ki: Hazreti Âişenin hemşiresi Esma, Hicret esnasında 27 yaşında idi. Aişeden on yaş büyüktü. Hazreti Aişe de, Esmadan on yaş küçük olduğuna göre, Hicrette onyedi yaşındaydı: (Asrı Scâdet, C: 2, S: 1010.)Rasül-i Ekremle evlendiği zaman, 18 yaşında bulunuyordu.Hazreti Âişenin altı yaşında nişanlandığı, dokuz yaşında nikahlandığı hakkındaki rivayetler doğru değildir, tarihî hakikitlere aykırıdır.Hz. Aişenin ablası Esma, ondan yaklaşık 10 yaş büyüktü. Hz. Aişe evlendiğinde Hz. Esma’nın yaklaşık 30 yaşında olduğu rivayet ediliyor. Buradan Hz. Aişenin evlendiğinde 18-20 yaşlarında olduğu sonucuna varılmaktadır.

 

Dikkatli gözler belgeyide görür. (Asrı Scâdet, C: 2, S: 1010.)...

 

Araplarda kız çocuklarını diri,diri gömmek "ADETİ" vardı bu demek değildirki her arap kız çoçuğunu gömüyor sonra "ADETİ" vardı "KURAL,EMİR" değil...

Alûsî, Bezzar, Hâkim "Kûnâ"da ve Beyhakî "Sünen"de Hz. Ömer (r.a)'in şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: Temim kabilesinden Kays b. Asım Resulullah (s.a.v)'a geldi ve: "Ben, dedi, cahiliye döneminde sekiz kızımı diri diri toprağa gömdüm." Hz. Peygamber (s.a.v): "Herbirine karşılık bir köle azat et." buyurdu. Kays: "Benim develerim var." dedi. Hz. Peygamber (s.a.v): "O halde her birine karşılık bir deve kes." buyurdu. "İslâm, kendisinden önce olanları keser atar." olmasına göre bu emir, tevbenin sahih olması için bunu yapmanın vacip olduğunu ifade etmez, bunun müstehap ve mendup olduğunu gösterir. Bunda kız çocuğunu diri diri toprağa gömmenin pek büyük bir suç olduğuna ayrıca bir uyarı vardır.

Bununla beraber Araplar içinde kız çocuğunu bu şekilde toprağa gömmeyi çirkin görenler de vardı. Ferezdak'ın dedesi Sa'sa'a b. Naciye el-Mücaşi kendi kavmi olan Beni Temim'den toprağa gömülecek kız çocuklarını fidye ile kurtarırdı. Ferezdak şu beytinde:

"Çocuklarını diri diri gömen kadınları yasaklayan dedem hakkı için! Dedem bu şekilde gömülecek olanın yaşamasını sağladı da gömülmez oldular." diye dedesiyle iftihar etmiştir.

Taberanî adı geçen bu Sa'sa'a'dan şöyle rivayet etmiştir: "Ey Allah'ın Resulü! dedim. Ben cahiliyye devrinde bazı işler işledim. Onlarda bir ecir ve sevap var mıdır? Diri diri gömülecek olan üçyüzaltmış kız çocuğunun hayatını kurtardım. Her birini iki tane on aylık gebe deve ile satın alırdım. Bunlarda bana bir ecir var mıdır? Hz. Peygamber (s.a.v) buyurdu ki: "Sana onun ecri var. Çünkü yüce Allah sana nimet olarak İslâm'ı verdi."

İslam tarihini İSLAM OLMAYANLAR BİLMEZ ve anlayamaz...

 

Dikkat "BELGELİ"...

 

:)

 

 

Gönderi tarihi:
İnsanlarda OLMADIĞINI, inanmadıkları bir şeyi İSPAT ETMESİ lazım madem inanmıyorsun , inanmadığının ispatı "NEDİR" ben görmediğime inanmıyorum dersen ve "BİLİMSEL" takılıyorsan o zaman "TAKYON" nedir izah etmek gerekir...

Bilimsel method hakkında bir bilgin var mı?

İnsanın duyu organlaruyla veya duyu organlarının kapasitesini arttıran cihazllarla algılanamayan şeylerin var olduğunu iddia edersen, bunu ispat etmek sana düşer. Bunlar yok diyene düşmez.

 

*

 

Hz. Ayşe ile ilgili olarak yazdıklarına gelince...

 

Bana şu hadisin yalan ve uydurma olduğu açık açık yaz:

 

Hz. Aişe (r.ah.) şöyle anlatır:

Resulüllah (a.s.) beni altı yaşımda iken nikâh etti. Dokuz yaşına geldiğimde ise benimle zifafa girdi. Aişe (r.ah.) sözlerine devamla: Medine'ye geldik ve ben bir ay sıtmaya tutuldum. Bu sebeple saçlarım dökülmüştü. Sonra tekrar saçlarım büyüyerek omuzlarıma kadar indi. Bir defasında arkadaşlarımla birlikte tahtaravalli oynuyordum. Derken annem Ümmü Ruman bana doğru geldi ve beni çağırdı. Hemen yanına vardım. Beni ne yapacağını bilmiyordum. Annem elimden tuttu ve beni evin kapısı önünde durdurdu. Bende yorgunluktan dolayı soluyordum. Nihayet kendime gelmiş, rahat nefes almaya başlamıştım. Sonra Ümmü Ruman beni bir odaya aldı. Bir de ne göreyim Ensar'dan bir takım kadınların huzurundayım. Bu kadınlar: Hayırlı, uğurlu ve mübarek olsun dediler. Ümmü Ruman, beni onlara teslim etti. Kadınlar başımı yıkayıp bana çeki düzen verdiler. Kuşluk vakti Resulüllah ansızın çıka geldi. En sonunda kadınlar beni ona teslim ettiler.

Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 2547

 

"Ayşe evlendiğinde 9 yaşında değildi" iddası ancak az-çok laik ahlakı almış olan Türkiye müslümanlarınca son zamanlarda ortaya atılmıştır.

Arap ülkelerinde, Afganistan'da, Pakistan'a bu tartışmaları göremezsiniz.

 

Neden 8 veya 10 değil de, 9 yaşında?

Bunun nedeni ***** Yahudi Hukukunda yatmaktadır.

***** Yahudi Hukukuna göre, bir kız ile 9 yaşında evlenilebilir.

Çünkü 9 yaş oruç ibadetini ifa etme yaşı sayılıyor ve oruç ibadetini ifa eden kişinin yeterince olgun olduğu kabul ediliyor.

***** Yahudi Hukuku 3 yaşını geçmiş bir kız ile evlenilebileceğini söylüyor.

 

O nedenle Muhammed 6 yaşında nişanlandığı kızın 9 yaşına gelmesini beklemiştir. Neden 8 veya neden 10 değil sorusunun cevabı orada yatıyor.

 

*

 

Senin peygamberini örnek alan adamlar da kitap yazıyorlar, fetva veriyorlar, dağıtıyorlar!

 

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Döndüren, "?Kızlar 9 yaşında evlenebilir? diye kitap yazar, şeriatçi Tuzla Belediyesi de bunu nikahı kıyılan herkese broşür yapar dağıtır!

**************

 

Olmaz demeyin, bu olmuştur.

 

*

 

Ayetullah Humeyni'nin "Tahrir-ül Masail" adlı "Evlilik, Boşanma ve İlişkiler" konusunu ele alan kitabında da yazıyor kiminle kaç yaşında evlenilebilecceği!

 

"A man can marry a girl younger than nine years of age, even if the girl is still a baby being breastfed. A man, however is prohibited from having intercourse with a girl younger than nine, other sexual act such as forplay, rubbing, kissing and sodomy is allowed. A man having intercourse with a girl younger than nine years of age has not comitted a crime, but only an infraction, if the girl is not permanently damaged. If the girl, however, is permanently damaged, the man must provide for her all her life. But this girl will not count as one of the man's four permanent wives. He also is not permitted to marry the girl's sister."

 

**

 

Bir erkek, 9 yaşından küçük kız ile evlenebilir, kız hala annesinden sü emiyıorsa bile. Ancak erkek kız ile 9 yaşından küçük kız ile cinsel ilişkiye giremez, ön sevişme, ovuşturma, öpme ve anal ilişki gibi diğer cinsel eylemleri yapabilir. 9 yaşından küçük bir kızla cinsel ilişkiye girmiş olan adam, kız kalıcı olarak zarar görmemişse, suç işlemiş sayılmaz, sadece bir ihlal yapmış sayılır. Ancak kız, kalıcı bir zarara uğramışsa, erkek o kıza hayatı boyunca bakmakla yükümlüdür. Ancak bu kız, adamın 4 sürekli karısından biri sayılmaz. Ayrıca bu erkek o kızın kızkardeşiyle evlenemez.

 

Ayetullah Humeyni, Muhammed'i örnek alarak fetva verir de, iran Medeni Hukuku buna göre değiştirilmez mi? Değiştirilir elbette.

 

İran Medeni Hukuku madde 1041: Ergenlik çağından önce (kızlar için bu 9 hicri yıldır) evlilik yasaktır. Ergenlikten önce vasinin izni ile yapılan evlilik, vesayet altındaki kişinin hakları gözetilmek koşuluyla, yasaldır.

 

Bu ****** suçu işleyen hukuku, insanlar neye dayanarak yapıyorlar? Senin peygamberini örnek alarak!!!

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:

Değerli Müslüman arkadaşlar:

 

Dini konularda inanç söz konusu olduğu için burada tartışmalara girmek hem de tam bilgili olamadan ve karşıdaki de tam bilgili olmadan tartışmalara girmek pek de hoş olmaz diye düşünüyorum...

 

Burada çeviriden okuyup çok da anladığını sanan ve hatta okuma zahmetinde bile bulunmayıp internetteki ateist ortamlardan kendilerince bir şeyle çıkarmaya çalışan insanlarla konuşulacak hiçbir şey yoktur...

 

Hadi cemaatlere güvenmezler o zaman devletin Diyanet kurumuna başvursunlar; diyanetin sitesinde burada kendilerince bahsetmeye çalıştıkları pek çok husus açık ve net bir biçimde ortaya konmuş( mesela matematik hatası dedikleri durum açıklanmış- dedik ama kadının miras meselesiymiş yazının konusu), hiç bulamadılar iletişime geçsinler; ama ne asıl metinden anlar ne de tarihi süreci bilir insanların bir araya gelip de kendilerince "çelişki" araması öğrenme konusunda bir "çelişki" dir aslında...

 

Mesela kadın-erkek eşitliği derler ama kimsenin aklına aynı dönemde etkin olan ve günümüze kadar gelen Romanın hukuk anlayışında kadının yeri olmadığını hesaba katmaz; o dönemde kadın "yok" tu, ha vardı ama sadece "erkeğin zevki"yle eşdeğerdi belki de...

 

Kalkarlar evlilik sayısına takarlar ama hem evliliğin niteliğini hem de yine aynı şekilde yerleşik anlayışların kadına bakışını hiç hesaba katmazlar...

 

Düşünebiliyor musunuz batıda bir dönem kadınların misafire ikram olarak sunulduğunu; günümüzde de kadın sektörü malum durumda hani!!!

 

Yani diyeceğim o ki buraya gelip kendini ispatlamaya çalışmaktan öte gidecek olsalar önce sağlam kaynaklardan araştırma yaparlar ve ne cevaplar verildiğini görürler...

 

Bugün İslam o kadar aydın batılıca ilgi görürken bizde bir de aydın gibi gözükmeye çalışanlar daha İslam'ı öğrenemeden kendilerince ortalıkta konuşurlar da ne kitabını asıl dilinden okuyup anlayabilirler ne de tarihsel süreç hakkında fikirleri vardır; öyle ki İslam'daki farklı yorumların burada kendilerince hata bulmaya çalışanlara ne kadar farklı pencereler sunabileceğini bile bilemezler, öyle ki ortaya bir laf atarlar ama bu laf kimi farklı yorumlarda farklıca da anlaşılabilir...

 

Forum ortamlarında mevcut olan inanmayanların eksikçe ve karşıya kapalı olarak yaptıkları "anti-İslam"cı yorumlardır; bilgisine ve sabrına güvenen yazar onlara karşı yine de ama dikkat ediniz ki bilmedikleriniz üzerinden konuşmayınız lütfen...

 

Tüm Müslüman arkadaşlara ve dini inancımız uyuşmasa da bilgisi üzerine konuşabilen olgun ruhlu her insana saygılar...

 

:zorro:

 

Nereden nereye geldi laflar, tartışmayacağım dediğim için bu ilk iletiyle anılsın istedim başlıktaki konumum; bir de gerçekten merak edenlere belki çıkış noktası olur diye diyanetin bağlantısını ekliyorum buraya; okuyun, sorun herhangi bir cemaatin de değil işte:

 

Diyanet İşleri Başkanlığı

 

Tek başına yeterli olmayacaktır belki; samimi merak barındıranlar ana kaynaklara(Kur'an, Peygamber Efendimiz'in(s.a.v) yaşamı mesela) yönelecek ve bunların birbirinden çok farklı da olabilen yorumlarını takip edeceklerdir, bu yorumlar ana kaynaklara bağlı olduğu sürece bakış açısı zenginliği de kazandırabilir bizlere...

 

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Hadi cemaatlere güvenmezler o zaman devletin Diyanet kurumuna başvursunlar; diyanetin sitesinde burada kendilerince bahsetmeye çalıştıkları pek çok husus açık ve net bir biçimde ortaya konmuş( mesela matematik hatası dedikleri durum açıklanmış- dedik ama kadının miras meselesiymiş yazının konusu), hiç bulamadılar iletişime geçsinler; ama ne asıl metinden anlar ne de tarihi süreci bilir insanların bir araya gelip de kendilerince "çelişki" araması öğrenme konusunda bir "çelişki" dir aslında...

 

İletiyi değiştiremediğimden özellikle böyle vurgulayayım dedim hatamı; bilgi hatası okuduğum bir açıklayıcı yazıda gösterilen alıntı kaynağını yanlış algılamamdan kaynaklı; ancak bu yanlış bile yine çokça konuşulan belirli konulara cevapların ilgili bağlantıda bulunabileceğini gösteriyor, bununla birlikte iletişime de geçilebiliyor bildiğim kadarıyla...

 

Tekrar özür dilerim...

 

Saygılar...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Bilimsel method hakkında bir bilgin var mı?

İnsanın duyu organlaruyla veya duyu organlarının kapasitesini arttıran cihazllarla algılanamayan şeylerin var olduğunu iddia edersen, bunu ispat etmek sana düşer. Bunlar yok diyene düşmez.

 

 

Bilimsel metod hakkında bilgim varki şu soruyu soruyorum madem inanmıyorsun bizim inandığımıza, senin kanıtın nedir inanmaman için ve "TAKYON" hakkında ne biliyorsun...

sonra şöyle yazan ( İnsanın duyu organlaruyla veya duyu organlarının kapasitesini arttıran cihazllarla algılanamayan şeylerin var olduğunu iddia edersen, bunu ispat etmek sana düşer. Bunlar yok diyene düşmez.) Yok diyen neye istinaden yok der ben dedim oldu "BİLİMSEL" düşünceye yakışırmı...

 

Hz. Ayşe ile ilgili olarak yazdıklarına gelince...

 

Bana şu hadisin yalan ve uydurma olduğu açık açık yaz

"Ayşe evlendiğinde 9 yaşında değildi" iddası ancak az-çok laik ahlakı almış olan Türkiye müslümanlarınca son zamanlarda ortaya atılmıştır.

Arap ülkelerinde, Afganistan'da, Pakistan'a bu tartışmaları göremezsiniz.

 

Neden 8 veya 10 değil de, 9 yaşında?

Bunun nedeni ***** Yahudi Hukukunda yatmaktadır.

***** Yahudi Hukukuna göre, bir kız ile 9 yaşında evlenilebilir.

Çünkü 9 yaş oruç ibadetini ifa etme yaşı sayılıyor ve oruç ibadetini ifa eden kişinin yeterince olgun olduğu kabul ediliyor.

***** Yahudi Hukuku 3 yaşını geçmiş bir kız ile evlenilebileceğini söylüyor.

 

O nedenle Muhammed 6 yaşında nişanlandığı kızın 9 yaşına gelmesini beklemiştir. Neden 8 veya neden 10 değil sorusunun cevabı orada yatıyor

 

 

Çağdaş vaiz'ler ekürü olmuş haberimiz yok ? sonra LAİK'lik "AHLAKI" varmış onuda öğrendik...

Arap ülkeleri,Afganistan,pakistan'da göremediklerimizi çağdaş vaiz olarak "DELİL" li ( senaryo,kurgu) bize sunuyorsun belge olmadan sonra belgeli yazıyı kabul etmiyorsun "LAİK" sosunuda katarak üstelik 8-10-9 vs yaş olayının YAHUDİ hukukunda yatmakta olduğunu nedeni'de YAHUDİ ler öyle demiş 9 yaşındaki bir kız evlenebilirmiş ama çağdaş vaiz konuştuğumuz "DİN" in İslam olduğunu unutarak...

6 Yaşında nişanlanan kız evvelki nişanını kaç yaşında yapmıştır ( Hz. Aişe validemiz henüz peygamberimizle evlenmeden önce Cübeyir bin Mut’im ile nişanlanmıştı.) buradanda anlaşıldığına göre ( Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında İse 27 yaşında idi. Peygamberimizden sonra da 48 yıl yaşamış ve hicri 58. yılda ve 74 yaşında vefat etmiştir. Sondan başa doğru gidersek 74 ten 48 i çıkartıp kalandan da evli olduğu yılı çıkartınca evlendiği yaşı bulmuş oluruz. 74 – 48 = 26; 26 – 9 = 17 kalır ki yaklaşık 17 veya 18 yaşında evlendiği gerçeği ortaya çıkar.) 9 yaş olayı safsatadır...

 

 

Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Döndüren, "?Kızlar 9 yaşında evlenebilir? diye kitap yazar, şeriatçi Tuzla Belediyesi de bunu nikahı kıyılan herkese broşür yapar dağıtır!

**************

 

Olmaz demeyin, bu olmuştur.

 

*

 

Ayetullah Humeyni'nin "Tahrir-ül Masail" adlı "Evlilik, Boşanma ve İlişkiler" konusunu ele alan kitabında da yazıyor kiminle kaç yaşında evlenilebilecceği!

 

 

Sonra İran medeni hukuku yazılmış "İNGİLİZCE BİR METİNDEN ALINTI) ŞU UNUTULMUŞ, KIZ VE ERKEK BULUĞ ÇAĞINDAN EVVEL EVLENEMEZ ÜSTELİK BABA NIN RIZASI OLMADAN OLMAZ....

 

Not.

Buluğ ne demektir...

 

İşin ÖZÜ şu ne dersen de, ne yazarsan yaz, kişi bilgisi kadar anlar...

 

KUR'AN NE YAZARSA DOĞRUDUR,DOLAYISI İLE AHMED MUHAMMED MUSTAFA a.s.v. NE SÖYLEMİŞ İSE GERÇEKTİR...

 

AMENNA VE SADDAKNA...

 

:)

Gönderi tarihi:
Yani diyeceğim o ki buraya gelip kendini ispatlamaya çalışmaktan öte gidecek olsalar önce sağlam kaynaklardan araştırma yaparlar ve ne cevaplar verildiğini görürler...

 

Bir yanlışlığında burada Ali. Brain Slapper arkadaşımız açıklamalarını kaynaklardan yapmış. Ama sizler Kurandan ve diyanetten başka kaynak tanımıyorsunuz. Kaldıki zaman zaman Kuranı da kaynak olarak gösteriyoruz. Yine arkadaşımız kuran hükümlerin şeriat ülkelerde aynen uygulandığını, laik anlayış tarafından da medeni hukuka uydurulmaya çalışıldığını anlatmış. O kısmı da okuyup anlamaya çalışsa idin keşke.

Gönderi tarihi:
Bilimsel metod hakkında bilgim varki şu soruyu soruyorum madem inanmıyorsun bizim inandığımıza, senin kanıtın nedir inanmaman için ve "TAKYON" hakkında ne biliyorsun...

sonra şöyle yazan ( İnsanın duyu organlaruyla veya duyu organlarının kapasitesini arttıran cihazllarla algılanamayan şeylerin var olduğunu iddia edersen, bunu ispat etmek sana düşer. Bunlar yok diyene düşmez.) Yok diyen neye istinaden yok der ben dedim oldu "BİLİMSEL" düşünceye yakışırmı...

 

Bak kardeşim,

 

Senin mantığına göre sana şunu sorayım:

Seni en yüce ilah Horus yarattı.

Aksini ispat et.

İlah Horus'un olmadığını ispat et.

 

*

 

**********

Takyon, Japon çizgi film malzemesi bir konsepttir. Teoriktir.

Zaman içinde, hem geriye hem ileriye, ışıktan daha hızlı hareket edebilen parçacık hayalidir.

Bilim onu bile "var olabileceğini varsayarak" deneyler yapmıştır. Ancak varlığına dair hiçbir kanıt elde edilememiştir.

 

Takyon teorisini meleklerin cinlerin varlığına işaret sayacaksan şunu söyleyeyim.

Bilim bugünkü imkanlarla takyon parçacığının varlığını ispatlayamamıştır. Ancak şu sonuca varmıştır.

Teorik olarak var sayılsa bile Takyon parçacığı bilgi taşıyamaz.

 

İnsanın hayal gücü çok yüksektir.

Bu hayal gücünün sınırı yoktur.

Işık çok hızlıdır?

Peki ışıktan hızlı bişey yok mu?

Işıktan hızlı takyon vardır (teori).

Ama hayal burda bitmez...

Peki Takyondan hızlı ne var ?

Takyondan hızlı Vakyon vardır!

Eee Vakyon'dan hızlı ne var?

Zakyon!!!

Bu işin sonu yoktur.

Zira haylin sınırı yoktur.

 

 

Çağdaş vaiz'ler ekürü olmuş haberimiz yok ? sonra LAİK'lik "AHLAKI" varmış onuda öğrendik...

 

Laik ahlak yok da, neden Ayşe'nin 17-18 yaşında olduğunu ispatlamaya çalışıyorsun?

Çünkü laik ahlak, sana 17-18 yaşın altındaki bir kişinin çocuk olduğunu, onunla cinsel ilişkiye girmenin suç, ayıp, ahlaksızlık olduğunu söylüyor da onun için.

 

üstelik 8-10-9 vs yaş olayının YAHUDİ hukukunda yatmakta olduğunu nedeni'de YAHUDİ ler öyle demiş 9 yaşındaki bir kız evlenebilirmiş ama çağdaş vaiz konuştuğumuz "DİN" in İslam olduğunu unutarak...

 

Biz havada bişey yazmayız.

Herşeyin bir nedensellik bağı vardır.

Muhammed dinini kafasından uydurmadı.

O zaman çevresinde bulunan, ziyaret ettiği yerlerde bulunan kültürleri harmanlayarak yeni bir din yaptı.

Bunun içinde, Musevilik de var, Hristiyanlık da var, Mecusilik de var, putperest Arap dinleri de var, Hinduizm de var.

Ben sana Muhammed'in o bilgiyi nerden aldığını, 6 yaşında evlendiği kişi ile cinsel ilişkiye girmek için neden 9 yaşına kadar beklediğini gösteriyorum.

Var mı buna muhalif bir tezin?

 

6 Yaşında nişanlanan kız evvelki nişanını kaç yaşında yapmıştır ( Hz. Aişe validemiz henüz peygamberimizle evlenmeden önce Cübeyir bin Mut?im ile nişanlanmıştı.)

 

Yuklarıda yazdım. Yahudi hukukuna göre 3 yaşındaki bebekle evlenilebilir. Bu hukuka göre Cübeyir bin Mut?im ile 3-6 yaş arasında nişanlanmış olması mümkün.

 

Arap ülkeleri,Afganistan,pakistan'da göremediklerimizi çağdaş vaiz olarak "DELİL" li ( senaryo,kurgu) bize sunuyorsun belge olmadan sonra belgeli yazıyı kabul etmiyorsun "LAİK" sosunuda katarak

 

Sana İran medeni hukukunun ilgili maddesini verdim, daha ne kanıt istiyorsun?

 

Buluğ ne demektir...

 

Sonra İran medeni hukuku yazılmış "İNGİLİZCE BİR METİNDEN ALINTI) ŞU UNUTULMUŞ, KIZ VE ERKEK BULUĞ ÇAĞINDAN EVVEL EVLENEMEZ ÜSTELİK BABA NIN RIZASI OLMADAN OLMAZ....

 

İran medeni hukuku "buluğ/ergenlik" tanımını açıklarken, bunun "kızlar için 9 hicri yıl" olduğunu belirtilmiş, daha ne masal okuyorsun bana?

 

buradanda anlaşıldığına göre ( Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında İse 27 yaşında idi. Peygamberimizden sonra da 48 yıl yaşamış ve hicri 58. yılda ve 74 yaşında vefat etmiştir. Sondan başa doğru gidersek 74 ten 48 i çıkartıp kalandan da evli olduğu yılı çıkartınca evlendiği yaşı bulmuş oluruz. 74 ? 48 = 26; 26 ? 9 = 17 kalır ki yaklaşık 17 veya 18 yaşında evlendiği gerçeği ortaya çıkar.) 9 yaş olayı safsatadır...

 

******* Sen biraz dini forumlara katıl, insanların harıl harıl nasıl Muhammed'in Ayşe ile 9 yaşında evlendiğini savunduklarını gör. Diğer müslümanlarla senkronize ol. Koptuın onlardan.

 

*

 

Savunmaya bak.

Din'deki esas kadının yaşının kaydını tutamayan bir din.

Esas kadının yaşını esas kadının ablasının yaşından yola çıkarak hesaplamaya çalışan bir din.

Senin Esma'ya bakarak yaş hesaplama yapman, bütün islam tarihçilerine hakarettir.

 

Bu şuna benziyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nin, kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşının çetelesini tutmayıp şöyle demesine benziyor:

Mustafa Kemal'in Ablası Makbule 1956 yılında öldü.

Öldüğünde 69 yaşındaydı.

Mustafa Kemal, Makbule'den 6 yaş büyüktü.

Buradan hesap edecek olursak Mustafa Kemalin yaşını buluruz!

 

Kurucusu olan kişinin yaşının çetelesini tutamayıp, ablasının yaşına bakarak bakkal defteri muhasebesiyle Atatürk'ün yaşını hesaplamaya kalkan bir T.C ne kadar komik duruma düşerse,

 

Kurucusu olan kişinin en önemli karısının yaşının çetelesini tutamayıp, ablasının yaşına bakarak bakkal defteri muhasebesiyle Ayşe'nin yaşını hesaplamaya kalkan bir İslam da o kadar komik duruma düşer!

 

****

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Bir yanlışlığında burada Ali. Brain Slapper arkadaşımız açıklamalarını kaynaklardan yapmış. Ama sizler Kurandan ve diyanetten başka kaynak tanımıyorsunuz. Kaldıki zaman zaman Kuranı da kaynak olarak gösteriyoruz. Yine arkadaşımız kuran hükümlerin şeriat ülkelerde aynen uygulandığını, laik anlayış tarafından da medeni hukuka uydurulmaya çalışıldığını anlatmış. O kısmı da okuyup anlamaya çalışsa idin keşke.

 

1) Sözünü ettiğiniz ileti aşırı düzeyde antici kasıt barındırıyor ve bunlara zaten bir çok cevap yerinde verildi, daha bilgililer de vermeye devam edeceklerdir...

 

Vee;

 

2) Ben ona yazmadım ki... :lol:

 

Neyse, böylece gülmüş de olduk; sözümüz belli yukarıda, hata yapmışım onu da düzelttim içim çok rahat...

 

Allah cümlemize huzur ve hidayet nasip etsin...

 

Bana müsade...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
..........

 

2) Ben ona yazmadım ki... :lol:

 

Neyse, böylece gülmüş de olduk; sözümüz belli yukarıda, hata yapmışım onu da düzelttim içim çok rahat...

 

...........

 

Yani diyeceğim o ki buraya gelip kendini ispatlamaya çalışmaktan öte gidecek olsalar önce sağlam kaynaklardan araştırma yaparlar ve ne cevaplar verildiğini görürler...

 

Boşuna gülersin Ali.

 

Ben de ona yazmışsın demedim zaten. Kaynak konusuna değinmişin (yukarda). Örnek gösterdim ve; "Yazılan yazılar zaten kaynaklı, kaynaklı yazıları da kabullenmiyorsunuz." Sizlerin kabulleneceği kaynak "tek" anlamında söylemiştim.

Gönderi tarihi:
Senin mantığına göre sana şunu sorayım:

Seni en yüce ilah Horus yarattı.

Aksini ispat et.

İlah Horus'un olmadığını ispat et.

 

 

Benim mantığım horus'un tarihin tozlu sayfalarında kaldığıdır ve aynı teraneler hep tekrarlanır ( zeus'a) sıra ne zaman gelecek...Sonra farkında isen horus doğmuş ve akrabaları varmış? 21. yüzyıl Dünyasında kimsesi kalmamış birde kendinden bir haber İnsanlar yazmasa,çizmese kimsenin haberi olmayacak taş ve toprak kendilerinden haberleri yok yani taşa toprağa (limon)...

Sonra ben "CANLIYIM ÜSTELİK ÖZGÜR İRADEM VAR" horusta varmı tabiiki yok...

Daha yazabilirim ama gereksiz anlayan,anladı...

 

Takyon, Japon çizgi film malzemesi bir konsepttir. Teoriktir.

Zaman içinde, hem geriye hem ileriye, ışıktan daha hızlı hareket edebilen parçacık hayalidir.

Bilim onu bile "var olabileceğini varsayarak" deneyler yapmıştır. Ancak varlığına dair hiçbir kanıt elde edilememiştir.

 

Takyon teorisini meleklerin cinlerin varlığına işaret sayacaksan şunu söyleyeyim.

Bilim bugünkü imkanlarla takyon parçacığının varlığını ispatlayamamıştır. Ancak şu sonuca varmıştır.

Teorik olarak var sayılsa bile Takyon parçacığı bilgi taşıyamaz.

 

Takyon; Matematikte eksi sayıların bulunması, geometride soyut uzayların olduğunu ve fizikte de antimadde denen eksi bir maddenin var olduğunu bildiriyordu. Örneğin, Kuantum teorisyenlerinden Schrödinger'in denklemlerinin artılı çözümünden başka eksili çözüm verdiğini gören Dirac eksi yüklü elektronun bir de artı yüklüsünün (pozitron) olduğunu göstermiştir.

Evrende her şey matematiktir ve sayılara dayanır ve matematiğin var dediği her şey, eninde sonunda bulunur (mesela Antimaddenin bulunuşu).

Soyut kütle bu durumda, bildiğimiz evren cetvel, saat ve terazisiyle ölçülemez. Çünkü terazilerimiz sıfırdan daha aşağısını, cetvellerimiz eksi 177 cm.yi, soyut bir uzayın eksi kaç metrekare yada eksi kaç metreküp olduğunu ölçemezler.

Takyonlar bu soyut âlemin yapıtaşı anlamındadır. Yani, evrenimizi kuantlar/sicimler; soyut evreni de takyonlar kurmaktadır.

Şimdilik bu kadar yanlız şöyle bir yazı yazmışsın ( Bilim bugünkü imkanlarla takyon parçacığının varlığını ispatlayamamıştır. Ancak şu sonuca varmıştır.

Teorik olarak var sayılsa bile Takyon parçacığı bilgi taşıyamaz.) merak ettiğim materyalist,darvinist,evrimci teorisyenler "MADDE" asıldır der ve İnsan BEYNİ'ni de MADDE sayar işin ilginç yanı bu madde olan beyin'in "BİLİNÇ" nesidir dendiğinde ıvır,zıvır bir sürü terane sıralanır o zaman şu sorulmazmı teorik olarak var sayılsa bile "TAKYON" bilgi taşımaz diyen testmi yapmış labaratuar ortamında TAKYONU, sen evvela var olan gördüğün MADDE OLAN BEYİNDEKİ BİLİNÇİ ÇÖZ ...

GEÇ...

 

 

Yuklarıda yazdım. Yahudi hukukuna göre 3 yaşındaki bebekle evlenilebilir. Bu hukuka göre Cübeyir bin Mut?im ile 3-6 yaş arasında nişanlanmış olması mümkün.

 

Yahudi hukukunda 3 yaşındaki bebekle evlenilebiliri anladıkta (KANIT) yok, BELGE yok, sen dedindemi oldu...

Hz Aişe Cübeyir bin Mut?im ile 3 yaşında nişanlanması mümkün yazman doğrudur anlamımı taşır dikkat edersen hep kendin pişir kendin yaz mantığı neyse...

 

 

İran medeni hukuku "buluğ/ergenlik" tanımını açıklarken, bunun "kızlar için 9 hicri yıl" olduğunu belirtilmiş, daha ne masal okuyorsun bana

 

 

Bana verdiğin İran Medeni hukukunu birde "TÜRKÇE" yazarmısın İngilizce maval değil gerçeği görelim o zaman bende karşılığını yazayım ha...

 

 

******* Sen biraz dini forumlara katıl, insanların harıl harıl nasıl Muhammed'in Ayşe ile 9 yaşında evlendiğini savunduklarını gör. Diğer müslümanlarla senkronize ol. Koptuın onlardan.

 

Sen beni düşünme dolayısı *****

 

 

Savunmaya bak.

Din'deki esas kadının yaşının kaydını tutamayan bir din

 

"DİN; İSLAM Takvim "HİCRİ" Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında İse 27 yaşında idi. Peygamberimizden sonra da 48 yıl yaşamış ve hicri 58. yılda ve 74 yaşında vefat etmiştir. Sondan başa doğru gidersek 74 ten 48 i çıkartıp kalandan da evli olduğu yılı çıkartınca evlendiği yaşı bulmuş oluruz. 74 ? 48 = 26; 26 ? 9 = 17 kalır ki yaklaşık 17 veya 18 yaşında evlendiği gerçeği ortaya çıkar sonra yanlız 74 yaşı yeterli

matematik kuvvetli...

 

 

Bu şuna benziyor.

Türkiye Cumhuriyeti'nin, kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşının çetelesini tutmayıp şöyle demesine benziyor:

Mustafa Kemal'in Ablası Makbule 1956 yılında öldü.

Öldüğünde 69 yaşındaydı.

Mustafa Kemal, Makbule'den 6 yaş büyüktü.

Buradan hesap edecek olursak Mustafa Kemalin yaşını buluruz!

 

 

Atatürk'ün manevi şahsiyeti arkasına sığınmadan olmaz

:stuart:

Gönderi tarihi:

Bir din tartışılıyor,ama ortada o dinin Kitabından eser yok..Hangi ayette geçmiş ayşe nin adı yaşı,hangi ayette 9 yaş hükmü gelmiş,cenneti erkek yoluyla kazanacağım hangi dinin Kitabında yazılı,ayı yarmak katır nerden ..

""Bana şu hadisin yalan ve uydurma olduğu açık açık yaz:""

Siz de uydurma ve yalan olmadıklarını ıspatlayın..Muhammed hepsini dediğiniz gibi,aynı bu hadislerdeki gibi yapmış madem ıspatlayın bana bunları.İnandığım dinin inandığım Kitabı ile buyrun anlatın..

Hadi bana Kurandan ayetlerle alıntıladığınız yaştaki cinsel öğütlere ıspatlarınızı sunun.

Mitoloji,tarih,hadisler ,...vs .. ortada din var ama o din dışında her konu var mübarek..

"Uyarsan da uyarmasan da "

!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Gönderi tarihi:
Bana verdiğin İran Medeni hukukunu birde "TÜRKÇE" yazarmısın İngilizce maval değil gerçeği görelim o zaman bende karşılığını yazayım ha...

 

Ben bu arkadaşa,

 

37 nolu iletideki İngilizce metnin Türkçe çevirisinin olduğunu, ayrıca İngilizce metin İran Medeni Kanunu'nun metni değil, Ayetullah Humeyni'nin kitabından bir bölüm olduğunu, dikkatli okuması gerektiğini mi söyleyeyim,

 

Atatürk'ün manevi şahsiyeti arkasına sığınmadan olmaz

 

Sadece "bir oluşumun kendi kurucusu hakkındaki acziyetine" örnek vermek açısından yapılan bir karşılaştırmayı, Atatürk'ün arkasına sığınmakla alakası olmadığını, bu örneğin SSCB-Lenin, ABD-Washington, Hristiyanlık-İsa şeklinde bir örnek olduğunu mu anlatmaya çalışayım,

 

yani bu arkadaşın okuma, araştırma ve anlama kapasitesini geliştirici çalışmalara mı yöneleyim,

yoksa İsalm dinindeki akla, mantığıa, ahlaka, adaba aykırı huraferlerle mi uğraşayım?

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Boşuna gülersin Ali.

 

Ben de ona yazmışsın demedim zaten. Kaynak konusuna değinmişin (yukarda). Örnek gösterdim ve; "Yazılan yazılar zaten kaynaklı, kaynaklı yazıları da kabullenmiyorsunuz." Sizlerin kabulleneceği kaynak "tek" anlamında söylemiştim.

 

Ne demişim:

Yani diyeceğim o ki buraya gelip kendini ispatlamaya çalışmaktan öte gidecek olsalar önce sağlam kaynaklardan araştırma yaparlar ve ne cevaplar verildiğini görürler

 

Bu insanlara o kadar çaplı cevaplar verildi yine gerekçeli olarak; noldu, hala tekrar ve üstelik hep aynı metinlerle "kopyala-yapıştır" havası var adeta...

 

İş temelde, inançta yatıyor; bir tarafını alıp gerisini kenara bırakarak ve tamamen kendi düşünce yapılarından çıkarak yine kendi yorumlarını bize kimse dayatamaz, hele hele bunu evrensellik ilan etmek kimseye düşmez!!!

 

Kaynaklarımız da bellidir çok şükür...

 

Kişiselleştirmeyiniz, yeterlidir...

 

:angry:

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Düşünebiliyor musunuz batıda bir dönem kadınların misafire ikram olarak sunulduğunu; günümüzde de kadın sektörü malum durumda hani!!!

Şimdi ben size anlatayım kadını ikram olarak kimin sunduğunu. Kurandan 15. sureyi açarsınız. Orada Lut peygamber anlatılır. Kısaca: Melekler Lut'a yakışıklı erkek şeklinde gelmişler, eşcinsel olan Lut kavmi de bunları almak için Lut'un evini kuşatmış. Lut ne dese beğenirsiniz? Şunu:

 

Kale: "haülai benatı in küntüm failin." (15/71)

 

Bu ayeti tercüme etmek için biraz yüz kızarmasını göze almak gerekiyor. Mealciler de bu yüz kızarmasına uğradıkları için elleri varmamış, tercümeyi "evlenecekseniz işte kızlarım" şeklinde yazmışlar. Benim de yüzüm kızarıyor ve dehşete düşüyorum ama, "failin" kelimesinin anlamı "evlenecekseniz" değildir. Fail kelimesi Türkçemize de girmiş bir sözcüktür.

 

"in küntüm failin" demek, "eğer yapacaksanız" demektir. "İşte bunlar kızlarım!"

 

Bunu ilk okuduğumda gözlerime inanamamıştım. Demek inanç öyle bir şey ki, melek geldiği gibi bir halisünasyon uğruna insana kızlarını azgın homoseksüellere ikram ettirebiliyor. Hadi bu böyle, Lut ne dediğini, ne yaptığını bilmeyecek kadar halisünasyonlarla uyuşmuş, insan bu hikayeyi anlatırken daha uygun ve yüz kızartmayan bir ifade şekli bulup onu yazamaz mıydı? Benim bildiğim böyle bir durumda insan canı pahasına namusunu korur ve çiğnetmez. Ölünceye kadar savaşır ve şerefle can verir. Saldırganlar istiyorlarsa ancak cesetler üzerinde isteklerine kavuşabilirler. Benim mantığım budur. Biri beni sağken aşağılayamaz. İkimizden biri ölür, ondan sonrasına karışamam. Kişiliği olan herkesin evrensel kabulü de budur. Buna aykırı bir davranış da kutsal bir kitapta kutsal bir kişinin davranışı olarak sunulamaz.

Gönderi tarihi:
Şimdi ben size anlatayım kadını ikram olarak kimin sunduğunu. Kurandan 15. sureyi açarsınız. Orada Lut peygamber anlatılır. Kısaca: Melekler Lut'a yakışıklı erkek şeklinde gelmişler, eşcinsel olan Lut kavmi de bunları almak için Lut'un evini kuşatmış. Lut ne dese beğenirsiniz? Şunu:

 

Kale: "haülai benatı in küntüm failin." (15/71)

 

Bu ayeti tercüme etmek için biraz yüz kızarmasını göze almak gerekiyor. Mealciler de bu yüz kızarmasına uğradıkları için elleri varmamış, tercümeyi "evlenecekseniz işte kızlarım" şeklinde yazmışlar. Benim de yüzüm kızarıyor ve dehşete düşüyorum ama, "failin" kelimesinin anlamı "evlenecekseniz" değildir. Fail kelimesi Türkçemize de girmiş bir sözcüktür.

 

"in küntüm failin" demek, "eğer yapacaksanız" demektir. "İşte bunlar kızlarım!"

 

Bunu ilk okuduğumda gözlerime inanamamıştım. Demek inanç öyle bir şey ki, melek geldiği gibi bir halisünasyon uğruna insana kızlarını azgın homoseksüellere ikram ettirebiliyor. Hadi bu böyle, Lut ne dediğini, ne yaptığını bilmeyecek kadar halisünasyonlarla uyuşmuş, insan bu hikayeyi anlatırken daha uygun ve yüz kızartmayan bir ifade şekli bulup onu yazamaz mıydı? Benim bildiğim böyle bir durumda insan canı pahasına namusunu korur ve çiğnetmez. Ölünceye kadar savaşır ve şerefle can verir. Saldırganlar istiyorlarsa ancak cesetler üzerinde isteklerine kavuşabilirler. Benim mantığım budur. Biri beni sağken aşağılayamaz. İkimizden biri ölür, ondan sonrasına karışamam. Kişiliği olan herkesin evrensel kabulü de budur. Buna aykırı bir davranış da kutsal bir kitapta kutsal bir kişinin davranışı olarak sunulamaz.

 

Diyanetin Ayetle ilgili Dipnotu :

Bir peygamber gönderildiği kavmin manevi babası sayılır. Bu itibarla gönderildiği toplumun kadınları o peygamberin manevi kızları mesabesindedir. Burada Lût Peygamber kavmini, içine düştükleri cinsel sapıklığı (erkeğin erkekle cinsel ilişkisi) terkedip meşru ve doğal ilişkiye dönmeleri ve kadınlarla nikahlanmaları konusunda uyarmaktadır.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.