Φ muki Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Tübitak Kurumun işlevleri: • Türkiye’nin bilim ve teknoloji politikalarını belirlemek; • Akademik ar-ge desteği vermek, özendirmek ve izlemek; • Endüstriyel ATG ve yenilikleri desteklemek, özendirmek ve izlemek; • Üniversite sanayi ilişkilerini geliştirmek; • Ulusal öncelikler doğrultusunda ATG çalışması yürüten ar-ge enstitüleri işletmek; • Ar-ge faaliyetleri için kolaylık ve teknik hizmet sağlayan birimler işletmek; • Geleceğin bilim adamlarını keşfetmek ve teşvik etmek; • Bilimsel mükemmelliği teşvike yönelik yıllık ödüller vermek; • Uluslararası bilimsel ve teknolojik işbirliklerini organize etmek ve yürütmek; • Bilimsel dergiler, popüler bilim kitapları ve dergileri yayımlamak. OLİMPİYATLAR Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı (BİDEB) tarafından yarışmalar ve Bilim Olimpiyatları gibi çeşitli programlar yürütülmektedir. Destek programlarına her yıl olduğu gibi 2006 yılında da yoğun ilgi ve başvuru olmuştur. Aşağıda bu programların bazıları listelenmiştir. Ulusal İlköğretim Matematik Olimpiyatı (2201) Ulusal İlköğretim Matematik Olimpiyatı, 1996 yılından bu yana her yıl matematikte özel yetenekleri keşfetmek için düzenlenir. Ulusal Bilim Olimpiyatları (2202) Ulusal Bilim Olimpiyatları, 1993 yılından bu yana her yıl temel bilimler konularında özel yetenekleri keşfetmek için düzenlenir. Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji ve Bilgisayar dallarında iki aşamalı olarak gerçekleşir. Uluslararası Bilim Olimpiyatları (2203) Uluslararası Bilim Olimpiyatları, Bilgisayar, Biyoloji, Matematik, Fizik ve Kimya dallarında düzenlenir. Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması (2204) Ortaöğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri Yarışması, Bilgisayar, Biyoloji, Fizik, Kimya, Matematik ve Yerbilimi dallarında özel yetenekleri keşfetmek için düzenlenir. Ortaöğretim Öğrencileri Arası Enerji Verimliliği Proje Yarışması Enerji Verimliliği Proje Yarışması, her yıl, konut, sanayi, ulaşım ve tarım sektörlerinde, enerjinin verimli kullanılması konusunda bilincin oluşturulması için düzenlenir. TÜBİTAK Buluş Şenliği TÜBİTAK Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı, 2001 yılından bu yana yaratıcılığı desteklemek ve ilköğretim öğrencilerini buluş yapmaya özendirmek amacıyla her yıl Haziran ayında, Ankara'da TÜBİTAK Buluş Şenliği'ni düzenliyor. Şenliğe, Türkiye'nin dört bir yanından ilköğretim öğrencileri buluşlarıyla katılıyor. Şenlikte, öğrencilere yönelik çok sayıda atölye çalışması gerçekleştiriliyor; bu atölye çalışmalarında çocuklar hem eğleniyor, hem de bilimin ve buluş yapmanın heyecanını yaşıyorlar. Buluş Şenliği hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız. 01.01.2007 TÜBİTAK Gökyüzü Gözlem Şenliği TÜBİTAK Bilim ve Teknik ve Bilim Çocuk dergileri, 1998 yılından bu yana her yıl, amatör gökbilimcileri bir araya getiren bir gökyüzü gözlem şenliği düzenliyor. Gökyüzü tutkunlarını bir araya getirmeyi amaçlayan bu şenliğe katılabilmek için, gökyüzüne ilgi duymak dışında bir önkoşul yok. Gökyüzü gözlem şenliklerinde, gökbilime ve amatör gökbilimciliğe yönelik çeşitli etkinlikler yer alıyor. Bilgilendirici seminerler, gösteriler, atölye çalışmaları, gözlemevi gezileri ve yarışmalar bunlar arasında. Amatör gökbilim toplulukları ve gökbilimciler de şenliğe katılıyorlar. Gökyüzü gözlemleri, çıplak gözle ve teleskoplarla, uzman gözlemciler eşliğinde yapılıyor. Ulusal gökyüzü gözlem şenlikleri, Bilim ve Teknik ile Bilim Çocuk dergilerinde duyuruluyor. Şenliğe başvuru, yine bu dergilerde verilen başvuru formları aracılığıyla yapılabiliyor. Daha fazla bilgi için: http://www.biltek.tubitak.gov.tr/etkinlikl...ozlem/index.htm 30.01.2007 TÜBİTAK Bilimle Uğraşıyorum Gösterisi Bilimin yaygınlaşması amacıyla başlattığımız "Bilimle Uğraşıyorum" gösterimiz, 2005-2006 yılları arasında gerçekleşti. Bu gösteride "Bilim Nedir?", Bilimsel Yöntem Nedir?", "Buluş Nedir?" sorularının yanıtlarını düşünerek, gözlem, deney ve hatta buluş yaparak birlikte aradık. Bu arada çok eğlendik. Çünkü, bilim gerçekten çok eğlenceli. Gösterimize yaklaşık 1200 öğrenci katıldı. Bilimle ilgili gösterilerimize sonraki yıllarda devam ettirmek istiyoruz. 15.04.2007 Madalyonun diğer yüzü Hafızlık Yarışmaları Güzel Kuran Okuma Yarışmaları ... ESSELEMÜALEYKÜM ben hafızlığa başlamak istiyorum ama biraz içimde ezberleyememe korkusu oluşuyor sizce ne yapmam lazım kimseye söylemekte istemiyorum.Çünkü bırakmak isteyen tanıdıklarım var nerdeyse yarısına gelmiş.Bende acaba bunlardanmı korkuyorum bilmiyorum.Aydınlatırsanız sevinirim.Bu arada geçmi erkenmi bilmiyorum ama ben 19 yaşındayım yani ezberleyebilir miyim? Cevap Tabiiki ezberleyebilirsiniz kuranin bir mucizevi yönü de ezberlenmesidir hicbir kitab kurani kerim gibi olamaz ve ezberlenemez gayret ederseniz mutlak olacaktir. Sorular: a. Peygamberimiz (s.a.v.) "Dünya kadınlarının efendisi dört kadındır" buyurmuştur. Kimdir bu kadınlar? b. Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen tek kadın kimdir ? c. Peygamber olmadığı halde, Hz. Cebrail ile konuşma şerefine nail olan kadın kimdir ? Haydi! Cevapları bekliyorum.Bu soruları bildiğiniz taktirde devamı da gelecek. Cevap: Allah razı olsun kardeşim güzel test..... Aleykümselam o zaman sorayım. 1.İslamın anlamı nedir? 2.İslam dininin mertebeleri kaç tanedir? 3.Şirk-i ekber (en büyük şirk) nedir? 4.Küçük şirk (şirk-i asgar) ne demektir? 5.İlk rasûl kimdir? Bunun yanında ödüllü yarişmalar düzenliyoruz burdaki amacımız gönüllere inebilmek ve gönüllerdeki yatan cevherleri uyandırmaktır... Bu sefer "İslamiyeti anlatan" şiir ve yazılarınızı bekliyoruz.... Haydi kardeşlerim kalemlerinize sarılın... ( aslında parmaklarınız klavyede ) Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2007 İnsan bir baksın, hangi şeyden yaratıldı? (Tarık Suresi, 5) “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde aklıselim sahipleri için gerçekten açık ibretler vardır.” (AL-İ İMRAN,19O) “Üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve nasıl donatmışız! Onda hiçbir çatlak da yok. Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk. Orada gönül açan her türden (bitkiler) yetiştirdik. Allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık).” (KAF;6-8.) “Aklın nuru medeniyetin fenleridir, vicdanın ışığı din ilimleridir, ikisinin uyuşmasıyla hakikat ortaya çıkar, ayrıldıkları vakit birinden taassup, diğerinden hile ve şüphe doğar” (Bediuzzaman) Taneyi ve çekirdeği yaran şüphesiz Allah'tır. O, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. İşte Allah budur. Öyleyse nasıl oluyor da çevriliyorsunuz? (Enam Suresi, 95) Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Diriltir ve öldürür. O, herşeye güç yetirendir. (Hadid Suresi, 2) Şüphesiz, müminler için göklerde ve yerde ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (Casiye Suresi, 3-4) Gelin hep birlikte hayatı, hayat tabakalarını tek tek aralayarak inceleyelim, bakalım en ortada bizi neler bekliyor. İsterseniz organizma olarak insanı, organ olarak da deriyi seçelim. Biraz detaya indiğimizde deriyi meydana getiren epidermis dokusunu buluyoruz. Baktığımız boyutu, milimetreden (metrenin binde biri), mikrometreye (metrenin milyonda biri) indirdiğimizde epidermis dokusunun binlerce küçük hücrecikden meydana geldiğini görüyoruz. Bu hücreciklerin her biri bizim gibi beslenir büyür, çoğalır, yaşlanır ve ölürler. Yani her bir hücrenin kendine ait bir hayatı var. Bazen düşünmeden edemiyorum, eğer fen derslerinde öğretilmeseydi vücudumun binlerce küçük hücreden yaratıldığından bÎhaber yaşayacaktım. Vücudum yaşayan ve ölen binlerce küçük canlıdan yaratılmış iken, ben kendimi nasıl onlardan farklıymış gibi, bir bütün olarak “Yıldız” olarak hissediyorum? Aslında bu da düşünülmesi gereken bir muamma değil mi?.. Her neyse biz yine hayat yolculuğumuza geri dönelim. Hücrelerde her biri değişik vazifelerle görevli organeller vardır. Bu organellerden biri olarak hücrenin enerji üreten santrallerini mitokondrileri ele alalım. Mitokondriler de iç ve dış zar/membran vardır. Bu zar yapılarını incelediğimizde ise bunların lipid dediğimiz yağ molekülleri ile proteinlerden meydana geldiğini görüyoruz (şekil 1). Peki bu lipidler veya proteinler neden yapılmış? Proteinler ve lipidler başlıca karbon, oksijen, azot ve hidrojen içeren dev moleküllerden ibarettir. Yani mitokondri organeli tamamen cansız atomların oluşturduğu moleküllerin bir araya gelmesinden yapılmıştır. Son yüzyılda insanoğlu öğrendi ki, etrafında canlı olarak gördüğü herşey (kendisi de dahil) aslında tamamen cansız atomlardan yaratılmış. Hayattar bir varlığı, kendimizi büyük boyuttan küçüğe incelerken işte son durağımıza geldik. Ve ne garipdir ki bu son durakda cansız atomlardan başka bir şey bulamadık! ararken o bizim ellerimizin arasından uçup gidiverdi. Evet bu gerçek de gösteriyor ki; hayat perdesiz ve vasıtasız, doğrudan doğruya bir Kudret elinin eseri olarak, diğer varlıklar gibi görünür sebeplerle perde edilmeden, Hay isminin sahibi tarafından yaratılmış müstesna bir mahluktur. Din, bilimle değil evrimle çelişir. DNA'NIN SIR DOLU YAPISI Teknolojik bir ürünün veya tesisin yapımı ve yönetiminde insanoğlunun yüzyıllar boyunca elde ettiği tecrübe ve bilgi birikimi kullanılır. Dünyanın en ileri ve karmaşık tesisi olan insan vücudunun inşası için gereken bilgi ve tecrübe ise DNA'da saklıdır. DNA, hücre çekirdeğinde titizlikle korunan oldukça büyük bir moleküldür ve bu molekül insan vücudunun bir nevi bilgi bankasıdır. DNA'da korunan bilgiler, insanın saç ve gözlerinin renginden, boyunun uzunluğuna kadar tüm fiziksel özellikleri ile birlikte, hücrelerde ve vücutta meydana gelen binlerce farklı olayı ve sistemi de kontrol eder. Örneğin, insanın kan basıncının alçak, yüksek veya normal olması bile DNA'daki bilgilere bağlıdır. Burada vurgulanması gereken önemli nokta, daha ilk insandan itibaren milyarlarca insanın hücresinde yer alan trilyonlarca DNA'nın şimdiki mükemmellik ve karmaşıklığıyla birlikte varolageldiğidir. Akıllara durgunluk veren yapı ve özellikleriyle, böyle bir molekülün, evrimcilerin öne sürdüğü gibi tesadüfler sonucu oluşmasının ne derece mantık dışı olduğu bellidir. DNA'da kayıtlı bulunan bilgi pek hafife alınacak gibi değildir. Öyle ki, insanın tek bir DNA molekülünde tam bir milyon ansiklopedi sayfasını veya başka bir deyişle yaklaşık 1000 kitabı dolduracak miktarda bilgi bulunur. Dikkat edin; tam 1.000.000 ansiklopedi sayfası veya 1000 kitap... Yani, her bir hücrenin çekirdeğinde, insan vücudunun işlevlerini kontrol etmeye yarayan bir milyon sayfalık bir ansiklopedinin içerebileceği miktarda bilgi kodlanmıştır. Bir benzetme yapmak istersek, dünyanın en büyük ansiklopedilerinden birisi olan 23 ciltlik "Encyclopedia Britannica"nın bile toplam 25 bin sayfası vardır. Bu durumda, karşımıza inanılmaz bir tablo çıkar. Mikroskobik hücrenin içindeki, ondan çok daha küçük bir çekirdekte bulunan bir molekülde, milyonlarca bilgi içeren dünyanın en büyük ansiklopedisinin 40 katı büyüklüğünde bir bilgi deposu saklı durmaktadır. Bu da yaklaşık 1000 ciltlik, dünyada başka eşi, benzeri olmayan dev bir ansiklopedi demektir. Her gün, 24 saat boyunca, hiç durmadan, her saniyede insanın gen bilgilerinden bir tanesi okunacak olsa, bu işlemin tamamlanması için 100 yıl geçmesi gerekmektedir. DNA'daki bilginin kitap haline getirildiğini varsaydığımızda ise, bu kitapları üst üste koyduğumuz takdirde, kitapların yüksekliği 70 metreye erişecektir. Yapılan tesbitlere göre ise, bu dev ansiklopedi yaklaşık 3 milyar farklı "konu"da bilgiye sahiptir. Eğer DNA'daki bilgileri kağıt üzerine yazılı hale getirseydik, kağıtların uzunluğu Kuzey Kutbu'ndan Ekvator'a kadar uzanacaktır. Bugüne kadar yaşamış, gelmiş geçmiş her canlı türünün bütün özellikleri bilgi olarak DNA'ya yüklense toplam DNA hacmi bir çay kaşığının ancak küçük bir kısmını doldururdu. Dahası geriye şu ana kadar yazılmış bütün kitapları saklayabilecek kadar boşluk kalırdı Sizleri biz yarattık, yine de tasdik etmeyecek misiniz? Şimdi (rahimlere) dökmekte olduğunuz meniyi gördünüz mü? Onu sizler mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratıcı biz miyiz? (Vakıa Suresi, 57-59) O Allah ki, yaratandır, kusursuzca varedendir, şekil ve suret verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakim'dir. (Haşr Suresi, 24) Alıntı
Φ kaybolansehir Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2007 Gönderi tarihi: 6 Ağustos , 2007 Madalyonun iki yüzünüde gerçekleştirenler Müslümanlar.Müslümanlar çok çalışkandır.Hem pozitif bilimde ilerlemek için hemde dini ilimde ilerlemek için hep çalışırlar.Unutulmamalı ki bugün bilim ilerdeyse bunu İslam alemine borçludur.Çünkü İslam alemi bilime İbn-i Haldunlar,İbn-i Sinalar,İbn Rüşdler,Farabiler...yetiştirmiştir. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.