Misafir yersoy Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 fikir bazında tartışmalara evet ancak bu tarz argümanlar kendini tatminden öteye geçmez .....namazdaki hareketler insan sağlığına faydalı imiş...daha faydalı bir hareket bulduğumuzda mesela günde 1 saat açık havada yürümek namazdaki hareketlerden katkat daha faydalı insan sağlığına o zaman ne yapacağız....namazı bırakıp daha faydalı olan diğer eyleme mi yöneleceğiz.... allah demek kalbe faydalı imiş... mesela ''haydaaa demek'' daha faydalı diye biri iddia ve üstelik ispat da ederse o zaman ne yapacağız....allah demeyi bırakıp daha faydalı oan diğer kelimeyi zikre devam edeceğiz....faydacılık açısından öyle mi...... dini bu açıdan düşününce çok rahatsız oluyorum ben...dinin dünyaya bakan yönü vardır zaten ama siz mümin kula has durumları da pragmatik bir ele alışla dünyevileştirmeye kalktığınızda dini merkezinden saptırmış olursunuz..bakış açılarımızı her daim gözden geçirmeliyiz... Aynen öyle sayın verdinaz... Demekki bu tarz konular dini desteklemezler değil mi? Bu tür basit aletlere ihtiyacınız olduğunu düşünmek bile istemiyorum ... Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2007 namazdaki hareketler insan sağlığına faydalı imiş...daha faydalı bir hareket bulduğumuzda mesela günde 1 saat açık havada yürümek namazdaki hareketlerden katkat daha faydalı insan sağlığına o zaman ne yapacağız....namazı bırakıp daha faydalı olan diğer eyleme mi yöneleceğiz.... allah demek kalbe faydalı imiş... mesela ''haydaaa demek'' daha faydalı diye biri iddia ve üstelik ispat da ederse o zaman ne yapacağız....allah demeyi bırakıp daha faydalı oan diğer kelimeyi zikre devam edeceğiz....faydacılık açısından öyle mi...... Burada bazı müslüman arkadaşlar, cevap bulamadıkları şeyler karşısında, bizi ya akılsızlıkla, ya anlayamamakla, ya kalplerimizin mühürlenmiş olmasıyla, ya kötü niyetli olmakla suçluyorlar. Aklı kullanmak nedir? Aklı kullanmak, sayın 4mevsimin yaptığı şeydir. Benim sorduğum sorlar, bu tür akıl/mantık kullanılarak cevaplanabilecek sorulardır. Madem müslümanız diyorsunuz, İslamiyeti fıkra malzemesi bari yapmayın, diye bundan diyorum. Sayın 4mevsimin anladığı şeyi, diğerlerinin de anlaması zor değil. Sadece birazcık düşünmek gerek. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2007 Biz ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki, şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. Her şeyin üzerinde Rabbinin şahid olması yetmez mi? ( Fussulet Suresi, 53) Vücuttaki yaklaşık 200 farklı tipteki hücrenin hepsi, temelde aynı mekanizmalara sahip olmasına rağmen, çok çeşitli faaliyetleri vardır. Örneğin bir karaciğer hücresi milisaniyeler (saniyenin binde biri) içinde 500 farklı kimyasal işlem gerçekleştirirken, bir kalp hücresi ömür boyu elektrik üretebilmektedir. Varmı başka bir izahı. Canlılar mükemmel bir işleyişe sahiptir, bunu zaten biliyoruz. Bilmedimiz şey bunun başlangıcı ! saygılar Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 22 Kasım , 2007 fikir bazında tartışmalara evet ancak bu tarz argümanlar kendini tatminden öteye geçmez ..... namazdaki hareketler insan sağlığına faydalı imiş...daha faydalı bir hareket bulduğumuzda mesela günde 1 saat açık havada yürümek namazdaki hareketlerden katkat daha faydalı insan sağlığına o zaman ne yapacağız....namazı bırakıp daha faydalı olan diğer eyleme mi yöneleceğiz....allah demek kalbe faydalı imiş... mesela ''haydaaa demek'' daha faydalı diye biri iddia ve üstelik ispat da ederse o zaman ne yapacağız....allah demeyi bırakıp daha faydalı oan diğer kelimeyi zikre devam edeceğiz....faydacılık açısından öyle mi...... dini bu açıdan düşününce çok rahatsız oluyorum ben...dinin dünyaya bakan yönü vardır zaten ama siz mümin kula has durumları da pragmatik bir ele alışla dünyevileştirmeye kalktığınızda dini merkezinden saptırmış olursunuz..bakış açılarımızı her daim gözden geçirmeliyiz... Bravo tebrik ederim. Sağlıklı yaşamak isitiyorsanız sadece namazı değil dinide bırakmanız gerekiyor. Temel görevi, kana oksijen vermek ve kandaki karbondioksiti almak olan solunum sistemi, ağızdan ve burun dan başlayarak akciğerde sonlanır. Ağızdan ve burundan alınan hava "trakea" adı verilen ve havanın iletilmesini sağlayan boru yoluyla akciğerlere gelir. Akciğerlere gelen ve akciğerlerin yapısında bulunan "alvoel"lere (hava kesecikleri) yerleşe havada % 14-15 oksijen ve % 4.9-6.9 oranında karbondioksit vardır. Çevresi kılcal damarlarla sıkı bir şekilde çevrilmiş ola alveollerle kılcal damarlar arasında gaz alış verişi olur. Gaz değişimi diffüzyonla meydana gelir. Örneğin, vennler (toplara mar) içinde akciğerlere gelen karbondioksitten zengin kan, akciğer yapısındaki alveol keselerine geçerken burada bulunaı oksijen de kana geçer. Eritrosit içinde dokulara gelen oksijen il bağlanmış hemoglobin molekülü, oksijenini aktif dokulara verir. Bu alışveriş ise aşağıdaki şekilde belirtilmiştir. Antrenmanlar sırasında organizmanın oksijen gereksinimi ortar. Bu artışa paralel olarak, bu gereksinimi karşılayacak dolaşım ve solunum sistemlerinin de bu duruma fizyolojik bir uyum göstermesi gerekir. Dokuların oksijene olan gereksinimi arttıkça, solunum sisteminin organizmaya soktuğu oksijen miktarı ve bu oksijeni dokulara taşıyacak olan dolaşım sisteminin faaliyeti artar. Dinlenme durumunda bir kişi dakikada 12-16 kez soluk alırken, atrenmanlar sırasında solunum frekansı 40-50'y kadar çıkabilir. Kişinin bir dakikada aldığı hava miktarı ise o kişinin dakika başına solunum volümünü (hacmini meydana getirir. Dakika Başına Solunum Volümü= (Bir Solukta Alınan Hava Miktarı) x (Bir Dakikadaki Solunum Sayısı) Dinlenme durumundaki bir kişinin dakika başına solunum volümü 5-8 litre/dk. civarındadır. Bu miktar, yük altında 120 It./dk.'ya, bazı durumlarda da 140 It./dk.'ya kadar yükselebilir. Fiziksel çalışmalarda bir taraftan solunum volümü, diğer taraftan da solunum frekansının artırılmas ile solu-num-dakika volümü artırılmış olur. Bunlar hikaye değil bilimsel tesbit http://www.ayas.org.tr/default.asp?kategori=32 Ben müslüman iken astım hastalığı olan biri idim. Hem namazlarımı kaçırmamak hemde malum haremlik selamlık inancı yüzünden yüzme sporundan faydalanamıyordum. Şimdi ise hergün birbuçuk saat düzenli yüzmeye gidiyorum. Ne astım kaldı nede başka bir şey, turp gibi oldum ve ayrıca 20 kilo zayıfladım. Din her yönüyle zararlıdır Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.