Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
eğer gerçekleri tartışıyorsak araya duygusallık sokmayın eski korkularınızı dökmeyin sade olalım lütfen

siz biz derken safınızdan bahsettiğimi gayet iyi biliyorsunuz yoksa banane senden

gerçeklerin süslemelere veya duygusallığa veya insanın psikolojisini değiştirebilecek hiçbirşeye ihtiyacı yoktur bu işler aynanın karşısında makyaj yapmaya benzemez kırılacaksan döküleceksen konuşma kardeşim zorlamı konuşturuyoruz

ben bugüne kadar kimseye vay efendim sen dedin demedim çünkü direk olarak anlatılmak isteneni anlamak istiyorum

 

 

o dilemeden yaprak kıpırdamaz dünya halini göz önüne alırsak herşeyi o istediği için yapıyor ve yaptırıyor

bunun öylesi böylesi yok inanıyorsan inandığın kitabı eleyemezsin

 

inançsızlığın mantığı derken çok saçma geliyor bana önceki mesajımdada söylediğim gibi bilmediğin emin olmadığın birşeye inanmamak gayet doğal ortaya atılmış birsürü seçenek var

bizi buda yarattı

bizi güneş yarattı

bizi inek

bizi putlar

bizi 3 tanrı

bizi çok tanrı

bizi ra

bizi allah

şimdi bende size sorunuzun neden bana saçma geldiğini anlatan bir soru yönelteyim

budaya güneşe ineğe putlara ra ya 3 tanrıya çok tanrıya değilde allaha tapmanın mantığı nedir?

 

Ben duygusal bir insanım :) EQ'um çok gelişmiş ne yapabilirim ki? :)

Ama duygusallığımı nerede kullanıp nerede kullanmayacağımı bilirim... siz beni anlarsanız ben sizi anlarım merak etmeyin... tartışıyorum diye sataşanları gördük, insan geçmişi ile vardır, dün yaşadıklarım bugün yaşayacaklarımın rehberidir o yüzden ben sizi baştan uyarayımda işin tadı kaçmasın... tartışma etiğine uyarsak tadımız kaçmaz...

 

Elbette sizene benden, banane sizden... Siz/biz derken safları kasdettiğinizi elbette anladım zaten rahatsız olduğumda buydu... Saflarımızı değil düşüncelerimizi özellikle kişisel fikirlerimizi tartışmak istedim... Siz şöylesiniz, biz böyleyiz edebiyatı yapmak istemiyorum... anlatabildimmi? yani endişem bana sataşmanız değil esasında tartışmanın ilkokul seviyesine çekilmesidir...

 

Arkadaşım kusura bakma ama seninle sağlıklı bir tartışma ve fikir alış verişi yapabileceğimizi sanmıyorum bu tarz bir yaklaşımla varacağımız noktayı görmek için alim olmak gerekmiyor... Tartışmaya girmek demek ne sana ne bir başkasına tartıştığın insanı incitme, ona hakaret etme hakkı vermez, adına tartışma desende kullandığın kelimeler birini hedef alıyorsa ona tartışma denmez... sonra kalkıp tartışmayı bilmiyorsan buraya girme denmez...

 

Varlık ve yokluk nedir eğer var olmasaydı, yok olur muydu?

Bütün o sıraladığınız şeyler insanda doğuştan bir tanrı bilinci olduğundan kaynaklanan şeyler... adına ne derse desin aradığı ve tarafından anlaşılmak istendiği kendisini yaratan varlıktır...

 

Bizi yaratan tanrı tapınmamız için değil kendimizi ve bizi yaratmasını (özetle bütünü) anlamamız için (düşüncemizi yükselttiğimiz ölçüde anlamak) tekamül edebilmemiz için var etti... o yüzden sizin anlattığınız şey ile benim inandığım ALLAH kıyas kabul etmez...

 

Şimdi ben tıp okumadım o yüzden ilaçların prospektüslerini okurken karşılaştığım tıbbı terimleri anlamıyorum... ben anlamıyorum diye tıbbı rededebilir miyim?

 

Selamlar

  • Cevaplar 71
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Ben duygusal bir insanım :) EQ'um çok gelişmiş ne yapabilirim ki? :)

Ama duygusallığımı nerede kullanıp nerede kullanmayacağımı bilirim... siz beni anlarsanız ben sizi anlarım merak etmeyin... tartışıyorum diye sataşanları gördük, insan geçmişi ile vardır, dün yaşadıklarım bugün yaşayacaklarımın rehberidir o yüzden ben sizi baştan uyarayımda işin tadı kaçmasın... tartışma etiğine uyarsak tadımız kaçmaz...

 

Elbette sizene benden, banane sizden... Siz/biz derken safları kasdettiğinizi elbette anladım zaten rahatsız olduğumda buydu... Saflarımızı değil düşüncelerimizi özellikle kişisel fikirlerimizi tartışmak istedim... Siz şöylesiniz, biz böyleyiz edebiyatı yapmak istemiyorum... anlatabildimmi? yani endişem bana sataşmanız değil esasında tartışmanın ilkokul seviyesine çekilmesidir...

 

Arkadaşım kusura bakma ama seninle sağlıklı bir tartışma ve fikir alış verişi yapabileceğimizi sanmıyorum bu tarz bir yaklaşımla varacağımız noktayı görmek için alim olmak gerekmiyor... Tartışmaya girmek demek ne sana ne bir başkasına tartıştığın insanı incitme, ona hakaret etme hakkı vermez, adına tartışma desende kullandığın kelimeler birini hedef alıyorsa ona tartışma denmez... sonra kalkıp tartışmayı bilmiyorsan buraya girme denmez...

 

Varlık ve yokluk nedir eğer var olmasaydı, yok olur muydu?

Bütün o sıraladığınız şeyler insanda doğuştan bir tanrı bilinci olduğundan kaynaklanan şeyler... adına ne derse desin aradığı ve tarafından anlaşılmak istendiği kendisini yaratan varlıktır...

 

Bizi yaratan tanrı tapınmamız için değil kendimizi ve bizi yaratmasını (özetle bütünü) anlamamız için (düşüncemizi yükselttiğimiz ölçüde anlamak) tekamül edebilmemiz için var etti... o yüzden sizin anlattığınız şey ile benim inandığım ALLAH kıyas kabul etmez...

 

Şimdi ben tıp okumadım o yüzden ilaçların prospektüslerini okurken karşılaştığım tıbbı terimleri anlamıyorum... ben anlamıyorum diye tıbbı rededebilir miyim?

 

Selamlar

 

Sevgili sardunyam, ama tıbba ilah diye tapmıyoruz ki, reddedelim prospektüsteki terimleri. Diğer taraftan din kitaplarında yazılanlar mantığımıza ters geldiği için reddediyoruz. Bir diğer taraftan, hadi bırakalım cennet vaadini, mantıksız olan şeylere neden inanır bir insan onu soralım kendimize.

Gönderi tarihi:
Ateizm bana daha fazlasını veremez...

bence bu bütün düşünce ve fikirlerinizin nasıl oluştuğunun ve ne olduğunun tek cümlelik özeti dahada kısası "menfaat" buda tek kelimelik oldu

daha fazlasını istiyorsanız daha fazla hikaye kitabı alabilirsiniz sayın sardunyam

Gönderi tarihi:

Ateizmin en önemli sebepleri?

Özenti,kendini farklı gösterme çabası,ve yaşadığı tüm sıkıntıların,acıların sorumlusu olarak Allah'ı görüp onu inkar ederek öc alma düşüncesi,cehennem korkusu,dinen yasak olan şeyleri arzulama v.s v.s

Ve buna uydurulan bilimsel kılıflarla doğruluğunu ıspata çalışma başka hiç birşey değil...

Gönderi tarihi:
Ateizmin en önemli sebepleri?

Özenti,kendini farklı gösterme çabası,ve yaşadığı tüm sıkıntıların,acıların sorumlusu olarak Allah'ı görüp onu inkar ederek öc alma düşüncesi,cehennem korkusu,dinen yasak olan şeyleri arzulama v.s v.s

Ve buna uydurulan bilimsel kılıflarla doğruluğunu ıspata çalışma başka hiç birşey değil...

 

Yok artık :)

Özellikle "acıların sorumlusunu Allah olarak görmek ve on inkar etmek" dediniz ya;

ateizm hakkın da neler neler bildiğinizi ortaya koydunuz...

 

Kişi kendinden mi bilir desem ne desem?

Gönderi tarihi:
Varlık ve yokluk nedir eğer var olmasaydı, yok olur muydu?

Bütün o sıraladığınız şeyler insanda doğuştan bir tanrı bilinci olduğundan kaynaklanan şeyler... adına ne derse desin aradığı ve tarafından anlaşılmak istendiği kendisini yaratan varlıktır...

 

Bizi yaratan tanrı tapınmamız için değil kendimizi ve bizi yaratmasını (özetle bütünü) anlamamız için (düşüncemizi yükselttiğimiz ölçüde anlamak) tekamül edebilmemiz için var etti... o yüzden sizin anlattığınız şey ile benim inandığım ALLAH kıyas kabul etmez...

 

Şimdi ben tıp okumadım o yüzden ilaçların prospektüslerini okurken karşılaştığım tıbbı terimleri anlamıyorum... ben anlamıyorum diye tıbbı rededebilir miyim?

 

Selamlar

Tartışma dersleriniz için teşekkürler

 

bu alıntıladığım bölümde güzel bir yeri yakalamışsınız biraz derinlere inmişsiniz galiba

"var olmadan yok olurmu " ancak bu her var denilenin var olduğu anlamına gelmez değilmi

benim şahsi görüşümde zaten illede bir yaratıcı yok diye birşey yok ama kesinlikle kitapların ve dinlerin yalan olduğu var

belkide bir yaratıcı vardır fakat abartmaya gerek yoktur sonsuz güç abartıdır herşeyi görmek herşeyi bilmek abartıdır

can yaratmak ve canların sahibi olmak abartıdır eğer canımızın sahibi varsa ben sen diye birşey yoktur

bir canı cehennem için yaratmak gibi ayetlerde varki sonsuz güç ve kudret sahibi bir yaratıcıya hiç yakışmayan bir durum

benim için yaratıcı demek sade bir hareket veya ufak bir enerji kaynağıda olabilir sonsuz gücü olmak zorunda değil herşeyi biliyor ve görüyor olmasıda gerekmiyor bundan ilerisi abartıya kaçıyor oyüzdende pek mantıklı görünmüyor

herşeyi zamana bırakmak ve gerçeklerle ve geleceğe olan merakla yaşamak daha heyecanlı geliyor

Gönderi tarihi:
Ateizmin en önemli sebepleri?

Özenti,kendini farklı gösterme çabası,ve yaşadığı tüm sıkıntıların,acıların sorumlusu olarak Allah'ı görüp onu inkar ederek öc alma düşüncesi,cehennem korkusu,dinen yasak olan şeyleri arzulama v.s v.s

Ve buna uydurulan bilimsel kılıflarla doğruluğunu ıspata çalışma başka hiç birşey değil...

kitabınızla aynı hataya düşüyorsunuz suheda hanım

inkar ne demektir? ve inkar ettiğimiz varlık dediğiniz şeyin gücü nedir?

inkar etmek için önce bilip emin olmak gerekir siz neyi biliyorsunuz neyden eminsiniz? bu ayrı bir mesele

hadi diyelimki sizin dediğiniz doğru sonsuz güç ve kudreti olan yaratıcının var olduğunu biliyoruz diyelim ozaman onu inkar edebilmemiz için deli olmamız gerekir ee aklı verende allah diyorsunuz o halde biz bu işten yırtıyoruz :)

Gönderi tarihi:
Sevgili sardunyam, ama tıbba ilah diye tapmıyoruz ki, reddedelim prospektüsteki terimleri. Diğer taraftan din kitaplarında yazılanlar mantığımıza ters geldiği için reddediyoruz. Bir diğer taraftan, hadi bırakalım cennet vaadini, mantıksız olan şeylere neden inanır bir insan onu soralım kendimize.

 

Sevgili Muki,

Eğer anlamıyorum diye onları saçmalık olarak reddeceksem sorun bende mi yazılanda mı olur?

Tıbba değilsede bilime tapınma örneklerinin varlığınıda görüyoruz sevgili arkadaşım... Şimdi bu zamanın gerçekleri ile geçmişi mukayese ettiğimizde çoğu bize saçma ve gereksiz gelecektir oysa benim ademden bu yana neden dini öğretiye bu şekilde gereksinim duyulmuş sorusuna verdiğim yanıt "böyle olması gerektiği için" oluyor... düşünsene insanın yeryüzünde aklı ile düşünmeye başladığı günden bu yana kat ettiği insani ve erdemsel mesafe ne kadar kısa... milyonlarca yıl ve gelinen insani nokta bu... sencede din bunca yolda hiç gerekli olmadı mı?

 

bence bu bütün düşünce ve fikirlerinizin nasıl oluştuğunun ve ne olduğunun tek cümlelik özeti dahada kısası "menfaat" buda tek kelimelik oldu

daha fazlasını istiyorsanız daha fazla hikaye kitabı alabilirsiniz sayın sardunyam

 

ne alakası var arkadaşım... neye karşılık menfaat? ateizm beni boşluğun ortasında cevapsız sorularla başbaşa bırakacak buna karşılık ben aradığım cevapların bir kısmını inancımda bulmuş olduğum için menfaat güdüyor olucam...

 

eğer bir menfaat için bu inanca mensup olsaydım bu kadar kolay günah işliyor olmazdım... :)

ayrıca, eğer bütün dinlerde olan sorgulama ve araştırma yasağına tabi olsaydım menfaatçi olurdum...

anlayabilir misin bilmiyorum ama taşıdığım inanca karşılık göze aldığım nedir farkında mısın? :excl:

ben burada menfaat değil aksine risk görüyorum...

Gönderi tarihi:
Tartışma dersleriniz için teşekkürler

 

bu alıntıladığım bölümde güzel bir yeri yakalamışsınız biraz derinlere inmişsiniz galiba

"var olmadan yok olurmu " ancak bu her var denilenin var olduğu anlamına gelmez değilmi

benim şahsi görüşümde zaten illede bir yaratıcı yok diye birşey yok ama kesinlikle kitapların ve dinlerin yalan olduğu var

belkide bir yaratıcı vardır fakat abartmaya gerek yoktur sonsuz güç abartıdır herşeyi görmek herşeyi bilmek abartıdır

can yaratmak ve canların sahibi olmak abartıdır eğer canımızın sahibi varsa ben sen diye birşey yoktur

bir canı cehennem için yaratmak gibi ayetlerde varki sonsuz güç ve kudret sahibi bir yaratıcıya hiç yakışmayan bir durum

benim için yaratıcı demek sade bir hareket veya ufak bir enerji kaynağıda olabilir sonsuz gücü olmak zorunda değil herşeyi biliyor ve görüyor olmasıda gerekmiyor bundan ilerisi abartıya kaçıyor oyüzdende pek mantıklı görünmüyor

herşeyi zamana bırakmak ve gerçeklerle ve geleceğe olan merakla yaşamak daha heyecanlı geliyor

Derinlere inebilmişmiyim iyi bari çok çabaladım inebilmek için :)

 

Biraz karmaşık bi açıklama yapmışsın ama anladığım kadarıyla Tapınılacak ve herşeye sahip tanrı kavramınından rahatsız oluyorsun... O fikirden bende rahatsız oluyorum... Benim anladığım Allah esma-i hüsnasında kendisini anlatan gönderdiği kitaplarla peygamberlerle varlığından haberdar eden ancak zaman zaman insanlara (insanın kendisinde varolan bazı özelliklerinden ötürü) korku veren, ve insanın aklına iltifat eden üstün yaratıcıdır...

 

Zaten bence O'nun üstünlüğü insana eziyet etmesinde değil, merhamet etmesindedir, ve defalarca tekrar ederek Rahmetinin, Azabını geçeceğini ifade edende O'dur...

 

Cehennem olarak ifade edilen insanların yakılacağı söylenen yer bir arınma merkezi bana göre... Çünkü burada rehabilite olmaya geldik, aklımızı minimum seviyede kullanmayı öğrenmeye geldik, kendimizi ve içinde bulunduğumuz evreni tanımaya geldik ama bir sürü, ego, kibir, şımarıklık, bencillik, fenalık, fesatlık, kötülük düşüncesi taşıyarak geldik... birbirimizin aklıyla ve kendi aklımızla hepimiz nihayetinde tanrımızı arıyoruz... Adına ne derseler desinler aradığımız aynı yaratıcıdır... tanımlamalar başka...

 

inkar edenlerin neyi nasıl inkar ettiklerini bu yüzden merak ediyorum... bence Rabbini inkar eden kendisini inkar eder... anlamlandırmalar değişsede...

Gönderi tarihi:
Sevgili sardunyam, ama tıbba ilah diye tapmıyoruz ki, reddedelim prospektüsteki terimleri. Diğer taraftan din kitaplarında yazılanlar mantığımıza ters geldiği için reddediyoruz. Bir diğer taraftan, hadi bırakalım cennet vaadini, mantıksız olan şeylere neden inanır bir insan onu soralım kendimize.

 

Arkadaşlarımız bunu bir türlü anlayamıyorlar ve:

Özenti,kendini farklı gösterme çabası,ve yaşadığı tüm sıkıntıların,acıların sorumlusu olarak Allah'ı görüp onu inkar ederek öc alma düşüncesi,cehennem korkusu,dinen yasak olan şeyleri arzulama v.s v.s

Ve buna uydurulan bilimsel kılıflarla doğruluğunu ıspata çalışma başka hiç birşey değil...

diyorlar.

 

Hani forumda daha önce, dini eleştirenlere çokça söylenen bir laf vardı ya, onu şimdi ben kullanıyorum: sadece zan

Gönderi tarihi:
Biraz karmaşık bi açıklama yapmışsın ama anladığım kadarıyla Tapınılacak ve herşeye sahip tanrı kavramınından rahatsız oluyorsun... O fikirden bende rahatsız oluyorum... Benim anladığım Allah esma-i hüsnasında kendisini anlatan gönderdiği kitaplarla peygamberlerle varlığından haberdar eden ancak zaman zaman insanlara (insanın kendisinde varolan bazı özelliklerinden ötürü) korku veren, ve insanın aklına iltifat eden üstün yaratıcıdır...

anlamadığına şaşırmadım

gördüğüm kadarıyla sen allahtan rahatsız oluyorsun ben varlığına inanmıyorum rahatsızda olabilirim rahatta ama sen bir müslümansın yada müslüman görünmeye çalışan biri. yoksa sonsuz cehennem azabındanmı korkuyorsun ? korkak bir beyin sağlıklı düşünemez burada hak veriyorum sana.

önce yaratıcını tanımalısın o konuşmaktan aciz biri değildirki insanlarla bize haber yollasın

Zaten bence O'nun üstünlüğü insana eziyet etmesinde değil, merhamet etmesindedir, ve defalarca tekrar ederek Rahmetinin, Azabını geçeceğini ifade edende O'dur...

çok centilmence yani brawo yaratıcınız bile kendini böyle tanıyamamıştı

 

Cehennem olarak ifade edilen insanların yakılacağı söylenen yer bir arınma merkezi bana göre... Çünkü burada rehabilite olmaya geldik, aklımızı minimum seviyede kullanmayı öğrenmeye geldik, kendimizi ve içinde bulunduğumuz evreni tanımaya geldik ama bir sürü, ego, kibir, şımarıklık, bencillik, fenalık, fesatlık, kötülük düşüncesi taşıyarak geldik... birbirimizin aklıyla ve kendi aklımızla hepimiz nihayetinde tanrımızı arıyoruz... Adına ne derseler desinler aradığımız aynı yaratıcıdır... tanımlamalar başka...

cehennemi su arıtma tesisine benzetmişsin bu suyun kirinide veren arıtıcı temizliğinide sağlayan arıtıcı bir anlamda kendi kendini arıtıyor çünkü herşey allahtan herşey onun suçta onun sevapta onun o dilediği için ve o kaderimize yazdığı için bunlar yapılıyor

inkar edenlerin neyi nasıl inkar ettiklerini bu yüzden merak ediyorum... bence Rabbini inkar eden kendisini inkar eder... anlamlandırmalar değişsede.

oy oy oyyy seninle işimiz var gibi ya anlama kapasiten bukadar yada inadına anlamıyorsun yada korkundan gayretle savunuyorsun

yav ben varlığına inanmadığım birinin varlığını nasıl inkar ederim bu ne saçmalık ben var ama inanmıyorummu diyorum

sen allaha kafa tuttuğunu ona dayılandığını bir düşünsene işte ben inanıyor olsam bunu yapabilirmiyim?

inkar etmek için önce varlığını kabullenip ona inanmam gerekmiyormu?

yoksa sende allaha baş kaldırma cesareti varmı?

şu kapalı kutudan bir çık kendin gibi düşünüp kendin gibi cevap verme ben senin söylediklerini senin açından düşünüp sorguluyorum önce bir müslümanda benim açımdan düşünsün öyle sorgulasın diyecem ama size oda yasak

bir an için hiçbir kitabın olmadığını düşünün daha inmemiş hiçbiri

karşına mehmet diye biri geliyor ve size ben sizin yaratıcınız tarafından elçi seçildim yaratıcınız böyle böyle dedi sizde böyle böyle yapacaksınız buarada benide seveceksin hemde ailendende çok ben ne dersem allah demiş sayılacak v.s. v.s. ve birsürü hayal ürünü döküyor size

sonuç olarakta inanırsan cennet inanmazsan cehennem

şimdi bu durumda bütün herşeyi bir kenara atıp şunu düşünün "inanırsan cennet inanmazsan cehennem" yani inanman için rüşvet inanman için tehdit eee nerde kaldı bu işin sınavı bu mehmetin torpili nerden geliyor? ahiret işleridemi böyle yürüyor?

resmen insan düzmecesi yoksa hangi insan yaratıcısını sevmez ona saygı göstermez

buarada bu yazımı okuyupta kızacak olanlar vardır mutlaka kızmayın kardeşim sevdiğiniz allah yazdırttı valla

Gönderi tarihi:
ahiret işleridemi böyle yürüyor?

resmen insan düzmecesi yoksa hangi insan yaratıcısını sevmez ona saygı göstermez

buarada bu yazımı okuyupta kızacak olanlar vardır mutlaka kızmayın kardeşim sevdiğiniz allah yazdırttı valla

 

:D

Gönderi tarihi:
anlamadığına şaşırmadım

gördüğüm kadarıyla sen allahtan rahatsız oluyorsun ben varlığına inanmıyorum rahatsızda olabilirim rahatta ama sen bir müslümansın yada müslüman görünmeye çalışan biri. yoksa sonsuz cehennem azabındanmı korkuyorsun ? korkak bir beyin sağlıklı düşünemez burada hak veriyorum sana.

önce yaratıcını tanımalısın o konuşmaktan aciz biri değildirki insanlarla bize haber yollasın

 

çok centilmence yani brawo yaratıcınız bile kendini böyle tanıyamamıştı

 

 

cehennemi su arıtma tesisine benzetmişsin bu suyun kirinide veren arıtıcı temizliğinide sağlayan arıtıcı bir anlamda kendi kendini arıtıyor çünkü herşey allahtan herşey onun suçta onun sevapta onun o dilediği için ve o kaderimize yazdığı için bunlar yapılıyor

 

oy oy oyyy seninle işimiz var gibi ya anlama kapasiten bukadar yada inadına anlamıyorsun yada korkundan gayretle savunuyorsun

yav ben varlığına inanmadığım birinin varlığını nasıl inkar ederim bu ne saçmalık ben var ama inanmıyorummu diyorum

sen allaha kafa tuttuğunu ona dayılandığını bir düşünsene işte ben inanıyor olsam bunu yapabilirmiyim?

inkar etmek için önce varlığını kabullenip ona inanmam gerekmiyormu?

yoksa sende allaha baş kaldırma cesareti varmı?

şu kapalı kutudan bir çık kendin gibi düşünüp kendin gibi cevap verme ben senin söylediklerini senin açından düşünüp sorguluyorum önce bir müslümanda benim açımdan düşünsün öyle sorgulasın diyecem ama size oda yasak

bir an için hiçbir kitabın olmadığını düşünün daha inmemiş hiçbiri

karşına mehmet diye biri geliyor ve size ben sizin yaratıcınız tarafından elçi seçildim yaratıcınız böyle böyle dedi sizde böyle böyle yapacaksınız buarada benide seveceksin hemde ailendende çok ben ne dersem allah demiş sayılacak v.s. v.s. ve birsürü hayal ürünü döküyor size

sonuç olarakta inanırsan cennet inanmazsan cehennem

şimdi bu durumda bütün herşeyi bir kenara atıp şunu düşünün "inanırsan cennet inanmazsan cehennem" yani inanman için rüşvet inanman için tehdit eee nerde kaldı bu işin sınavı bu mehmetin torpili nerden geliyor? ahiret işleridemi böyle yürüyor?

resmen insan düzmecesi yoksa hangi insan yaratıcısını sevmez ona saygı göstermez

buarada bu yazımı okuyupta kızacak olanlar vardır mutlaka kızmayın kardeşim sevdiğiniz allah yazdırttı valla

 

bu tarz bir üslup ile tartışacaksan istersen hiç devam etmeyelim benim yaşım 34 artık 7 yaşında bir beyinle düşünmüyorum amacın dalga geçmek ise yeri burası değil ama kendine yakışan buysa onuda sen bilirsin...

 

ben insanların duygu ve düşünceleri ile alay etmem prensibim değildir... ateist bile olsa saygı duyabilirim... sende yapabilir misin? yoksa buralarda bulunma amacın sadece başka fikirlerle alay etmekmi?

Gönderi tarihi:

İnanç yada inanma ihtiyacı diyelim adına en önemli gereksinimken..boşlukta tesadüfen yeşeren ,evrim geçiren,hayvansı bir yaratıktan bugünki halimizi almış olmamızı savunan iddia eden düşünce tarzı boşlukta sallanmakta iken..

Yada bilimin ışığı..buluşları altında evreni doğayı insanı keşfetme çabası olumlu yönlerinin yanında olumsuzluklarınıda beraber getirirken

Etik – doğru- yararına olmak insandan insana sermayeden sermayeye değişirken..

Din kutsal kitap mezhep çorba kıvamında karışık ve yine insan eli değen her şeyde olduğu gibi olumlu yönlerinin yanında olumsuzluklarıyla varken

 

Savunduğu fikrin görüşün özgür olduğunu savunsa bile duvarlarına kalıplarına sıkışarak

Bir tercih yapmak zorunda hissetmemizin bıraktığı karmaşa içinde

Sağlıklı düşüncelere ulaşabileceğimizi ben kendi adıma düşünmüyorum..

 

Allah korkusu sürekli önümüzde temcit pilavı gibi..ne korkusu bu.. şunu şunu yapmazsan yandın kaynadın eridin

Yaparsan zevk şehvet sonsuz saadet rüyaları altında inanmayı seçende..mantıksızlığını en azından fark edipte red eden kişinin düştüğü yanlış aynıdır..

Biz varız..yokluktan geldik.şimdi varız sonra yok olacağız..tamam..

Gelelim toplumsal kurallarla sınırladığımız..gelenek görenek..adalet..hak hukuk arayışlarımızın en sonunda geldiği yer sınırlama sindirme korkutma dayatma değilmidir..

Şunu şunu yaparsan şu kadar senen gitti.. idam edildin..ikinci sınıf oldun..yapmazsan iyi ve terbiyeli bir insansın iyi geçiniyoruz tamam..

 

Ateistlere yada muhatab kabul edene soruyorum:

Buna bir diyeceği olan varmı bırakın masal dediğiniz kitapları bir kenara..insanın doğasında var olanı sindirmek..törpülemek..vs amacıyla insani değerler kılıfı giydirilerek önümüze sürülen ve savunduğunuz değerler nedir..nasıl açıklarsınız…açıklamazmısınız..doğrumu gelir..???

Yada kendi bedeninizi yada savunduğunuz bilimin ispat edemediği gerçeklerin ağırlığı altından..ispat edilemeyen şey yoktur mantığını yürüterek mi çıkmaktasınız..duygu düşünce yada toplamına enerji akışı dediğimiz olguları yok sayarak mı doğru bir yolda ilerliyorsunuz..??

Ölünce bedenim toprağa karıştı çiçek oldu böcek oldu atomlarım yayıldı saçıldı başka oluşumlarla yoluna devam etti..tamam..peki sizi siz yapan şey ne oldu??

 

Körü körüne inananlara ise hiçbir sorum yok..döndürecekleri plağın cızırtısı bile aynı..?

Gönderi tarihi:
Size bakın çok güzel ve belkide forumda bir çok kimsenin bilmediği bir örnek vereyim:

İslamdan önceki Türklerde şöyle bir söz vardır (Kaynak= Bahaeddin Ögel: Çince bilip eski Çince kaynakları okuyabilen tek Türk Bilim adamıdır, ilerde ikincisi olmayı ümit ediyorum. :) )

"Tengri, tag birle yerig basurdı - Tanrı, dağ ile yeri bastırdı (ve daha sağlam yaptı)."

"Yer basrukı tag, Budun basrukı beg - Yerin baskısı dağdır (yeri sağlam yapan), budunun baskısı beydir."

 

Dağın yeri tutması (kazık gibi çakılmış olması) ile ilgili size bir şey çağrıştırdı mı acaba?

Yani Peygamberlerin bildirdikleri, aslında o dönemlere ait

Gerçek olduğu düşünülen ve yine Maddeye dayalı verilerdir...

(Övünmek değil amacım ve yaptığım kesinlikle öyle bir şey değil ama bir dinin bilimsel eleştirisi emin olun ki ancak böyle olur.)

 

Evet çok güzel bir örnek olmuş sayın TengeriinBoşig,

Bu söz bana bir ayeti hatırlattı, ki bana hatırlatabiliyorsa inanan arkadaşların herhalde Kuran gözlerinin önünden geçmiştir diye düşünüyorum....

Yoksa buda mı inkar edilecek?

 

Güncel yerbilimlerinin bulgularını Kuranın ayetlerine yamamak adına binbir türlü takla atan ayet yorumları da aynı şeyleri der dururdu. Ama günümüz biliminden pek de geri kalmış bir yorum; hem de günümüzde... Neyse konuyu merak edenler araştırıp bulur forumlardan :)

 

Demek istediğim, İslamdan önceki Türklerde geçen bu söz ile Kurandaki ayetlerin benzerliği (daha doğrusu aynılığı)...

Budamı tesadüf :)

Gönderi tarihi:

Ateizmin en önemli sebebleri? benim açımdan sanırım "Tanrı,put,tanrılar vs. vs." çeşitli dinlerdeki ilahi şahısların insanlarla aynı duyguları taşımaları:

örnek; inanmayanı cezalandırmak------->bir kralın kendini tanımayan şahısları cezlandırması

sinirlenince gökten şimşekler fırlatmak :unsure:

elçisine yamuk yapanın üstüne dağ fırlatma isteği duymak, elçinin vazgeçirmesi...

bir ülkeye SADECE bir kavim için -dilimizde ilgili atasözü pire için yorgan yakmaca- (sayıyı yanlış hatırlıyor olabilirim) 13 adet felaket yollamak...

 

yani insanlarda benzer davranıyor, nasıl oluyor bu iş sorusunun :) kendi kendine sorulması ile bir sonuca ulaşamamak, evreni yaratıyorsun ama insan gibisin oO... zaten gerisi çorap söküğü gibi geliyor :)

Gönderi tarihi:

bu tarz bir üslup ile tartışacaksan istersen hiç devam etmeyelim benim yaşım 34 artık 7 yaşında bir beyinle düşünmüyorum amacın dalga geçmek ise yeri burası değil ama kendine yakışan buysa onuda sen bilirsin...

 

ben insanların duygu ve düşünceleri ile alay etmem prensibim değildir... ateist bile olsa saygı duyabilirim... sende yapabilir misin? yoksa buralarda bulunma amacın sadece başka fikirlerle alay etmekmi?

alay dediğiniz şey neresi? ben hep gerçeklerden bahsettim sanıyorumda?

Gönderi tarihi:

Tanrı inancı olan insanlar tarafından tanrıtanımazlığın memnuniyetle akılsız/mantıksız olduğunun iddia edilmesi, tanrıtanımazları harekete geçiriyor ve onlar da dindeki akılsızlıkları/mantıksızlıkları ortaya çıkarıyorlar. Bu yüzden Tanrı'ya ve dine inananların şikayet etmeye ve yakınmaya hakları yoktur diye düşünüyorum.

 

Önümüzde iki olasılık var: Tanrı (ne şekilde tanımlanırsa tanımlansın) ya var, ya yok. Bu durumda Tanrı ve dinin mantıklı olduğunu düşünmek, aynı zamanda tanrıtanımazlığın mantıksız olduğunu düşünmek anlamına geliyor -ki böyle bir niyet içinde bulunulmasa dahi.

 

Tanrı'ya inanan biri şöyle düşünse: ''Tanrı inancım ve benim dinim aslında akla yatkın değil, buna karşılık tanrıtanımazlık tamamıyla akla yatkın olmasına rağmen ben benim dinime inanmak istiyorum.''

 

Ama ne yazık ki, Tanrı'ya ve dine inanan bir insan böyle düşünmekten yoksun. Kendilerine biçilen bir yol tuturmuş gidiyorlar. Sonunda ne mi var? Bunu buraya yazmama gerek yok herhalde...

Gönderi tarihi:

Buna bir diyeceği olan varmı bırakın masal dediğiniz kitapları bir kenara..insanın doğasında var olanı sindirmek..törpülemek..vs amacıyla insani değerler kılıfı giydirilerek önümüze sürülen ve savunduğunuz değerler nedir..nasıl açıklarsınız…açıklamazmısınız..doğrumu gelir..???

Yada kendi bedeninizi yada savunduğunuz bilimin ispat edemediği gerçeklerin ağırlığı altından..ispat edilemeyen şey yoktur mantığını yürüterek mi çıkmaktasınız..duygu düşünce yada toplamına enerji akışı dediğimiz olguları yok sayarak mı doğru bir yolda ilerliyorsunuz..??

Ölünce bedenim toprağa karıştı çiçek oldu böcek oldu atomlarım yayıldı saçıldı başka oluşumlarla yoluna devam etti..tamam..peki sizi siz yapan şey ne oldu??

ben şahsen ölümden sonrasının ne olacağının ıspatlanamayacağına inanıyorum ve böyle derin düşüncelere daldığımda işin içinden çıkamıyorum fakat buda bir dine inanmamı gerektirmiyor. ölümden sonrası için kim ne derse desin kesinlikle doğru olduğunu ıspatlayamaz. ama tahminim öldüğümüzde hafızamızda olmayacak ve düşünebilen bir beynimizde olmayacak.

bizi biz yapan şey bayıldığımızda bile ortadan kayboluyor öldüğümüzde ne olur acaba buda bir merak konusu. birşeyler uydurup içimi rahatlatmak kolay ama uyduracağım şeylerin uydurma olmasını bileceğim için bunuda yapmıyorum ve hele hele başkalarının uydurmaları onlar hepten içimi karartıyor.

yani uzun lafın kısası (ölüm = bilinmezlik) acı ama gerçek

Gönderi tarihi:
ben şahsen ölümden sonrasının ne olacağının ıspatlanamayacağına inanıyorum ve böyle derin düşüncelere daldığımda işin içinden çıkamıyorum fakat buda bir dine inanmamı gerektirmiyor. ölümden sonrası için kim ne derse desin kesinlikle doğru olduğunu ıspatlayamaz. ama tahminim öldüğümüzde hafızamızda olmayacak ve düşünebilen bir beynimizde olmayacak.

bizi biz yapan şey bayıldığımızda bile ortadan kayboluyor öldüğümüzde ne olur acaba buda bir merak konusu. birşeyler uydurup içimi rahatlatmak kolay ama uyduracağım şeylerin uydurma olmasını bileceğim için bunuda yapmıyorum ve hele hele başkalarının uydurmaları onlar hepten içimi karartıyor.

yani uzun lafın kısası (ölüm = bilinmezlik) acı ama gerçek

 

tabiki bir dine inanmanızı gerektirmez.cevap için teşekkürler..ilk soruma cevap almak ta isterim belirtmeden geçmeyeyim...

 

ve uzun lafın kısası sayın abraham ölüm=bilinmezlik evet fakat.. acı ama gerçek değil..tek gerçek..artık kim nasıl çıkarsa çıkar içinden.. :)

Gönderi tarihi:
Tanrı'ya inanan biri şöyle düşünse: ''Tanrı inancım ve benim dinim aslında akla yatkın değil, buna karşılık tanrıtanımazlık tamamıyla akla yatkın olmasına rağmen ben benim dinime inanmak istiyorum.''

 

Ama ne yazık ki, Tanrı'ya ve dine inanan bir insan böyle düşünmekten yoksun. Kendilerine biçilen bir yol tuturmuş gidiyorlar. Sonunda ne mi var? Bunu buraya yazmama gerek yok herhalde...

 

sayın muki tanrıya inanmayan biri de şöyle düşünse''tanrıyı tanımıyorum,dinler akla yatkın değil..buna karşılık ortada gerçekten oldukça fazla bilinmeyen var yada bilimin sunduğu veriler her an değişmeye açık öyleyse bu evrendeki varlığımı nasıl açıklayabilirim kendi kendime..herhangi bir varlık olarak sürdürdüğüm bu hayatın bilinçle bir araya gelmesi nasıl açıklanabilir..kurulu bir toplumsal düzenin içinde labirentteki fare olmaktan beni kurtaracak tek şey öldüğümde toprak olmak mı?..peki eminmiyim? eminsem gerekçelerim neler?

 

birde bana tanrıtanımazlığın tamamıyla akla yatkın olan gerçeklerini açıklamanızı istesem..

Gönderi tarihi:
sayın muki tanrıya inanmayan biri de şöyle düşünse''tanrıyı tanımıyorum,dinler akla yatkın değil..buna karşılık ortada gerçekten oldukça fazla bilinmeyen var yada bilimin sunduğu veriler her an değişmeye açık öyleyse bu evrendeki varlığımı nasıl açıklayabilirim kendi kendime..herhangi bir varlık olarak sürdürdüğüm bu hayatın bilinçle bir araya gelmesi nasıl açıklanabilir..kurulu bir toplumsal düzenin içinde labirentteki fare olmaktan beni kurtaracak tek şey öldüğümde toprak olmak mı?..peki eminmiyim? eminsem gerekçelerim neler?

 

Sayın Frozen,

Eğer ki, sorduğunuz soruların cevabını da veren bilimi, her an değişbilecek gerçekler olarak algılayıp, sorularınız ve korkularınız doğrultusunda gelişen inançlarınızı tatmin etmek adına dine sarılıyorsanız yapacak bir şey yok...

 

Yani, bilim değişken, bunun ne yapacağı belli olmaz, biz kendimizi sağlama alalım dine sarılalım. Yoksa bir şey olmaz, var sa en azından kurtarırız gibi bir düşünce sezdim yazdıklarınızda...

 

Gelelim tanrıtanımazlığa,

Tanrıtanımazlığın ya da ateizmin belli bir ideolojisi, çizilmiş bir kitabı yoktur (eğer sorunuz buysa).

İnsanlar merak edip sorarlar, tıpkı sizin yaptığınız gibi...

Karşısında dehşete düşüp açıklayamadıkları olayları ve bu konudaki meraklarını giderebilecek iki seçenek vardır (en azından geç dönem topluluklarda)

ya sorularına kısa yoldan cevap vermeyi seçecek ve metafizik olgulara sarılacak;

ya da metafizik olguların gerçekliklerini ve mantığını sorgulayarak bilime güvenecek...

 

Buda bence uzun bir süreç isteyen bir iş. Öyle bir anda insanın inancını değiştirmesi kolay değildir. Yaptım diyen yalan konuşur. Bir bilgi birikimi, bilginin somut dünyayla yoğurulması ve somutun sorgulanması süreci sonunda ancak insan inançlarını değiştirebilir. İster inansın ister inkar etsin.

 

Ama benim kişisel fikrim, dikkatimi çeken olgu şu: Genelde insanlar bir süre inandıktan sonra inkara başvuruyorlar. Çünkü sorguladıklarında onlara öğretilenlerin ve açıklamaların yetersiz safsatalardan ibaret olduğunu görüyorlar...

 

İnsanlar inançlı doğmuyor. İçinde yaşadığı toplumun inancına dahil oluyor. Büyüükçe bir taraftan sorgulamakta, tecrübe etmekte ve buna toplumdan öğrendikleri de eşlik etmektedir. Müslüman bir toplumda her çocuğun müslüman olması kaçınılmaz tabiiki de... Ama o çocuk tarafsız ve önyargısız değerlendirme yetisini kazanmışsa ve bilgi birikimi de buna müsade ediyorsa asıl seçimini bundan sonra yapacaktır. Demek istediğim şu ki, ateizm bir etki sonucu açığa çıkan tepkidir bazıları için. Bazı insanlar için ateizmin temelinde dini öğretiler yatar en başta. Dini öğretilerin boş olduğunu gören insan başka arayışlara girecektir. Aynı şey tersi için de doğrudur. Ateist bir ailede yetişen bir çocuk tanrıtanımaz olarak büyür. Ancak belli bir noktadan sonra, sorgulamalarına şayet ailesi, çevresi, bilgi sahibi olduğu bilimsel doğrular yanıt veremezse dini seçebilir.

 

Demekki burada önemli olan şey savunulan şeyin sizin manevi ihtiyaçlarınıza ne kadar cevap olduğudur. Bu da bilgi birikimi ile ilişkilidir. İlk cümlenizdeki gibi, korkularınıza cevap bulamıyor ve bilimi yetersiz görüyor ve güvenemiyorsanız, mantık çerçevesinde değil, korkuların denetiminde dini seçersiniz. Tam da o duruş noktasında bilimsel araştırmaları incelerseniz, bilimin (evet doğru) ne kadar değişken olduğunu ama bu değişim içinde doğruya ne kadar yaklaştığını ve bu şekilde geliştiğini görür ve bilime güvenirsiniz.

 

Evet toprak olacaksınız üzgünüm. Yok olmayacaksınız. Bilinciniz ve maneviyatınız, bedeninizde yok olacak ama, aynı maneviyat geride bıraktıklarınızda yaşayacaktır. İnsanoğlu için ölümlü olmak ne kadar da zor değil mi? Kabullenemiyeceğimiz tek şey bu... Peygamberler, firavunlar, padişah ve krallar neler yapmışlar ölümsüzleşmek için. Ama sonuç kaçınılmaz...

 

Bu nedenle hayatınızı dolu dolu yaşayın. Geride bırakacağınız maneviyatın güzelliği, hayat görüşünüzün motoru olsun. Hayallerle değil gerçeklerle yaşayarak yaşamdan zevk alın ve kendinize insanlığın gelişmesini referans alın... Yaşamasını sağlayacağınız çocuklarınız için en iyisi bu olsa gerek. Sorumluluk, insan olmanın sorumluluğu... Hiç de kolay değil...

 

Saygılarımla

Gönderi tarihi:

Ateizm bir antitezdir. Adı üstünde, sunulan bir tezi reddedip, onu kabul etmemektir. O yüzden kendi başına bir tez değildir.

 

İddia edildiği gibi bir sapma da olmayıp tam tersine, normalize olmaktır. Çünkü teizm, bilinç kazanmaya, çevremizi değerlendirmeye daha başlamadan empoze edilir. Sonra bu empozelerin önemsenmediği bir dönem geçirilir. Daha sonra aslına dönüş sanılan, fakat gerçekte yeniden bu öğretilere takılıp kalma olan bir süreç daha yaşanır. Bunu din bağlamındaki insanlar "şuurlanma" şeklinde tanımlar. Değildir, tersine bilinci şartlandıran durumun yeniden ağırlık kazanmasıdır.

 

Gerçek aslına dönüş, tüm yaşamındaki empozelerin tümünü bir kenara koyup tamamen sıfırdan yeniden düşüncesini yapılandırmaktır. Bunu az kişi yapar. Çoğunluk geldiği gibi gitmesinde bir yarar olduğu kanısındadır. Bu, determinist statükonun gücünden kaynaklanır. Statüko kendini çok sağlam bir şekilde dayatmaktadır. Çünkü ardında muazzam bir nedensellik var. Bu nedenselliğin tümünü sorgulamak olası değildir. Parçalardan bütün hakkında yargılara varmak da çoğunluk için güvenli değildir. Halbuki buna zorunluyuz. Çorbanın tadını kontrol etmek için tümünü içmemiz gerekmediği gibi. Nedenselliğin parçalarını çözümleyerek determinizmin tümel kapsamı hakkında yargılar üretmek az kişinin yaptığı bir iştir. Çünkü determinizmin çarkları çok ağır dönmektedir. Saatin en ağır dönen dişlileri durağan sanılır. Statüko duygusu yaratan budur. Gerçekte statüko yoktur. Kimse aynı nehirde iki kez yıkanamaz...

 

Yine de ben ateist değilim. Ama kesin bir deklere olarak deterministim. Çünkü ametal tanımı metalin tanımına bağımlıdır. Ateist olmam için teizmi tanımlamam gerek. Teizmi bir tez olarak tanımlayabilsem, zaten teist olurdum niye bir daha zahmete girip bu tanımlamadan sonra o tanımlamayı reddedip tekrar bir de ateist olayım? Halk arasında "iki emekli olmak" denir buna. Bu kadar kafa karıştırmaya gerek yok. Determinizm yeterince karışık, yeterinden çok fazla... Zaten hiç tamamlanamayacak bir yapbozun parçalarını birleştirerek resmi ortaya çıkarma çabasındayım. Bu çaba fazlasıyla yeterli...

Gönderi tarihi:
Yine de ben ateist değilim. Ama kesin bir deklere olarak deterministim. Çünkü ametal tanımı metalin tanımına bağımlıdır. Ateist olmam için teizmi tanımlamam gerek. Teizmi bir tez olarak tanımlayabilsem, zaten teist olurdum niye bir daha zahmete girip bu tanımlamadan sonra o tanımlamayı reddedip tekrar bir de ateist olayım?

 

Ama görüşlerinizin mutlak tanımı elbette bir görüş ile çakışacaktır. Aksi taktirde yeni bir görüş olarak diğer görüşlere eklenir. Tanımlamalar zaten bilgi birikimimiz dahilinde yapılmış, halihazırda olan şeylerdir. Bunları zaten yeniden tanımlamak anlamsız. Ama kişisel sorgulamada elbette hepsi birlikte bilinç ve mantık süüzgecinden geçirilecektir.

 

Bunun ötesinde benim aklıma şöyle bir ikilem geliyor. Ateist olmak için teizmi tanımlamak (bazılarına göre de kabul etmek). Forumlardan birinde bir arkadaşımız, Tanrının varlığı sorgulanırken, "Tanrı yok" yargısı kullanıldığı için "e demek ki var ki siz redediyorsunuz, olmayan bir şeyi yok etmeye çalışmak anlamlı mı" demişti. Tartışma baya bi sürmüştü bunun üzerine.

 

Ben bu iki ikilemi birbirlerine benzettim şimdi. A ve B gibi iki uç görüş olduğunu düşünelim. A: "var", B: "yok" desin. Bu görüşe dahil olacaklar çok büyük oranda ya A ya da B yi seçmek durumdadırlar. Seçmek derken, görüşleri ya A ya da B ile çakışır. Yeni bir fikri olan ise C yi üretir ama, A ve B nin uç terimler olması, ve "var" ve "yok" gibi ana kapıları tutmalarından kaynaklansa gerek, C olarak düşünülen yeni olgu da aslında a A ya da B olarak tanımlanabilir. Fark nedir? A ya da B biraz daha genişletilmiştir. Bilmiyorum anlatabildim mi?

 

Bu arada, Ateizmin antitez olduğu konusunda haklısınız..

 

Saygılar

Gönderi tarihi:
Forumlardan birinde bir arkadaşımız, Tanrının varlığı sorgulanırken, "Tanrı yok" yargısı kullanıldığı için "e demek ki var ki siz redediyorsunuz, olmayan bir şeyi yok etmeye çalışmak anlamlı mı" demişti. Tartışma baya bi sürmüştü bunun üzerine.

Örnek bence farklı. O iddia ancak şöyle olabilir: Tanrı bana öyle bir kötülük yapar ki, ben tanrının var olduğunu apaçık anlarım, fakat bana kötülük yaptığı için de nefret ederim. Nefretim dolayısıyla inkar ederim. Ateizmin nedeninin bu olduğunu öne sürmek ciddi bir tutum olmaz. Buna Abraham iyi bir yanıt verir...

 

Böyle örnekler veriyorlar da aslında. İşe bilmem birisinin çocuğu ölmüş, bu acıyı bana niye verdin tanrım diye ateist olmuş. Bunlar Rabia Hatun, evliya senaryolarıdır. Böyle ateist olan, sonunda kırklara karışır. Tabii ki çocuğu ölmek acıların en büyüğüdür. Ebeveynler çocuklarını değil, çocuklar ebeveynlerini gömmeli. Benim çocuğum ölse bir daha normal bir insan olamam. Ama her an çocuğum ölebilir. Buna karşı yapacak bir şeyim yok. Ölmeyecek kimse de yok. Hepimizin hayatı bir an sonra cehenneme dönebilir, ve hepimiz öleceğiz. Budur yani, bir garantimiz yok. Korku ve nefretle bir şeylere mecbur edilemeyiz. Bir an için Galileo gibi engizisyondan korkup "Tamam, dünya düzdür" diyebilirim, bu insanidir. Ama ömrümü korku ile geçiremem, çıkınca "yine de dünya dönüyor" derim.

A ve B nin uç terimler olması, ve "var" ve "yok" gibi ana kapıları tutmalarından kaynaklansa gerek, C olarak düşünülen yeni olgu da aslında...

İslam inancında yer etmemiş ama, Hristiyanlıkta A'raf kavramı vardır. Ateizm ile teizm arasında agnostisizm vardır. Elektroteknikteki tanımı: "bir durum sözkonusu olduğunda daima ve sadece iki olasılık vardır. Bir anda bu iki olasılıktan sadece biri gerçek olabilir. İki olasılık birden gerçek olamaz" şeklinde olan elektronik lojik değişken tanımına şimdi yeni bir "fuzzy lojik" yaklaşımı getiriliyor.

 

Ara durumlar vardır yani. Ama ben teizm ile ateizm arasında bir ara durum bulmaya da çalışmam. Yani agnostik de değilim. Teizm bir tez değildir ki antitez üreteyim? Yani "önce inanmıştım, sonra şimdi inanmıyorum" demek "Allah var, ama ben yok diyorum" demek olmaz. Metal tanımı var olduğu için ametal tanımı anlamlı. Metal tanımlanamasa ametal de tanımlanamazdı.

 

Hani bir zaman Süleyman Demirel "bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz" demiş. Benden tanrı konusunda bir deklere alamazsınız...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.