Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"BABAM VE OĞLUM" Bir fiyaskonun getirdikleri.


Kuzey

Önerilen İletiler

Babam ve Oğlum!.. Üzmeyin beni.

 

70'li yıllarda açık hava sinemalarıyla günümüze kadar geçen sürede kabaca bir 30 yıllık tanışıklığım olan sinemamız için tek kelimeyle ne söyleyebileceğim sorulsaydı eğer, cevabım şu olurdu: "OLMUYOR." Bu kelime belki çoğunuz için "Olmuyor, olmuyor, sensiz olmuyor" şarkısını çağrıştırabilir; ama, keşke öyle olsaydı. Bu ifadenin buradaki kullanımı maalesef tam da karşıladığı anlamıyla. Kimi zaman "Hiç mi iyi film yok kardeşim" sorusuyla da karşılaşıyorum. Evrensel ve bireysel vicdanıma danışarak ve biraz da iyi niyetli yaklaşımla onlar hanesi dahilinde sayılabilecek kadar iyi filmimiz olduğunu söylüyorum. Evet, günümüzün sansasyonel, reklam ve tanıtım bombardımanıyla insanları gişelere çekip rekorlar kırdıran filmlerinden bahsetmiyorum. En azından 70'li yıllar ve ona yakın tarihlerde iyi filmler üretilmiş. Susuz Yaz, Yılanların Öcü, Selvi Boylum Al Yazmalım gibi ve çoğunuzun tebessüm edeceğini bilsem de söyleyeyim, Cüneyt Arkın'ın tarihî filmler serisi daha samimî ve bence daha film gibi filmlerdi.

80'li yılların getirdiği bunalım ve arayışlı atmosferinde başını Atıf Yılmaz Beyin çektiği kadın ve psiko sorunsal ağırlıklı yıllar ise tam fecaatti. Bu tarz filmlerle gençliğimizin bir 10 yılı heba oldu gitti. Gerçekçilikten uzak, diyalog yoksunu, aksiyonun "a"sı olmayan, karanlık kasvetli İstanbul sokakları ve insanı boğan karartılmış odaların yansıtıldığı talihsiz yıllar. Bence olmaması gereken bir dönemdi. Hatta bazen takvimi 31 Aralık 1979'dan 1 Ocak 1990'a çekmek mümkün olsaydı!

Gelelim 90'lı yıllara... 80'li yıllardan arda kalır bir tarafı yoktu desem yeridir. İşte burada belki de tek fark, devreye medyanın daha ilgili girmesiydi. Bize yutturulan ve eminim hâlâ çoğunuzun pek bir sevdiği Eşkıya, Ağır Roman gibi filmler... Dünyada hangi sinema ya da kim kabul etti bu filmleri ya da sinema literatürüne soktu?.. Bekliyorum cevabınızı. Durun, isterseniz ben vereyim cevabı: KİMSE. Eşkıya dediğiniz başyapıt tam bir gaflar abidesiydi. Burada ayrıntılara giremem. Girersem eğer asıl konumuz olan BABAM VE OĞLUM'a ne zaman ne de yar kalacak.

Son birkaç yıldır ayağa kalkan sinema endüstrimiz oldukça heyecan verici. Yeni ve modern salonlar, üretimler ve değerli medyamızın büyük katkıları... Ama, sonuç o malum şarkı: OLMUYOR!

Bu aralar pek bir ses getiren, tv'de, gazetelerde Allah'ın her günü bahsi yapılan, en olmadık entelektüellerin dilinde dolaşıp beni de meraklandırıp yıllar sonra Türk filmi seyretmek için sinemaya götüren şu film: BABAM VE OĞLUM.

Film başlıyor ve ben Tanrıya dua ediyorum. Tanrım, sinemamıza olan önyargımı yok et. Lütfen bu filmi beğenmemi sağla. Amin diye dua ediyorum.

Girişte fiyasko başlıyor. Doğum yapan bir eş. Esas oğlanın eli ayağına dolaşıyor ve komşuların kapılarına vuruyor "yardım edin, karım doğuruyor" diye. Fakat, koca binada kimse yok. Apar topar sırtına alıp caddeye fırlıyor, bir Allah'ın kulu yok. Sokak, cadde derken epey yürüyor ve bir parka kadar geliyor. Kimse yok. Ben bir kurgu film türü bir film mi acaba diyorum. Yoksa evrendeki tüm canlılar kayboldu mu birden?! Hani bazı Amerikan filmlerinde sık kullanılan sendromdur ya. Cevabınızı duyar gibiyim: "Kardeşim, ihtilal oldu ya. Sokağa çıkma yasağı var." Yemezler. İhtilali ben de yaşadım. Burada abartılı bir sahne olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.

 

Devamı var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 65
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

kuzey hadi diyelim yok böyle şeyler ihtilal zamanıdna bile olamaz. ama bir filmde birebir gerçekleri aramak sence doğru bir şeymi. neticede o bir senaryodur adı üstünde senaryo. filmi izledim ve gerçekten harika bir film.

ve bir filmi bir sahnesinde böyle bir şey var diye fiyaskoyla nitelendirmek, ne bielyim haksızlık olur. zira bir sayfalık yazında filmin fiyasko olduğuna dair gösterdiğin tek şey bu.

 

 

titanik gerçekten gözcünün iki sevgilinin öpüşmesini izlerken dağı görmemesi sonucu batmamıştır, aşil aşık olduğu kızı korumaya çalışırken ölmemiştir. William Wallace'ı ona aşık olan ingiliz kraliçesi ölümden kurtarmamıştır. bunlar sinema filmleridir belgesel değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cyrano, yazımın altında "devamı var" ibaresini görmediğini zannediyorum. Çünkü, benim başka bir uğraşım var ve zamanla ilgili sorunumdan dolayı yazıyı bölmek zorunda kaldım. Yoksa, elbette ki tek bir kusurdan dolayı bir filmi eleştirecek kadar acımasız değilim.

 

Senaryolar gerçek hayatla bire bir örtüşmez elbette. O ayrı bir şey. Eğer ben tek buna saplanıp kalsaydım bilim kurgu ya da fantastik filmleri bir anda çöpe atmam gerekirdi. Ama, ne gariptir ki, beğendiğim filmlerin çoğu da fantastik filmlerdir. Bilim kurgu filmler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Filmdeki sahnenin abartılı olması ya da gerçekçi olması değil önemli olan, önemli olan sırıtmaması. Burada biraz ifade kurmakta sıkıntı çekiyorum ve beni anlayacağını umuyorum. Mesela, Yüzüklerin Efendisi baştan sona fantastik bir film; ama, rahatsız etmiyor. Verdiğin örneklerle de pek bir bağ kuramadım. Tarihî alıntılar barındıran filmlerin içine fantaziler serpiştirilerek zenginleştirilebilir. Wallace'ın -yaşayıp yaşamadığı da bildiğim kadarıyla hâlâ tartışmalı bir şahsiyet- Kraliçeyle ilişkisi bir süsleme olabilir ve bence orada çok fazla sırıtan bir şey yoktu. Hem ölümden kurtardığını da hatırlamıyorum. Wallace'ın hayatı celladın tezgâhında son bulmamış mıydı? Keza Titanik de öyle. Ve ben bu filmleri de görkemlerinin dışında çok tuttuğumu söyleyemem. Mesela, gemideki silahla kovalamaca ve suyla dolan odadan son anda kurtulma sahneleri epeyce rahatsızlık vericiydi. Sen bunlardan rahatsız olmadın mı? Ama, bir Spartacus'teki abartma beni rahatsız etmedi, bir Schindler'in Listesindeki abartma beni rahatsız etmedi.

 

Gelelim bizim filmimize. Yine zaman sıkıntısından dolayı yarım kalabilir. "Devamı var" olacak yine.

Klişeleşmiş işkence sahneleri filme bir dramatizasyon kazandırma kaygısıyla ve apartopar yapılmış kısa fragmanlar şeklinde sunulmuş ve spot sunumu hiç de sinema diline uygun değildi. Sence?!

 

Film, genel yapı olarak, yani, çekim tekniği açısından şu aralar hayli moda olan TV dizilerinden pek farklı değildi. Zaten yönetmenimiz de o sektörden gelen birisi ve o etkiden kurtulamadığı her sahnede kendini gösteriyor. Yani, söyler misiniz bana: Bir İstanbul Masalının ya da Asmalı Konak'ın ya da ne bileyim diğer kasaba dizilerinden ne farkı vardı?!

 

Esas oğlan, yani, Fikret Kuşkan'ın oyunculuğu hayli zayıftı. İdeolojik geçmişi barındıracak bir yüz hattından ve duruşundan uzaktı. Şöyle bir düşünün. O çok beğenilen ve etkilenilen babasıyla konuşma sahnesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Yaşamın acılarını ve olgunluğunu güya üzerinde barındıran esas oğlan, babasıyla konuşabilmek için şişelerde buluyor cesaretini. Bence o sahneyi alkolsüz yapmaları gerekirdi.

 

Devamı var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fikret Kuşkan'ın rolün hakkını verememesi ve cast olarak uyumsuzluğuyla ilgili olarak daha fazla bir şey söylemeye gerek yok.

Diyaloglar yaşanılan ortamla çok da örtüşür düzeyde değildi ve Türk sinemasının kronik hastalığı olarak kopuk kopuk diyaloglar had safhadaydı. Belki işte bunu fazla eleştirmemem gerekir. Çünkü, toplum olarak zengin bir diyaloga sahip değiliz ve bunun da filme yansıması yadırganacak bir durum değil. Ne bileyim, bir Tarantino filmindeki gibi bir diyalog beklemiyordum zaten. Olsa da uygun düşmezdi.

Ağlatmak bir filmin başarısı mı sizce? Evet, ben de biraz gözyaşı döktüm. Ama, bu gözyaşları sinema diliyle pek alakalı değil. Ajite etmek temel amaçsa, gözyaşına yönelik senaryoyu zenginleştirebilirsiniz. De Niro'nun Mission filminde ruhunu terbiye edip keşişliğe geçişinde çektiği çile ve omzunda çok ağır yüklerle çıktığı tepenin üzerine vardığı zamanki ağladığı sahneden etkilenip gözlerin sulanması sinema dili açısından daha anlamlı bence.

Sinemayla ilgili hiç olumlu bir şey söylemeyecek miyim? Evet, bir tek şey: Çetin Tekindor'un hakkını vermek lazım.

 

Sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

cesur yürekte wallace a kurulan tuzağı kraliçe haber veriyor, pusudan kurtuluyor onu diyordum

valal ben aksine kuşkanın oyunculuğunu çok beğendim o filmde, diyaloglar la ,ilgili yorumunuda anlıyamadım zira o filmin en çok beğenilen tarafı o diyaloglardı.

ayrıca senaryonun filme sindiği bir çalışma, işkence sahnelerinin klişeliğien gelince, yani bu klişelik nedir, aynı işkence aynı şekilde anlatılır her filmde. senarist yeni işkence yöntemleri icat etmiyecek ya. klişe gibi gelebilir çünkü onbinelrce insanın yaşadığı bir şey. daha önce filmelrde kullanılmış olması onu klişe yapmazki, zira bu gün bile aramızda yaşıyan on binelrce insanın hayatında o işkenceler çok büyük izler bırakmıştır.

 

açıkçası ben bu filmi 80 lerin bunalım filmlerine hiç benzetmedim, ki o filmlerin arasındada harika çalışmalar vardır uçurtmayı vurmasınlar gibi.

ve hala senin filmde net olarak kuşkan'In oyunculuğu dışında neyi eleştirdiğinide anlıyamadım. kopuk diyalog dediğin nedir o filmin hangi diyalog küemsidne bu vardı ben algıalyamadım gerçekten.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cyrano, kusura bakma, yazılarımı ya üstünkörü okuyorsun ya da anlamıyorsun. Filmle ilgili olarak sadece Fikret Kuşkan'ın oyunculuğunu eleştirdiğimi yazıyorsun. Sadece o olmadığını bir daha okuduğunda daha iyi anlayacaksın eminim.

Babasıyla bahçede konuşması ve eski sevgilisiyle hastane bahçesindeki konuşmalarını bir daha izle. Senin ve genelin beğenisini kazanan sözleri ben tahmin ediyorum. "Ona bir oda ver, istediğinde girebilecek yeri olsun"a benzer bir söze takılıp kalmış herkes. Bu da bana komik geliyor doğrusu. Hadi diyelim ki, böylesine güzel bir söz. Yeterli mi?..

Oyunculuk bir yana, tavır ve duruşla ilgili şeyler söyledim. Onlara cevabın yok.

İşkenceyle ilgili özellikle spot sunum rahatsız ediciydi demiştim. Yani, bir an önce yapalım havasında çekilmiş besbelli.

Bir daha oku istersen...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kuzey açıkçası yazdıklarında bir bütünlük göremedim.diğer filmlerden örnekler vermeye çalışmışsın ama bizim filmle hiç bi bağlantısını kuramadım.de ki ben filmi beğenmedim olay bitsin.ama sen film kültürünü bi şekilde ortaya koymaya çalışıyorsun iyi güzel.bir çok film seyretmişsin.ama bu filme bu kadar da çamur atman gerekmiyor.bana soracak olursan ben beğendim bu da benim zevkim.yüzüklerin efendisini de tarantinonun filmlerinin çogunu da seyrettim.hepsinden alınan keyif farklıdır.ha de ki film çalıntı özgün senaryosu yok onu da anlarım.ama 80 dönemine baba ogul ilişkiyle yaklaşması daha bir farklı olmuş sadece 80 dönemine kilitlenip kalmamış. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cyrano ve İçimdeki Deniz, filmi beğenip beğenmediğimle ilgili sözlerinize saygı duymak gerekir. Yani, beğeni kişiden kişiye değişir mantığıyla baktığımız zaman bu doğru. Ama, o zaman bu da tehlikeli bir sonuca götürüyor bizi. O halde iyi film-kötü film diye bir ayrıma gidemeyeceğiz. Ya da Oscar, Altın Küre ya da benzeri ödüllerin hiçbir anlamı yok. Hepsinin üstünde, sinema eleştirmenliği diye bir kurumun olmaması gerekiyor sizce. En azından, bu filmle ilgili olarak "KÖTÜ FİLM" olduğunu düşünüyorum. Ve bunun nedenlerini de yazdım belli oranda. Sizin için "İYİ FİLM" olabilir. Buna da şaşırmıyorum; çünkü, etrafıma şöyle bakıyorum da, bizim toplumumuzda vizyona giren yerli filmler için oldum olası "ÇOK GÜZELDİ" laflarını duymaya alıştım. İlk zamanlardaki o şaşkınlığımı attım sayılır. Siz eminim Hababam Sınıfının yeni versiyon serilerini de çok beğenmişsinizdir!

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iyide kuzey, iyi film kötü film ayrımı için eleştirilerisi için var olan kriterlerin hiç birinden bahsetmemişsinki sen. senin yazını okuyanın varacağı tek sonuç senin sevdiğin tarzda bir film olmadığıdır bu. onun dışında iyi film kötü film kriterleri farklıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kuzeycim istersen benim film zevkimi bilmeden peşin hükümlere varma.evet hababam sınıfı seyrettim ama kemal sunalın oynadıgı hababam sınıfını seyrettim küçükkene B)

neyse seninle zevklerimiz bir değil olması gerekmiyor vakanaylada bir değil ama ben bunu dert yapmıyorum sadece yazdıklarını okudum filmle ilgili.düşüncelerimi bir önceki ileti de yazdım zaten tekrar yazmaya gerek yok.

iyi seyirler sana B)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tamam, herkese iyi seyirler!

"Beğeniler birikimlerle alakalıdır" diyemiyorum. Beni engelleyen olaylar zinciri vardı bu filme dair. Çok sevdiğim entelektüel triosu Hıncal-Haşmet-Nebil bile filmi o kadar yücelttiler ki, gitmezlik edemezdim. O iki saati keşke Tunalı Hilmi'de bir yürüyüşle ve kuğuları izlemekle geçirseymişim dediğimde sinemanın çıkış merdivenlerindeydim maalesef.

 

Eğer ağlatmak bir ölçüyse, Malatya Çocuk Yuvasındaki çocuklara daha çok ağlamıştım. Bence, filmin adı da "Babam ve Oğlum" değil de "Lütfen Ağlayın" olmalıymıştı.

 

Parkta doğum sonrası kanlar içindeki Vietnam gazisi sahnesini bir daha aklınıza getirin. Tanrım, ne söylenebilir ki?! Müfreze (Platoon), Er Ryan'ı Kurtarmak, Piyanist'te bile yoktu o dehşet sahne! Tebrikler!..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

filme gitmemin tek sebebi fikret kuşkandı benim için mütiş bi oyuncu onu eleştirdiğin sahnelerde de bence harikaydı bence film de oldukça iyiydi ama inan bana her filmde saçma gelicek bir sürü şey var hepsinde var bunları yyazmakla bitiremeyiz o zaman hiç film izlememek gerekir ama sana yetmemiş saygı duyarım yalnız birşey merak ediyorum en sevdiğin bir türk filmi var mı ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BABAM VE OĞLUM için benimde söylemek istediğim bir iki şey var.Film tam anlamıyla *********ti.Aptal bir abi ve onun abartılı komik bir eşi.Sanki az önce laila dan çıkmış gibi bir anne ve onun kardeşi ve onların zorlama şive replikleri.Film boyunca sonunda seyirciyi ağlatmak için zoraki,sıkıcı ,seviyesiz güldürme çabaları.Hele filmin sonuna doğru seyirciye resmen AĞLA AĞLA ,LÜTFEN ORDA AĞLAYAMAZSAN ŞİMDİ ŞURDA AĞLA ÇABALARI.İnanılmaz teknik hatalar1-1980 yıllarda geçtiği halde renault 12 ve ford taunus filmde birer döküntüymüş gibi gösteriliyor,oysa o yıllarda onlar türkiyenin en genç arabalarıydılar.Yine 80 li yıllarda henüz renkli ekrana bile geçilememişken köyde bir kamera ve üstüne üstlük birde cep sineması.Tek kelimeyle film bize medyanın büyük bir kazığıydı bence.Filmi çok beğendim diyenlere tunç başaranın uçurtmayı vurmasınları,zülfü livanelinin sis adlı filmini şiddetle öneririm. saygılar.....

 

 

 

 

BEN BUNU BAŞKA BİR YERE YAZMIŞTIM AMA BAKTIM BUNUNLA İLGİLİ BİŞİLER SÖLENİYO BENDE EKSİK KALMAYAYIM DEDİM............

 

BUNUNLA PEK ALKASI YOK AMA...1---21 GRAM

2----PARAMPARÇA AŞKLAR VE KÖPEKLERİ MUTLAKA İZLEYİN....İZLETİN.........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SADECE BABAM VE OĞLUM'A YAPILAN SALAKÇA ELEŞTİRİLERE BİŞİLER SÖLEMEK İÇİN ÜYE OLDUM.NE YAZIKKİ SİZİN GİBİ ZAVALLI İNSANLAR BOŞ FİLMLERE GİDERLER!ZATEN SİZİN GİBİLERİ SİNEMAYADA ALMAMAK LAZIM ÇÜNKÜ ELEŞTİRİ YAPMAYI BİLMİYORSUNUZ.BU FİLMİ BEĞENMEYENLERİN ZEVKİNDEN SONUNA KADAR ŞÜPHE DUYUYORUM.BU KADAR İYİ SENARYO,BU KADAR İYİ OYUNCULAR,BU KADR İYİ YÖNETMEN İNANAMIYORUM KÖR MÜSÜNÜZ!!!!!!!!!!!!!BEN SİZE FİLME GİRERKEN ÖDEDİĞİNİZ PARANIN 100 KATINI VEREYİM,SİZDE BİR DAHA SİNEMAYA GİTMEYİN OLUR MU:)))))ÇAĞAN IRMAK SANA HAYRANIM!!!!!BU İNSANLAR SENİN YAPTIĞININ ÇEYREĞİNİ YAPSINLAR AYAKLARINI ÖPERİM.ELEŞTİRİLECEK ÇOK ŞEY VAR SİZ ONLARI ELEŞTİRİN.FİYASKOYMUŞ ASIL SİZ FİYASKOSUNUZ:)))))))DEMEK ZEVKSİZLİK BÖYLE BİŞEY.BABAM VE OĞLUM EN UFAK BİR KÖTÜ ELEŞTİRİYİ HAKETMEYECEK TEK FİLMDİR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SADECE BABAM VE OĞLUM'A YAPILAN SALAKÇA ELEŞTİRİLERE BİŞİLER SÖLEMEK İÇİN ÜYE OLDUM.NE YAZIKKİ SİZİN GİBİ ZAVALLI İNSANLAR BOŞ FİLMLERE GİDERLER!ZATEN SİZİN GİBİLERİ SİNEMAYADA ALMAMAK LAZIM ÇÜNKÜ ELEŞTİRİ YAPMAYI BİLMİYORSUNUZ.BU FİLMİ BEĞENMEYENLERİN ZEVKİNDEN SONUNA KADAR ŞÜPHE DUYUYORUM.BU KADAR İYİ SENARYO,BU KADAR İYİ OYUNCULAR,BU KADR İYİ YÖNETMEN İNANAMIYORUM KÖR MÜSÜNÜZ!!!!!!!!!!!!!BEN SİZE FİLME GİRERKEN ÖDEDİĞİNİZ PARANIN 100 KATINI VEREYİM,SİZDE BİR DAHA SİNEMAYA GİTMEYİN OLUR MU:)))))ÇAĞAN IRMAK SANA HAYRANIM!!!!!BU İNSANLAR SENİN YAPTIĞININ ÇEYREĞİNİ YAPSINLAR AYAKLARINI ÖPERİM.ELEŞTİRİLECEK ÇOK ŞEY VAR SİZ ONLARI ELEŞTİRİN.FİYASKOYMUŞ ASIL SİZ FİYASKOSUNUZ:)))))))DEMEK ZEVKSİZLİK BÖYLE BİŞEY.BABAM VE OĞLUM EN UFAK BİR KÖTÜ ELEŞTİRİYİ HAKETMEYECEK TEK FİLMDİR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

:)

Perilisa, filmdeki hangi oyuncuydun bir türlü çıkaramadım!! Ya da sette hangi görevdeydin?!

Şu yukarıdaki yazını bir daha oku istersen. Divan şairleri bunu görselerdi, eminim yazdıkları methiyelerden utanırlardı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SADECE BABAM VE OĞLUM'A YAPILAN SALAKÇA ELEŞTİRİLERE BİŞİLER SÖLEMEK İÇİN ÜYE OLDUM.NE YAZIKKİ SİZİN GİBİ ZAVALLI İNSANLAR BOŞ FİLMLERE GİDERLER!ZATEN SİZİN GİBİLERİ SİNEMAYADA ALMAMAK LAZIM ÇÜNKÜ ELEŞTİRİ YAPMAYI BİLMİYORSUNUZ.BU FİLMİ BEĞENMEYENLERİN ZEVKİNDEN SONUNA KADAR ŞÜPHE DUYUYORUM.BU KADAR İYİ SENARYO,BU KADAR İYİ OYUNCULAR,BU KADR İYİ YÖNETMEN İNANAMIYORUM KÖR MÜSÜNÜZ!!!!!!!!!!!!!BEN SİZE FİLME GİRERKEN ÖDEDİĞİNİZ PARANIN 100 KATINI VEREYİM,SİZDE BİR DAHA SİNEMAYA GİTMEYİN OLUR MU:)))))ÇAĞAN IRMAK SANA HAYRANIM!!!!!BU İNSANLAR SENİN YAPTIĞININ ÇEYREĞİNİ YAPSINLAR AYAKLARINI ÖPERİM.ELEŞTİRİLECEK ÇOK ŞEY VAR SİZ ONLARI ELEŞTİRİN.FİYASKOYMUŞ ASIL SİZ FİYASKOSUNUZ:)))))))DEMEK ZEVKSİZLİK BÖYLE BİŞEY.BABAM VE OĞLUM EN UFAK BİR KÖTÜ ELEŞTİRİYİ HAKETMEYECEK TEK FİLMDİR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

 

ben filmi niçin beğenmediğime kanıtlar sunarken,keşke sende niçin beğendiğine dair birşeyler söyleseydin,

 

çağan ırmağa hayran olduğun kadar keşke sinemayada hayran olsaydın.....konuşmanın başında kullandığın

 

salak tabiride netür filmleri beğendiğin vede onlardan nasıl dersler aldığına dair güzel bir ipucu

 

sadece;o yüzden sana BEHÇET NACAR ın filmlerini tavsiye ediyorum...eminim beğenirsin...jargonuna pek

 

uygundur filmleri...bir araştır istersen....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

NE YAZIKKİ SİZİN GİBİ SİNEMA ZEVKSİZLERİNİ KAALE BİLE ALMAM!!!!!KEŞKE BENDE O FİLMDEKİ BİR OYUNCU YADA EN AZINDAN BİR FİGURAN OLABİLSEYDİM!SİZ HOLLYWOOD FİLMLERİNİ ALKIŞLAMAYA DEVAM EDİN!BURDA ÇAĞAN IRMAK GİBİ MÜTHİŞ İNSANLAR OLDUKÇA VE BİZİM GİBİ ZEVKLİ İNSANLAR OLDUKÇA SİZİN GİBİ ZEVKSİZ İNSANLARA İHTİYACIMIZ YOK!YAZDIĞIM HER CÜMLENİN BOŞA YAZILDIĞININ FARKINDAYIM ÇÜNKÜ CÜMLE ANLAYABİLENE KURULUR.SİZLERE BOŞ ELEŞTİRİLERİNİZDE BAŞARILAR,BU KADAR BOŞ KONUŞMAYLA BAKALIM BİR YERE GELEBİLECEKMİSİNİZ?!!!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uçutmayı vurmasınlar filminide çok beğenmiştim,babam ve oğlumuda çok beğendim...ya zaten fikret kuşkan bi gazeteye bu film yayına girmeden önce oyunculuğu bi tarafımla yapıyorum diye bi röportaj vermişti...oyunculuğu bi yeriyle bu kadar yapıyosa adam gibi yapsa ALLAH bilir nasıl bi oyunculuk çıkar ortaya...diğer oyuncularında oyunculuklarının hakkını verdiklerini düşünüyorum...replikler bencede daha güzel olabilirdi ama yinede yanımdaki arkadaşlarımı ağlatabildi...

kısaca benim için önemli olan bi filmin duygulara hitap edebilmesi bunuda babam ve oğlum başarabildi...

bence izlenilmeye değer bi film...

SELAMLAR...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cyrano ve İçimdeki Deniz, filmi beğenip beğenmediğimle ilgili sözlerinize saygı duymak gerekir. Yani, beğeni kişiden kişiye değişir mantığıyla baktığımız zaman bu doğru. Ama, o zaman bu da tehlikeli bir sonuca götürüyor bizi. O halde iyi film-kötü film diye bir ayrıma gidemeyeceğiz. Ya da Oscar, Altın Küre ya da benzeri ödüllerin hiçbir anlamı yok. Hepsinin üstünde, sinema eleştirmenliği diye bir kurumun olmaması gerekiyor sizce. En azından, bu filmle ilgili olarak "KÖTÜ FİLM" olduğunu düşünüyorum. Ve bunun nedenlerini de yazdım belli oranda. Sizin için "İYİ FİLM" olabilir. Buna da şaşırmıyorum; çünkü, etrafıma şöyle bakıyorum da, bizim toplumumuzda vizyona giren yerli filmler için oldum olası "ÇOK GÜZELDİ" laflarını duymaya alıştım. İlk zamanlardaki o şaşkınlığımı attım sayılır. Siz eminim Hababam Sınıfının yeni versiyon serilerini de çok beğenmişsinizdir!

Saygılar.

 

kuzey yazdığın şeyler eleştirilemiyecke kadar değerliyse sana göre foruma yazma. evde bir deftere yaz sadece kendin oku.

sen film eleştirmiyorsun, bun asıl film bunu izleyenelr nasıl izleyici gibi şeyler söylüyorsun. ha bir film eleştiri kriterlerinin onda biri olsa yien bir şey değil. ondan sonra bizim sinema zevkimizle ilgili bayağı tespitler yapma. tekrar söylüyorum o kadar değerliyse fikirlerin bizim eleştiremiyeceğimzi kadar bir deftere yaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tamam, daha bir emin oldum; Perilisa, muhtemelen Çağan Irmak ya da Fikret Kuşkan. Muhtemelen canım!

 

Cyrano, sana iyi seyirler dilerim. Sizi beğeninizden dolayı nasıl suçlayabilirim?! Bu bir duygu meselesi, müdahaleye gelmez. Sen ve diğerleri -VAKANA hariç- "İyi filmdi" diyorsunuz, ben de "Kötü filmdi" diyorum. Gerekçelerimi de yeterince sıraladım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

FİLMİ İZLEMEDİM.AMA İZLEYEN ÇOK KİŞİDEN YORUMLARINI ALDIM VE ONLARDAN DİNLEDİĞİM KADARIYLA İZLENMESİ GEREKEN BİR FİLMMİŞ.ÇOK DUYGUSAL VE OYUNCULARINDA HARİKA OYNADIĞI SON YILLARIN EN GÜZEL FİLMİ DEDİLER.İLK FIRSATTA İZLEYECEĞİM AMA NASIL...YOLLAR AÇILSIN ÖNCE ;)

 

 

BELKİ ŞEHRE BİR FİLM GELİR

BİR GÜZEL ORMAN OLUR.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşlar ben sizin filmi beğenmemenize bakıp, film zevkiniz hakkında yorum yapmadım. daha ilk başta herkesin her filmi sevmiyeceğini söyledim zevk olayı. ama bana ters gelen, bu filmi beğendik diye sinema zevkimize teşhis koymak.

 

 

 

Siz eminim Hababam Sınıfının yeni versiyon serilerini de çok beğenmişsinizdir!

 

bunun gibi yani.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.