Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

‘Önümüzdeki 2 ay içinde alınacak ve uygulamaya sokulacak kararlar bu ülkeyi 10 yıl içinde son derece kanlı bir iç savaşın içine sokacak kadar vahim...’

 

Bu cümle geçen akşam bir araya gelip uzun uzadıya süreci irdelediğim bir siyasetçiye ait...

 

O genelde eleştirisini AK Parti üzerine kurdu.

 

AK Parti’yi; Başbakan’ı eleştirdi...

 

Ben ise bu kapsamlı eleştirilerin bir kısmına “kısmen” katılmakla birlikte çok başka bir açıdan meselelere dair düşüncemi söyledim...

 

Ben AK Parti’yi eleştirmiyorum. Bir parça geri çekilip tarihe bakınca sonuç şayet ilk paragraftaki kadar vahim bir sona gidiyorsa bunun müsebbibinin “emaneti” kötü yöneten kadrolar olduğunu düşünüyorum.

 

Benim temel eleştirim ise askere daha doğrusu TSK’nın komuta kademesine.

 

Açık açık konuşalım.

 

2. AK Parti dönemi 2.Cumhuriyettir.

 

AK Parti iktidarı Fethullah Gülen’in test sürüşüdür.

 

1989’dan bu yana ve 11 Eylül’den bu yana olan bitenleri değerlendirdiğinizde;

Fethullah Gülen hareketinin nereden ve neden desteklendiğini anladığınızda,

28 Şubat süreciyle beraber, bugüne baktığınızda sonuç budur.

 

Jakoben Kemalistler başaramadılar.

 

Bu gerçeği de itiraf edin artık.

 

Devlet yani mülkiye ve harbiye ilk sorumludur.

 

Mülkiye ve harbiye 1950’den beri Atatürk’ün mirasını kötü yönetmiştir. (Aslında İsmet Paşa’yı milat almak daha doğru...)

 

İkinci sorumlu ise siyaset-tarikat-mafya üçgenidir. (Son döneme medyayı da eklemek şarttır.)

 

Müteahhit kafalı sağ zihniyetler bu ülkeyi yağmalatmıştır.

 

Eğitim, sağlık ve adalet göçmüştür.

 

Özal’la başlayan süreç ise mutlak teslimiyettir.

 

Kimse kendini kandırmasın. Derviş’le başlayan süreç AK Parti tarafından milim sapma olmadan “başarı” ile sürdürülmektedir.

 

22 Temmuz günü ise ılımlı İslam artık iktidarını ilan etmiştir.

 

Tandoğan’ı ve ardından birçok meydanı dolduran o milyonlara da, naçizane, bir önerim var...

 

Aklınızdan geçen o cümleyi ben dahil herkes biliyor. Kendini Atatürkçü ve laik olarak niteleyen o “yüreği incinmiş” kitle son zamanlarda hep şu minvalde konuşuyor:

 

“Özkök de bunlardan biriydi, Büyükanıt gelecek her şey bitecek. Hay Allah, galiba o da olmadı sıra Başbuğ’da...”

 

Bu hastalıklı düşünceleri bir yana bırakın ve uyanın..!

 

İddia ve tespitim şu: E-muhtıra’nın verildiği günden bu yana, bu ülkede en çok yıpranan kurum TSK’dır.

 

Bunun müsebbibi de bizzat komuta kademesidir.

 

Durun! Hemen hiddetlenmeyin... Biz daha öfkeliyiz.

 

Neden mi? Şundan:

 

5 Kasım süreciyle ortaya çıktı; 2. Cumhuriyetin ilk büyük adımı atılmakta ve başka ellerin kurdurduğu ve orta vadede bize açık bir tehdit olacak şoven milliyetçi bir Kürdistan’a “olur” verilmektedir.

 

Diğer adımları da 2008 ortasına kadar göreceğiz. Tahmin etmek zor değil...

 

Elbette bu bir tercihtir. Siyasi bir tercihtir... Demokratik bir tercihtir.

 

Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin karakterini değiştirecek nitelikte bu tercihi tercih etmeyen yığınların endişelerini ifade ettiğini düşündükleri samimi ve güvenilir bir siyasi kadro yoktur.

 

AK Parti ise kendi içinden empatik bir Cumhuriyetçi anlayış çıkarma dinamiğinden maalesef mahrumdur.

 

Bu onun kaçınılmaz sonu olacaktır. Ama endişe veren mesele bu sonun aynı zamanda Cumhuriyetin de sonu olmasıdır.

 

Burada durun ve bir zahmet Atatürk’ün gençliğe hitabesini okuyun... (Yok gerçekten okuyun...)

 

Bu metni , bir kariyer için, ezberleyenlere ve ezberletenlere değil...

 

Anlayıp, her ne pahasına olursa olsun, uygulayacaklara ihtiyaç duyulan günlerdeyiz.

 

Atatürk, o hitabeyi de kalkıp ne askeri-sivil bürokratlara ne de siyasilere yazdı...

 

Gençliğe yazdı...

 

Okuyun ve düşünün...

 

 

 

Gönderi tarihi:

Aslına bakarsanız ben de, ordunun, bu işin içinde olduğunu sanıyorum.Çünkü şimdiye kadar, ordunun yapmış olduğu tüm ihtilaller ve verdiği muhtıralar ,dikkatle incelendiğinde görülüyorki;sonuçları itibariyle, bugünkü zeminin, hazırlanmasında çok büyük katkıları olmuştur.Her yapılan ihtilal sonrasında ,o ihtilal ,ne için yapıldığı söyleniyorsa o sebepler katlanarak artmış tabiri caizse , yerleştirilmiştir ve o sebeplerin gelişmesine ve kanıksanır hale gelmesine zemin hazırlanmıştır.

 

Tarikatlar ve derin devletin anti tez olarak oluşturduğu oluşumlar, gösterilen hoşgörü sayesinde bir süre sonra çığrından çıkmış ve ülkenin başına bela konumuna gelmiştir.O yüzden bugüne şaşmamak gerekir diye düşünüyorum.Ne yazık ki ,bu ülke halkı, tarihten ders alma becerisini bir türlü öğrenemedi ve korkarım ki öğrenemeyecek te.

Gönderi tarihi:
Aslına bakarsanız ben de, ordunun, bu işin içinde olduğunu sanıyorum.Çünkü şimdiye kadar, ordunun yapmış olduğu tüm ihtilaller ve verdiği muhtıralar ,dikkatle incelendiğinde görülüyorki;sonuçları itibariyle, bugünkü zeminin, hazırlanmasında çok büyük katkıları olmuştur.Her yapılan ihtilal sonrasında ,o ihtilal ,ne için yapıldığı söyleniyorsa o sebepler katlanarak artmış tabiri caizse , yerleştirilmiştir ve o sebeplerin gelişmesine ve kanıksanır hale gelmesine zemin hazırlanmıştır.

 

Tarikatlar ve derin devletin anti tez olarak oluşturduğu oluşumlar, gösterilen hoşgörü sayesinde bir süre sonra çığrından çıkmış ve ülkenin başına bela konumuna gelmiştir.O yüzden bugüne şaşmamak gerekir diye düşünüyorum.Ne yazık ki ,bu ülke halkı, tarihten ders alma becerisini bir türlü öğrenemedi ve korkarım ki öğrenemeyecek te.

Sayın gelincik, ben artık Türkiye'de hangi kurumlara, hangi kişilere inanmam gerektiğini bilmiyorum. Birileri dini kullanıp ülkeyi batırıyor, bir diğeri terörü... Ve bunların şakşakçıları da yakında kardeş kavgasına başlayacaklar. Sen ben çekişmeleri ile bu ülkenin nereye sürüklendiğinin farkında değil mi bazı kesimler? Halkın bundan çıkarı nedir ayrıca? İleride bir gün bu çekişmeler daha büyük boyutlara ulaşırsa kimin mağdur ve mazlum durumda olacağının bilincide değiller mi? Değiller ki herhalde, buralara kadar geldik. Bakalım daha nerelere gideceğiz.

Gönderi tarihi:

SERDAR AKINAN'dan alinti yapilan yazinin icerigine katiliyorum,katilmam TSK ya karsi bir görüs olarak degilde,TSK icinde Türkiye'deki sartlarin bugünkü duruma gelmesine katkisi bulunanlarin varligina inaniyor ve o anlamda o alintinin icerigine katiliyorum.Bir iletimdede belirttigim gibi *ATATÜRK*Cumhuriyeti genclige emanet etmistir.Ne yazikki o genclik artik yok Türkiyede.O gencligin olmamasindardirki Türkiye bugünkü duruma getirilmis ve Atatürk'ün biraktigi Cumhuriyetin artik nekadar sürecegi bilinmeyen sadece adi kalmistir.Türkiye satilmistir.

Bu arada kisa fakat önemli bir bilgi vermek istiyorum;*ETIBANK satiliga cikarilmistir ve büyül ihtimalle alicisida Amerika olacaktir,BOR madenlerinin isletilmesi ETIBANKA ait olduguna göre bunun anlami Etibank satildiginda BOR madenleride satilmis olacaktir.*Bilgi babinda yazdim.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:

sayin muki teror ve tarikatcilik madolyanin bir yuzu birde madolyonun diger yuzu varki onu bugune kadar hic kimse bilmiyor sayin gelincigin dedigi gibi turkiyede derin devlet almis basini gidiyor ve herkesi kullanmakta kimse buna dur demiyor ayrica siyaset malum cokmus durumda egitim oranin dusuk oldugu ulkemizde vekiller muhalefet yapamayip topu TSK ya atip ihtilal bekliyorsa demekki bu ulke bitmis demektir bugun halen ulkede 12 eylulun izlerini tasimiyormuyuz.. Turkiyenin 4 bir tarafinda mafyalar ceteler kol geziyor ve bunlarin baslarida genelde ya emekli bir general veyahut polis cekiyor...

Ayrica sayin politika ulkemiz yer alti kaynaklari bakimdan dunyanin en zengin ulkesi ve borda bu zenginliklerden sadece birisi ama malesef bor madenini isletmesini bilmedigimiz icin fransaya neredeyse bedavaya satip 10 kati fazlasina aliyorsak amerikaya satmisiz ne degisirki yine ayni hesap degilmi..

saygilar

Gönderi tarihi:

Gerçekten kafa yorulması gereken bir konu ve oldukça düşündürücü... <_<

Gönderi tarihi:

Derin devlet dediğiniz şey Amerikan Emperyalizminin Türkiye Cumhuriyeti içine sızmış ve çeşitli kurumlarını elegeçirmiş CIA ajanlığıdır aynı zamanda... Bir tarafıda Haçlı zihniyeti dediğimiz Avrupa Sömürgeciliğidir... Bunlar ülkemizde ve sömürge halinde olan başka ülkelerde devletlerin içine yerleşirler, orduda bunlara dahildir... Emniyet kurumlarıda... Ve Türkiye'de kurumların içine sızma işlemi Fethullah Gülen'ci gruplarca yapılmaktadır...

 

Yıllardır anlatmaya çalıştığımız şey bu... Emperyalizm, din, etnik, manevi, askeri, ne kadar değer varsa içine sızar özel eğitilmiş adamlarına tarikatler kurdurur, gruplar kurdurur, terör örgütleri kurdurur, resmi kurumların içine sızar oralardan bilgi sızdırır ve emniyet kurumları içinde kendi grubunu oluşturur...

 

Ne yazık ki bütün bunlar gözümüzün önünde olurken hala anlatmakta zorluk çekiyoruz... Zaten insan nasıl görmek istiyorsa öyle görür ve bazen gözünün önündekini göremez...

Gönderi tarihi:

SerdarAkinan.jpg

 

 

Kürdistan’ı kabul et... PKK bitsin!

Çok mu iddialı geldi bu başlık?

 

Gelmesin... Olan bitenin arka planında tam da bu formül yatıyor...Tutarsa...

 

Çok uzun ve dolambaçlı laflarla kafanızı karıştırmayacağım. Açık verilerden yola çıkarak başlıktaki tezimi anlatacağım.

 

Apo’yu Türkiye’ye kim teslim etti?

 

ABD.

 

ABD, İngiltere ve İsrail’nin, büyüyen İran (Şii) tehlikesine karşı,

 

yüzde yüz güvenebileceği, en sadık ve monoblok gözüken yapı nerede?

 

Irak’ın kuzeyinde...

 

Yani? Kürdistan’da...

 

ABD neden Türkiye’ye yüzde yüz güvenemez?

 

1Mart’ta test etti. Gördü...

 

Türkiye, siyasal ve sosyal olarak çok parçalı...Karar odakları farklı etki alanlarına sahip.

 

Irak’ta başı bu kadar beladayken bir başka bölgesel ve derin sorunla daha uğraşmak istemiyor.

 

5 Kasım günü, Washington’da PKK’nın “PKK olarak bitirilmesi” kararlaştırıldı.

 

Yani?

 

Yani ABD Türkiye’ye “büyük bir şey” verdi...

 

Karşılığında ne aldı?

 

“Kürdistan’a karışmayacaksın...” dedi. Barzani de hemen akabinde “güvence verilerek” rahatlatıldı.

 

Hükümet ve belli güç odakları, PKK’yı denklemden çıkartma planları içinde ve bu arada Kürdistan’a da ses çıkartılmayacak.

 

Beni hiç kimse, bu coğrafyada ABD, İngiltere ve İsrail’in desteğiyle,

 

onların dikte ettiği bir karara uyarak hareket eden bir Türkiye’nin

 

orta ve uzun vadede kazançlı çıkacağına ikna edemez.

 

Dolayısıyla, bu denklem, şayet gerçekleşirse, ısrarla savunuyorum,

 

orta ve uzun vadede bu ülkeye zarar verecek gelişmeler olacaktır.

 

Öncelikle PKK’nın bu denklemden, bu kadar kolaylıkla çıkartılabileceğini düşünmek saflık olur.

 

Peki ne olabilir?

 

Önümüzdeki günlerde, “bir takım sözler alan” yönetici PKK kadroları dağdan “inebilir”...

 

Dağda, eline aldığı silahı henüz kullanmamış binlerce Kürt genç Mahmur’a geçebilir...

 

Mahmur’dakiler de BM gözetiminde Türkiye’ye gelebilir...

 

TSK, sınır ötesine konuşlanabilir...

 

Mehmetçik ve peşmerge birlikte çay içerken çekilmiş şirin fotoğraf kareleri manşetleri süsleyebilir.

 

Tüm bunlar artık pek mümkün, görünen o ki “konuşulmuş-anlaşılmış” senaryolar...

 

Şu soruyu soran var mı?

 

PKK bu adımları ne karşılığında atacak? Asıl soru budur...

 

Bu sorunun yanıtı da önümüzdeki süreçte gömülüdür.

 

“Bir barış yapılacaksa kendi aramızda yapalım...

 

ABD işbirlikçisi Talabani ve Barzani ile değil... Bölgeye çöreklenen emperyalist güçlerle değil...

 

İstiklal harbindeki ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki haklarımızı verin...

 

Üniter devlet içinde kalmak istiyoruz. Silahları kaldırıp atalım. Akan kan dursun.”

 

Bunu kim diyor? " Öcalan..."

 

AK Parti ne yapıyor?

 

O hakları vermeye hazırlanıyor... Şahane... Buna bir itirazım yok!

 

Güzel de o adımları bize ABD, İngiltere ve İsrail attırıyor.

 

Sevr ile Lozan arasında bir noktaya mahkum ediliyor Türkiye.

 

Masanın karşı tarafında bin yıllık toprakdaşlarım oturmuyor ki...

 

Binlerce kilometre öteden gelip bu enerji havzalarını kontrol altına almak isteyen,

 

Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana bu bölgede milyonlarca insanı öldürenler oturuyor.

 

Dağdaki PKK’nın Apo’dan bağımsız ve ABD-Barzani-AKP’ye uygun adımlar atacağını düşünmek saflıktır diyorum.

 

Süreç geçmişe gebe...

***

Gönderi tarihi:

Geçmişte yapılan ihtilallere baktığımızda şuan hala ihtilal yapılmamış olmasını TSK'nın belkide ülkemizdeki sorunların bu şekilde ihtilallerle çözümlenemeyeceğini anlayıp izleme ve sonucu görme taktiğini uyguladığını söyleyebiliriz (pek emin değilim sadece tahmin)

Gönderi tarihi:
sayin muki teror ve tarikatcilik madolyanin bir yuzu birde madolyonun diger yuzu varki onu bugune kadar hic kimse bilmiyor sayin gelincigin dedigi gibi turkiyede derin devlet almis basini gidiyor ve herkesi kullanmakta kimse buna dur demiyor ayrica siyaset malum cokmus durumda egitim oranin dusuk oldugu ulkemizde vekiller muhalefet yapamayip topu TSK ya atip ihtilal bekliyorsa demekki bu ulke bitmis demektir bugun halen ulkede 12 eylulun izlerini tasimiyormuyuz.. Turkiyenin 4 bir tarafinda mafyalar ceteler kol geziyor ve bunlarin baslarida genelde ya emekli bir general veyahut polis cekiyor...

Ayrica sayin politika ulkemiz yer alti kaynaklari bakimdan dunyanin en zengin ulkesi ve borda bu zenginliklerden sadece birisi ama malesef bor madenini isletmesini bilmedigimiz icin fransaya neredeyse bedavaya satip 10 kati fazlasina aliyorsak amerikaya satmisiz ne degisirki yine ayni hesap degilmi..

saygilar

 

 

Derin devlet almış başını gidiyor diyorsunuz nereye gidiyor !?sayın yakışıklı efndi ceza evlerine gidiyor..ceza evine...Oysa sorgulamanız gereken, dünyada hiçbir örneği olmayan,olamayacak terör örgütlerine yardım edenler,terörist kamplarında eğitim görmüş teröristlerin ceza evinden çıkarak dokunulmazlık almalarına kimse dur demiyor ama!

bunu sorgulamanız gerekirken vatanı,milleti için işler yapmaya çalışanlara çeteciler,mafyalar deniyor türlü iftiralarla ceza evlerine atılıyor...Bakın bugün ben türküm demek türklük adına çalışmak suç oldu...

sorgulanması gerkmezmi sizce!?

Gönderi tarihi:

Kaplan-200

Derin devlet almış başını gidiyor diyorsunuz nereye gidiyor !?sayın yakışıklı efndi ceza evlerine gidiyor..ceza evine...Oysa sorgulamanız gereken, dünyada hiçbir örneği olmayan,olamayacak terör örgütlerine yardım edenler,terörist kamplarında eğitim görmüş teröristlerin ceza evinden çıkarak dokunulmazlık almalarına kimse dur demiyor ama!

bunu sorgulamanız gerekirken vatanı,milleti için işler yapmaya çalışanlara çeteciler,mafyalar deniyor türlü iftiralarla ceza evlerine atılıyor...Bakın bugün ben türküm demek türklük adına çalışmak suç oldu...

sorgulanması gerkmezmi sizce!?

 

Sayin kaplan-200

kimmis bu ulkede vatani icin calisipta ceteci veyahut mafya ilan edilipte ceza evine atilmis soylermisin anlamis degilim dogrusu illaki suclu sayilmak icin terorist olup dagami cikmak oluyor sizin gozunuzde peki yillarca senin benim sirtimdan servetlerine servet katip bankalari bir gecede hortumlayanlar daha sonrada ne mutlu turkum diyene kisilermi vatan sever oluyor soylermisiniz ulkemizde insanlarin milli duygularini somurupte bir gecede zengin olan nice insanlar var bir gecede ceteler mafyalar kurup kendi cikarlarini dusunmekten baska hic bir is yapmamislardir..

bu gune kadar ben turkum diyipte vatanina hizmet veren birini soylermisin bana turkluk adini kullanarak suc isleyen onlarca insanlar var kusura bakma onlarda ceza evlerinde degiller minik saraylarinda servetlerine servet katiyor surunen yine halk oluyor.. turkluk adina cinayet islemek hrant dinki oldurmekmi... sorgulamak suc oluyor ... anlamis degilim...

saygilar

Gönderi tarihi:
Derin devlet almış başını gidiyor diyorsunuz nereye gidiyor !?sayın yakışıklı efndi ceza evlerine gidiyor..ceza evine...Oysa sorgulamanız gereken, dünyada hiçbir örneği olmayan,olamayacak terör örgütlerine yardım edenler,terörist kamplarında eğitim görmüş teröristlerin ceza evinden çıkarak dokunulmazlık almalarına kimse dur demiyor ama!

bunu sorgulamanız gerekirken vatanı,milleti için işler yapmaya çalışanlara çeteciler,mafyalar deniyor türlü iftiralarla ceza evlerine atılıyor...Bakın bugün ben türküm demek türklük adına çalışmak suç oldu...

sorgulanması gerkmezmi sizce!?

Sayın Kaplan-200 işin aslı ben daha bu ülkede çeteçi olup da hapislere yollanan kişilerle tanışma şerefine erişemedim.Bu ülkede daha ************ bir marifet sayan ve buna da aziz bir vatanın toprağıyla kılıf uydurma çalışanlara şahitlik yapıyoruz.Türk olmanın suç sayıldığı bir zaman tanımlaması da bana biraz kalıpçı bir düşünce gibi geliyor bana.Söz konusu Ogün Samast ise tabi mevzu biraz değişir.Saygılar!

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.