Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
Evet sayin ali_01, ayni progragramdan bahsediyoruz. Bakanin ´disinda bir CHP'den ve bir de DSP'den milletvekili vardi ve onlar cok acik sekilde söylediler, kendi vatandaslarimiz icin en fazla kolayligi getirmemiz gerekli diye.

.

.

.

Bu kadar uzun sürdüyse birazda kendimize bakalim, hicmi bizim sucumuz yok bu iste????? Girmek icin imza atacaksin, ama sira girme geregi olan sartlara gelince hayir diyeceksin, aynen AB ülkeleri arasinda ki antlasmaya ters düsen ülkeler gibi, mesela Almanya ve Fransa.

Yönümüzü Batiya cevirecegiz sözü heralde hosunuza gittiki Atatürkü savunuyorsunuz ama ayni Atatürkün yaptigi ve gerekli olan yasalar icinde gasptan bahsediyorsunuz.Yani Atatürk azinliklarin haklarini gaspetmistir sizce ve sizin gibi düsünenlerce.Simdi ise aslan AKP geldi ve gasp edilmis haklari geri veriyor.alkislamak gerekir.Atatürkte kimmis dimi?

Gönderi tarihi:
Çok yerinde oldu bu programdan bahsetmeniz; sanırım Bakanımız da oradaydı ve özellikle şu mütekabiliyet olayı hakkında bilgilendirici konuşmalar geçti...

 

Sayın Kaplan;

 

Karşılıklılığın arandığı yer kendi vatandaşlarınızın hakları değildir; bu ancak yabancıların durumuyla ilgili hususlarda geçerli olabilir belirtildiği üzere...

 

Anlaşma metninde neyin kastedildiği de gayet açıktır; bizden istenene paralel bir düzenleme ile Batı Trakya Türklerinin hakları da göz önünde bulundurulmuştur, yine yukarıda sözü edilen oturumda bu da özellikle belirtildi...

 

Yunanistan yanlış işler yapıyorsa bunlar giderilmeye çalışılır ama biz de onlarla aynı yöntemleri izleyeceğiz diye bir şey yok...

 

Gelelim cemaat vakıfları olayına:

 

Bunlar geçmişten gelen ve hukuk düzenimiz içinde de tanınmış vakıflardır zaten...

 

 

 

Demişsiniz; bu konuda yukarıdaki kadar açık yazamayacağım şu an ama siz de biraz daha açarsanız olayı belki gidişata göre bir şeyler söyleyebilirim...

 

Ve;

 

Anlamadık demedik; neye dayanarak diye sorduk...

 

Saygılar...

 

:zorro:

Sevgili dostum BAkan onu dedi bunu dedi ile bir sonuç olmaz, sonuç meclisten çıkan sonuçtur.

Meclisten çıkan ve çıkmaya hazır olan maddeleri yazmıştım sanırım tekrar yazmaya gerek yok,Dostum göz var nizam var bakanımız ne derse desin yasa ortada ve yapılacak işlerde açıkca görülmektedir.

Kendi düşüncelerimi yadığım gibi Özellikle bir avukattanda alıntı yaptım, daha doğru olması için.

O nedenle gördüklerimiz ve bildiklerimiz yeterlidir diye düşünüyorum.

olayı Birazdaha açarsanız diyorsunuz 'ali0 Açılacak neyi kaldı artık sizce gayey açık değilmi?birazdaha açarsak içinde kaybolacağız.

saygılar.

Gönderi tarihi:
Sevgili dostum BAkan onu dedi bunu dedi ile bir sonuç olmaz, sonuç meclisten çıkan sonuçtur.

Meclisten çıkan ve çıkmaya hazır olan maddeleri yazmıştım sanırım tekrar yazmaya gerek yok,Dostum göz var nizam var bakanımız ne derse desin yasa ortada ve yapılacak işlerde açıkca görülmektedir.

Kendi düşüncelerimi yadığım gibi Özellikle bir avukattanda alıntı yaptım, daha doğru olması için.

O nedenle gördüklerimiz ve bildiklerimiz yeterlidir diye düşünüyorum.

olayı Birazdaha açarsanız diyorsunuz 'ali0 Açılacak neyi kaldı artık sizce gayey açık değilmi?birazdaha açarsak içinde kaybolacağız.

saygılar.

 

Sevgili Kaplan;

 

Bakanın olduğunu ben ayrıca belirttim; hem aynı progarm olduğunu anlamak hem de gündemdeki gelişmeyle birinci dereceden ilgili bir şahsın da bulunduğunu belirtmiş olmak için; yani bahsettiklerim sadece sayın bakanımızın konuşmalarından değil...

 

Ve daha açılmalıdır da dediğim cümle; eğer kaybolacağımızı anlarsak "tamam, bilgimiz buraya kadar" der çıkarız dürüstçe...

 

İşte o yüzden; bu cümle açılmadan devam etmek pek mümkün değil benim açımdan:

Ancak diğer vatandaşlar, nasıl ki din, mezhep veya kökene dayalı vakıf kuramazlarsa, onlar da bu tür vakıf kuramazlar veya Cumhuriyetten önce kurulan vakıfları, bugün kurulmuş gibi işletemezler

 

Saygılar...

 

:zorro:

Gönderi tarihi:
Yönümüzü Batiya cevirecegiz sözü heralde hosunuza gittiki Atatürkü savunuyorsunuz ama ayni Atatürkün yaptigi ve gerekli olan yasalar icinde gasptan bahsediyorsunuz.Yani Atatürk azinliklarin haklarini gaspetmistir sizce ve sizin gibi düsünenlerce.Simdi ise aslan AKP geldi ve gasp edilmis haklari geri veriyor.alkislamak gerekir.Atatürkte kimmis dimi?

ne alakasi var arkadassim simdi yazdiklarinizin konuyla. 1936 da Atatürk sadece vakiflara mal varliklarinizi beyan edin kanunu cikartmisti ama, 1974 lerden sonra ki hükümet dönemlerinde bu haklari gasp edildi, yanlissa düzeltin lütfen. Bunun simdi Atatürkcülükle ne alakasi var. Kim ned erse desin, önemli olan, yapilan olaylar dogrumu yanlismi, ve bunlar düzeltilmelimi yoksa aynen devammi etmeli. Konusulmasi gereken bu. Yoksa kimlerin daha Atatürkcü oldugu cok önemli degil, cünki o kadar Atatürkcü taniyoruzki, kimisi seriatci, kimisi irkci, kimisi solcu, kimileride daha daha baska siyasi düsüncenin insanlari. Bizde anlamadik neden kimse bu Atatürkü paylasamiyor. Yoksa herkes kendi yaptigi ise Atatürkümü alet ediyor acaba??? Esas konuyu konusalim lütfen. Kendi vatandasimin hakki verilmelimi verilmemelimi, iste önemli olan bu, gerisi bos laf.

Gönderi tarihi:
Sevgili dostum BAkan onu dedi bunu dedi ile bir sonuç olmaz, sonuç meclisten çıkan sonuçtur.

Meclisten çıkan ve çıkmaya hazır olan maddeleri yazmıştım sanırım tekrar yazmaya gerek yok,Dostum göz var nizam var bakanımız ne derse desin yasa ortada ve yapılacak işlerde açıkca görülmektedir.

Kendi düşüncelerimi yadığım gibi Özellikle bir avukattanda alıntı yaptım, daha doğru olması için.

O nedenle gördüklerimiz ve bildiklerimiz yeterlidir diye düşünüyorum.

olayı Birazdaha açarsanız diyorsunuz 'ali0 Açılacak neyi kaldı artık sizce gayey açık değilmi?birazdaha açarsak içinde kaybolacağız.

saygılar.

Tabiiki konu ile ilgili bakanin ve milletvekillerinin söyledikleri bir avukatin söyledikleri kadar dogru olamaz. Nasil olsa bir avukat, kanunlari daha iyi bilir ve o ne derse dogrudur. Ama nedense o avukatin bildigi kanunu bakanlar ve milletvekilleri meclise getiriler, tartisirlar ve onaylarlar. Neler oluyor bize vallahi anlamis degilim dogrusu, nasilolsa dilin kemigi yok.

Gönderi tarihi:
ne alakasi var arkadassim simdi yazdiklarinizin konuyla. 1936 da Atatürk sadece vakiflara mal varliklarinizi beyan edin kanunu cikartmisti ama, 1974 lerden sonra ki hükümet dönemlerinde bu haklari gasp edildi, yanlissa düzeltin lütfen. Bunun simdi Atatürkcülükle ne alakasi var. Kim ned erse desin, önemli olan, yapilan olaylar dogrumu yanlismi, ve bunlar düzeltilmelimi yoksa aynen devammi etmeli. Konusulmasi gereken bu. Yoksa kimlerin daha Atatürkcü oldugu cok önemli degil, cünki o kadar Atatürkcü taniyoruzki, kimisi seriatci, kimisi irkci, kimisi solcu, kimileride daha daha baska siyasi düsüncenin insanlari. Bizde anlamadik neden kimse bu Atatürkü paylasamiyor. Yoksa herkes kendi yaptigi ise Atatürkümü alet ediyor acaba??? Esas konuyu konusalim lütfen. Kendi vatandasimin hakki verilmelimi verilmemelimi, iste önemli olan bu, gerisi bos laf.

***** Benim icin Türkiyenin kurulus günlerinde alinmis kararlar önemlidir,siz Atatürkcüleri siniflandirmissiniz ama sizin ne kadar Atatürkcü oldugunuzu yazmamissiniz.Tabii konu neydi Atatürkün gasp ettigi sizin vatandaslarinizin hakki degilmi,o zaman hemen geri verilmelidir.Ha bu arada Izmirde Yunanlinin Istanbulda Yunanlinin verelim nasil olsa onlarda sizin vatandasiniz sayilir.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

Bana birisi açıklayabilir mi lütfen, getirilmek istenen vakıflar yasası, ülkedeki herhangi bir vakıfa göre, azınlık vakfına ayrıcalıklar tanıyor mu? Yani, kime ait olursa olsun, her vakıf aynı haklara mı sahip oluyor, yoksa azınlık vakıfları örneğin İslami amaçla kurulmuş bir vakıfa kıyasla imtiyaz kazanıyor mu?

Gönderi tarihi:

Aşağıdaki metin bizkackisiyiz.com ANKARA İL YÖNETİMİNİN

 

Ankara salonunda düzenlediği (AB neden vakıflar yasasında diretiyor) konulu panelden çıkarımlardır.

 

Okuduktan sonra bir başkasını bilinçlendirme fırsatı tamamen sizin elinizdedir. :excl:

 

 

 

VAKIFLAR YASASI

 

Vakıflar yasası Türkiye' de vakıfların faaliyetlerini ve çalışmalarını

biçimlendiren kontrol eden yasadır. Bundan önce birçok defa değişiklik

yapılmak istenmiştir. Daha önce cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER

tarafından bazı maddeleri veto edilmiştir.

 

Vakıflar yasasının değişmesi çeşitli çevreler tarafından

istenmektedir. Bu çevrelerden biride Avrupa Birliğidir.

 

Şu an için ülkemizde:

 

17.02.1926 tarihinden önce kurulmuş, yönetim ve denetimi Vakıflar

Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen 41.550 adet mazbut vakıf,

 

17.02.1926 tarihinden önce kurulmuş, vakfedenlerin soyundan gelenler

tarafından yönetilen ve denetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından

yapılan 300 adet mülhak vakıf,

 

13.03.1936 tarihinden önce verilen beyanname ile vakıf kabul edilen ve

cemaatleri tarafından seçilen yönetim kurulları tarafından yönetilen

161 adet cemaat vakfı,

 

17.02.1926 tarihinden sonra Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre

kurulan 4.499 adet yeni vakıf bulunmaktadır.

 

Böylece ülkemizde ki vakıf sayısı 46.510 adettir ve bu vakıflar

Türkiye'deki mülkiyet ve toprak düzeninin ayrılmaz bir parçasıdır.

 

Ülkemizde vakıflar, üç grupta toplanmaktadır

1. Cemaat vakıfları

2. Eğitim amaçlı vakıflar

3. Azınlık vakıfları

 

Azınlık vakıfları çoğunluk özellikle dini amaçlarla kurulmuş dini

konuda çalışmak üzere medrese- dini eğitim amaçlı vakıflardır.

 

Başta azınlıkların kontrolünde bulunan vakıflar olmak üzere,

vakıfların faaliyetlerini devlet kontrolü altına alabilmek için ve

Vakıflar genel müdürlüğü oluşturulmuştur.

 

Vakıflar İdaresinde asıl değişiklikler, 5 Haziran 1935 tarihinde

yürürlüğe giren "2762 sayılı Vakıflar Kanunu" ile yapılmıştır. Bu

Kanunun 1. maddesine göre vakıflar; yönetim biçimine göre,

1. Mazbut,

2. Mülhak,

3. Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar olmak üzere üç kategoride

toplanmıştır.

 

AB VAKIFLAR YASASINI NEDEN İSTER

 

AB şu an itibariyle Türkiye'de çıkacak yeni vakıflar yasasını

desteklemektedir. Bunun belli başlı nedenleri vardır. Avrupa

birliğinden gelen birçok şey gibi bu vakıflar yasasınında ülkemize

zararları vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz.

 

Eğer Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın değiştirilemez hatta

değiştirilmesi teklif dahi edilemez(madde 4) maddelerinden 3. maddeye

bakarsak şöyle bir ifade ile karşılaşırız.

 

"MADDE 3. - Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir

bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz

ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti

Ankara'dır."( http://www.tbmm.gov.tr/Anayasa.htm)

Üçüncü maddede belirtildiği üzere Türkiye Devleti, ülkesi ve

milletiyle bölünmez bir bütündür. Bu madde üniter devlet olduğunun

göstergesidir.1 Bu nedenle Türkiye'de azınlıkların tüzel kişiliğinin

olmasından bahsedilemez. Hiçbir üniter devlette azınlıkların

tüzelkişilikleri yoktur. Böyle bir paralel devletçiliğin varlığı

üniter devletin inkârıdır.

 

Vakıflar Yasası'nda sorun sadece azınlık vakıfları ile ilgili

düzenlemeler değildir. Yabancı vakıflar ve yabancıların kuracağı

vakıflar ile ilgili düzenlemeler de büyük sorunlar taşımaktadır.

Tasarıyla, yabancı vakıflar Türkiye'de şube açabilecektir. Bunların

Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarının izni ve bilgisi dâhilinde

olmaları ve yapılan ekonomik transfer ve faaliyetlerinin kontrol

altına alınması gerekir. Aksi halde Gürcistan ve Kırgızistan ve

benzeri örneklerle bu vakıfların neler yapabildiği görülmüştür.

Bu azınlık vakıfları ve İstanbul'a yerleşecek olan büyük vakıflar

(örneğin Amerikan Rockefeller vakfı)2 tarafından finanse edilecektir.

Bu ise tahmin edileceği gibi çok daha büyük bir oyunun parçasıdır.

 

VAKIFLAR YASASI YASALLAŞTIĞI TAKDİRDE

 

Vakıflar Genel Müdürlüğü veya Hazineye intikal eden taşınmazların

tümü, cemaat vakıfları adına geçirilecektir. Bunun yanında namı

müstear ve namı mevhum adına kayıtlı bulunan taşınmazlarda, yine

cemaat vakıfları adına kayıt ve tescil edilecektir. Yine tasarı mevcut

haliyle yasalaştığı takdirde, Osmanlı döneminden bu yana namı müstear

ve namı mevhumlar adına tescil edilen ve ancak değişik nedenlerle

hazineye veya Vakıflar Genel Müdürlüğüne mülkiyeti intikal etmiş

taşınmazlar üzerinde de cemaat vakıflarının hak iddia etmesi olanaklı

hale getirilecektir.

 

Bu Durumda eğer evinizin arazisi daha önce bir vakfa ait iken hazineye

aktarılmışsa vakıf sizden arazisinden çıkmasını isteyebilir. Ayrıca bu

vakıflar eğer geçmiş dönemde o arsadan yapacakları tasarrufu talep

ederse sizden geçmiş döneme ait kirada isteyebileceklerdir. Bu durumda

Türk halkı Kanıyla aldığı toprağı tek bir kurşun bile sıkmadan

vakıflar yasası sayesinde iade edecektir.

 

 

Misyoner faaliyetlerinde bulunan bir takım dernek ve vakıflar şu an

Rockefeller Vakfı'nın maddi desteğiyle Güneydoğu Anadolu ve Doğu

Anadolu Bölgelerinde eski kilise manastır vb alanların haritalarını

çıkarmaktadır. Bu alanların mülkiyeti azınlık vakıflarına verildiği

takdirde vakıflar bu bölgelerde misyonerlik faaliyetlerini kolayca

yürütebilecektir. Tabi bu haritalama işi sadece güney ve doğu

bölgelerinde olmamaktadır. Her zaman bir gerginlik yaratmış Türkiye

için tarihi kültürel ve turistik değerleri olan Ayasofya Camii, Aziz

Nikolas Kilisesi, Akdamar Kilisesi, Ani Harabeleri ve Sümela Manastırı

gibi Anadolu'nun pek çok yerinde bulunan kültürel ve tarihi

varlıklarımız üzerinde hak iddiasında bulunmaları mümkün olacaktır.

 

Halen yürürlükte olan Vakıflar Yasasında Vakıf yöneticilerinin

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaları gerekmektedir. Yeni tasarı

yabancı uyruklu kişilerin de vakıf yöneticisi olmaları sağlanmakta ve

ayrıca başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere devletin tüm kurum ve

kuruluşlarının bu yabancı vakıflar üzerindeki denetimleri sıfıra

indirilmektedir. Tasarı bu haliyle ulusal güvenliğe aykırı birçok

öğeyi içinde barındırmaktadır.

 

Yabancı vakıf yöneticileri elbette ki AB için bulunmaz bir hükümete

baskı ve iç işlerine müdahale avantajıdır. Bu koşul aynı Osmanlı

İmparatorluğunun 17 Temmuz 1774'de yaptığı Küçük Kaynarca

Antlaşmasına3 benzemektedir. Küçük Kaynarca Antlaşması ile Rusya

Ortodoksların koruyucusunu sıfatını takınmış ve dolaylı olarak iç

işlerine müdahale şansını kullanmıştır. İşin ilginç yanı ise bu

antlaşma sayesinde Kırım' a özerklik verilmiş daha sonra Rusya'ya

katılmasına bir adım olmuştur. Bu durum aynı şuan ülkemizde yaşanan

sözde Kürt sorununu akla getirmektedir.

 

Diğer bir düşündürücü nokta ise yeni tasarının 24. maddesi ile

vakıflara sağlanan üst kuruluş kurabilme ve yurt dışındaki üst

kuruluşlara katılabilme hakkıdır. Şu an itibariyle vakıflar genel

müdürlüğüne devredilmiş 30 tane Ermeni vakfı vardır. Bu vakıfların

birleşip bir üst kurul kurması oldukça tehlikeli dikkat edilmesi

gereken bir konudur. Böyle bir üst kurul kurulur ise elbette ki

hükümete çok güçlü baskı yaratabilecek Avrupa ülkelerinden destek

olarak sözde Ermeni soykırımını kabul ettirmeye çalışacaktır.

Hükümetin bu baskıya dayanıp dayanamayacağı da ayrı bir önem

taşımaktadır.

 

Ayrıca sözde Ermeni soykırımı Amerikan başkanlık yarışında da önemli

bir anahtardır. Acaba hükümet "gözüne bakıp anlaştığı" ABD

başkanlarıyla bu sefer nasıl bir iletişim kuracak ve ne tavır

takınacaktır?

 

Yeni yasa vakıfların mülkiyet haklarını da değiştirmektedir. Eskiden

azami vakıf malvarlığı mahkemelerce belirlenirken artık bu yetki

vakıflar meclisine bırakılmıştır.

 

Vakıflar meclisi ise ayrı bir probleme adım atıştır. Komisyon 15

kişiden oluşacaktır Komisyonun 15 üyesinden 12 tanesi tamamen

başbakanın yetki ve atamasıyla gerçekleşecek geriye kalan 3 kişi ise

vakıf yöneticileri arasından seçilecektir. Peki diğer vakıflar

aralarından üç kişiyi hangi noktada birleşip seçeceklerdir. Yoksa bu

kişiler önceden belirlenmiş kişiler midir?

 

Ayrıca başbakanın kontrolünde atanan adaylar ne kadar güvenilir

olacaktır. En son devlet tarafından atanan YÖK başkanının yarattığı

tartışmalar göz önüne alınırsa yeni tartışmalr kaçınılmaz olacaktır.

 

Akla gelen en yakın senaryo Bir ermeni üst kurul başkanı Bir misyoner

üst kurul başkanı ve sözde Kürdistan başkanı değil de nedir?

 

Akla gelen bir diğer soru ise ruhban okullarıdır. Cemaatler

kendilerini düzenledikten sonra mutlaka okulları içinde devreye

girecektir. Bu okulların denetlemesi nasıl olacaktır. Milli eğitim

kurumları içerisinde vakıflara ait okullara ayrı bir statü

verilmesinin gündeme gelmesi oldukça olasıdır. Bu ise apaçık 3 Mart

1924 tarihinde çıkarılan eğitimin birleştirilip milli eğitim

bakanlığına bağlanması anlamına gelen Tevhid-i Tedrisat Yasası'nın

değiştirilmesidir.

 

 

SONUÇ OLARAK TÜM BİLGİLERİ TOPLARSAK

 

Bu yasa tasarısı, Lozan anlaşmasına, anayasamıza ve ulusal

çıkarlarımıza aykırıdır !

 

Vakıflar yasası vatan parçalamak isteyenler için bir araç olacaktır.

 

Siyasi iktidar yasayı tekrar incelemeli ve geri çekmelidir.

 

Durum çok ciddidir.

Gönderi tarihi:
***** Benim icin Türkiyenin kurulus günlerinde alinmis kararlar önemlidir,siz Atatürkcüleri siniflandirmissiniz ama sizin ne kadar Atatürkcü oldugunuzu yazmamissiniz.Tabii konu neydi Atatürkün gasp ettigi sizin vatandaslarinizin hakki degilmi,o zaman hemen geri verilmelidir.Ha bu arada Izmirde Yunanlinin Istanbulda Yunanlinin verelim nasil olsa onlarda sizin vatandasiniz sayilir.

 

 

saygilarla

Siz halaa kendi kendinize seneryo yazmaya devam edin. konuyu anlamak istemeyene ne dersek fayda etmez.

Gönderi tarihi:
Siz halaa kendi kendinize seneryo yazmaya devam edin. konuyu anlamak istemeyene ne dersek fayda etmez.

Gaspedildi diyen siz degilmisiniz,gaspedilmis ise gaspeden Atatürk olmuyormu,ya sözünüzün arkasinda durun ve evet Atatürk gaspetmistir diyin yada vatandaslarim slogani ile Sevri savunmayin.Konuyu anlamak istemeyen sizsiniz ama en cok karsi cikanda sizsiniz,bu kadar insan yaziyorVakiflar yasasinin ne oldugunu siz hala vatandasimin hakki diyorsunuz,kimse kimsenin hakkini gaspetmemistir.Türkiye Cumhuriyeti bir muz cumhuriyeti degildir.Tarihi kendi duygilarijiza göre degil tarih olarak degerlendirin.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Gaspedildi diyen siz degilmisiniz,gaspedilmis ise gaspeden Atatürk olmuyormu,ya sözünüzün arkasinda durun ve evet Atatürk gaspetmistir diyin yada vatandaslarim slogani ile Sevri savunmayin.Konuyu anlamak istemeyen sizsiniz ama en cok karsi cikanda sizsiniz,bu kadar insan yaziyorVakiflar yasasinin ne oldugunu siz hala vatandasimin hakki diyorsunuz,kimse kimsenin hakkini gaspetmemistir.Türkiye Cumhuriyeti bir muz cumhuriyeti degildir.Tarihi kendi duygilarijiza göre degil tarih olarak degerlendirin.

 

 

saygilarla

Arkadasim siz yazdiklarimi okumadan ön yargi ile cevap veriyorsaniz ben ne yapabilirimki. nerede Atatürk gasp etmistir yazdim??? 1970 lerden sonrasindan bahsediyorum ve bunuda vurguladim, yoksa Atatürk yasiyorda bizimmi haberimiz yok. benim vatandaslarim dememden bile gicik katigin belli gibi, bizim degilde kimin vatandaslar bahsettigimiz insanlar??? Yoksa onlarda bizlerin avrupa ülkelerine misafir isci olarak gidipte son yillarda vatandasliklarina gecisimizemi benziyor acaba??? Sadece kendi fikirlerinizdeki yorumlari okuyarak "bu kadar insan yaziyor vakiflar yasasinin ne oldugunu siz hala vatandasimin hakki diyorsunuz, kimse kimsenin hakkini gasp etmemistir" demeye ne hakkiniz var. Bu konuda cok yazan cizen var ama hepsi sizin gibi bakmiyor konuya. Siz baskasina duyguyla degerlendimeme gereginden söz ediyorsunuz, ama ayni zaman da bozuk pilak gibi önüne geleni düsman ve tehlike olarak göstermenizdende vazgecmeniz gerektigini görmüyorsunuz. Iki üc tane kendine Ulusalci diye nitelendiren, parmakla bile sayilacak ladar az olan ve bir kac tane sözde milliyetcilerin ve vatanseverlerin konuya bakis acisindan bakacak halim yok benim. Atatürkcü olduklarini idaa eden ulusalcilar ile milliyetcilerin türban konusunda ne kadar ters düstüklerinide gördük son günlerde. Anlamadigim, bu iki kesim Atatürkü kimseye birakmiyorlar ama Atatürkü malesef islerine geldigi gibi yorumluyorlar. Aynen baska bir milliyetci yorumcunun türban konusunda Atatürkü bile dindar gösterdigi gibi. Olan Atatürke oluyor, önüne gelen agzina almis Atatürkü ***********

Gönderi tarihi:
Arkadasim siz yazdiklarimi okumadan ön yargi ile cevap veriyorsaniz ben ne yapabilirimki. nerede Atatürk gasp etmistir yazdim??? 1970 lerden sonrasindan bahsediyorum ve bunuda vurguladim, yoksa Atatürk yasiyorda bizimmi haberimiz yok. benim vatandaslarim dememden bile gicik katigin belli gibi, bizim degilde kimin vatandaslar bahsettigimiz insanlar??? Yoksa onlarda bizlerin avrupa ülkelerine misafir isci olarak gidipte son yillarda vatandasliklarina gecisimizemi benziyor acaba??? Sadece kendi fikirlerinizdeki yorumlari okuyarak "bu kadar insan yaziyor vakiflar yasasinin ne oldugunu siz hala vatandasimin hakki diyorsunuz, kimse kimsenin hakkini gasp etmemistir" demeye ne hakkiniz var. Bu konuda cok yazan cizen var ama hepsi sizin gibi bakmiyor konuya. Siz baskasina duyguyla degerlendimeme gereginden söz ediyorsunuz, ama ayni zaman da bozuk pilak gibi önüne geleni düsman ve tehlike olarak göstermenizdende vazgecmeniz gerektigini görmüyorsunuz. Iki üc tane kendine Ulusalci diye nitelendiren, parmakla bile sayilacak ladar az olan ve bir kac tane sözde milliyetcilerin ve vatanseverlerin konuya bakis acisindan bakacak halim yok benim. Atatürkcü olduklarini idaa eden ulusalcilar ile milliyetcilerin türban konusunda ne kadar ters düstüklerinide gördük son günlerde. Anlamadigim, bu iki kesim Atatürkü kimseye birakmiyorlar ama Atatürkü malesef islerine geldigi gibi yorumluyorlar. Aynen baska bir milliyetci yorumcunun türban konusunda Atatürkü bile dindar gösterdigi gibi. Olan Atatürke oluyor, önüne gelen agzina almis Atatürkü ***********

Sizin Atatürkçülüğünüzü anlayamadık sevgili uçanşahin ,diğer Atatürkçüyüm diyenler kendilerini hangi saflarda olduğunu belli etmiş anlaşıldığı gibi.biri milliyrtci diğeri ulusalcı ya saiz?

Gönderi tarihi:

Belki yüzeysel olacak ama, benim değerlendirmem şu: Bu hükümet sürekli din konusunu ön plana çıkarma çabasında. Alevilerle ilişki kurarken, onları bir dini cemaat biçiminde ele alıyor, dini özelliklerine vurgu yapıyor. Bu vakıflar işi de böyle. Konu, bağlam, gündem din olsun da, nasılsa çoğunluk müslüman, kârlı biz çıkarız düşüncesindeler.

 

Bütün vakıflar çalışsın, nasılsa parsayı İslami vakıflar toplar. Biraz azınlık vakıfları da sebeplenir mi? Olsun. Onlara da o rüşvet olsun, işin kaymağını nasılsa biz yeriz. Düşünmek bile acı ama, "ver gitsin bi Kürdistan'a, bi de Ermenistan'a, hatta Hatay'ı da din kardeşimiz Suriye'ye, zaten Atatürk gaspetmişti, yeter ki kalanında İslam cumhuriyeti kurulsun" bile deseler artık garibime gitmez. İyice takke düştü, kel göründü çünkü.

 

Hatta ben bu hükümetin ABD yanlısı, milli görüşle çatışıyor görünmesinden bile şüphelenir oldum. Tüm cumhuriyet karşıtları el altından işbirliği içindeler gibi gelmeye başladı. AB, ABD, etnikçiler, azınlıkçılar, dinciler, Türk-İslam sentezci faşistler, bazı 2. cumhuriyetçi liberaller ve hatta bazı ütopik sosyalistler (çok az da olsa) bile...

 

Atatürk milliyetçileri büyük bir kuşatma altında. Zor günler ama, korku yok...

Gönderi tarihi:

Afaki yazmayalım reel olalım ve gerçekleri yazalım...Yasayı okuyup yazalım duyduklarımızla kalmayalım...

*Romanya'dan Dirayf Mardikyan

*Bulgaristan'dan Kevork Haceryan, Rupen Kirkoryan ve Husan Pardafyan adı size bir şey hatırlatıyormu

Açıyorum konuyu..NET VE KESİNDİR SAV VEYA TEZ DEĞİLDİR...

Bunlar Ülkelerinin ileri gelen pazarları bunların önderliğinde (her taşın altından ABD çıktığı gibi burada da o var)

ABD'deki finans merkezleriyle bağlantılı olarak Bulgaristan, Beyrut ve Romanya'da, Türkiye doğumlu Ermeniler ile onların mirasçılarına ulaşılıyor, bu kişiler adına mevcut olan Osmanlı tapu kayıt ve makbuzlar satın alınıyor, Bunlar daha sonra Budapeşte'deki Osmanlı Türkoloji Enstitüsünde tercüme ettiriliyor ve nihayetinde de bunlar kilise vakıflarına noterden bağış yoluyla aktarılıyor. Trakya'da Kırklareli ve Tekirdağ, İç Anadolu'da Kayseri, Sivas, Konya ve Niğde, Doğu Anadolu'da Erzurum, Kars, Van, Diyarbakır ve Elazığ, Marmara'da Bursa, Yalova ve Gemlik'te toplam 1500 tapu, bu şekilde devir ve intikal işlemine esas olmak üzere alt yapısının hazırlandığını görmeyenler için benim yapacak ve yazacak hiç birşeyim yok... :angry:

Mesela İlgililerin elinde Bursa Karacabey Harası civarında 450 civarındaki tapunun alındığına dair belge var bu taşınmazlar 1 şekilde kilise vakıflarına intikal ettiriliyor.

ŞUNU KARIŞTIRIYORUZ

Cemaat vakıfları kavramı ile cemaat mensupları kavramı FARKLIDIR Cemaat mensupları Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır ve onlar, Anayasal sınırlar içinde dernek ve vakıf kurabilirler. Ama cemaat vakıfları, Anayasa ve Medeni Kanuna göre etnisiteye dayalı vakıf kuramazlar.

TBMM'de görüşülen kanunda, cemaat vakıflarının da yeni vakıflar gibi değerlendirildiğini bilmeyenler öğrensin lütfen Bir taraftan yasal alt yapı çalışmaları hükümet tarafından kararlı ve ısrarlı bir şekilde sürdürülürken, bir taraftan da birilerince fiili bir organizasyon sürdürülüyor. Tam bir örtüşme ve uyuşma görmüyormusunuz dostlar nasıl olur da böyle yorumlar yapılır anlamış değilim Bazı vekiller hadi görmüyor gözlerine türban gelmiş kaldırıp görmüyorlar yoksa bizde mi görmüyoruz... Şu an neler oluyor açıklayayım ; cemaat vakıfları organizasyonu ile Hükümetin vakıflara yönelik sosya-ekonomi politikaları bal gibi örtüşüyor ha tamam anlarım Hükümet üzerinde etkili olan odakların çıkarları, bu yapıyla örtüşebilir ama bu yapının ülkemizin ve halkımızın çıkarlarıyla uyuşmadığı açıktır :unsure:

Bakın bu türban konusu gümdemde iken onun gölgesinde neler çıkarılacak bu meclisden ... -_-

neşe ile kalın :clover:

Gönderi tarihi:
Arkadasim siz yazdiklarimi okumadan ön yargi ile cevap veriyorsaniz ben ne yapabilirimki. nerede Atatürk gasp etmistir yazdim??? 1970 lerden sonrasindan bahsediyorum ve bunuda vurguladim, yoksa Atatürk yasiyorda bizimmi haberimiz yok. benim vatandaslarim dememden bile gicik katigin belli gibi, bizim degilde kimin vatandaslar bahsettigimiz insanlar??? Yoksa onlarda bizlerin avrupa ülkelerine misafir isci olarak gidipte son yillarda vatandasliklarina gecisimizemi benziyor acaba??? Sadece kendi fikirlerinizdeki yorumlari okuyarak "bu kadar insan yaziyor vakiflar yasasinin ne oldugunu siz hala vatandasimin hakki diyorsunuz, kimse kimsenin hakkini gasp etmemistir" demeye ne hakkiniz var. Bu konuda cok yazan cizen var ama hepsi sizin gibi bakmiyor konuya. Siz baskasina duyguyla degerlendimeme gereginden söz ediyorsunuz, ama ayni zaman da bozuk pilak gibi önüne geleni düsman ve tehlike olarak göstermenizdende vazgecmeniz gerektigini görmüyorsunuz. Iki üc tane kendine Ulusalci diye nitelendiren, parmakla bile sayilacak ladar az olan ve bir kac tane sözde milliyetcilerin ve vatanseverlerin konuya bakis acisindan bakacak halim yok benim. Atatürkcü olduklarini idaa eden ulusalcilar ile milliyetcilerin türban konusunda ne kadar ters düstüklerinide gördük son günlerde. Anlamadigim, bu iki kesim Atatürkü kimseye birakmiyorlar ama Atatürkü malesef islerine geldigi gibi yorumluyorlar. Aynen baska bir milliyetci yorumcunun türban konusunda Atatürkü bile dindar gösterdigi gibi. Olan Atatürke oluyor, önüne gelen agzina almis Atatürkü ***********

Buyurun benim disimda birkac arkdas daha yazmis bilmem okudunuzmu de yazdiklarini?

Benim kimseyi suclama hakkim olmadigini biliyorum,bunu bana hatirlatmaniz ve bozuk plak gibi demeniz bile abes ve yakismiyor,siz bana dünkü bir iletinizde tartisma seviyesinden bahsetmistiniz,kusura bakmayin ben ayni seyi size söylemek saygisizligini yapamam.Kimse kimseyi düsman ve tehlike olarak göstermiyor ama düsmanida tehlikeyide bilmekte yarar vardir.Bu memleket yüzbinlerce evladini Kurtulus savasinda kaybetti,kimsenin bu ülkede babasinin ciftligi gibi yönetme ve yasa cikarma hakki olamaz kimsede Lozanla hakettigimiz en ufak bir seyi tekrar geri veremez.

Bakin siz hep milliyetcilere ve Atatürkcülere satasiyorsunuzve haksizlik yapiyorsunuz ve o kadar hirslanmissinizki,nereye nasil catacaginizi bilmiyorsunuz,biraz sogukkanli olmayi deneyin,siz ulusalcialrin ve Atatürk milliyetcilerinin bakis acisindan bakmak zorunda degilsiniz ama bu ülkeye ve Türk ulusuna bakis acinizi biraz daha inceleyin.

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Buyurun benim disimda birkac arkdas daha yazmis bilmem okudunuzmu de yazdiklarini?

Benim kimseyi suclama hakkim olmadigini biliyorum,bunu bana hatirlatmaniz ve bozuk plak gibi demeniz bile abes ve yakismiyor,siz bana dünkü bir iletinizde tartisma seviyesinden bahsetmistiniz,kusura bakmayin ben ayni seyi size söylemek saygisizligini yapamam.Kimse kimseyi düsman ve tehlike olarak göstermiyor ama düsmanida tehlikeyide bilmekte yarar vardir.Bu memleket yüzbinlerce evladini Kurtulus savasinda kaybetti,kimsenin bu ülkede babasinin ciftligi gibi yönetme ve yasa cikarma hakki olamaz kimsede Lozanla hakettigimiz en ufak bir seyi tekrar geri veremez.

Bakin siz hep milliyetcilere ve Atatürkcülere satasiyorsunuzve haksizlik yapiyorsunuz ve o kadar hirslanmissinizki,nereye nasil catacaginizi bilmiyorsunuz,biraz sogukkanli olmayi deneyin,siz ulusalcialrin ve Atatürk milliyetcilerinin bakis acisindan bakmak zorunda degilsiniz ama bu ülkeye ve Türk ulusuna bakis acinizi biraz daha inceleyin.

 

 

saygilarla

Siden baska yazmayan yok falan yazmadim, iyi okuyun lütfen. Kendi yorumlarinizi iyi okursaniz kimleri nasil sucladiginizi da iyi göreceksiniz. Atatürk'e falan satastigim tek bir yorum bulun herkesin önünde burada egilecegim. Suclamalariniza lütfen dikkat edin, bakin gene bos suclama yaptiniz. Benim burada hic bir ulusa ve topluma saldirdigim olmamistir, bilhassa kendinizden bu tür yorumlar olmustur. Inkar ve camur at politikasi ile bir yere varilmaz. Milliyetciligin bir de Atatürkcüsümü cikti, diger millietcileri nasil nitelendirecegiz peki alaaa??

Ben burada ne yazdigimi gayet iyi biliyorum ve haalklarin kardesligini devamli savunmusumdur. Kendime hos görmedigimi baskasinada hos görmem. Onun icin siz lütfen önce kendiniz diger uluslar hakkindaki görüslerinizi gözden gecirin önce. Ben defalarca yazdim ülkem ile bir sorunum yok ama yöneticilerle ve sistemle, yapilan hatalarle, seriatcilarla ve irkcilarla kavgam olabilir. Sizin bahsettiginiz vatanhainleri ne zamen cumhuriyet kurulduktan beri iktidar olmuslarda ülkeyi satmislar??? Ülke bu durumda ise sorumlularini dogru yerde arayin, saga sola satasarak olmaz bu isler. Türkiye size göre hicmi kendi icerisindeki azinliklara karsi hatasi olmadi da elestirildigi zaman hemen Türkiye düsmanligi ile sucluyorsunuz??? Kar gibi temizmi yani Türkiye'nin sicili??? Isinize geleni iyi gelmeyeni kötü ilan ediyorsunuz. Sizin anlayisiniza göre Türkiye disindaki olaylara hic karismamaniz gerekli. Ama is baska ülkelerdeki Türk'ler olunca bu kanun gecerli degil size göre. Bizler burada hicbir seye karismayalim demiyoruz, ama baskasina karisiyorsam kendime neden karismayayim veya baskalari yanlis gördügü olaylari elestirmesin. Konu Cecenistan, Türkmenler, Azerbeycan, batitrakya, balkanlar ve bazi diger Türklerin yasadigi ülkeler oldugu zaman hakli olarak o ülkelerde yasayan soydaslarimizin hakkini aramak icin elimizden geleni yapiyoruz, ama bu icislerine falan karisma olmuyor. Amaaa konu Türkiye oldugu zaman isler degisiyor ve akan sular duruyor. Türkiye'nin dokunuzmazligi var. Amerika önüne geleni isgal ediyor ve katlediyor, buna hepimiz tüm dünya halklari hakli olarak karsi geliyor, ama konu osmanli isgalleri ve soygunu olunca gene akan sular duruyor. kendi kendini öven herhalde tek milletiz bu cihanda.

Gönderi tarihi:

***Gerci bize milliyetci derler,ama biz öyle milliyetcilerizki,bizimle isbirligi eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz.

Onlarin milliyetlerinin bütün icaplarini taniriz.

Bizim milliyetciligimiz herhalde hodbince ve magrurca bir milliyetcilik degildir.***

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK(1920)

 

***Biz dogrudan dogruya milletseveriz ve Türk milliyetcisiyiz.

Cumhuriyetimizin dayanagi Türk toplulugudur.***

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

***Bilelim ki milli benligini bilmeyen milletler baska milletlere yem olurlar***

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

 

***Türkler bütün medeni milletlerin dostudurlar.***

 

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
***Gerci bize milliyetci derler,ama biz öyle milliyetcilerizki,bizimle isbirligi eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz.

Onlarin milliyetlerinin bütün icaplarini taniriz.

Bizim milliyetciligimiz herhalde hodbince ve magrurca bir milliyetcilik degildir.***

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK(1920)

 

***Biz dogrudan dogruya milletseveriz ve Türk milliyetcisiyiz.

Cumhuriyetimizin dayanagi Türk toplulugudur.***

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

***Bilelim ki milli benligini bilmeyen milletler baska milletlere yem olurlar***

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

 

***Türkler bütün medeni milletlerin dostudurlar.***

 

 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

 

saygilarla

Evet Atatürk'te aynen kuranikerim gibi oldu, ne dediyse ve ne yaptiysa her dönem icin gecerlidir. Ama dikkatimi ceken bazi noktalar var. Sizin yorumlarinizda Kosova, Kibris ve benzeri konularda Türkiye icin kararlarini kendi iradesiyle vermedigini yaziyorsunuz, yani bizler Atatürk'ün deyimiyle baska milletlere yem oluyoruz. Buda gene ayni aciklamada milli benligimizi bilmiyoruz anlamina geliyor.

"...bizimle isbirligi eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz....." bizimle isbirligi yapmayan miletlere nasil davranacagiz, herhalde ne hürmet gösterecegiz nede riayet edecegiz. Otomatikmen bizimle isbirligi yapmayan miletler düsmanimiz oluyor. Tarfsiz falan olamaz yani!!! Ya benim tarafimda olacaksin yada digerinin, olurmu ya böyle bir anlayis.

 

"Türkler bütün medeni milletlerin dostudurlar", Türkiye'de milliyetci gecinenler "Türk'ün Türk'ten baska dostu olmaz" diye cayir cayir bagirirlar. Bu ne anlama geliyor pekii, tüm milettler bize karsi kem gözle bakiyor ve onlar bizim dostumuz falanda olamaz. Yani baska bir deyimle malesef koskoca dünyada dostumuz olacak bir medeni millet yok.

Birakalim bu sablonculugu lütfen, hep hakliyim gözüyle bakarsak konuya, böyle yerimizde sayariz ve herkesi düsman görürüz.

Gönderi tarihi:
Evet Atatürk'te aynen kuranikerim gibi oldu, ne dediyse ve ne yaptiysa her dönem icin gecerlidir. Ama dikkatimi ceken bazi noktalar var. Sizin yorumlarinizda Kosova, Kibris ve benzeri konularda Türkiye icin kararlarini kendi iradesiyle vermedigini yaziyorsunuz, yani bizler Atatürk'ün deyimiyle baska milletlere yem oluyoruz. Buda gene ayni aciklamada milli benligimizi bilmiyoruz anlamina geliyor.

"...bizimle isbirligi eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz....." bizimle isbirligi yapmayan miletlere nasil davranacagiz, herhalde ne hürmet gösterecegiz nede riayet edecegiz. Otomatikmen bizimle isbirligi yapmayan miletler düsmanimiz oluyor. Tarfsiz falan olamaz yani!!! Ya benim tarafimda olacaksin yada digerinin, olurmu ya böyle bir anlayis.

 

"Türkler bütün medeni milletlerin dostudurlar", Türkiye'de milliyetci gecinenler "Türk'ün Türk'ten baska dostu olmaz" diye cayir cayir bagirirlar. Bu ne anlama geliyor pekii, tüm milettler bize karsi kem gözle bakiyor ve onlar bizim dostumuz falanda olamaz. Yani baska bir deyimle malesef koskoca dünyada dostumuz olacak bir medeni millet yok.

Birakalim bu sablonculugu lütfen, hep hakliyim gözüyle bakarsak konuya, böyle yerimizde sayariz ve herkesi düsman görürüz.

Evet türkün türkten başka dostu yoktur!(Tabi siz bunu kürt,laz diye ayıracaksınız)

Bir dost gösterin o zaman.Abd yada Almanyamı?Bunu tarihe bakarsanız görürsünüz.

Terörist öcalana Dünya devletlerinden ,Destek vermeyen ülke barmakla sayılacak kadar azdır terör örgütü yanlız türk devletlerinden destek görmamiştir bu sizce dostun kim olduğunu göstermezmi.

Gönderi tarihi:
Evet türkün türkten başka dostu yoktur!(Tabi siz bunu kürt,laz diye ayıracaksınız)

Bir dost gösterin o zaman.Abd yada Almanyamı?Bunu tarihe bakarsanız görürsünüz.

Terörist öcalana Dünya devletlerinden ,Destek vermeyen ülke barmakla sayılacak kadar azdır terör örgütü yanlız türk devletlerinden destek görmamiştir bu sizce dostun kim olduğunu göstermezmi.

Sizin anlayisiniza göre zaten hayatta olmaz dostumuz. Birakin bizi, aslinda söylediginiz bazda dünyada dost olan ülke yok.

Gönderi tarihi:

Evet öncelikle mütekabiliyet olayından söz ettik ve ben Lozan konusunda bir şey de görmedim ama olayın şu boyutundan dolayı sanırım esas kaygı:

 

Şimdi Türkiye'de bir gerçeklik var dünyada da olduğu gibi; hani Kosova meselesinde de dedim ya büyükçe:"GÜÇ" diye; işte bu çok önemli...

 

Kaygının sebebi de "azınlık" olan ve yeni vakıflara verilmeyen özellikte "belirli bir cemaate" yönelik vakıflara sahip olanların bir kısmına hala güven duyulamıyor olmasıdır, yine dış güçlerden de destek alarak geçmiştekine benzer ya da yeni getirilerle daha da ileri bir zararın ortaya çıkmasından endişe ediliyor ve şimdiden yoğunca çalışmalara başlamış birileri diye duydum...

 

O zaman burada esas kaygı sayın Kaplan'dan yukarıda açıklamasını beklediğim cümlede de değinilen "cemaat vakfı" kavramının yeni vakıflar gibi haklara sahip olarak adeta "ayrıcalıklı" konuma gelmesidir ki bugün hiçbirimiz cemaate yönelik vakıf kuramayız, bu ve dışarıdan destekli hareketlerle ulusal yapımıza zarar verecek faaliyetlere kapı aralanmasından korkuluyor...

 

Hala kararsız gibi duruyorum ama şimdilik en genel çıkarımlarım bunlar...

 

Saygılar...

 

:zorro:

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.