Φ Nefer Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2007 Bir vakit iki adam yola çıkmışlar biri kendini beğenmiş sırf kendini düşünen ehl-i kibir diğeri cömert benlikten geçmiş ehl-i gönül varmış gitmişler yolda nihayet bir saraya gelmişler ,İkiside girmiş bakmışlar saray Çok güzel Altın sütünları,Elmas Tavanı,Altından sular akan cam bir zemini ,kaseler altından gümüşten,elbiseler var ikinde ipekten ,yiyeceklerin haddi hesabı yok !..Gezmiş sarayın içini hayran kalmışlar lakin birinci adam demişki; Herhalde bu sarayın bir San'at karı olmalı bu müthiş saray nasıl olurda bir ustası olmadan kendi kendine gelir buraya oturur bu elmas çatı bu ahenkli altın sütünler işlemeli duvarlar desenler motifler kendisi olur?Elbet bir sanatkarı vardır.. -Ey dost bak bil ki bir adam sadece testi yapmış olmak için testi yapmaz.Hangi akılsız testiyi yaparda içine birşey koyulmayacağını akıl edemez-İkinci adam Demiş ki Yok!! ihtimal dairesinde değil burası kendilipğinden olmuş oluşmuş bu sütünlar güzel olmasına güzel ama kendiliğğinden olmuş belliki sanatkarı yok burasının!!. -İnsan kendini bilmedikçe nasıl olurda Yaratıcının zatı hakkında vardır-yoktur der,;?hangi akıl beyhude işe kalkar ancak akılsız olan,Otu çağırsanda birdir çağırmasanda ayağı yere kakılmış kalmıştır seni duymaz ve sana gelemez,İnciri kabuğundan baksan sana manasız gelir sen aç içindeki binlerce şekli tohumu gör !!.[1] Birinci adam demişki ey akılsız yol arkadaşım ne tür bir dşünce bu?Bu saçma inadından vay geç yoksa ikimizinde başına bela açacaksın sen !! Nasıl olurda bu sarayın sanatkarını inkar edersin?Sen akılsızmısınki? Tartışırlarken birden bir nurani zat zuhur edivermiş ; Demişki"Ben bu sarayıon San'at karı hem Sultanı olan zatın elçisiyim..!Size ondan ferman getirdim..." Dinleyin de öğüdü tutun. tutunki Sultan size daha güzel bir saray versin hem o saray daha kalıcıdır bu ferman beyhude değildir ey adamlar bakın bu sarayı yapan San'atkar sizden çok şey istemiyor hem size yemekler yiyecekler yolluyor ancak şunu iyi bilinki bu sarayda kaılıcı depğisiniz başka bir elçi gelir sizi sultan'ın huzuruna götürür o zaman'a kadar sultan:'ın sözünü dinleyin yoksa huzurnda sizi cezalandırır dinlerseniz bu saray gibi 10 -100-1000 tanesini sizin hizmetinize verir aklınızı heba etmeyin Ben onun elçisiyim Sultan kendisine itaat ister ,İsyan değil,o Sultanın kudretini san'atını tasdik edin o size iyilik ister ..." Şeklinde benzer ifadeler ile fermanı vermiş öğüt etmiş Birinci adam elçinin sözünü iyi idrak etmiş elçinin elini öpmüş demiş"sen ne nurani bir zat sın ne güzel konuşursun öyle itaat ettim ben Sultan'a " demiş İkinci adam tereddüt etmiş bakmış bakmış bir mana verememiş Zaten o adam Taş 'a benzer ancak onu kıracak balyoz gerekir ki anlasın derk etsin yoksa beyhude zannetmeye devam eder alemi sarayı Demiş" benim aklım yatmadı bu işe hem senin bir elçi oldugunu ne bileyim ?inanmadım sanada Sultan'a da,bu edebiyat dan birşey anlamadım ben bu sözler sihirmi yoksa? "zaten aklı saplanmış kalmış kelepçelenmiş düşünceleri bulanmış safi olması gereken beyni ..anlamamış hikmetli fermanı hikaye sanmış çeliişkili bir yazıdır beyhudedir zannetmiş! Elçi demi"benim görevim bitti size selam olsun ben gidiyorum aklınızı başınıza alın ikinici elçi sizi sultana götürür o vakte dek kendinize gelin ikinci elçinin fermanı ağır olur size yoksa " demiş ayrılmış birden oradan kaybolmuş birinci itaatkar demişki ey adam hala akıllnmaz msıın sen ? ne inadı ki bu sana mülk verecek sultana isyan edersin ikincisi demiş inanmam ben sen git buradan yoksa seni öldürürüm de başına iş açarım bu saray benim hem ikimize burası dar çek git bu malların hepsi benim" demiş enaniyeti(benliği) onu yemiş bitirmiş Birinci adam demiş Ey Ahmak Bizden önce kimbilir kaç kişi geldi buraya duymadınmı elçiyi size kalmaz bu saray dedi itaat et öyleise büyük saraya alsın sultan seni orada istedigini yap !" demiş İkincisinin aklı almamış mülk sevdası onu mahvetmiş hiç saraydan ayrılmayacak gibi davranmış Kabil kesilmiş itaat eden Habil'e adeta,Aslan olmaya kalkmış ceylana sanki Böyle çekişip durularken ikinci elçi çıkmış gelmiş[2]adeta canları donmuş korkudan dilleri tutumş ikinici elçi onlara demişki Ben O Haşmetli Sultan'ın elçisiyim haydi yürüyün onun huzuruna gidelim size söylüyecekleri var yeter bu sarayda kaldığınız birazde harem dairesine gelinde görün gerçekleri Çıkmışlar Huzur-u Sultan 'a Birinci adam elçilere teşekkür etmiş sevinmiş zira o itaat etmişti Sultana ve elçilere Sultan ona Dedi "İtaat ettinmi bana yoksa isyanda mısın sen?"Adam dedi kesinkes etmiştim sana itaat zaten elçierinde bilir sende biilirsin" Sultan demiş"öyle ise verin ona mükafatını o saraydan daha güzel binlercesini zevk sürsün içinde onların" adam sevincinden bir hale girmiş mükafat dan sersemlemiş Sultan'a binler teşekkür sunmuş oradan ayrılmış İkincisine Sormuş Sultan "sen ne yaptın ne getirdin bana ? itaat mı isyanmı" ikinci adamın ikinci elçi gelince de oldupu gibi eli ayağı tutulmuş dili lal kesilmiş şaşırmış korkmuş amma güç bela toparlamış demiş "isyan" Elçiler tasdik etmişl bu halini Sultan demiş" ey bedbaht hiç mi aklın yoktu senin elçilerime laf safsatası yapma dedin inkara girdin kafanı çalıştırmadın!" "atın bunu azaba aklını kullanmamasının cezası olarak görsün sultan inkar edilirmiymiş anlasın derk etsin" demiş **Evet ey dostum bak bik ki o adamlardan biri aklını kullanan diğeri inkar edendir Hem o saray ise Dünya dır bu Alem-i kebir(kainat ,büyük alem)dir hem o yiyecekler sarayın işlemeleri şu kainatta ki güzel ince sanat'a dalalet eder ,görümezmisin ki bu dünya sarayınında bir sanatkarı vardır nasıl olurda birkaç şişe devrilir bir formül yada ilaç teşekkül eder tesadüfen ondan! bin derece muhal birşeydir bu ! evet hem o elçilerden birincisi ise Hz.Muhammed Mustafa (sav) dir ki sana getirdiği sultan fermanı Kur'an-ı Kerim olmasın ,hem o ikinci adam isyankar inatçıdır ki Allah'ı (cc)inkar eder de azaba hak kazanır hem birincisi ise İtaat eden mü'min dir ki ecire kavuşur,Dünya gelip geçicidir o saray nasıl gelip geçici ise ...Aklını çalıştır sende bırak bu inadı bu adamların haline dönmeden kendine gel birinci adam gibi ol itaat et Hem O sultan Allah(cc) bu kainatı yaratmıştır nasıl ki sarayın sanatKarı vardır bu aleminde bir Yaratan'ı vardır o ikinci elçi ise Azrail (as)dır ki ne vakit sana gelip seni sultan huzuruna götüreceği belli olmaz O Harem dairesi huzur ise Mahşerdir ki orada Allah'tan sana binlerce soru gelecek ne cevap vereceksin hiç düşünmedinmi?Hem Kış gelince ağaçlar kurur ölür sonra İlkbaharda onlar tekrar canlanır dirilir bu ağaçlar dirilirde senin gibi üstün aklı olan bir varlık ölünce nasıl dirilmez ? işte bak gör bu alemdeki hikayedeki mes'eleyi derk et artık inadı bırak ikini adamın azaba düşmesi gibi sende Cehennem'e gitme birinci adam Cennet gibi bir mükafatı buldu sende bulabilirsin aklını kullan gönlünü ihmal etme ki doğruyu bulasın Hem dersen ki "neden beni Allah bu dünyaya yolladı pek ala bana mükafatım yada azabı direk verebilirdi O herşeyi biliyor benim akibetimi bilemezmiydi bilirdir " dersen eğer sana cevabım çok olsada yanlızca 3 işarete göz kırparım. 1) Evet O herşeyi bilir ancak eğer sana bunu yapsa idi mesela azabı hak etse idin sen ozaman diyecektin ki Ya Rabbi ben azabı hak ettim ama sen genede beni bir imtahan etse idin belki tökezlemem ve do0ğruyu bulurum azabtan kurtulurum beni bir aleme yollasanda orada sınava tabi tutsan "derdin muhakkkakki.[3] 2)Hem seni bu alem e göndermese sen mükaffatı bulsan ozman ondan birşey anlamaz onun kıymetini bilmezdin mesela bu alemde şöyle böyle oruç-yada tabii bir fakirlik ile açlık çekmesen o alemdeki mükafat olan Cennet'in güzelliklerini yemeklernin tadını kıymetini nasıl anlardın 3)Hemde seni Yaratan ı iyice tanıyamazdın ki sen Hem ona kavuşma isteği içinde olmaz belki o alemde Allah'ın Cemalini görsen Ru'yetullah a mazhar olsan belki ondan zevk alamaz ona olan ayrılık hissi çekmediğinden dolayı O'nu görmenin kıymetini anlayamazdın !! işte bu hikayeciği iyi oku anla da akıbetini gözden geçir geçir ki sonun bundan farklı olmuyacak Uzun gelmiş ise hikaye özür dilerim vaktinizi çalmış isem özür dilerim ama bütün ömrünü gaflet ie geçirmekten ise birkaç dakika şunu okuyup düşünmek cüz'i bir şey olsa gerek BEnzetmelere gelin Teşbite hata olmaz düstüruna göre hareket ettim İslam'da buna cevaz vardır zira ... [1][Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatılıp da ona sırt çevirenden, kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zalim kim vardır! Biz onların kalplerine, bunu anlamalarına engel olan bir ağırlık, kulaklarına da sağırlık verdik. Sen onları hidayete çağırsanda artık ebediyen hidayete eremeyeceklerdir.[Kehf 57] [2][Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler, onlar birbirleriyle çekişip-dururken o kendilerini yakalayıverir.][Yasin 49] [3]Hanginizin daha güzel iş ortaya koyacağını denemek için, ölümü ve hayatı yaratan O'dur. O azîzdir, gafurdur (üstün kudret sahibidir, affı ve mağfireti boldur).[ Mülk Suresi 2] Hikaye için Hz.Mevlana dan ve Hz.Said Nursi'den alıntılar yaptım ..Hatırımda kaldığınca .. Alıntı
Φ halkalıyıldız Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2007 işte bak gör bu alemdeki hikayedeki mes'eleyi derk et artık inadı bırak ikini adamın azaba düşmesi gibi sende Cehennem'e gitme birinci adam Cennet gibi bir mükafatı buldu sende bulabilirsin aklını kullan gönlünü ihmal etme ki doğruyu bulasın . işte bu hikayeciği iyi oku anla da akıbetini gözden geçir geçir ki sonun bundan farklı olmuyacak Uzun gelmiş ise hikaye özür dilerim vaktinizi çalmış isem özür dilerim ama bütün ömrünü gaflet ie geçirmekten ise birkaç dakika şunu okuyup düşünmek cüz'i bir şey olsa gerek Senin bu iyiniyetine hayranım. İnanmayanları doğru yola getirmek için elinden geleni yapıyosun. Oruçtan sonra, inanç konusunda da telkinlerde bulunmuşsun Allah dileseydi toptan iman ettirirdi, ne var ki dilemiyor... Saray Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.