Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2007 17 yıl 'Türkiye, hilafeti geri getirme potansiyeline sahip' 5 Ağustos 2007 Müslüman dünyasına Hilafet düzenini yeniden getirmeyi amaçlayan yasa dışı Hizb'ut Tahrir örgütü, Kuzey Londra'ki Alexander Palace'da 3 bine yakın kişinin katıldığı bir büyük çaplı konferans düzenledi. Türkiye dahil Avrupa'nın pek çok ülkesinde üye sayısı toplamda yüzbinleri bulan örgütün Londra'daki toplantısına konuşmacı olarak Hizb'ut Tahrir İngiltere temsilcisi Dr Abdul Wahid, Taji Mustafa, Ebu Shaker, Kemal Ebuzahra, Dr. Nazreen Nawaz, Burhan Hanif ve çok sayıda örgüt üyesi katıldı. Örgütün İngiltere'deki basın ilişkilerini yöneten Dr. Nazreen Nawaz, kadın ve erkeklerin ayrı bölümlerde oturarak dinlediği konferansta Müslüman dünyasında en fazla kadın ve çocukların ezildiğini söyledi. Kadın haklarının hiçe sayıldığı ülkeler arasında Pakistan, Tunus ile birlikte Türkiye'yi sayan Nawaz, toplumda kadına etkin birey haline getirecek düzenin hilafetten geçtiğini iddia etti. Konferansta konuşan örgüt sözcüsü Hizb'ut Tahrir'in Pakistan, Irak, Mısır, Endonezya ve Türkiye'yi en fazla hilafet düzenini geri getirme potansiyeline sahip ülkeler olarak gördüğünü açıkladı. Hizb'ut Tahrir, Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerindeki Müslüman nüfusun Batı karşısında üstünlüğü elde edebilmesi, barış, refah ve istikrara kavuşabilmesi için hilafet düzeninin yeniden gelmesi gerektiğini savunuyor. Örgüt, 12 Ağustos’ta ise Endonezya’nın başkenti Cakarta'da şimdiye kadar düzenlenen en büyük Uluslarası Hilafet Konferansı'nı yapacak. 2005 yılında Türkiye'de kaçak örgütler listesinde bulunan Hizb'ut Tahrir adına Fatih Camii’nde gösteri yaptıkları gerekçesi ile 4'ü tutuklu olmak üzere 40 kişi aleyhine dava açılmıştı. (DHA) ............................................... .............................................. Bizim oralarda tartisma konusu bile olmamiz ,,cok aci nasil bizden birileri orda olabilir neye dayanarak.? Düne kadar Türkiyemiz Avrupayi yakalama cabasindaydi bugün gelinen nokta . cok yazik cok yazik bizden birileri nasil orda olabilir .! Artik yeni dünya yeni nesil bizleri ,bir pakistandan farkli göremiyecek.! bu asamada bile bir cogu o gözlükle bakmaya basladi ,,!!! bizler burda bir turist elcisi gibi Türkiyemizi yillardir yüksek degerlerle tanitirken ,, bir saniyede bizlerin tanitimini bosa cikaranlar... bu ülkeye hicmi sorumluluklari yok
Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2007 17 yıl günaydın kalk da balığa gidelim derler adama... türk halkına isterse hilafeti getirebileceği adnan menderes tarafından 1950lerde zaten söylenmişti.(askerler tarafından asıldı) .hep merak etmişimdir, bu ülkde asker olmasa hilafet kaç yılda geri dönerdi acaba...
Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2007 17 yıl Yazar günaydın kalk da balığa gidelim derler adama... türk halkına isterse hilafeti getirebileceği adnan menderes tarafından 1950lerde zaten söylenmişti.(askerler tarafından asıldı) .hep merak etmişimdir, bu ülkde asker olmasa hilafet kaç yılda geri dönerdi acaba... Bizim ülkemiz askerler tarafindan yönetilmedi ,yönetilmiyor, !! arada bir cikislar olduysa buda seriatcilari besleyen cikislar olmustur.? balik avlayim derken avlananlar misali..ama genede avlanmamani dilerim.
Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2007 17 yıl Bizim ülkemiz askerler tarafindan yönetilmedi ,yönetilmiyor, !! arada bir cikislar olduysa buda seriatcilari besleyen cikislar olmustur.? balik avlayim derken avlananlar misali..ama genede avlanmamani dilerim. askerin işi sınırı korumak.sivilleri yönetmek değil.askerler tarafından yönetilsin diyen de yok Ülkemiz ismet inönüden beri yani 1946 dan beri askerler tarafından yönetilmiyor..ülkemiz 1946 dan beri oy deposu olarak görülen modern yaşamdan uygarlıktan nasibini almamış çok çocuk yapan nakşibendi, nur,kadiri vs vs vs tarikatları ve çok çocuk yapan kürt aşiretlerini arkasına alan sağ iktidarlar tarafından yönetildi. asker olmasa, çoktan fransadan en yaşlı osmanlı hanedan üyesini getirirler, kafasına kapalıçarşı işi bir fes geçirir dolmabahçe sarayına oturturlardı.allah bu orduyu başımızdan eksik etmesin.
Gönderi tarihi: 5 Ağustos , 2007 17 yıl panige gerek yok. AKP'nin 'İslamcılığı' gerçek İslamcılar için kriter değil05 Ağustos 2007 Pazar AKP'nin Arap dünyasının anladığı anlamda İslamcı olduğunu söylemek zor. Erdoğan yüzünü Batı'ya dönüp İsrail'le yakın ilişkiler kurduğu gibi, ülke ekonomisini yabancı yatırıma bağımlı hale getirdi Erdoğan'ın partisinin İslamcı olduğunu dillendirenlerden değilim. Zira böyle bir iddia hem gerçeği yansıtmıyor, hem de İslami hareketler üzerinde acı sonuçlar yaratıyor. Erdoğan sabah akşam laik olduğunu ifade ederken, bizim ona 'Takiye yapıyorsun ve İslamcısın' deme hakkımız yok. Seçimleri kazanması sonrası yaptığı konuşmada, laiklik kelimesini ve put lider Atatürk'ün adını defalarca tekrarladı; Allah'ın adınıysa konuşmasının sonunda sadece bir kere andı. Bu aslında önemli değil. Çünkü önemli olan söz değil, uygulamadır ve AKP'nin iç veya dış düzlemdeki uygulamalarının İslami bakış açısıyla bağlantısı olmadığını ifade etmek mümkün. Zira Erdoğan'ın AB'ye girmek için yüzünü Avrupa'ya çevirmesi, AB'nin tüm isteklerini yerine getireceği anlamına geliyor. Bunların arasında, siyasi ve ahlaki kriterlerin yanı sıra İslam ümmetine zıt istekler de var. Bu kriterleri yerine getirmek için eşcinsellik ve zinaya göz yumulduğunu biliyoruz. Daha da kötüsü, çoğu Avrupa ülkesinde sağlanan din özgürlüğü Türkiye'de yok. Erdoğan destekçilerinin yoğun baskısına rağmen bu bağlamda pek bir şey sunmamasını, askerin baskısı ve zamana ihtiyaç duymasıyla gerekçelendirdi. Bu konu belki de, hassas cumhurbaşkanlığı makamındaki düzenlemeler sonrası ele alınacak. Erdoğan son genel seçimlerde de, İslamcılaşma suçlamalarından kurtulmak için pek çok laik ve solcuyu milletvekili adayı gösterdi. Ekonomik alandaysa, tamamen Batılı yatırımlara bağlanma söz konusu. Bu durum Türkiye'yi sınırlandırıyor; yabancı yatırımları kaçırmayacak tutumlar almasını gerektiriyor. AKP'nin İbrani devletiyle ilişkileriyse İslamcı düşünceden uzaklaştığının temel kanıtı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 10 milyar dolara ulaştı ve siyasi ilişkiler de belirgin. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün İsraillilerle Suriyeliler arasındaki aracılığı bunun kanıtı. AKP'nin İslamcı olduğunu söylemek, İslam dünyasında partinin taklit edilmesi yönünde yapılan hummalı çağrıların gölgesinde bir tehlike de içeriyor. AKP'ye İslamcılık sıfatının verilmesi, diğer İslamcı partilerin de aynı süreci gerek sosyal, ekonomik ve siyasi vizyonda gerekse de İbrani devletiyle ilişkiler bağlamında tekrarlamasına yol açar. Sonuçta İslamcı partiler, iktidar olmadan önce hatta belki sadece iktidar olabilmek için, bütün İslami yükümlülüklerini gözardı edecektir. Kalabalıkların Erdoğan ve grubuna bağlılığına gelelim. Bunun en önemli nedeni, Erdoğan ve grubunun İslamcı bir geçmişten gelmesi. Refah Partisi ordu müdahalesinden önce açık bir İslamcı söylemle dörtte bir oranında oy aldıysa, İslami uyanışın pastadaki payını artırması gayet doğal. Örnek almak tehlikeli Türkiye'de insanlar AKP'nin İslamcı olduğuna inanıyor ve askerin hegemonyasından kurtulmanın yollarını arıyor. Belki de Necmettin Erbakan'ın rehberi olduğu Saadet Partisi'nin asli yapıyı koruduğu söylenebilir. Ancak, adı geçen parti karizmatik ve büyük başarılara sahip İslamcı liderlerin AKP'ye geçmesi sonrası pek başarı elde edemedi. Sonuçta, Türkler İslamcı arka planı, liderlerinin İslam konusunda ısrarcı olması ve ekonomik başarıları nedeniyle AKP'ye bağlandı. Fakat, bu partinin uygulamaları İslamcı hareketler için kriter oluşturmamalı. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, AKP'nin kriter olmasını savunmak, İslamcı hareketlerin şu anı ve geleceği için tehlike oluşturuyor. (Ürdün gazetesi Düstur, 28 Temmuz 2007) Radikal Gazetesi
Gönderi tarihi: 7 Ağustos , 2007 17 yıl 'Türkiye, hilafeti geri getirme potansiyeline sahip' 5 Ağustos 2007 . . . yüksek degerlerle tanitirken ,, bir saniyede bizlerin tanitimini bosa cikaranlar... bu ülkeye hicmi sorumluluklari yok Sevgili 'Efendi Türkler' bu söylenenleri yeni söylenmiyor ayrıca istediği yerde bu seminerleri versinler isterlerse fastivaller düzenlesinler fayda etmez. avrupadaki pkk 'ılar ilanlar,afişler yazıp türkiyede terör var,turizimin olduğu yerlerde çatışmalalar var, kürtler haklarını arıyor çatışmlar devam ediyor. Türkiye'ye tatile gitmeyin propagandaları yapılıyor... yani bu senaryolar vardı olacakta... korkmaya gerek yok türkiyeye hilafet gelmez,gelemez Ama, avrupa hristiyan bilğine gidebilir.... bu gidişle...
Gönderi tarihi: 15 Ağustos , 2007 17 yıl Radikal gazetesi yine provakasyonlarindan birini yapmis ve Avrupadaki din özgürlügü Türkiyede yok diyip cikmis bunuda dini bütün diye gecinenler hemen sahiplenip foruma tasimislar.Türkiyede din özgürlügü yokmus peki neden yokmus? A-Her kösede bir Kuran kursu yok, B-Her kösede Kuran ögreten kasetler satilmiyor, C-Nikahi hocalar kiymiyor D-Sokak ortalarinda büyüycüler üfürükcüler is yapip halki kandiramiyor. E-Sokaklarda Kurbanlar kesilip kan ve pislik deryasina döndürülemiyor sokaklar. F-Kurban derileri Cumhuriyet düsmanlarina serbestce verilemiyor. G-Okullarin yerini tekkeler zaviyeler medereseler alamiyor H-SERIATLA YÖNETILMIYORUZ sadece 5 vakit namaz kilmakla,ramazanda oruc tutmakla,sadaka vermekle 5 vakit ezan sesi duymakla,camilerde mevlüt okumakla,hatimler indirmekle,camiler insa etmekle sakal birakip salvar ve türban giymekle Atatürke küfretmekle,Cumhuriyete saldirmakla müslümanlik olmuyor yukarida madde madde verdigim seylerde cok gerekli özgür müslümanlar icin.Iste Radikal gazetesinin dini bütünlerin duygularina tercüman olarak dile getirmeye calistigi nokta budur.Yani müslümanligin özgürce olmasi icin seriatin gelmesi Atatürkcülügün tarihe gömülüp onun yerine ILIMLI iSLAM DEVLETININ KURULMASI gereklidir,bunu anlatmaya calisyor Radikal gazetesi. saygilarla
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.