birkumtanesi tarafından postalanan herşey
-
İlginç Komik Diyaloglar... Zor sorular
Kız kardeşimin kızı , erkek kardeşimin oğluyla birlikte bilgisayarda oyun oynuyorlar. Yaşca onlardan küçük olan kardeşini aralarına almak istemiyorlar haklı olarak. Çünkü onlara rahat vermiyor bizim ki. Kovuyorlar olmuyor, kaçıyorlar olmuyor, sonunda kapıyı kitliyorlar üzerlerine . Bizimki kapıyı çalıyor açmıyorlar , bir de yetmiyor gibi azarlıyorlar. Senin ki sonunda çareyi buluyor. Kapıyı çalıyor . Onlar kimo diyor .Bizimkindeki yanıt.....BEN BABAM Bu çocuklar bir harika...
-
GÜNAYDIN
Sizlere de günaydın.
-
William Butler Yeats Şiirleri
Sevgili Birce, Yeni gördüm . Çok teşekkürler.
-
ÖLDÜRDÜK! Artık yeter!
''Daha fazla pasif kalamayacağıma karar verdim…'' Çok içtendi... Bende, sevgili Gloria.
-
ESKİDEn...
Sevgili Deniz_kizi ve AED Öyle güzel anlatmışsınız ki, bizlere diyecek bir şey kalmamış. Evet, her şey o kadar sahte ki, sahiçiliği arıyoruz.
-
jön anı defteri
Durgun bir jön istemiyoruzzzzzzz....
-
Kalbe dokunup giden insanlar...
Ne kadar zenginsiniz. Ne mutlu ki her biri iz bırakmış ve de dokunabilmişler size.
-
2010 'a Fısıldadıklarımız.
Teşekkür ederim sevgili Birce. Aslında yeteneğimi konuşturmak istedim di ,sonra birden canım istemedi . ...
-
2010 'a Fısıldadıklarımız.
Sevgili Arkadaşlar, İster beğendiğimiz, ister kendimizin yaptığı ya da oluşturduğu kartlarla ,yeni yıla fısıldamak istediğimiz dileklerimizi ,burada dile getirelim istedim. İtiraf etmeliyim ki, kendi kart yapma çabalarım sonuçsuz kaldı. Ama 2010 kadar daha zamanım var .
-
merhaba diyelim
birkumtanesi şurada cevap verdi: SensizQLm4z başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi TanıyalımHoş geldiniz.
-
William Butler Yeats Şiirleri
- William Butler Yeats Şiirleri
William Butler Yeats Vikipedi, özgür ansiklopedi Git ve: kullan, ara William Butler Yeats Takma adı W. B. Yeats Doğum 13 Haziran, 1865 Sandymount, County Dublin, İrlanda Ölüm 28 Ocak, 1939 Menton, Provence-Alpes-Côte d'Azur, Fransa Milliyet İrlandalı Meslek Şair Dönem 1886-1938 Akım Modernizm, Biçimcilik İlk eseri Mosada Etkilendikleri[ Göster ] Percy Bysshe Shelley, William Blake, Edmund Spenser William Butler Yeats (d. 13 Haziran 1865 – ö. 28 Ocak 1939) İrlandalı şair ve oyun yazarı. İrlanda'da yetişen en önemli lirik şairlerden biri olmaktan yanısıra, 20. yüzyıl edebiyatının esas figürlerinden biridir. İrlanda edebiyatının rönesans sürecinin öncüsü sayılmaktadır.[1] Abbey Tiyatrosu'nun kurucularından biri olan Yeats, 1923 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür. Ressam John Butler Yeats'in oğlu olan William, 1883 ve 1886 yılları arasında Dublin'de ressamlık dersleri aldı. Eğitimine daha sonra Londra'da devam etti. Tatillerini ise İrlanda'da bulunan ve şiirlerine çoğu kez mekân olan County Sligo kontluğunda geçirdi. Bu dönemde İrlanda efsanelerine ve okültizme merak saldı. İlk eseri Mosada (1886) büyüye olan ilgisini yansıtırken, The Wanderings of Oisin (1889) adlı eserinde Genç İrlanda hareketinin aşırı milliyetçiliğini dile getirdi. 1886'dan 1900'e kadar uzanan dönemde yazdığı şiirler Shelley, Spenser ve Ön Raffaellocular'dan etkilenmiştir. İrlanda mitolojisi ve temalarına odaklanan şiirleri mistik, yavaş tempolu ve lirik dille anlatılmıştır. Bu dönemde kaleme aldığı şiirlerden en bilinenleri arasında Falling of Leaves, When You Are Old ve The Lake Isle of Innisfree yer alır. 1893 yılında William Blake'in eserlerini düzenleyen Yeats'in toplu şiirleri 1895'de (Poems) yayımlandı. "Those Dancing Days Are Gone" şiiri Carla Bruni'nin 2007 No Promises albümünde seslendirildi. [2], [3], [4] Yazarın "The Celtic Twilight" isimli kitabı "Kelt Şafağı" ismiyle Türkçe'ye çevrilmiştir. Bu İrlanda'lı Şairden, bir köşe yazarı yazısında söz etmişti. Bende merak edip şiirlerini okudum . Hoşuma gitti ve sizlerle paylaşmak istedim Aslında yazarın söz ettiği şiirini bulamadım. Aramaya devam ediyorum.Şöyle diyor.... ''Öyle boş hayellerle besledik ki yüreklerimizi, Yüreklerimiz açlıktan vahşileşti.'' Bu mısraların geçtiği şiiri arıyordum .- William Butler Yeats Şiirleri
THE WHITE BIRDS / Beyaz Kuşlar Ben isterdim ki deniz köpüklerinde beyaz kuşlar olalım! Sönüp giden meteorun alevi bezdirdi bizi, sevgilim; Ve tükenmez bir keder uyardı kalplerimizde, seherin o mavi yıldızının, sevgilim, göğün çerçevesinden ufka inen alevi. Çiyle ıslak, düş gören şu gülle leylak bir usançtır yayar; Ah, görmeyesin düşlerini, ne o geçen meteorun yalımını, ey yar, ne alevini düşen çiyde asılmış sallanan mavi yıldızın: Bu yüzden beyaz kuşlara dönüşelim istedim aylak köpüklerde: Sen ve ben. Dolar zihnime, bizi Zaman'ın kat'i unutacağı ve yanımıza Acı'nın artık yaklaşamayacağı o yerdeki sayısız adalar, mitolojik kıyılar, sık sık; Yalımdan yılgınlığımızın, gülün ve leylağın hemen uzağında, ey yar sadece denizdeki köpüklerde yüzen beyaz kuşlar olduğumuz o diyar. Çeviren Dr. Osman TUĞLU William Butler Yeats- William Butler Yeats Şiirleri
Söğüt Bahçeleri'nden Aşağıda Söğüt Bahçeleri'nden aşağıda karşılaşmıştım aşkımla ben, Kar beyazı ufak ayaklarıyla geçiyordu Söğüt Bahçeleri'nden. Aşkı kolayından al dedi bana, yapraklar ağaçlarda büyürcesine; Genç ve budalaydım ben ama hak vermemiştim düşüncesine. Aşkım ve ben durmuştuk bir çayırlıkta nehir boyu, Ve o kar beyazı elini çökük omzuma koydu. Bana yaşamı kolayından al dedi, büyürcesine savaklarda çim; ama genç ve budalaydım ben, ve artık gözyaşı doluydu içim. Çeviren Dr. Osman Tuğlu William Butler Yeats (1865-1939) ,- William Butler Yeats Şiirleri
Politika O kız orada dururken Ben nasıl bütün dikkatimle Roma’nın, yok Rusya’nın Ya da İspanya’nın Politikaları üzerinde durayım? Oysa gezmiş görmüş bir adam bu Ne söylediğini bilen. Öbürü de mürekkep yalamış Bir politikacı, Belki de söyledikleri doğru Savaş ve savaşın belalarıyla ilgili, Ama ah, genç olsaydım da yeniden Kollarıma alabilseydim o kızı! William Butler Yeats- William Butler Yeats Şiirleri
Kimbilir Kaç Kişi Seni Sevdi Kimbilir kaç kişi senin zarif hallerini sevdi Kaç kişi güzelliğini sevdi Belki gerçek aşkla; belki değil Ama bir tek kişi seni sevdi. Bir tek kişi değişen yüzündeki hüznü sevdi. William Butler Yeats- William Butler Yeats Şiirleri
Herşey Ayartabilir Beni Herşey ayartabilir beni şu şiir uğraşından: Gün olur bir kadının yüzü ya da daha kötüsü Çektiği çile alıklarca yönetilen yurdumun; Şimdi daha kolayı yok Elimin alıştığı bu işten.Gençken Metelik vermezdim türkülere, Sazını çalmaz mıydı ozan? Kılıç kında beklercesine; Razıyım, dileğim yerine gelsin de tek Balıktan daha soğuk, daha dilsiz, daha sağır olmaya. Çeviren:Enis BATUR William Butler Yeats- William Butler Yeats Şiirleri
He Hears The Cry Of The Sedge Gölün kıyısında ıssızlıkta Şöyle inliyordu rüzgar Gezindiğim sazlıkta: Yıldızları tutan çarkın Kırılıncaya dek dingili, Ve bayraklarını Garb'ın ve Şark'ın Eller dibe fırlatıncaya, Işığın kemeri çözülünceye kadar, Seninle kucak kucağa Yatmayacak uykudaki sevgili. Çeviren Osman TUĞLU William Butler Yeats- William Butler Yeats Şiirleri
Ephemera “ Bir kez olsun gözlerimden yorulmayan gözlerin Hüzünle eğiliyor artık sarkmış göz kapaklarının altında, Sevgimizin solmasından” “Tükeniyor olsa da sevgimiz gel bir kez daha duralım gölün o ıssız kıyısında uykuya daldığında tutku; o çaresiz yorgun çocuk, o soylu saatte beraberce. Ne kadar uzakta görünüyor yıldızlar Ve ilk öpüşmemiz ne kadar uzak Ve ah, yüreğim ne kadar yaşlı” Dalgın gezindiler kuru yapraklar boyunca Usulca dokunarak kadının ellerine: “ Tutku, çok yıprattı yüreklerimizi.” Ağaçlar çevreledi onları ve sarı yapraklar dökülmüştü karanlığa solgun ağanlar gibi ve o an yaşlı ve aksak bir tavşan sıçradı patikaya, Sonbahar üzerindeydi adamın: ve bir kez daha durdular gölün o ıssız kıyısında. Ölü yaprakları sürüklediğini görmüştü kadının Döndüğünde Sessizce topladığını onları, gözleri Göğüsleri ve saçları gibi nemli. “Ah hüznü bırak Yorgunuz bizi bekleyen başka aşklar için, Sevmek ve nefret etmek için kaygısız saatler boyu Ölümsüzlük uzanır önümüzde, ruhlarımız Sevgilerdir ve bir sürekli ayrılış.” William Butler Yeats- William Butler Yeats Şiirleri
Çıngıraklı Şapka / The Cap and Bells . Girdi bahçeden içeri soytarı: Bahçeyi bürümüştü sessizlik; Buyurdu ruhuna yüksel yukarı Ve onun pencere eşiğine çık. Bağrışmaya başlarken baykuşlar Doğru yükseldi üstünde saf mavi elbisesi: Bilge dilli kılmıştı onu düşündüğü Dingin ve hafif bir ayak sesi; Genç kraliçe dinlemedi fakat; Uçuk renk geceliğiyle yatağından kalktı; Kapadı ağır kanadını pencerenin Ve mandalını taktı. Yüreğine emretti soytarı, git ona, Baykuşlar bırakmışlarken bağırışı; Kırmızı titrek bir elbiseyle o da Şarkılar söyledi kapısına karşı. Tatlı dilli kılmıştı hayali Çiçek gibi saçların bir uçuşmasının; Fakat onu kraliçe havalara savurdu Yelpazesini alıp üzerinden masanın. ‘Çıngıraklı şapkam var.’ dedi ‘Ona yollayacağım ve öleceğim sonra’, Ve de gün ağarırken Bıraktı onun geçeceği yola. Kraliçe saçlarından bir bulutun altında, Yatırdı bağrına şapka ve çıngırakları, Ve yıldızlar görünür olana dek havada Bir aşk şarkısı şakıdı kızıl dudakları. Kapısını penceresini açtı, Ve yürek ile ruh girdiler içeri, Sağ eline kırmızı olan geldi, Sol eline de mavi. Ağustos böceklerince bir ses yükselttiler, Akıllı ve tatlı bir cırıltı, Ve saçı bir katlama çiçekti kraliçenin, Ayaklarında aşkın sükuneti. Çeviren Dr. Osman TUĞLU William Butler YEATS- William Butler Yeats Şiirleri
Bir Gün Sineği (Ephemera) 'Gözlerimden hiç bezmeyen gözlerin kederle ağırlaşan kapaklarının altında eğiliyorlar artık aşkımız tükeniyor çünkü.' Ona dedi ki kız: 'Madem tükeniyor aşkımız, Tutku, O zavallı ve yorgun çocuk, tam uykulara dalmışken, şu tatlı saatte ıssız kıyısında gölün son bir kez olsun seninle yanyana duralım: Nice ırak görünür yıldızlar, ilk öpüşmemiz ne kadar uzak, ve ah kalbim bak nasıl da ihtiyar! ' Yanı sıra kuru yaprakların dalgın gezindiler, ellerine aldığında ellerini yavaşça cevap verdi o: 'Tutku çok yıprattı aylak kalplerimizi.' Etraflarını orman sarmıştı ve saramış yapraklar sönmüş göktaşları gibi dökülüyorlardı karanlıkta o an, yaşlı ve aksak bir tavşan patikadan topallayarak aşağı indi; Sonbahar sırtındaydı onun:Ve bir kez daha ıssız gölün kıyısında beraberdiler şimdi. kızın, dönünce, göğsünde ve saçında gözleri gibi çiylenmiş ölü yaprakları toplayıp sessizlik içinde sürüklediğini gördü. 'Ah, üzülme,' dedi, 'yorulduk diye, çünkü bekliyor bizi başka aşklar: Nefret ve sevgi kaygısız saatler boyu. Önümüz sonsuzluğa açıktır. Aşktır özümüz, ve tekrarlanan bir ayrılıktır.' Çeviren: Dr. Osman TUĞLU William Butler Yeats- William Butler Yeats Şiirleri
Benim Olsaydı Göklerin Nakışlı Örtüleri / HAD I the heavens' embroidered cloths BENİM olsaydılar altın ve gümüş ışığın İşlemesiyle nakışlı göğün örtüleri, Gece ve aydınlığın ve alaca ışığın Mavi renkli ve solgun ve koyu örtüleri, Onları ayaklarının altına sererdim; Yoksulum fakat, sahibim yalnız düşlerime; Ayaklarının altına düşlerimi serdim, Üzerindesin zira usul bas düşlerime. Dr. Osman Tuğlu çevirisi William Butler Yeats- BARIŞ CESARET İŞİDİR
BARIŞ CESARET İSTER “Barış yalnızca ve yalnızca cesurların işidir...” İsrail-Filistin uyuşmazlığından çıkan en büyük derstir bu. Şiddet ve savaş korkakların işidir. Yüzlerce yıl öncesinden gelen masallardan, bilge kişilerin sözlerinden dersler çıkartan Ortadoğu nedense iş yakın tarihe gelince körleşir. Ne kendi yaşadıklardan, ne de komşularının yaşadıklardan bir şeyler öğrenmeyi reddeder. İsrail-Filistin çatışmasının kendine özgü dinamikleri olsa da, çatışmaların ruh halleri aynıdır ve anlayana çok şey öğretir. Her şeyden önce bir algı, bir inanç meselesidir sorun. İnançları ve algıları tartışmaksa hiçbir yere götürmez. Filistinliler istedikleri kadar, İsrail’de herkesin askere gittiğini, bu nedenle orada sivil olmadığını iddia etsin, bu onların sivilleri öldüren eylemlerini meşru kılmaya yetmez. Haklı davalarına sıçrayan genç ve çocuk kanı hiçbir şeyle temizlenmez. İsrail sabahtan akşama kadar, Hamas’ın terör örgütü olduğunu haykırdı da, inandırabildi mi FilistinlileriÖ Demek ki, inanca ve algılayışa dair şeyleri tartışmak, abesle iştigal etmektir. Başka önemli bir ders, Filistin davasına en büyük zararı, silahlı örgütlerin verdiğidir. Silah edinebilmek için, başka ülkelerin taşeronluğunu üstlenenler sonuçta o ülkelerin oyuncağı olur. Ne zaman bir barış umudu doğsa, o ülkeler o umudu baltalayacak eylemlere zorlarlar o örgütleri. Silahlı örgütler, asıl davalarını unutup, kendi varlıklarını sürdürme adına halkalarının daha çok acı çekmesine neden olur. Öbür tarafın en radikalini genel sanmak da başka bir hatadır. “Filistinlerin hepsini öldürelim” diyen bir iki İsrailliyi bütün İsrail sanmak ve buna göre hareket etmek, böyle düşünen İsraillilerin sayısını arttırdı yalnızca. Aynı şey Filistinliler için de geçerli elbette. “Son bilmem ne yok edilinceye kadar” ne kadar yanlışsa, “mazlumum, her türlü yönteme hakkım var” da o kadar yanlıştır. “Ama çekilen acılar simetrik değil” diyerek bir tarafı kayırma çalışmak, yanlışlarını göz ardı etmek bataklığa ilk adımı atmaktır. Bir taktik olarak daha fazla kan akıtma hiçbir işe yaramaz. Hem Filistinliler, hem İsrailliler ne kadar çok öldürürlerse karşı tarafın teslim olacağını sandılar. Onlara göre, en sonunda bıkacak ve anlaşmaya yanaşacaktı öbür taraf. Ama hiç de öyle olmadı, olmaz, akan kan aktığı ile kalır ve kin yayılır her yana. İşler sarpa sardığında gizli görüşmeler genellikle işe yarar, fakat bunun sonuç vermesi için kararlı, cesur liderlere ihtiyaç vardır. Bununla birlikte kamuoyları hazırlanmamışsa, “Senin kökünü kurutmak isteyen düşman” söylemi hala varsa, diplomasi ile kazanılanlar, sokakta bir çırpıda harcanır. Mesele yalnızca liderlere bırakılamaz, herkesin elini taşın altına koyması gerekir, barış yalnızca cesur liderlere değil, cesur toplumlarla yapılır. İsrail’in yanlışlarını eleştirebilecek İsraillilerle, Filistin’in yanlışlarını eleştirebilecek Filistinlilere duyulan ihtiyaç, liderlere duyulan ihtiyaç kadar hatta daha fazla kuvvetlidir. Çünkü böyle insanların varlığı liderlerin cesaret yelkenlerinin şişirilmesine olanak verir. Ama zordur böyle olmak, özellikle kan akışı hızlandığında. İsrailli barış yanlılarının artık sesinin duyulmaması ve Gazze’de Hamas’ın acımasız iktidarının sebebi budur. Eğer sorun bir kuşak içinde, henüz insanlar birbirlerini tanırken çözülebilirse ne ala. Zaman geçtikçe, yeni kuşaklar geldikçe, o kuşakların içine ekilen nefret tohumları neredeyse doğuştan getirilen özellikler olmaya başlarsa, sorunu çözmek de zorlaşır. Tanıyrak dışlama olabilecek en kötü ruh hallerinden biridir. İsrailliler de Filistinlilerde birbirlerinin varlığını kabul ederek ama birbirlerini şeytanlaştırarak sadece çözümü zorlaştırdı, kim şeytanla bir anlaşma yapmak ister ki, yapmaya niyetlense bile güvenir mi? Gerçekçi ve makul isteklerde bulunmak da önemlidir, en mükemmelini hayal ederken bundan daha azına razı olmak zor gelir. Çünkü başka bir çatışmanın, İrlanda’nın şair çocuklarından William Yeats’in ‘çözüm yok’ sanıldığı bir sırada yazdığı şiirdeki gibidir: “Öyle boş hayallerle besledik ki yüreklerimizi, Yürüklerimiz açlıktan vahşileşti.” Ayşe Karabat 12-12-2009 Radikal gazetesi Belki bir ders çıkarırız umuduyla....- HERKES BİLDİĞİ BİR İNGİLİZCE KELİME YAZSIN
I couldn't learn English.- DTP KAPATILDI
DTP kapatıldı Anayasa Mahkemesi, DTP'nin kapatılmasına karar verdi. Mahkeme, 37 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirirken; Genel Başkan Ahmet Türk ve Milletvekili Aysel Tuğluk'un milletvekilliliğinin düşürülmesi kararlaştırdı. İlişkili fotoğrafları göster HEP, DEP ve HADEP de kapatılmıştı Kapatılan partiler... Son 20 yılda Kürt sorununu çözmek için kurulan partilerden HEP, DEP ve HADEP Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Türkiye'de kapatılmış partiler Anayasa Mahkemesi kararı ile kapatılan partiler Avrupa’da partiler nasıl kapatılıyor? Avrupa'da nasıl? DTP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’nde görüşme yapılırken Avrupa’da parti kapamanın mümkün olup olmadığı bir kez daha sorgulanıyor. ntvmsnbc ve Ajanslar Güncelleme: 18:55 TSİ 11 Aralık. 2009 Cuma ANKARA - Anayasa Mahkemesi, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kapatılmasıyla ilgili davanın 4. gününde tüm Türkiye'nin sonucunu merakla beklediği kararı açıkladı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, DTP'nin "temelli" kapatılmasına karar verildiğini açıkladı. Kılıç, kararın oybirliğiyle alındığını dile getirdi. Yüksek Mahkeme, Genel Başkan Ahmet Türk ve Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk dahil 37 kişiye 5 yıl boyunca siyaset yasağı getirilmesine karar verdi. Mahkeme, Ahmet Türk ile Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk'un milletvekilliklerinin düşürülmesi kararlaştırıldı. DTP'nin tüm malvarlığının da Hazine'ye geçmesine yönünde karar alındı. KİMLER YASAKLI? Abdulkadir Fırat, Abdullah İsnaç, Ahmet Ay, Ahmet Ertak, Ahmet Türk, Ali Bozan, Ayhan Ayaz, Aydın Budak, Ayhan Karabulut, Aysel Tuğluk, Bedri Fırat, Cemal Kuhak, Deniz Yeşilyurt, Ferhan Türk, Fettah Dadaş, Hacı Üzen, Halit Kahraman, Hatice Adıbelli, Hilmi Aydoğdu, Hüseyin Bektaşoğlu, Hüseyin Kalkan, İbrahim Sungur, İzzet Belge, Kemal Aktaş, Leyla Zana, Mehmet Salih Sağlam, Mehmet Veysi Dilekçi, Metin Tekçe, Murat Avcı, Murat Taş, Musa Farisoğulları, Mustafa Tuç, Nejdet Atalay, Nurettin Demirtaş, Orhan Miroğlu, Sedat Yurttaş ve Salim Sadak. KILIÇ: TERÖRE KARIŞMIŞ BİR PARTİYE... Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, kararları açıkladıktan sonra açıklama yaptı ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıç, şöyle konuştu: “Mahkememizle ilgili yapılan eleştiriler haksız. Bu dava iki yıldır sürüyordu. Teröre karışmış bir partiye örgütlenme özgürlüğü verilemez. Sorunların çözüm yeri sadece parlamentodur. Siyasi aktörlere çağrı yapmak istiyorum; kaybolan diyaloglar yeniden kurulmalıdır. Mahkememiz Batasuna kararını da gözönünde tutmuştur." NTVMSNBC - William Butler Yeats Şiirleri
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.