Φ muki Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Allah dünyayı, insanları, hayvanları, çiçekleri, böcekleri yarattı. Buraya kadar tamam. Ama özellike bu yarattığı insanın evrim geçireceğini ve bu dünyayı üstündekilerle mahvedeceğini bilmiyormuydu da, gönderdiği peygamberlere verdiği öğütlerde insanları din uğruna savaştıracağına, dünyanın kıymetini bilin, bilmezseniz haliniz yaman diye öğütler vermeyip, o günün insanlarının problemlerine eğildi ve bu dünyayı geçici, diğerini kalıcı olarak gösterdi? Burada bizim çıkarımız ne? Cennet mi? Peygamberler tarafından bize süslü püslü, ak pak bir cennet tablosu çizildi. Ama gidip gören olmadı burayı hiç. Hadi diyelim ki, Allah ileriyi göremedi... Cennete gitmenin yolu Allah'a ve peygamberlere imandan çok, bizi ilgilendiren bu dünyayı, bize tarif edilen Cennet gibi yapmak biz insanların elindeydi, ama bize yapıcı öğütler veren olmadı ki, bu yüzden har vurup harman savurduk, ganimet, petrol derken birbirimizi yedik durduk. Dualarda Allah'ım bize akıl ver dedik, ama bu aklı dünyanın ve insanlığın yararına nasıl kullanacağımız bize bildirilmedi. Evrim sonucu akıllandık ama, biraz geç oldu sanırım. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Ama özellike bu yarattığı insanın evrim geçireceğini ve bu dünyayı üstündekilerle mahvedeceğini bilmiyormuydu da, gönderdiği peygamberlere verdiği öğütlerde insanları din uğruna savaştıracağına, dünyanın kıymetini bilin, bilmezseniz haliniz yaman diye öğütler vermeyip, o günün insanlarının problemlerine eğildi ve bu dünyayı geçici, diğerini kalıcı olarak gösterdi? Alah dünyayı ve üzerindeki herşeyi ile birlikte bizleri yarattı sevgili Muki. Çünkü canı sıkılıyordu. Sonsuzluğun içinde sonsuz büyüklükte olup da tek başına olmak nedir bilir misin sen? Ne can sıkıcı şeydir o? Öyle birkaç gün veya asır da değil... Zamanın sonsuzluğunda... Düşünebiliyor musun? Ne acı verici bir şey... Vala ben de Allah olsam ben de aynısı yapıp bizim gibi oyuncaklar yaratırdım. Milyonlarca yıl boyunca izlerdim, eğlence değil mi? Madem kendine eş yaratamıyorsun, kul yarat öyle değil mi? Ben de aynısını yapardım... Bu arada, işin ilginç tarafı, o zaten neyin ne olacağını biliyordu... Kimin cennete kimin cehenneme gideceği zaten belli. Ben olsam ben de bilirdim... Ama bildiğim halde ve bunun adına kader diyeceğim halde, insana bir de "sen kendin seçtin kardeşim" "ben sana akıl verdim sen ne yaptın? beni inkar ettin" diyerek gözünün yaşına bakmadan o yarattıklarımı yakmazdım, ya da "aferin evladım, benim varlığıma inandın ve bana iman ettin" diyerek cennetle de mükafatlandırmazdım... Hem ayrıca, bunun dengesizlik olacağını hesap ederekten, madem biliyordum ne diye yaktım, madem biliyordum ne diye mükafatlandırdım derdim. Hem zaten sonsuz olan ben değil miyim? Sonsuza kadar öteki dünyada yaşayacak kullar neden yaratayım? Rakip olurlardı bana. Madem oyun oynuyorum, sürekli yok eder yenisini yaratırdım.... Gelelim senin soruna... Burada bizim çıkarımız ne? Cennet mi? Burada sizin çıkarınız olamaz sevgili Muki, sizler oyuncaksınız... Ben se dengesizim... Peygamberler tarafından bize süslü püslü, ak pak bir cennet tablosu çizildi. Ama gidip gören olmadı burayı hiç. Hadi diyelim ki, Allah ileriyi göremedi... Cennete gitmenin yolu Allah'a ve peygamberlere imandan çok, bizi ilgilendiren bu dünyayı, bize tarif edilen Cennet gibi yapmak biz insanların elindeydi, ama bize yapıcı öğütler veren olmadı ki, bu yüzden har vurup harman savurduk, ganimet, petrol derken birbirimizi yedik durduk. Amacım bu olurdu zaten Muki, zaten ben yarattım, kime ne bulduun petrolden? Vanalar benim elimde olurdu... Ben bunları ne diye yaratmış olurdum? eğer dengesiz olsaydım? Eğlence için... Kullarım birbirini ne diye nasıl öldürüyo görmek bana zevk verecekti... Ama asıl zevk benim huzurumda olacaktı... Bak şimdi, birkaçtane bez bebek yap. Önce bunların hangisinin iyi hangisinin kötü lacağıa seni inkar edeceğine karar ver. Sonra bunlarla bir müddet oyna... Sonra bir bebeği odanın baş köşesine oturt. Kötü olduğuna karar verdiğin diğer bebeği fırına atıp biraz yak. Zevk alırmısın bilemem ama, Tanrı olsaydın sen de zevk alacaktın. Çünkü yapacak hiç bir şeyin yok düşünseneee.... Dualarda Allah'ım bize akıl ver dedik, ama bu aklı dünyanın ve insanlığın yararına nasıl kullanacağımız bize bildirilmedi. Evrim sonucu akıllandık ama, biraz geç oldu sanırım. Ya muki, kullansan ne olur kullanmasan ne olur? Eninde sonunda onun huzurundasın... ALdanma böle şeyleree... Kimin umrunda dünyanın iyi olup olmaması? Evrimin sonuçları? Nasıl yaratıldığı? O onun bileceği iş o yaratmış... Sen kendini kurtarmaya bak... Gerisini boşveeerrrr... Saygılar efendim... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 İnançlı olmayınca böyle oluyor demekki,Kutsal kitaplara göre yaşayan ve tam anlamıyla uygulayan insanların dünyayı cennete çevireceği açık ve nettir.Allah bunca şeyi,şu anki koşullarımızı,yaşadığımız dünyayı ayrıntılı olarak Kitaplarında anlatmıştır.Ve devamında bu dünyayı kendi kullarına ilk önce miras bırakacağı,bu ana kadar olan hasarı bu kulların düzeltip cennete çevireceği de açıktır.Ve sonrasında yine İblis soyunun serbest bırakılmasıyla bozulma başlayacak ve beklenen mühlet, hiç umulmadık bir anda gece eve giren bir hırsız gibi bizi uykuda bulup sonlanacaktır.Yani hiç umulmadık beklenmeyen bir anda bunca tantananın sonu gelecektir. Haklısınız yersoy,Allah ın hiç boş durmadığını zaten biliyoruz,onun istemi dışında bişey olmadığını da bilirseniz,yani inançsızlığınızın bile yazılı olduğunu ve yaşadığınız herşeyin yazılı bir rol olduğunu bilirseniz,bakarsınız küçük ve aciz olmak yani yaratılmış olmak fark yaratır.Peki "sen kendin seçtin kardeşim" "ben sana akıl verdim sen ne yaptın? beni inkar ettin" denileceğini nerde okudunuz..Bişey denmesine gerek kalacak mı sizce.O gün gerçekse ne olacağını biliyorsunuz zaten,o günde size bildikleriniz yetecek.. Yakma olayına gelince,pardonda huzurunda birebir kendisini görüp bilip emrine karşı çıkma durumu var ama aslında bu da yazılı belki.Yapabiliyorsanız yazınızı değiştirin,yapamazsınız.. Yaratıcımız ne isterse o olur.Niye bunu bu kadar insansı dünyalık bişeyle karıştırıyorsunuz onu anlamadım.Ortada gerçek anlamda bir yaratıcı olduğunu ve bu kitapları gönderdiğini biran için sn için bi hayal edin ve herşeyi yaratmış olarak ve her anınızı bilen olarak zahmet olmazsa bi kaç sn hayalinize devam edin.Bakalım sandığınız kadar küçük ve basit bişey mi algılayacaksınız. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 İnançlı olmayınca böyle oluyor demekki,Kutsal kitaplara göre yaşayan ve tam anlamıyla uygulayan insanların dünyayı cennete çevireceği açık ve nettir. Sayın fft, böyle derseniz size sorarım, bu öğretiyle yönetilen/yönetilmiş bir tane cennet gösterin bana dünyada... Ortada gerçek anlamda bir yaratıcı olduğunu ve bu kitapları gönderdiğini biran için sn için bi hayal edin ve herşeyi yaratmış olarak ve her anınızı bilen olarak zahmet olmazsa bi kaç sn hayalinize devam edin. Kusura bakmayın ama ben hayal dünyasında yaşamak istemiyorum. Beni ilgilendiren şeyler gerçekler. Hayalleriniz sizin olsun gerçekler benim... Gerçeklere yüzümü çeviremem. Bana neyin ne olduğunu zaten onlar göstermekte. Hayal edersem, daha iyi bir dünya hayal ederim... Bu da gerçeklikten pek uzak olmaz, onu yaratmak için uğraşıyoruz zaten... saygılarımla... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2007 Sayın fft, böyle derseniz size sorarım, bu öğretiyle yönetilen/yönetilmiş bir tane cennet gösterin bana dünyada... Kusura bakmayın ama ben hayal dünyasında yaşamak istemiyorum. Beni ilgilendiren şeyler gerçekler. Hayalleriniz sizin olsun gerçekler benim... Gerçeklere yüzümü çeviremem. Bana neyin ne olduğunu zaten onlar göstermekte. Hayal edersem, daha iyi bir dünya hayal ederim... Bu da gerçeklikten pek uzak olmaz, onu yaratmak için uğraşıyoruz zaten... saygılarımla... Bir Yaratıcıya inanmanın nasıl büyük bir kavrama inanmamız anlamına geldiğini vurgulamak için söylemiştim,sn hayal olayını.Ancak yapacak bişey yok.Siz neye inanmadığınızın farkında bile değilsiniz."O" çok büyük sayın yersoy,ve onun ilmi,bilgisi,yaratmada ki yolları aklımızın gerçekten yeteceği bişey değil.Ama aynı zamanda da merhametli ,gerçekten herşeyimize rağmen çok merhametli.Bunu biliyorum ve "O"nu gerçekten çok seviyorum. Eğer yanlış hatırlamıyorsam İsrailde ,ibranicenin ana dil olarak konuşulduğu bir yerde,bir nevi bir köyde,ezan ve çan içiçe ve kardeşce,böyle bir yer var sayın yersoy.Bunu bir belgeselde izledim.Bedevilere yakın bir yerde ama isimleri tam hatırlayamıyorum,çok zaman geçti.Ancak böyle bir yer var.Öyle bir yerki,öyle bir anlatılmıştı ki,orada yaşamayı istedim. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2007 bir köyde,ezan ve çan içiçe ve kardeşce,böyle bir yer ki,orada yaşamayı istedim. Gerçekten mi? Ne kadar ilginç? Çok samimi olduğuna inandığım bu dilek beni hayrete düşürdü. Demek insanların ne kadar farklı hayalleri olabiliyormuş! Benim yaşamayı dileyeceğim son yer Ortadoğuda bir yerler olurdu. Üzerinden uçakla geçmek bile istemem. Peki bu köyde dinsizlerin de olmasını ve onlarla da kardeşçe yaşamayı düşünür müydünüz? Ya Budist, Yezidi, Dürzi filan? Niye sadece ehli kitap dinler? Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2007 Gerçekten mi? Ne kadar ilginç? Çok samimi olduğuna inandığım bu dilek beni hayrete düşürdü. Demek insanların ne kadar farklı hayalleri olabiliyormuş! Benim yaşamayı dileyeceğim son yer Ortadoğuda bir yerler olurdu. Üzerinden uçakla geçmek bile istemem. Peki bu köyde dinsizlerin de olmasını ve onlarla da kardeşçe yaşamayı düşünür müydünüz? Ya Budist, Yezidi, Dürzi filan? Niye sadece ehli kitap dinler? ********************** Türkiye Cumhuriyeti "MARDİN" Vilayeti iyi bir örnektir "inançsız" taifeye. Yoksa "HİNDİSTAN" mı denilmeli idi veyahut "TÜRKİYE" nin tamamınımı örnek vermek gerekir malum Türkiye'de inançsızlar çok az olmalarına rağmen en çok bağıran oldukları halde "İNANANLAR" tarafından hoşgörü ile karşılanırlar tabi bu yazdıklarım "polemikçi inançsızlardır" yoksa Ülkemizde Demokrasi isteyen (gerçek) pek çok inançsız var ve saygı değer insanlardır. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Gerçekten mi? Ne kadar ilginç? Çok samimi olduğuna inandığım bu dilek beni hayrete düşürdü. Demek insanların ne kadar farklı hayalleri olabiliyormuş! Benim yaşamayı dileyeceğim son yer Ortadoğuda bir yerler olurdu. Üzerinden uçakla geçmek bile istemem. Peki bu köyde dinsizlerin de olmasını ve onlarla da kardeşçe yaşamayı düşünür müydünüz? Ya Budist, Yezidi, Dürzi filan? Niye sadece ehli kitap dinler? Dinsizler ne kadar dinsiz kalırdı bilmem ama tek bir yaratıcıya inanmayan ve onun hayatına müdahalesinden yoksun,hissedemeyen insanları istemezdim şüphesiz yanımda.Diğer dinlere gelince,bilmem,hem yakın hem uzak dinler özünde,yaşam tarzlarına daha iyi bakmak lazım ama bunlarda ki kapışmalar ,savaşlar düşünülünce bilmiyorum...Peki neden ısrarla Kitap ehli diyorum?Çünkü bana göre ancak ve ancak Allah ın kitapları ile hükmedildiği ve onlara kalben inanmış insanların ortamında,anlattığım durum oluşur.Çünkü adeta ana dilleri aynıdır da biraz şiveleri değişiktir bu insanların.Mesela emir olarak her kitapta geçen "kötülüğü iyilik ile savmak" kelimesinin her kitap ehli için aynen uygulandığını ve itaat edildiğini düşünelim.Bunun inanılan Allah,God ya da "O"nun ismiyle emri olarak yapıldığını ve aksini yapmaktan çekinildiğini düşünelim.Bence ortamda çok şey değişir.Mesela zinanın yasaklığını,sarhoşluğun onaylanmayışını,hırsızlığın yasaklığını,küfrün yani sövmenin yasaklığını ,öfke yenmenin tavsiye edilişini,ses yükseltmemenin bile tavsiye edilişini falan düşünelim.Hepsinin inanılan ilahın emri olarak koşulsuz yerine getirildiğini düşünelim.Bence ortamda çok şey değişir...Emirler uygulanılsın diyedir,Kitaplarda süs için değil... Alıntı
Φ xshadowx Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Dinsizler ne kadar dinsiz kalırdı bilmem ama tek bir yaratıcıya inanmayan ve onun hayatına müdahalesinden yoksun,hissedemeyen insanları istemezdim şüphesiz yanımda sanırım esas mesele bu sayın fft, hissiz değil aşırı hisli olmak... örnek: Batı Afrika Sierre Leone'de 1990'lardan 2002'ye kadar 200bin insan birbirini öldürdü. Benim içim parçalanıyor gerçekten. Tanrı varsa (bile ki yok), yani bu dünyayı yaratmışsa vs. vs. (bile yapmadı öyle birşey, varolmadığı için yaratamaz da ) dahi şu an eminimki umrunda bile değil bu dünya, umrundaysa bişey yapardı değil mi? Benim gibi aciz bir insan bile uğraşıyorken... Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Dinsizler ne kadar dinsiz kalırdı bilmem ama tek bir yaratıcıya inanmayan ve onun hayatına müdahalesinden yoksun,hissedemeyen insanları istemezdim şüphesiz yanımda. bu insanların sana zararımı var fft neden istemiyorsun? sen istemediğin zaman onlarda seni istemez peki bölüşemediğiniz şey ne? neyi pay edemiyorsunuz? derdiniz ne? Diğer dinlere gelince,bilmem,hem yakın hem uzak dinler özünde,yaşam tarzlarına daha iyi bakmak lazım ama bunlarda ki kapışmalar ,savaşlar düşünülünce bilmiyorum... gene aynı soru neyi bölüşemiyorsunuz haala anlamadım? savaşlar neden? Peki neden ısrarla Kitap ehli diyorum?Çünkü bana göre ancak ve ancak Allah ın kitapları ile hükmedildiği ve onlara kalben inanmış insanların ortamında,anlattığım durum oluşur.Çünkü adeta ana dilleri aynıdır da biraz şiveleri değişiktir bu insanların.Mesela emir olarak her kitapta geçen "kötülüğü iyilik ile savmak" kelimesinin her kitap ehli için aynen uygulandığını ve itaat edildiğini düşünelim.Bunun inanılan Allah,God ya da "O"nun ismiyle emri olarak yapıldığını ve aksini yapmaktan çekinildiğini düşünelim.Bence ortamda çok şey değişir.Mesela zinanın yasaklığını,sarhoşluğun onaylanmayışını,hırsızlığın yasaklığını,küfrün yani sövmenin yasaklığını ,öfke yenmenin tavsiye edilişini,ses yükseltmemenin bile tavsiye edilişini falan düşünelim.Hepsinin inanılan ilahın emri olarak koşulsuz yerine getirildiğini düşünelim.Bence ortamda çok şey değişir...Emirler uygulanılsın diyedir,Kitaplarda süs için değil... iyide bu saydıklarını onaylamayan bir kesim din inanış toplum falan varmı? yani sarhoşluğu iyidir diyen küfür etmeye iyidir diyen hırsızlığa iyidir diyen öfkeyle kalkan karla oturur diyen bir inancı taşıyan toplum varmı? bunları anlamak için birinin emri gerekmiyorki gene merakla soruyorum bölüşemediğiniz şey ne? sebep ne? benim inanışımdada emredilen yani vijdanımın emrettiğide SAVAŞA HAYIR senden bir öndeyim çünkü senin inancında SAVAŞA EVET var savaş iyi birşeymi? Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 ama tek bir yaratıcıya inanmayan ve onun hayatına müdahalesinden yoksun,hissedemeyen insanları istemezdim şüphesiz yanımda. Bende mi bir tepki koysam bilemedim Ama bu tavrınız (yanlış anlamayın sert bir dil kullanmıyorum), inananların bakış açısını zaten ortaya koymakta... Küçüklükten beri çocukların kafalarına şu kazınır. Allah korkusu ve sevgisi insanı iyi ahlaklı yapar, dkötülüğü engeller... Yok böyle bir şey!... Ben hiç bir ateistin şu ana kadar kötü olduğunu görmedim (Ateizm bir dein değildir ve buırada din arkadaşlarımı savunuyorum gibisinden de algılanmasın)... Ama gerçek yaşamda gördüklerimin bir kanıtı da bu olsa gerek, çoğu forumda tartışıldığı gibi, din iyilik miyilik getirmiyor arkadaş... İnsanları allaha yaklaştırcam derken insandan uzaklaştırıyor. Nefret tohumları serpiyor. Serpiyor işte görüyorsunuz. Savaş ayetlerinde bu açığa çıuktı, inançlıların inançsızlara tavırlarında bu çıktı. Hayır yanlış anlamayın sizi değil, sizi bu hale getireni eleştiriyorum... İnancınız bu çünkü... Sayın abraham çok güzel açıklamış olayı... Den den ve den den... Alıntı
Misafir 4mevsim Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 savaşa hayır çiçek böcek denince aklıma hep avrupa yakası dizisindeki gülenay tiplemesi geliyor...hayatın içinden ama hayatın içinde değil... Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 hayatın içinden ama hayatın içinde değil... Hayatın dışında bırakıldı yüzyıllardır, ama dışında değil... Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 savaşa hayır çiçek böcek denince aklıma hep avrupa yakası dizisindeki gülenay tiplemesi geliyor...hayatın içinden ama hayatın içinde değil... arkadaşım dizileri filmleri edebiyatı bir kenara bırakta sebepsiz savaş olmaz bana savaşınızın sebebini söyleyin? böyle bir vahşeti gerektiren sebep ne? Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2007 Sayın fft, o zaman size şöyle bir soru yöneltmek lazım: Hani diyorsunuz ya; Peki neden ısrarla Kitap ehli diyorum?Çünkü bana göre ancak ve ancak Allah ın kitapları ile hükmedildiği ve onlara kalben inanmış insanların ortamında,anlattığım durum oluşur.Çünkü adeta ana dilleri aynıdır da biraz şiveleri değişiktir bu insanların.Mesela emir olarak her kitapta geçen "kötülüğü iyilik ile savmak" kelimesinin her kitap ehli için aynen uygulandığını ve itaat edildiğini düşünelim.Bunun inanılan Allah,God ya da "O"nun ismiyle emri olarak yapıldığını ve aksini yapmaktan çekinildiğini düşünelim. o zaman, kitap ehli bir Yahudi veya bir Hristiyanla - onu müslüman olmaya zorlamadan- evlenirmiydiniz, ya da kızınız olsa evlenmesine izin verirmiydiniz? Nede olsa onlar da ayrı adlar altında bir tek tanrıya inanıyorlar. İsmi ha JHWH, ha God, ha Allah ne fark eder bu durumda, önemli olan kitap ehli oluşu değil mi? Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.