Zıplanacak içerik

Daha ne kadar bekleyecegiz, ülkemizde baska mezhepten insanlarinda yasadigini görmeye ve onlarin hakkini vermeye?

Featured Replies

Gönderi tarihi:

AİHM TÜRKİYE’YE ZORUNLU HUKUK DERSİ VERDİ

10-10-07

 

 

YAZAR: ABF

 

 

 

. 2005 yılında yaklaşık “Zorunlu din dersi kaldırılsın” kampanyasına 1 milyon insan imza vererek katıldı. Her yıl AB ilerleme raporunda, Türkiye’de uygulanan zorunlu din dersi ay gerekçelerler eleştirilerek, hatta ayrımcılık yönünde vurgu yapılarak gündeme geldi.

 

 

 

AİHM TÜRKİYE’YE ZORUNLU HUKUK DERSİ VERDİ.

 

EĞİTİMDE DİNCİ ASİMİLASYONA VE İSLAMİYAZASYONA HAYIR

 

 

 

• AİHM ANLADI, BİZİMKİLER ANLAMADI

 

AKP EĞİTİMDE İSLAMİZASYONA SON VERMELİDİR.

 

• DÜN SESİMİZİ DUYMAYANLARIN, PASLANMIŞ KULAKLARINI BUGÜN AİHM AÇTI

 

• ÖTEKİLEŞTİREN VE ÜMMETLEŞTİREN DEĞİL, ÇAĞDAĞ, BİLİMSEL VE LAİK EĞİTİM ZORUNLUDUR!

 

Hukukun evrensel ilkelerini referans alan AİHM’in bugünkü kararı bizleri sevindirmiştir. AİHM Alevi ailenin, kızlarinı zorunlu din dersine koymama talebini haklı bularak, gerekçeli kararında, ''eğitim sırasında, devletin, ebeveynlerin dini inançlarına saygı göstermesi gerektiği''ni, zorunlu din dersinin laiklik uygulamalarını ve özgürlüğü sınırladığını ve bu uygulama ile Türkiye’nin farklı dinler ve inançlar karşısında eşit mesafede durmadığını hatırlatıp, Türkiye’yi haksız bulduğunu karara bağladı. Buna göre Türkiye’de 25 yıldır uygulanan asimilasyon aracı zorunlu din dersi ile AİHM, 1. ek protokolün 2. maddesinin ihlal edildiğini belirtti.

 

BİZ BUNU YILLARDIR İFADE ETTİK

 

ABF ve AABK yıllardır zorunlu din dersi uygulamalarının, din, vicdan ve inanç özgürlüğünü güvence altına alan anayasanın 24. maddesine, evrensel hukuk değerlerine, çocuk haklarına ve laiklik anlayışına aykırı olduğunu anlatmaya çalıştı. 2005 yılında yaklaşık “Zorunlu din dersi kaldırılsın” kampanyasına 1 milyon insan imza vererek katıldı. Her yıl AB ilerleme raporunda, Türkiye’de uygulanan zorunlu din dersi ay gerekçelerler eleştirilerek, hatta ayrımcılık yönünde vurgu yapılarak gündeme geldi.

 

Çünkü Türkiye’de resmi zihniyet algısı, evrensel olanla buluşma konusunda oldukça tutucu ve muhafazakar bir ideolojiyi tercih etmiştir. Din ve vicdan özgürlüğü, inanma hakkı kadar, insanların dindışı kalabilme hakkını da kapsar. İnsanların dini öğrenme, öğrenmeme, öğreneceklerse de kendi inançlarınıda öğrenme hakkını kapsar. Böyle bakıldığında "Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır" biçimindeki kural, aynı maddede düzenlenen din ve vicdan özgürlüğü prensibine aykırıdır. Aynı zamanda, "kimse dini inançlarını ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz, kınanamaz" biçimindeki güvenceye de aykırılık teşkil ediyor.

 

AİHM ANLADI, BİZİMKİLER ANLAMADI

 

Dün bizim sesimize ve talebimize kulak tıkıyanların, paslanmış kulaklarını şimdi hukukun evrensel değerlerine dayanan AİHM kararı açıyor. Alevilerin laiklik ekseninde verdiği mücadelenin haklılığını Hans anladı ama Osman halen anlamadı. Bugünkü AİHM kararı 12 eylül Anayasasının arkasına sığınanlara, anlamaları açısından önemli bir ders vermiştir. Aynı zamanda AKP hükümetinin bugüne kadar, konuya ilişkin savunduğu düşünsel ve hukuksal ve Anayasa tartışmalarındaki argümanlarını yerle bir etmiştir. Sadece AKP hükümetini değil, bugüne kadar bu konuya ilişkin zorunlu din derslerini savunanların da zihniyet algılamalarını değiştirmelerine ve hukukun evrensel yüzü ile tanışmasına da fırsat vermiştir. Bu karar aynı zaman da "cumhuriyetin kazanımlarını" zorunlu din dersi ve Diyanetin varlığı ile savunan "sosyal demokratlar"ada da bir mesaj göndermiş olmalıdır. Oy kaygısı ile "hassasiyet" politikasını ilke edinenlerin, özgürlükçü, laik ve demokratik bir Türkiye ilkelerini, "hassasiyet" dengelerine endeksli siyasi çizgilerine nasıl kurban ettiklerine dair yaklaşımlarında bir ölçüde cevap niteliği taşımaktadır. Aynı zamanda resmi görüşün hipnoz sınırları içerisinde yer alanlara ve egemen zihniyet kurgularının zorunlu değişimine ilişkin "artık değişin" mesajı vermiştir. Çünkü 21. yüzyılın siyaset kültürü, kendini, iktidarını korumak ve savunmak adına karşı olduğunuz zihniyet kalıplarına sığınmayı kabul etmemelidir. Karşı olduğunuz argümanların parçası olmamak için, siyasi irade değişim ister.

 

 

 

AKP EĞİTİMDE İSLAMİZASYONA SON VERMELİDİR.

 

AKP, son beş yıllık hükümeti boyunca, muhafazakar ve siyasal islamcı kimliği ile eğitim sisteminin yeşilleştirilmesi konusunda radikal değişimlere imza atıyor. AKP hükümeti eğitim sistemini iki yoldan hegemonyası altına almaua başlıyor. Birinci yol dinci kadrolaşma ile yapılırken, ikinci yol olarakta eğtimin daha dinci bir içeriğe sokuyor.

 

 

 

Eğe bunu rakamlar ile örneklersek; AKP hükümeti 2002 -2007 yılları arasında 7 bin 758 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni atadı. Buna karşın ise 993 biyoloji, 230 fizik, 231 kimya öğretmeni atadı. Oysa daha önceki hükümetler döneminde yılda 30 ya da 40 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni atanırdı. Yani AKP hükümeti, kadrolaşmasını İmam Hatipliler ve İlahiyatçılar üzerinden, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri atıyarak yapıyor. 22 Temmuz seçimlerinden % 47 oy alan AKP, bu oy artışını, eğitimdeki dinci kadrolaşmasına da yansıttı. 2007 yılında mesleki ve teknik eğitimin 30 dalı sadece 948 öğretmen atanırken, 12 Eylül darbnesinin ürünü olan zorunlu din dersi için 1825 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni atamıştır. Rakamların dili ile AKP ve Başbakanın dili arasında bir çelişki var. Biri doğruyu söylemiyor. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerin çoğunun yönetici sıfatı ile okullara atanması ayrı bir sorundur. Eğe bu sorunuda örnek verecek olursak, İzmir'de her 100 din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeninden 27'sinin yönetici olarak atanırken, buna karşın her 100 matematik öğretmeninden sadece 5'i yönetici olarak belirlenmiştir. Yani yönetici olmak için yönetici sıfatına sahip değil, dini bütün hoca olmak lazım!

 

 

 

AKP’nin diğer bir kadrolaşma kaynağı ise Diyanet üzerinde eğitime kadro aktarma yoludur. AKP hükümeti son 5 yılda Diyanet İşleri Başkanlığı kurumunu bir tür transit ve yatay geçişler için ara istasyon olarak kullanmıştır. Örneğiln 1999-2002 yılları arasında Diyanet'ten diğer kamu kurumlarına yalnızca 19 kişi geçerken, AKP hükümetinin görevde olduğu 2003-2006 yılları arasındaki Diyanet'ten diğer kamu kurumlarına geçenlerin sayısı 1850'dir. Bir yandan Diyanet “kadromuz yok” diye feryat edip, 15-20 bin yeni kadro taklep etmesinin anlaşılır ve izah edilir bir tarafı olamaz. İhtiyaç var ise, neden Diyanet transit geçiş merkezleri gibi kullanılmak zorunda bırakılır?

 

AKP hükümeti açık ve şeffaf değildir. Kadrolaşmasını her alanda, dinci kadrolar üzerinde yaygınlaştırmak olup, herkes bu uygulamaları saderek seyrederek geçirmektedir. Medya, muhalefet ve emek örgütleri bu sorunun ileride doğuracağı felekat karşısında sessizliğini bozmak zorundadır.

 

 

 

Ayrıca İmam Hatip liseli öğrenci sayısı, AKP ile birlikte yaklaşık % 80 oranında artışmıştır. MEB’nın resmi istatistik verilerine göre, 2002-2003 arasında 71.100 IHL öğrenci varken, bu sayı 2006-2007 öğretiim yılında 120,668 öğrenciye çıkmıştır. AKP hükümeti eğitimi bilimsel zeminden uzaklaştırıp dinci bir eksene kaydırmak için islamizasyonu sürecini hızlandırmıştır. Sadece eğitimin içeriğii İHL’li öğreci sayısı artmıyor, aynı zamanda AKP eliyle okula gitmeyen kız çocuklarının kuran kurslarına gidiyor. Işık Evleri, Abi-Abla Evleri gibi tarikat bağlantılı din eğitimi ve kuran kursları giderek yaygınlaşmaktadır. Kuran kursları ve kursşara giden çocukların sayısında artışı özellikle AKP hükümeti döneminde artması bir tesadüf olamaz. Örneğin, 2002-2003 yılları arasında 2600 Kuran kursu ve bu kurslara katılan 78.000 çocuk varken, bu oran 2005-2006 yılları arasında 4880 kuran kursu ve 158.000 kursa katılan çocuk sayısına ulaştı.

 

ÖTEKİLEŞTİREN VE ÜMMETLEŞTİREN DEĞİL, ÇAĞDAĞ, BİLİMSEL VE LAİK EĞİTİM ZORUNLUDUR!

 

AİHM bugünkü kararı eğitim alanında yaşadığımız bu sorunu çözmek için fırsat vermiştir. Siyasi iktidar demokratik ve özgürlükçü laiklik tanımına uygun inanç ve vicdan özgürlüğü kayıtsız şartsız güvence altına alacak düzenlemeleri , ilgili toplumsal kesimlerle birlikte derhal hazırlamalıdır. Kimse inancından dolayı, hiz bir alanda ayrımcılığa maruz kalmamalıdır. Devlet her hangi bir din ve inanç grubunu resmi inanç olarak kabul etmemeli ve lehte destek sunmamalıdır. Yani devlet kendisini tüm inanç gruplarından ve dinlerden ayrı tutmalı ve hepsine eşit mesafede durmalıdır. Laiklik tanımı gereği, devlet, kendi okullarında zorunlu din eğitimine derhal son vermelidir. Bu nedenle zorunlu din dersi, Anayasa metninden tamamen çıkarılmalıdır. Nasılki matematik ve fen dersi bir Anayasal zorunluluk değilse, Milli Eğitrim Bakanlığına ait bir konu Anayasa metinlerinde kesinlikle olmamalıdır. Devletin asli görevleri arasında, din propagandası yapmak gibi bir faaliyet asla kabul edilemez. 09.10.2007

 

ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU

 

Turan Eser, Genel Sekreter

Gönderi tarihi:

Laiklikte devlet bütün inanc gruplarina ayni mesafede olmakla yükümlüdür,bugüne kadar yani 80 yildir Türkiyede Laiklik bu sekilde uygulanmadi,sadece bir kesimin inanclari dogrultusunda uygulamalar oldu.Bu durumun ülkenin AB standartlarina uyum saglamasi gereken bir dönemde- ki (AKP bir gecede onlarca uyum yasasi cikarttirdi)maalesef tam tersi oldu ve okullara zorunlu din dersi getirildi.B utek tarafli uygulama tabiiki AIHM tarafindan hukuk disi bulundu.Buraya kadar böyle ama diger yanda yurt disindaki diger mezhep üyeleri özelliklede Alevi yurttaslar Türkiye aleyhinde cok büyük calismalar yapmakta ve hatta bölücü örgüt pkk ile beraber Türkiyeye karsi calismalarini sürdürmektedirler.Bunlar gizli sakli calismalar degildir.Cok asikar olarak yapilmaktadir.Ülkeyi bölmek isteyenlerle omuz omuza calisip sonrada Türk devletinden hak istemek bence paradokstur,önce adam gibi adam olunur ve sonra hak aranir.Bugün bilinen bir gercek daha vardirki Alevi gruplarin icersinde cok sayida kürtlesmis Ermeni vardir,ve bu calismalari yapanlarin hangi amaclarla Türk devletine düsmanca tavirlar icinde olduguda bilinmektedir.

Gönderi tarihi:
  • Yazar
Laiklikte devlet bütün inanc gruplarina ayni mesafede olmakla yükümlüdür,bugüne kadar yani 80 yildir Türkiyede Laiklik bu sekilde uygulanmadi,sadece bir kesimin inanclari dogrultusunda uygulamalar oldu.Bu durumun ülkenin AB standartlarina uyum saglamasi gereken bir dönemde- ki (AKP bir gecede onlarca uyum yasasi cikarttirdi)maalesef tam tersi oldu ve okullara zorunlu din dersi getirildi.B utek tarafli uygulama tabiiki AIHM tarafindan hukuk disi bulundu.Buraya kadar böyle ama diger yanda yurt disindaki diger mezhep üyeleri özelliklede Alevi yurttaslar Türkiye aleyhinde cok büyük calismalar yapmakta ve hatta bölücü örgüt pkk ile beraber Türkiyeye karsi calismalarini sürdürmektedirler.Bunlar gizli sakli calismalar degildir.Cok asikar olarak yapilmaktadir.Ülkeyi bölmek isteyenlerle omuz omuza calisip sonrada Türk devletinden hak istemek bence paradokstur,önce adam gibi adam olunur ve sonra hak aranir.Bugün bilinen bir gercek daha vardirki Alevi gruplarin icersinde cok sayida kürtlesmis Ermeni vardir,ve bu calismalari yapanlarin hangi amaclarla Türk devletine düsmanca tavirlar icinde olduguda bilinmektedir.

 

Arkadasim bizler ne zaman birinin hakkini gasp ederken hemde onu suclu duruma sokmaktan vazgececegiz? Bu günlwerin gelmesini herhalde bu zihniyetle daha cok bekleyecek gibiyiz. Evet Türkiye'ye karsi olan bir cok grup ve insanlar var, dogru veya yanlis, ama bunlari sedece ve sadece alevi insanlarain üzerine atmamiz cok ters. Sizin deyiminizle Türkiye düsmanlarinin cogu aslinda sünni mezhebime bagli insanlar. Bu PKK icnde gecerli ve diger seriatcilar ve baskalari icnde gecerli. PKK nin büyük cogunlugu sünni kürtlerden olusuyor. Ama sünnilerden de Türkiye düsmani cikabildigine göre, neden onlarin tüm din özgürlügü veriliyorda, alevilere verilmiyor. Sunuda bilinki, aleviler Türkiye'de laikligin garantisidir. Her toplumda oldugu gibi aleviler arasinda da bazi sivri görüslü kisiler ve kuruluslar olabilir, ama bunlari genellestirmek dogru degil. Aleviler PKK dan öncede varlardi, neden o zaman haklari verilmedi ? Ben sizin aleviler hakkinda ki suclamalarinizi geri ceviriyorum ve red ediyorum. Lütfen artik bu ülkeyi kendi tekelinizde görmeyin artik. hem suclu hem güclü durumdan vaz gecmek gerekli. Ayip yani, sen insanlarin hakkini ellerinde al ve sonra da söyle , yok siz Türk düsmanisiniz veya düsmanlarla ortak calisiyorsunuz falan. Ayip yani, pes dogrusu. Zaten durumumuz da bizim ne kadar kendimizi begenmis ve dev ayhasinda gören bir halk oldugumuzun ispatidir bana göre. Hem hirsizlik yapacaksin hemde ev sahibini döveceksin. Alevilere bölücü demek ve onlari Türkiye düsmani göstermekle gercek yüzümüzü göstermis oluyoruz. Ne kadar anlayisziz ve tahammül edemeyen bir halkiz, tekrar görmüs oluyorum. Yazik bize diyorum. Devamli kendimizi hakli göstermekle bu günlere kadar ne elde etmisiz, düsman kazanmaktan baska tabiiki.

Gönderi tarihi:

Ben Laikligin Türkiyede nasil olmasi gerektigi gibi uygulanmadigini yazimin basinda acik acik dile getirdim,siz Isyanci arkadasim eger benim Laiklikle ilgili aciklamamdan hala tatmin olmadinizsa benim daha fazla anlatabilecegim birsey kalmiyor.Yani daha nasil söylenir Türkiyede Laiklik belirli bir inanc kesiminin meseleleri ile ugrasiyor bu yanlistir,bütün inanc kesimlerine ayni mesafede olmasi gerekir diye yazmissam bunun icersinde Alevilerde vardir.Budaha nasil anlatilirki.

Yurt disindaki calismalara gelince,belki hakli olarak tepki koydunuz ama ortadaki gercekleri yok sayamayiz,bugün Avrupada sayisiz dernekler ki bunlarin icersinde Alevilerde var,bütün calismalari Türk devletine karsidir.PKK nin sünnilerden olusup olusmamasi baglayici degildir,PKK nin ne oldugu baglayicidir ve PKK ile Türkiyeye karsi ideolojik calismalar yapan diger dernekler var ve bunlarin icersinde alevi derneklerinin olduguda gizli degildir.Burada Alevi yurttaslara karsi bir toplu suclama yoktur,Alevi yurttaslarin Laiklige olan bagliligi zaten bilinmektedir.Bunu kimse inkar etmiyor ve edemezde.Ama bazi gercekleride gözardi edemeyiz.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
  • Yazar
Ben Laikligin Türkiyede nasil olmasi gerektigi gibi uygulanmadigini yazimin basinda acik acik dile getirdim,siz Isyanci arkadasim eger benim Laiklikle ilgili aciklamamdan hala tatmin olmadinizsa benim daha fazla anlatabilecegim birsey kalmiyor.Yani daha nasil söylenir Türkiyede Laiklik belirli bir inanc kesiminin meseleleri ile ugrasiyor bu yanlistir,bütün inanc kesimlerine ayni mesafede olmasi gerekir diye yazmissam bunun icersinde Alevilerde vardir.Budaha nasil anlatilirki.

Yurt disindaki calismalara gelince,belki hakli olarak tepki koydunuz ama ortadaki gercekleri yok sayamayiz,bugün Avrupada sayisiz dernekler ki bunlarin icersinde Alevilerde var,bütün calismalari Türk devletine karsidir.PKK nin sünnilerden olusup olusmamasi baglayici degildir,PKK nin ne oldugu baglayicidir ve PKK ile Türkiyeye karsi ideolojik calismalar yapan diger dernekler var ve bunlarin icersinde alevi derneklerinin olduguda gizli degildir.Burada Alevi yurttaslara karsi bir toplu suclama yoktur,Alevi yurttaslarin Laiklige olan bagliligi zaten bilinmektedir.Bunu kimse inkar etmiyor ve edemezde.Ama bazi gercekleride gözardi edemeyiz.

saygilarla

Eger bazi alevi kuruluslari ve bireyleri Türkiye düsmani olarak tanimlarsak ve sizin bastan yazdiginizda da anlasildigi gibi, haklarini almadan önce dogru dürüst olsunlar diye yorumlarsak, bu bana göre cok celiskili. Türkiye'de Türkiye düsmanlarinin cogu genede iddaa ediyorum büyük kesmi sünni vatandaslardan olusuyor. Ama onlarin tüm dini inanclari yapma firsatlari ve özgürlükleri var. Alevilere gelince, sadece onlara haksizlik yapiliyor demekle gecistiriyruz gibi geliyor. Önce bu insanlarimiza üvey evlat muamelesi yapmaktan hemen vazgecelim ve mecburi din derslerini hemen kaldiralim. Hic düsündünüzmü, bizler taaki osmanlidan beri alevilere baski uygulamisiz, onlari asalayici vaazlar vermisiz ve agza alinmayacak laflar etmisiz. Hemde onlar Atatürk'e sartsiz destek vermisler ve Laikligin ve Cumhiriyetin temelini olusturmuslar. Bizler ama hala "Türkiye'de laiklik tam uygulanmiyor" diyerek gecistirmeye calisiyoruz. Bana göre burada Türkiye'nin büyük bir ayibi ve sucu var, eger sizin iddaa ettiginiz gibi bazi alevi kuruluslari Türkiye'ye cephe aliyorsa. Cünki bizler onlari devamli elimizin tersiyle atmisiz ve kücümsemisiz. Onlarda dogal olarak (dikkat ederim hakli demiyorum) kendilerine baska yerlerde cözüm aramis olabilirler. Anlamak gerekir. Bu is , hem bagi soy hemde bagciyi döv meselesine benziyor. Evet gercekleri göz ardi etmemek gerekli. O zamen soralim kendimize, neden sizin deyiminizle Aleviler Türkiye karsiti tavirlar aliyorlar? Amaclari bölücülükmü? yoksa bilmem caresizlikmi?

Gönderi tarihi:
Türkiye'de Türkiye düsmanlarinin cogu genede iddaa ediyorum büyük kesmi sünni vatandaslardan olusuyor. Ama onlarin tüm dini inanclari yapma firsatlari ve özgürlükleri var.

 

nedir sünnilik?

biliyormusun.

ama ben eminim ki siz ne eşariyi ne maturitiyi ne de herhangi bir akaid alimin görüşlerini biliyorsunuz.

ne de geçmiş mezheplerin akaide dair görüşlerini.

eminim ki hiç bi şii teorisinide okumadınız.

veya mutezile vb...

 

nereden mi anlaşılıyor?

yazılanlardan ve diger arkadaşların yazdıklarıda buna delildir.

tartışmalarımız çok kısır ve kıstlı kalıyor, bunun sebebi derinlikden yoksunluk olsa gerek.

veya bir kaç slogana dayanma..

 

saygılar.

Gönderi tarihi:
Eger bazi alevi kuruluslari ve bireyleri Türkiye düsmani olarak tanimlarsak ve sizin bastan yazdiginizda da anlasildigi gibi, haklarini almadan önce dogru dürüst olsunlar diye yorumlarsak, bu bana göre cok celiskili. Türkiye'de Türkiye düsmanlarinin cogu genede iddaa ediyorum büyük kesmi sünni vatandaslardan olusuyor. Ama onlarin tüm dini inanclari yapma firsatlari ve özgürlükleri var. Alevilere gelince, sadece onlara haksizlik yapiliyor demekle gecistiriyruz gibi geliyor. Önce bu insanlarimiza üvey evlat muamelesi yapmaktan hemen vazgecelim ve mecburi din derslerini hemen kaldiralim. Hic düsündünüzmü, bizler taaki osmanlidan beri alevilere baski uygulamisiz, onlari asalayici vaazlar vermisiz ve agza alinmayacak laflar etmisiz. Hemde onlar Atatürk'e sartsiz destek vermisler ve Laikligin ve Cumhiriyetin temelini olusturmuslar. Bizler ama hala "Türkiye'de laiklik tam uygulanmiyor" diyerek gecistirmeye calisiyoruz. Bana göre burada Türkiye'nin büyük bir ayibi ve sucu var, eger sizin iddaa ettiginiz gibi bazi alevi kuruluslari Türkiye'ye cephe aliyorsa. Cünki bizler onlari devamli elimizin tersiyle atmisiz ve kücümsemisiz. Onlarda dogal olarak (dikkat ederim hakli demiyorum) kendilerine baska yerlerde cözüm aramis olabilirler. Anlamak gerekir. Bu is , hem bagi soy hemde bagciyi döv meselesine benziyor. Evet gercekleri göz ardi etmemek gerekli. O zamen soralim kendimize, neden sizin deyiminizle Aleviler Türkiye karsiti tavirlar aliyorlar? Amaclari bölücülükmü? yoksa bilmem caresizlikmi?

Kardesim bakin yine ayni seyleri yineliyorsunuz,yeni birsey yok yazdiklarinizda.Kimse Laikligin gerektigi gibi uygulanmadigini gecistirmiyor,ama Laiklik gerektigi gibi uygulanmiyor diye ülkeyi bölmeye calisanlarla elbirligi yapip hak ariyoruz demek olmaz.Ozaman her hak arayan eline silahini alsin daga ciksin.Eger daga cikmak gerekiyorsa daga cikabilecek baska güclerde vardir yani sadece bölücüler veya hak arayanlar degil.Eger birseyleri savunuyorsak madalyonun iki yüzünede bakilir. nalincinin keseri gibi hep bana yontmakla olmaz.Hak aramanin yollari vardir,ama hak aramak devlete isyanla olmaz.Devlete isyan farkli birseydir hak aramak ise farkli.Saniyorum bosu bosuna ayni seyleri yazipta bizleri Alevi düsmani olarak göstermeye hakkiniz yoktur.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
Ne kadar anlayisziz ve tahammül edemeyen bir halkiz, tekrar görmüs oluyorum. Yazik bize diyorum. Devamli kendimizi hakli göstermekle bu günlere kadar ne elde etmisiz, düsman kazanmaktan baska tabiiki.

 

 

Bana göre burada Türkiye'nin büyük bir ayibi ve sucu var, eger sizin iddaa ettiginiz gibi bazi alevi kuruluslari Türkiye'ye cephe aliyorsa. Cünki bizler onlari devamli elimizin tersiyle atmisiz ve kücümsemisiz. Onlarda dogal olarak (dikkat ederim hakli demiyorum) kendilerine baska yerlerde cözüm aramis olabilirler. Anlamak gerekir. Bu is , hem bagi soy hemde bagciyi döv meselesine benziyor. Evet gercekleri göz ardi etmemek gerekli. O zamen soralim kendimize, neden sizin deyiminizle Aleviler Türkiye karsiti tavirlar aliyorlar? Amaclari bölücülükmü? yoksa bilmem caresizlikmi?

 

düşman kazanmaktan başka ne elde etmişiz öylemi.. bravo...

 

bir dönün bakın geriye bize olan nefret ve kinin sebeplerini bir görün..bir kendimizi küçük görmek kalmıştı tekrar bravo..

 

bırakın bu din çığırtkanlığıyla hak ve özgürlük aramayı..

 

ırak'a bir bakın...birbirlerini öldüre dursunlar orda sormak isterim KİM KAZANIYOR..

 

kürtler

 

şimdi galiba aleviler

 

peki yarın kim..kimler.Türkiye karşıtı tavır alacak..

 

ülke elden gidiyor...vatandaş mezhep derdinde..

 

din kullanılıyor deyince birde sesler yükselir..

 

uyumaya devam..

Gönderi tarihi:
  • Yazar
Kardesim bakin yine ayni seyleri yineliyorsunuz,yeni birsey yok yazdiklarinizda.Kimse Laikligin gerektigi gibi uygulanmadigini gecistirmiyor,ama Laiklik gerektigi gibi uygulanmiyor diye ülkeyi bölmeye calisanlarla elbirligi yapip hak ariyoruz demek olmaz.Ozaman her hak arayan eline silahini alsin daga ciksin.Eger daga cikmak gerekiyorsa daga cikabilecek baska güclerde vardir yani sadece bölücüler veya hak arayanlar degil.Eger birseyleri savunuyorsak madalyonun iki yüzünede bakilir. nalincinin keseri gibi hep bana yontmakla olmaz.Hak aramanin yollari vardir,ama hak aramak devlete isyanla olmaz.Devlete isyan farkli birseydir hak aramak ise farkli.Saniyorum bosu bosuna ayni seyleri yazipta bizleri Alevi düsmani olarak göstermeye hakkiniz yoktur.

saygilarla

Arkadasim birakalim artik yan cizmeleri. Eger Alevilerin verilecek haklari varsa verelim, yoksa bos bos konusupta, yok laiklik tam uygulanmiyormusta, yok bazi aleviler (ispatini bile yapmadiniz) bölücülük yapiyormusta, insanlari oyalamiyalim. Aleviler yillardan beri Türkiye'de kendilerine yapilan siddete bile saziyla söyzüyle karsi koydu. Yani siddete hicbirzaman basvurmadi. Ame yillardan beri bir sok politikaci ve onlari secenler bos vaatlerde bulundu. Simdi kalkipta elma ile armutu karistirarak, vermek istemedigimizi bu sekilde kapatmaya calisiyoruz. Ben artip pes derim dogrusu. Ne tahammülsüz halk oldugumuz bana bir cok yorumlardan belli zaten. Devamli bizler hakliyiz, diger herkes ya düsmanimiz yada düsmanlarimizla ortak calisirlar. Gercekten pes dogrusu. Alevilerin hakki simdi teröre baglandi. Ne güzel bir tesbit!!!

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.