Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

''Görevde bulunacağım süre içerisinde hiçbir ayrım yapmaksızın ...


muki

Önerilen İletiler

Gül, "Cumhuriyet Mitingi" düzenleyen STK'ları Köşke çağırmadı

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün saat 16.00'da Çankaya Köşkü'de sivil toplum örgütleri için düzenleyeceği resepsiyona, "Cumhuriyet mitingleri" düzenleyen sivil toplum örgütlerini davet etmedi.

 

Bugün yapılacak resepsiyona, sivil toplum örgütleri, dernek, vakıf, sendikaların yöneticileri, basın-yayın kuruluşlarının temsilcileri ile spor kulüplerinin yöneticilerini davet etti. 22 Temmuz seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı seçilen Gül, "bütün toplum kesimlerini kucaklayacağını" söylemesine rağmen davetiye göndermemesi "manidar" bulundu.

 

Cumhuriyet Mitingilerini düzenleyen Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Cumhuriyet Kadınları Derneği'ne davetiye gelmedi.

 

Kendilerine davetiye gelmediğini belirten dernek yöneticileri, gönderilmesi halinde bunu değerlendirmeye alıp ona göre karar verecek olduklarını söylediler.

 

ADD Genel Sekreteri Ali Ercan, derneğe davetiye gelmediğini, Şener Eruygur Paşa'nın ismine geldiğini ve şehir dışında olduğu için katılmayacağını söyledi.

ÇYDD Başkanı Türkan Saylan ise böyle bir davetiye beklentisi içinde olmadıklarını söylerken, CKD Başkanı Şenal Sarıhan ise, davet gelmemesinin kamuoyunun dikkatini çekeceğini düşündüğünü söyledi.

 

Alıntıdır Milliyet

 

 

''Görevde bulunacağım süre içerisinde hiçbir ayrım yapmaksızın bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağım. Tarafsızlığımı titizlikle koruyacağım ve devlet organlarının uyumlu çalışmasını sağlamak için elimden gelen bütün gayreti göstereceğim''

 

Bunlar Gül'ün sözleri hatırlatırım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

11. cumhurbaşkanı'nın görevde bulunacağı süre içerisinde, kendi tarafını kayıracağına, ayrımcılık yapıp sıkıştıkça duygu ve inanç sömürüsüne başvuracağına, teokratik bir anlayışla akp ile elele verip gerekli tüm değişiklikleri yandaş olduğu medyanın desteğiyle zaman harcamadan yapacağına garanti veririm.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

tek merak ettıgım abdullah gul hakkında suc duyurusunda bulunup bulunulmadıgı..

 

Cumhuriyet Başsavcılığı’na

Ankara

 

Konu : Milletvekilliği ve dokunulmazlığı sona ermiş bulunan Abdullah Gül hakkında;

1) Özel evrakta sahtecilik ve 2820 sayılı kanuna muhalefet suçlamasıyla C. Başsavcılığınızca, 14.09.1999 tarih ve Basın Hz. 1998/1160 sayı ile

Açılan, ancak dokunulmazlığı nedeniyle ertelenmiş olan soruşturmanın ve

kamu davasının sürdürülmesi;

2) ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Türkiye aleyhine gizli anlaşma

bağıtlayarak “Devletin Güvenliği Aleyhine Suçlar” işleyen sanık hakkında

soruşturma yapılarak kamu davası açılması;

istemidir.

 

Açıklamalar :

 

 

Abdullah Gül’ün dokunulmazlığı sona ermiştir.

 

Kayseri Milletvekili ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 28 Ağustos 2007 tarihi itibariyle Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Cumhurbaşkanı seçilmiş olmakla milletvekilliği ve bakanlık görev ve sıfatları sona ermiş bulunmaktadır. Dolayısıyla bundan böyle Anayasa’nın 83. maddesinde düzenlenen yasama dokunulmazlığından yararlanması söz konusu değildir. Keza Cumhurbaşkanı seçilmekle bakanlık görevi de sona erdiğinden, Anayasa’nın 112. maddesinde öngörülen dokunulmazlığa da sahip bulunmamaktadır.

 

Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’na ilişkin 101-108. maddelerinde dokunulmazlığa yönelik bir düzenleme yoktur. Aksine, 105. maddede yer alan düzenlemede, yalnızca “vatana ihanet”den dolayı yargılanabilmesi için TBMM üye tam sayısının en az üçte birinin teklifi üzerine üye tam sayısının en az dörtte üçünün karar vermesi gerektiği öngörülmüştür. Bu da yalnızca Cumhurbaşkanlığı görevi sırasındaki eylemlerinden dolayı suçlandırmalarda aranacaktır. Dolayısıyla, bunun dışındaki suçlar ve Cumhurbaşkanı seçilmeden önceki eylemleri nedeniyle yargılanmasını önleyecek bir anayasal düzenleme yoktur.

 

1924 Anayasası’nın 41. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen, ancak 1961 ve 1982 Anayasalarında yer almayan hükümde; “Cumhurbaşkanının özlük işlerinden dolayı sorumlanması gerekirse, Anayasanın milletvekilliği dokunulmazlığı ile ilgili 17. maddesi hükümlerine uyulur” deniliyordu. Anayasa koyucu, bilinçli bir seçimle bu hükme daha sonraki Anayasalarda yer vermemiştir. Çünkü, dokunulmazlığa gereksinim duyacak bir kişinin Cumhurbaşkanı olabileceği düşünülmemiş, böyle bir kişi bu makama yakıştırılmamıştır.

 

Anayasa’nın 10. maddesine göre; “Herkes…ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir…Hiçbir kişiye…imtiyaz tanınamaz…Devlet organları…bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar”.

 

Bu nedenle, dokunulmazlığı sona ermiş bulunan Abdullah Gül’ün işlediği suçlar nedeniyle kovuşturulması, daha önce hakkında açılmış kamu davalarına Anayasa’nın 83. maddesi uyarınca zamanaşımı hükümleri uygulanmaksızın devam edilmesi hukuk devletinin gereğidir.

 

“Evrakta sahtekarlık” suçundan yargılanması sürdürülmelidir.

 

Bilindiği gibi Abdullah Gül, kamuoyunda “Kayıp Trilyon Davası” olarak bilinen kamu davasının “şüpheli”lerindendir.

 

Ankara C. Başsavcılığı’nca düzenlenen ve TBMM Başkanlığı’na sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderilen 14.09.1999 tarih ve Basın Hz. 1998/1160 sayılı fezlekede

Ahmet Hamdi oğlu, Adviye’den olma 1950 doğumlu Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün 1997-1998 yılları arasında muhtelif tarihlerde özel evrakta sahtecilik ve 2820 sayılı kanuna muhalefet suçlarını işlediği belirtilmiştir.

 

Anılan soruşturmada; aralarında Abdullah Gül’ün de bulunduğu Refah Partisi yöneticilerinin Hazineden alınan trilyonlarca liranın naylon faturalar ve düzmece belgelerle yok edildiği saptanmıştı.

 

Abdullah Gül hakkında C. Başsavcılığınızca düzenlenen fezlekede özetle şöyle deniliyor:

 

“(Bütün bu olayların) Olay tarihinde partinin Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan sanığın da parti üst düzey yöneticisi olarak bilgisi dahilinde olduğu, bu şekilde sanığın özel evrakta sahtecilik suçuna iştirak ettiği, ayrıca Siyasi Partiler Kanununa da aykırı davrandığı görüşüne varılmıştır. Bu nedenle, halen Fazilet Partisi Kayseri Milletveki olan sanık Abdullah Gül’ün eylemine uyan (…) maddeler uyarınca soruşturma yapılabilmesi, Anayasa’nın 83/2. maddesi uyarınca TBMM’nin bu yolda bir karar almasına bağlı olduğundan, TBMM’nin takdirlerine sunulmak üzere gerekli işlemin yapılabilmesi için işbu Fezleke tarafımdan düzenlendi” (14.09.1999, Melih Tarı, Ankara C. Başsavcısı).

 

Ancak, bu fezlekeye rağmen anılan suç nedeniyle sanık Abdullah Gül’ün dokunulmazlığı kaldırılmadığından bugüne değin yargılanması sürdürülememiş, “milletvekilliği sıfatı sona erinceye kadar ertelenmesine” karar verilmiştir.

 

Abdullah Gül’ün dışındaki dokunulmazlığı bulunmayan değer sanıklar hakkında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davası sonuçlanmış ve suç sabit görülerek sanık Necmettin Erbakan 2 yıl 4 ay, ondokuz sanık 1 yıl 2 ay, elli sanık ise 1’er yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu karar, Yargıtay’ca onanarak kesinleşmiştir.

 

Şimdi, dokunulmazlığı sona ermiş bulunan Abdullah Gül hakkındaki bu soruşturmaya beklenmeksizin kaldığı yerden devam edilmesi, Abdullah Gül’ün de diğer sanıklar gibi yargılanması gerekmektedir.

 

 

 

Gül, ABD ile gizli anlaşma yaparak “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar” işlemiştir.

 

Abdullah Gül, bunun yanı sıra daha ağır suçlar da işlemiştir.

 

Açıklanan bu 14 maddelik “Gizli Mutabakat” özetle şöyledir:

 

Türk askeri Irak'ın kuzeyinden dört ay içinde çekilecek. Sınır harekâtlarına son verilecek. PKK/KADEK'e karşı Türkiye içinde yapılacak askerî harekâtlar için, ABD askerî makamlarına haber ve bilgi verilecek, izin alınacak. Aksi halde Türkiye'ye ambargo ve askerî yaptırım uygulanabilecek. ABD'nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek verilecek. Türk ordusunun asker ve silah gücü indirilecek. Irak'ın kuzeyinde ilan edilecek kukla devlet, Türkiye tarafından resmen tanınacak. PKK/KADEK yasallaştırılacak ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak. Türkiye'de belediyelerin özerkleştirilmesinden sonra dört yıl içinde aşamalı olarak federasyona geçilecek. Kıbrıs'ta Denktaş, "Arafat modeli" uygulanarak devre dışı bırakılacak ve Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak. Ermenistan'a yönelik kısıtlamalar kaldırılacak. Kuzey Irak'taki Kürdistan sınırları içinde, özellikle Kerkük, Süleymaniye ve Musul'da yaşayan Türkmenler, ABD tarafından güvenli biçimde Bağdat'a ve Irak'ın diğer bölgelerine taşınacak, onlara taşındıkları yerlerde iş olanakları sağlanacak.

 

Tam metni ilişikte sunulan bu “Gizli Mutabakat”ın ilk adımının, ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell 2 Nisan 2003 tarihinde Türkiye’ye geldiğinde, Abdullah Gül ile yaptığı özel görüşmede hazırlanan 9 maddelik bir planla atıldığı anlaşılmaktadır. Abdullah Gül, Powell’la yaptığı bu görüşmenin perde arkasını, görüşmeden yaklaşık bir ay sonra Vatan Gazetesi yazarı Sedat Sertoğlu’na anlatmıştır. 24 Mayıs 2003 tarihli Vatan Gazetesinde de aktarıldığı gibi Abdullah Gül, Sedat Sertoğlu’na şunları söylemiştir: “Ben bu gezileri yapmadan önce, şimdi senin oturduğun koltukta (eliyle koltuğa vurarak) ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık, 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki. Powell, Suriye’ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var”.

 

Aslında, gerek ülkemizde ve gerekse bölgemizde daha sonra yaşanan gelişmeler de dikkatle incelendiğinde -Abdullah Gül tarafından da zımnen itiraf edilen- bu plan ve mutabakatın, adım adım uygulanmakta olduğunu saptamak mümkündür.

 

Türk Ceza Yasası’nın, “Devletin güvenliğine karşı Suçlar” bölümünde düzenlenen 302, 304 ve 309. maddelerinde yazılı suçları oluşturan ve ağır cezaları gerektiren bu eylem, Anayasa’nın 14. maddesinde tanımlanan faaliyetlere tekabül etmektedir.

 

Bilindiği gibi, Anayasa’nın 83/2. maddesine göre daha önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasa’nın 14. maddesindeki durumlar yasama dokunulmazlığının dahi kapsamı dışındadır.

 

Sanığın, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek tarafından daha önce 26.03.2007 tarihinde tüm belge ve bilgileriyle Yargıtay C. Başsavcılığı’na da iletilmiş olan bu eyleminin, belirtilen bu niteliği itibariyle Cumhuriyet adına derhal soruşturulması gerekmektedir.

 

Sonuç :

 

Milletvekilliği ve dokunulmazlığı sona ermiş bulunan Abdullah Gül hakkında;

 

1) Özel evrakta sahtecilik ve 2820 sayılı kanuna muhalefet suçlamasıyla C. Başsavcılığınızca, 14.09.1999 tarih ve Basın Hz. 1998/1160 sayı ile açılan, ancak dokunulmazlığı nedeniyle ertelenmiş olan soruşturmanın ve kamu davasının sürdürülmesini;

 

2) ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Türkiye aleyhine gizli anlaşma bağıtlayarak "Devletin Güvenliği Aleyhine Suçlar” işleyen sanık hakkında soruşturma yapılarak kamu davası açılmasını talep ediyoruz.

 

Saygılarımızla.

 

 

Av. Mehmet Cengiz

 

EK

Abdullah Gül’ün ABD Dışişleri Bakanı Powell ile yaptığı 14 maddelik gizli mutabakat

 

1. Irak’ın kuzeyinde bulunan bütün Türk birlikleri ve Türk ordusuna bağlı özel kuvvetler, aşamalı olarak Türkiye sınırları içine çekilecek.

2. Türk ordusu bundan böyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtlarda bulunmayacak. PKK/KADEK’in Türkiye’nin egemenlik alanı dışında takip ve bastırılması harekatlarına da son verilecek.

3. PKK/KADEK’e karşı Türkiye devletinin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekâtlar için, ABD askeri makamlarına haber ve bilgi verilecek, izin alınacak.

4. Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri, PKK/KADEK’e karşı ABD askeri makamlarına bilgi vermeden ve izin almadan harekât yapacak olursa, ABD Hükümeti, ‘Kürt halkına karşı şiddet kullandığı ve soykırım uygulandığı’ çerçevesi içinde uyarıda bulunma hakkını kullanabilecek. Bu durumda ABD gerekli gördüğü ambargo ve silahlı müdahale gibi siyasal ve askeri yaptırımları saklı tutacak.

5. Türkiye, ABD’nin İran’a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askeri harekâtlara, ABD’nin talep etmesi halinde şartsız olarak üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askeri birlik verecek. Türk birliklerinin komuta yetkisi, ABD komutanlığında olacak.

6. Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD’nin uygun bulduğu sayı ve kabiliyete indirilecek, özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlanacak, bütün silah ve cephane bundan sonra ağırlıklı olarak kısa menzilli taktik savunma kavramına göre ayarlanacak, Türkiye’de bulunan ABD ve NATO irtibat subaylarının görev alanları ve yetkileri genişletilecek.

7. Irak’ın kuzeyinde kurulmuş olan ve ‘Kürdistan’ adı verilen devlet resmen ilan edildikten sonra Türkiye tarafından da resmen tanınacak. Türk devletinin böyle bir devletin kuruluşunu ‘savaş nedeni’ sayan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ve bu yöndeki politika ve kararları kaldırılacak.

8. Abdullah Öcalan ve diğer dört lideri dışında bütün PKK/KADEK yönetici ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak.

9. Etnik grupların yasal siyasete katılmaları önündeki bütün yasal kısıtlamalar ve engeller kaldırılacak. Af yasası ile bağlantılı olarak, PKK/KADEK’e yasal siyaset düzleminde yer alma olanağı sağlanacak, hapiste veya dağda bulunan yöneticilerin siyasal mücadeleye katılmaları için gerekli hukuki ve siyasal önlemler alınacak ve uygulanacak.

10. Kamu Reformu Yasası ve Yeni Yerel Yönetim Yasaları hızla çıkartılacak, Türkiye’deki Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı şehir ve kasabaların belediyelerinin özerkleşmesi süreci kararlı olarak yürütülecek.

11. Türkiye, dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter devlet yapısını terk ederek, federasyona geçecek.

12. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ‘Arafat modeli’ denen uygulamayla devre dışı bırakılacak, Kıbrıs’ta Annan Planı bazı küçük değişikliklerle hayata geçirilecek.

13. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak, sık sık ortaya çıkan ‘it dalaşı’ sorunu Yunanistan rahatsız edilmeden çözülecek.

14. Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek, sınır ticaretinde Ermeniler lehinde düzenlemeler yapılacak, Ermenilerin Türkiye’ye gezilerindeki bazı sınırlamalar kaldırılacak.

 

 

ıste bır suc duyurusu bakalım ne karar cıkacak..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cumhuriyet Başsavcılığı?na

Ankara

 

Konu : Milletvekilliği ve dokunulmazlığı sona ermiş bulunan Abdullah Gül hakkında;

.

.

.

13. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak, sık sık ortaya çıkan ?it dalaşı? sorunu Yunanistan rahatsız edilmeden çözülecek.

14. Türkiye?nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek, sınır ticaretinde Ermeniler lehinde düzenlemeler yapılacak, Ermenilerin Türkiye?ye gezilerindeki bazı sınırlamalar kaldırılacak.

ıste bır suc duyurusu bakalım ne karar cıkacak..

 

şu hale bakın!!!! :(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''Görevde bulunacağım süre içerisinde hiçbir ayrım yapmaksızın HEPİNİZİ ORTA YERİNDEN AYIRACAĞIMA..........." :P

 

:lol:

 

tek merak ettıgım abdullah gul hakkında suc duyurusunda bulunup bulunulmadıgı..

 

Cumhuriyet Başsavcılığı’na

Ankara

 

Konu : Milletvekilliği ve dokunulmazlığı sona ermiş bulunan Abdullah Gül hakkında;

1) Özel evrakta sahtecilik ve 2820 sayılı kanuna muhalefet suçlamasıyla C. Başsavcılığınızca, 14.09.1999 tarih ve Basın Hz. 1998/1160 sayı ile

Açılan, ancak dokunulmazlığı nedeniyle ertelenmiş olan soruşturmanın ve

kamu davasının sürdürülmesi;

2) ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Türkiye aleyhine gizli anlaşma

bağıtlayarak “Devletin Güvenliği Aleyhine Suçlar” işleyen sanık hakkında

soruşturma yapılarak kamu davası açılması;

istemidir.

 

Açıklamalar :

Abdullah Gül’ün dokunulmazlığı sona ermiştir.

 

 

Şimdi, dokunulmazlığı sona ermiş bulunan Abdullah Gül hakkındaki bu soruşturmaya beklenmeksizin kaldığı yerden devam edilmesi, Abdullah Gül’ün de diğer sanıklar gibi yargılanması gerekmektedir.

Gül, ABD ile gizli anlaşma yaparak “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar” işlemiştir.

 

Abdullah Gül, bunun yanı sıra daha ağır suçlar da işlemiştir.

 

Açıklanan bu 14 maddelik “Gizli Mutabakat” özetle şöyledir:

 

Türk askeri Irak'ın kuzeyinden dört ay içinde çekilecek. Sınır harekâtlarına son verilecek. PKK/KADEK'e karşı Türkiye içinde yapılacak askerî harekâtlar için, ABD askerî makamlarına haber ve bilgi verilecek, izin alınacak. Aksi halde Türkiye'ye ambargo ve askerî yaptırım uygulanabilecek. ABD'nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek verilecek. Türk ordusunun asker ve silah gücü indirilecek. Irak'ın kuzeyinde ilan edilecek kukla devlet, Türkiye tarafından resmen tanınacak. PKK/KADEK yasallaştırılacak ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak. Türkiye'de belediyelerin özerkleştirilmesinden sonra dört yıl içinde aşamalı olarak federasyona geçilecek. Kıbrıs'ta Denktaş, "Arafat modeli" uygulanarak devre dışı bırakılacak ve Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak. Ermenistan'a yönelik kısıtlamalar kaldırılacak. Kuzey Irak'taki Kürdistan sınırları içinde, özellikle Kerkük, Süleymaniye ve Musul'da yaşayan Türkmenler, ABD tarafından güvenli biçimde Bağdat'a ve Irak'ın diğer bölgelerine taşınacak, onlara taşındıkları yerlerde iş olanakları sağlanacak.

 

Sonuç :

 

Milletvekilliği ve dokunulmazlığı sona ermiş bulunan Abdullah Gül hakkında;

 

1) Özel evrakta sahtecilik ve 2820 sayılı kanuna muhalefet suçlamasıyla C. Başsavcılığınızca, 14.09.1999 tarih ve Basın Hz. 1998/1160 sayı ile açılan, ancak dokunulmazlığı nedeniyle ertelenmiş olan soruşturmanın ve kamu davasının sürdürülmesini;

 

2) ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Türkiye aleyhine gizli anlaşma bağıtlayarak "Devletin Güvenliği Aleyhine Suçlar” işleyen sanık hakkında soruşturma yapılarak kamu davası açılmasını talep ediyoruz.

 

Saygılarımızla.

Av. Mehmet Cengiz

 

ıste bır suc duyurusu bakalım ne karar cıkacak..

 

yargı, emniyet, devlet takiyecilerin elinde olunca ve böylede kalınca hiç birşey çıkmaz... kuşatılmışız...

 

görüyoruz, duyuyoruz, anlıyoruz da anlatması zor... -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

müslümanların ülkesinde Ramazan'ın devlet tarafından kabul görmemesi için hiç bir neden yok.

önceki arizi bir durumdu ve gayrı dogaldı.

devletin milletinin degerleri ile barışık olmasından daha dogal bir durum olamaz.

bu, ülkenin normalleşme sürecine katkı yapar.

bunun aksi oluyorsa orada anormallik var demekdir.

pek tabiki köşkte de iftar verilir, verilmelidir.

bir çok batılı ülke yöneticileri verirken...

kendimizle barışık olmalıyız, bırakın bu hazımsızlıkları...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünyanın hiçbir ülkesinde cumhurbaşkanı bu kadar tartışma konusu olmaz..

Burası türkiye ya mutlaka herşeye ***** ****** ****** tayfası

çıkacaktır illaki..:) Birileri istemedi diye ( sadece birileri gerisi hikaye )

daha icraatlarını bile görmeden vurdunuz ha vurdunuz.....Bende birilerine

özendim..yoookk arkadaş yoook böyle sosyal demokratlık olmaaaaaazzz..:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünyanın hiçbir ülkesinde cumhurbaşkanı bu kadar tartışma konusu olmaz..

Burası türkiye ya mutlaka herşeye ****** ******** ********** tayfası

çıkacaktır illaki.. :) Birileri istemedi diye ( sadece birileri gerisi hikaye )

daha icraatlarını bile görmeden vurdunuz ha vurdunuz.....Bende birilerine

özendim..yoookk arkadaş yoook böyle sosyal demokratlık olmaaaaaazzz.. :)

 

Sayın Marcus, okuma yazma biliyorsunuz, aşağıdaki metni okuyun bir bakalım ne diyeceksiniz. Bu metni okuduktan sonra neden bu adamın icraatlerinden bahsettiğimizi anlarsınız belki. Biz burun kıvıran, kendini beğenmişler tayfası değiliz, ama sizlerin de Gül'ü sütten çıkmış ak kaşık olarak tabir etmeniz komik oluyor doğrusu.

 

Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı tüm DÜNYAYA hayırlı olsun, ama bize ne kadar hayırlı olacak göreceğiz!

 

Abdullah Gül, 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Ankara?da ?2 sayfa 9 maddelik gizli bir plan yapıldığını?. Bu gizli anlaşmanın yapılmasından bir buçuk ay sonra Vatan gazetesi yazarı Sedat Sertoglu?na yaptığı açıklamada şunları söylemiştir:

 

?Ben bu gezileri yapmadan önce şimdi senin oturduğun koltukta (eliyle koltugu vurdu) ABD Dışişleri Bakanı Powell oturuyordu. Onunla 2 sayfalık 9 maddelik bir plan üzerinde anlaştık. Ama ben her yaptığımı kalkıp açıklayamam ki?Powell Suriye?ye giderken de benimle konuştu. Gizli olan bir sürü gelişme var? (Vatan, 24 Mayis 2005).

 

Bu açıklama, dikkatle incelendiği zaman görülebileceği gibi, Abdullah Gül aynı görüşmede ABD?nin komşumuz Irak?ı işgalini desteklemekte ve Müslüman milletlerin yaşadığı ülkelere karşı ABD saldırganlığının hizmetinde olduğunu belirtmektedir. Aralarında ülkemizin de bulunduğu ?Ortadoğu?daki bütün rejimlerin değişeceğini? söylemektedir.

 

Gizli anlaşmanın içeriği

 

2 sayfa 9 maddelik ?Gizli Plan?ın ayrıntıları şöyledir:

1. Türk askeri Irak?ın kuzeyinden çekilecek, sınır harekâtlarına son verilecek ve PKK?ya askeri harekât için ABD?den izin alınacak: Irak?ın kuzeyinde bulunan bütün Türk birlikleri ve Türk ordusuna bağlı özel kuvvetler, Türkiye sınırları içine çekilecek. Türk ordusu bundan boyle hangi gerekçeyle olursa olsun, sınır ötesi harekâtta bulunmayacak. PKK/KADEK?in Türkiye egemenlik alanı dışında takip ve bastırılması harekâtlarına son verilecek. Ayrıca PKK/KADEK?e karşı Türkiye Devletinin egemenlik alanı içinde yapılacak askeri harekâtlar için ABD askeri makamlarına bilgi verilecek.

 

2. Türkiye?ye ambargo ve askerî yaptırım tehdidi: Eğer Türk Silahli Kuvvetleri, PKK/KADEK?e karşı ABD askeri makamlarına bilgi vermeden ve izin almadan harekât yapacak olursa, ABD hükümeti, Kürt halkına karşı şiddet kullanıldığı ve soykırım uygulandığı çerçevesi içinde uyarıda bulunma hakkını kullanabilecek. Bu durumda ABD gerekli gördüğü ambargo ve silahlı müdahale gibi siyasal ve askerî yaptırımları sakli tutacak.

 

3. ABD?nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek ve katılım: Türkiye, ABD?nin İran?a ve diğer Ortadoğu ülkelerine karşı uygulayacağı sınırlı askerî harekâtlara, ABD?nin talep etmesi halinde şartsız olarak üs ve taşıma kolaylıkları sağlayacak, askerî birlik verecek. Türk birliklerinin üst komuta yetkisi, ABD komutanlığında olacak.

 

4. Türk ordusunun asker ve silah gücünde indirim: Türk ordusunun asker sayısı ve silah kuvveti, ABD?nin uygun bulduğu sayı ve kabiliyete indirilecek. Özellikle tank ve ağır silahların miktarı düşürülecek, savaş uçağı sayısı sınırlanacak. Bütün silah ve cephane bundan sonra ağırlıklı olarak kısa menzilli taktik savunma kavramına (belgede ?konsept? deniyor) göre ayarlanacak. Türkiye?de bulunan ABD ve NATO irtibat subaylarının görev alanları ve yetkileri genişletilecek.

 

5. Irak?ın kuzeyinde kurulan kukla devlet Türkiye tarafından resmen tanınacak: Irak?ın kuzeyinde kurulmuş olan ve sözüm ona ?Kürdistan? adı verilen kukla devlet, resmen ilan edildikten sonra, Türkiye tarafından da resmen tanınacak. Türk devletinin kukla devletin kuruluşunu ?savaş nedeni? sayan Millî Güvenlik Siyaset Belgesi ve bu yöndeki politika ve kararları kaldırılacak. (Kuzey Irak -?Kürdistan? sınırları içinde kalacak olan ve özellikle Kerkük, Musul ve Süleymaniye?deki Türkmenler, ABD tarafından güvenli bir şekilde başta Bağdat ve diğer Güney Irak şehirlerine nakledilecek. ABD yetkilileri göç edecek olan tüm Türkmenlere iş olanakları sağlayacak).

 

6. PKK/KADEK elemanlarına geniş kapsamlı af ve PKK?nın yasallaştırılması: Abdullah Öcalan ve diğer dört lideri dışında bütün PKK/KADEK yönetici ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak. Etnik grupların yasal siyasete katılmaları önündeki bütün yasal kısıtlamalar ve engeller kaldırılacak. Af yasasıyla bağlantılı olarak PKK/KADEK?e yasal siyaset düzleminde yer alma olanağı sağlanacak,

hapiste veya dağda bulunan yöneticilerin siyasal mücadeleye katılmaları için gerekli hukukî ve siyasal önlemler alınacak ve uygulanacak.

 

7. Güneydoğu belediyelerine özerklik ve federasyona geçiş: Kamu Reformu Yasası ve yeni Yerel Yönetim Yasaları hızla çıkartılarak, Türkiye?deki Kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı şehir ve kasabaların belediyelerinin özerkleşmesi süreci kararlı olarak yürütülecek. Türkiye, dört yıl içinde uygulanacak bir planla, üniter devlet yapısını terk ederek, federasyona geçecek.

 

8. Kıbrıs?ta Denktaş devre dışı bırakılacak, Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak ve Ege?de Yunanistan?ın taleplerine esnek tavır alınacak: KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ?Arafat modeli?

denen uygulamayla devre dişi bırakılarak, Kıbrıs?ta Annan Planı bazı küçük değişikliklerle hayata geçirilecek. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak, sık sık ortaya çıkan ?** dalaşı? sorunu Yunanistan rahatsız edilmeden çözülecek.

 

9. Ermenistan?a yönelik kısıtlamaların kaldırılması: Türkiye?nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirilecek ve iyileştirilecek. Sınır ticaretinde Ermeniler lehine düzenlemeler yapılacak. Ermenilerin Türkiye?ye gezilerindeki bazı kısıtlamalar kaldırılacak.

 

 

Gizli anlaşmanın uygulanması

 

Bu gizli anlaşmayla aradan geçen süreçte, o tarihte açıklanan bu gizli anlaşmanın maddelerinin uygulanmış ya da uygulanmakta olduğunu görüyoruz:

 

1. Türk askeri Irak?ın kuzeyinden çekilecek, sınır harekâtlarına son verilecek ve PKK?ya askerî harekât için ABD?den izin alınacak:

Türk askeri Kuzey Irak?tan çekildi. Sınır harekâtlarına son verildi. Ve izin alınamadığı için operasyon yapılamıyor.

 

2. Türkiye?ye ambargo ve askerî yaptırım tehdidi:

Türk askerinin başına çuval geçirildi.

 

3. ABD?nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek ve katılım:

ABD ve AKP iktidarı, işbirliği halinde, bu desteği sağlamak için Türk Ordusuna Şemdinli olayından bu yana operasyonlar yürütüyor.

 

4. Türk ordusunun asker ve silah gücünde indirim:

İndirim tasarıları sık sık gündeme getiriliyor.

 

5. Irak?ın kuzeyinde kurulan kukla devlet Türkiye tarafından resmen tanınacak:

Resmen tanınması için ortam oluşturuluyor. Barzani- Talabani?nin durup durup ****** açıklamalar vermesi,

Diyarbakır Belediyesi Başkanı Osman Baydemir?in Devlet?e meydan okuması ve özerklik istiyoruz açıklamaları?

"Diyarbakır kalesi söylemleri..Ardından hani her partinin kalesi yokmudur takiyeleri..."

 

6. PKK/KADEK elemanlarına geniş kapsamlı af ve PKK?nın yasallaştırılması:

Hazırlıklar yapılıyor. ?Eve Dönüş Yasası? ile ilk uygulaması yapılmaya çalışıldı....

 

7. Güneydoğu belediyelerine özerklik ve federasyona geçiş:

Kamu Reformu ve Yerel Yönetim Yasaları ile belediyeler özerkleştiriliyor. Federasyon hazırlanıyor. Güneydoğu Belediyeler Birliği, AB fonlarından ve AB ülkelerinden doğrudan para alıyor, doğrudan ilişki kuruyor. Bunun yasal dayanağı olarak ?İkiz Sözleşmeler? Meclisten geçirildi. (Kenan Evren dahil), Ayrıca eyalet olsun diye öneriler yapılıyor?

 

8. Kıbrıs?ta Denktaş devre dışı bırakılacak, Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak ve Ege?de Yunanistan?ın taleplerine esnek tavır alınacak:

Denktaş devre dışı bırakıldı. Annan Planına teslim olundu. Ege?de esnemeler başladı. Onay verilen AB Müzakere Çerçeve Belgesi ile Türkiye?nin bazı sınırlarının ?ihtilaflı? olduğu kabul edilerek bu ?sınır ihtilafları?nın ve ?ihtilaflar? kapsamında Ege sorununun Lahey Adalet Divanı?na götürülmesinin önü açıldı.

9. Ermenistan?a yönelik kısıtlamaların kaldırılması:

 

Hazırlıklar gündemde. Ermenistan hava koridoru açılarak 70 bin Ermenistan vatandaşının Türkiye?de kaçak çalışmasının önü açıldı. Ermesintan Sınırı gizli olarak açılmış ve çok az da olsa bir ticaret başladı.

 

Abdullah Gül açısından ABD ile yapılan bir ?hizmet sözleşmesi? kabul edilebilecek bu ?Gizli Plan?, ABD?nin Müslüman halkların yaşadığı 24 ülkeyi bölen Büyük Ortadoğu Projesi?nin Türkiye ayağını oluşturmaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak muki,mesele birşeyleri yazıpta torba doldurmak değil...Abdullah Gül ne Demirelden ne Özaldan nede Evrenden daha kabuledilemez değil...

Yoksa eğrisiyle doğrusuyla eski devlet başkanlarını yazssam,diyeceksinki vay bee...Ama gerek yok,eğer birbirimizi anlıyabiliyorsak mesele

kendiliğinden çözülür..Yeterki düşüncelerimizde sabit fikirli olmayalım...Benim anlatmak istediğimde zaten bu...Yoksa elbet biliyorum hiçbir

insan herkezce kabul görmez.Bu zaten yaşamın değişmeyen yasası...Ama şu adamda neyapacak acaba diye insan bir merak eder yav.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak muki,mesele birşeyleri yazıpta torba doldurmak değil...Abdullah Gül ne Demirelden ne Özaldan nede Evrenden daha kabuledilemez değil...

Yoksa eğrisiyle doğrusuyla eski devlet başkanlarını yazssam,diyeceksinki vay bee...Ama gerek yok,eğer birbirimizi anlıyabiliyorsak mesele

kendiliğinden çözülür..Yeterki düşüncelerimizde sabit fikirli olmayalım...Benim anlatmak istediğimde zaten bu...Yoksa elbet biliyorum hiçbir

insan herkezce kabul görmez.Bu zaten yaşamın değişmeyen yasası...Ama şu adamda neyapacak acaba diye insan bir merak eder yav.. :)

 

1. acaba ne yapacağını görmek için daha ne kadar ve kafamıza nasıl bir cisim düşmesini beklememiz yerinde olur.

2. bildiğiniz birşey varsa yazın biz de bilelim. malum burası tartışma yeri. oturur tartışırız.

3. demirel, özal ve evren i desteklediklerini neren biliyorsunuz bu arkadaşların? belki onları da beğenmiyorlar, yeri geldikçe de eleştiriyorlardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak muki,mesele birşeyleri yazıpta torba doldurmak değil...Abdullah Gül ne Demirelden ne Özaldan nede Evrenden daha kabuledilemez değil...

Yoksa eğrisiyle doğrusuyla eski devlet başkanlarını yazssam,diyeceksinki vay bee...Ama gerek yok,eğer birbirimizi anlıyabiliyorsak mesele

kendiliğinden çözülür..Yeterki düşüncelerimizde sabit fikirli olmayalım...Benim anlatmak istediğimde zaten bu...Yoksa elbet biliyorum hiçbir

insan herkezce kabul görmez.Bu zaten yaşamın değişmeyen yasası...Ama şu adamda neyapacak acaba diye insan bir merak eder yav.. :)

Bakalım göreceğiz Gül devlet adamı mı, yoksa siyasetçi mi. Ama Gül gibilerin devlet adamı olmak için bir kaç fırın ekmek yemeleri gerekiyor.

 

Devlet adamları ülkesini ve ve bu ülkede yaşayan insanları satmama düşüncelerinde sabit olmaları gerekir. ''Gizli anlaşmanın içeriği'' ve ''Gizli anlaşmanın uygulanması'' yazılarını okuduk hepimiz, daha neyini merak edelim. Lakin rua arkadaşımızın dediği gibi, bildiğiniz bir şey varsa yazın da biz de bilelim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şöyle söyliyeyim..Eğer internet 80 li yıllarda bu denli yaygın olsaydı.rua "evren paşam çok yaşa" diye yazacaktı.

sizde "Cumhurbaşkanım çok yaşa" diyecektiniz...Tabi bunlar işin şakası :) Gerçek olan ön yargılardan kurtulmak

ve icraatlarını görmediğimiz kişileri peşin hükümle eleştirmemek.Bakın önümüzde 7 uzun yıl var..Bu zaman zarfında

pek çok eleştirecek konu olacak...Bende size destek çıkıcam..Kimbilir belkide ben yanılıyo olabilirim..Gül makamını

kötüye kullanacak ve tüm halk buna tepki verecek...Bunlar faraza şeyler.. Diyorumki artık kendinizi yormayın....

Görelim ülkeye ne katkısı olacak ne zararı..Ondan sonra oturup uzun uzun tartışalım..Şimdiden peşinen adam

asmayın... Çok istiyorsanız beni asın :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.

.

.

Alıntıdır Milliyet

''Görevde bulunacağım süre içerisinde hiçbir ayrım yapmaksızın bütün vatandaşlarımızı kucaklayacağım. Tarafsızlığımı titizlikle koruyacağım ve devlet organlarının uyumlu çalışmasını sağlamak için elimden gelen bütün gayreti göstereceğim''

 

Bunlar Gül'ün sözleri hatırlatırım...

Adam daha dün*Cumhuriyetin sonu gelmistir diye demec vermisken*Cumhuriyeti yasartmak icin miting düzenleyenlere davetiye gönderebilirmi,AKP nin Cumhurbaskani asla tarfsiz olamaz,seriat isteyen bir zihniyetin tarafsiz olmasini beklemek hocanin göle maya atmasi gibi birseydir.Olmayacak birseye amin demek gercekleri hala anlamamis olmak demektir.Sezeri secileni degilde secilmeyeni atadi diye eletirenlerin Gül'ün secilmeyen birini YÖK'e atamasindan acaba yüzleri kizardimi.Sanmiyorum,yüz kizarmasi herkes icin degildir.

 

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dünyanın hiçbir ülkesinde cumhurbaşkanı bu kadar tartışma konusu olmaz..

Burası türkiye ya mutlaka herşeye ***** ****** ****** tayfası

çıkacaktır illaki..:) Birileri istemedi diye ( sadece birileri gerisi hikaye )

daha icraatlarını bile görmeden vurdunuz ha vurdunuz.....Bende birilerine

özendim..yoookk arkadaş yoook böyle sosyal demokratlık olmaaaaaazzz..:)

 

Ne yazıkki hala aynı tarzı görmek mümkün. Ben insanların başkaları hakkında tespit yapmadan yada onları bilmemne tayfası diye etiketlemeden önce kendi özeleştirisini yapması taraftarıyım.

 

Zira

 

Abdullah Gül Aday dahi olmadan eşinin başörtülü olması üzerinden aşağıdaki değerlendirmeye varan kişi

 

Cumhurbaşkanı Sezer, 29 Ekim'de 'türban' hassasiyetini koruduğunu gösterdi, 2007'de cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Laikliğin sembolü olan makamın özelliği sürecek mi? Yoksa eşi türbanlı bir cumhurbaşkanı dönemine mi girilecek?

Cumhurbaşkanımızı Türkiye için büyük bir şans olarak görüyorum. Atatürk çizgisinden sapmaya izin vermiyor. Cumhurbaşkanımızın görüntüsünü, tavrını, üslubunu düşünün. Bir de aday olabilecek kişilerin üslubunu.

Çankaya'dan önce bir erken seçim de gündeme gelebilir.

Atatürkçü düşünce ulusu uyandıracak. Türk ulusu Atatürk'ün mirasının, Kemalizm karşıtı düşünce sahiplerinin eline geçmesine engel olamayacaksa, Cumhuriyet'i gelecekte daha zor günler bekliyor demektir.

.

 

Şimdi insanları çeşitli şeylerle itham etmeden önce kendisini eleştirmelidir. Yada kendi yazdıklarından başlamalıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.