Φ altavista Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2008 'Kent Planlama'= Mimarlık mıdır? KELİMELERİN, ya da kelimelere karşılık gelen kavramların birbiri yerine rahatlıkla (parantez) içinde kullanılmasına daima temkinli yaklaşmışımdır. (Bkz. Çalgüner T., 'Çevre mi? Ekoloji mi?', Nobel Yayıncılık, 2003, Ankara) Son donemde 'yapay' olarak tekrardan alevlendirilen, 'Mimarlık' ve 'Şehir Planlama' tartışmalarının bilimsel bir zemine oturtulmadan, arabesk bir piyasa söylemini dillendiren kalemşörler tarafından gündeme sokulduğuna şahit oluyoruz. Aslında bu tartışma; 1960’ların 'plan mı, pilav mı?' söyleminin günümüzdeki post modernist bir versiyonudur. Yine 1960‘larda yayımlanan Prof. Dr. İlhan Tekeli'nin 'Kent Planlama, mimarlık ve mühendislik üzerine sürülen bir krema değildir' makalesinin üzerinden 45 sene geçmesine rağmen; bu tartışmanın yeniden gündeme getirilmesini anlamsız buluyorum. 'Planlama' kavramının (fiziksel, ekonomik, sosyal) içinin boşaltılarak, AB direktifleri çerçevesinde, ancak AESOP- Avrupa Planlama Okulları Birliği kararlarının aksine 'projecilik' (düzenleme) adı altında liberal bir söylemin mekansal dayanaklarının oluşturulduğu, kamusal akıldan yoksun bir toplum mühendisliği yapılmaktadır. Her şeyden önce 'planlama' kamusal yarar odaklı bir uğraş alanıdır. 'Mimarlık' ve 'kent planlama' meslek disiplinleri birbirleri ile ortak çalışma alanlarına sahiptir. Bu ortak alanın adı (3. kulvar) 'kentsel tasarımdır'. Kentsel tasarım, 1|500 ve daha altı ölçekteki mekansal çalışmalar ile sınırlıdır. İnce bir zeka kıvraklığı ile; 'Kentsel tasarım alanını, Kentsel planlama adı altında değiştirerek; Kentsel planlama + Mimarlık = Mimarlık şeklinde bir denklem kurup, mekansal ölçek kayması yaratılmasının; zaten mimarlık eğitimi formasyonu içinde mümkün olamadığı, bu işin eğitimini verenler ve alanlar aslında çok iyi bilmektedirler. Sorun; kanımca, mimarlık eğitiminin (mesleğinin) kendisini yenileyememesinden ve yaratıcılığının artık doygunluk noktasına gelmesinden kaynaklanmaktadır. Mimarlığın, 'kent planlama alanına' ilgisi de iste bundan kaynaklanmaktadır. Kentsel Tasarım alanı; (kentsel planlama değil!) geleneksel imar planına alternatif bir yaklaşım olması açısından yeni ve geliştirilmesi gereken bir kulvardır. Çevremizdeki herkesin gözlemlediği çirkin yapılaşmaların da aslında 'plansızlıktan' kaynaklanmadığı nedeninin ise, binalara cephe bile giydirme estetiğinden uzak müteahhit-mimarlık geleneği olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kent planlaması ya da şehir planlaması adı altındaki disiplin bir çok Avrupa ülkesinde mimarlık ve kentsel tasarım disiplininin bir üst dalıdır. Bağımsız bir bilim alanı olarak eğitim sistemi içinde yerini almıştır. Çin'de bir çok üniversitede mimarlık ve kentsel tasarım; kent planlama disiplininin bir alt dalı olarak kabul görmektedir. 'İlim Çin’de de olsa gidin alın' sözünü üstüne alınması gerekenler umarım alınır. Kent planlama mesleği, önümüzdeki dönemin yıldızı parlayan disiplin alanlarının önde gelenlerinden biridir. Bundan sonra da, ileri bir tarihte birileri çıkar da; 'şehircilik', 'şehirsel çalışmalar' (urban studies) ve 'şehir planlama' kavramları arasındaki farkları da!.. büyüteç altında incelemeye kalkar, ortalığı karıştırır ve yasalarda, yönetmeliklerde değişiklik yaparsa hiç şaşırmayın. Bunun cevabı da, bir başka yazıda. Meslek örgütlerinin bu tartışmalarını akademisyenler olarak dikkatle izliyoruz. YOK Başkanlığı, bu noktada seçimini yapmalıdır. Planlı kentler ve 'güzel' binalar dileğiyle. Tahir ÇALGÜNER- Gazi Üniversitesi Şehir Planlama Bölümü Öğretim Elemanı. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.