Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

İslami filmlere vs. lere bakın arkadaşlar; Hz. Muhammed yerine bir karakter belirlenmiyor,oynamıyor. Fakat diğer peygamberlerin hayatını anlatan filmlere vs. lere bakın hepsi için bir karakter belirlenebiliyor. Hz. Muhammed'in yerine hiç bir şeyin belirlenemeyeceğini anlatmak için başka örneklere gerek yok sanırım. Allah ve Hz. Muhammed'e olan aşkımızı anlatmak için avazımız çıktığı kadar bağırmaya gerek yok ve hoşgörüden bahsediyoruz ama bizim Ona ve Hz. Muhammed'e olan sevgimizi gözden geçirmelisiniz. Nefsimizi Hz. Muhammed'e tercih ettiğimizi bilmelisiniz ve diğer peygamberlere de yapılan espirileri, fıkraları da vs. leri de hoş karşılamıyorum. Bir kişi de hoşgorü anlayışı olup olmaması da fıkra ile belirlenecek kadar alçaltılmamalı diye düşünüyorum.

  • Cevaplar 105
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Yine tekrar ediyorum. Ve yine kendisini bilimsel bakışa sahip olarak gören insanları daha mantıklı olmaya çağırıyorum.

 

Hoşgörü için fıkralara verilen tepkilerden daha farklı kriterlerimiz olmalı. Örnek verdiğim gibi Atatürk hakkında anlatılan bir fıkraya verilen tepki. Atatürkçülerin hoşgörü sahibi olmadığı anlamına gelmez.

 

Ve yine dediğim gibi bu ülkede de çok fıkralar anlatılır böyle. Forum sayfasında yazamıyacağımız kadarda aşırıdırlar. Muki bir bayan olduğun için sana göndermedim bu fıkraları. Ama istiyorsan Yersoy'a gönderdiğim gibi sanada gönderirim PM ile ve herkesinde bildiği fıkralardır.

 

Ortada bir gerçek vardır. Tarih boyunca müslüman topluluklar diğer dinlere karşı daha hoşgörülü olmuştur. O dinlerin kendi içlerinde yaşamasına izin vermiştir. Hatta pagan olanlara bile. Yoksa Ortadoğu'da endülüs gibi olurdu. Oysa bugün Ortadoğu'da musevilik, hristiyanlık yaşadığı gibi. Mecusilik , yezidilik gibi pagan dinlerde en geri dediğimiz coğrafyalarda bile varlıklarını sürdürüyorlar.

 

Hoşgörü insanların fikirlerine ve inançlarına saygılı olmaktır, tahammül etmektir. Onları incitecek davranışlardan kaçınmaktır. İnsanları inciteceğini bile bile bir şey söylemek ve bunu normal görmek değildir hoşgörü. Aksine bunu yapan hoşgörüsüzlük göstermiş olur. Ve Etik değildir.

 

Siz bugüne kadar Yahudi Katliamıyla ilgili espri yapan bir mizahçı gördünüz mü ? Yapmazlar çünkü bu konuda espri yapmanın Yahudileri derinden inciteceğini bilirler. Hoşgörü budur. Etik olanda.

Gönderi tarihi:
Yine tekrar ediyorum. Ve yine kendisini bilimsel bakışa sahip olarak gören insanları daha mantıklı olmaya çağırıyorum.

 

Hoşgörü için fıkralara verilen tepkilerden daha farklı kriterlerimiz olmalı. Örnek verdiğim gibi Atatürk hakkında anlatılan bir fıkraya verilen tepki. Atatürkçülerin hoşgörü sahibi olmadığı anlamına gelmez.

 

Ve yine dediğim gibi bu ülkede de çok fıkralar anlatılır böyle. Forum sayfasında yazamıyacağımız kadarda aşırıdırlar. Muki bir bayan olduğun için sana göndermedim bu fıkraları. Ama istiyorsan Yersoy'a gönderdiğim gibi sanada gönderirim PM ile ve herkesinde bildiği fıkralardır.

 

Ortada bir gerçek vardır. Tarih boyunca müslüman topluluklar diğer dinlere karşı daha hoşgörülü olmuştur. O dinlerin kendi içlerinde yaşamasına izin vermiştir. Hatta pagan olanlara bile. Yoksa Ortadoğu'da endülüs gibi olurdu. Oysa bugün Ortadoğu'da musevilik, hristiyanlık yaşadığı gibi. Mecusilik , yezidilik gibi pagan dinlerde en geri dediğimiz coğrafyalarda bile varlıklarını sürdürüyorlar.

 

Hoşgörü insanların fikirlerine ve inançlarına saygılı olmaktır, tahammül etmektir. Onları incitecek davranışlardan kaçınmaktır. İnsanları inciteceğini bile bile bir şey söylemek ve bunu normal görmek değildir hoşgörü. Aksine bunu yapan hoşgörüsüzlük göstermiş olur. Ve Etik değildir.

 

Siz bugüne kadar Yahudi Katliamıyla ilgili espri yapan bir mizahçı gördünüz mü ? Yapmazlar çünkü bu konuda espri yapmanın Yahudileri derinden inciteceğini bilirler. Hoşgörü budur. Etik olanda.

Hımmm...

Gerçekten güzel bir yazıydı...

Gönderi tarihi:
............

Ortada bir gerçek vardır. Tarih boyunca müslüman topluluklar diğer dinlere karşı daha hoşgörülü olmuştur. O dinlerin kendi içlerinde yaşamasına izin vermiştir. Hatta pagan olanlara bile. Yoksa Ortadoğu'da endülüs gibi olurdu. Oysa bugün Ortadoğu'da musevilik, hristiyanlık yaşadığı gibi. Mecusilik , yezidilik gibi pagan dinlerde en geri dediğimiz coğrafyalarda bile varlıklarını sürdürüyorlar.

.............

 

Müslülümanlar söylediğin gibi hoşgörülü değillerdir. Tarih boyunca kitaplarının emri gereği diğer dinleri düşman olarak görmüş, sürekli savaş halinde olmuşlardır. Bırak başka dini, mezhep farklılıklarına bile tahammülleri yoktur. Günümüzde bile sürdürülmektedir.

Birlikte yaşadıkları haller istiyerek, severek değil çıkarları için olmuştur. Doğadaki yaşamın gereğidir. Gerek kültür ve teknolojilerinden, gereksede zenginlik kaynaklarından yararlanmak için çeşitli isimlerle vergi ödemek zorunda bırakılmışlardır.

 

Müslümanların diğer inançlılara hoşgörülü olmaları söylencesi tarihi bir çarpıtmadır. İşte ana kaynak.

 

Maide 51-Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.

 

Buna benzer elli civarında emir vardır. Savunma bahaneleri ile öldürülmeleri emredilir. Tüm müslümanlarda olduğu gibi dinini bilmiyor, akıntıya kapılmış gidiyorsun. Müslümanların %90'ı dinlerini bilmez, kitaplarını okumazlar.

 

Müslümanlığın veya diğer dinlerin uzlaşmazlığına karşı önlem, "insan değeri"ne önem vermektir. İnsan değeri en yüce değerdir. Hoşgörünün ana kaynağı ortaçağın bölücü inançları değil, insan değeri olmalıdır. İnsan değeri kaynak alındığında demokratiklik ve hoşgörü hedeflenmiş olur.

Gönderi tarihi:
Yine tekrar ediyorum. Ve yine kendisini bilimsel bakışa sahip olarak gören insanları daha mantıklı olmaya çağırıyorum.

.

.

Hoşgörü insanların fikirlerine ve inançlarına saygılı olmaktır, tahammül etmektir. Onları incitecek davranışlardan kaçınmaktır. İnsanları inciteceğini bile bile bir şey söylemek ve bunu normal görmek değildir hoşgörü. Aksine bunu yapan hoşgörüsüzlük göstermiş olur. Ve Etik değildir.

 

Ne hikmetse, İslam hakkında yapılan her eleştiri incitiyor müslümanları.

 

Adam çıkmış, bana Muhammed ilahlarla smsleşen özel bir adam diyor, ben çıkıp hadi ordan diyemeyeceğim.

Adam çkıyor, falan filan dinlerdeki ilahlar sahtedir diyor, ben çıkıp Allah da görünmez bir puttur diyemeyeceğim.

 

Neden? Zira Müslümanlarınki kutsal, allahtan gelmiş, değişmeyen gerçekler, başkalarınınki ise tukaka. Fasa fiso. O nedenle eleştirilebilir.

 

Madem kimseyi "incitmeyeceğiz" Müslümanlar bundan sonra hiçbir şekildei başkalarının mabbutlarına "put" demiyecek.

Başkalrının dinine "bozulmuş, tahrif edilmiş" demiyecek.

Başkalarına "gözleri, kalpleri, kulakları mühürlenmiş" eşekler, maymunlar vs. demiyecek.

 

Saygıysa, incitecek laf söylenmiyecekse, buyrun, böyle yapalım.

 

Madem incitici laf söylenmeyecek, bak hintli adam vahy almışi kızıyla evlenmiş. Adama "sen meczupsun" diyerek neden incitiyorsun, neden ahlaksızlıkla suçluyorsun. Adam inciniyor bu laflardan.

 

İnsanda biraz insaf olur, izan olur ya.

Başkasına çuvaldız batırmadan, kendine bir iğne batırır ya.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Hımmm...

Gerçekten güzel bir yazıydı...[/b][/size][/font]

Ya bırak boşig ya... Bu mu şimdi değerlendirmen? Kimse Atatürk'e en galiz küfürleri etti diye linç edilmez demişiz, Muhammed karikatürü çizdi diye öldürülebilir demişiz, hâla bu ucuz kıyaslamayı beğeniyorsun.

 

Fıkra ölçütün sadece küçük bir parçası demişiz, tek ölçü değil demişiz, tarihsel konjonktür evet öyle, ama gelinen durumda hoşgörü konusunda çok geri kalmışız demişiz, bütün bu söylenenlere karşın kaset başa sarılmış, hâla güzel diyorsun. Tarih olmuş bitmiş, bugün neredeyiz ne yapıyoruz, o önemli.

 

Benim bildiğim boşig bu değildi...

Gönderi tarihi:
Maide 51-Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.

 

Buna benzer elli civarında emir vardır. Savunma bahaneleri ile öldürülmeleri emredilir. Tüm müslümanlarda olduğu gibi dinini bilmiyor, akıntıya kapılmış gidiyorsun. Müslümanların %90'ı dinlerini bilmez, kitaplarını okumazlar.

 

Müslümanlığın veya diğer dinlerin uzlaşmazlığına karşı önlem, "insan değeri"ne önem vermektir. İnsan değeri en yüce değerdir. Hoşgörünün ana kaynağı ortaçağın bölücü inançları değil, insan değeri olmalıdır. İnsan değeri kaynak alındığında demokratiklik ve hoşgörü hedeflenmiş olur.

sayın maraba

dost edinmeyin demek gidin öldürün katliam yapın mı demek oluyor...iyiki siz müfessir falan olmamışsınız...bu ayetten bu manayı çıkarırsanız ....selamlar...

Gönderi tarihi:
sayın maraba

dost edinmeyin demek gidin öldürün katliam yapın mı demek oluyor...iyiki siz müfessir falan olmamışsınız...bu ayetten bu manayı çıkarırsanız ....selamlar...

 

 

Evet aynen öyle

 

Tevbe 29- Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a, ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.

Gönderi tarihi:
Ya bırak boşig ya... Bu mu şimdi değerlendirmen? Kimse Atatürk'e en galiz küfürleri etti diye linç edilmez demişiz, Muhammed karikatürü çizdi diye öldürülebilir demişiz, hâla bu ucuz kıyaslamayı beğeniyorsun.

 

Fıkra ölçütün sadece küçük bir parçası demişiz, tek ölçü değil demişiz, tarihsel konjonktür evet öyle, ama gelinen durumda hoşgörü konusunda çok geri kalmışız demişiz, bütün bu söylenenlere karşın kaset başa sarılmış, hâla güzel diyorsun. Tarih olmuş bitmiş, bugün neredeyiz ne yapıyoruz, o önemli.

 

Benim bildiğim boşig bu değildi...

Sayın DemirEfe...

Fıkra kültürü iki şekilde kullanılır;

"Hakir görmek(Hakaret ve aşağılama)" ve "Mizah yapmak"

 

Gerek M. Kemal hakkında, gerek Hz. Muhammed hakkında ya da gerek Darwin hakkında, Karl Marks hakkında olsun...

Kim ya da hangi gurup olursa olsun aşağılayıcı hiç bir fıkrayı tasdiklememi bekleyemezsiniz öyle değil mi?

 

Mesela "Asabiyim" adlı bir filmde adam budist birisiyle şöyle dalga geçiyordu ve Buddha için şöyle diyordu:

"Yiyip yiyip şişmiş birisi bana iradeli olmaktan mı bahsediyor, puhhaha ha haa!!!"

Bu eleştiri midir?

ya da böyle söyleyen birisi hoşgörülü müdür?

 

Ya da Abd'nin kara mizahı çok meşhurdur:

Hiroşime ve Nagazaki'ye atılan bombaların adlarını düşünün:

"Şişman Adam" ve "Küçük Çocuk"

Bugün Japonlar ile bunları kullanarak

"Yahu altı üstü küçücük bi çocuk milyon tanenizi telef etti, *** **!"

Diyebilir misiniz?

Buda gerçeğe dayalı bir tespittir farklı bir yönünden ama inciticidir.

Japonlar şiddet ile karşılık vermese bile sizin yapacağınız hoşgörüsüzlüktür zaten.

 

İsrail'in hoşgörülülüğünü ele alalım ya da!

Daha ilk okul çocuklarına, Filistine atılacak bombaların üzerine şen şakrak ifadelerle

"*************!"

"Son uykunuzu uyuyun!"

"Güneş göremeyeceksiniz!"

İfadeleri "Gülen Surat" ifadeleri ile yazdırmak ve sonra da

"Aaa hakikaten de geberdiler, son uykularını uyudular, güneş yüzü göremediler yahu! Amma da dayanıksızmışlar şu Filistinliler" demek...

 

Ermenilerin 1915 Tehcirinde yaşadıkları kayıplarla ilgili böyle bir ifade gerçekleştirilebilir mi?

"Yahu doğru düzgün göçemediniz gitti bee!" diye?

Ve dikkat edin hiçbir zaman yapılmamıştır da böyle bir şey...

 

Kısacası hassasiyetlere, aynı hassaslıkta yaklaşılmalıdır diye düşünüyorum...

 

Birisi Hz. Muhammed'in bilmem kaç yaşındaki bir kimse ile evlenmesini eleştirecektir.

Biliyorsunuz ki bunu yapmanın daha olumlu ve hoşgörülü şekilleri de vardır.

 

Ben bir takım fikirlere sahibimdir ve bunu herkesin eleştirmeye hakkı vardır.

Ancak beni küçümseyerek ve malzeme yaparak, benim sahip olduğum düşünceyi de aşağılayarak bunu mizaha büründüren kimseye nasıl bir tepki vermem gerekiyor?

Ha tabii ki burada "Asarım, keserim, döverim" demiyorum ama en azından hoşuma gitmediğini belli ederim, bir tepki gösteririm.

Bu benim hakkımdır...

Ancak en baştan göreceğim muamelenin birbirimizi anlamaya yönelik olmasını yeğlerim.

 

Sayın Cyrano'nun dediği gibi Yahudilerin ne şekillerde öldürüldükleri vakidir.

Hatta havuzlara atılıp, tek bir tanesinin canlı çıkması koşuluyla havuzdakileri birbirlerine öldürttükleri sahneler yaşanmıştır.

Bununla ilgili bir mizah yapabilir mi akl-ı selim bir insan?

Ya da yapana tepki gösterilmemeli mi?

Bu alaya alınacak şey midir?

O havuzdan çıkana:

"Aferin be, helal... Delikanlı adammışsın valla, gözlerim yaşardı..." demek hoşgörü timsali midir?

 

Hz. Muhammed eleştirilmez değildir ancak bunu aşağılayarak yaparsanız bir çok insanın hassasiyetini zedelemiş olursunuz.

Bu birbirlerini anlamaları yerine araya duvar örmelerine neden olmaz mı?

Oysa mizah'ın en temel evrensel amacı, görsel ve işitsel araçlarla iletişimi yani kafalar arasındaki etkileşimi kolaylaştırmak olmalıdır...

Karşıt guruplar yaratmak değil...

 

Bunlar bir yana Sayın Cyrano'nun şu iletisi çok hoşuma gitti:

Hoşgörü insanların fikirlerine ve inançlarına saygılı olmaktır, tahammül etmektir. Onları incitecek davranışlardan kaçınmaktır. İnsanları inciteceğini bile bile bir şey söylemek ve bunu normal görmek değildir hoşgörü. Aksine bunu yapan hoşgörüsüzlük göstermiş olur. Ve Etik değildir.

Gerçekten hoşgörü iki taraflı, karşılıklı değil midir?

Siz birisinin incinebileceğini bildiğiniz bir şeyi hala mizah konusu yapıyorsanız ve o kimseleri incitiyorsanız ne kadar hoşgörülüsünüzdür?

 

Bir adam düşünün, çocukluğunda tacize uğramış olsun.

Sonra ergenliğinde eşcinsel eğilim sergilemiş ancak sonra heteroseksüel bir benlik geliştirmiş olsun. Benlik bütünlüğünü sağlamış ve tüm travmalarını atlatmış, artık sağlıklı bir birey olmuş olsun.

Buna rağmen:

"Yahu seni de küçükken çatır çatır... ..." diyebilir miyiz?

 

Örnekler abes ama en güzel örnek mübalağadır...

 

Ha ama bakın yine de diyorum ki;

Verilen tepkiler elbette ki şiddete ve darbe dayalı olmamalıdır...

 

Ayrıca demiş ki:

Hoşgörü için fıkralara verilen tepkilerden daha farklı kriterlerimiz olmalı. Örnek verdiğim gibi Atatürk hakkında anlatılan bir fıkraya verilen tepki. Atatürkçülerin hoşgörü sahibi olmadığı anlamına gelmez.

Bunu sizde söylediniz;

Fıkra ölçütün sadece küçük bir parçası demişiz, tek ölçü değil demişiz, tarihsel konjonktür evet öyle, ama gelinen durumda hoşgörü konusunda çok geri kalmışız demişiz,

"Hoşgörü"nün dinden ziyade eğitim ile ilgili olduğunu düşünüyorum.

Gerçi her üniversite bitiren de eğitilmiş sayılamaz...

Bugün halkın eğitimi ve varsıllığı göz önünde bulundurulursa niçin hoşgörülü olamadığımız ortadadır.

 

Ayrıca aslına bakarsanız "İncinme"nin kriterleride belli değildir tam olarak.

Asıl sorunsal budur bence, iki taraf arasındaki...

Ama şu vardır ki siz bir kimsenin inancıyla dalga geçerseniz o kimseyi incitirsiniz...

Bir kimseyi eleştirinizin belirli sınırları olmalıdır diye düşünüyorum...

 

Öncelikle hassasiyetler ve hassasiyetlerin nitelikleri belirlenmeli...

 

Mesela benim kendi öz düşünceme göre Hz. Muhammed'in resimlerinin çizilmesinin hiç bir zararı yoktur.

Hz. Muhammed'in yüzünü ve vücudunu tasvir eden bir çok kayıt vardır ve bunlar üzerinden gidilerek bir ifade çizilebilir.

Bunun günah ya da şer olacağını hiç mi hiç düşünmüyorum.

Ki zamanında Hz. Muhammed ile ilgili minyatür ve resimlerde çizilmiştir zaten...

Ancak anlamsız da olsa İslam alemi bunu hoş görmemektedir ve incinmektedir...

Bence işte bu noktadan önce bazı zincirleri kırmak gerekiyor.

Yani önce resmi çizmek ve sonra çizilebileceğini anlatmak yerine,

Önce çizilebileceğini anlatmak ve sonra resmi çizmek gerekiyor...

Yani hassasiyetleri gidermek gerekiyor...

 

Tartışmanın en güzeli de budur ve ben genellikle bunu yapmaya çalışırım...

Önce tespit, uzlaşma ve sonra adlandırma...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

Ama şu vardır ki siz bir kimsenin inancıyla dalga geçerseniz o kimseyi incitirsiniz...

...

 

Sayın boşig, bu söylediğiniz şey bağlamında, benim yukarıdaki iletime de cevap vermenizi rica ediyorum.

 

Ne hikmetse, İslam hakkında yapılan her eleştiri incitiyor müslümanları.

 

Adam çıkmış, bana Muhammed ilahlarla smsleşen özel bir adam diyor, ben çıkıp hadi ordan diyemeyeceğim.

Adam çıkıyor, falan filan dinlerdeki ilahlar sahtedir diyor, ben çıkıp Allah da görünmez bir puttur diyemeyeceğim.

 

Neden? Zira Müslümanlarınki kutsal, allahtan gelmiş, değişmeyen gerçekler, başkalarınınki ise tukaka. Fasa fiso. O nedenle eleştirilebilir.

 

Madem kimseyi "incitmeyeceğiz" Müslümanlar bundan sonra hiçbir şekilde başkalarının mabbutlarına "put" demiyecek.

Başkalrının dinine "bozulmuş, tahrif edilmiş" demiyecek.

Başkalarına "gözleri, kalpleri, kulakları mühürlenmiş" eşekler, maymunlar vs. demiyecek.

 

Saygıysa, incitecek laf söylenmiyecekse, buyrun, böyle yapalım.

 

Madem incitici laf söylenmeyecek, bak hintli adam vahy almışi kızıyla evlenmiş. Adama "sen meczupsun" diyerek neden incitiyorsun, neden ahlaksızlıkla suçluyorsun. Adam inciniyor bu laflardan.

 

İnsanda biraz insaf olur, izan olur ya.

Başkasına çuvaldız batırmadan, kendine bir iğne batırır ya.

Gönderi tarihi:
Ya bırak boşig ya... Bu mu şimdi değerlendirmen? Kimse Atatürk'e en galiz küfürleri etti diye linç edilmez demişiz, Muhammed karikatürü çizdi diye öldürülebilir demişiz, hâla bu ucuz kıyaslamayı beğeniyorsun.

 

Fıkra ölçütün sadece küçük bir parçası demişiz, tek ölçü değil demişiz, tarihsel konjonktür evet öyle, ama gelinen durumda hoşgörü konusunda çok geri kalmışız demişiz, bütün bu söylenenlere karşın kaset başa sarılmış, hâla güzel diyorsun. Tarih olmuş bitmiş, bugün neredeyiz ne yapıyoruz, o önemli.

 

Benim bildiğim boşig bu değildi...

 

Bugün neredeyiz bakalım beraber. Ama demirefe gerçekten artık senin önce şiddetle iddia edip sonra iddia ettiğin şeyin bilimsel altyapısını sorgulamandanda sıkıldım bunu belirteyim. Ve artık bu yöntemi terkedip. Kendi yazdıklarını sürekli geri çekme zahmetinden kurtulmalısın. Bu bir tavsiye.

 

Artı tartışılan topic konusu ne ? Bizde niye böyle fıkralar anlatılmıyor. Müslümanlar neden daha hoşgörülü olamıyorlar ?

 

Başka bir ölçüt mü var o yazıda fıkralardan başka ? Benmi okuyamadım? Hoşgörü için fıkralardan daha ciddi kriterlere bakmamız lazım deyince karşı çıkmaya programlanmış bir şekilde karşı çıkmak yerine mantık aracı kullanılmalı.

 

Hoşgörü, dünya.

 

Bizmi hoşgörü konusunda geri kalmışız dünyadan ? Ne zaman? Hangi zaman diliminde geri kalmışız ?

 

Bu kadar dünya gerçeklerinden soyut ve şartlanmış savunu niye? Avrupa birliğinin geleceği dinsel ırkçılık yüzyünden tehlikede. Bize batıyı örnek gösterip Hoşgörü dersleri verenler. Herhalde Avrupa Birliğinin üyesi ve köklü Avrupa devletlerinden birisinin (Belçika) ırki ve mezhebi ayrımlar yüzünden İkiye bölünmek üzere olduğunu görmüyorlar yada işlerine gelmiyor.

 

Oturmuşlar bana "batıda şöyle fıkralar anlatıyorlar onlar hoşgörü sahibi biz değiliz" i anlatıyorlar. En gelişkin Avrupa ülkesi Almanya'da kendi bakanlığını rakamlarıyla bir yıl içinde 8000 ırkçı şiddet saldırısı yaşandığını açıklıyor (sadece polis raporlarına geçenler bunlar) . Avrupa Birliği ırkçılık konusunda alarm veriyor kendi geleceğinin bu yüzden tehlikede olduğunu belirtiyor. Avrupa'nın en ileri ülkelerinde Irkçı partiler iktidarları sallıyor. İktidarlar Irkçı partiler karşısında tutunabilmek onların ırkçı söylemlerini kullanıyor. Kısacası Batıda Irkçılık hortlamış bizim son derece gerçekçi arkadaşlarımız. Fıkralar üzerinden bize hoşgörü dersi veriyorlar.

 

Hoşgörü için referans aldıkları. İki bomba patlayınca ülkede sınırdışı edilmek için o coğrafyadan yada o dinden olmanın yeterli olduğu kanunları bir günde çıkarıyorlar. Müslüman ve ortadoğulu göçmenler sokak ortasında linç ediliyor. Kamplar basılıyor. Aylarca işkence görmelerine izin veren kanunlar çıkarılıyor. Bir anda Irkçı partiler zirve yapıyor. 50 yıldır çatışmaların içinde yaşayıp yinede, bir arada yaşamasını bilen ve bir arada yaşıyabilen toplumları hoşgörüsüzlükle itham ediyorlar.

 

Gerçekten dünyaya ** ********** bakmak kadar kötü bir şey yok.

Gönderi tarihi:

Boşig, uzun yazmış, çok örnek vermişsin ama, bu verdiğin örneklerin hiç biri burada benim, Brain'in, hoppa'nın, latifsener'in, abraham ya da maraba'nın veya şu an aklıma gelmeyen başkasının yaptığı eleştirilerle örtüşmüyor. Arada benzerlik bile kuramadım. Özellikle çocukken cinsel tacize uğrayan insanla dalga geçilmesi tarzında bir ileti ya da "Yahudileri havuza doldurup birbirlerini öldürtmüşler, vaaay ne eğlenceli olmuştur, hadi biz de aynısını müslümanlara yapalım, ****** eğleceli olur haaa! Süper eğleniriz!" diyen kimse duymadım.

Gönderi tarihi:
Müslülümanlar söylediğin gibi hoşgörülü değillerdir. Tarih boyunca kitaplarının emri gereği diğer dinleri düşman olarak görmüş, sürekli savaş halinde olmuşlardır. Bırak başka dini, mezhep farklılıklarına bile tahammülleri yoktur. Günümüzde bile sürdürülmektedir.

Birlikte yaşadıkları haller istiyerek, severek değil çıkarları için olmuştur. Doğadaki yaşamın gereğidir. Gerek kültür ve teknolojilerinden, gereksede zenginlik kaynaklarından yararlanmak için çeşitli isimlerle vergi ödemek zorunda bırakılmışlardır.

 

Müslümanların diğer inançlılara hoşgörülü olmaları söylencesi tarihi bir çarpıtmadır. İşte ana kaynak.

 

Maide 51-Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.

 

Buna benzer elli civarında emir vardır. Savunma bahaneleri ile öldürülmeleri emredilir. Tüm müslümanlarda olduğu gibi dinini bilmiyor, akıntıya kapılmış gidiyorsun. Müslümanların %90'ı dinlerini bilmez, kitaplarını okumazlar.

 

Müslümanlığın veya diğer dinlerin uzlaşmazlığına karşı önlem, "insan değeri"ne önem vermektir. İnsan değeri en yüce değerdir. Hoşgörünün ana kaynağı ortaçağın bölücü inançları değil, insan değeri olmalıdır. İnsan değeri kaynak alındığında demokratiklik ve hoşgörü hedeflenmiş olur.

 

Arkadaşım başını önünden kaldır ve biraz etrafındaki dünyaya bak.

 

Yada Ömer Çelakıl'ın ofisinde vaktini bunlara harcıyarak geçir.

 

Müslümanlar tarih boyunca, başka dinden olanlarlada, başka mezhepten olanlarlada aynı ülke içinde yaşamışlardır. Tüm mezhepler, dinler (ister semavi olsun, ister pagan) Bu coğrafyada yaşamış ev ayakta kalmıştır.

 

Batı. bırak farklı dinleri, aynı dinin farklı mezheplerine mensup ülkelere ayrılmıştır. Fransız ihtilaline kadar sadece mezhepsel farklılıklar ülkeleri birarada tutan veya ayıran değer olmuştur. Batı'da hristiyanlık dışında hiçbir semavi yada pagan dinden eser bile kalmamıştır. Bu dinlere ait izler bile son derece vahşi yöntemlerle silinmiştir. Binlerce yıl pagan dinleri yaşıyan Avrupa'da bugün Pagan dinleri yaşıyan en ufak bir insan topluluğu bile var mıdır ?

 

Senin "hoşgörü" sahibi olmamakla itham ettiğin coğrafyada ise, semavisinden paganına yüzlerce mezhep ve din binlerce yıldır yaşamaktadır.

 

Önce bilimsel bakmayı, gerçekli olmayı öğrenin.

Gönderi tarihi:
Ne hikmetse, İslam hakkında yapılan her eleştiri incitiyor müslümanları.

 

Adam çıkmış, bana Muhammed ilahlarla smsleşen özel bir adam diyor, ben çıkıp hadi ordan diyemeyeceğim.

Adam çkıyor, falan filan dinlerdeki ilahlar sahtedir diyor, ben çıkıp Allah da görünmez bir puttur diyemeyeceğim.

 

Neden? Zira Müslümanlarınki kutsal, allahtan gelmiş, değişmeyen gerçekler, başkalarınınki ise tukaka. Fasa fiso. O nedenle eleştirilebilir.

 

Madem kimseyi "incitmeyeceğiz" Müslümanlar bundan sonra hiçbir şekildei başkalarının mabbutlarına "put" demiyecek.

Başkalrının dinine "bozulmuş, tahrif edilmiş" demiyecek.

Başkalarına "gözleri, kalpleri, kulakları mühürlenmiş" eşekler, maymunlar vs. demiyecek.

 

Saygıysa, incitecek laf söylenmiyecekse, buyrun, böyle yapalım.

 

Madem incitici laf söylenmeyecek, bak hintli adam vahy almışi kızıyla evlenmiş. Adama "sen meczupsun" diyerek neden incitiyorsun, neden ahlaksızlıkla suçluyorsun. Adam inciniyor bu laflardan.

 

İnsanda biraz insaf olur, izan olur ya.

Başkasına çuvaldız batırmadan, kendine bir iğne batırır ya.

 

Saygılar.

 

Gerçekten eleştiri ile dalga geçmek arasında fark yokmuş gibi bu çarpıtma niye ?

 

İslam dinini, onun kurallarını, emirlerini, inancını eleştirmekle. Milyarlarca müslümanın kutsal saydığı peygamberlerini köpek şeklinde çizmenin bununla bir alakası var mı ?

 

Eleştiriden incinildiğini söylediğimi nereden çıkardın.

 

Yahudi Katliamı hakkında farklı fikirleri olabilir birisinin. Ama gidip bir Yahudiyi kızdırmak için onun kullandığı lavobodaki sabunun üstüne Auswichz yazarak epsri yapmak eleştiri midir ?

 

Müslümanları eleştirmenin yolu, Hz Muhammed'i köpek şeklinde çizmek midir ?

 

Aynı mantık. Bunu yapan adam kendini nasıl savunuyor "Eleştiremiyecek miyiz". Çizsene Papa'yı köpek şeklinde bakalım sana destek veren kamuoyun ne diyor ?

 

Ucuz demagojiler

Gönderi tarihi:
1. demirefe gerçekten artık senin önce şiddetle? iddia edip sonra iddia ettiğin şeyin bilimsel altyapısını sorgulaman

 

2. Artı tartışılan topic konusu ne ?

 

3. Avrupa Birliği ırkçılık konusunda alarm veriyor

 

1. Benim değişmez sabit gerçeklerim olmadığı için bunu özellikle ve bu tavrımdan gurur duyarak yapıyorum. Yanlış her savımı zevkle ve gurur duyarak geri çekerim. Ben tanrı değilim hata yapmayacak. Hiç bir savımı şiddetle ve dogmatik olarak da ortaya atmadım. Kendini sorgulamak bilimin en vazgeçilmez ve dogmatik fikirlerde bulunmayan ayırıcı özelliğidir

 

2. Tartışma başka yöne kaymayacak diye bir forum kuralı duymadım.

 

3. Demek burada dini hoşgörüsüzlük sorunken, orada ırk hoşgörüsüzlüğü sorunmuş. Her yerin sorunu farklı oluyor.

Gönderi tarihi:
Boşig, uzun yazmış, çok örnek vermişsin ama, bu verdiğin örneklerin hiç biri burada benim, Brain'in, hoppa'nın, latifsener'in, abraham ya da maraba'nın veya şu an aklıma gelmeyen başkasının yaptığı eleştirilerle örtüşmüyor. Arada benzerlik bile kuramadım. Özellikle çocukken cinsel tacize uğrayan insanla dalga geçilmesi tarzında bir ileti ya da "Yahudileri havuza doldurup birbirlerini öldürtmüşler, vaaay ne eğlenceli olmuştur, hadi biz de aynısını müslümanlara yapalım, ****** eğleceli olur haaa! Süper eğleniriz!" diyen kimse duymadım.

 

O zaman ben yanlış anlamışımdır Sayın DemirEfe, bu kadar emin konuşuyorsanız...

Gönderi tarihi:
Evet aynen öyle

 

Tevbe 29- Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a, ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.

sayın hoppa

otomatiğe bağlamışsınız...aylardır hangi konu tartışılsa konuyu döndürüp aynı ayetlere getiriyorsunuz.....defalarca açıklamamıza rağmen....bıktırıcı usandırıcı uyutucu tekrarlara düşüyorsunuz....

 

Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resûlü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam’ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın. (9 Tevbe Suresi, 29)

 

Ayetteki ifadeye dikkat edilirse burada savaşmanın emredildiği insanlar tüm kitap ehli değildir. Bunlar kitap verilenlerden bir gruptur. Bunlarla savaşmak istenmesinin nedeni yine onların Müslümanlarla savaşmalarından dolayıdır. Eğer Tevbe suresi başından itibaren okunursa konu daha iyi anlaşılacaktır.

Gönderi tarihi:
1. Benim değişmez sabit gerçeklerim olmadığı için bunu özellikle ve bu tavrımdan gurur duyarak yapıyorum. Yanlış her savımı zevkle ve gurur duyarak geri çekerim. Ben tanrı değilim hata yapmayacak. Hiç bir savımı şiddetle ve dogmatik olarak da ortaya atmadım. Kendini sorgulamak bilimin en vazgeçilmez ve dogmatik fikirlerde bulunmayan ayırıcı özelliğidir

 

 

her aklına geleni bilimsel olarak dayanağı olup olmadığına bakmadan şiddetle savunmak septik olmak değildir. Septik olmak önce kendi iddialarına kuşkuyla bakmayı gerektirir. İdda ettiklerinin altyapısına bakmadan ateşli bir şekilde iddia etmek başka bir şeydir. Buna bilimsel kılıf arama.

 

2. Tartışma başka yöne kaymayacak diye bir forum kuralı duymadım.

 

Tartışmanın senin kaydırdığın yönde devam ettiğini falan mı sanıyorsun ? yada böyle olması gerektiğini mi düşünüyorsun ? Yada sen başka bir taraftan bahsediyorsun diye herkesinde artık o taraftan bahsettiği gibi sanrın falanmı var ?

 

3. Demek burada dini hoşgörüsüzlük sorunken, orada ırk hoşgörüsüzlüğü sorunmuş. Her yerin sorunu farklı oluyor.

 

Önce "hoşgörü konusunda geri kalmışız" deyip. Fıkralar üzerinden batı ile islam dünyası arasında hoşgörü kıyası yapmayı haklı bulup ardından kendi kendini çürütme.

 

Sonra biraz bilgi sahibi ol ve o zaman şiddetle iddia sahibi ol. Avrupa'daki ırkçılık beyaz hristiyanlık denilen Irkçı akımdır. Irki kriterleride Hristiyan uluslar ve Hristiyan olmayan uluslar merkezlidir. Genetik Irkçılıkmı yoksa Dinsel Irkçılıkmı var Avrupada en azından bunu bil.

 

Dinsel Irkçılık karşısında en köklü siyasi hareketlerin bile bu Irkçılık türünün argümanlarını kullanarak seçim yarışına girdiği, Irkçılık yüzünden köklü Avrupa ülkelerinin bölünme tehlikesi yaşadığı. Irkçılığın hergün daha büyük bir tehlike haline geldiği Batı'yı referans alıp. Ortadoğu toplumlarını hoşgörüsüzlükle suçlamanın ne kadar abesle iştigal olduğunu düşün.

Gönderi tarihi:
sayın hoppa

otomatiğe bağlamışsınız...aylardır hangi konu tartışılsa konuyu döndürüp aynı ayetlere getiriyorsunuz.....defalarca açıklamamıza rağmen....bıktırıcı usandırıcı uyutucu tekrarlara düşüyorsunuz....

 

Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resûlü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam’ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın. (9 Tevbe Suresi, 29)

 

Ayetteki ifadeye dikkat edilirse burada savaşmanın emredildiği insanlar tüm kitap ehli değildir. Bunlar kitap verilenlerden bir gruptur. Bunlarla savaşmak istenmesinin nedeni yine onların Müslümanlarla savaşmalarından dolayıdır. Eğer Tevbe suresi başından itibaren okunursa konu daha iyi anlaşılacaktır.

 

Açıklamayın efendim sizi zorluyanmı var?

 

Ayetin neresinde yazıyor bir gurup olduğu?Tevbe suresinin başıdaki anlaşmayı kast ediyorsanız bu anlaşma mekkeli müşriklerle yapılan hudeybiye anlaşmasıdır, ehli kaitabı bağlamaz.. Ehli kitabın müslümanlarla anlaşma yaptığına dair ne kuranda nede tarihi kaynaklarda tek bir belge yoktur.

 

Varsa buyrun getirin.

Gönderi tarihi:
sayın hoppa

otomatiğe bağlamışsınız...aylardır hangi konu tartışılsa konuyu döndürüp aynı ayetlere getiriyorsunuz.....defalarca açıklamamıza rağmen....bıktırıcı usandırıcı uyutucu tekrarlara düşüyorsunuz....

 

Kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resûlü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam’ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın. (9 Tevbe Suresi, 29)

 

Ayetteki ifadeye dikkat edilirse burada savaşmanın emredildiği insanlar tüm kitap ehli değildir. Bunlar kitap verilenlerden bir gruptur. Bunlarla savaşmak istenmesinin nedeni yine onların Müslümanlarla savaşmalarından dolayıdır. Eğer Tevbe suresi başından itibaren okunursa konu daha iyi anlaşılacaktır.

 

Otomatiğe bağlamak ne demek sayın 4mevsim? Değişmezlikten referans alıp sürekli aynı tepkiyi göstermek demektir. Teknik olarak böyle. insan olarakta kendilerini otomatiğe bağlayanlar değişmezlikten referans alanlardır. Onlar için değişmez dogmalar referanstır. Ahlak, hukuk, medeni yaşam vs konularında referansları/kaynakları bellidir. 1400 yıl önceki bir insanın söyledikleri. Otomatiğe bağlanmış gibi onun söylediklerini uygularlar yaşamlarında.

 

Otomatiğe bağlananlar itirazsız inançlı arkadaşlarımızdır. İnsan davranışları ile ilgili ne konu olursa olsun hemen 1400 yıl önceki insanın söylediklerini ölçü olarak korlar karşımıza. Ayetleri dizerler peş peşe. Ama ne yazıkki onların anlamınıda bilmezler.

 

Şimdi senin yukarda bahsettiğin ve benim kırmızıladığım kısım çok açık ve net olarak "bizden olmayan kim olursa olsun savaşın ve öldürün" diyor. Savaşta insanlar birbirlerine çiçek sunmazlar, öldürürler. "Muhammedi tanımayanlarla savaşın ve küçük düşürün" diyor. Sizler bunun anlamını değiştirip kılıf uyduracaksanız sorumlusu yine sizlersiniz. Ayetin altına yaptığın açıklamalar, ayeti doğru olarak anlatmıyor. Senin söylediğin gibi bahane onların saldırıları değil. Haraç istiyorlar açıkça. Saldırının amacı ayetten geliyor. Tekrar tekrar okuyun lutfen. Ben okudum.

Gönderi tarihi:
Gerçekten eleştiri ile dalga geçmek arasında fark yokmuş gibi bu çarpıtma niye ?

 

İslam dinini, onun kurallarını, emirlerini, inancını eleştirmekle. Milyarlarca müslümanın kutsal saydığı peygamberlerini köpek şeklinde çizmenin bununla bir alakası var mı ?

 

Eleştiriden incinildiğini söylediğimi nereden çıkardın.

 

Yahudi Katliamı hakkında farklı fikirleri olabilir birisinin. Ama gidip bir Yahudiyi kızdırmak için onun kullandığı lavobodaki sabunun üstüne Auswichz yazarak epsri yapmak eleştiri midir ?

 

Müslümanları eleştirmenin yolu, Hz Muhammed'i köpek şeklinde çizmek midir ?

 

Aynı mantık. Bunu yapan adam kendini nasıl savunuyor "Eleştiremiyecek miyiz". Çizsene Papa'yı köpek şeklinde bakalım sana destek veren kamuoyun ne diyor ?

 

Ucuz demagojiler

 

Senin, cevap vermemek için, beni başkalarınının söyledikleriyle suçlamadan, cevap vermemek için sağa sola dalanmandan bıktım.

Bir kez de, doğrudan cevap vermeyi dene.

 

Açıkça soruyorum:

 

Müdessir-50: 50. Sağa-sola kaçışan yaban ****** gibidirler,

 

Müslümalara yaban ******* diyebilir miyim?

Müslümanları, yaban ****** olarak çizebilir miyim?

 

Secde-18: 18. Hiç, bir mümin, bir s a p ı k gibi olur mu? Hayır, eşit olmazlar.

Furka-34: 34. O yüzleri üstü cehenneme sevk edilecek olanlar, mekân bakımından en şerli, yol bakımından en s a p ı k kişilerdir.

 

Müslümalara ***** diyebilir miyim?

Müslümanları, ******* olarak çizebilir miyim?

 

Bakara-171. O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer.Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler.Bu yüzden akıllarını işletemez onlar.

 

Müslümanlara, akılsız, kör, dilsiz diyebilir miyim?

 

Kısa, öz cevaplar istiyorum.

 

İşin özü budur. Kuran bana akılsız, kör, sağıl, dilsiz, yaban ******, ******* derse, ben de aynı şeyleri Kuran'a inananlara deme hakkına sahibim.

 

Eğer inciniyorsan, Kitabından bu sözleri çıkaracaksın. Saygıyı öğreneceksin.

Elalemin inancı/düşüncesi senin hakaret poligonun değil.

 

Saygılar.

Gönderi tarihi:
Eğer Tevbe suresi başından itibaren okunursa konu daha iyi anlaşılacaktır.

 

Sayın 4mevsim tevbe suresini sonuna kadar okumaya gerek yok. İlk beş ayetteki sadece Müşriklerle, Allah-Muhammed isimlerini yer değiştirdim. Hoş görü başlığında bakalım hoşgörülü olabilecekmisiniz?

İsterseniz devam edebiliriz tevbe suresini sadece isim olarak değiştirmeye. Ama siz şimdi yorumunuzda müşrikler kötüdür, onun içindir bu ayetler derseniz. Hem hoşgörü olmaz, hem de tarafsız tarihi bir yaklaşım olmaz.

 

1-Müşriklerden bir ültimatomdur bu, kendileriyle antlaşma yaptığımız Allah ve resulüne:

2-Bundan böyle yeryüzünde dört ay daha istediğiniz gibi gezip dolaşın. Şunu da bilin ki, müşrikleri aciz bırakacak değilsiniz. Müşrikler Allah’ı ve Muhammedi mutlaka perişan edecektir.

3-Ayrıca belirlenen günde müşrikler tarafından müslümanlara bir ilandır ki, müşrikler de Allah ve Resulü ile antlaşmalara artık bağlı değildir. Eğer hemen tövbe ederlerse, bu Muhammed ve ona inananlar için hayırlıdır. Yok, yine tövbeden yüz çevirirlerse biliniz ki, müşrikleri yıldıracak değilsiniz. Muhammediler için acı bir azap var.

4-Ancak kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz Muhammediler müşriklerle olan ahitlerinde hiçbir eksiklik yapmamış ve aleyhlerinde hiçbir kimseye yardımda bulunmamış olanlar bunun dışındadır. Siz de onlarla olan antlaşmanızın hükümlerine antlaşma süresinin sonuna kadar uyunuz. Muhakkak ki, müşriklerin tanrısı sakınanları sever.

5-Şu bizim kutsal aylarımız bir çıktı mı artık o Muhammedileri nerede bulursanız *******, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tövbe ederler ve bizim dinimizin gereklerini yaparlarsa onları serbest bırakın. Muhakkak ki, müşriklerin tanrısı çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Gönderi tarihi:
Otomatiğe bağlamak ne demek sayın 4mevsim? Değişmezlikten referans alıp sürekli aynı tepkiyi göstermek demektir. Teknik olarak böyle. insan olarakta kendilerini otomatiğe bağlayanlar değişmezlikten referans alanlardır. Onlar için değişmez dogmalar referanstır. Ahlak, hukuk, medeni yaşam vs konularında referansları/kaynakları bellidir. 1400 yıl önceki bir insanın söyledikleri. Otomatiğe bağlanmış gibi onun söylediklerini uygularlar yaşamlarında.

 

Otomatiğe bağlananlar itirazsız inançlı arkadaşlarımızdır. İnsan davranışları ile ilgili ne konu olursa olsun hemen 1400 yıl önceki insanın söylediklerini ölçü olarak korlar karşımıza. Ayetleri dizerler peş peşe. Ama ne yazıkki onların anlamınıda bilmezler.

 

Şimdi senin yukarda bahsettiğin ve benim kırmızıladığım kısım çok açık ve net olarak "bizden olmayan kim olursa olsun savaşın ve öldürün" diyor. Savaşta insanlar birbirlerine çiçek sunmazlar, öldürürler. "Muhammedi tanımayanlarla savaşın ve küçük düşürün" diyor. Sizler bunun anlamını değiştirip kılıf uyduracaksanız sorumlusu yine sizlersiniz. Ayetin altına yaptığın açıklamalar, ayeti doğru olarak anlatmıyor. Senin söylediğin gibi bahane onların saldırıları değil. Haraç istiyorlar açıkça. Saldırının amacı ayetten geliyor. Tekrar tekrar okuyun lutfen. Ben okudum.

 

sayın maraba eğer inananlar bazı arkadaşlar kadar kurandaki savaş ayetlerini tekrar tekrar gündeme taşısalardı başta ben karşı çıkardım...dikkat ederseniz bunları kim her sıkıştığında öne sürüyor görürsünüz...

 

ben herzaman söylemeye çalışıyorum...kuran levhi mahfuzdan sadece bir parçadır...kuran o dönemin gündemine inmiştir..o dönemin algısına inmiştir..o dönemin diliyle inmiştir...

 

gerçekliğin bilgisi tek bir bakış açısıyla ulaşılamayacak kadar sonsuz açılımdadır....ben burada farklı bakış açılarını yakalama arzusuyla bulunuyorum...çevremde her insanı dinlerim ...ne kadar saçma olursa olsun..ne kadar çocukça olursa olsun....çocuk büyük herkesi dinlemeye ve keşfetmeye çalışırım..anlamaya çalışırım...ancak kibri saygısızlığı gördüğüm hiçbir insanın ... dünyanın en büyük gerçekliğine bilgisine vakıf olduğunu da söylese ...önünde oturup ta ondan birşey öğrenmeye çalışmam...çünkü kendinden habersiz insanın bana verebileceği hiçbirşey olamaz...benim gözümde karıncaya bile üstadım diyebilecek bilgelik inanın kabeye bilinçsizce şuursuzca yüz sürmekten daha değerlidir...

 

savaş konusunu hadi yine usanmadan tekrar tartışalım tüm ayetleri tek tek...ama başka bir başlıkta olsun ....herbaşlığın içine sokmanın anlamı yok bence...

 

selamlar...

Gönderi tarihi:
........

 

Şimdi Cyrano kardeşim, cevap verdiğim her şeyi yeniden sorarsan biz bu işin içinden çıkamayız. Görünen o ki senin amacın ben: "Batı cici, mükemmel, şahane, tertemiz, müslümanlar kötü, tu kaka, kirli..." diyeyim, sen de: "Senin savunduğun Batı da, sen de şöyle ******, böyle *******, böyle eğrisiniz..." diye egonu tatmin et.

 

Kardeşim o zaman************, ya da seninle aynı amaçta olanlarla tartış o zaman. Ben bi katkı yapamayacağım için kusura kalma. Ben bir şeyler öğrenmek, bildiklerimi ve bilmediklerimi paylaşmak istiyorum.

 

Saygılar, selamlar...

Gönderi tarihi:
ben herzaman söylemeye çalışıyorum...kuran levhi mahfuzdan sadece bir parçadır...kuran o dönemin gündemine inmiştir..o dönemin algısına inmiştir..o dönemin diliyle inmiştir...

 

Buradan şunu mu anlayacağız:

 

Kuran sadece bir dönemi bağlar. Evrenselliği yoktur.

Tüm zamanları kapsayıcılık iddiası yoktur.

Bu nedenle artık geçersizdir.

 

Ha böyle diyorsanız tamam, biz de aynı şeyi diyoruz.

Farkımız, siz inmiş diyorsunuz, biz Muhammed yazmış diyoruz.

 

Saygılar.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.