Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BİR KELİME Mİ, SANAL EMİR Mİ?


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Şimdi TARAFSIZ ile bir ortak nokta buldum: Kimse üniversiteye çıplak gelmek istiyorum diyemez. Sadece banyoya çıplak girme hakkı vardır. Değil çıplak, pijamayla sokağa çıksan polis seni asayiş nedeniyle engelleyebilir. Her kuralı yazıya geçiremezsin. Polis asayişi gerekçe gösterir, engel olur. Böyle olmasa soyunmak bir protesto biçimi olmaz ve polis soyunanı tutuklamazdı. Hatta insanların önünde soyunma ihtiyacı duymak psikolojik bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Kavramları doğru konumda tutmak gerek.

 

Sarhoş olurum, araba kullanmadıkça kimse karışamaz da diyemez kimse. Sarhoş olmak tutuklanma nedenidir. Sadece araba kullanınca kaza yapmaz insan, arabanın önüne düşerek de yapar.

 

Polis genel asayişe aykırı gördüğü her davranışa müdahale edebilir, etmelidir. Caddede reklam panosunda sürücülerin dikkatini dağıtan mayolu kadın resmini bile kaldırtabilmelidir, ben bunu savunurum. Ne yani, dikkat dağıtıyor diye direksiyonda cep telefonu ile konuşmak yasaklanabiliyor da, billboard niye yasaklanamasın? Bunun dini savunmakla ilgisi yok. Bu konuda dindarla paralel düşüyorsam bile bundan gocunmam. O da insan, ben de. Niye paralel düşünmeyeyim ki?

 

Ben yasaklardan yanayım, yasaklar olmalıdır. Çıplak çıkacaksın da 'ciğerlerin' mi soğuyacak? Çıkmayıver. Bunun nesi özgürlük?

Gönderi tarihi:
Ben yasaklardan yanayım, yasaklar olmalıdır. Çıplak çıkacaksın da 'ciğerlerin' mi soğuyacak? Çıkmayıver. Bunun nesi özgürlük?

 

sınırsız özgürlük toplumlara has bir olgu değildir tabi.

 

bir adada tek başımıza kalırsak, işte o zaman sınırsız özgürlük hiç kimseyi rahatsız etmez, çünkü başka kimse yok !

 

saygılar

 

Bu kadar da basit yani... Ne ben simgemle, ne sen simgenle giremedik diye ne taş yağacak gökten, ne kıyamet kopacak.

 

Evet Allah'ta yok, Muhammed'te yok, cin şeytan melek vs. hepsi yalan, ölümden sonra hayat yok mu diyecek devlet !

 

Hani varmı bütün bunlar gösterin bana, o yüzden hiçkimse birdaha öyle dini simgelerle içeri girmesin diyecek devlet bize ?

 

- Nerde inançlar, nerde başını açtığı için günah işlediğine inanmış bayanlar ? bunlar halkımızın içinde yok mu ?

 

yok tabi yok kapatalım gözlerimizi birşey görebiliyor muyuz ? hayır mı diyecek devlet ?

 

başını açacaklarda üzerlerine taş mı yağacak, hadi açın başınızı, bakın üzerinize taş yağdımı yağmadı, hadi girin içeri bir dahada başınızı kapatmayın diyecek devlet ?

 

- peki devlet baba, ölürümde başımı açmam ben bu kadar kararlıyken neden bana eğitim vermezsin, ?

 

yok kardeşim sen benim canımsın ciğerimsin ama gerekirse günah işleyip gireceksin buraya, diyecek devlet ?

 

- peki devlet baba, ben o zaman evime gideyim Kur'an'ı Kerim'e kaldığım yerden devam edeyim !

 

güle güle kardeşim, bizim bir ilkemiz var ve taviz veremeyiz, e sen ne halin varsa gör, ama sakın bana oy vermemezlik yapma, oylarınızı bekliyoruz ve sizi çok seviyoruz, biz sizin için varız, mutlu olun sağlıcakla kalın, hadi bakim canlarım benim diyecek devlet ?

 

saygılar

Gönderi tarihi:
Evet Allah'ta yok, Muhammed'te yok, cin şeytan melek vs. hepsi yalan, ölümden sonra hayat yok mu diyecek devlet !

 

Hani varmı bütün bunlar gösterin bana, o yüzden hiçkimse birdaha öyle dini simgelerle içeri girmesin diyecek devlet bize ?

Ya ne alakası var gözünü seveyim, ne alakası var? Bunu da nerden çıkarıyorsun kuzum?

 

Senin sorununu anladım TARAFSIZ. Sen her şeyi ya ak, ya kara olarak değerlendiriyorsun. Ben söylemiş olayım, sen ister dikkate al bu değerlendirmemi, ister alma...

 

ölürümde başımı açmam ben bu kadar kararlıyken neden bana eğitim vermezsin,

Ya, yapma gözünü seveyim, o başörtülüler bile senin kadar arabesk değil, başlarını açıp giriyorlar, nedir ya? Bu kadar da olmaz artık. Dünyada neler oluyor, insanlar neler, ne zorluklara uğruyor. Bir okula girerken başını açtı diye gökleri yere indirmek yetti artık, bu ne böyle ya?

 

Bu taş bu kuyuya ikide bir atılıp durmasa çoktan soğurdu konu, siyasi rant var işin içinde, buna bu kadar da alet olunmaz, olmaz bu kadar aymazlık artık! Hangi bir emrini yerine getirebiliyor da bu baş örtme üzerine bu kadar kıyamet dedik, yine düşünen yok.

 

"Bundan sonra dört kadın alma yok, boş ol deyince boşama yok!" dendi de müslümanlar "vaaay özgürlük, din, gittiii, gittiii.." diye meclisleri ayağa mı kaldırıp yasa çıkarın diye tutturdular? Bunlar açık Kuran emri değil mi?

 

Yapmayın, şu geriliğe, karanlığa şu tavizleri vermeyin, fazlasını isteyecekleri iki kere iki dörtten bile daha kesin!

 

Elli kere söyledim: Kızlarla sorunumuz yok. Onları üzmek, ağlatmaktan zevk almıyoruz. Arkalarındaki, onları gönderen zihniyete tavrımız, geriliğe, çağdışılığa tavrımız!

 

Eğitimsiz kalıp Kuran okumaya geri dönüyorlarmış. Liseyi bitirdiği halde niye eğitimsiz kalmış? MERAK ETME, AMAÇ BELLİ OLUNCA İKİ FAKÜLTE DE BİTİRSE DEĞİŞMEZ. Biz ne iki fakülte bitirenler gördük, şeyh eteği öpen...

Gönderi tarihi:
Ya, yapma gözünü seveyim, o başörtülüler bile senin kadar arabesk değil, başlarını açıp giriyorlar, nedir ya? Bu kadar da olmaz artık. Dünyada neler oluyor, insanlar neler, ne zorluklara uğruyor. Bir okula girerken başını açtı diye gökleri yere indirmek yetti artık, bu ne böyle ya?

 

halkın içinde yaşayan halkın dertlerinide görür, tribünden maç seyreder gibi olmuyor bu işler

 

Bu taş bu kuyuya ikide bir atılıp durmasa çoktan soğurdu konu, siyasi rant var işin içinde, buna bu kadar da alet olunmaz, olmaz bu kadar aymazlık artık! Hangi bir emrini yerine getirebiliyor da bu baş örtme üzerine bu kadar kıyamet dedik, yine düşünen yok.

 

kimse kimsenin dininin polisi olamaz, müminler şunu uyguluyorlar içeri, şunu uyguluyorlar dışarı gibi yaklaşımlar bir şey kazandırmaz, kişiler inanmışlar ve bu inançlarından dolayı genel bir ahlaka bürünmüşler, doğrudur yada yanlıştır onu biz buradan belirtebiliriz ama yaptırım uygulayamayız !

 

Bir çok türbanlı arakadaşları aileleriyle birlikte tanıyorum, çok tanıdığım var, ve onlar sizlerin bu teorilerine bir anlam bile veremiyorlar, babası "ben kızıma başını ört demiyorum hatta başını açabilir" diyor, kız ise "hayır ben başımı örtmek istiyorum dinimizin gereği" diyor.

 

Biraz daha halkın içine inersek, gerçekleri daha iyi kavrarız, halktan kopuk yaşayan politikacılar herzaman hakettiği yerlerde olacaktır.

 

"Bundan sonra dört kadın alma yok, boş ol deyince boşama yok!" dendi de müslümanlar "vaaay özgürlük, din, gittiii, gittiii.." diye meclisleri ayağa mı kaldırıp yasa çıkarın diye tutturdular? Bunlar açık Kuran emri değil mi?

 

onu yaparlar bunu yaparlar, ama olan hiçbirşey yok ! olması içinde hukuki bir zemin yok !

 

sizin bu tezleriniz başınıza iş açmaktan başka bir şeye yaramıyor, halktan kopuk politika olmaz !

 

Yapmayın, şu geriliğe, karanlığa şu tavizleri vermeyin, fazlasını isteyecekleri iki kere iki dörtten bile daha kesin!

 

Bunun adı gericilik değil, gericilik kafalardadır görüntülerde değil, masum milyonlarca bayan ülkeyi batırmaz hatta onlar eğitilerek dahada aydınlığa çıkacaklardır. Ve neredeyse cumhuriyetin tarihini kapsayan bu sorun en nihayetinde çözülecektir.

 

ve ondan sonra artık önümüzdeki diğer sorunlara bakacağız, devlet herzaman İSTİSNA gösteremez, hele AB üyeliği için çırpınırken. Türkiye'nin İran'la herhangi rejim bağı yoktur, hedefler farklıdır çünkü, hedefler bizi onlardan farklı kılıyor !

 

Türkiyen'in daha önemli sorunları var, kriz mühendisleri şu an türbana takmış durumda ! borsayı ve dözivi hop oturtup hop kaldırtıyorlar

 

Elli kere söyledim: Kızlarla sorunumuz yok. Onları üzmek, ağlatmaktan zevk almıyoruz. Arkalarındaki, onları gönderen zihniyete tavrımız, geriliğe, çağdışılığa tavrımız!

 

Bunu hiç samimi bulmuyorum

 

En büyük hata burada zaten, "seni seviyorum ama yanıma yaklaşma" mantığı e ne işe yaradı o sevgi

 

Oy isterken iyi ama ! siz onun hakkını kısıtlayın onlarda size o versin

 

Demirefe ülkeyi yönetmek istediğinde, halka "türbana hayır" - "bana oy verin" diyerek ne kadar oy toplayacak acaba ?

 

Çoğunluğu müslüman olan bir halkın sizi tek başına iktidara taşımasını beklermisiniz bu tavrınızla

 

* * *

 

BAŞÖRTÜLÜ BAYANLARA EĞİTİM İZNİ VERMEK, GERİCELERE BÜYÜK BİR DARBE OLACAKTIR BENCE, BAYANLARIMIZIN GÖZÜ AÇILACAK, BİLİMSEL EĞİTİM ALACAKLAR, MUHAKEME YETENEKLERİ DAHADA ARTACAK !

 

saygılar

Gönderi tarihi:
............

güle güle kardeşim, bizim bir ilkemiz var ve taviz veremeyiz, e sen ne halin varsa gör, ama sakın bana oy vermemezlik yapma, oylarınızı bekliyoruz ve sizi çok seviyoruz, biz sizin için varız, mutlu olun sağlıcakla kalın, hadi bakim canlarım benim diyecek devlet ?

 

saygılar

 

Devlet'in yapısında ilkeler var ama, hükümet "oy" ve rant için bütün hünerlerini bu konuda kullanıp ilkeleri bir bir sarsıyor merak edilmesin. Bir taraftan türban, diğer taraftan dinci kadrolaşma için kurumlarda, yasalarda değişiklikler gırla gidiyor. Bunu yaparkende masum dindarlara ve de utangaç demokratlara takiyye yaparak yararlanıyorlar. Yüzde 47 ye boşunamı gelindi?

 

Siyasiler, rant sağlamak amacıyla din ve etnik olguları, simgeleri ön plana çıkartırlar. Dikkat edildiğinde her iki siyasi örgütte de bu yapı görülmektedir.

 

Gönderi tarihi:
..............

 

BAŞÖRTÜLÜ BAYANLARA EĞİTİM İZNİ VERMEK, GERİCELERE BÜYÜK BİR DARBE OLACAKTIR BENCE, BAYANLARIMIZIN GÖZÜ AÇILACAK, BİLİMSEL EĞİTİM ALACAKLAR, MUHAKEME YETENEKLERİ DAHADA ARTACAK !

 

saygılar

 

İran islam devrimcileri, masum inananları ve utangaç demokratları tıpkı yukardaki takiyyeci vaatlerle kandırmışlardır. Bayanlarımızın ve hatta kendini demokrat sananların gözü, dini simgelerle tanışarak değilde, dini simgelerin neden demokrasinin henüz oturmadığı bir devlette ve kurumlarında kullanılmamasının gereğini kavrayarak, kavratılarak açılacaktır.

 

Dinci egemenlik, Türkiye cumhuriyetinde Atatürk'ün getirdiği ilkelerle önlenmeye çalışılmıştır. Devam ettirilmelidir. Taaki demokrasi oturana kadar.

 

Bunu hiç samimi bulmuyorum

 

En büyük hata burada zaten, "seni seviyorum ama yanıma yaklaşma" mantığı e ne işe yaradı o sevgi

 

En büyük hata olarak tahlil edilen yanılgı, tüm demokratik ülkelerin, dini simgelerin devlet kurumlarında temsil edilmemesi kararıdır. Devleti yapısıyla, tarafsızlığıyla, kurumlarıyla tüm dini simgelere karşı olmalıdır.

Gönderi tarihi:

Valla artık verilecek yanıt kalmadı, tüm saptırma ve "ne olacak canım, bir şeycikler olmaz, iyi bile olur... Yazıııık!" türü yaklaşımlara verilecek tek yanıt kaldı:

 

YEMEZLER...

Gönderi tarihi:
Evet Allah'ta yok, Muhammed'te yok, cin şeytan melek vs. hepsi yalan, ölümden sonra hayat yok mu diyecek devlet !

 

Hani varmı bütün bunlar gösterin bana, o yüzden hiçkimse birdaha öyle dini simgelerle içeri girmesin diyecek devlet bize ?

 

:) Keşke devlet böyle diyebilseydi keşke....Hayali bile güzel....Ama bu bir ütopya tabii.

 

Bir çok türbanlı arakadaşları aileleriyle birlikte tanıyorum, çok tanıdığım var, ve onlar sizlerin bu teorilerine bir anlam bile veremiyorlar, babası "ben kızıma başını ört demiyorum hatta başını açabilir" diyor, kız ise "hayır ben başımı örtmek istiyorum dinimizin gereği" diyor.

 

Sevgili tarafsız, sana bir soru sormak istiyorum: Neden başını kapatanlar bu kadar çoğaldı? Toplu hidayete mi giriyorlar, yoksa birileri onları hidayete mi sokuyor? Senin bu konudaki tahminin veya bilgin nedir?

 

ve ondan sonra artık önümüzdeki diğer sorunlara bakacağız.......

Tabi, ondan sonra üniversitelerde kız-erkek ayrı sınıflarda nasıl okur, ona bakacağız.

Sonra otobüsler kadın erkek olarak ayrılacak, ona bakacağız.

Plajlara nasıl kadın erkek ayrı gireceğiz...vs

Daha çok sorun var önümüzde.

Gönderi tarihi:
halkın içinde yaşayan halkın dertlerinide görür, tribünden maç seyreder gibi olmuyor bu işler

 

Biz de zaten tribünlerden izliyoruz halkı, içinde değiliz ya... Ne anlarız halkın dertlerinden, durumundan, konumundan?...

Ama halk ile aydın insan ya da aydın olmaya çalışan insanlar arasında bir fark vardır. Nedir o fark?

 

Bir çok türbanlı arakadaşları aileleriyle birlikte tanıyorum, çok tanıdığım var, ve onlar sizlerin bu teorilerine bir anlam bile veremiyorlar,

 

İşte budur... Bİrisi anlam veremez, bir diğeri olayları tarihsel, ekonomik ve politik yollardan değerlendirir.

 

Biraz daha halkın içine inersek, gerçekleri daha iyi kavrarız, halktan kopuk yaşayan politikacılar herzaman hakettiği yerlerde olacaktır.

 

Halka inmek demek, ont ranımak demek, onu kadırıp, masum duygularını hedeflerine alet etmek değildir!

Halka inmek, onu tanımak demek, demokrat olacağım sevdasıyla gerçekleri gizlemek te değildir!

Halka yakın olmak demek, bir taraftan ayetleri eleştirmek, bir taraftan "evet ya bu sizin inancınızdır, yaşayın demek de değildir!

Halka yakın olmak istiyorsan bulunduğun her ortamda onlara inançlarının nasıl kullanıldığını göstermek ve %47 nin sonuçlarını anlatmaktır!

 

sizin bu tezleriniz başınıza iş açmaktan başka bir şeye yaramıyor, halktan kopuk politika olmaz !

 

Tabi ya, sessiz kalmak, sorgulamamak, düşünmemek; hatta destek vermek gerekiyor!

 

Bunun adı gericilik değil, gericilik kafalardadır görüntülerde değil, masum milyonlarca bayan ülkeyi batırmaz

 

Ne demek istediğimizi hala anlamadığını gösteriyorsun.

Biz sanki türban takanların bu ülkeyi batıracağını söylüyoruz!

Bu ülkeyi batırmış olan/batıran/batıracak olan o türbanı kullanan ve kullanmasına izin veren bu zihniyettir!

Yeterince açık mı?

Gönderi tarihi:
Valla artık verilecek yanıt kalmadı, tüm saptırma ve "ne olacak canım, bir şeycikler olmaz, iyi bile olur... Yazıııık!" türü yaklaşımlara verilecek tek yanıt kaldı:

 

YEMEZLER...

 

Bencede.... Ama yinede insan birşeyler söyleme gereği hissediyor. Çünkü karşıdaki insan objektif olduğunu, ayrıca objektif olmanın ne demek olduğunu da bildiğini söylüyor.

 

Bu duruma galiba senin gibi, YEMEZLER demek gerekiyor.

Gönderi tarihi:
Şu karikatür çok anlamlı!

Valla halkalıyıldız, taş gediğine böyle konuluyor demek ki...

 

Halktan kopukların kimler olduğu çok güzel anlatılmış karikatürde. Yok şimdi benim üniversitede tanıdıdıklarım var, başlarını örtüyorlar, hatta namaz da kılıyorlar. (Hepsinin kılmadığını bildiğim için belirtiyorum.) Kendileriyle diyaloglarım çok iyidir. Tabii benimle tartışıyorlar, ama başlarını da açıp giriyor, çıkınca yine örtüyorlar. Hiç birine "gerici, yobaz" diye kaşlarımı çatıp alaya almıyorum. Sonuna kadar eleştiriyorum, o ayrı. Ben onlara hiç kızıp öfkelenmedim, onlar bana sıklıkla kızar, "ateist ne olacak!" diye tartışmaya son verirler. Bir gün sopa yemekten de biraz tırsmıyorum desem yalan olur.

 

Yani halktan kopuk filan değilim, tersine çok yakından gözlemlemek ve izlenim almayı çok yararlı buluyorum. Cenazelerine bile katılır, kelli felli sakallı hocaefendilerin abuk sabuk ıskat devir işlemlerini bile izlerim tiyatro gibi. Bu işlemin geçerliliğine nasıl inanabildiklerine akıl erdirebilmiş değilim. Bu kafa saç görününce gökyüzünün sarsılacağına da inanır mı inanır...

Gönderi tarihi:
Bu duruma galiba senin gibi, YEMEZLER demek gerekiyor.

Emin ol öyle maraba, "yerseniz" yaklaşımına en iyi yanıt "yemezler"den başka ne olabilir ki?

 

"Bir avuç başörtülü üniveriteye iyi gelir. Yerseniz. Aganigi naganini..."

Gönderi tarihi:
Valla artık verilecek yanıt kalmadı, tüm saptırma ve "ne olacak canım, bir şeycikler olmaz, iyi bile olur..

 

Verilecek yeni güncel yanıt kalmadı desek daha doğru olur, hep aynı şeyleri tekrarlıyoruz !

 

Halk oyumuzu verir artık !

 

Sevgili tarafsız, sana bir soru sormak istiyorum: Neden başını kapatanlar bu kadar çoğaldı? Toplu hidayete mi giriyorlar, yoksa birileri onları hidayete mi sokuyor? Senin bu konudaki tahminin veya bilgin nedir?

 

Sizlerin o süper çözümler getiren anlayış ve eylemlerinizden olsa gerek !

 

Biz de zaten tribünlerden izliyoruz halkı, içinde değiliz ya... Ne anlarız halkın dertlerinden, durumundan, konumundan?...

 

Halkın içinde olsanız, masum ve mağdur bayanları görüp birşeyler yapmaya çalışırdınız !

 

Halka yakın olmak demek, bir taraftan ayetleri eleştirmek, bir taraftan "evet ya bu sizin inancınızdır, yaşayın demek de değildir!

 

ta kendisidir !

 

Tabi ya, sessiz kalmak, sorgulamamak, düşünmemek; hatta destek vermek gerekiyor!

 

hep eleştirmek yasaklamak olmuyor, çözüm üreteceksiniz, kriz mühendisliği halkın işi değil !

 

madem aydınsınız gelişmişsiniz ufkunuz açık, o halde çözüm üreteceksiniz ! yoksa halk sizi ne yapsın ? bir işe yaramadıktan sonra !

 

Bu ülkeyi batırmış olan/batıran/batıracak olan o türbanı kullanan ve kullanmasına izin veren bu zihniyettir!

 

İslam dininden bahsediyorsunuz sanırım !

 

Yani halktan kopuk filan değilim, tersine çok yakından gözlemlemek ve izlenim almayı çok yararlı buluyorum

 

Bir çözümünüz var mı yani milyonlarca insanı memnun edecek ?

 

örneğin başı kapalı bayanları üniversiye sokmamak ! sizce bu kimi mutlu eder ?

 

YEMEZLER

 

bu her düşünce için geçerli, göreceli kavram !

 

* * *

 

herkese saygılar

Gönderi tarihi:
Halkın içinde olsanız, masum ve mağdur bayanları görüp birşeyler yapmaya çalışırdınız !

 

hep eleştirmek yasaklamak olmuyor, çözüm üreteceksiniz, kriz mühendisliği halkın işi değil !

 

madem aydınsınız gelişmişsiniz ufkunuz açık, o halde çözüm üreteceksiniz ! yoksa halk sizi ne yapsın ? bir işe yaramadıktan sonra !

 

Bir çözümünüz var mı yani milyonlarca insanı memnun edecek ?

 

Siz, o masum ve mağdur dediklerinizin sorunlarına aydın ve gelişmiş bir şekilde eğilmiş, çözüm üretmiş ve işe yaradığınızın sonucuna varmışsınız. Ancak sizin gibi bazı insanların gözlem ufukları bizleri ne gibi karanlık günlerin beklediğinden habersiz sanırım.

Gönderi tarihi:
Ancak sizin gibi bazı insanların gözlem ufukları bizleri ne gibi karanlık günlerin beklediğinden habersiz sanırım.

 

insanları ayırmayacak , düşüncenizi sevdirecek, başlarını kendi kararlarıyla açmalarını sağlayacak, tabi bu süre zarfındada eğitim alabilmelerini sağlayacak, bir çözümünüz var mı ?

 

saygılar

Gönderi tarihi:
TARAFSIZ

 

Sayın "TARAFSIZ" yazılarınızı okudum ve " DEMOKRASİ" nin neden gerekli olduğunu bariz bir şekilde yanıtlamışsınız tekrar teşekkür eder saygılar sunarım...

 

 

İşte bu dediğiniz çoğunluk tahakkümü. Sen çoğunluk olduğun için kutsal kitabında olmayan bir emri var gibi gösterip "çoğunluğun keyfi böyle istiyor" deyip dinsel simgenle üniversiteye serbestçe girmek istiyorsun.

 

İnançsız "VAİZ" modası bayağı tuttu? neymiş çoğunluk tahakkümü imiş ne yoksa azınlık tahakkümü'mü olsun isteniyor birde Kutsal kitapta yokmuş? efendim vaiz efendi öyle buyurdu yahu biraz insaf gidilecek yer "ÜNİVERSİTE" yani bilim yapılacak yer bunun ötesi, berisi yok bak müsbet ilim okunacak memnun olunması gerekmezmi ama sorun "İSTEMEZÜKÇÜ TAYFASINDA" onlar öyle uygun görmüşler neyse.

Yok yani bakın, olsa da farketmez, velev ki "saç görülmeyecek" diye açık bir emir olsun, yine farketmez. Ama ayrıca da yok!

 

Fakat satanist azınlık olduğu için başına kedi postu koyup giremiyor! Bu nasıl özgürlük, bu nasıl demokrasi?

 

Gördünmü bak "satanizm" bağlantısını ne alaka ise demekki satanistlerde baş örttüğü için kafalarına kedi postu takıyorlar bayağı bir "İLİNTİ" bravo velevki "SATANİST" olsun ÜNİVERSİTEYE BAŞÖRTÜLÜ GİREMEZ ama kitaplarında yokki...

 

Daha önce kutsal metinde geçen bir tek kelime: "venhar" için yılda bir gün ortalığı mezbahaya çeviren kan ve vahşet bayramı görüntülerinin ortaya çıktığından bahsettiğim bir içerik açmıştım.

 

Beterin beteri var. Bu kez durum daha da vahim. Aynı kutsal metinde var olduğu bile gösterilemeyen bir efsane uğruna toplum barışı dinamitleniyor, açıkça "mümin kafir ayrılsın ki kiminle savaşacağımızı görelim, bilelim, ona göre..." ortamı yaratılıyor.

 

Kardeşim, madem iddianızda bu kadar ısrarcısınız, açar neye dayanarak bu gerginliği yarattığınızı gösterirsiniz. "Bakın burada yazılmış benim kutsal saydığım metne göre kadın saçına erkek bakışı değince saç alev alır, cayır cayır yanarmış maazallah. Ahana işte yazıyor" diye gösterirsiniz.

 

"VENHAR" yılda bir gün,kan gölü,vahşet ve sanki hazret "ET" yemez...

Bağlantı mükemmel "DAHADA VAHİMİ" ne başörtüsü üstelik erkek bakışı değdimi cayır,cayır yanar muhabbetide cabası üstelik kendin pişir kendin ye mantığı ile neymiş kitapta böyle yazacakki (aslında yok kendi kurgusu) AHANA işte yazıyor diye gösterecekmişiz yazık...

 

Kelebek etkisi...

İrade...

 

:)

Gönderi tarihi:

Ben şu “ailesi örtmesini istemediği halde başını örten”lere değinmek istiyorum. Bu tür durumlar tabii ki var. Ben de görmüyor değilim. Bu işin en zayıf yönü aile baskısıdır. Ergen psikolojisini çok iyi bilirim, çünkü ben de yaşadım ve gerçekten insanlarla sürekli iletişim ve gözlem halindeyim. Halktan kopukluk gerçekten söz konusu değil. Ergen psikolojisinde en baskın özellik, aileye karşı çıkma ve arkadaş çevresinde kabul görme uğruna aileyi terk bile etmeye varan tepkisel tutumlardır.

 

Bu, lisede başlayan ve özellikle lise bitirme ve üniversiteye başlama yıllarında zirve yapan bir durumdur. Cemaatler de bunu çok iyi bilirler. Aile baskısının çok fazlası cemaat yönlendirmesidir. “Başını açtırıyorlar” diye göndermeyen aile sayısı çok fazla değildir. Okutmak isteyen aile “kızım girerken aç, çıkarken ört” demeyi çok iyi bilir. Bu yönde ciddi bir sorun gözlemlemiyorum. Sorun, cemaat güdümünde olanlarda.

 

O yüzden bu laiklik karşıtı bir çıkıştır, planlı ve kasıtlı bir örgütleme sonucudur. Bunlar laikliği kaldırmaya kararlılar. Biz de korumaya kararlıyız. İşi sulandırmakla, seyreltmekle başlamak istiyorlar ve bunun için ideal başlangıç olarak başörtüsünü görüyorlar. Kimse hiçbir bahaneyle konuyu eğip büküp yutturmaya kalkmasın.

 

Bir kez daha tekrar edeyim: Yemezler… En küçük bir ödün söz konusu olamaz.

Gönderi tarihi:
Kelebek etkisi...

Kelebek? Güve kelebeği ise etkisi olabilir, doğru. Yani laikliği kemirmek ve delik deşik etme bakımından.

 

Gerçekten güve kelebekleri ile konunun bayağı benzerliği var. Bu kelebekler gececidir, aydınlığı sevmezler. Karanlıkta larvalarını yünlülere bırakırlar ve genellikle gri, boz veya bazen siyah, nadiren beyaz olan kanatları bütün vücutlarını kaplar.

 

(Google'da vardır, bulup yapıştırmaya uğraşmayayım şimdi...)

Gönderi tarihi:
Neden başını kapatanlar bu kadar çoğaldı? Toplu hidayete mi giriyorlar

Sanırım "Allahın yardımı ve fetih geldi, insanlar fevç fevç Allahın dinine giriyorlar" olabilir. (Kuran 110)

 

İlginç bir not: Surenin sonunda tevbelerin kabulünden bahsetmesi, fetihler sırasında biiznillah oldukça fazla savaş suçu işlenmesinden kaynaklansa gerek diye düşünüyorum. "kâne" kelimesi "oldu" anlamına da gelmektedir. Yani Allah fetihten önce pek fazla "tevvab" değildi ama, baktı çok fazla günah var, temizlemeden olmayacak, artık tevvab oldu. Tevbeleri kabule başladı...

 

Herkese Kuranı iyi okuyup iyi anlamalarını tavsiye ediyorum. Belki kadın saçının erkeklerce görülmesinin kesinlikle yasak olduğunu söyleyen ayeti de bulabilirsiniz. Bakın Tevrat'ta var, ben açıkça gördüm. Olunca bulunuyor...

Gönderi tarihi:
Kelebek? Güve kelebeği ise etkisi olabilir, doğru. Yani laikliği kemirmek ve delik deşik etme bakımından.

Gerçekten güve kelebekleri ile konunun bayağı benzerliği var. Bu kelebekler gececidir, aydınlığı sevmezler. Karanlıkta larvalarını yünlülere bırakırlar ve genellikle gri, boz veya bazen siyah, nadiren beyaz olan kanatları bütün vücutlarını kaplar.

 

(Google'da vardır, bulup yapıştırmaya uğraşmayayım şimdi...)

 

Doğru güve kelebekleri (darvinizm) ve

laik bezirganlığı bitirir sebebide mutasyon geçirmemiştir...Doğaldır ve canlıdır üstelik... Güve kelebeği bal kovanlarınıda sever birde sanayi devrimi İngiltere'sinde "SEKÜLER" takılır...

Kelebek etkisi " Ergenokon" dedi...

Herkese Kuranı iyi okuyup iyi anlamalarını tavsiye ediyorum. Belki kadın saçının erkeklerce görülmesinin kesinlikle yasak olduğunu söyleyen ayeti de bulabilirsiniz. Bakın Tevrat'ta var, ben açıkça gördüm. Olunca bulunuyor...

Herkesin okuması tavsiyesi çok güzel belki bulunur? bak Tevrat'ta var acaba (google)denmi? neyse olunca bulunur???.

110 / NASR - 1

 

İzâ câe nasrullâhi vel feth(fethu).

Allah'ın yardımı ve fetih geldiği zaman.

2

Ve reeyten nâse yedhulûne fî dînillâhi efvâcâ(efvâcen).

Ve insanların grup grup Allah'ın dînine girdiğini gördüğün (zaman).

3

Fe sebbih bi hamdi rabbike vestagfirh(vestagfirhu), innehu kâne tevvâbâ(tevvâben).

O zaman Rabbini hamd ile tespih et. Ve O'ndan mağfiret dile. Muhakkak ki O, tövbeleri kabul edendir.

 

Çağdaş vaizimiz ne der acaba (google) alıntı yapabilir isterse arapça yazayımda onada bir meal,tefsir yazsın...

 

:)

Gönderi tarihi:
O yüzden bu laiklik karşıtı bir çıkıştır, planlı ve kasıtlı bir örgütleme sonucudur. Bunlar laikliği kaldırmaya kararlılar.

Bu forumda değil ama, kamuoyunda yukarıdaki argümana ciddi eleştiriler yöneltildi. Örneğin Sami Selçuk çok ciddiye aldığım çok iyi bir hukukçudur. Savunduğu şudur: "Hukuk niyet okumaz."

 

Doğru şimdi. Söylediği çok doğru. Hukuk eylem hakkında yargı koyar. Niyet okuyup niyeti yargılamaz. Sami Selçuk bunu haklı olarak söylüyor. Türban yanlıları da bu görüşü alıp basın organları aracılığıyla topluma pompalıyorlar. Yani başörtülüler bu işi laikliği yıkmak adına yapıyorlar, niyetleri bu diye hakları ellerinden alınamaz diyorlar.

 

Fakat karşı çıkılan bu değildir ki? Yani bu niyet okuma, hukuki bir durum tespiti olarak yapılmıyor. Benim yukarıya alıntıladığım yorumum gibi yorumlar kişisel görüşlerdir, hukuka dayanak yapılmıyor. Hukukun konu ile ilgili değerlendirmesi şudur: Üniversitelere herhangi bir dinsel simge ile girmek laikliğe aykırıdır. Yahudi kippası, imam sarığı, Hristiyan haçı da aynı hükme dahildir. Aksi halde, örneğin bir hukuk fakültesi öğrencisi boynuna kocaman bir haç asarak üniversite okur da yargıç olursa, kürsüye de boynuna astığı o kocaman haçla oturmayı talep eder. Özgürlük değil mi, din değiştirdi? Müslümandı, Hristiyan oldu.

 

Olmaya olsun da, devlet inanca dayalı bir yapılanmaya gidemez. Avukat da başına kippa giyer, savcı kafasına sarık sarar. Ortaya çıkacak kaos oldukça da komik olur.

 

"Savcı sanığın farklı dinden olduğu mütalaasıyla ağır ceza istemektedir sayın yargıç!"

"Gayrimüslim mahkemede yargılanmak istemiyorum, şeriat mahkemesi isterim!"

"Yargıç müvekkilim farklı dinden olduğu için yanlı karar vermiştir!"

 

Hukukun görevi sırf eylem oluştuğunda ceza kesmek değildir. Hukuk önleyici müeyyideleri de koyar. İnsanların din yüzünden çatışmasını önlemek de hukukun başta gelen görevlerindendir, zaten bunun için dini hukuk kaldırılıp laik hukuk düzenlenmiştir. Hiç bir varlık, kendi varlığını inkar edemez, kendi varlığı ile çelişkiye düşemez.

 

Ben konu ile ilgili bir başlık açtım, bu yazıda türbana dinsel bir çözüm sorguladığım için dini foruma yazmıştım. Fakat moderasyon güncel konulara taşımayı uygun bulmuş. Ancak ben orada konu güncel olmakla birlikte, din bazında çözüm sorgulamıştım. Yani güncel bir konuya değil, dini bir konuya çözüm arıyorum. O yüzden konu dinidir ve buraya uygundur, kısmen tekrarlıyorum:

 

Bu işin çözümünden sorumlu olan, diyanet kurumudur. Pat diye yarına da çözemez ama, binlerce yıllık sorunu da bir günde çözerim kimse diyemez. Fakat adımı atmalıdır. Nasıl mı?

 

Yarından tezi yok bir fetva yayınlar. “Ey millet!” der. “Bu takılan başörtüsü Allahın emri değildir. Çünkü Kuran’da görülmesi zaruri olan yerler müstesna derken eller ve yüz kastedilmemiştir. Onu parantez içinde biz iyi niyetle, din öcü görünmesin diye eklediydik. Ama hata yaptığımızı anladık. O zaruri dediği yer tek göz, haşa o da değil, gözün ucudur. Önünü görüp takılıp düşmeyecek kadar bakması zaruridir. Tırnağının ucu bile görünse caiz değildir, erkekler azar maazallah. Bu dediğimize de bütün hadisler delalet eder. Medine kadınları tesettür ayeti gelince başlarına kargalar konmuş gibi simsiyah oldulardı. İşte emredilen tesettür budur! Yüzü gösteren başörtünün İslami tesettürle hiç alakası yoktur!”

 

Diyanet bunu deyince anlarız ki baş örtmek dini sembol filan değilmiş, bacılar da rahat rahat girer okurlar. Onlar da rahat eder, biz de “haaa, dini sembol filan değilmiş, dini sembol olması için sadece göz uçları görünmeliymiş” deriz. Bir de test yaparız. Bacılar girişe konulan engellere takılıp tökezlemeden yürüyecek kadar önlerini görüyor, aynı anda trafik levhalarını ve reklam panolarını okuyabiliyorlarsa, dini sembol değildir der, alırız, okurlar…

 

Diyaneti göreve çağırıyorum. Din vernellemeyi bırakıp gerçekleri açıklasınlar.

Gönderi tarihi:

 

 

Çağdaş vaizimiz yine "KURGU" fetvasını vermiş ve döktürmüş...

 

Yarından tezi yok "DİYANET" fetva yayınlayacak ve diyecekki " EY MİLLET" bu takılan baş örtüsü "ALLAH" emri değildir ( laik ve bir o kadar çağdaş vaiz istedi) sonra ve çünkü (kurgu; öyle gerektiriyor gırgır geçecek ya çağdaş vaiz) yanlız göz ucu görünmesin diye eklemiş (Diyanet) vs vs.

 

Aslında çağdaş vaizimiz yinede insaflı Medineli Kadınlarla,zamanımız kadınlarını ayırıyor ( araplaşmayalım geyiği) neymiş; zamanımız "BACILARI" (kıyak yapıyor aklınca ve mizahi anlatım) yüzleri gözüküyor ama Medineli kadınlar kargalar gibi (haşa), yüzü gösteren başörtüsünün İslami tesettürle hiç bir alakası yokmuş...

 

"BACILARIMIZ'A" birde test uygulaması başlatıyor eklemede yaparak (trafik levhası, raklam panosu) çağdaş vaiz ve'de "DETERMİNİST" sonrada tekraren "DİYANETİ" göreve çağırıyor " KEZZAP İŞİ DEZONFORMASYON'LA" her zamanki yaptığı gibi..

 

.Görüldüğü üzere hem olayı çözüyor çağdaş vaizimiz hemde aklınca "MİZAHİ BİR ANLATIMLA" İslamı ve kadını,kızı tiye alıyor sonuçta yine bildik alırız,yaparız havasını verip birde aklınca "ÜNİVERSİTE" sanki kendininmiş gibi "AHKAM" kesiyor üstelik SAMİ ŞELÇUK gibi kaliteli bir hukukçuyu'da ( gugukçu değil) alet ediyor...

 

Ben derimki (nacizane) takke düştü,kral çıplak başörtüsü karşıtları bütün taktiklerini,asparagas haberleri, tahriklerini sergiliyorlar ama İnsanlar artık uyandı "YERSEN" ve geçti borun pazarı 21. yüzyıla girdik (bilgi çağı) İnsanlar "İNANARAKTA İLİM,BİLİM YAPABİLİR VE ÜNİVERSİTEYE GİDER" çağdaş, üstelik bir o kadar ilerici, vede sosyal demokratmı desem, ve yahut laikçimi, yoksa laikosmu, ben derimki hiç biri değil "OLİGARŞİK" kafa şunu görmeli neden ÜLKEMİZDEKİ YASAKLARA taraf olan kimler ve neyi istemiyorlar başörtüsünümü yoksa ben bilirim,ben idare ederim,ben ne dersem odur,ben iş adamı olurum,ben siyaset yaparım siz hademe, amele,işçi vs vs olursanız ne yaparsanız yapın...

 

Neyse teferruata gerek yok...

 

Not.

Yargıtay Onursal Başkanı Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması ile ilgili tartışmalar hakkında, "Türkiye sanal bir yasağı tartışıyor. Hukuken zaten böyle bir yasak söz konusu değil" dedi.

 

Diyanet İşleri Başkanı alevlenen başörtüsü tartışmaları konusunda NTV canlı yayınında kesin konuştu. İşte Diyanetin başörtüsü konusundaki fetvası.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, başörtüsünün dinî hükmü konusundaki tartışmalara son noktayı koydu:

 

"Başörtüsü dinî bir gerekliliktir. Biz İslam'ın açık bilgisini insanlara söyleriz. Yapıp yapmamak insanların kendi tercihidir."

 

;)

 

 

 

 

Gönderi tarihi:

Sayın Sami Selçuk sanal başörtüsü yasağından bahsederken de doğru söylüyor. Biz de bunu söylüyoruz. Yasa ile kıyafet düzenlemesi yapılamaz. Bazı kıyafetleri yasa ile yasaklayamazsınız. Serbest bırakan yasa zaten mümkün değildir.

 

Kıyafetleri yönetmelikler düzenler. Sami Selçuk'un doğru olan sözünü alıp kullanmak şuna benzer: "Türkiye'de olmayan yasaklar uygulanıyor. Askerde pembe üniforma giymek isteyene yasak getiriliyor, pembe üniforma giyme özgürlüğü kısıtlanıyor, zorla ve faşizan baskı ile haki üniforma giydiriyorlar militarist faşistler!" ya da "doktorlara beyaz önlük, ameliyata girerken yeşil önlük giydiriyorlar. Normalde yeşil, ameliyatta beyaz önlük giyme özgürlüğü tanınmıyor!"

 

Medine kadınlarını başlarına kargalar konmuşa benzeten ise ben değilim, bu bir hadistir. Ravisiyle senediyle bulabilirsiniz.

 

Diyanetin ise son noktayı koyabilmesini çok isterdim ama ne yazık ki din söz konusu olunca son nokta diye bir şey sözkonusu olamıyor. Soyutluklar hakkında sonsuz sayıda yorum yapılabileceğinden ve ne kanıt, ne çürütme olamayacağından, din tamamen bir inanma işi olduğundan bu mümkün değil. Nasıl inanıyorsan öyledir. Şimdi ben yarın bir rüya görüp tanrı Şabillumupump'tan başıma kedi postu takmam gerektiğine dair bir emir aldığımı iddia edebilirim. Üniversiteye de gidiyorsam yandı gülüm keten helva. Hukukun bir insanın hakkı ile bir milyar insanın hakkını koruması arasında fark yoktur. Bir kişinin hukuku ile bin kişinin hukuku eşit değerdedir. Hukuk bana ancak şunu diyebilir:

 

Üniversiteye girerken yönetmeliklere uyacaksın, dışarı çıkınca tanrın Şabillumupump'un emri doğrultusunda ve başkasının hukukunu çiğnemeden istediğini yapabilirsin."

Gönderi tarihi:

 

 

Artık kavram kargaşasımı yoksa bilmediğini,bilmemekmi veyahut "Tanrın Şabillumupump" (HAŞA) diyerek olayı basit bir karükatize ederek (üstünlük vehmi) kendini kural koyan,dediğim dedik,çaldığım düdük misali Üniversite'yi Kışla mantığı ile bir görmek yakışıyor oligarşik kafa yapısına...

 

AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının yanlış yorumlandığını anlatan Selçuk, "Anayasa Mahkemesi'nin daha önce almış olduğu kararda bir hüküm yoktur. Gerekçe vardır. Bu gerekçeye dayanarak özgürlüklerin kısıtlanması yönünde bir yasanın varlığı iddia edilemez. AİHM kararında ise böyle bir kanun yapılabilir de yapılamaz da denilmiştir. Yani ortada özgürlükleri kısıtlayacak herhangi bir kanun yoktur" diye konuştu....

Ama ODTÜ Rektörü ne diyor; Akbulut, değişikliğin Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadan önce bu tür durumlarla karşılaşıldığını hatırlattı. Akbulut, “Değişiklikler resmi gazete yayımlansa bile, 17. madde değişikliği yapılmadan hiç kimse bizi üniversitelere türbanlı öğrencilerin alınmasına mecbur edemez. Çünkü ortada Anayasa Mahkemesi'nin ve Danıştay'ın geçmiş kararları var” dedi üstelik birde ihsası rey yaparak (sanki hukukçu) Akbulut 17. maddenin de Anayasa Mahkemesi'ne gelmesi halinde reddedilmesini beklediklerini söyledi...

Tam bir ibretlik olay...

Asker'de "PEMBE" giymek kim demiş; çağdaş kurgu...

Doktor;beyaz önlük,yeşil önlük tartışması varmı! giyip,giymemesi çağdaş kurgu ile kurgulanmış ve başörtüsü ile bağlantı kurulmuş birinci elden...

Diyanet'ten son nokta ve dip not soyut değil somut; 16 kişilik uzman heyetten oluşan Diyanet’e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu, tesettür konusundaki ilk kararını 30.12.1980 tarihinde aldı. Millî Eğitim Bakanlığı’nın İmam Hatip Liselerinde okuyan kız öğrencilerin kıyafetlerinin nasıl olacağına karar vermek için görüş sorması üzerine Kurul, cevabı yazısında Müslüman kadının Kuranı Kerim, hadis ve alimlerin görüşleri doğrultusunda başlarını örtmesinin dini bir vecibe olduğu kaydetti.

aslında 1400 sene evvelinden vardıda tekraren 1980 yılında bir daha hatırlatılmış...

Damda canavar geziyormuş! "KEDİ'DİR KEDİ"...

 

:)

 

 

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.