Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Sitemizin anti-İslam cı üyelerine;

 

Efendim geldim buraya aralıklarla yazdım uzunca süre ve şimdi artık kendimi site üyesi değilde eski üyesi olarak gördüğüm bir dönemdeyim; sene geçti ilk tartışmalarımın üzerinden ve sonunda sizleri ciddi anlamda davet ediyorum hayatı anlamlandırmaya...

 

Dininiz nedir; hayat görüşünüz nedir???

 

Bu hayatı nasıl anlıyorsunuz???

 

Hayat görüşünüz ışığında nasıl bir felsefi bakış edindiniz???

 

Bilme işlerinizden bahseder misiniz???

 

Bize gerçeklikten ne haberleriniz var???

 

Anti cilik ve özellikle anti-İslam cılık yapmadan sadece "ben buyum" demenizi istiyorum sizden...

 

Şu siteyi aktif ya da pasif olarak takip ettiğim 2.5 senedir sizlerden görmediğim şu işi hayrına ben ortaya atıyorum da kendinizi daha rahat ifade ediniz...

Gönderi tarihi:

Sayin Ali,

 

Islam dinini, Kuran’ı tartışırken bu sorularınıza cevap veriyoruz zannederim. Eger Kuran Insanlara bir yol gosteriyorsa, biz bu yolları tartışmıyormuyuz? Bu yüzden kendi görüşlerimizi ifade etmiyormuyuz, miras hakkında, evlilik hakkında, insanlık hakkında, ilim hakkında, egitim hakkında, vb. ? Ben gerçekleri bildigimi iddia etmiyorum. Mamafih “gerçek olmayanı” bilecek kadar okumuş oldugum var. Ben “Fikir” özgürlügüne inanıyorum. Eger insanlara “fikir” özgürlügü verilince, onların Islam dinini seçeceklerini sanmıyorum.

Gönderi tarihi:
Dininiz nedir; hayat görüşünüz nedir???

 

Bu hayatı nasıl anlıyorsunuz???

 

Hayat görüşünüz ışığında nasıl bir felsefi bakış edindiniz???

 

Bilme işlerinizden bahseder misiniz???

 

Bize gerçeklikten ne haberleriniz var???

 

ali0 1

 

böyle tartışma olmaz sanırım, bu kompozisyon gibi birşey olur

 

bize kompozisyon ödevi mi verdiniz yoksa ?

 

bu kompozisyonun yeri "Birbirimizi tanıyalım" başlığıdır bence

 

saygılar

Gönderi tarihi:
Sitemizin anti-İslam cı üyelerine;

 

Efendim geldim buraya aralıklarla yazdım uzunca süre ve şimdi artık kendimi site üyesi değilde eski üyesi olarak gördüğüm bir dönemdeyim; sene geçti ilk tartışmalarımın üzerinden ve sonunda sizleri ciddi anlamda davet ediyorum hayatı anlamlandırmaya...

 

Dininiz nedir; hayat görüşünüz nedir???

 

Bu hayatı nasıl anlıyorsunuz???

 

Hayat görüşünüz ışığında nasıl bir felsefi bakış edindiniz???

 

Bilme işlerinizden bahseder misiniz???

 

Bize gerçeklikten ne haberleriniz var???

 

Anti cilik ve özellikle anti-İslam cılık yapmadan sadece "ben buyum" demenizi istiyorum sizden...

 

Şu siteyi aktif ya da pasif olarak takip ettiğim 2.5 senedir sizlerden görmediğim şu işi hayrına ben ortaya atıyorum da kendinizi daha rahat ifade ediniz...

Bence de, bu başlığın yeri 'birbirimizi tanıyalım' bölümü. Ayrıca bu sene içinde kimin ne olduğu veya ne düşündüğü hakkında bir bilgi edinemediyseniz bu sizin sorununuz. Forumu sil baştan okuyun derim ben size.

Gönderi tarihi:

Başlık başlık "ben böyle düşünüyorum" demek başkadır; açıkça ortaya koymak ve "işte ben" demek başkadır...

 

Kimseyi zorlamıyoruz; kompozisyon yazacak olan yazar, hiç yazmayacak olan mantıken başından itibaren yazmaz bana ne istediğimi anlatacak olanlara da söze gerek olmaz, çünkü şu konuda ne istediğimiz belli...

 

Toparlıca ortaya koyacak olanlara başlık açık zaten; kilitleyecek değilim...

Gönderi tarihi:

Şunu sormak istiyorum aslında, Kuranda kurana karşı olan insanların kurandakine benzer ayetler getirmesi şeklinde bi ifade vardır. Burada hangi açıdan meydan okunmuş acaba? Şiirsel olması bakımından mı yoksa tutarlılığı ve evrensel olması bakımından mı meydan okunmuş?

 

Ben biraz uzun olacak ama buraya bir şey alıntılamak istiyorum. Bence çok daha evrensel ve bir şairin elinden çıkarsa çok daha şiirsel olur... Benim hayalimdeki ideal düzende orada anlatılıyor.

 

 

 

İnsan hakları evrensel beyannamesi

 

Önsöz

İnsanlık ailesinin bütün üyelerinde bulunan haysiyetin ve bunların eşit ve devir kabul etmez haklarının tanınması hususunun, hürriyetin, adaletin ve dünya barışının temeli olmasına,

 

İnsan haklarının tanınmaması ve hor görülmesinin insanlık vicdanını isyana sevkeden vahşiliklere sebep olmuş bulunmasına, dehşetten ve yoksulluktan kurtulmuş insanların, içinde söz ve inanma hürriyetlerine sahip olacakları bir dünyanın kurulması en yüksek amaçları oralak ilan edilmiş bulunmasına,

 

İnsanin zulüm ve baskıya karşı son çare olarak ayaklanmaya mecbur kalmaması için insan haklarının bir hukuk rejimi ile korunmasının esaslı bir zaruret olmasına,

 

Uluslararasında dostça ilişkiler geliştirilmesini teşvik etmenin esaslı bir zaruret olmasına,

 

Birleşmiş Milletler halklarının, Antlaşmada, insanın ana haklarına, insan şahsının haysiyet ve değerine, erkek ve kadınların eşitliğine olan imanlarını bir kere daha ilan etmiş olmalarına ve sosyal ilerlemeyi kolaylaştırmaya, daha geniş bir hürriyet içerisinde daha iyi hayat şartları kurmaya karar verdiklerini beyan etmiş bulunmalarına,

 

Üye devletlerin, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile işbirliği ederek insan haklarına ve ana hürriyetlerine bütün dünyada gerçekten saygı gösterilmesinin teminini taahhüt etmiş olmalarına,

 

Bu haklar ve hürriyetlerin herkesçe aynı şekilde anlaşılmasının yukarıdaki taahhüdün yerine getirilmesi için son derece önemli bulunmasına göre,

 

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu,

 

İnsanlık topluluğunun bütün fertleriyle uzuvlarının bu beyannameyi daima gözönünde tutarak

 

öğretim ve eğitim yoluyla bu haklar ve hürriyetlere saygıyı geliştirmeye, gittikçe artan milli ve milletlerarası tedbirlerle gerek bizzat üye devletler ahalisi gerekse bu devletlerin idaresi altındaki ülkeler ahalisi arasında bu hakların dünyaca fiilen tanınmasını ve tatbik edilmesini sağlamaya gayret etmeleri amacıyla bütün halklar ve milletler için ulaşılacak ortak ideal olarak işbu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini ilan eder.

 

 

Madde 1

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

 

 

Madde 2

Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.

 

Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.

 

 

Madde 3

Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.

 

 

Madde 4

Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.

 

 

Madde 5

Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.

 

 

Madde 6

Herkes her nerede olursa olsun hukuk kişiliğinin tanınması hakkını haizdir.

 

 

Madde 7

Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından istifade hakkını haizdir. Herkesin işbu Beyannameye aykırı her türlü ayırdedici mualeleye karşı ve böyle bir ayırdedici muamele için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

 

 

Madde 8

Her şahsın kendine anayasa veya kanun ile tanınan ana haklara aykırı muamelelere karşı fiilli netice verecek şekilde milli mahkemelere müracaat hakkı vardır.

 

 

Madde 9

Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulanamaz veya sürülemez.

 

 

Madde 10

Herkes, haklarının, vecibelerinin veya kendisine karşı cezai mahiyette herhangi bir isnadın tespitinde, tam bir eşitlikle, davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil bir şekilde ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.

 

 

Madde 11

  1. Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır.
  2. Hiç kimse işlendikleri sırada milli veya milletlerarası hukuka göre suç teşkil etmeyen fiillerden veya ihmallerden ötürü mahkum edilemez. Bunun gibi, suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha şiddetli bir ceza verilemez.

Madde 12

Hiç kimse özel hayatı, ailesi, meskeni veya yazışması hususlarında keyfi karışmalara, şeref ve şöhretine karşı tecavüzlere maruz bırakılamaz. Herkesin bu karışma ve tecavüzlere karşı kanun ile korunmaya hakkı vardır.

 

 

Madde 13

  1. Herkes herhangi bir devletin sınırları dahilinde serbestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir.
  2. Herkes, kendi memleketi de dahil, herhangi bir memleketi terketmek ve memleketine dönmek hakkına haizdir.

Madde 14

  1. Herkes zulüm karşısında başka memleketlerden mülteci olarak kabulü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci muamelesi görmek hakkını haizdir.
  2. Bu hak, gerçekten adi bir cürüme veya Birleşmiş Milletler prensip ve amaçlarına aykırı faaliyetlere müstenit kovuşturmalar halinde ileri sürülemez.

Madde 15

  1. Her ferdin bir uyrukluk hakkı vardır.
  2. Hiç kimse keyfi olarak uyrukluğundan ve uyrukluğunu değiştirmek hakkından mahrum edilemez.

Madde 16

  1. Evlilik çağına varan her erkek ve kadın, ırk, uyrukluk veya din bakımından hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın evlenmek ve aile kurmak hakkına haizdir. Her erkek ve kadın evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hakları haizdir.
  2. Evlenme akdi ancak müstakbel eşlerin serbest ve tam rızasıyla yapılır.
  3. Aile, cemiyetin tabii ve temel unsurudur, cemiyet ve devlet tarafından korunmak hakkını haizdir.

Madde 17

  1. Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.
  2. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.

Madde 18

Her şahsın, fikir, vicdan ve din hürriyetine hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.

 

 

Madde 19

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.

 

 

Madde 20

  1. Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.
  2. Hiç kimse bir derneğe mensup olmaya zorlanamaz.

Madde 21

  1. Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
  2. Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
  3. Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.

Madde 22

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibariyle, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.

 

 

Madde 23

  1. Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
  2. Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
  3. çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
  4. Herkesin menfaatlerinin korunmasi için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.

Madde 24

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.

 

 

Madde 25

  1. Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
  2. Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

Madde 26

  1. Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
  2. Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
  3. Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

Madde 27

  1. Herkes, topluluğun kültürel faaliyetine serbestçe katılmak, güzel sanatları tatmak, ilim sahasındaki ilerleyişe iştirak etmek ve bundan faydalanmak hakkını haizdir.
  2. Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.

Madde 28

Herkesin, işbu Beyannamede derpiş edilen hak ve hürriyetlerin tam tatbikini sağlayacak bir sosyal ve milletlerarası nizama hakkı vardır.

 

 

Madde 29

  1. Her şahsın, şahsiyetinin serbest ve tam gelişmesi ancak bir topluluk içinde mümkündür ve şahsın bu topluluğa karşı görevleri vardır.
  2. Herkes, haklarının ve hürriyetlerinin kullanılmasında, sadece, başkalarının haklarının ve hürriyetlerinin gereğince tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi amacıyla ve ancak demokratik bir cemiyette ahlâkın, kamu düzeninin ve genel refahın haklı icaplarını yerine getirmek maksadıyla kanunla belirlenmiş sınırlamalara tabi tutulabilir.
  3. Bu hak ve hürriyetler hiçbir veçhile Birleşmiş Milletlerin amaç ve prensiplerine aykırı olarak kullanılamaz.

Madde 30

İşbu Beyannamenin hiçbir hükmü, herhangi bir devlete, zümreye ya da ferde, bu Beyannamede ilan olunan hak ve hürriyetleri yoketmeye yönelik bir faaliyete girişme ya da eylemde bulunma hakkını verir şekilde yorumlanamaz.

 

 

 

 

 

Ne dersiniz daha güzel olmaz mıydı? İnsanlar bu gerçeği keşfetmişler zaten, dine gerek yok yani.

Gönderi tarihi:
Şunu sormak istiyorum aslında, Kuranda kurana karşı olan insanların kurandakine benzer ayetler getirmesi şeklinde bi ifade vardır. Burada hangi açıdan meydan okunmuş acaba? Şiirsel olması bakımından mı yoksa tutarlılığı ve evrensel olması bakımından mı meydan okunmuş?

.

.

.

Madde 30

İşbu Beyannamenin hiçbir hükmü, herhangi bir devlete, zümreye ya da ferde, bu Beyannamede ilan olunan hak ve hürriyetleri yoketmeye yönelik bir faaliyete girişme ya da eylemde bulunma hakkını verir şekilde yorumlanamaz.

 

 

 

 

 

Ne dersiniz daha güzel olmaz mıydı? İnsanlar bu gerçeği keşfetmişler zaten, dine gerek yok yani.

:clover::clover::clover:

Gönderi tarihi:

Sinek vale isimli üyeye:

 

Bu tarz metinler belirli bir hayat görüşü(dini anlayış) çekirdeğe alınarak bilim ve felsefeden kabukla meydana getirilir zaten; yani bu metin ancak hukuk alanında sizin belirlediğiniz yol hakkında fikir verebilir bize...

 

Ki; bunun evrensel oluşu belirli halkların üstünlüğüne dayanır, bugün Hitler Almanyası tarihin başarılıları arasında olsaydı "ne kadar evrensel yav" diyerek "kavgam"ı okur olabilirdik; yani fazla beşeri kalıyor gerek oluşumu gerek yayılımı açısından...

 

Kur'an'la birebir karşılaştırılacak kapsamda olmadığı gibi kendinin benzeri olabilecek ulusal anlayışlara karşı bile eksik kalabilecek niteliktedir...

 

Merak ettiklerinizin cevabını nereden bulabileceğiniz de bellidir zaten...

 

Ve son cümleye:

 

Dine gerek yoktur demek bir yana her şeyin temelinde dini anlayış yatar; eğer tüm gerçekler insanlarca bu beyanname ile elde edilmişse insanlar gerçekten boşu boşuna gerçeklerin peşinde koşmuş demektir...

 

Daha kapsayıcı anlatımlar görebilmek dileğiyle;

 

Hoşçakalın...

Gönderi tarihi:

Ali 0_1 sanırım çok ciddi bir evrensellik ve hukuk kavramı sıkıntın var.

 

Sorularım şöyle

İnsan Hakları Beyannamesi hangi ideolojinin ürünü? hangi insan topluluğunun üstünlüğüne dayanır? gücünü hangi insan topluluğunun, hangi aristokrat sınıfın ya da hangi oligarşik yönetimin varlığından alır? Hitler'in Kavgam'ı ile İnsan hakları beyannamesini aynı kefeye hangi mantıkla ve vicdanla koyabiliyorsun? Evrensel Beyannamenin neresi ulusaldır ve hangi ulusun güdümündedir ki herhangibir ulusal düşünceye göre eksiği olsun? Allahtan geldiğini iddia ettiğiniz Kuran ne kadar beşeri değil? Beşeri olmadığını neye dayanarak iddia edebiliyorsun?

Al bu sefer sen kapsamlı yaz bakalım ne yazıcan. Yorulmadan teker teker cevapla, kasma, kasılma, rahat ol.

 

Evrensel İnsan Hakları beyannamesini yorumlarken şöyle komik bişey sallamışsın ama çooooook uzağa gitmiş attığın.

 

Bu tarz metinler belirli bir hayat görüşü(dini anlayış) çekirdeğe alınarak bilim ve felsefeden kabukla meydana getirilir zaten; yani bu metin ancak hukuk alanında sizin belirlediğiniz yol hakkında fikir verebilir bize...

 

Evrensel İ. H. B. hangi hayat görüşüne motamot bağlı kalınarak yapılmış? Neresinde o beyannameye uyulmadığında uymayanları kafir ilan etmiş? neresinde kbul etmeyenlere ölüm biçmiş? EN ÖNEMLİSİ 30 maddeden hangibirisi bir diğeri ile çelişiyor?

Kuran hangi hayat görüşüne bağlı yazılmış, çizilmiş peki?

 

Birisi binlerce yıllık ve (+ 1326 yıllık) bilgi birikimi, sanayi, fransız, bolşevik devrimleri ile bilimsel bilgiler üzerine evrensel doğrular ile yazılmış. (622yi baz alarak söylüyorum) 1326 yıldaki büyük ve hızlı değişim çok şey kattı insanlığa. Diğeri ise (- 1326 yıllık) büyük bir eksiklik ile ve bedevi arap kültürü üzerine, arap kültürünü dikte etmek üzere kurulmuş. Mısır dininden kırpmış (mesela ölünün kefenlenmesi ile mumyalama aynı kökenden. ölünün 40 / 52 günde tamamen çürüdüğüne inanılması, mumyalama işleminin yani vücut sıvısının tamamen yok olmasının 40 ya da 52 gün sürdüğünden kaynaklanması gibi), Yahudilikten almış (yahudiler çok eskiden beri koç kurban ederler, müslümanlığa has değil), hıristiyanlıktan almış, Sümer inançlarından beslenmiş (nuh tufanı gibi.), o güne kadar ki günlük bilgilerden beslenmiş. Sonrasındaki binküsür yıllık büyük değişimlerden, birikimlerden, bilimden mahrum. İnsan Hakları Beyannamesi, kapsam olarak Kurandan tam olarak 1326 yıl kadar ileridedir, bunu unutmayın. 1326 yılda neler oldu haberin var mı?

 

 

Hayat Görüşü ile Dini AYNI ŞEY olarak mı ele aldınız? 1326 yıllık süreçten habersiz olduğun belli. Ali arkadaşım, kavram sıkıntın her alanda var. Senin anlayabileceğin şekilde doldurayım. Din bir görüş değildir, kurumdur, sistemdir, kuralları vardır, halkları motamot aynılaştırmak için emirleri vardır, kamusallaştırılabilir bu yüzden de tehlikelidir. Hayat görüşü dediğimiz şey kişiye özgüdür. kişinin kendi penceresidir, inançtır, görüştür, duruştur, esiştir, kıldır, tüydür, yündür. bu görüşe bir sınır çizip diğerlerinin buna inanmaları gerektiğini düşünürsen ideoloji olur. diğerlerinin buna katılması gerektiğini dikte edersen doktrin olur. diğerlerinin rızası olmadan o doktrine uymalarını zorunlu yaparsan sonra da karşı gelenlerin elini kolunu çapraz çupraz kestirip kör kuyulara attırırsan din olur, sistem olur, kurgu olur her şey olur.

Orhan Hançerlioğlu'nun Terimler Sözlüğü var. al ve oku. Otoritedir, başlangıç olarak tavsiyemdir.

 

Yeterince kapsamlı yazdımmı bu sefer?

Gönderi tarihi:

Sinek Vale

 

bu "insan hakları evrensel beyannamesini" bizlere hatırlatman çok iyi oldu.

 

Heşeyin başı hukuktan oluşur, hukuk tecrübelerle ve en güncel mantıkla ortaya konur, ideolojilerle değil, bu bağlamda dinler daha geri planda kalmıştır. Sürekli dinin hukuk ve ahlakını benimseyen insanlar için mükemmel bir örnektir insan hakları evrensel beyannamesi, çünkü dinler bu kadar hoşgörülü ve demokratik değildir ve hep sabittir, değişmez, ama hukuk mantığı her zaman tecrübelere ve evrensel mantığa göre değişir. Bu beyannemede zaman geçtikte bazı hükümleri eskiyip daha olumlu hale gelecektir.

 

saygılar

Gönderi tarihi:

Kişiselleştirme yapmayalım...

 

Üslubumuza dikkat edelim...

 

Bunlar kavrandıktan sonra cevaba geçebiliriz artık...

 

Cevabım geneledir, kimse beni "alt etme" amacıyla yazmasın yine; ikili cevaplaşmalarla uğraşacak değilim!!!

 

Bir hukuk metnini hayat görüşüne temel alamayız;

 

Bu hukuk metninin en başta hümanizm akımından etkilendiği açıktır, o zaman burada ilk sorularıma hümanizm anlayışı ile cevap verilir; ondan alıntıyla oluşturulmuş bir metin değil istediğim; hatta ilk sorularım için hümanizmin temellendiği dini anlayışa inilecek kadar derinleşmede de fayda vardır. Bunlar özellikle şu an yazdığım başlıkta benim sorunum değil, öğrenmek isteyen öğrenir; tabi önce ne öğreneceğini bimelidir...

 

Koca coğrafyayı ele alalım diyorum, önemli de olsa tamamını ifade etmeyecek bir dağ ile geliniyor...

 

Söylediklerimin arkasındayım; yazılarımı okuyup çeşitli kaynaklardan da kontrol ettiğinizde iyice anlaşılır...

 

Hoşçakalın...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.