mara bulge tarafından postalanan herşey
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
ederiz emin yigitlikmidir bir tutam isigi kör biçakla günesten koparip karanliga kurban etmek? bu arada evet, insallah kavustursun havadan sudan topicinde küfür eden kisinin yazdiklarina istinaden evli oldugunuzu ögrenmistim. ve askinizin da evli oldugunuzu duyunca forumdan gittigini duymustum. evlisiniz demem bu yüzdendir. ispata gerek yok.
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
çok basarili.. 50 tane cümlenin içinden sadece bunu çekip alabilmissiniz... allah ta insanlar da kimin nasil oldugunu biliyor. ben dini bütünüm, allah söyle der, bilmem kaçinci surede vs. gibi yazilarla kendimi ön plana çikarmak yerine, dürüst olup inancimi söyleyip kendi yolumda olmayi tercih ederim. artik kisilerin dini inanislarini bir kenara birakiniz kralx.. gerçekten kimin neye inandigi sizi ilgilendirmez. nacizane fikirlerinizi ihtiyaci olanlarla dini konularda tartisiniz zira burasi güncel olaylardir ve karar devlet açisindan degerlendirilmektedir. aihm'in kararina saygi duyuyorum. kendi hükümetini ezerek, avrupaya yol alan bir bayanin olumlu cevap almasi zaten en bastan yanlisti. seni zaten en basindan beri sevmistim daha çok sevmem için daha da bir sürü sebep var sen gerçekten harbi birisin. artik harbi içi disi bir insan bulmak zor. kararini ben de destekliyorum
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
dünyayi, güzellik kurtaracak. bir insani, sevmekle baslayacak hersey..... iyi geceler
-
turkish-media FM
ben sana simdi hemen biyoenerji yolliyim bisecigin kalmasin. yerim seni. cici sey sen ne güzel seysin öyle.. gel seker alim sana
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
dini alt yapim yok, profesyonel olmadigimi zaten söylemistim. benim gözümde din ögretidir. insanlara dogruyu ve yanlis gösterir. gerisi bireyin seçimidir. benim inancim budur. ben sanmiyorum ki koca bir yaradan saçimi örtmedim diye beni cezalandirsin. saçimi örtmüyorum, namaz kilmiyorum, oruç tutmuyorum, dua etmiyorum. ama yalan söylemiyorum, kimsenin malina göz dikmiyorum, aldatmiyorum, degerli vaktimi bosa harcamiyorum, aça yardim ediyorum. bana göre allah yolunda olmak budur. siz islam dininde varin profesyonel olun. aihm'in karari zaten burda dini açidan tartisilmiyor. laik bir ülkede devlet ile ilgili konularda dini kararlar verilemez. bu yüzden bastan bosa konusmusuz sizinle. olaya burda devlet açisindan bakiyoruz çünkü vicdan ve dini özgürlük olmadigi bu kadar konusmadan belli oldu. azcik abartmis olabilirim... karçiçegim hakli aslinda. konusmak faydasiz. bi kere olaylari degerlendirme farkli. bir kisim dini yönden, diger kisim siyasi yönden bakiyor. Aihm türbana geçit vermez. vatandasi oldugu ülke o hakki tanimiyorsa, aihm ne diye o bayani hakli bulsun. hem hep diyorum, insanlar ektigini biçer. bu güne kadar ölenler bosa mi öldü? onlar hakkini neden elde edemedi? müslüman bir ülke diye sadece dindar kismin mi dedikleri olacak? nasil bir haktir ki bu? biri dayak yicek, dayak yiyeni digeri gülerek izleyecek ama bir süre sonra gülen kisinin aleyhine karar verilince aglayacak ve dayak yiyenden saygi bekleyecek? kaosa bak.
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
dedigim gibi.. topicte okumustum. sorgulamadim sormadim. evlisiniz diye biliyordum. her ne olursa olsun, bana dini çok savunan siz lütfen kendi günahlarinizi bir daha sorgulayin. ben de günah isliyorum ama keske islemesem diyorsunuz. günah islemek kisinin elindedir. bence günah islemeyen insan allah yolundadir zaten, kimliginde müslüman olan degil. benim görüsüm bu. müslüman degilim ben bir insanim. dini kitaplari kabul ediyorum fakat zamaninda insanlara yaptirim olarak degil ögreti olarak geldigine inaniyorum. 500 tane türbanlidan daha allahina bagli açik olan kizlar taniyorum. önemli olan inançtir. reklam degil. aihm'in kararini destekleme sebebim de bu. saçim açik alnim gibi, kara leke yoksa insanda gereksizdir bence bu kadar nara. bosuna polemige gerek yok. lütfen insanlara nacize uyarilarinizi göndermeyin kralx. burda tartisilan din degil, dini siyasete malzeme edenlerdir. ben daha türbanli olup ta, bana ya da arkadaslarima ters ters bakmayan bir bayan görmedim. tren de birde utanmadan bana omuz atti ama anladi kimle ugrastigini kivirdi gitti. gaza gelmem eMinim ben düsüncelerimi savunurum ama içerledim biraz patladim sanirim.
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
çünkü zoruma gidiyor. ben kapali olmadigim için tepki aliyorum. beni dini iyi bilmedigim için elestiriliyorum. ben erkek arkadasimin elini tuttugum için 1 saat byunca dirdir çene yapan bana laf atan bayanlarla yolculuk yapiyorum. ben artik bunu istemiyorum. sütyenle dolassinlar ne demek? kapali degilim ama bir kere açik giyinmedim. kapali degilim ama içki içmiyorum. kapali degilim ama sokaklarda rahat hareketler sergilemiyorum. kim daha iyi? türbanini bodrum katinda cafede çikaran bir genç kiz, türbanli oldugu için benden iyimi? bu nasil bir yargidir ya?
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
eger allah ben kullarimi özgür hür irade ile yarattim diyorsa birakiniz da kendi hür irademizle karar verelim. islami zaten çok iyi biliyorum profesyonelim gibi bir imada bulunmadim. ben çok islamci görünüp, günah islemek yerine, az islamci olup günah islememeyi tercih ederim. sürekli olarak dini ne kadar iyi bildiginizi ima ediyorsunuz, sürekli olarak insanlara ne yapmalari gerektigini tavsiye ediyorsunuz ama acaba siz ne kadar dininize baglisiniz? ben forumda bir topicte evli oldugunuzu ama diger bir topicte forumdan birisine asik oldugunuzu okudum ve bugüne kadar bir kere olsun size bunu yazip sorgulamadim. simdi bana söylermisiniz? ne kadar dindarsiniz???????
-
Son kale de düşüyor
eger bu kadar yazilandan sen bunu çikardiysan benim sana edecek tek bir lafim yoktur. bu ülkeye zaten seriat giremez, aciz mi Türkiye ya? israrla hükümetin yasak koymadan önce egitim vermesi gerektigini savunuyorum sen hala bana seriattan korkuyor diyorsun. arkadasim yasaklansin banane ben zaten içki bile içmem ki? 3 tane madde yazmissin, 3 senede bunlar oldu demissin demek akp hükümeti kalsa 50 senede anca yasanacak refah bir ülkeye sahip olacagiz. beni içki miçki ilgilendirmez. ben öncelikle ülke ekonomisine, issizlik oranina, fazilere, gayrimenkullere vs bakarim. bir hükümetin varligi öncelikli olarak ekonomi içindir. sonra yasaklanmasi gerekenler yasaklansin ki, egitim olmadan da bir ise ya-ra-maz! artik bana böyle suçlamalar yöneltme. ne demek istedigimi anla artik yani. içki pat diye yasaklanmaz. kendi bölgelerini temizle eylemi gibi görüyor halk. tepki topluyorlar farkinda degiller. emin ol hükümetin degismesi beni mutlu bile eder keske halkin gözü açilsa. ama desteklediginiz seyleri bi de kendiniz oturun bir elestirin ya napti bu ülke için de simdi kendi mintikasini temizliyor? göz boyamalar bitsin artik. o yaziyi üstüme alinmadim. cevap vermemin sebebi topic'i benim açmamdi.
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
konunun gereksiz uzamasi saçma aslinda. daha düne kadar keyfi yerinde olan arkadaslar bugün celallenmis durumda.. neden? çünkü aleyhlerinde karar verildi. bu topic açilmadan önce bayanlarla gayet samimi olan, allahin adini anmayan arkadaslar, simdi her cümlesini allah, peygamber, ayet ile bitirmeye basladi. kendini sorgulamadan, baskalarinin günahlari, kafirlikleri elestiriliyor. savundugum sey açik ve nettir. türbana karsi degildim. beni de ilgilendirmiyodu zaten. ama onca katliamda sessiz kalanlar simdi özgürlük naralari atmaya basladi. baska insanlarin özgürlükleri kisitlanirken bana dokunmayan yilan bin yasasin diyenler, simdi neyin korkusunu yasiyor? görüsleri ugruna ölen, aci çeken, istikbali sönen onca insanin hayati zehir oldu çünkü baskalarinin görüsleri ile uyusmadilar. simdi de türbanli arkadaslar baskalarinin görüsleri ile uyusmuyor. herkes ektigini biçer. zamaninda susanlar simdi neden karsit görüslülerden saygi bekliyor ki? benim birisinin kararina saygi gösterebilmem için o insanin hakettikleri önemlidir. hakeden insan zaten hak ettigini alir. bu kadar tepki toplayip ta acindirmalar, tehditler ile kimseyi sindiremezsiniz. ben cahil biri degilim. okumam da var yazmam da var. ayrica seçme hakkina da sahibim. kimse beni ne dine sokabilir ne de dinden çikarabilir. böyle misyonlari üstlenen arkadaslar bosa nefes tüketmesinler. neyin günah olup olmadigini ben de bilirim, bilmezsem de okurum. kimsenin haddine degildir benim ne yaparsam günah olacagi. basim kapali olmadigi için bana binlerce tepki yagdiran arkadaslar nasil oluyor da bas örtüsünü savunabiliyor? bana saygi göstermeyene ben neden aa haklisin senin kararin saygi gösterim diyim ki? dini ve siyasi görüslerim kendilerine uygun olmadigi için cahil, saygisiz, anlayissiz ve dinsiz oluyorum... fakat ayni zaman da kendilerine de saygi duymak zorundayim. nasil bir çeliskidir ya? bana saygi göstermeyen, bana destek olmayan, benden de saygi ve destek göremez. bilmem kaçincidir bu söyleyisim ama Aihm'in kararina saygi duyuyorum.
-
kanal d nin taraflı programları
yorum yapmakta serbestsin, sadece benim adimi karistirma. fikirlerini yazma demedim ama ne zaman surya post atsan mutlaka bana bir laf dokunuyor. fikirlerimi begenmiyorsan asil sen yorum yapmazsin bana ya da karsiligini alinca sinirlenmezsin.. ben kisisel tavirlarla bas örtüsünü falan zedelemiyorum ne kadar da dar bakiyorsunuz ya tutturmusunuz bir örtüye imana saygisizlik. öyle olsa niye benim de bas örtülü arkadasim olsun? isgüzar heryerde var ama sadece basi kapali oldugu için o kavga çikti otobüste.. ayakta bir sürü kiz vardi o bayan neden o kizlar için de tepki vermedi? genelleme yapmadigimi yüz kere söyledim ama ayni kisir döngü. tepkiyi çeken sizsiniz. dün yine trende erkek arkadasim beni yolcu etti diye arkamdaki türbanli kizlar cir cir cir konustular. napim nasil tepkili olmayim? onalara ne kime ne benim tercihlerimden? beni kinayan insani kinarim.. saygi gösteren sadece saygi bekleyebilir.
-
Erdoğan ve roj tv kargaşası
arastirmadan yazmadim.. hürriyette haberin genellemesi ile ilgili okudugum bilgiyi sadece paylastim. dikkat ettiysen basbakan bedelini öderim demis demek ki yeni bir haber. niye sanki ben basbakana karsiymisim gibi bir izlenim yaratmaya çalisiyorsun ki? bu sadece o gün yayinlanan bir haberdir. kimseye sinirlendigim yok fakat sen benimle fazla ugrasma istersen. gaflete düsüp düsmedigimi bildigini hiç sanmiyorum.
-
AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
ben zaten sadece açiklamak için yazdim. yani bana genelde din düsmani, cahil ve yanli elestirileri geliyor bunun böyle olmadigini bir nebze belki anlayan çikar diye seyettirdiydim.. seninle alakasi yok
-
turkish-media FM
emin için cemo
-
turkish-media FM
- Avrupali Türkler
ailenin de egitimi çok önemli... okullarda aldiklarinin yaninda aileler de kendi ülkelerinin geçmisi hakkinda ögretilerde bulunmali bence..- NE DON NE GÖMLEK!
ne olduguna ne zaman karar vereceksin? bana körü körüne dini, türbani savunuyorsun, alkol ile ilgili topicimi elestri bombardimanina tutuyorsun fakat alkoliksin??????- AİHM TÜRBANA GEÇİT VERMEDİ!
sevgili alaTurka hiç bir zaman türbanli birinin engellenmesine karsi çikmamistim. söylemlerimde de hep dile getirdim. herkes istedigini yapmakta özgürdür bu ülkede. ama geçmisi unutup ta bugün özgürlük için ayaklananlar maalesef benim gözüme gerçekten de inançlarini savunuyormus gibi gelmiyor. saygi görmedim, saygi da beklemesin benden kimse.- kanal d nin taraflı programları
pardon ben mi iran rejimi istiyorsunuz dedim?? o bana yapilan kisisel bir suçlamanin arkasina söylenmis bir sözdür. ben her zaman dedim bu ülkede askeriye var o yönetim gelemez diye sen mümkünse yorum yapma arkadasim.- Son kale de düşüyor
jhony yani sirf yazmak için yazmissin. dans etmek istemeyen insan discoya gider mi? alkol almak istemeyen biri içkili bir ortama gider mi? çay bahçesinde oturup laflamak, çay içmek isteyen insan ne diye lokantaya gitsin ya? ne kadar dar bakiyorsun olaylara? ben içkiden rahatsiz oluyorsam içkili mekana gitmem bu kadar basit. alkol almak isteyen de benim gittigim çay bahçesine gelmez zaten ya. isine gelince vay demokrasi, vay bu ülke elden gidiyor falan, isine gelmeyince konan yasaklar dogru öyle mi? su topic'i demek bastan sona okumamissin..... bi kere savunulanlar belli: 1) Hükümet verdigi hangi sözü tuttu, ülkesi için ne yapti da böyle gereksiz seylere zaman harciyor? 2) Halkinin refahi için öncelik bu mudur? 3) Egitimini vermeden, insanlari neyi neye göre yasakliyor? Algilamak isteginiz gibi algilamayin. Burda alkolü savunan kimse görmedim daha.- Erdoğan ve roj tv kargaşası
genelleme olmasin diye bir topic açiyorsun ama okuyupta paylastigim bir haberin son kismina takiliyorsun. benim dikkatimi çekmene gerek yok. bu sadece bir alintidir. merak etme laf ettigim yok.!- Takiye ve Demokrasi birbirine uyar mı ?
bizim ülkemizde taninma korkusu var.. ben güncel olaylara yazarken bile annem aman kizim çok sert yazma sonra bulurlar mulurlar diyor.... Türkiye tehditlerin, mafyalarin, fikir ayrimlarinin yogunlukta oldugu bir ülke. Yunanistanda üniversite bodrumlarinda siyasi partilerin karsilikli masalari varmis ve herkes fikrini masasinda oturdugu yerde tartisiyormus. bizim milletvekillerimiz birbirlerini dövüyorlar. insanlarin çogunda desifre olma korkusu var.. aman biri duyar da bana bise yapar mi diye. çünkü çogunlukla fikir dayatmalari ve yaptirimlar mevcut.- ILGINÇ ORTAKLIK
ILGINÇ ORTAKLIK Geçen hafta Karaköy’deki bir işyerinde yaşanan çatışma, ilginç bir ortaklığı su yüzüne çıkardı. Çatışmanın yaşandığı işyerine, hayali ihracatla ünlenen Turan Çevik ile Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat’ın oğlunun ortak olduğu belirlendi. KARAKÖY’de geçen hafta 1 kişinin ölümü, 3 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan çatışmanın yaşandığı iş yerine Malatyaspor eski başkanı Turan Çevik’in oğlu Hilmi Çevik ile Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat’ın oğlu Berkay Canpolat’ın ortak olduğu belirlendi. Polis, şirketin gerçek sahibinin Turan Çevik olduğunu, oğlunu paravan olarak kullandığını söyledi. Berkay Canpolat’ın ifadesi, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde gizlice alındı. HACİZ YÜZÜNDEN Turan Çevik’e ait olduğu belirlenen işyerinde geçen hafta çıkan çatışmada, çete kurma ve tefecilik suçlarından sabıkalı Hacı Erdoğan öldü, Çevik’in oğlu Hilmi Çevik, damadı Erkan Yıldız ve Sadettin Birlik yaralandı. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, tefecilik yapan iki grubun bir haciz kararı nedeniyle çatıştığını belirledi. ORTADAN KAYBOLDU Çatışmadan sonra Turan Çevik kayıplara karıştı. Uğur Zorba ve Murat İnce tutuklandı. Soruşturmayı derinleştiren polis, bir başka ilginç ilişkiyi ortaya çıkardı. Baskının yapıldığı Karaköy, Mumhane Caddesi, Mangır Sokak, Sedat Ergün İşhanı’ndaki Birlik Metal ve Güncem İletişim İnşaat adlı limited şirketlerinin ortakları, Turan Çevik’in oğlu Hilmi Çevik ile Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat’ın oğlu Berkay Canpolat çıktı. [/b]İKİ ŞİRKET VAR [/b] 100 bin YTL sermayeli Birlik Metal İnşaat Petrol Gıda ve Turizm Dış Ticaret Limited Şirketi’nin ortakları arasında Necati Enver Toptaş da var. Aynı adresteki 100 bin YTL sermayeli Güncem İletişim İnşaat Limited Şirketi’nin diğer ortakları ise Yaşar Sinan Koçulu, Necati Enver Toptaş ve Orhan Sökmen. [/b]HEMŞERİ ÇIKTI[/b] Turan Çevik gibi Malatyalı olduğu öğrenilen Başsavcı Ünal Canpolat’ın oğlu Berkay Canpolat’ın ifadesi, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde gizlice alındı. Berkay Canpolat, çatışma sırasında işyerinde olmadığı savunmasını yaptı. [/b]Dosyası kabarık[/b] 1959 İstanbul doğumlu Turan Çevik’in adı, 1984-87 yılları arasında Türkiye’nin en büyük hayali ihracat davalarına karıştı. Sekreteri Oya Demir’in ifadesine göre Çevik, Ertan Sert, Necdet Ulucan, Mehmet Aşçıoğlu ve Yaşar Aktürk’le birlikte çalışıyordu. Bir dönem Malatya Spor Kulübü Başkanlığı da yapan Çevik’in otomobilini, 1988’de Alaattin Çakıcı’nın adamları kurşunlandı. 12 Eylül 1988’de İzmir’de ortaya çıkarılan 90 milyonluk hayali ihracat girişimden sonra Çevik Rodos’a, ortağı Berber Yaşar olarak tanınan Yaşar Aktürk de İsviçre’ye kaçtı. 1988 rakamlarıyla toplam 150 milyar liralık hayali ihracat gerçekleştirdiği ileri sürüldü. Daha sonra Türkiye’ye iade edildi ve cezaevine girdi. 28 Nisan 1992’de Marmaris davasından tahliye edildi. Sadece ruhsatsız silah bulundurmaktan ceza aldı, bütün hayali ihracat davalarından beraat etti. [/b]Savcı baskından önce oradaymış[/b] BEYOĞLU Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Canpolat’ın, oğlu Berkay Canpolat’ın Turan Çevik’le ortak olduğu Karaköy’deki iş yerine sık sık geldiği belirtildi. Polis, savcının geçen hafta yaşanan baskından kısa süre önce de oğlunun şirketinde olduğunu iddia etti.- YUVADA DAYAK (!)
Malatya Çocuk Yuvası’nda bakıcılarının şiddet uyguladığı 0-6 yaş grubundaki 40 çocuk, rehabilite edilmeleri için getirildikleri İstanbul’da 15’nci günlerini doldurdu. Geldiklerinde, iletişim kurmak için birbirlerini el ve ayaklarıyla ittirip yüksek sesle bağıran çocuklar, konuşarak anlaşacaklarını öğrendiler. Yaşadıkları şiddet nedeniyle oluşan saldırganlık, yerini sükunete bıraktı. MALATYA’dan getirilip 30 Ekim’de Göztepe Semiha Şakir Çocuk Yuvası’na yerleştirilen 40 çocuğun ilk gece yerlerine alışamadıkları için geç saatlerde uyudukları belirtildi. İstanbul İl Sosyal Hizmetler Müdürü Tahsin Kıtman, diğerlerinden ayrı tutulan çocukların başta birbiriyle ve çevreleriyle iletişim kurmak için, yüksek sesle bağırdıklarını, birlirlerini itip çekerek kötü davrandıklarını söyledi. Kıtman şöyle konuştu: BAĞIRMA VE ŞİDDET ‘Daha önce ne gördülerse onu doğru olarak öğrenmişler. Burada insanların farklı iletişim kurduğunu gördüler. Şimdi konuşarak anlaşılabildiğini öğrendiler. Yeni anne ve öğretmenlerine alıştılar. Birer ikişer, diğerlerinin arasına yerleştirilerek yavaş yavaş entegre ediyoruz.’ Çocukların bir travma geçirdiğini belirten Tahsin Kıtman, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Yaşanan olaylar, medyanın ilgisi, yer değişiklikleri kafalarını karıştırdı. Şimdi sakinleşmeye ihtiyaçları var. Şimdi hepsinin kendine ait yeni dolabı, yeni elbiseleri ve kendi yatağı var. Oturarak yemek yeme alışkanlıkları ve doğru tuvalet bilgileri yoktu. Şimdi bunları öğreniyorlar. Çok hareketli ve agresiftiler. Bu azaldı.’ Çocuklar günü nasıl geçiriyor İstanbul’da yeni bir hayata başlayan çocuklar, sabah 08.00’de uyanıyorlar. El yüz yıkama ve tuvalet ihtiyaçlarından sonra kahvaltı yapıp günlük programdaki derslere geçiyorlar. Müzikle ya da oyunla terapi şeklindeki derslerde eğlenerek öğreniyorlar. Öğle yemeğinin ardından 1-2 saatlik kısa uykuya alınıyorlar. Ardından yine günlük programdaki dersleri görüyorlar. Program aralarında tenefüs gibi serbest zamanlar bırakılıyor. Televizyon saatinden sonra tırnak kesilmesi, diş fırçalanması gibi özel bakımları yapılıyor. Haftada 3 kez banyo yapan çocuklar en geç 21.00’de yatıyorlar.- Sınıfta öğrenciye saç kesme cezası
Balıkesir’de ilköğretim okulu öğretmeni Niyazi Asil Önal’ın, öğrencisi Y.T.C.’nin uzun saçlarını arkadaşlarının önünde tıraş makinesiyle kestiği iddia edildi. Öğrencinin babası, ‘Oğlum, gülünç ve onur kırıcı duruma düşürülmüştür’ diyerek öğretmeni şikayet etti. BALIKESİR’in Erdek İlçesi’ndeki Atatürk İlköğretim Okulu’nda, 7/C sınıfı öğrencisi Y.T.C.’nin uzun saçlarını arkadaşlarının önünde elektrikli tıraş makinesiyle kestiği öne sürülen beden eğitimi öğretmeni Niyazi Asil Önal, öğrencinin velisi tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı, Balıkesir Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayet edildi. Geçen hafta yaşanan olay, iddiaya göre şöyle gelişti: RASTGELE TIRAŞ ETTİ Okulda görevli beden eğitimi öğretmeni 34 yaşındaki Niyazi Asil Önal, saçları uzun olduğu gerekçesiyle 7/C sınıfı öğrencisi 14 yaşındaki Y.T.C.’yi yanına çağırdı. Sınıfa elektrikli tıraş makinesi getiren öğretmen Önal, öğrenci arkadaşlarının gözü önünde saçlarını rastgele kestiği Y.T.C.’yi evine gönderdi. Y.T.C., durumu babası 36 yaşındaki babasına anlattı. Bir kamu kuruluşunda çalışan Muharrem C., oğlunun saçı traşlı fotoğrafını çekti. Daha sonra da, Milli Eğitim Bakanlığı, Balıkesir Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Erdek Kaymakamlığı ve Erdek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazdığı şikayet dilekçeleriyle birlikte çektiği fotoğrafları da gönderdi. Öğretmen Niyazi Asil Önal ise, devlet memuru olduğu için kaymakamın izni bulunmadan açıklama yapamayacağını belirtti. Erdek Kaymakamı Cemil Aksak da Vali’nin onayı olmadan açıklama yapamayacağını, konuyu inceleyeceklerini söyledi. Oğlumun onuru kırıldı Y.T.C.’nin babası devlet memuru Muharrem C., resmi makamlara verdiği şikayet dilekçesinde, oğlunu hiçbir zaman öğrenciye yakışmayacak şekilde okula göndermediğini kaydetti. Muharrem C. dilekçede şikayetini şöyle dile getirdi: ‘Oğlum, saçları çeşitli yerlerinden kesilerek gülünç ve onur kırıcı duruma düşürülmüştür. Bu saç kesme bütün öğrenciler arasında yapıldığından, oğlumun onuru kırıldı. Çocuğum, artık okula gitmek istemediğini ve okumak istemediğini söylüyor. Niyazi adlı öğretmenin yapmış olduğu bu yakışıksız hareketle okuldan nefret etmektedir.’ - Avrupali Türkler
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.