Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 5 Aralık , 2007 Ödenmez değildir hiçbir paha,tanıştıysan eğer alkışlarla.. Şef önce salondakileri süzdü..Sahneye göre oldukça karanlık kalan seyirci bölümünde,tek tük boş koltuk olduğunu görünce tebessüm etti..Ardından orkestraya döndü ve ilk eserde solistlik yapacak klarnet sanatçısıyla gözgöze geldi..Ondan hazır olduğu bakışını aldıktan sonra,şef çubuğu havaya kalktı ve salonda ani bir sessizlik oluştu..Sanki sinek uçsa duyulacaktı.. Önce kemanların derinden gelen sesi duyuldu salonda..Ne de güzel çalıyorlardı,yay çekişlerindeki ahengi bile,tek başına izlemeye değerdi.. Ardından kornonun o büyülü sesi çıktı kemanların üstüne..Sanki bir nöbetçi devriye geziyormuş,sağa sola kızgın kızgın bakıyormuş hissi uyandırdı dinleyicilerde..Ardından,ritm grubu ve altyapı enstürumanları,tormpet ve klarnetlerle birlikte giriş yaptılar..Yükşeliş harikaydı,bir masal içine girmek gibi bişey.. Az sonra sesler yavaş yavaş azaldı ve sadece keman,çello,fago t(Beraber yazınca yıldızlanıyor.. )ve kontrabas'ın eşlik sesi kaldı..Solist Klarnet sanatçısı o büyülü sesiyle önündeki notalara can vermeye başladı..Eserin B bölümüne geçmeden önce,bir kemanla küçük bir atışma yaşadılar ve tüm enstürumanların araya girmesiyle B bölümüne geçildi.. Onca enstüruman ve ses içerisinde,o küçücük boyundan umulmayacak keskin bir sesle pikolo aralarda geziniyor,tüm orkestranın üstüne çıkıyordu..Sanırsın haylaz bir velet ordan oraya koşturuyor..Hele timpaninin sanki;''Heh sıra bana geldi'' diyerek bir girişi vardı ki,duyulmaya değerdi..Ya o trombonların bir ara ördek sesine benzer kesik kesik eşlikleri.. Ne kadar sürdüğünü sanatçılardan başka bilen yoktu (ki onlarda yaptıkları onlarca çalışma ve provalardan biliyorlardı)ama nihayet eserin sonuna gelindi..Eser önce derin bir nefes aldı,sesi yükseldi.Ardından giderek güçsüzleşerek son nefesini verdi.. Şef kollarını iki yana salarak,başı önünde öylece kaldı birsüre..Girdikleri düşten önce uyanan ve ön sıralarda oturan bir hanım alkışlamaya başladı ve herkes kendine gelerek alkışa iştirak ettiler..Şef,marur bir tavırla döndü ve seyircileri selamladı..Ardından sanatçılara dönerek hepsini ayağa davet etti ve sanatçılar da ayağa kalkarak seyircileri selamladılar.. Onca çalışma,onca prova ödülünü almıştı..Birşey anlatmışlardı ve 2.kez anlatmalarına gerek kalmadan,dinleyenler anlamıştı tüm söylediklerini..Müzikten başka ne ve kim başarabilirdi ki bunu.. ... ... ... Yukarıda yazdığım hikayemde bir hata var..Bulun bakalım.. Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 tormpet yazmışsın İSİM : Trompet AİLE : Bakır Üflemeli Çalgı SES ARALIĞI : Yaklaşık 3 oktav YAPILDIĞI MADDE : Bakır; genelde sarı ve gümüş kaplama maddesi kullanılır. BÜYÜKLÜK : Yaklaşık 46 cm uzunluğunda açıldığında ise 1.4 metre KÖKLERİ : İlk pistonlu trompetler 1820?de Almanya?da ve 1825?te Amerika?da yapılmıştır.Bach ve Handel çağında kullanımı yaygınlaşmıştır. KATEGORİ : Üflemeli; Enstrümanın sesi, bir hava sütununun titreşimi ile ortaya çıkar. BİLİYOR MUSUNUZ ? Trompet yaklaşık 3500 senelik enstrümandır. Mısır?da Kral Tutankhamon?un mezarından gümüş ve bronz trompetler çıkarılmıştır. aslı trompet olması gerekir (üflemeli çalgıdır )herhalde bu kadar basit değildir cevabı Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2007 Çalanın dudak yapısı ve üfleme tekniğine göre 2.5-3.5 oktav arası ses alabilirsiniz..Shallow ağızlıkla 3.5 oktava çıkmak kolaylaşır.. Biz pistonlu yerine ventilli tabirini kullanırız..Demek ki çalabildiğim kadar iyi yazamıyormuşum.. Sadece imla hatası o,asıl hata hala duruyor.. Alıntı
Φ KaLdeRa Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2007 "Onca enstüruman ve ses içerisinde,o küçücük boyundan umulmayacak..." boy kısa olur küçük olmaz. hata dediniz hata işte Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 klarnet sanatçısı büyülü sesiyle notalara can veriyordu derken.solist olarak kendi sesiyle eseri okuyordu.anlamı çıkarki kendi sesiyle kemanla atışması biraz tuhaf ama klarnet sanatçısı klarnetinin büyülü sesiyle notalara can veriyorsaaaa... o zaman kemanla atışması daha mantıklı birde şu ödenmez değildir hiçbir paha derken türkçede olumsuzların arka arkaya gelmesi cümlenin anlaşabilirliğini güçleştirmezmi? Alıntı
Φ nobody Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Eser önce derin bir nefes aldı,sesi yükseldi.Ardından giderek güçsüzleşerek son nefesini verdi........ Yukarıda yazdığım hikayemde bir hata var..Bulun bakalım.. bu bir konçertoysa eğer; konçerto tanımında Genellikle ilk bölüm hızlı, ikinci bölüm yavaş, üçüncü bölüm ise yine hızlı olur deniyor. hata bu olabilir mi? Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Doğru cevap yok arkadaşlar.. Alıntı
Φ bodrumlu Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 13 Aralık , 2007 B bölümüne geçildi diyorsun eseri bölüm bölüm sunulmuş gibi anlatmıyorsun. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2007 Etme eyleme Bodrumlu'cum..Bu soruyu yazarken inan eser çalınıyormuş gibi hissettim..Ama bölüm bölümden kastın;Ara verilmiş bölümler halindeyse kasdettiğim o değil.. Yanlış cevap.. Alıntı
Φ xxxabacxxx Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2007 Solist Klarnet sanatçısı o büyülü sesiyle önündeki notalara can vermeye başladı.. Solist sesiyle Yani avaz avaz baararak notalara can vermesi gerekmezmi? Klarnet çalan solist olurmu? Olmaz mı? Konçerto monçertodan anlamıyoruz ki. Ne diyim ben şimdi buna Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 19 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 19 Aralık , 2007 Solistlik sadece anladığınız anlamda şarkı söyleyen tarafından yapılmaz..Solistlik bir eserde yalnız başına seslendirilen bölüm içinde geçerlidir ve bu enstürumanlar içinde böyledir.. Alıntı
Φ xxxabacxxx Gönderi tarihi: 19 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 19 Aralık , 2007 Cevap herhalde saydığın enstrümantellerden bir tanesinin izinsiz olarak araya karışmasından kaynaklanıyor. Cevap da hangi haylazın izinsiz girdiğini tespitte yatıyor gibi. Bunun içinde bu orkestarlarda nelerin çalındığını bilmekten geçiyor. (Doğru mu?) Müzik ustaları burayaaa... Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 20 Aralık , 2007 Yanlış iz üzerindesin.. Hatayı görebilmek için müzikten anlaman gerekmiyor.. Alıntı
Φ xxxabacxxx Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2007 . Onca çalışma,onca prova ödülünü almıştı..Birşey anlatmışlardı ve 2.kez anlatmalarına gerek kalmadan,dinleyenler anlamıştı tüm söylediklerini..... ... Aradığın cevap bu olmayabilir ama; müzik iyi bir eserse yüzlerce defa, hatta yıllarca da anlatılabilir ve zevkle dinlenebilir. 2. defa anlatmaya gerek duymayacak bir müzikse bence bu eseri seyirciler yuhalamışlardır. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 Aradığın cevap bu olmayabilir ama; müzik iyi bir eserse yüzlerce defa, hatta yıllarca da anlatılabilir ve zevkle dinlenebilir. 2. defa anlatmaya gerek duymayacak bir müzikse bence bu eseri seyirciler yuhalamışlardır. Yüzlerce defa dinlemek,anlamamaktan ötürüyse o dinleyiciyi yuhalamak daha uygun olmaz mı.. Hoşlandığın için defalarca dinleyebilirsin..Ama iyi müzik her ruha mesajını ilk seferinde anlatır..O ana bir çentik koyar ve senelerce o anın hatırlanmasını sağlar.. Dediğin gibi;Aradığım cevap bu değil..(Müzikle alakası bile yok ''hata''nın..) Alıntı
Φ DeepBlue Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 Ardından kornonun o büyülü sesi çıktı kemanların üstüne..Sanki bir nöbetçi devriye geziyormuş,sağa sola kızgın kızgın bakıyormuş hissi uyandırdı dinleyicilerde. Soz konusu bir ses ise ,`` ancak kizgin kizgin bagiriyormus hissi uyandirdi dinleyicilerde `` denmeliydi diye dusunuyorum. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 Ardından kornonun o büyülü sesi çıktı kemanların üstüne..Sanki bir nöbetçi devriye geziyormuş,sağa sola kızgın kızgın bakıyormuş hissi uyandırdı dinleyicilerde. Soz konusu bir ses ise ,`` ancak kizgin kizgin bagiriyormus hissi uyandirdi dinleyicilerde `` denmeliydi diye dusunuyorum. Değil arkadaşım.. Alıntı
Φ xxxabacxxx Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 ..Eserin B bölümüne geçmeden önce,bir kemanla küçük bir atışma yaşadılar ve tüm enstürumanların araya girmesiyle B bölümüne geçildi.. Eserler A - B bölümü diye mi ayrılıyor. Yoksa 1. 2. gibi sayı ile mi? Ya da 1 perde 2, perde vs Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2007 A,B diye ayrılır.. Alıntı
Φ XOzibo Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2007 en başlarda bi yerde solistlik yapacak klarnet sanatçısı diyo cevap ya klarnet sanatçısı solistlik yapmaz ya da hiç solistlikle ilgili bişe olmadı dan biri mi Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2007 Değil arkadaşım..Herhangi bir enstürumanist solistlik yapabilir.. Alıntı
Φ xxxabacxxx Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2007 ..Şef,marur bir tavırla döndü ve seyircileri selamladı.. Marur (Mağrur) gururlu, kendini beğenmiş manasına. Bu bir imla hatası. aradığımız bu mu.... değil sanırım. fago t(Beraber yazınca yıldızlanıyor.. ***** (Bakalım yldızlanacak mı?) evet yıldızlanıyormuş Nedense?? Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2007 ''Ğ'' harfi çıkmamış pardon.. Ama o benim bilmeden yaptığım bir yazım hatası..ha,ta hala duruyor.. Fago t'a gelince; Filtreleme sistemi,ikinci heceyi popo (Kaba tabiri) olarak algılıyor sanırım.. Alıntı
Φ xxxabacxxx Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 31 Aralık , 2007 Ödenmez değildir hiçbir paha,tanıştıysan eğer alkışlarla.. Şef önce salondakileri süzdü..Sahneye göre oldukça karanlık kalan seyirci bölümünde,tek tük boş koltuk olduğunu görünce tebessüm etti..Ardından orkestraya döndü ve ilk eserde solistlik yapacak klarnet sanatçısıyla gözgöze geldi..Ondan hazır olduğu bakışını aldıktan sonra,şef çubuğu havaya kalktı ve salonda ani bir sessizlik oluştu..Sanki sinek uçsa duyulacaktı.. Önce kemanların derinden gelen sesi duyuldu salonda..Ne de güzel çalıyorlardı,yay çekişlerindeki ahengi bile,tek başına izlemeye değerdi.. Ardından kornonun o büyülü sesi çıktı kemanların üstüne..Sanki bir nöbetçi devriye geziyormuş,sağa sola kızgın kızgın bakıyormuş hissi uyandırdı dinleyicilerde..Ardından,ritm grubu ve altyapı enstürumanları,tormpet ve klarnetlerle birlikte giriş yaptılar..Yükşeliş harikaydı,bir masal içine girmek gibi bişey.. Az sonra sesler yavaş yavaş azaldı ve sadece keman,çello,fago t(Beraber yazınca yıldızlanıyor.. )ve kontrabas'ın eşlik sesi kaldı..Solist Klarnet sanatçısı o büyülü sesiyle önündeki notalara can vermeye başladı..Eserin B bölümüne geçmeden önce,bir kemanla küçük bir atışma yaşadılar ve tüm enstürumanların araya girmesiyle B bölümüne geçildi.. Onca enstüruman ve ses içerisinde,o küçücük boyundan umulmayacak keskin bir sesle pikolo aralarda geziniyor,tüm orkestranın üstüne çıkıyordu..Sanırsın haylaz bir velet ordan oraya koşturuyor..Hele timpaninin sanki;''Heh sıra bana geldi'' diyerek bir girişi vardı ki,duyulmaya değerdi..Ya o trombonların bir ara ördek sesine benzer kesik kesik eşlikleri.. Ne kadar sürdüğünü sanatçılardan başka bilen yoktu (ki onlarda yaptıkları onlarca çalışma ve provalardan biliyorlardı)ama nihayet eserin sonuna gelindi..Eser önce derin bir nefes aldı,sesi yükseldi.Ardından giderek güçsüzleşerek son nefesini verdi.. Şef kollarını iki yana salarak,başı önünde öylece kaldı birsüre..Girdikleri düşten önce uyanan ve ön sıralarda oturan bir hanım alkışlamaya başladı ve herkes kendine gelerek alkışa iştirak ettiler..Şef,marur bir tavırla döndü ve seyircileri selamladı..Ardından sanatçılara dönerek hepsini ayağa davet etti ve sanatçılar da ayağa kalkarak seyircileri selamladılar.. Onca çalışma,onca prova ödülünü almıştı..Birşey anlatmışlardı ve 2.kez anlatmalarına gerek kalmadan,dinleyenler anlamıştı tüm söylediklerini..Müzikten başka ne ve kim başarabilirdi ki bunu.. ... ... ... Yukarıda yazdığım hikayemde bir hata var..Bulun bakalım.. Ben yine ihtimalleri (atmasyonları) sıralıyayım bakalım saçma kurşun gibi biri yine tutabilir belki 1-Seyircilerin olduğu bölüm daha mı karanlık olur? 2-Şef hazretleri bazı koltukların boş olduğunu görünce suratını az da olsa asmalıydı 3- Orkestraya döndüğünde ilk başlayacak olan kemancıların hazır olduğunu değil de, nerdeyse bir sene sonra esere giriş yapacak olan klarnetçinin hazır olduğunu neden kontrol ediyor. Ya kemaniciler hazır değilse nolacak 4-Ne kadar sürdüğünü sanatçılardan başka bilen neden yok. Konserde görevli hizmetliler veya diğer görevlilerde veya seyircilerden ara sıra saatine bakıpta "ne zaman bitecek bu bitse de gitsek diyen birileri de dakikasına kadar bilebilir. 5-Patron iş bitince neden mağrur bir tavırla dönüyor ki. Memleketi kurtarmadı herhalde Tevazu ile dönsün. Alçakgönüllü olsun biraz canım. ("Gururlanma Padişahım senden büyük Allah var "demiş adam 6- (Müzikten başka kim ve ne başarabilirdi ki bunu?) Resim, Karikatür, heykel, tiyatro, opera, sinema, folklor, sema ve aklıma gelmeyen bir sürü sanat başarabilir. (Bu bir değer yargısıdır.) Siz kendi açınızdan haklı olabilirsiniz ama herkes haklıdır. Bende haklıyım. Alıntı
Misafir taurusmutis Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2008 Gönderi tarihi: 1 Ocak , 2008 Hiçbiri tutmamış.. Bu arada uyarın için teşekkür ederim.. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.