Φ nail_amudi Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 PKK’NIN DİYARBAKIR KATLİAMINA LANET YAĞIYOR!.. “Dünya Kamuoyundan Türkiye’nin Terörle Mücadelesine Tam Destek!..” “Teröre Sessiz Kalanlar Terörün Kurbanı Olurlar!..” Irak, İran, Türkiye, Suriye ve Avrupa ülkelerindeki operasyonlar sonucu sıkışan PKK’nın, eve dönüş yasalarının ve silah bırak çağrılarının yükseldiği bir dönemde, Diyarbakır’da askeri servis aracına yönelik gerçekleştirdiği bombalı eylemde, 4’ü öğrenci 5 sivilin öldürülmesi ve 68 sivilin yaralanmasına yönelik eyleminin yankıları sürüyor. Kürtlerden ve uluslararası çevrelerden gelebilecek tepkilerden çekinen örgüt yönetiminin, geçmişte olduğu gibi, “katliamı üstlenmeme” yönündeki tavrı, yerli ve yabancı kamuoyu tarafından inandırıcı bulunmadı. İsviçre’de yayınlanan Le Temps Gazetesi’ne yansıyan bir yorumda (7 Ocak 2008) Diyarbakır’daki bombalı eylemin PKK’lı teröristler tarafından gerçekleştirildiği vurgulanarak, şöyle denildi; “Diyarbakır şehir merkezinde uzaktan kumandayla infilak ettirilen bomba, dördü dersten çıkan lise öğrencisi olmak üzere beş sivilin ölmesine sebep oldu. 6’sı ağır 70 sivil de yaralandı. Çok sayıda Kürdün yaşadığı Diyarbakır, bir buçuk sene içinde PKK’nın ikinci defa terörist eylemine kurban oluyor. Eylül 2006'da, yine PKK tarafından patlatılan bombayla aralarında çocukların da bulunduğu 10 sivil ölmüştü. A4 tipi 80 kilo plastik patlayıcı kullanılan bu terörist eylemi, geçmişte olduğu gibi yine PKK üstlenmiyor. Ancak eylem tarzı ve kullanılan patlayıcılar, bu eylemin de 2006’daki gibi PKK tarafından gerçekleştirildiği apaçık ortaya koyuyor. PKK'yı Kandil Dağları'ndaki inlerinde vurmak üzere 16 Aralık'tan bu yana Türk Ordusunun Irak sınırına askeri operasyonları sürüyor. Bu harekatlarla örgütün verdiği maddi zayiat ve adam kaybının ağır olduğu belirtiliyor. Kış aylarında ateşkes ilan etmeye alışmış bu örgütün 3.500 militanına indirilen psikolojik darbe ağır oldu. PKK terör örgütünün son misilleme tehditleri, internet üzerinden gençleri "lüks arabaları (...) benzin, mazot veya gaz ile yakmaya" çağıran Alişer Koçgiri tarafından yapıldı. PKK sorumlusu Koçgiri salı günü, ‘Bir çakmak veya bir kibrit kafi’ diyordu. Bundan bir hafta önce PKK'nın gençlik kolu Apo'yu Savunma Birliği ‘şehir gerillası’ çağrısı yapıyordu. PKK tarafından üç haftada elli kadar otomobil ateşe verildi. Ancak Türkiye’nin PKK terör örgütüne yönelik kararlı ve taviz vermeyen mücadelesi sürüyor. Irak'a müdahalesinde Türk ordusunu destekleyen Birleşik Devletler, ‘terörle mücadelede birlik olunması gerektiğini doğrulayan’ eylemi kınadı. Avrupa Birliği’nin uyarılara rağmen, PKK terörü ile arasına mesafe koyamayan DTP’nin, PKK’nın Diyarbakır’daki kanlı eylemini kınama konusunda kullandıkları cümleler, gerçekten düşündürücü.” Diyarbakır’da 3 Ocak 2008 tarihinde patlatılan bomba, 2006 Eylül ayında Diyarbakır’da gerçekleştirilen bombalı eylemin aynısı. Tek fark, PKK’nın yalanlarının sadece Türkiye kamuoyunda değil, dünya kamuoyunda da kabul görmemesi... Nitekim, Avrupa Parlamentosu tarafından Aralık ayının sonunda yayınlanan Rapor’da; “PKK terörünü şiddetle kınıyoruz. Sivil halka yönelik şiddet eylemlerinin hiçbir mazeretini kabul etmiyoruz. Terörle mücadelesinde Türkiye ile tam bir dayanışma içinde bulunduğumuzu ilan ediyoruz” denilerek, Türkiye’nin terörle mücadelesinin desteklendiği vurgulanırken, PKK’nın terörist kimliği de bir defa daha tescillendi. PKK'nın kanlı eylemi bir gerçeği, bir kez daha gözler önüne sermiştir. “PKK asıl Kürtlerin düşmanıdır.” Nitekim, Celal Talabani yaptığı basın açıklamasında (6 Ocak 2008) “PKK’nın Diyarbakır’da gerçekleştirdiği bu kanlı eylem, bu örgütün Kürtlerin en büyük düşmanı olduğunu gözler önüne sermiştir” diyerek, bu gerçeğin altını çizmiştir. Son 25 yıllık dönemi şöyle bir düşünürseniz bana hak verirsiniz. Terör saldırılarından en fazla Kürtler etkilenmiş ve zarar görmüştür. Bölge halkı, PKK'nın alçakça tecavüzlerine maruz kalmış ve onbinlerce insan PKK terörüne kurban gitmiştir. PKK, Kürt halkının bağımsızlığı(!) için mücadele ettiğini iddia ederek, her türlü gayrı meşru ilişkiyle, dünyanın en büyük mafya örgütü haline gelmiş ve Kürt halkını istismar ederek cebini doldurmuştur. Esasen Kürtlerin, ateist, din düşmanı, Marksist kökenli PKK'lı teröristlerle hiçbir ilgileri de olamaz. PKK, terörist saldırılarla Güneydoğu'ya hizmet götürülmesini de engellemiş, ekonomik ve sosyal yatırımları baltalamıştır. PKK'nın düşmanca saldırılarının hedefinde Türk kökenlilerin yanında Kürt kökenli vatandaşlar da vardır. Artık bölge halkı da PKK'nın nasıl bir örgüt olduğunu, amacının ne olduğunu, bu son olaydan sonra iyice anlamış bulunuyor. PKK'nın, sadece kendi örgütsel ve kişisel menfaatlerini korumak için bir korku atmosferi oluşturmak maksadıyla eylemler düzenlediği anlaşılıyor. Lakin, özelikle DTP'lilerin bu kanlı eylemi kınamaları, timsahın gözyaşlarına benziyor. Ne gariptir ki, kendi örgütlerinin düzenlediği bir terör saldırısını kınama durumunda kalmışlardır. Ancak, olayı kınarken bile, terör örgütünün adını ağızlarına almıyorlar, alamıyorlar. Kendilerini milletvekilliği, belediye başkanlığı koltuklarına oturtan örgüte karşı çıkamıyorlar. PKK terörüne ve cinayetlere ahlaki olarak karşı durmadın mı özgürlüğe dokunamazsın. Şiddet ve cinayetler, şimdiye kadar zorluklarla büyütülen demokrasi ve kardeşlik filizlerini zedeliyor. Bölge halkı, silah ve şiddet yerine, sorunların demokratik ortamda, konuşularak çözülmesini istiyor. İster Türklük, ister Kürtlük duygusuyla olsun, Türkiye’de etnik çatışmayı körüklemek, Türkiye’ye büyük zarar verecektir. Bugün çatışmacı ideolojiler çağın gerisinde kalırken, rasyonel, uzlaşmacı, müzakereci, pratik, çoğulcu görüşler gelişiyor. Diyarbakırlılar başta olmak üzere Türkiye’de demokrasiye ve insan haklarına inanan sağduyu sahibi herkes; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak demokratik/çağdaş milliyetçiliğe ve yurtseverliğe destek verildiğini, etnik ayrımcılığı ve şiddeti temel alan tüm grupların karşısında olunduğunu yüksek sesle haykırmalıdır. Bu ses, Diyarbakır’dan öylesine gür çıkmalı ki, çocukları öldürecek kadar küçülen ve çaresiz kalan PKK’nın, Türkiye’nin demokratikleşmesinin ve sorunlara çözüm arayışının önünü tıkamasına izin vermemeli. Nail Amudi Nail Amudi Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 PKK’NIN DİYARBAKIR KATLİAMINA LANET YAĞIYOR!..“Dünya Kamuoyundan Türkiye’nin Terörle Mücadelesine Tam Destek!..” “Teröre Sessiz Kalanlar Terörün Kurbanı Olurlar!..” Irak, İran, Türkiye, Suriye ve Avrupa ülkelerindeki operasyonlar sonucu sıkışan PKK’nın, eve dönüş yasalarının ve silah bırak çağrılarının yükseldiği bir dönemde, Diyarbakır’da askeri servis aracına yönelik gerçekleştirdiği bombalı eylemde, 4’ü öğrenci 5 sivilin öldürülmesi ve 68 sivilin yaralanmasına yönelik eyleminin yankıları sürüyor. . . PKK terörüne ve cinayetlere ahlaki olarak karşı durmadın mı özgürlüğe dokunamazsın. Şiddet ve cinayetler, şimdiye kadar zorluklarla büyütülen demokrasi ve kardeşlik filizlerini zedeliyor. Bölge halkı, silah ve şiddet yerine, sorunların demokratik ortamda, konuşularak çözülmesini istiyor. İster Türklük, ister Kürtlük duygusuyla olsun, Türkiye’de etnik çatışmayı körüklemek, Türkiye’ye büyük zarar verecektir. Bugün çatışmacı ideolojiler çağın gerisinde kalırken, rasyonel, uzlaşmacı, müzakereci, pratik, çoğulcu görüşler gelişiyor. Diyarbakırlılar başta olmak üzere Türkiye’de demokrasiye ve insan haklarına inanan sağduyu sahibi herkes; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak demokratik/çağdaş milliyetçiliğe ve yurtseverliğe destek verildiğini, etnik ayrımcılığı ve şiddeti temel alan tüm grupların karşısında olunduğunu yüksek sesle haykırmalıdır. Bu ses, Diyarbakır’dan öylesine gür çıkmalı ki, çocukları öldürecek kadar küçülen ve çaresiz kalan PKK’nın, Türkiye’nin demokratikleşmesinin ve sorunlara çözüm arayışının önünü tıkamasına izin vermemeli. Nail Amudi Nail Amudi Paylaşımınız için teşekkürler Sn.nail amudi Alıntı
Φ suheda Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2008 Diyarbakırlılar başta olmak üzere Türkiye?de demokrasiye ve insan haklarına inanan sağduyu sahibi herkes; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak demokratik/çağdaş milliyetçiliğe ve yurtseverliğe destek verildiğini, etnik ayrımcılığı ve şiddeti temel alan tüm grupların karşısında olunduğunu yüksek sesle haykırmalıdır. Bu ses, Diyarbakır?dan öylesine gür çıkmalı ki, çocukları öldürecek kadar küçülen ve çaresiz kalan PKK?nın, Türkiye?nin demokratikleşmesinin ve sorunlara çözüm arayışının önünü tıkamasına izin vermemeli. Nail Amudi Nail Amudi Evet bölge halkına bu konuda oldukça büyük görevler düşüyor tek yürek olarak bizimle birlikte teröre özellikle son yapılan bu hain saldırıya karşı tepkilerini göstermeliler.. Ve pkk denilen ****** ******* artık hiç bir destekçisi kalmadığını görmeleri lazım.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.