Zıplanacak içerik

DİN VE ÖZGÜRLÜK.. [DİN ÜZERİNDEN ÖZGÜRLÜK YARATILAMAZ]; İnançlı olmak toplumsal yaşamın dayattığı zoraki bir tercihtir.. İNANÇ AKIL İLE AÇIKLANAMAZ...

Featured Replies

Gönderi tarihi:
Düşünsel Egemenliğin olmadığı bir yerde bireysel özgürlükten bahsedilebilirmi..[/b]

Sevgi ve saygılar..[/size][/font]

 

bu terim baglanmış bir birey için, kısıtlanmış bir birey için cok yerinde bir soru sayın dipnot...

 

ama benim size konu içinde yazdığım birsey vardı,hatırlarsanız...

 

neden özgür olan birey özgürlüğü arasın ve açıklamasını yapsın ki?

 

yani birilerinin bana al bu senin özgürlüğün demesi beni köle etmesidir....

 

 

bu arada hassas yazınıza tesekkür ederim sayın dipnot...

 

 

saygılar....

Gönderi tarihi:
Takıldığın nokta Müslümanlık mı, Türkiye'ye Müslüman ülke demem mi?Avrupa için nasıl Hıristiyan terimi kullanılıyorsa ve bu kimseye komik gelmiyorsa Türkiye'ye de Müslüman ülke demem ne kadar yanlış ve komik bir zahmet açıklarsan memnun olurum...Madem bu düşünce kendi yorumum sen de genel kabul gören düşünceyi söylede doğruysa o temelde tartışalım mevzuyu güzel kardeşim...Başörtüsünü, bu bağlamda özgürlüğü tartışıyorsak tartışdığımız ülkenin genel kabul dinini de söylemek zorundayız herhalde...Yoksa Türkiye bu mevzuyu Hıristiyanlık temelinde mi tartışıyor?

 

 

önce benim ülke kavramımı söyle acıklayayım sayın fuzuli....

 

ülke; bir kara parçasının bölünmüş ve şeritler içinde kalmış, bir baska şeritten ayrımsanmış bir köşedir..bu benim ülke fikrim...

 

bir diğer konuya gelirsek; bir ülke için, bir din söz konusu değildir!..bir toprak parçası bir din seçmez!...aynı şekilde, nasıl ''bir bitki burası hristiyan ülkesi degil ben burda acmayayım'' gibi bir seçenek kullanamazsa,bir toprak parcası içinde aynı şey, din acısından kullanılamaz!...yani dinler veya tanrı ülkenin umrunda değildir...oturdugunuz bina ,ev her neyse sabaha kadar, sen benim gözümde kafir veya ermişsin demen o yapıda bir değişiklik gerçekleştirmez!...

 

ancak bu toprak parçası üzerinde yasayan bilinçli programlar, bu tarz egilimlerde buluna bilirler.....

 

ve gelelim türk insanına;bilindiği gibi anayasada türk olmak için müslümanlık gibi bir secenek yoktur!...veya bir insanın türklüğü kabul etmesi otomatikman müslümanlığı kabullenmesi anlamına gelmez!...

 

türkiye cumhuriyeti cok uluslu bir devlettir!..yani müslümanların cogunlukta olması bu cok uluslu ülkenin müslüman oldugu anlamına hiç gelmez...ve biz bir cumhuriyet düzenine vakıf oldugumuz için, azbir parça anarkosendika üzerinden yönetiliriz..yani her şahıs yönetim kademelerinden istediği yere, çalışarak ve çabalayarak ulaşabilir!...bu çok uluslu bir yapıdır...

 

bu tarz yapılara, bakış açımızla kitleleri kapsayan ifadeler yerleştirmek, müslüman olmayan kesimlerin ama en az müslüman olan insanlar kadar bu ülkeyi seven insanlara cok büyük hakaret içerir... bunu tarafsız düsünen her insan farketmelidir!...bu bir hakikatten öte bir insanlık ve saygı meselesidir...sunu unutmayalım;müslüman hak yemez!....

 

müslümanlık demek türklük demek degildir!....veya türklük demek müslümanlık demek değildir!...

 

sen bedeninle bir türk olabilirsin, ama içselliğin sana kalmıştır!...

 

 

 

 

bunu dünya din istatistiklerinden bakıp hangi ülkenin hangi dine sahip oldugunu görebilirsin...kesin eminim, türkiye cok uluslu ve karma dinler arasındadır...

 

 

 

saygılarımla...

Gönderi tarihi:
önce benim ülke kavramımı söyle acıklayayım sayın fuzuli....

 

ülke; bir kara parçasının bölünmüş ve şeritler içinde kalmış, bir baska şeritten ayrımsanmış bir köşedir..bu benim ülke fikrim...

.

.

.

saygılarımla...

 

 

Ülkenin(toprak parçasının) dininin olmayacağını açıkladığın için öncelikle teşekkür ederim...

 

Hakkını helal et...

 

Selamün Aleyküm...

Gönderi tarihi:
Takıldığın nokta Müslümanlık mı, Türkiye'ye Müslüman ülke demem mi?Avrupa için nasıl Hıristiyan terimi kullanılıyorsa ve bu kimseye komik gelmiyorsa Türkiye'ye de Müslüman ülke demem ne kadar yanlış ve komik bir zahmet açıklarsan memnun olurum...Madem bu düşünce kendi yorumum sen de genel kabul gören düşünceyi söylede doğruysa o temelde tartışalım mevzuyu güzel kardeşim...Başörtüsünü, bu bağlamda özgürlüğü tartışıyorsak tartışdığımız ülkenin genel kabul dinini de söylemek zorundayız herhalde...Yoksa Türkiye bu mevzuyu Hıristiyanlık temelinde mi tartışıyor?

 

Arkadasim sunu anlamakta yarar var birkere Avrupada hirisriyanlik kelimesi o kelimeyi ne halkin icinde ne medyada nede okullarda nede siniflarda nede dagda ne bayirda rastlayamazsin?kilisenin kapisinda degil icine girdigin an belki !!! cünkü buralarda Hiristiyanlarin Salikleri ve Sülükleri yoktur...

 

en cok raslanan bu kelimenin rastlandigi yer Türkiye,herhalde birde müslüman ülkelerdir? tabi buda bir amac icin ! yani dini kullanma,kadini kullanma ona benzer...

 

sonra yazinizin bir kösesinde dine tümüyle karsi olanlar !! yazmissin

 

tabiki dünyanin her kösesinde dinle icli disli olmak istemeyen insanlar vardir bu gayet normal ,tümüyle karsi olanlara rastlayamadim eger sözü ateist lere getiriyorsan onlarinda bir inanclari vardir bu dünyada , bu dünyanin varligi hakkinda ,, ama kimseninde din istemiyorum diye sokaklara döküldügünü göremezsin.. onlarin bir taskinlik yaptigini göremezsin.. sonra Dini kullananlara karsi sokaga dökülse Dünya herhalde bu Dini kullananlar ne olurdu okyanus ta bir kum tanesi olurmuydu... bence olurdu

 

onun icindirki o kisilerin icinden bazilari elestiri yapiyorsa dini konularda eee bunada kizmak olmaz daha mutluluk duymak gerekir!!! öyle degilmi,,

 

sonra sözde dine karsi olmayipta dini kullananlar ne yapiyor herkesin arkasindan kosturup din etiketi yapistirmaya calismiyormu bence asil dinziz inancsiz bunlar yani inandigi seyin üzerine şarap dökmeye calismak!!! insanlar bu ülkede etiketsiz dini vecibelerini yerine getirmezmi okadarmi olanaklari kisitli? yoksa camilerin yolunu bulamiyacak kadar görsel özürlümü!! tabiki degiller ama o duruma getirmeye calisanlar var bu insanlari laiklikten koparmaya calisanlar var cuma namazlarindan sonra sokaga dökülenlerin safina sokmaya calisanlar var ,bunlarda Dinden nemalanan İslamın Salikleri ve Sülükleridir...

 

 

Efendi Türkler

Gönderi tarihi:
Ülkenin(toprak parçasının) dininin olmayacağını açıkladığın için öncelikle teşekkür ederim...

 

Hakkını helal et...

 

Selamün Aleyküm...

 

size açmak istediğim noktayı yakalayamamışsınız sanırım sayın fuzuli!... daha bunları göstermek için erken oldugunu biliyorum, o yüzden saçma geldi size :)

 

helal olsun bu arada sende helal et.... savasamı gidiyoruz kardeş yaa? :)

 

aleyküm selam

Gönderi tarihi:
  • Yazar
neden özgür olan birey özgürlüğü arasın ve açıklamasını yapsın ki?

 

yani birilerinin bana al bu senin özgürlüğün demesi beni köle etmesidir....

bu arada hassas yazınıza tesekkür ederim sayın dipnot...

saygılar....

 

Sevgili hayhak...

Öncelikle bende duyarlılığınız ve kavramları yerine oturmadaki çabanıza teşekkür ederim...

 

Sorunuza gelince... "neden özgür olan birey özgürlüğü arasın ve açıklamasını yapsın ki?"

Evet bir şekliyle düşündürüce derinliği olan bir soru...

Keşke bu sorgulama yeteneğini sonuna kadar kullanabilme yeteneğine sahip olabilmeyi öğrenebilsek...

 

Öncelikle...

Özgürleşme süreci içinde malumunuz insanlar rol oynar...

Burada aktörleri insanlar ve kurumlardır diye düşünüyorum...

Özgürleşme sürecini, zorunluluğun kavranması süreci olabileceğine inanıyorum...

Buda hep uyanık ve ayakta kalmayı gerektiren bir kavramdır...

İçinde bulunduğumuz sosyal yapı içerisinde bugünkü kazanımlarımız, kazanımların en üst noktası helbette değildir...

Zaten en üst nokta da yoktur özgürleşmek konusunda...

Yani özgürlüğümüz ebedi bir süreçi teşkil etmez...

Ama ihmal etmeye de gelmez/gelmemelidir...

Çünkü hep korunması gerekenen, mücadele edilmesi gereken bir konu ve bunlara da bir kimse/zümre/grup/krum/bağlar vs. tarafından otomatik olarak dokunmamalı, kaldırmamalı, askıya almamalı, ihlal etmemeli şeklinde düşünemeyiz...

Yani; en küçük bir olağanüstülükte, özgürlüklerin sınırlandırılması yoluna gidilebiliniyor....

Mesela;Toplantı özgürlüğü, dernek özgürlüğü korumak için de çaba gösterilmesi gereken özgürlükler değilmidir....

Bence evet...

Sonuç olarak kişi özgür iken özgürleşme istemesi dediğimizde dinamik bir süreçten bahsetmiş oluruz...

Kaldı ki buraya kadar anlatmaya çalıştığımın işin özüde burda saklı...

Çünkü özgür bir bireyin özgürlük istemesinde bir taraf mutlaka vardır ve güç ilişkileri kendiliğinden ortaya çıkar...

Yapmamız gereken ise tek bir şey var belkide...

Özgür kişinin/grubun vs. ihlallerine güçlü bir şekilde itiraz etme hakkımız mutlaka olmalıdır...

(bunlar ideolojik, kişisel, grupsal, derneksel, dinsel, devletsel vs..)

Yani daha fazla özgür olabilmeyi kazanabilmek içinde, korunmak içinde mutlaka emek vermemiz gerekir...

Yoksa özgürüz işte daha ne istiyoruz gibi bir düşünce içi boş ve kısır döngüden başka bir amaca hizmet etmez...

 

Sevgi ve saygılarımla...

Gönderi tarihi:
size açmak istediğim noktayı yakalayamamışsınız sanırım sayın fuzuli!... daha bunları göstermek için erken oldugunu biliyorum, o yüzden saçma geldi size :)

 

helal olsun bu arada sende helal et.... savasamı gidiyoruz kardeş yaa? :)

 

aleyküm selam

 

Helal olsun kardeşim...Bilirsin ki''Hakkını helal et!''tabiri sadece savaş durumlarında kullanılan bir tabir değil...Birinin kalbini kırdıysanız,onu herhangi bir şekilde üzdüyseniz,hakkını gaspettiyseniz bunları kime yaptıysanız helallik dilemeniz gerekiyor...Bir kelime dahi söylesem karşımdakine onun hakkı geçmiş olabilir bana...

 

Malumun üzereAllah kul hakkıyla gelmeyin karşıma diyor.Her şeyi affederim ama kul hakkı hariç...Kimin hakını yediyseniz ondan af dileyiniz diyor...

 

Velhasıl kelam savaşa gitmiyoruz ama savaş bizden uzakta değil zaten içimizde...

 

MUHABBETLE...

Gönderi tarihi:
Arkadasim sunu anlamakta yarar var birkere Avrupada hirisriyanlik kelimesi o kelimeyi ne halkin icinde ne medyada nede okullarda nede siniflarda nede dagda ne bayirda rastlayamazsin?kilisenin kapisinda degil icine girdigin an belki !!! cünkü buralarda Hiristiyanlarin Salikleri ve Sülükleri yoktur...

 

en cok raslanan bu kelimenin rastlandigi yer Türkiye,herhalde birde müslüman ülkelerdir? tabi buda bir amac icin ! yani dini kullanma,kadini kullanma ona benzer...

 

sonra yazinizin bir kösesinde dine tümüyle karsi olanlar !! yazmissin

 

tabiki dünyanin her kösesinde dinle icli disli olmak istemeyen insanlar vardir bu gayet normal ,tümüyle karsi olanlara rastlayamadim eger sözü ateist lere getiriyorsan onlarinda bir inanclari vardir bu dünyada , bu dünyanin varligi hakkinda ,, ama kimseninde din istemiyorum diye sokaklara döküldügünü göremezsin.. onlarin bir taskinlik yaptigini göremezsin.. sonra Dini kullananlara karsi sokaga dökülse Dünya herhalde bu Dini kullananlar ne olurdu okyanus ta bir kum tanesi olurmuydu... bence olurdu

 

onun icindirki o kisilerin icinden bazilari elestiri yapiyorsa dini konularda eee bunada kizmak olmaz daha mutluluk duymak gerekir!!! öyle degilmi,,

 

sonra sözde dine karsi olmayipta dini kullananlar ne yapiyor herkesin arkasindan kosturup din etiketi yapistirmaya calismiyormu bence asil dinziz inancsiz bunlar yani inandigi seyin üzerine şarap dökmeye calismak!!! insanlar bu ülkede etiketsiz dini vecibelerini yerine getirmezmi okadarmi olanaklari kisitli? yoksa camilerin yolunu bulamiyacak kadar görsel özürlümü!! tabiki degiller ama o duruma getirmeye calisanlar var bu insanlari laiklikten koparmaya calisanlar var cuma namazlarindan sonra sokaga dökülenlerin safina sokmaya calisanlar var ,bunlarda Dinden nemalanan İslamın Salikleri ve Sülükleridir...

 

 

Efendi Türkler

 

 

Arkadaşım bir kelimeye de bu kadar takınılmaz ki!Amaç üzüm mü yemek,bağcıyı mı dövmek?

 

Dil bilgisi,sosyoloji,siyaset bağlamında kullanılan tabirleri de mevzu olursa tartışabiliriz...

 

Konunun içinden konu çıkarıp konuyu başka zemine çekiyorsunuz,başka bir konuda başka başka fikirler söylüyorsunuz...

 

Eleştiriye amenna saygı çerçevesinde de sürekli birileri kişisel düşünceleri genel geçer düşünceymiş gibi öyle diyemezsin,böyle düşünemezsin diyor. Benim söylediklerim ayrıca sizin anladıklarınız değil ki...

 

Ben kimseye inanmadığı için hakaret etmedim etmek de haddim değil...

 

Bu ülkede birileri Din düşmanlığı yapıyor demek de haddi aşmak olmasa gerek,bu kadarcık fikrimi de açıklayayım izin verirseniz...

 

MUHABBETLE... :)

Gönderi tarihi:
Sevgili hayhak...

Öncelikle bende duyarlılığınız ve kavramları yerine oturmadaki çabanıza teşekkür ederim...

 

Sorunuza gelince... "neden özgür olan birey özgürlüğü arasın ve açıklamasını yapsın ki?"

Evet bir şekliyle düşündürüce derinliği olan bir soru...

Keşke bu sorgulama yeteneğini sonuna kadar kullanabilme yeteneğine sahip olabilmeyi öğrenebilsek...

 

Öncelikle...

Özgürleşme süreci içinde malumunuz insanlar rol oynar...

Burada aktörleri insanlar ve kurumlardır diye düşünüyorum...

Özgürleşme sürecini, zorunluluğun kavranması süreci olabileceğine inanıyorum...

Buda hep uyanık ve ayakta kalmayı gerektiren bir kavramdır...

İçinde bulunduğumuz sosyal yapı içerisinde bugünkü kazanımlarımız, kazanımların en üst noktası helbette değildir...

Zaten en üst nokta da yoktur özgürleşmek konusunda...

Yani özgürlüğümüz ebedi bir süreçi teşkil etmez...

Ama ihmal etmeye de gelmez/gelmemelidir...

Çünkü hep korunması gerekenen, mücadele edilmesi gereken bir konu ve bunlara da bir kimse/zümre/grup/krum/bağlar vs. tarafından otomatik olarak dokunmamalı, kaldırmamalı, askıya almamalı, ihlal etmemeli şeklinde düşünemeyiz...

Yani; en küçük bir olağanüstülükte, özgürlüklerin sınırlandırılması yoluna gidilebiliniyor....

Mesela;Toplantı özgürlüğü, dernek özgürlüğü korumak için de çaba gösterilmesi gereken özgürlükler değilmidir....

Bence evet...

Sonuç olarak kişi özgür iken özgürleşme istemesi dediğimizde dinamik bir süreçten bahsetmiş oluruz...

Kaldı ki buraya kadar anlatmaya çalıştığımın işin özüde burda saklı...

Çünkü özgür bir bireyin özgürlük istemesinde bir taraf mutlaka vardır ve güç ilişkileri kendiliğinden ortaya çıkar...

Yapmamız gereken ise tek bir şey var belkide...

Özgür kişinin/grubun vs. ihlallerine güçlü bir şekilde itiraz etme hakkımız mutlaka olmalıdır...

(bunlar ideolojik, kişisel, grupsal, derneksel, dinsel, devletsel vs..)

Yani daha fazla özgür olabilmeyi kazanabilmek içinde, korunmak içinde mutlaka emek vermemiz gerekir...

Yoksa özgürüz işte daha ne istiyoruz gibi bir düşünce içi boş ve kısır döngüden başka bir amaca hizmet etmez...

 

Sevgi ve saygılarımla...

 

yazdığınız yazılarınızı tekrar tekrar okuyorum herhangi bir yanılgıya düşmemek için bundan dolayı geç cevap veriyorum sayın dipnot ve konuyu özünden ayırmadan sadık kalmaya çalışıyorum..beni anlayacagınızı tahmin ediyorum...

 

hiç bir şekilde nedensiz varolmak özgürlük değilmidir? sayın dipnot!... neden doğduğumuz gibi kalamıyoruz?bu bize baglı degilmi? ben 1 yasımda hiç birseyden korkmayan ufak bi cocuktum ve 19 yasımda yasama baglanmış ölümden korkan bir şahısdım...sizce nasıl bir savaş beni bu(ölüm ve yaşam) fikirden özgürlüğe çıkarabilir?ve nasıl tekrar berrak bir cocuk olurum?devamlı fonksiyonları göz önünde bulundurarak, nasıl bir sonda olgun olurum?

 

kıyaslama yapmadıgı sürece şahıs özgürdür!...

 

yoksa özgürlük deyimi başka bir şeyden farklılık göstererek devamlı sonsuza kadar devam eden bir yarış kesinlikle değildir...

 

 

sevgiler saygılar...

Gönderi tarihi:
  • Yazar
bende diyorum ki aklı az biraz çalışan insan mutlaka İslamiyeti seçer

 

İyi de...

Hangi İslamiyet bu...

 

  • Fetullah Gülenin işlamiyet'i mi?...
  • Nakşîbendilerin İslamı mı?...
  • Süleymancıların islamiyetimi?...
  • Alevilerin islamımı?...
  • Şiilerin islamıyetimi?...
  • Irandaki İslam mı?...
  • Malezya’daki İslam mı?...
  • Arabistan’daki İslam mı?...
  • Libya’daki İslam mı?...
  • Irakta her gün insanların birbirinin boğazını kestiği İslam mı?...
  • Yoksa ABD nin yarattığı yeni sürüm ilimli İslami mi?...

Ve saire, ve saire, ve saire...

Böye bir islamiyet HZ Muhammed’in, Allahın ve Kuranın İslam'ı olmayacağı açıkta ve bunlardan hangisi olacağı konusuna karar vermek gerek öncelikle...

Evet...

Sizce hangi islamiyet akıl işi olabiliyor/olmalı?...

 

Sevgi ve saygılar...

 

Gönderi tarihi:

Kapitalizm'mi,Liberalizm'mi,Yoksa "DEVLETÇİLİKMİ"...

 

 

 

 

Fetullah Gülenin işlamiyet'i mi?...

Nakşîbendilerin İslamı mı?...

Süleymancıların islamiyetimi?...

Alevilerin islamımı?...

Şiilerin islamıyetimi?...

Irandaki İslam mı?...

Malezya’daki İslam mı?...

Arabistan’daki İslam mı?...

Libya’daki İslam mı?...

Irakta her gün insanların birbirinin boğazını kestiği İslam mı?...

Yoksa ABD nin yarattığı yeni sürüm ilimli İslami mi?...

 

Hangisi; Mezhep olarak ayrı,Hangisi Tarikat,ve en önemlisi Hangisi "İSLAM" dışı...

Sonra bazı ulusalcılar AB,ABD gibi kapitalist ülkelerle işbirliği değil İran,çin,Rusya der siz ne dersiniz...

 

:)

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Kapitalizm'mi,Liberalizm'mi,Yoksa "DEVLETÇİLİKMİ"...

 

Hangisi; Mezhep olarak ayrı,Hangisi Tarikat,ve en önemlisi Hangisi "İSLAM" dışı...

Sonra bazı ulusalcılar AB,ABD gibi kapitalist ülkelerle işbirliği değil İran,çin,Rusya der siz ne dersiniz...

 

:)

 

Sayın sarıgöl...

Bildiğinizden hiç kuşkum yok;

Kapitalizm özel sektörün devleti ve halkı sömürdüğü bunu yaparken de her türlü değeri ve kavramı yozlaştırdığı hatta ülkeyi savaşlara sokup insanları öldürttüğü bir ekonomik sistemi değilmidir...

Evet...

Peki buradan yola çıkarsak ve bu acımasız ve insanlık dışı sistem bunu yaparken dini de çok güzel kullanmıyormu sizce?...

Evet hemde iliklerine kadar...

Peki; bunu yaparken de Dinin asıl önemli kısmı olan DÜRÜSTLÜK, DOĞRULUK, PAYLAŞIMCILIK kapitalizmin hiç işine gelmediğini de biliyoruz....

Evet çok iyi biliyoruz...

İyi o zaman buraya kadar anlaştık...

Şimdi;

Kapitalizm bütün bunları yapmak isterken (ki büyük bir iştah ile) dinin kullandığı bu bu değerlerin özüne asla değinmez/dokunmaz...

Ve bunları öne çıkartmaz ve bu değer ve kavramlar öne çıkarırsa işine gelmez...

Nedeni ise örneklerle sıralanabilir...

  • Dindar görünüp ihaleye fesat karıştırmak,
  • Yakınlarına torpil yapmak,
  • Devletin parasını kaybetmek,
  • Rüşvet almak...
  • Dolandırıcılık yapmak gibi...

Kısacası kapitalist sistemin dini çok güzel kullanırken kölelerinin çok iyi bildiği birçok dolandırıcılığı yapmak ta zorlaşır.

Kaldıki (şimdiki ikdidar bütün bunlara çok güzel bir örnek) Halkımız da bunları hemen anlayıverir....

“Evet,” der “bunlar çok dindarlar, dinleri imanları para.”

Zaten doğrusu da budur....

Kesinlile yukarıda bahsedilenlerin hiçbirin tasvip etmüyorum ama lütfen söylermisiniz....

Bütün bunların geçerli olmadığı hangi müslüman partı, ülke, kişi, kurum vs. var...

(var da ben mi bilmiyorum...)

(Bahsetmiş olduğunuz "Hangisi; Mezhep olarak ayrı,Hangisi Tarikat,ve en önemlisi Hangisi "İSLAM" dışı..." düşünceniz... Kapitalizm ile ne kadar örtüşüyor değilmi...)

Saygılar...

Gönderi tarihi:
  • Yazar

"Kapitalizm ile İslam arasındaki bağlar ve örtüşmeler"

Dr. Yalçın Akdoğan bunların başında gelir (X). Şu mantıktan hareket ediyorlar;

 

- Biz İslamcı (dinci) siyasiler ve çevreler olarak Batı ve onun kapitalizmi ile bütünleşmek istiyoruz.

- Batı'nın kapitalizmi ile Batı'nın dini ve ahlaki değerleri arasında örtüşmeler vardır. - Bu bütünleşmelerle, dini ve ahlaki değerler iktisadi sistemin içinde ve onun ayrılmaz bir parçası durumundadırlar.

- Böyle bir küresel anlayış, İslam dünyası için de geçerli olmalıdır. İslamın dini ve ahlaki değerleri Müslümanların iktisadi yaşamlarının bir parçasıdır.

- Tabii, Müslümanların iktisadi yaşamlarının bir parçası olursa sonuçta, "Siyasal ve sosyal yaşamlarının da ayrılmaz bir uzantısı haline gelir".

- Böylelikle İslam ile iktisadi, siyasi ve sosyal hayat bütünleşmiş olur. Din devletine yumuşak geçiş, bu yolla sağlanmış olur (XX).

Metodoloji ve gerçek politikayı karıştıranlar...

- Batı kapitalizminin özellikle 21. yüzyılda, Hıristiyanlıkla daha da iç içe geçtiği gözleniyor. İlginç bir çelişki yaşanıyor; Sokaktaki Avrupalı, "dinle imanla pek ilgisi olmayan bir görüntü veriyor". Buna karşılık din, "kurumsal anlamda siyaset, kültür, güvenlik ve ekonomi ile bütünleşiyor".

Bazı örnekler verelim;

İspanya futbol liginde ilk defa bir hakemin istavroz çıkardığına şahit oldum. Papa'nın Avrupa ülkelerindeki etkisi, bugün 40 yıl öncesinden çok daha fazla. AB'nin Türkiye politikalarında, "dini ve kültürel öğeler", 30 yıl öncesine oranla daha çok önem kazandı. 1990 sonrasında AB ülkelerinde yapılan seçimlerde, "Tutucu, dinci ve yabancı düşmanı unsurlar ön plana çıkıyor."

 

- Türkiye'de AKP ideologlarının, "Batı kapitalizmi ile Hıristiyanlık arasındaki örtüşmeyi", İslama ve Türkiye'ye zoraki olarak uydurmaya çalışmaları, işin özünde yanlış bir yaklaşımdır. Metodolojik olarak buldukları bu formül işlemez. Çünkü Türkiye ve İslam dünyası, "Batı kapitalizminin hedefleri içindedir".

Düşmanla işbirliği yapanlar, yalnızca Truva atı olurlar. Türkiye'ye (ve İslam dünyasına) hizmet etmiş olmazlar.

Herşey açık değilmi?...

 

DİPNOT:

(X) AK Parti, Dr. Yalçın Akdoğan, Alfa, 2004

(XX) AKP, Ordu, Amerika Üçgenindeki Türkiye,Truva, 2008

 

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.