Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
bizim anlamadığımız nokta o değildi arkadaşım. sen yanlış anlamışsın.. istediğimiz şeyi sen gayet güzel özetlemişsin bak yukarıda. aynı şeyleri isterken ortak hareket edememiz aksine birbirimizi yememiz asıl sorun olan..bunun nedeni de iletişimsizlik diye düşünüyorum ben.. çift tafarlı sahip olduğumuz değerlere saldırmadan konuşmayı becerebilsek çoğu şeyi halledebileceğimize inanıyorum.

 

Karşıt görüşlü insanların iletişim kurup anlaşabilecekleri nerde görülmüş ? İnsanlık için doğru ile yanlış ideolojilerde iletişimle nasıl ortak paydalar bulunabilecek? O kadar yazıdan bunumu anladın ? Tevekkeli değil söylemiştim anlaşılamayacağını...

 

Ve yine devam edecek bu anlamsız sorularınız:

 

"Nedir bu ayırımcılık, neden bu kavgalar ?"

  • Cevaplar 68
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Karşıt görüşlü insanların iletişim kurup anlaşabilecekleri nerde görülmüş ? İnsanlık için doğru ile yanlış ideolojilerde iletişimle nasıl ortak paydalar bulunabilecek? O kadar yazıdan bunumu anladın ? Tevekkeli değil söylemiştim anlaşılamayacağını...

 

Ve yine devam edecek bu anlamsız sorularınız:

 

"Nedir bu ayırımcılık, neden bu kavgalar ?"

 

Haklısın , karşıt görüşler , ideolojiler oldukça ve herkes kendi görüşünü kesin doğru kabul ettiği sürece ki herkes kendi inancının en doğrusu olduğunu sanır. bu durumda da çatışma kaçınılmazdır.

Peki bu kavgalar nasıl önlenecek ? , acaba böyle birşey mümkünmüdür? Eğer dünya birgün hayal ettiğimiz gibi kavgasız çatışmasız bir dünya olacaksa bile bu bugün gerçekleşmeyecek.İnsanlık tarihi bir tekamül sürecimidir ? öyle görünüyor en azından bugün somut anlamıyla puta ,ağaca , güneşe tapanlar yok yada çok az.İdeolojiler artık eskisi kadar keskin değil anlayışlar daha yakın , İnsanlar , giderek küçülen dünyada daha iyi iletişim kuruyor ve karşısındakini daha iyi tanıyorlar ve kendilerinden çok farklı olarak düşündükleri kimselerin aslında o kadarda farklı olmadıklarını artık görüyorlar.kendi adıma ümitsiz değilim İnsanlık en doğru yolu bulacaktır.bulmak zorundadır.

Saygılarımla.

Gönderi tarihi:

Şimdi meseleyi iyi değerlendirmek lazım,bir defa bu gerici diye tabir edilen kadının üslübunda bence bir problem var ...Öncelikle bunu yazan hakikaten dindar birisimidir ? Hani nerde kaldı hoşgörü diyesi geliyor insanın öyle senin oğlun keşş benimkisi Sofi ayaklarını bıraklaım hakikatları görelim nedir mesele ? Mesele insanların ne olduğunu bilmeleridir bu bir ikinicisi ise gerici ilerici gibi tabiler acaba aaa ? neye dayanıyor ne yapıyor bir insanki gerici oluyor ?yada napıor ilerici oluyor ?kimse tekvini emirlere ittiba etmeyue çalışmak ile gerici olmaz uymayanda gerici olmaz ilericide olmaz "Kim zerre kadar hayır işlerse karşılığını görür,kimde zerre kadar şer işlerse karşılığını bulur"Bizim şu peşinde koştuğumuz dindar olabilme eğilimleri becerebilirsek ancak ozman insanlar anlarlar gerçek mutluluğu,sevgi,şefkat ufkunu önce bir Tevazu bilmek lazımdır kimseye sövmemek hakaret etmemek Acizane kanaatimce biz La harace Fiddiyn sırrına göre haraket ederiz/etmeliyiz dinde zorlama yoktur .Kimse puta ota taşa tapıyor diye zorlanamaz!kimse özgürce bir mefkure tutturmuş diyede asla ve asla gerici ilerici olamaz ! Siyaset,felsefe Vs... bunları koyalım bir kenarada içimizi dinleyelim gönlümüzü kin gütmekle başkasını ********** kendimizi Kral-İmparator görüp herkesi köle görmekle ne İnsan Olunur nede Başka birşey Vesselam..!!

Gönderi tarihi:
Karşıt görüşlü insanların iletişim kurup anlaşabilecekleri nerde görülmüş ? İnsanlık için doğru ile yanlış ideolojilerde iletişimle nasıl ortak paydalar bulunabilecek? O kadar yazıdan bunumu anladın ? Tevekkeli değil söylemiştim anlaşılamayacağını...

 

Ve yine devam edecek bu anlamsız sorularınız:

 

"Nedir bu ayırımcılık, neden bu kavgalar ?"

 

Haklısın , karşıt görüşler , ideolojiler oldukça ve herkes kendi görüşünü kesin doğru kabul ettiği sürece ki herkes kendi inancının en doğrusu olduğunu sanır. bu durumda da çatışma kaçınılmazdır.

Peki bu kavgalar nasıl önlenecek ? , acaba böyle birşey mümkünmüdür? Eğer dünya birgün hayal ettiğimiz gibi kavgasız çatışmasız bir dünya olacaksa bile bu bugün gerçekleşmeyecek.İnsanlık tarihi bir tekamül sürecimidir ? öyle görünüyor en azından bugün somut anlamıyla puta ,ağaca , güneşe tapanlar yok yada çok az.İdeolojiler artık eskisi kadar keskin değil anlayışlar daha yakın , İnsanlar , giderek küçülen dünyada daha iyi iletişim kuruyor ve karşısındakini daha iyi tanıyorlar ve kendilerinden çok farklı olarak düşündükleri kimselerin aslında o kadarda farklı olmadıklarını artık görüyorlar.kendi adıma ümitsiz değilim İnsanlık en doğru yolu bulacaktır.bulmak zorundadır.

Saygılarımla.

 

İşte budur sağ duyu, iyiniyet, ortak payda ben bu arkadaşımızı tanımıyorum bile. İnsan değeri söz konusu olunca nasıl birleşiliyor, nasıl anlaşılıyor. Bakın ne diyor arkadaşımız; İnsanlık tarhinin bir tekamül sürecinden bahsediyor. Bedensel olarakta zihinsel olarakta bir değişim geçirdiğimizi, buna parelel olarakta ayrıcalıklarımızın zamanla yok olması gerektiğine inanmışlık var.

 

Ortaçağ zihniyetlerinden kölecilik, erklek üstünlüğü, çok evlilik artık uygar anlayışlarda yok olmaya yüz tutmuş. Bir kaç on yıla kalmayıp bırakılacaktır da. Bu genel doğrulara karşın orta çağ zihniyeti ile çıkp engel olmaya çalışmak ayrıcalıkların ve kavgaların sebebini oluşturmakta. Teşekkürler 16 yıldız. Sizin gibi sağ duyulu insanlarla doğruyu bulmamak hemen hemen imkansız gibi.

Gönderi tarihi:
Sen ne anlatıyorsun dostum.

 

Başık kadınlara etmediği küfürü bırakmayna bir yazı üzerinden.

 

Önce bu tür yaklaşımlara karşı gerken tavrı almayı öğrenmeli insanlar ondan sonra inanca saygıdan bahsetmeli. Yazının başına türbanlı bir bayan figuru koyup onun altında. Örtünmeyen kadınlar için ağzına geleni saymak Türbanı siyasi malzeme yapmak değilmi ?

 

Boşverelim. Örtünmeyen kadınlara yapılan hakaretlere küfürlere seslerini çıkarmayıp. Ondan sonra inanca saygıdan bahsedenlerle bu konuda konuşacak bir şeyim yok.

 

'CYRANO'

Eğer yazılan herhangi bir yazı "HAKARET" içeriyorsa zaten kendi içerisinde (muhtevasında) haksızdır çünkü söyleyecek sözü olmayan (bilgi alış verişi) ya "hakaret eder yada tahrik" bu itibarla yazılan doğru fakat başörtüsüne kolaylık ayağına ihsan doğramacı tarafından "TÜRBAN" olan "DİNİ ÖRTÜNMEYİ" şimdide kolaycılığa kaçıp bütün başı açıklara küfür ediliyor kolaycılığına kaçarak "siyasi simge" yapmak ancak herkese hak verip fakat egemen düşünce daha haklıdır demek lafazanlığıdır dolayısı ile evvela "TUTARLI" olmak gerekirki başkasına yazı yazılsın bu itibarla herkes kendi yoluna "DÜRÜST VE ERDEMLİ OLARAK" değilmi. :)

Gönderi tarihi:
İşte budur sağ duyu, iyiniyet, ortak payda ben bu arkadaşımızı tanımıyorum bile. İnsan değeri söz konusu olunca nasıl birleşiliyor, nasıl anlaşılıyor. Bakın ne diyor arkadaşımız; İnsanlık tarhinin bir tekamül sürecinden bahsediyor. Bedensel olarakta zihinsel olarakta bir değişim geçirdiğimizi, buna parelel olarakta ayrıcalıklarımızın zamanla yok olması gerektiğine inanmışlık var.

 

Ortaçağ zihniyetlerinden kölecilik, erklek üstünlüğü, çok evlilik artık uygar anlayışlarda yok olmaya yüz tutmuş. Bir kaç on yıla kalmayıp bırakılacaktır da. Bu genel doğrulara karşın orta çağ zihniyeti ile çıkp engel olmaya çalışmak ayrıcalıkların ve kavgaların sebebini oluşturmakta. Teşekkürler 16 yıldız. Sizin gibi sağ duyulu insanlarla doğruyu bulmamak hemen hemen imkansız gibi.

inanmayacaksın ben de sana katılıyorum... tabi sen burda orta çağ zihniyeti derken islamı kastediyorsun. ama ben yapılanların islamdan kaynaklanmadığını savunarak sana destek veriyorum...

öyle bir zaman gelir hakikat yüzünü öyle bir gösterir ki görebilmek için hiç bir dine mensup olmak gerekmez... işte insanlığın tekamülü...

yalnız bu hakikat terimini sığ düşünmeyin rica ederim. her alanda hakikat... keşfedilmeyen herhangi bir şey kalmayıncaya kadar.. şeyden kasıt da her türlü şey.. ilim bilim fikir ne olursa..

Gönderi tarihi:
inanmayacaksın ben de sana katılıyorum... tabi sen burda orta çağ zihniyeti derken islamı kastediyorsun. ama ben yapılanların islamdan kaynaklanmadığını savunarak sana destek veriyorum...

öyle bir zaman gelir hakikat yüzünü öyle bir gösterir ki görebilmek için hiç bir dine mensup olmak gerekmez... işte insanlığın tekamülü...

yalnız bu hakikat terimini sığ düşünmeyin rica ederim. her alanda hakikat... keşfedilmeyen herhangi bir şey kalmayıncaya kadar.. şeyden kasıt da her türlü şey.. ilim bilim fikir ne olursa..

 

Sayın yahya35, "keşfedilmeyen bir şey kalmayana kadar" fikri insanı sonluluğa, götürür. Oysa ben sonsuzluğu savunuyorum. Madde vardı var olmaya devam edecektir. "Keşfedilmeyen hakikatın kalmaması" maddenin yok olması demektir. Maddenin devinerek yeni gerçeklerin ortaya çıkması, yeni keşifler için zemin demektir.

 

Objektif olduğunu söyleyen insanlar sığ düşünürmü ? Sığ ve sonlu düşünce inançlardadır.

Gönderi tarihi:

ya bız ınan erkekler

 

ne dıyor sıırde arkadas bız sevdıgımızı ıkı opucuk ugruna degıl

allahın bır emant kusu bılıp

aynı yastıkta bır omur boyu bır omur surmek ıcın severız

 

cuma namzalarında dıger ulklere dolup tasan camılerı ıle gurur duyarken bızım ulkemızde camıden tasan mumınlerı kalabalık olarak adedılıp goruntu kırlılıgıyle sucalnırız.

kamusal alanda calsıan erkekler namaz kılınca gerıcı serıatcı damgası yerız hatta hanımımız bası kapalı ıse bırcok yere gırmemeız yasaktır.hatta ve hatta bundan 80 yıl once bu ulkenın kurcucu gazı mustafa kemal ataturkun yanıdna cankayay gıren hanımın bası kapalı ıkne bugun cankayayı gecın gırmeyı belkı onundne bıle kapalı gecemıyoruz.

 

artık ayrımcılıgı esı kapalı olanlar ve olmayanalr dıye yapıyoruz.ramazanlarda orucumuuz tutarken bız gerıcıler ılerıcı aydınlar oruclunun karsısında yemek yemeyı cagdaslık bızımınıde agız kokusu sayıyorlar

 

sız ınana kadınlar bız sızı cok sevıyoruz ve desteklıyoruz korkmayın

Gönderi tarihi:

nekadar germiş ortamı bu arkadaşın dedikleri ya.....

ama gerilmemekte mümkün değil tabi

bence bu olayın iki cephesi var

yani bi tarafta açık olup türbalılara hakaret edenler

diğer tarafatada türbanlı olup açıklara hakaret edenler

iki tarafata müslüman ve :

BİZZAT İSLAM HERTÜRLÜ KINAMA VE ZANNA CEVAZ VERMİYOR

YANİ ASLINDA İKİ TARAFTA BİLGİDE ACİZ NE YAZIK Kİ ....

ÖNCE HÜSN_Ü ZAN

LÜTFEN

Gönderi tarihi:

'CYRANO'

Eğer yazılan herhangi bir yazı "HAKARET" içeriyorsa zaten kendi içerisinde (muhtevasında) haksızdır çünkü söyleyecek sözü olmayan (bilgi alış verişi) ya "hakaret eder yada tahrik" bu itibarla yazılan doğru fakat başörtüsüne kolaylık ayağına ihsan doğramacı tarafından "TÜRBAN" olan "DİNİ ÖRTÜNMEYİ" şimdide kolaycılığa kaçıp bütün başı açıklara küfür ediliyor kolaycılığına kaçarak "siyasi simge" yapmak ancak herkese hak verip fakat egemen düşünce daha haklıdır demek lafazanlığıdır dolayısı ile evvela "TUTARLI" olmak gerekirki başkasına yazı yazılsın bu itibarla herkes kendi yoluna "DÜRÜST VE ERDEMLİ OLARAK" değilmi. :)

 

Hangi kolaycılık ? Yazı ortada yazının anlattığı ortada. Yazıda edilen hakaretler küfürler ortada.

 

Ya gerçekten merak ediyorum. Hem başı açık kadınlara böylesine hakaretler, küfürler edilmesine ses çıkarmayıp. Eleştirmekten korkup nasıl insanlar hala inanca saygıdan bahsediyorlar ?

 

"İnanca Saygı" dan bahseden arkadaşlarımızın bir çoğu bu topiğin başındaki yazı ve ona verdikleri tepkilerle sınıfta kalmışlardır.

 

Lafazanlık, hem iki lafının biri inanca saygı olup. Hemde örtünmeyen kadınlara onca küfüre hakarete ses çıkarmayıp ve bunu meşrulaştırmak için çabalamaktır.

 

Kişi inanca saygı konusunda samimiyse, dürüstse, erdemliyse, tutarlıysa başka insanların inançlarından dolayı böylesine aşağılamaya maruz kalmasına sessiz kalmamalı artı bunu meşrulaştırmak için didinmemeli.

 

Çok kez örneğini verdim. Yoksa o kişinin inanca saygı anlayışı. İnanca özgürlük diye miting düzenleyip. O mitingde başı açık görev yapıyor diye bir bayan gazeteciyi taşlayan yobaz zihniyetle aynı düzeyde olur.

 

Not: Ayşola "türbanlılara hakaret eden" bir tane örnek gösterebilirmisin? Bu forumdanda değil sadece.

Gönderi tarihi:
Hangi kolaycılık ? Yazı ortada yazının anlattığı ortada. Yazıda edilen hakaretler küfürler ortada.

 

Ya gerçekten merak ediyorum. Hem başı açık kadınlara böylesine hakaretler, küfürler edilmesine ses çıkarmayıp. Eleştirmekten korkup nasıl insanlar hala inanca saygıdan bahsediyorlar ?

 

"İnanca Saygı" dan bahseden arkadaşlarımızın bir çoğu bu topiğin başındaki yazı ve ona verdikleri tepkilerle sınıfta kalmışlardır.

 

Lafazanlık, hem iki lafının biri inanca saygı olup. Hemde örtünmeyen kadınlara onca küfüre hakarete ses çıkarmayıp ve bunu meşrulaştırmak için çabalamaktır.

 

Kişi inanca saygı konusunda samimiyse, dürüstse, erdemliyse, tutarlıysa başka insanların inançlarından dolayı böylesine aşağılamaya maruz kalmasına sessiz kalmamalı artı bunu meşrulaştırmak için didinmemeli.

 

Çok kez örneğini verdim. Yoksa o kişinin inanca saygı anlayışı. İnanca özgürlük diye miting düzenleyip. O mitingde başı açık görev yapıyor diye bir bayan gazeteciyi taşlayan yobaz zihniyetle aynı düzeyde olur.

 

Not: Ayşola "türbanlılara hakaret eden" bir tane örnek gösterebilirmisin? Bu forumdanda değil sadece.

 

Sevgili Cyrano yazın için teşekkürler bu tür yazıların yanlışlığı açık ve netken bunlara hiç tepki vermeyen arkadaşların inanca saygı demeleri oldukça mantıksız bana göre de.Üstelik konu başlığı olan yazıya yaptığımız eleştirileri üzerine alıp savunmaya geçenleri de anlamam mümkün değil.

Gönderi tarihi:

sevgili kardeşlerim beni yanlış anlamanız en son isteyeceğim şey.

ama allah aşkına amacım bu gereksiz tartışmayı uzatmak değil

anlamak ve anlaşılmak.

ŞUNU UNUTMAMAK LAZIM :

BİZİM BU HARARETLE TARTIŞTIĞIMIZ ŞEY ASLINDA SOSYAL HAYATTA ÇOK NADİR YAŞANAN VE HATTA BENİM HİÇ YAŞAMADIĞIM BİR DURUM

YANİ ASLINDA BİZ BİRBİRİMİZİ SEVİYORUZ

AÇIĞI KAPALISI

MUHAFAZAKARI LAİĞİ

VB...

BİRARADA VE MUTLUYUZ

VE GERÇEKTEN SAYGILIYIZ

BEN PLAJDA HAŞEMAMLA YANIMDA BİKİNİLİ YAKIN DOSTUMLA EĞLENEBİLİYORUM MESELA

BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ...

:D HEPİMİZ DOSTUZ

:D HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ

:D HEPİMİZ HUZURLUYUZ

:P HUZUR İSLAMDA..........

VESSELAM.................

Gönderi tarihi:
sevgili kardeşlerim beni yanlış anlamanız en son isteyeceğim şey.

ama allah aşkına amacım bu gereksiz tartışmayı uzatmak değil

anlamak ve anlaşılmak.

ŞUNU UNUTMAMAK LAZIM :

BİZİM BU HARARETLE TARTIŞTIĞIMIZ ŞEY ASLINDA SOSYAL HAYATTA ÇOK NADİR YAŞANAN VE HATTA BENİM HİÇ YAŞAMADIĞIM BİR DURUM

YANİ ASLINDA BİZ BİRBİRİMİZİ SEVİYORUZ

AÇIĞI KAPALISI

MUHAFAZAKARI LAİĞİ

VB...

BİRARADA VE MUTLUYUZ

VE GERÇEKTEN SAYGILIYIZ

BEN PLAJDA HAŞEMAMLA YANIMDA BİKİNİLİ YAKIN DOSTUMLA EĞLENEBİLİYORUM MESELA

BİLMEM ANLATABİLDİM Mİ...

:D HEPİMİZ DOSTUZ

:D HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ

:D HEPİMİZ HUZURLUYUZ

:P HUZUR İSLAMDA..........

VESSELAM.................

 

"BEN PLAJDA HAŞEMAMLA YANIMDA BİKİNİLİ YAKIN DOSTUMLA EĞLENEBİLİYORUM MESELA" diyipte bikinili insandandan rahatsız olmuyorsan inancına samimisin ?

 

"HEPİMİZ DOSTUZ" diyorsan kur'an ayetini biliyormusun ?

"HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ" diyorsan farklı inançların da var olduğunu biliyormusun ?

"HEPİMİZ HUZURLUYUZ" görüşünde çokmu eminsin ?

"HUZUR İSLAMDA..........VESSELAM................." diyorsan, diğer dinleri, uygar yaşamı "huzursuzluk" olarakmı görüyorsun ?

Gönderi tarihi:
"BEN PLAJDA HAŞEMAMLA YANIMDA BİKİNİLİ YAKIN DOSTUMLA EĞLENEBİLİYORUM MESELA" diyipte bikinili insandandan rahatsız olmuyorsan inancına samimisin ?

 

"HEPİMİZ DOSTUZ" diyorsan kur'an ayetini biliyormusun ?

"HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ" diyorsan farklı inançların da var olduğunu biliyormusun ?

"HEPİMİZ HUZURLUYUZ" görüşünde çokmu eminsin ?

"HUZUR İSLAMDA..........VESSELAM................." diyorsan, diğer dinleri, uygar yaşamı "huzursuzluk" olarakmı görüyorsun ?

 

niye samimi olmasın, eğer dostu ile eğleniyorsa mutludur ve inancı buna engelde değil ki... insanların yaşam tarzlarına ve bakış açılarına saygı duymayacaksak neye saygı duyacağız?

 

hepimiz dostuz, müslümanız, huzurluyuz derken ne demek istediğini anlamamış olamazsınız...

 

ve eğer bir kişi huzurunu İslamda buluyorsa bunada saygı duyacaksınız, bir diğeride Budizmde bulur onada saygı duyacaksınız, biride huzuru ateizmde bulur onada saygı duyacaksınız... bir diğerinin huzuru, inancı, nerede bulduğu yada inancının olup olmadığı hiç kimseyi ilgilendirmemeli...

 

ama görüyorum ki ilgilenenler çok... hem İslama kendilerince siyasi anlam yükleyenler, hem hristiyan misyonerler, hem bazı ateistler diğerlerinin inançlarıyla çok yakından ilgileniyor... bundan kime ne fayda varsa?

Gönderi tarihi:

Sayın sardunyam; tartışmanıza şöyle katılmak istiyorum:

 

Ben maraba'nın ne demek istediğini anlıyorum. Özgürlükçü bir, ateist olması şart değil, din bağlamına önem vermeyen insanın hoşgörüsü ile dindarın hoşgörüsü aynı olamaz. Çünkü dindar açık dostunun saçına baktıkça görünen her teli için onun kaç sene yanacağının hesabını yapıyor. Bu düşünce bir kere onun kendisine huzur vermez. İlla o insanı uyarmaya çalışacaktır. Plajda haşema giyecek kadar dindarsa, bu duyarlığı göstermemesine ihtimal yoktur. İster istemez bu duyarlığı yansıtacaktır.

 

Şimdi karşıdaki de ya dostunu umursamayacak, ki bu dostluğu zedeleyecektir, ya da baskısına biraz boyun eğse beriki taviz aldım diye iyice bastıracak, namaza başla, şunu yap bunu yap...

 

Din duygusu ne sahibine, ne yanındakilere huzur verir. Ben bunu bilir bunu söylerim. Fakat din yok olsun, kimse dini ağzına almasın diye bir şey de söylenemez. Bu işin çözümü, katı olmamak, biraz hoşgörülü, esnek olmak. Baş örtüldüğü gibi açılır da deyip yeri gelince rahatlıkla açabilecek esnekliği gösterebilmek. Vay cehennemler, aman azaplarla bu işin içinden çıkılması imkansızdır.

 

Huzur İslam'da değil... Huzur hoşgörülü ve esnek olabilmekte. Kasmayalım, bu kadar da kesin gerçeklikler yoktur evrende yahu! Biraz relativistik bakalım hayata! Yani gerçek kavramının göreceli olduğunu bilelim...

Gönderi tarihi:

merhaba -maraba- tespitlerine cevap verecektim ki sardunyamın cevabını okudum eh benim cevap vermemede gerek kalmadı sana tüm samimiyetimle katılıyorum sardunyam ;)

 

ama yazımdaki dostluk ve karşılıklı anlayış duygusunu yakalayamamış olmanda beni üzdü

gel vazgeç sui-niyetten

hüsn-ü niyet

sanada banada sosyal hayatada daha faydalı olacak

 

ayrıca diğer insanlara saygı duymam ve birlikte vakit gecirmemin inancındaki samimiyet ile alakası yok sende biliyorsun değil miiiiiii :P

Gönderi tarihi:

sayın demirefe haklısınız insan bildiği şeyleri karşısındakinede anlatmak ve yaşadığı güzelliği dostunada yaşatmak ister lakin yanlış olan tespit şu din sadece gazap vaadetmez ve insanı sıkmak zora koşmak gibi bir amacada hizmet etmez. şimdi siz sadece bu cihetten bakarsanız elbette din çok uğraşılmaması gereken tehlikeli bir hal alacaktır.

 

ayrıca din huzurdur çünkü insan ençok ait olmak ister ve dinde buna cevap verir

bu yüzden insanlar varoluştan buyana tanrıyı aramışlardır.

bu çok açık bir ihtiyaçtır.

 

ama evet her gerçek herkes için geçerli değil

nihayetinde herkesin kalbi kendi fetvasını verir.

Gönderi tarihi:

Sayın Sardunyam ve sayın Ayşola, İletilerdeki söylemlerinizi çok iyi anlıyor ve bilinçli olarak cevap veriyorum merak etmeyin. Ben "desinler müslüman" ile "gerçek müslüman"ları ayırıyorum. Desinler müslümanların HER ORTAM'a uyduklarını hepimiz biliyoruz. Birbirimizi aldatmayalım tutucu ve kapalı bir insan, yanında kısa şortlu bir insanı gezdirmez. Kaldıki bikini... Ben bile bir miktar rahatsız olurum. Bikininin nasıl birşey olduğunu mutlak biliyorsunuzdur. "Haşemalı Ayşola" bir bikinilinin görünümünden rahatsız olmuyorsa ona hiç bir diyeceğim yok. Ancak onu gerçek müslümanlarla tartışmak için baş başa bırakayım. Bizleri haşemada, bikinide pek ilgilendirmiyor. Bizler namusu yalnızca beyinlerde biliriz.

 

Sayın sardunyama cevap veriyorum. İnasanların yaşam tarzıda ve bakış açılarıda ancak toplumu etkilemedikleri takdirde kendisinedir. Yaşam tarzı ve bakış açısı yanlışsa ben saygı duymam ancak karışmamda. Taaki çevresini etkileyene dek. Topluma zararlı bir yaşam tarzı ve bakış açısı saygı görmez, görmemeli. Yine yaşamda doğrular ve yanlışlar var. Doğruya saygı gösteren yanlışada saygı gösterirse, bunada "desinler doğrucu" demek gerekir. Çifte standarttır. Elbette tek tipliği savunmuyorum. Toplum ve insan yararına olacak her türlü yaşamda ve görüşte binlerce çeşitlilik vardır. Hedef insanı sevmek oldukça...

 

Huzur konusu hakeza. İnsanlık en iyi bildiği bilgide, yerde, ve ortamda mutlu ve huzurludur. Ama bu öğelerin hepsi olumlu olamaz. Teker teker misal vermek istemiyorum aşırıya kaçmadan söyleyceğim, tasvip etmediğimiz bazı karekterler kendi karekterlerinin yanında mutludur. Bu konuda bir çokta atasözü vardır.

 

Sizleri de küfürü bırakıp imana davet ediyorum (!). İşte allahın ayeti:

 

Tevbe 23 - Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir.

 

Bırakın kapalı olmayı, ancak 1. derecede yakını hariç diğerlerine yasak olan ortamlarda olmamayı, cinsel yerlerini gösterecek bir bikinili ile birlikte bulunmayı kabullenen "gerçek inançlı"yı tahayyül edemiyorum. Biz de bu memlekette yaşıyoruz. Size göre bu küfür değilmidir ? Allahın emrine karşı olmak değilmidir ?

 

Ama "desinler müslüman" olunca her şey değişir ve mübahtır tabiki. Tıpkı "desinler doğrucu" gibi. Buna Cücelolu ne diyor; "mış gibi yaşam", "mış gibi kişilik", "mış gibi inanç"...

Gönderi tarihi:
Sayın yahya35, "keşfedilmeyen bir şey kalmayana kadar" fikri insanı sonluluğa, götürür. Oysa ben sonsuzluğu savunuyorum. Madde vardı var olmaya devam edecektir. "Keşfedilmeyen hakikatın kalmaması" maddenin yok olması demektir. Maddenin devinerek yeni gerçeklerin ortaya çıkması, yeni keşifler için zemin demektir.

 

Objektif olduğunu söyleyen insanlar sığ düşünürmü ? Sığ ve sonlu düşünce inançlardadır.

yok yok bence maddenin yok olması demek değildir bu... bu şu an için kavranamaz olan garip ama harika bir şey...belki inançlar hakkında haklı olabilirsiniz. ama hakikat idrak edilir... dünyanın tekamülü yani bir nevi sonu( bu da bir başlangıçtır aslında) insanoğlunun tüm boyutlarıyla hakikatı idrak etmesidir. inanmak ise görmeden işte bu idraki yaşamadan kabullenmektir.dünya hayatının sırrı da buradadır.birey olarak duracağımız yer neresidir. haddimiz nedir ve kemaliyet derecemiz hangi noktadır... bunları bilmek ve kendi hakikatımızı bulabilmektedir asıl gizem...

Gönderi tarihi:
Sayın sardunyam; tartışmanıza şöyle katılmak istiyorum:

 

Ben maraba'nın ne demek istediğini anlıyorum. Özgürlükçü bir, ateist olması şart değil, din bağlamına önem vermeyen insanın hoşgörüsü ile dindarın hoşgörüsü aynı olamaz. Çünkü dindar açık dostunun saçına baktıkça görünen her teli için onun kaç sene yanacağının hesabını yapıyor. Bu düşünce bir kere onun kendisine huzur vermez. İlla o insanı uyarmaya çalışacaktır. Plajda haşema giyecek kadar dindarsa, bu duyarlığı göstermemesine ihtimal yoktur. İster istemez bu duyarlığı yansıtacaktır.

 

Şimdi karşıdaki de ya dostunu umursamayacak, ki bu dostluğu zedeleyecektir, ya da baskısına biraz boyun eğse beriki taviz aldım diye iyice bastıracak, namaza başla, şunu yap bunu yap...

 

Din duygusu ne sahibine, ne yanındakilere huzur verir. Ben bunu bilir bunu söylerim. Fakat din yok olsun, kimse dini ağzına almasın diye bir şey de söylenemez. Bu işin çözümü, katı olmamak, biraz hoşgörülü, esnek olmak. Baş örtüldüğü gibi açılır da deyip yeri gelince rahatlıkla açabilecek esnekliği gösterebilmek. Vay cehennemler, aman azaplarla bu işin içinden çıkılması imkansızdır.

 

Huzur İslam'da değil... Huzur hoşgörülü ve esnek olabilmekte. Kasmayalım, bu kadar da kesin gerçeklikler yoktur evrende yahu! Biraz relativistik bakalım hayata! Yani gerçek kavramının göreceli olduğunu bilelim...

 

hiç kimse önce İNSAN olduğunu bilerek değerlendirme yapamazmı? neden önce inancımız yada inançsızlığımız ön planda?

 

din duygusu ne sahibine ne yanındakilere huzur verir demek sadece kendi adınıza yapacağınız bir tespittir... siz böyle anlamışsınızdır böylede devam eder tabi yarın bir olay gerçekleşirde fikriniz değişir onuda bilemem...

 

yalnız size katıldığım nokta hoşgörü... evet işte anahtar cümle bu... kimse kendisini kasmasın... dindarlara empoze edilen bu suni baskı onları geriyor, ateistlerde çok teferruatlı düşündüklerinden ve aradıkları yanıtları bulamadıklarından inançlılara karşı kasılıyor... emin olun tek gerçek yarın ne olacağını bilmediğimizdir... :)

 

Sayın Sardunyam ve sayın Ayşola, İletilerdeki söylemlerinizi çok iyi anlıyor ve bilinçli olarak cevap veriyorum merak etmeyin. Ben "desinler müslüman" ile "gerçek müslüman"ları ayırıyorum. Desinler müslümanların HER ORTAM'a uyduklarını hepimiz biliyoruz. Birbirimizi aldatmayalım tutucu ve kapalı bir insan, yanında kısa şortlu bir insanı gezdirmez. Kaldıki bikini... Ben bile bir miktar rahatsız olurum. Bikininin nasıl birşey olduğunu mutlak biliyorsunuzdur. "Haşemalı Ayşola" bir bikinilinin görünümünden rahatsız olmuyorsa ona hiç bir diyeceğim yok. Ancak onu gerçek müslümanlarla tartışmak için baş başa bırakayım. Bizleri haşemada, bikinide pek ilgilendirmiyor. Bizler namusu yalnızca beyinlerde biliriz.

 

diyelimki ben desinler müslümanıyım, bundan size bir zarar ya da fayda varmı? ama şundan emin olmanızı isterim bu din benim duygularımı ve sorgularımı tatmin etmiyor olsaydı rahatlıkla inanmazdım... ve hiç gocunmadan inanmadığımı söylerdim... benim gibiler yani sizlerin deyimiyle "light müslümanlar" herşeye rahat bakarız... ve inancıma göre bunda bir sakınca bulmuyorum... çünkü ben öyle inanıyorum ki kimin içinde gerçekte ne olduğunu ancak Allah bilir ve salt görüntüye o yüzden önem vermem...

 

Sayın sardunyama cevap veriyorum. İnasanların yaşam tarzıda ve bakış açılarıda ancak toplumu etkilemedikleri takdirde kendisinedir. Yaşam tarzı ve bakış açısı yanlışsa ben saygı duymam ancak karışmamda. Taaki çevresini etkileyene dek. Topluma zararlı bir yaşam tarzı ve bakış açısı saygı görmez, görmemeli. Yine yaşamda doğrular ve yanlışlar var. Doğruya saygı gösteren yanlışada saygı gösterirse, bunada "desinler doğrucu" demek gerekir. Çifte standarttır. Elbette tek tipliği savunmuyorum. Toplum ve insan yararına olacak her türlü yaşamda ve görüşte binlerce çeşitlilik vardır. Hedef insanı sevmek oldukça...

yaşam tarzına ya da bakış açısına saygı duymak karışmamaktır zaten... karışmıyorsanız saygı duyuyorsunuz demektir, karışıyorsanız saygısızlık ve zorbalık edersiniz... bakış açısını topluma empoze ediyorsa bir kişi sizde o ortamda bulunursanız kendi bakış açınızla karşılığını verirsiniz tabi bu kez sizin bakış açınızdan hoşlanmayan biri çıkar oda kendi fikrini söyler... topluma yararlı bakış açısını kim belirliyor? üstelik bakış açıları gözlemlemektir yaşam tarzı ise anlamlandırdığı gibi yaşamasıdır... eğer biz bütün bunları savunmayacaksak hoşgörü ve insan haklarından hiç söz etmeyelim... yalnız dikkatinizi çekmek isterim ben dayatmacılıktan ve akıl çelmekten söz etmiyorum... ülkemizde yaşanan gerilimlerin hepsi bilgisizlikten kaynaklanıyor... insan inandığı şeyi bilmeli, bilmeden inanmamalı ama kaç kişi inandığını gerçek anlamda bilme çabasında ki... ve asıl bilme zıt fikirlerle tartışırken ortaya çıkıyor... yani ben benim gibi düşünmeyenin ve inanmayanın sorduklarıyla daha fazla öğreniyorum... tek yönlü ve tek tarz bilgi fayda değil ezber getiriyor...

 

 

Huzur konusu hakeza. İnsanlık en iyi bildiği bilgide, yerde, ve ortamda mutlu ve huzurludur. Ama bu öğelerin hepsi olumlu olamaz. Teker teker misal vermek istemiyorum aşırıya kaçmadan söyleyceğim, tasvip etmediğimiz bazı karekterler kendi karekterlerinin yanında mutludur. Bu konuda bir çokta atasözü vardır.

 

Sizleri de küfürü bırakıp imana davet ediyorum (!). İşte allahın ayeti:

 

Tevbe 23 - Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli edinmeyin. Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin kendileridir.

 

Bırakın kapalı olmayı, ancak 1. derecede yakını hariç diğerlerine yasak olan ortamlarda olmamayı, cinsel yerlerini gösterecek bir bikinili ile birlikte bulunmayı kabullenen "gerçek inançlı"yı tahayyül edemiyorum. Biz de bu memlekette yaşıyoruz. Size göre bu küfür değilmidir ? Allahın emrine karşı olmak değilmidir ?

 

Ama "desinler müslüman" olunca her şey değişir ve mübahtır tabiki. Tıpkı "desinler doğrucu" gibi. Buna Cücelolu ne diyor; "mış gibi yaşam", "mış gibi kişilik", "mış gibi inanç"...

 

Allah'ın küfür sözü ile kasdettiği şey açık... ve evet böyle insanlar ailenizden bile olsa size fayda sağlamaz...

 

ve bunuda iyi biliyor olmalısınız Allah ayetinde buyuruyor: Eğer siz günahsız bir toplum olsaydınız sizi yok eder yerinize günah işleyen bir toplum yaratırdık. diyor... öyle ise biz hiç günah işlememişi nereden bulucaz? Siz böyle anlamlandırabilirsiniz ama sizin anlattığınız gibi olsaydı, Yunus Emreler, Mevlanalar, Hacı Bektaşlar, Pir Sultanlar, Farabiler böyle yorumlamaz ve böyle yaşamazlardı... demek ki onlar mış gibi yaşamışlar öyle mi?

 

Allah'a imanın şartları var ama bu Kuran'ın emirlerinden bir kısmını uygulamadığınızda sizi inkarcı yapmıyor... umarım bunun farkına varmışsınızdır... ben size onlarca ayet getiririm Allah'ın kulları için zorluk dilemediğine dair... inkar başka birşey günah başka bişey...

 

Allah insanlara bir yol gösterir ama her insanın kendi içinde kendi yolu var... ben benim inancıma sürekli küfredeni neden dost edineyim ki (dikkat ediniz inançsızı demiyorum) siz olsanız dost edinirmisiniz?

Gönderi tarihi:

Sayın sardunyam, söylediklerinizle söylediklerim arasında bir zıtlık göremedim ama yine de tepkili bir hava sezdim. Madem "light" sınız, o halde "ışığınızı yansıtın" itirazım olmaz...

 

Şimdi maraba "ya tam müslüman ol, ya tam dinsiz" gibi radikal bir argüman savunuyor benim anladığım. Olabilir, fikirleri radikalinden öğrenmek yararlıdır. Durmadan taviz verip geri çekilen insandan bir fikir öğrenilmez.

 

Sayın sardunyam, şundan emin olun dindar insanlar baş örtmekle yetinmez. Bir adım sonra sokakta blucinli kızlar görmek istemeyecekler. Bir adım sonra polisin bunlara müdahale etmesini isteyecekler. Bir adım sonra kadınların etraflarına bakmalarını istemeyecek ve peçeyi önerecekler. Niye başörtüsü üzerinden kopan kıyamet başka konularda kopmuyor? Adam sakalını da kesiyor, kravatını da bağlıyor, her istediği ortama giriyor.

 

Bir kadın başını açsa ne oluyor? Olay oluyor. Dünya sarsılıyor sanki. Kadın duygusallığı ve kadına karşı duygusallık kullanılıyor. Kadın hakları demokrasinin ve insan haklarının kilit taşıdır. Hayrünnisa Gül'ün başını açtığını bir düşünün. Kopacak kıyameti ve sansasyonu bir düşünün. Bu magazinden başka bir şey değil. Eminim Abdullah Gül'ün elinde viski kadehi görüntülense bu kadar olay olmaz. Bir süre sonra unutulur.

 

Kadın üzerinden istismar bence haksız ve acımasız. Bırakalım sizin gibi light olsunlar, baş açmak kapamak dünyanın bir numaralı olayı olmasın yahu? Bu dindarlarda bitecek bir iş. Başörtüsüne dünyanın ekseniymiş gibi inatla sarılmakla bu sorun hallolmaz. Bir iki kadın "bakın açtım, bakın kapadım, ne çıkıyormuş bundan? Aç kapa artema, var mı diyeceğiniz?" deyip efelik yapsa, bu iş biter...

Gönderi tarihi:
Sayın sardunyam, söylediklerinizle söylediklerim arasında bir zıtlık göremedim ama yine de tepkili bir hava sezdim. Madem "light" sınız, o halde "ışığınızı yansıtın" itirazım olmaz...

 

Şimdi maraba "ya tam müslüman ol, ya tam dinsiz" gibi radikal bir argüman savunuyor benim anladığım. Olabilir, fikirleri radikalinden öğrenmek yararlıdır. Durmadan taviz verip geri çekilen insandan bir fikir öğrenilmez.

 

Sayın sardunyam, şundan emin olun dindar insanlar baş örtmekle yetinmez. Bir adım sonra sokakta blucinli kızlar görmek istemeyecekler. Bir adım sonra polisin bunlara müdahale etmesini isteyecekler. Bir adım sonra kadınların etraflarına bakmalarını istemeyecek ve peçeyi önerecekler. Niye başörtüsü üzerinden kopan kıyamet başka konularda kopmuyor? Adam sakalını da kesiyor, kravatını da bağlıyor, her istediği ortama giriyor.

 

Bir kadın başını açsa ne oluyor? Olay oluyor. Dünya sarsılıyor sanki. Kadın duygusallığı ve kadına karşı duygusallık kullanılıyor. Kadın hakları demokrasinin ve insan haklarının kilit taşıdır. Hayrünnisa Gül'ün başını açtığını bir düşünün. Kopacak kıyameti ve sansasyonu bir düşünün. Bu magazinden başka bir şey değil. Eminim Abdullah Gül'ün elinde viski kadehi görüntülense bu kadar olay olmaz. Bir süre sonra unutulur.

 

Kadın üzerinden istismar bence haksız ve acımasız. Bırakalım sizin gibi light olsunlar, baş açmak kapamak dünyanın bir numaralı olayı olmasın yahu? Bu dindarlarda bitecek bir iş. Başörtüsüne dünyanın ekseniymiş gibi inatla sarılmakla bu sorun hallolmaz. Bir iki kadın "bakın açtım, bakın kapadım, ne çıkıyormuş bundan? Aç kapa artema, var mı diyeceğiniz?" deyip efelik yapsa, bu iş biter...

 

:clover: haklısınız...

 

tepkili bir şey sezdiysende sezme tepkili değilim... insan zamanla her türlü etikete alışıyor ve umursamamayı öğreniyor... birilerine yaranmaya çalışmaktansa tepki alacağını bilsemde fikrimi söylerim... birileri sizi demokrat bulmaz elinizden geldiği kadar bu uğurda çaba gösterin, birileri sizi dindar bulmaz istediğiniz kadar samimi ve içten olun, herkes bir diğerini istediği yere koyup orada bırakabiliyor...

 

biliyorum din içinde ve ama en önemlisi diğerlerinden etkilendikçe sizi hep daha içeriye yani bir anlamda koyulaşmaya çeker... örneğin çarşaf ile kendilerini saklayanlar pardösü giyenleri eleştiriyor, öteki daha sportif giyinen başıörtülüyü... ya bu benim hiç ama hiç anlayamayacağım bişey bu işin en doğrusunu kim biliyor?

 

o yüzden ben gruplaşmayı sevmiyorum o grup sizi kendi eksenine çekmek istiyor çekemiyorsada dışlamak istiyor... bağımsızlık bu yönden en sağlıklısı...

 

tarikatlere bakın, kadirisi, nakşisini beğenmiyor, mahmut efendisi, ahmet efendisini... hepsi en doğrusunu kendilerinin yaptığını sanıyorlar... yaptıkları ne diye sor tek söyleyecekleri Allah'ın emrine göre yaşıyoruz olacak... herkes kendine göre anlıyorsa bu işin içinden çıkılmaz ki, o zaman en iyisi kendi içinde yaşa ne yaşayacaksan... seni başkaları yönlendirmesin sen kendini yönlendir...

 

ama alışmak zorundalar bu dünya inansın inanmasın herkesin birlikte yaşamak zorunda olduğu geçici bir yer, herkes alışacak birdiğerine tahammül göstermeye, benim başıma geldi böyle şeyler... ben türbanlı değilim ama inançlıyım bazen icabediyor türbanlılarla mevlitlerde karşılaşınca birazda tartışmaya girince hemen müdahale etme gereği duyuyorlar "ya madem inanıyorsun ve bu kadarda biliyorsun o zaman neden başını örtmüyorsun bi örtsen ne güzel olur" diyorlar... şimdi bu ezberletilmiş onlara, şekilciler ve inandığını şekliyle algılayabiliyorlar... oysa unutuyorlar şekle bakan çok aldanır...

Gönderi tarihi:

sardunyam, bak istersen başını örte de bilirsin, benim buna itirazım yok. Bu forumda bu kadar dine karşı çıktığım halde, bunu savunuyorum. "Ben başımı örttüm" de "keşke örtmeseymişsin" demeyeceğim. "İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar" Necip Fazıl'ın doğru sözlerinden biridir. Gerçi tam olarak benim anladığımı söylemek istediğinden emin değilim ama, hayatta dosdoğru bir çizgiyi izleyemeyeceğimizi herkes onaylar. Bir günümüz bir günümüze uymadığı, bazen neşeli keyifli, bazen durgun olarak güne başladığımız gibi, çeşitli fazlarda değişkenlik yaşarız, hayat budur.

 

Önemli olan, kıvrım kıvrım akarken çizdiğimiz dalgalanmaların bileşkesidir. Parçalanmadan, saçılıp dağılmadan, şelalelerden yuvarlanmadan denize ulaşmaktır. Bunlar olsa da önemli değil, insanların başlarına neler geliyor, toparlanıyorlar. Hayat bizi üzebilir, hayat bize küsebilir, her şey olabilir. Sonuçta bırakıp gitmek zorunda olduğumuz bir hayat bize her şeyi yapabilir, önemi yok. Önemli olan hayat bize bunları yapsa bile, biz bunları kimseye yapmadan hayatı sürdürüp bitirmek. Ondan sonra bize ne cehennem varmış, cennet varmış, bunlar bizi ilgilendirmez. Neyse encamı görürüz ya da görmeyiz. Tasası bize mi düştü? Bizi ne yapacağının tasasını, , bize sormadan yaratıp bu dünyaya gönderen düşünsün! Hani Denizbank reklamı var ya, "amaan, boşver... Banane?" Artık cennette mi boş yer var, cehennemde mi? Rezervasyon yaptırmadık!

 

Ben bilemem bunları, reenkarnasyon mu vardır, cennet cehennem mi vardır, sonlu mudur, sonsuz mudur? Bu konuda gönderildiği söylenen bilgilerin hiç birine güvenmiyorum. Hepsinde çelişkiler ve tutarsızlıklar var.

 

Başa dönersek, neye itiraz ederim biliyor musun? Başını örttükten sonra, ona sıkı sıkıya sarılıp "bu baş gider, bu örtü çıkmaz!" diye diretirsen. Başında örtü yokken bir erkek görünce köşe bucak kaçarsan. Okula baş örtüsüz girmem diye diretip okuldan atılırsan. Böyle katı ve radikal olursan, bana inan o başörtü senin benliğinle bütünleşir ve seni esir alır. Kimliğinin, benliğinin bir parçası olarak algılamaya ve onsuz kendini çıplak gibi hissetmeye başlarsın. Bunun sağlıklı ve özgür, normal bir durum olduğunu iddia eden beri gelsin. Kesinlikle değildir.

 

Kendi psikolojini topluma da yansıtırsın. senin başörtüsünü bu derece kimlik haline getirdiğini gören başı açıklar, seni görür görmez sen daha bir şey söylemeden, kendilerine "hepiniz yanacaksınız, hesabını vereceksiniz açık gezmenin!" dediğini algılamaya başlarlar. Sözle söylemesen bile böyle der gibi gelirsin onlara. Çünkü başörtünden öylesine taviz vermiyorsun ki, bu ölümcül bir konu haline geliyor. Drakula'nın gün ışığını görünce yanması gibi, erkekler saçını görünce saçına ateş koru düşmüş gibi olacağı hissi uyandıracaksın. Yani bak bunlar iddia da edilmiyor değil. Başını örttüğün halde saçının görünen telleri sayısınca sene yanacağını söyleyen de var. Hayali, atmasyon şeyler de değil bu söylediklerim.

 

Sonuca gelirsem, bunun doğrusu şudur: Bugün açarım, yarın örterim, sonra yine açar yine örterim arkadaş. Bunu illa siyasi bir simge, bir mücadele ve inat bayrağı yapmıyorsan eğer, konu budur...

 

(Sayın sardunyam, başta her ne kadar sana hitap ettiysem de, aradaki genele ettiğim hitapları üzerine alınmayacağından eminim, saygılar...)

Gönderi tarihi:

işte din bunu emretmiyor yani Kuran böyle bir dayatma getirmiyor... ama İslam alimleri geçmişten bugüne bu konuda hep çelişki içinde olmuşlar... bir kısmına göre bu bir emir (başörtme) bir kısmına göre tavsiye... şimdi az çok Kuran okumuş (anlamak için) herkes dikkat eder Kuran gösteriş için namaz kılana yazıklar olsun diyor, gösteriş için oruç tutan boşuna aç kalmıştır diyor, dilleri başka söyleyip kalpleri başka olanlarıda Allah bilir diyor da neden saçının tek teli görünürse görünen tel kadar bilmem ne olacak demiyor?

 

Kuran demiyorsa bunu başkası neye dayanarak söylüyor?

 

1960/70'ler Türkiye'sinde şehirlerde yaşayan hanımlar başlarını küçük eşarplarla örtüyorlar ve zaman zamanda açıyorlarmış... Örtmeyenlerde yine çok edepli ve şık giysilerle hanım efendice insan içine çıkıyorlarmış, o zamanlar ahlaksızlık, tecavüz, sapkınlık, gözü dönmüşlükte bugün kadar değilmiş... Ama günümüzde başını örtme şekilleri değişti, gitgide daha çok çoğalıyorlar ve resmen Araplaşıyorlar... Ve bunu yaygınlaştırmak içinde büyük çaba harcıyorlar... bütün bunların ana kaynağı aslında siyasal amaçlı bir şekilde afyon etkisiyle uyuşturuluyorlar... diğer ayağı ise yozlaşma kültürü artık büyük şehir diye bir yerde kalmadı, kozmopolit köylerde yaşıyoruz kenar mahallelerde müthiş bir din öğretisi var ve birbirlerini etkiliyorlar... 50/60 yaşına gelmiş kadınlar arab alfabesi öğrenmeye çalışıyor 2007 yılında... ve o kadınlara söylenen şey şu; öteki alemde sorular arabça sorulacak!!!

 

düşünebiliyormusunuz ne inandığı din hakkında kendi diliyle okuyup anlıyorlar nede soru sorabiliyorlar? düşünemiyorlar ki, düşünmedikleri içinde hocalar, hacılar, imamlar biliyor onlar dinliyor ve bu çok büyük sıkıntılar doğuracak... dinle uyuşturulmuş, vicdanları ve akılları esir alınmış insanlar dinden başka birşey görmezler... ve görmüyorlar elbette türban siyasallaşıyor dinden başka birşey görmeyen insanlar onların kutsalına saldırıldığını sanıyorlar...

 

yani sizin ve benim karşı olduğum şey doğuyor... türban bir karşı duruş, meydan okuyuş ve bunun bayrağı oluyor... dünya kadının saçının teli üzerine kuruluyor... 1960-2007 çok kısa bir zamanda buradayız... yarına Allah kerim...

Gönderi tarihi:
yani sizin ve benim karşı olduğum şey doğuyor... türban bir karşı duruş, meydan okuyuş ve bunun bayrağı oluyor... dünya kadının saçının teli üzerine kuruluyor... 1960-2007 çok kısa bir zamanda buradayız... yarına Allah kerim...

 

Sayın sardunyam,

 

İleti çoğunlukla türban yada giyim üzerine odaklanılmış. Oysaki iletiyi, açan şahıs ******** nedir iletiyi açtı ve ortalıktan toz oldu. Amaç farklı düşünen insanları kapıştırmak. Ben bayan olduğuna inanmıyorum. Zira bayan haklarını hep erkekler savunmuşlar, süreklide bayanlara haksızlık yapmışlardır. Muhammed'te dahil olmak üzere.

 

Vatandaşın düşüncesi şu idi. Bazı kesimlerin kendi gibi düşünenleri yobaz olarak gördüklerini ama asıl yobaz olanların o kişiler olduğunu söylemesi idi. Açıklaması da, asıl uygarca kadın haklarının ona göre Allah, bize göre ise Muhammed tarafından 1400 yıl öncesi verilmiş olması idi. Yalnızca örtünme giyinme konusu değilde bu tüm haklara itaat eden kişilerin mutlu, diğerlerinin mutsuz olduğunu gösterilmesi idi. Asıl mutsuzluğun sebebinin de medeniyyet adı altında getirilen kabulden dolayı olduğunu savunması idi.

 

Yazılarınızda bilgili olduğunuz gözüküyor. 1400 yıl önceki kadın haklarını desteklediğinizi de yazınızın bir bölümünde görebiliyorum. Şimdi sizden öğrenmek istiyorum.

1400 yıl önceki kadın haklarının şu anki medeni hükümlere göre üstünlük özelliklerini bana anlatırmısınız (lutfen). Bir de mutlu olmanın sadece o hükümlere uymakla mümkün olunabileceğini söyleyen bu vatandaşa ne diyeceksiniz ? Medeni kadın hakları hükümlerinin eksiklikleri nelerdir ? Sizden öğrenmek istiyoruz. Katkınız olsun bizlere.

 

Teşekkürler.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.