Gönderi tarihi: 10 saat önce10 saat Bu makalemde sizlerle, Kur’an’da bolca geçen ÜMMET kelimesi üzerine konuşmak ve sizleri bu konuda düşünmeye davet etmek istiyorum. Sizce bizler günümüzde İslam’ı yaşarken, ümmet birliğini koruyabildik mi? Ümmet kelimesi toplumumuzda, çok farklı anlamlara dönüştürülüp farklı anlamlar verildiğini görüyoruz. Gelin Kur’an ÜMMET kelimesini ne anlamda ve ne maksatla kullanıyor ona bakalım. Allah Kur’an’da Aynı Resule, kitaba inanmış toplumların tamamına yani İNANÇ BİRLİĞİ YAPMIŞ geniş toplumlara bu ismi veriyor. Bir başka deyişle ORTAK BİR İDEAL, AMAÇ VEYA DİN ETRAFINDA BİRLEŞEN İNSAN TOPLULUĞUNA, ÜMMET DENİR DERSEK DOĞRU OLUR.Bu konuyu doğru anlayabilmemiz için önce, Allah’ın indirdiği dini İslam’ın tek başına mı, yoksa topluca ümmet olarak birlikte yaşanmasını mı Allah Kur’an’da emrediyor, onu doğru anlamalıyız. İslam’ı Mezhep cemaat ve tarikat eksenli yaşayanlara bu soruyu sorduğunuzda alacağınız cevap çok açıktır. Hayır, İslam tek başına yaşanmaz, mutlaka bir mezhebe, cemaate, âlim bir kişiye tabi olmalıyız, onlara ihtiyacımız vardır diye cevap verirler. Rabbimiz İslam dininde ruhban sınıfı yoktur, yalnız Kur’an’ın ipine sarılın ve ayetler üzerinde bizzat bizlerin düşünerek, aklımızı kullanarak imanımızı yaşamamızı emreder, ayrıca dinde zorlama olmadığını bildirir. Buradan da anlıyoruz ki İslam’ın emirlerini hayata geçirmek, yaşamak tek başına Müslümanın görevidir. Elbette sorup araştırmak önemlidir, ama ARAŞTIRACAĞIMIZ ANA KAYNAK, YALNIZ KUR’AN OLMALIDIR. DAHA DOĞRUSU MÜRACAAT EDECEĞİMİZ KİTAP TEK OLMADIĞI SÜRECE, ÜMMETİN BİRLİKTELİĞİNİN DE SAĞLANMASI MÜMKÜN OLAMAZ. Her şeyden önemlisi Rabbimiz, BİZLERİ BU DÜNYADA İMTİHAN ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR. İmtihanda tek başımıza olacağına göre, demek ki İslam dini aynı Resule ve aynı kitaba iman eden ÜMMET, birlikte imtihan olmadığımızdan, herkes kendi imtihanını yaşar. Bunu lüten unutmayalım. ÜMMET BİRLİKTELİĞİ TEK KAYNAĞA, YANİ YALNIZ KUR’AN’A İMAN ETMEKLE GERÇEKLEŞİR.Tek bir ümmet olamadığımızın en büyük nedeni, bizler hala Allah’ın Resulünün yetki ve sorumluluğunu, Kur’an’dan öğrenemediğimizden kaynaklanıyor. Kur’an’a iman ettiğini söyleyen her Müslümanın görevi çevresine, inananlara yalnız Kur’an’ı tebliğ etmek, hatırlatmak görevi olduğunu ve Allah’ın Resulünün de yalnız Kur’an’ı tebliğ etme görevi aldığını bilmesi gerekir. Yani vahyin muhatabı tüm iman edenlerdir, yalnız Resulü değil. Rabbimiz Resulün görev ve yetkisini anlatırken ne diyordu hatırlayalım. “RESULE DÜŞEN APAÇIK TEBLİĞDEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.” (Ankebut 18) SENİN RUHUNU ALSAK DA, SENİN GÖREVİN SADECE TEBLİĞ ETMEKTİR.” (Rad 40) Bizler Kur’an’a iman ettiğimizi söylüyorsak, bu ayetleri asla göz ardı etmeden inancımızı yaşamalı ve Kur’an’ın sınırlarını asla aşmamalıyız. Eğer bu gerçekleri görmezden gelip, sen Resulü postacımı zannediyorsun diyerek, Resulünde dinde hüküm verme yetkisi vardır, ayrıca ayetleri açıklayanda Resuldür diyorsak, ATALARIMIZIN İNANCINI YAŞAYABİLMEK İÇİN, ALLAH’IN AYETLERİNİ DUYMAZLIKTAN GELİYORUZ DEMEKTİR. BUNU YAPTIĞIMIZ SÜRECE, TEK BİR ÜMMET OLMAMIZDA MÜMKÜN OLMAYACAKTIR. Geçmiş toplumlarda aynı hataları yaptıkları için, ne yazık ki tek bir ümmet olamamışlardır. Bakın bu konuda Allah nasıl bir örnek veriyor. “İNSANLAR ÖNCELERİ SADECE TEK BİR ÜMMETTİ; SONRADAN AYRILIĞA DÜŞTÜLER. RABBİNDEN BİR SÖZ GEÇMEMİŞ OLSAYDI, AYRILIĞA DÜŞTÜKLERİ KONUDA ARALARINDA ELBETTE (HEMEN) HÜKÜM VERİLİRDİ.” (Yunus 19) Demek ki Allah’ın indirdiği kitaplara iman edenler önceleri tek bir ümmet olarak, o kitaba Resule bağlılıklarını bildiriyorlarmış ama daha sonra mezheplere, cemaatlara bölündüklerinde bu birliktelik bozuluyormuş. Çok daha önemli bir uyarı var ayette, Allah onlara mühlet verip imtihan için zaman verme sözüm olmasaydı, bu yanlışlarından dolayı onları hemen cezalandırırdım diyor. Bizlerde yalnız vahye/Kur’an’a sarılmayıp mezheplere, cemaat ve tarikatlara bölünerek, rivayetleri din diye yaşıyorsak, İslam toplumunda ÜMMET BİRLİĞİNİN OLDUĞUNU, ASLA SÖYLEYEMEYİZ.Bu konuyu doğru anlayabilmemiz için, bir örnek vermek istiyorum. Örneğin İran ve Suudi Araplar, Afrika da ki Müslümanları düşünün, onlarda Hz. Muhammed’e ve onun tebliğ ettiği Kur’an’a iman ettiğini söylüyorlar. Peki, neden inançlarımızın arasında bu kadar büyük farklar var? Sakın dinde bölünenler gibi olmayın, Müslümanlar kardeştir ayeti açıkça ortada dururken, neden birbirimize düşmanız hatta savaş halindeyiz, bir kaşık suda neredeyse birbirimizi boğacağız. Size şöyle bir soru sorsam, siz bahsettiğim ülkedeki Müslümanları, bizler aynı ümmetteniz diye rahatlıkla söyleyebiliyor musunuz? Lütfen önce şu bilinçte olalım. Bizler HZ. MUHAMMED’İN ÜMMETİYİZ, peki neden bunu söylüyoruz? Çünkü onun bizlere tebliğ ettiği, Kur’an’a iman ettiğimiz için. Kim Resulün tebliğ ettiği vahye yani Kur’an’a uyuyor onun yolundan gidiyorsa, onlar Resulün ümmetidir diyebiliriz. Tekrar hatırlatmak isterim, Allah’ın Resulü, benim görevim yalnız Kur’an’ı tebliğ etmektir, ben sizlere yalnız Kur’an’ı tebliğ ettim dediği halde bu gerçekleri görmezden gelip, Kur’an’ın bahsetmediği konularda da Resul hüküm vermiştir diyerek, rivayet sözlere/hadislere inandığımızda BİZLER RESULÜN ÜMMETİ OLMAKTAN ÇIKMIŞIZ DEMEKTİR. Onun içindir ki bir Müslüman topluluğu, kendisi gibi inanmayan diğer Müslüman toplumunu asla ümmet olarak kabul etmiyor ki, birbirine düşman olmuşlar.Özellikle tekrar hatırlatmak isterim. Aynı ümmetteniz diyebilmemiz için, yalnız Hz. Muhammed’i Resul olarak kabul etmekle ümmet birliği olmaz. ÜMMET BİRLİĞİ OLABİLMESİ İÇİN, ONUN TEBLİĞ ETTİĞİ KUR’AN’IN DIŞINA ASLA ÇIKMAMIŞ OLMAMIZ GEREKİR. Bu konuda geçmiş toplumlardan Kur’an’dan bir örnek vermek istiyorum. “MÛSÂ’YA KİTABI VERDİK VE “BENDEN BAŞKASINA GÜVENİP DAYANMAYIN” DİYEREK, O KİTABI İSRÂİLOĞULLARI’NA BİR HİDAYET REHBERİ KILDIK.” ( İsra 2) Bakın Hz. Musa’ya Allah kitap veriyor ve Allah benden başka yani onlara gönderdiği vahiyden başkasına güvenip dayanmasınlar diyerek, hidayet rehberi verdim diyor. Demek bir İslam toplumunda ÜMMET birliğinin olabilmesi için, YALNIZ ALLAH’IN VAHYİ KUR’AN’A İMAN ETMİŞ OLMASI GEREKİYOR. Eğer bizler, yalnız Allah’ın vahyi Kur’an ile tek başına İslam yaşanmaz, Resulün rivayet hadisleri de Kur’an gibidir diyorsak, bizde ümmet birliğinden asla söz edemeyiz. Bu konu ile ilgili önemli bir ayet hatırlatmak istiyorum ki, konumuz daha iyi anlaşılabilsin.Bakara 213: İNSANLAR TEK BİR ÜMMETTİ. ALLAH MÜJDELEYİCİLER VE UYARICILAR OLARAK ELÇİLER GÖNDERMİŞTİR. ANLAŞMAZLIĞA DÜŞTÜKLERİ KONULARDA İNSANLAR ARASINDA HÜKMÜ VERMESİ İÇİN KİTABI BİR AMAÇ DOĞRULTUSUNDA İNDİRMİŞTİR. ANCAK (KİTAP) VERİLENLER, KENDİLERİNE APAÇIK DELİLLER GELDİKTEN SONRA ARALARINDAKİ KISKANÇLIK NEDENİYLE (DİNDE) ANLAŞMAZLIĞA DÜŞMÜŞLERDİ. (BUNUN ÜZERİNE) ALLAH İMAN EDENLERE, ÜZERİNDE ÇELİŞKİYE DÜŞTÜKLERİ GERÇEĞİ, BUYRUĞUYLA GÖSTERMİŞTİR. ALLAH DİLEYENİ (LAYIK GÖRDÜĞÜNÜ) DOĞRU YOLA ULAŞTIRIR. (Mehmet Okuyan)Demek ki çok daha önceleri tek bir ümmet olan toplumlar, daha sonra Resuller ve kitaplar göndermesine rağmen o birlikteliğini koruyamamışlar. Çok önemli bir açıklama yapıyor ayette ve diyor ki, “KİTABI BİR AMAÇ DOĞRULTUSUNDA İNDİRMİŞTİR.” Vahyin Amacı, insanların tek bir ümmet olabilmesi ve aynı kitaba iman etmeleri için gönderilmiş ama bu birliktelik ne yazık ki geçmişte de, günümüzde de sağlanamamış. Kendilerine apaçık deliller geldiği halde, aralarındaki menfaat çekişmelerinden dolayı, anlaşmazlıklara düştüler yani, TEK ÜMMET OLARAK KALAMADILAR DİYOR. Allah bu hataları yapan kullarına, onları doğruya iletmek adına son kez bir Resul ve kitap göndererek, yanlışlarını hatalarını görmeleri için vahiyle uyarıp, doğruyu göstermiştir diyor. Yani geçmişte Resul ve Kitap gönderdiklerim NE YAZIK Kİ TEK BİR ÜMMET OLMAYI BAŞARAMADILAR DİYOR. PEKİ, BİZ MÜSLÜMANLAR BAŞARDIMI? ÇOK ÜZGÜNÜM BİZLERDE AYNI YANLIŞLARI YAPTIK VE ALLAH’IN İSTEDİĞİ TEK BİR ÜMMET OLAMADIK. Yani yalnız Allah’ın vahyine sarılıp, onun sınırlarını aşmadan, Allah’a kulluk edemedik. Onun için Rabbimiz Kur’an’da özellikle biz kullarını tek başına imtihan ettiğini ve tek başına hesaba çekeceğini bakın nasıl bildirmiştir, birkaç örnek.Hud suresi 7. ayetinde Allah şöyle diyor. “HANGİNİZİN DAVRANIŞÇA DAHA İYİ OLDUĞUNU TESBİT ETMEK İÇİN, SİZİ İMTİHAN ETMEKTEDİR.”Yine Tevbe 126. ayetinde “ONLAR, HER YIL BİR VEYA İKİ DEFA İMTİHAN EDİLDİKLERİNİ GÖRMÜYORLAR MI” diyerek, Allah’ın bizleri tek tek imtihan ettiğini çok açık bildiriyor. Peki, bu imtihan nereden oluyor? Elbette onunda cevabını Allah veriyor ve Zuhruf 44. ayetinde; “DOĞRUSU O KUR’ÂN, SANA VE KAVMİNE BİR ŞEREFTİR. İLERİDE ONDAN SORUMLU TUTULACAKSINIZ.” Yani bizlerin bire bir Kur’an’dan imtihan olduğumuzu da Allah, apaçık bildiriyor. Rabbimiz elçisine hitaben, Kur’an’ı tebliğ etmek senin görevin, hesap sormak benim görevim der ve Müddesir 11. Ayetinde bakın ne diyor Resulüne. “TEK BAŞIMA YARATTIĞIM KULUMLA, BENİ BAŞ BAŞA BIRAK!” Düşünebiliyor musunuz Allah kulu ile arasına, hiç kimseyi istemiyor. “SÖZÜ DİNLEYİP DE ONUN EN GÜZELİNE UYANLAR VAR YA, İŞTE ONLAR ALLAH’IN HİDAYETE ERDİRDİĞİ KİMSELERDİR. İŞTE ONLAR AKIL SAHİPLERİNİN TA KENDİLERİDİR.” (Zümer 18) Rabbimiz Hz. Muhammet’in tebliğ ettiği Kur’an’a iman eden kullarına, sizler nasıl bir ümmetsiniz diyor.Ali İmran 110: SİZ, İNSANLAR İÇİN ÇIKARILMIŞ EN HAYIRLI ÜMMETSİNİZ. İYİLİĞİ EMREDER, KÖTÜLÜKTEN MEN EDER VE ALLAH’A İMAN EDERSİNİZ. KİTAP EHLİ DE İNANSALARDI ELBETTE KENDİLERİ İÇİN HAYIRLI OLURDU. ONLARDAN İMAN EDENLER DE VAR. AMA PEK ÇOĞU FASIK KİMSELERDİR. (Diyanet meali)Bu ayet Allah’ın Resulünün indirdiğine koşulsuz iman etmiş asla batıla, hurafeye atalar dinine inanmamış toplumlar için söyleniyor. Allah’ta bunlara, sizler insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz diyor. Lütfen bu ayetin öncesindeki ve sonrasındaki ayetleri de okuyunuz ki konu daha iyi anlaşılsın. Peki, Resulün tebliğ ettiği Kur’an’a iman etmiş, Allah’ın övdüğü bu toplum, ne kadar devam etmiştir sizce? İşte onu söylemeye utanıyorum. Resulün vefatından sonra ne yazık ki çıkar çatışmaları ile ümmet bölünmüş parçalanmış. GÜNÜMÜZDEKİ ACIKLI HALİNİ HEPİMİZ BİLİYORUZ. Resulün vefatından sonra, Allah’ın hiç söylemediği, Resulünde asla söylemesi mümkün olmayan sözler/hadisler İslam toplumunda ümmet birliğini yıkmış, Allah sakın dinde bölünenler gibi olmayın diye uyardığı halde, vahiyden uzaklaşarak, bölünmekte zenginlik bereket vardır diyerek, batılı hurafeyi aklamaya çalışmışız. Böylece Allah’ın O övdüğü ÜMMET YERLE BİR OLMUŞ. Sizlere iki uyarı ayeti hatırlatmak istiyorum.“HER ÜMMETTEN BİR ŞAHİT GETİRDİĞİMİZ VE SENİ DE ONLARIN ÜZERİNE BİR ŞAHİT YAPTIĞIMIZ ZAMAN, BAKALIM ONLARIN HÂLİ NİCE OLACAK! (Nisa 41)“KÜFÜR YOLUNA SAPIP RESULÜ DİNLEMEYENLER O GÜN YERİN DİBİNE BATIRILMAYI TEMENNİ EDERLER VE ALLAH’TAN HİÇBİR HABERİ GİZLEYEMEZLER.” (Nisa 42)Mahşer günü Hz. Muhammed’i Allah bizlerin yaşadığı İslam konusunda, şahit olarak çağırdığında, bakalım onların hali ne olacak diyor. Peki, bu ne anlama geliyor? Biz Müslümanlar, Resulün ümmeti olduğumuzu söylediğimiz halde, O Resulün tebliğ ettiği ile hiçbir ilgimizin kalmadığını gördüğümüzde, hallerimizin ne olacağı konusunda bizleri şimdiden uyarıyor. Devamındaki ayet, aslında bizlerin artık bir ümmet olarak kalmadığımızı yani Allah sakın Kur’an’ın sınırlarını aşmayın, yalnız Kur’an’a sarılın, dinde sakın bölünmeyin diye uyardığı halde, bizler atalarımızın inancını Resulün ağzından söyletmeye yani Resule adeta iftira atmaya çalıştığımız karşımıza geldiğinde, bizlerin o açıklı halimizi adeta ayet gözümüzde canlandırıyor.Değerli dostlarım, ne yazık ki Allah’ın Resulünün zamanında ki ÜMMET birliği günümüzde yok. Yani ümmet birliği darmadağın olmuş. Onun içinde gemisini kurtaran kaptan misali olmuşuz. Gelin mahşer günü pişman olanların safında olmak istiyorsak, Resulün ilk tebliğ ettiği ümmetin yolunu bizlerde izleyelim ki, RESULÜN GERÇEK ÜMMETİ OLABİLELİM. Allah bu yolda cümlemizin yardımcısı olsun.SaygılarımlaHaluk GÜMÜŞTABAK
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.