Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Yakın zamanda Yunus Emre ve Mevlana'nın eserlerini yeniden okumaya giriştim.

Derken aradan Ömer Hayyam'ı da çıkarayım dedim...

Ve derken şiirlerinden beğendiklerimi buraya yazayım dedim...

Ve yine derken dikkat ettim ki Ömer Hayyam inanılmaz ciddi

Ve inanılmaz komik bir adammış...

 

Ve de sanıyorum ki beni en iyi anlayan da oymuş aslında,

Taa yüzyıllarca önce...

 

Kimi şiirleri beni güldürdü doğrusu...

Bir insan bu kadar mı kalender olur?

 

Hepsini okuma sabrını ve cesaretini gösterebilir misiniz bilmiyorum ama

Ben yazmaktan zevk aldım.

 

Hatta bazıları çok komik ve ironik...

Mizah...

 

Kitabın ilk yarısından en sevdiğim dörtlükler bunlar.

Diğerlerini de yazmayı düşünüyorum...

 

 

IIII Ömer Hayyam : Dörtlükler IIII

Büyükse de isyanım, kötülüklerim,

Yüce Tanrı'dan umut kesmiş değilim;

Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın

Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.

 

Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;

Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;

Mahşerde lütfunla ak pak olursa yüzüm

Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam.

Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?

Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.

Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:

Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.

İçin temiz olmadıktan sonra,

Hacı hoca olmuşsun, kaç para!

Hırka, tespih, post, seccade güzel:

Ama Tanrı kanar mı bunlara?

 

Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle;

Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle;

Bana kötü deyip kötülük edeceksen,

Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.

Felek ne cömert aşağılık insanlara!

Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.

Kendini satmayan adama ekmek yok:

Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya!

Beni özene bezene yaratan kim? Sen!

Ne yapacağmı da yazmışsın önceden.

Demek günah işleten de sensin bana:

Öyleyse nedir o cennet cehennem?

 

Hak er geç cimrilerin elinden gelir;

Cehennem ateşleri onlar içindir.

Ne der, dili inciler saçan Muhammet:

Cömert gavur, cimri Müslümandan yeğdir.

Ferman sende ama güzel yaşamak bizde:

Senden ayığız bu sarhoş halimizde.

Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:

İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?

Din geldi: Nedir aradığın? dedi bana:

Bensem, ne bakarsın o yana bu yana?

Kendine gel de düşün, içine iyi bak:

Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!

 

Camiye gittim ama Allah bilir niye:

Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye.

Eskiden bir kilim aşırmıştım camiden:

O eskidi gittim yenisini yürütmeye.

Kimi dinde imanda buldu yolu

Kimi akıl, bilim yolunu tuttu.

Derken bir ses geldi karanlıklardan:

Gafiller! doğru yol ne odur, ne bu!

Ben ne camiye yararım, ne havraya!

Bir başka hamur benimki, başka maya.

Yoksul gavur, çirkin o...spu gibiyim:

Ne din umurumda, ne cennet, ne dünya!

 

Gökte bir öküz varmış, adı Pervin;

Bir öküz de altındaymış yerin.

Sen asıl iki öküz arasında

Tepişmesine bak şu eşeklerin!

Bir sır var, çözdüklerimizden başka!

Bir ışık var, bu ışıklardan başka.

Hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:

Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka.

Bir damla şarap ver Çin senin olsun;

Bir yudumu btün dinlerden üstün.

Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş?

O acıya tatlılar feda olsun.

 

Dünya üç beş bilgisizin elinde;

Onlarca her bilgi kendilerinde.

Üzülme; eşek eşeği beğenir

Hayır var sana kötü demelerinde.

Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok;

Şu dünyanın sırrına ermişm az çok.

Derken aklıma geldi başım, bir de baktım:

Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok.

Cennette huriler varmış, kara gözlü;

İçkinin de ordaymış en güzeli.

Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:

Bak, bir yanda şarap, bi yanda sevgili.

 

Bir elde kadeh, bir elde Kur'an;

Bir helaldir işimiz, bir haram.

Şu yarım yamalak dünyada

Ne tam kafiriz, ne tam Müslüman!

Hep arar dururdum, dünyaya geleli,

Alın yazısını, cenneti, cehennemi.

Hocam kesti attı, sağlam bilgisiyle;

Alın yazısı, cennet, cehennem sende, dedi.

Tanrı, cennete şarap içeceksin, der;

Aynı Tanrı nasıl şarabı hatam eder?

Hamza bir Arab'ın devesini öldürmüş:

Şarabı yalnız ona haram etmiş Peygamber.

 

Yüce Varlık bize bir beden verince

Sevmesini öğretti her şeyden önce

Sonra şu delik deşik yüreğimize

Mana incileri sakladı binlerce.

Gerçek eren içinde kir tutmayandır;

Varlığını korkusuzca hiçe sayandır;

Bu topraklar üstünde en temiz kişi

Sağlığında toprak kesilmiş olandır.

Ey can, sana aklı niçin vermiş veren?

Kendini bil, yolunu bul yitip gitmeden.

Baykuş gibi ne gezersin viranelikte,

Yerin Akdoğan gib sultanın eliyken?

 

Bir yanarım Tanrı özlemiyle Musa gibi;

Bir ölürüm murada ermeden Yahya gibi;

Yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden,

Hep bir başka derdin terzisiyim İsa gibi.

Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden,

Ne dine, edebe aykırı gitmemizden;

Bir an geçmek istiyoruz kendimizden:

İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.

Bir su, bir damla suymuşuz, bele düşmüşüz;

Şehvet ateşiyle dışarı savrulmuşuz;

Yarın yel savuracak toprağımızı:

İçeli, hoş geçsin üç nefeslik ömrümüz.

 

Orucumu yiyorsam Ramazanda

Mübarek aydan habersizim sanma:

Çileden gece oluyorda gündüzüm

Sahura kalkıyorum gün ortasında.

Şarap iç, bire birdir derde tasaya;

Ne bu dünya kalır, ne öteki dünya.

Ne serin ateştir o, ne cam dolu su:

Çabuk ol, bulup içemezsin mezarda.

Dedim ben artık bu kızıl şarabı içmem;

Üzümün kanıymış bu, ben kan dökmek istemem.

Gün görmüş aklım şaşırdı: Sahi mi? dedi.

Yok canım, dedim; Şaka, ben nasıl içmem!

 

İnsan son nefese hazır gerekmiş:

Nasıl ölürse öyle dirilecekmiş.

Biz her an şarap ve sevgiliyleyiz:

Böylece dirilirsek işimiz iş.

Tanrı, ışığıyla doldu can gözüme:

Bu dünyadan o dünyadan bana ne!

Gönlüm ter gibi çıkıp bedenimden

Karıştı varlığın denizlerine.

Dün özledim de seni coştum birden bire;

Çıktım senin yerin dedikleri göklere.

Bir ses yükseldi ta yukarda, yıldızlardan:

Gaafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende!

 

Ne yazık, pişmiş ekmek çiğlerin elinde;

Ne yazık, çeşmeler cimrilerin elinde.

O canım Türk güzeli kömür gözleriyle,

Çaylakların, upruların, eğrilerin ellerinde.

Bu dünya iki kapılı bir han,

Girdi mi dertlere düşer insan.

Tanınmadan yaşamak en iyisi:

Elinde olsa da hiç doğmasan.

Yok olmamış varlık var mı bir tek?

Herşey bir gün, dağılıp gidecek.

Öyleyse vara yoğa ne bakarsın?

En iyisi yoku var, varı yok bilmek.

 

Bir put demiş ki kendine tapana:

Bilir misin niçin taparsın bana?

Sen kendi güzelliğine vurgunsun:

Ben ayna tutar gibiyim sana.

Gerçek erenlere güzel çirkin, hepsi bir;

Sevenler için cennet, cehennem, hepsi bir;

Kendini veren ha ipekli giymiş, ha çul;

Yastığı ha pamuk olmuş ha diken, hepsi bir.

Sensiz camiden, namazda işim ne?

Seninle buluşma yerim meyhane.

Benim sevmem de böyle, yüce Tanrı:

İstersen kaldır at cehennemine.

 

Seni kuru softaların softası seni!

Seni cehenneme kömür olası seni!

Sen mi Hakk'tan rahmet dileyeceksin bana?

Hakka akıl öğretmek senin haddine mi?

Önce kendine gel, sonra meyhaneye;

Kalender ol da gir kalenderhaneye.

Bu yol kendini yenmişlerin yoludur:

Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye.

En büyük söz Kur'an ble

Arada bir okunur besmele ile.

Kadeyhteyse öyle bir ayet var ki

Okur insan her zaman, her yerde.

 

Sevgiyle yuğrulmamışsa yüreğin

Tekke'de, manastırda eremezsin.

Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada

Cennetin, cehennemin üstündesin.

 

Şarap benlik kaygusu bırakmaz sende

Çözülmedik bir düğüm kalmaz beyninde

İblis bir kadeh şarap içmiş olaydı,

Secdeye yatardı Adem'in önünde.

 

 

Künye:

Hasan Ali Yücel Klasikler Serisi

"Ömer Hayyam : Dörtlükler"

Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu

Alıntı: Tengeriin Boşig

 

Not: Benim yaşayarak ta tespit ettiğim bir şeydir ki, kimi insanlar şarap içtiklerinde falan, nedense Tasavvuf hakkında ister istemez konuşma ihtiyacı hissederler... Hatta içtikçe konuşurlar, konuştuça içerler... Lakin yukarıda bir şiirde Ömer Hayyam'ın bahsettiği gibi, böyle içebilmek için, önce pişebilmek lazımdır. Sanıyorum Ömer Hayyam'da öylelerinden biriydi.

 

İçtiği halde iradeli kalabilmek...

İçtikçe gerçeğe erebilmek...

 

Mevlananın dediği gibi: Hamdım, Piştim, Yandım...

 

Umarım Ömer Hayyam'ı anlayabilirsiniz...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:
Dogrusu ilkkez Omer Hayam'i okudum...Ama gercekten insan okuyunca akip gidiyor...Hic sıkıcıda gelmiyor....

Bu dortluk cok hosuma gitti...Sanirim benim dunyayi bosvermisligim,umursamazligim yatiyor her kelimenin altinda...

-_-Bosvermislikte bundan ya....

 

-_-

Paylasim icin sagol....

 

Ömer Hayyam görebileceğiniz en önemli Filozoflardandır bence.

Ancak Onun "Kalenderlik" yani "Boşvermişlik" anlayışını anlamak önemlidir.

 

Onun tüm anlayışının sırrı şu dörtlükte yatar:

 

"Önce kendine gel, sonra meyhaneye;

Kalender ol da gir kalenderhaneye.

Bu yol kendini yenmişlerin yoludur:

Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye."

 

Eğer kendinizi bulmadıysanız ve kendinizi yenmediyseniz

Yani iradeli değilseniz, iradenizi kaybediyorsanız

Hiç bir şekilde Hayyam ile özdeş ya da benzer olamazsınız.

 

Ömer Hayyam ile benzer olmak demek;

Onu anlayabilmek,

İradeli olabilmek,

Kendini tanıyabilmek,

Kendini yenebilmek,

Ve Erdemli olabilmek demektir.

 

İçki içip sarhoş olduğu halde kendisini kaybetmeyen,

İradesini yitirmeyen bir kimse olabilmektir.

 

Ömer Hayyam kendisi belirtir:

 

Benden Muhammed Mustafa'ya saygı ve selam:

Deyin ki, hoş görürse, bir şey soracak Hayyam:

Neden Yüce Efendimizin buyruklarında

Ekşi ayran helal da güzelim şarap haram?

 

Benden Hayyam'a "selam" söyleyin demiş peygamber,

"Sözlerimi yanlış anlamışsa çiğlik eder:

Ben şarabı herkese haram etmiş değilim ki

Hamlara haramdır doğru, ama olgunlar içer."

 

 

Mevlana der ki: Hamdım Piştim Yandım

 

 

Eğer "Pişmenin" ve "Yanmanın" ne demek olduğunu kavrayabilirseniz

"Boşvermişiliğinizi" ancak o zaman Hayyam'a benzetebilirsiniz.

Aksi halde anlamsız bir benzetme olur bu.

 

Eğer beğendiyseniz Hayyam'ı

Okumanızı gerçekten tavsiye ederim.

Ben neredeyse bir günde bitirdim tüm dörtlüklerini

Ve tekrar tekrar okudukça daha da güzelleşiyor gözümde.

 

Ve diğer beğendiğim ancak yazmadığım dörtlüklerini de buraya yazacağım.

 

Ancak Felsefesinin kabulü o kadar basit ve anlamsız değildir.

Derindir...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

gercekten cok guzeldı okurken buyuk zevk aldım.

bı tanede ben ekleyeyım

 

Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?

Ben haramı helâli karıştırmam: Seninle içilen şarap helaldir,

Sensiz içtiğim su bile haram.

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

CAN YOLDAŞI ..

 

 

Can yoldaşı dostlar çekildi gittiler

Ecel çiğnedi hepsini birer birer

Yan yana oturmuştuk hayat sofrasına

Bizden birkaç kadeh önce sızdı gittiler

 

ÖMER HAYYAM

 

 

 

Akılla bir konuşmam oldu dün gece;

Sana soracaklarım var, dedim;

Sen ki her bilginin temelisin,

Bana yol göstermelisin.

Yaşamaktan bezdim, ne yapsam?

Birkaç yıl daha katlan, dedi.

Nedir; dedim bu yaşamak?

Bir düş, dedi; birkaç görüntü.

Evi barkı olmak nedir? dedim;

Biraz keyfetmek için

Yıllar yılı dert çekmek, dedi.

Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim;

Kurt, köpek, çakal, makal, dedi.

Ne dersin bu adamlara, dedim;

Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi.

Benim bu deli gönlüm, dedim;

Ne zaman akıllanacak?

Biraz daha kulağı burkulunca, dedi.

Hayyam' ın bu sözlerine ne dersin, dedim;

Dizmiş alt alta sözleri,

Hoşbeş etmiş derim, dedi.

 

ÖMER HAYYAM

Gönderi tarihi:

Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;

Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;

Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,

Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.

 

 

 

Yaşamanın sırlarını bileydin

Ölümün sırlarını da çözerdin;

Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:

Yarın, akılsız, neyi bileceksin?

 

 

 

 

Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!

Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.

Kendini satmıyan adama ekmek yok:

Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya!

 

 

 

Bilgenin yüreğinde her dilek,

Anka kuşu gibi gizli gerek.

Damla nasıl inci olur denizde:

Sedefler içinde gizlenerek

 

 

 

Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,

Bin bir derde düşer, canlarından bezerler.

Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür,

Onlar gibi olmıyana adam demezler

 

 

Dünyada akla değer veren yok madam,

Aklı az olanın parası çok madem,

Getir şu şarabı, alsın aklımızı:

Belki böyle beğenir bizi el alem!

 

 

 

Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;

Senden benden başka düşünen yok, arama!

Vaz geç ötelerden, yorma kendini:

O var sandığın şey yok mu, o yok arama!

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

55 Nolu rubai

 

Testiciler eline almış toprak hamuru,

Düşünüp taşınmadan, başlar tokat yağmuru.

Ne kadar sürecek ki, acaba bu hoyratlık?

Bilmez mi ki dövdüğü çürük insan çamuru

 

 

57 Nolu rubai

 

Testici dükkânından geçtim, eski zamandı,

Ve o toprak ustası becerikli adamdı.

Gözü bağlılar görmez, baktım gönül gözümle;

Avucunda tuttuğu toprak, gördüm, babamdı

 

 

68 Nolu rubai

 

Gerçeği bilemezsin, harcama emek,

Şu yaşam ki kocaman bir kuşku demek.

Öyle ise kadehten çekme elini;

Farketmiyor ya sarhoş, ya ayık gezmek!

  • 6 ay sonra...
Gönderi tarihi:

bunlarda benim askerde okuyup begenip yasdiklarim

 

tanrim sana ben anlatayim dinle

sirrinla iliskin uc bes kelime

sevdinde yaratin bizi topraktan

girdik yine sevginle yerin dibine

 

var eyledi 72 millet yaradan

ben sevgi icin dogmusum ancak anadan

kafir yada islam ne imis sensin amac

din ayrimini kaldir a tanrim aradan

 

hic istemedim saldi beni dunyaya

saskinligimi arttirdi hayat her lahza

maksat ne gelisten bu kalistan bilmem

hem istemeden gel yine cek git oraya

 

 

cennetle cehennem varmi goren gonlum

donmus kimi gordun oteden gonlum

bel baglamadim korkuyla umuttan

yok bir tek isaret iz bile gonlum

 

bilmemki yarin neye layik ve neyim

cennetmi acep ya cehenne mi yerim

yar icki ve ud... bana sun bunlarida

al cennetini de git sana toptan vereyim

 

kibir ucmakta icersen kafadan

cozulur icki ile her guc olan

ademe bir kez icirseydi eger

ikibin taklak atardi seytan

 

iyilikler kotulukler geliyor aslindan

kaderindir seni cok mutsuz yada mutlu kilan

felegin yok sucu sen bunlari ondan bilme

daha bi care o senden daha aciz gelde inan

 

sah sorgucu key tacini satariz biz

dinlet bize ney hirkamizi satariz biz

tesbih ki fesat askeridir onu bir gun

bir tek kadeh ugruna atariz biz

 

sunneti gec farzida bir yana ser

kes azicik lokmani yoksula ver

kirma gonul dosto cekistirme

cennete girdin hadi ickimi ver

 

ey muftu dusun senden daha coktur cabamiz

icsekte yikilmaz sen gibi sarhoslamayiz

bizler uzumin sen halk kaninin dusmanisin

kan icmede kim ustun bunu senden sorariz

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.