Φ evaporit Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Ne diyebilirsiniz ki ? Tanrı bir buzağı seçmelerini istemişti Musevilerden, onlar üzerinde tartışıp durdu, bu nasıl bir buzağı olacaktı ? sorusu o kadar benliklerini kavramıştı ki, sonunda sıradan bir buzağı seçipi tanrının isteğini yerine getirmeyi bir türlü akıl edememişlerdi... Sıradan bir buzağı seçecelerdi ve kurban edeceklerdi... Ama bilinçaltında buzağı fikri farklı şeyler çağrıştırıyor, onları kışkırtıyordu... kimbilir ne hesaplar dönüyordu içlerinde...bundan ne kastedildiği fikrine o kadar saplanıp kaldılar ki, sonuçta gerçeği gözardı edip arkalarına attılar... Tanrı örnek bir toplum seçecekti, içleirnden bir de peygamber... onlara hakikatin bilgisini gönderecekti...eğitecekti... Ama insanlar tanrı hangi toplumu seçerse seçsin, muhakkak o toplumun gelenekleri diye suçlamada bulunacaklardı... Mesala o toplum, tibette seçilmiş olsa idi, bugün hepimiz tibet hayranı ve gelenekçisi suçlamasına maruz kalacaktık... Türklerden seçilse, araplar suçlanacaktı... bu ne asıl ve ne de esasa ilişkin bilgi içermeyen eleştiri ile gerçek fikir gözardı edilirse, yararlanacak hiç bir şey ortada kalmaycaktır... Sayın 4 mevsim, diğer başlıkta sorduğunuz peki neden bu gelenekleri kuranda görüyoruz ? sorusu işin özeti olmalı herhalde ... Kuranda elbette arap geleneklerine ait bilgileri içermek zorunda idi... çünkü yaşayan bir toplumla birlikte inip duruyordu... Yani önce kuran inmiş tamamlanmış da, sonradan toplum oluşmuş değil ki ? Kuran ayet, ayet, yaşamla birlikte tamamlanıyor...üstelik yaşamın içinde bir uygulama olarak... Kuran bize hem o toplumun mevcut durumunu ve hem de nasıl değiştiğini örnek vererek, bir toplumun değişimini, evrene nasıl uyum sağladığını öğretiyor... yani o toplumun nasıl değiştiğini bir yasa olarak bize öğretiyor... Nasıl iman ettiklerini, değerlerinin nasıl değiştiğini, insana, eşyaya ve yaşama dair bakışlarının nasıl değiştiğini öğreniyoruz...İlkellikten ve kölelikten nasıl kurtulduklarını ve özgürlüğün ne anlama geldiğini öğreniyoruz.. insanların bencil ve yalnızca kendini merkeze oturtan hislerden kurtulup, nasıl insan değelerine ulaştığını öğreniyoruz...Nasıl ümmet-toplum olduklarını ve nasıl kardeşini kendine tercih ettiklerini öğreniyoruz... ''O iman edenler, kendi ihtiyaçları olsa bile, kardeşlerini kendi nefislerine teercih ederler...'' ''...kendi gözünüz kapalı iken almayacağınız şeyleri, sakın vermeye kalkışmayınız...'' ayetlerinde, nasıl bir kişilik oluşturulmaya çalışıldığını, medine dışına gönderilen seriyyelerin birbirlerine ikram ettikleri son kalan suyu içmeden hepsinin ölmesinden anlıyoruz... Arap geleneklerinde şeref, ''develerinin sırtındaki mal ve mülktür'', ama islama göre şeref de izzet de zgürlüğünü koruyabilen insanlar için Allahın katındandır.... Kuranda bu geleneklerin yer alması onları hiç bir zaman kutsamaz... Tıpkı ''Keziban'' isminin müslümanlar arasında sırf kuranda yeraldığı için kullanılması gibi.... Kuranda bu gelenekler yer alıyorsa bunlar onların nasıl değiştiğine ve ele alındığına lişkin tecrübemizi ve tahayyülmüzü geliştirmelidir... Eğer kuran Tibet e inmiş olsa idi. tibett geleneklerini, şu an ayıklamakla meşgul olacaktık... bu ayetlerdeki evrensel özleri yakalayıp kendi coğrafyamıza, kendi dönemimize taşımak zorunda kalacaktık... Gerçi o zamanda bu arkadaşlar bizi tibet hayranları olarak eleştirip duracaklardı... sayın gecekuşu da bunları birileri faydalansın diye birleştirip duracaktı.... selam ile.... Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Gördüğünüz gibi hiçbir şey algılanmıyor Sevgili Gecekuşu ve ısrarla süslü sözlere devam.Zaten dillerine doladıkları farklı pencerelerden de bakma gibi bir niyetleri yok.Peşin kabullerini insanlara dayatmanın peşindeler.Anlamıyoruz ,bilmiyoruz kalplerimiz mühürlü.Oysa biz kucğımızda islam dini ile doğduk ve bu noktaya anlamadığımızı ,bilmediğimizi idda ettikleri kuranı ,öğrenerek,okuyarak,araştırarak geldik.Yani anlayacağınız "aynı hamam aynı tas" Alıntı
Φ evaporit Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 .Peşin kabullerini insanlara dayatmanın peşindeler. sevgili gelincik, ne dayattığımı söylermisiniz ? bir de şu aynı hamamı yazarrmısınız... biz de iki tas koyalım... Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 sevgili gelincik,ne dayattığımı söylermisiniz ? bir de şu aynı hamamı yazarrmısınız... biz de iki tas koyalım... Sn. evaporit ne demek istediğim çok açık.Anlamadığınızı hiç sanmıyorum.Sadece yapmak istediğiniz ,demogoji ve tarafları bu zemine çekmek.Hiç uğraşmayın ben bu oyuna gelmem. Alıntı
Φ evaporit Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Sn. evaporit ne demek istediğim çok açık.Anlamadığınızı hiç sanmıyorum.Sadece yapmak istediğiniz ,demogoji ve tarafları bu zemine çekmek.Hiç uğraşmayın ben bu oyuna gelmem. ben niyet okuyucusu değilim ki ne demek istediğinizi anlayabileyim... şu sizin cümleniz değil mi ? ''Peşin kabullerini insanlara dayatmanın peşindeler'' ve buna karşılık şu da benim sorum ; sevgili gelincik,ne dayattığımı söylermisiniz ? şu halde eğer neyi dayattığımı söyleyemeyecekseniz, bu sizin bileceğiniz bir şey... Ama müslümanlara dayatma iftirasını atamazsınız... zira bu benim inançlarımda haramdır ve zulümdür... eğer bunu yaptığımı düşünüyorsanız ispat etmelisiniz... edemiyorsanız... özür dilemelisiniz... bunu da yapamıyorsanız... eh artık ne diyebilirim ki ? Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 sevgili gelincik,ne dayattığımı söylermisiniz ? bir de şu aynı hamamı yazarrmısınız... biz de iki tas koyalım... Sayın evaporit, pardon ama, bütün yazılarınız buram buram dayatma kokuyor. Üstelik sizin de varlığından yokluğundan pek emin olmadığınız bir Allah için. Varlığı yokluğu nereden çıktı şimdi demeyin. Bütün bu buram buram dayatma kokan yazılarınıza ilk önce sizin kesin olarak 'evet ben Muhammed'in tarif ettiği bir Allah'ın olduğundan adım gibi eminim' diyebilmeniz lazım. Yoksa öyle bir yanıtınızda dediğiniz gibi: 'kendini bile kandıramayacağğın bu tezlerle kimi inandıracaksın ?.... Muhammede inanan milyarlarca insan var ve olacak da ? ne kaybettiler ? aksine bir hayatı şerefli kıldılar, onurlu bir yaşama sahip oldular... var sayalım ahiret yok, tanrı da yok, muhammed de..... kitap ta yalan.... ne kaybedeceğiz ? Onurlu bir yaşam, şeref ve izzet.... kimsenin öninde boyun eğmeyeceğim, kimseye kulluk etmeyeceğim, kimsenin önünde secde etmeyeceğim, kendimi alçaltmayacağım, şerefimi iki paralık etmeyeceğim, özgürlüğümü koruyacağım.... özgürlüğümü hiç bir şey için satmayacağım... onurumu hep üstün tutacağım, sözümü tutacağım, hırsızlık etmeyeceğim, yalan söylemeyeceğim, kimsenin malını haksızlıkla yemeyeceğim, kimsein namusuna ve şerefine dokunmayacağım, vs, vs....bunlar benim kazançlarım.... ha bir de tanrı varsa eğer, ve eğer Muhammedin söyledikleri de doğru ise..... kardeşim ben özgürlüğümü, herşeyden daha üstün ve herkesten daha layık olan Allaha sattım.... onun vaadettiklerine karşılık....... Sen özgürlüğünü, neye karşılık kime satarsın onu bilemiyorum, ama YA BİR DE TANRI VARSA ve MUHAMMED GERÇEKTEN DOĞRU SÖYLEDİ İSE.... sen ne kaybettiğini biliyormusun ???' kendinizin de emin olmadığınız bir durumda yazdığınız herşey havada asılı kalır. YA VARSA!!!.... Siz kimi kandırıyorsunuz??? Alıntı
Φ evaporit Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Yazar Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Sayın evaporit, pardon ama, bütün yazılarınız buram buram dayatma kokuyor. Üstelik sizin de varlığından yokluğundan pek emin olmadığınız bir Allah için. Varlığı yokluğu nereden çıktı şimdi demeyin. Bütün bu buram buram dayatma kokan yazılarınıza ilk önce sizin kesin olarak 'evet ben Muhammed'in tarif ettiği bir Allah'ın olduğundan adım gibi eminim' diyebilmeniz lazım. Yoksa öyle bir yanıtınızda dediğiniz gibi: 'kendini bile kandıramayacağğın bu tezlerle kimi inandıracaksın ?.... Muhammede inanan milyarlarca insan var ve olacak da ? ne kaybettiler ? aksine bir hayatı şerefli kıldılar, onurlu bir yaşama sahip oldular... var sayalım ahiret yok, tanrı da yok, muhammed de..... kitap ta yalan.... ne kaybedeceğiz ? Onurlu bir yaşam, şeref ve izzet.... kimsenin öninde boyun eğmeyeceğim, kimseye kulluk etmeyeceğim, kimsenin önünde secde etmeyeceğim, kendimi alçaltmayacağım, şerefimi iki paralık etmeyeceğim, özgürlüğümü koruyacağım.... özgürlüğümü hiç bir şey için satmayacağım... onurumu hep üstün tutacağım, sözümü tutacağım, hırsızlık etmeyeceğim, yalan söylemeyeceğim, kimsenin malını haksızlıkla yemeyeceğim, kimsein namusuna ve şerefine dokunmayacağım, vs, vs....bunlar benim kazançlarım.... ha bir de tanrı varsa eğer, ve eğer Muhammedin söyledikleri de doğru ise..... kardeşim ben özgürlüğümü, herşeyden daha üstün ve herkesten daha layık olan Allaha sattım.... onun vaadettiklerine karşılık....... Sen özgürlüğünü, neye karşılık kime satarsın onu bilemiyorum, ama YA BİR DE TANRI VARSA ve MUHAMMED GERÇEKTEN DOĞRU SÖYLEDİ İSE.... sen ne kaybettiğini biliyormusun ???' kendinizin de emin olmadığınız bir durumda yazdığınız herşey havada asılı kalır. YA VARSA!!!.... Siz kimi kandırıyorsunuz??? Sevgili Muki, Yukarıda alıntıladığın ''Dayatma'' kelimesine cevap veridğini mi sanıyorsun ? Yani ne bu şimdi ? Cevap mı ? ''Aha da işte... Dayatma yapmışın burada işte...'' mi demek oluyor ? bu mu dur yani ? mantık-kıyas-tarif-akıl-düşünce-fikir ???? bir de altına eklemişsiniz... ''Siz kimi kandırıyorsunuz ???'' kendinizin de emin olmadığınız bir durumda yazdığınız herşey havada asılı kalır. YA VARSA!!!.... Siz kimi kandırıyorsunuz??? şimdi bu nasıl dayatma sevgili Muki ? sizden daha seviyeli, daha anlamlı eleştiriler beklemek hakkımız olmalı değil mi ? Yazdığınıza göre, bakın ne anlam çıkıyor ; ''kendinizden emin olmadığınız, bir dayatma içerisindesiniz '' Yapmayın Yahuu !! Etmeyin be kardaşım !!! Alıntıladıklarınızla ne alakası var o yazının ? Siz ya Dayatmanın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz ya da hiç dayatma görmemişsiniz... Eğer bir fikre, bir görüşe kendi fikrinizle, kendi düşüncenizle cevap verebiliyor iseniz, ortada dayatma var diyemezsiniz...Ben böyledir derken, siz hayır öyle değildir diyebiliyorsanız, nasıl bir dayatma var diyebilirsiniz ??? bu dayatma dayatmacılığından vazgeçin artık... ? ortaya fikir koyun... bir akletme yolu koyun ortaya... bir düşünce koyun ortaya... yok,... ''Dayatma vaaar'' diye S.O.S. vermek daha anlamlı geliyor olmalı... yoruldum artık aynı şeyleri tekrarlayıp durmaktan...ezberinizi değiştirmeyi deneyin... pencerenzi değiştiremedim ama, belki ezberinizi yenilersiniz.... sizi okumaya devam edeceğim... Alıntı
Φ Cengizhan212 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 5 Ocak , 2008 Kureyş: Muhammed'in mensup olduğu Arap kabilesi. Ama ayrı bir dillerinin olduğunu ve bu dilin de Kureyşçe olduğunu bilmiyordum doğrusu. Var mı hakikaten böyle bir dil, yani Arap Kureyş kabilesinin kendine özel bir dili? Arapların ilk yazılı metni Kur'andır. Kur'an indirildiği dönemde Arap alfabesi diye bir şey yoktu. Kur'an Alfabe'ye matbu inmedi. Kur'an Arapça indi. Vahy katipleri onu Nebati (Kufi karakterli) olarak yazdılar. Haccacı Zalim zamanında KUREYŞ lehçesine çevrildi ve öylece harekelendi ve hala o şekildedir. Kur'anın orijinal Arapçası ve alfabesi değişime uğratılmışsa da korunan ZİQR ( Okunan ) denen bölümüdür. Aşağıdaki linkden değişim hakkında bilgi alabilirsiniz. -http://nabataea.net/writingch.html- Yani şimdi Kuran'ın bir sürü suresinde yazılı olan 'Arapça/Arap diliyle indirdik' sözleri yalan mı? Hayır. Yalan değil ama farklı. Farklı olmasa idi Kur'anı en iyi Araplar anlardı. Sanıldığının aksine Araplar Kur'anı ne anlamış, nede anlatabilmişlerdir. Kur'anın orijinal Arapçası ve alfabesi değişime uğratılmışsa da korunan ZİQR ( Okunan ) denen bölümüdür. Bunun ile ilgili çok basit bir örnek: Elif, Lam, Lam, He yazısının anlamı ALLAH'tır. Arapların yazdığı ise Elif, Lam, (Lam üzerinde ŞEDDE harekesi) Lam, He yani ALLLAH oluyor bu Arapça yanlıştır. Birde meal ve anlama ve anlatma yanlışlığına örnek vereyim, buda Arapların bilinçli olarak yaptığıdır. 9/97. El a'rabü eşeddü küfrav ve nifakav" 9/98. Ve minel a'rabi" 9/99. Ve minel a'rabi" Ayetlerin meallerine bakalım. 97: Bedeviler, kafirlik ve munafıklık bakımından hem daha beter," 98. Bedevilerden öylesi vardır ki..." 99. Bedevilerden öylesi vardır ki..." Bütün meallere bakınız Bedevi veya Çöl Arapları diye yazar, başka bir Ayetten Bedevi ne demekmiş ona bakalım. 33.20. Yahsebunel ahzabe lem yezhebu ve iy ye'til ahzabü yeveddu lev ennehüm ?badune fil a'rabi? yes'elune an embaiküm ve lev kanu fıküm ma katelu illa kalıla 33.20"............Bedevî Araplar içinde bulunsunlar..... " Eğer Arabi = Bedevi demek ise bu ayetteki çeviride şöyle olmalı "BEDEVİLER İÇİNDEKİ BEDEVİLER? ki, Bedevi zaten Arapça bir kelime. Ne anlatmak istediğim sanırım anlaşılmıştır. Bu ve benzeri yanlışlar Kur'anın değil, din adamlarının Arap kafası ile yetişmelerinden kaynaklanıyor. Arapça bilen din adamları Arapçayı nereden öğreniyor? Araplardan. Siz hiç duydunuzmu, hangi ilahiyatçının etimoloji vb. dil bilgisi var acaba? Öğrendiği Arapçanın doğru veya yanlış olduğunu neye göre belirleyecek? Arapçayı dil bilimi olarak değilde, din bilimi olarak öğrenen bir insan, doğru veya yanlışı sorgulayabilirmi? Neye göre sorgulayacak? Zaten onlardan öğrenmedi mi? Bunları alt alta koyduğumuzda çıkan sonuç şu: Arap taklit ve ezberciliği aynı kafa yapısı ve anlayışı içirisinde devam ediyor. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.